AK Gençliğin Buluşma Noktası
Protesto Tüm protestolarımızı burada paylaşıyoruz. Küfür ve hakaret etmek yasaktır.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-20-2010, 01:51   #21
Kullanıcı Adı
zilzal
Standart
[QUOTE=Galevera;756225][QUOTE=zilzal;756219][QUOTE=Galevera;756204]
Alıntı:
zilzal Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

kibris bir savasmiydi yada zafer miydi.. eger sen cikip bütün kibrisi ele gecirip, bayragini dikseydin o zaman derdim ki iste olay budur..
kibrista gögüs, gögüse bir catisma olmustur, karsinizda size direnecek bir güc varmiydi..
eoka ceteleri ve zayif bir askeri güc.. 7 düvel karsi ciksa ne olacak bir hacli seferi dahami düzenleyeceklerdi!

ayrıntılara gireyimmi?
zilzal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 01:52   #22
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
[QUOTE=zilzal;756227][QUOTE=AKıncı 34;756224][QUOTE=zilzal;756219]
Alıntı:
Galevera Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


komik olan ne?
verdiğin örnek....
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 01:52   #23
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
[QUOTE=zilzal;756229][QUOTE=Galevera;756225][QUOTE=zilzal;756219]
Alıntı:
Galevera Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


ayrıntılara gireyimmi?
tabiki girebilirsiniz.. ama önce bir soru sorup olayi bastan koparmak isterim kibrisin fatihi kimdir ecevit mi, erbakan mi?
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 01:57   #24
Kullanıcı Adı
zilzal
Standart
[QUOTE=Galevera;756234][QUOTE=zilzal;756229][QUOTE=Galevera;756225][QUOTE=zilzal;756219]

tabiki girebilirsiniz.. ama önce bir soru sorup olayi bastan koparmak isterim kibrisin fatihi kimdir ecevit mi, erbakan mi?



20 yıllık siyasi hayatına ANAP’la başlayıp bitiren eski bakan ve milletvekili Bülent Akarcalı, geçen yılların ardından 1974 yılında yapılan Kıbrıs çıkarması ile ilgili çok önemli ve tarihi açıklamalar yaptı. Özellikle sol kesimdeki yaygın kanaatin aksine Kıbrıs’a yapılan çıkarmanın eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in değil Necmettin Erbakan’ın ‘ısrarı’ olduğunu savunan Akarcalı, “Kıbrıs’a Türk Ordusu’nun müdahalesindeki en büyük şans Erbakan’ın Başbakan Yardımcısı olmasıdır. Bizim oturup kalkıp Erbakan’a teşekkür etmemiz gerekir. Gerçek fatih odur” diye konuştu.
EBUBEKİR GÜLÜM / ANKARA
20 yıllık siyasi hayatına ANAP’la başlayıp bitiren eski bakan ve milletvekili Bülent Akarcalı, geçen yılların ardından 1974 yılında yapılan Kıbrıs çıkarması ile ilgili çok önemli ve tarihi açıklamalar yaptı. Özellikle sol kesimdeki yaygın kanaatin aksine Kıbrıs’a yapılan çıkarmanın eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in değil Necmettin Erbakan’ın ‘ısrarı’ olduğunu savunan Akarcalı, “Kıbrıs’a Türk Ordusu’nun müdahalesindeki en büyük şans Erbakan’ın Başbakan Yardımcısı olmasıdır. Bizim oturup kalkıp Erbakan’a teşekkür etmemiz gerekir. Gerçek fatih odur” diye konuştu. VIPdiplomat isimli dergiye önemli açıklamalarda bulunan siyasetin usta isimlerinden Bülent Akarcalı, ANAP’ta siyaset yaparken en çok eleştirdiği 54. Hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan’a yönelik çok önemli tespitlerde bulundu. Ecevit’in Başbakanlığı döneminde yapılan Kıbrıs çıkarmasından dolayı Kıbrıs fatihliğinin tamamen tesadüf olduğunu açıklayan Akarcalı, bu konuda şu önemli açıklamaları yaptı: “Kendisinin Kıbrıs’la ilgili fatihliği tamamen tesadüfidir bence. O sırada hasbel kader başbakan olduğu için o işi yüklenmek durumundaydı. Şimdi ben de diyebilirim ki Kıbrıs’a Türk ordusunun müdahalesindeki en büyük şans Erbakan’ın Başbakan Yardımcısı olmasıdır. Erbakan’ın ısrarıdır o işi yaptıran. Sayın Ecevit tek başına olsaydı yapmamak için şiirlerine geri dönerdi. Bizim oturup kalkıp Erbakan’a teşekkür etmemiz gerekir. Gerçek fatih odur, ki ben siyasi açıdan Erbakan’ı en çok eleştiren biriyim.”
Kıbrıs, 1995’te satıldı!
Son yıllardaki Kıbrıs politikaları ile değerlendirmelerde bulunan Akarcalı, “Kıbrıs Rum kesimini tanımamakta ısrar edenler başlarını kuma sokmuşlar şu gerçeği görmüyorlar” dedi. Türkiye’nin 1974’ten bu yana KKTC ile hiçbir spor müsabakası yapmadığının altını çizen Akarcalı, “Çünkü BM’de alınan karar gereği, herhangi bir Türk takımı herhangi bir dalda KKTC ile spor müsabakası yaparsa Avrupa’daki bütün müsabakalardan men edilir. Bir tek Gençlerbirliği yaptı üç sene Avrupa’ya çıkamadı. Nerede o milliyetçilerimiz?” dedi.
“Kıbrıs satıldıysa 1995’te Gümrük Birliği’ne girmek için satılmıştır” diye konuşan Akarcalı, o dönemde kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştığını ancak Gümrük Birliği’ni engellediği gerekçesi ile Türkiye’nin en büyük gazetesinin köşe yazarı tarafından vatan haini ilan edildiğini kaydetti.
Akarcalı şöyle dedi: “Ben Gümrük Birliği’ne tarafım. Ama hangi bedelle oluşuyor onu bilin dedim. O sırada Onur Öymen, Tansu Çiller’in müsteşarıydı. Murat Karayalçın CHP’nin Genel Başkanıydı. Kıbrıs satıldıysa bugünkü CHP boğazına kadar o satışın pazarlayıcısıydı. O zaman SHP idi demek palavra, aynı insanlar; arabanın dışı boyanınca şasi numarası değişmiyor." 1995’te Rum Kesimi’nin adaylığına karşı Gümrük Birliği’nin kabul edildiğini kaydeden Akarcalı, “Dolayısıyla bugün anlaşma imzalandığı taktirde Kıbrıs satılacaktır deniyorsa Mümtaz Soysal’a da soruyorum 95’te ne demişti söylesin. Eğer benim gibi dediyse o zaman bunlara destek verenler kimlerdi onu söylesin, daha işin içindeydi. Denir ya dinime küfreden bari Müslüman olsa...” dedi.
zilzal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 01:59   #25
Kullanıcı Adı
zilzal
Standart
Kıbrıs çıkarması için inanılmaz iddia!


21 Şubat 2010 Pazar 15:23
İngiliz arşivleri açıldı. 1974'teki Kıbrıs çıkarmasıyla ilgili bilinmeyen gerçekler ortaya çıktı.


Nazım ALPMAN

Yıllardır İngiliz Arşivleri’ndeki belgeleri tarayan tarihçi Doç. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, 2006’da açılan 1974 senesine ait belgeleri inceledi ve Kıbrıs Barış Harekatı’na ilişkin bugüne kadar hiç dile getirilmeyen bilgilere belgeleriyle ulaştı. Bilgin'in bulduğu belgelere göre Harekatın mimarı Bülent Ecevit değil, Necmettin Erbakan’dı

Doktora çalışması için girdiği İngiliz Ulusal Arşivi’nde tam 10 yıl boyunca çalışan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında yaşananlara ilişkin çok ilginç ve bugüne kadar hiç anlatılmayan konuları içeren belgelere ulaştı. “Büyük Güçler, Türkiye ve Kıbrıs Meselesi (1967-1975)” başlıklı TÜBİTAK projesi için 2005 ve 2006 yıllarında altı ay İngiliz Arşivleri’ni tarayan Bilgin, bu önemli belgeleri ilk kez star Pazar’a açıkladı...

Harekatın mimarı Bülent Ecevit değil, Necmettin Erbakan’dı

İngiliz Ulusal Arşiv belgeleri, kamuoyunda bilinenin aksine Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarının merhum Başbakan Bülent Ecevit değil dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan olduğunu ortaya koyuyor. Bu, Ankara’daki İngiliz büyükelçinin, İngiliz Dışişleri’ne yazdığı raporlar ve İngiliz Başbakanı ve kabinesinin konuyu değerlendirirken, oraya katılan devlet adamlarının konuşma tutanaklarından anlaşılıyor. Ecevit’in Londra ziyareti ve Türk ile İngiliz hükümeti arasındaki yazışmalardan da Ecevit’in harekat konusunda isteksiz davrandığı ve savaşa girmeden bir çözüm aradığı görülüyor.



Ecevit savaş istemiyordu

Yine belgeler gösteriyor ki Kıbrıs Harekatı’nın yapılmasında, icra safhasında Necmettin Erbakan daha aktif ve istekli. Ecevit’in ise savaşa yanaşmadığı görüntüsü ortaya çıkıyor. Dönemin İngiltere Büyükelçiliği’nden giden raporlarda Erbakan’ın Genelkurmay ile aynı çizgide ve harekatın gerekli olduğunu, niyetinin tüm Kıbrıs’ın alınması olduğu belirtiliyor. Erbakan’ın dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar ve Türk ordusuna tam destek verdiği de belgelerde yer alıyor.

Türk istihbaratı bilgi sızdırmadı İngilizler harekat tarihinde yanıldı

İngiliz Arşivleri’ndeki belgelere göre, İngiliz askeri istihbaratı, Türkiye’nin birinci askeri harekatı 22 Temmuz 1974’te yapacağını öngörmüştü ancak yanıldı. Bu bilgi Savunma Bakanlığı’na ait istihbarat raporunda geçiyor. Türkiye, harekatı 20 Temmuz cumartesi sabahı gerçekleştirdi. Belgeler, Türk Genelkurmay Başkanlığı’nın iç istihbaratının sağlam ve güçlü olduğunu, harekat planlarının dışarıya sızdırılmaması konusunda çok etkili olduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye Kıbrıs’ın tamamını ele geçirse maceraya sürüklenecekti

Ayrıca İngiliz istihbaratı 14 Ağustos’ta başlayan ikinci harekatla Türkiye’nin adanın tümünü ele geçirebileceği öngörüsünde bulunmuştu. Ancak, İngiliz askeri otoriteleri bunun Türkiye için riskli olacağını zira adanın tümü ele geçirildiğinde Rumların gerilla harekatına girişip Türkiye’yi uzun ve çetin bir maceraya sürükleyebileceklerini raporlarında belirtmişlerdi. Raporlarda ayrıca Türkiye için en doğru stratejinin adanın yarısını ele geçirerek daha sonra bunun siyasi pazarlık unsuru olarak kullanılmasının uygun olacağı değerlendirmesi yapılmış.

Harekatı durdurmaya İngiliz ordusunun gücü yetmedi

Özellikle, Rum ve Yunan yanlısı bir siyaset izleyen dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan, Türkiye’nin askeri harekatını önlemeyi çok arzu etmekteydi. Türkiye’yi durdurmak için ABD’ye çeşitli defalar ısrarlı müracaatlarda bulunduysa da Amerikan yönetimi, Callaghan’ın bu isteğini hep reddetti. ABD yönetimi, özellikle dönemin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, her fırsatta Türkiye’nin, Yunanistan’dan da Kıbrıs’tan da daha önemli olduğunu ifade etti. Ancak, Callaghan’ı asıl büyük hayal kırıklığına uğratan kendi Genelkurmayı oldu. İngiliz Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’yi durdurma konusundaki ısrarlı taleplerine karşı İngiliz Genelkurmayı, ‘İngiliz ordusunun Türkiye’yi durdurmaya gücünün yetmeyeceği’ raporunu vererek Callaghan’ı derin bir sukut-i hayale uğrattı. İngiliz Genelkurmayı verdiği cevapta, Adana’dan kalkan Türk savaş uçaklarının iki dakika sonra Kıbrıs’ta olacağını belirterek İngiliz Savaş gemileriyle Türkiye’yi durdurmanın mümkün olmayacağını ve bir fayda sağlamayacağını rapor etti. Ayrıca raporda, Soğuk Savaş dönemi şatlarında İngiltere’nin böyle bir teşebbüste bulunmasının İngiliz askeri stratejisine uygun olmayacağı ifadesine de yer verilmiş.

İstihbarat zafiyeti birinci harekatı durdurdu

Arşiv belgelerine göre birinci Türk askeri harekatının istihbarat zafiyeti nedeniyle durduğu ortaya çıkıyor. Zira belgelere göre Türkiye, Rumların adada yaptıkları büyük silah yığınağından ve sahip oldukları milis gücü ve askeri teçhizattan yeterli ölçüde haberdar değildi. İngiliz Arşivleri, 1968-74 yılları arasında hemen her hafta gerçekleşen ve Rum gizli silahlanmasıyla ilgili bilgiler veren yüzlerce istihbarat raporlarıyla dolu. Türk istihbaratı ise bu Rum silahlanma faaliyetlerinden ancak büyük çapta olan bazılarını tespit edebilmiş. Bu nedenle Türk askeri ilk çıkarmayı yaptığı zaman ummadığı kuvvetli bir Rum direnişiyle karşılaştı.

İki toplumu aynı adada bir arada tutmak mümkün değil

Arşivlerdeki belgelere göre dünyada Yunan dernek ve kuruluşları adına ne kadar kurum varsa, örneğin Güney Afrika’daki bir Yunan derneği gerek Birleşmiş Milletler ve gerekse ABD, AET, İngiltere ve Fransa gibi devletlere Türk ordusunun haksız bir işgal gerçekleştirdiğine, bunun illegal olduğuna ilişkin propaganda raporları göndermiş. Türkiye ise kendi haklılığını anlatmak için doğru dürüst bir teşebbüste bulunmamış. Özellikle 1975 yılında Fransa ve Rusya hariç, Avrupa devletlerinin Kıbrıs’ta iki toplumlu bir devlet olması gerektiğine artık düşünce bazında da olsa erişmiş. İngilizler, kendi iç değerlendirmelerinde ‘1963-64-67 olayları çıktı, sonrasında 1974 harekatı başladı. Bütün bunların sonucunda anlaşıldı ki burada iki toplumun bir arada zorla tutulması pek mümkün değil. İki devletli çözümün de artık alternatifli bir çözüm olarak görülmesi gerekir’ denilmiş.

Yurtdışından destek görmeyince yüzde 2 toprak barajı aşılamadı

Birinci harekattan sonra Yunanistan eski Başbakanı Kostas Karamanlis’in amcası Konstantin Karamanlis iktidara geldi. İngiliz Dışişleri’ne ait belgelere göre Türkiye ile aslında bir anlaşmaya da çok yaklaşmıştı. 1975’teki görüşmelerde Türkiye yüzde 33 toprak istiyordu, Karamanlis ise yüzde 31’e ancak razı oluyordu. Aradaki yüzde 2’lik pay için anlaşmazlık çıktı, çözüm için arkası gelmedi. O dönemde Türk-Yunan müzakerelerini uluslararası alanda da destekleyecek bir ortam olmadı. Çünkü ABD, Mısır-İsrail savaşına odaklanmıştı, ayrıca Watergate skandalı sürüyordu. İngiltere ise İrlanda’da başlayan olaylarla ilgileniyordu.

Tartışma gündeme gelmiş ve Rahşan Ecevit yanıt vermişti

Kıbrıs Barış Harekatı emrini kimin verdiği tartışması daha önce gündeme gelmiş, Erbakan’ın “Emri ben verdim” iddiasına Rahşan Ecevit “Bu, bir günde alınmış bir karar değildir. Baskın basanındır, önceden kimseye haber verilmez. Bülent Bey hazırlığını yapmış, Genelkurmay’a sormuştu. Genelkurmay, harekat için hazır olduklarını söyleyince Bülent Bey kararını verdi” yanıtını vermişti. Ecevit, Erbakan’ın sözlerine karşılık “Bülent Bey çok nazikti. Bundan ötürü, ne zaman Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili bir konu gündeme gelse, Erbakan’a teşekkür ederdi” de demişti.
zilzal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 01:59   #26
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
yani erbakan diyorsun?
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 02:01   #27
Kullanıcı Adı
zilzal
Standart
Alıntı:
Galevera Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
yani erbakan diyorsun?

DAHA ÖNCE DEMİREL VE ECEVİT BAŞBAKAN İKEN ÇIKARMAYA CESARET EDEMEMİŞ,ABD VE İNGİLTEREDEN YARDIM TALEP ETMİŞLERDİR.
zilzal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 02:05   #28
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
Alıntı:
zilzal Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
DAHA ÖNCE DEMİREL VE ECEVİT BAŞBAKAN İKEN ÇIKARMAYA CESARET EDEMEMİŞ,ABD VE İNGİLTEREDEN YARDIM TALEP ETMİŞLERDİR.
peki erbakan simdi basbakan olsaydi israil ve pkk konusunda tutumu ne olurdu?
bu arada kibris cikarmasinda erbakanin katkisi oldugunu bende düsünüyorum yani o konuda hemfikiriz..
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 02:06   #29
Kullanıcı Adı
zilzal
Standart
o Zaman ALBAY olan emekli bir paşa şöyle anlattı.''Biz defalarca hazırlandık kıbrısa çıkarma yapacağız diye ama her seferinde iptal oldu.74 de hazırlıkta yine aynı olaylar olacağını zannettik ama bu sefer Akdenizi aştığımızı gördük.Yani çıkarma yapılacaktı!'' .O





o zaman ECEVİT İngilterede yalvarmaktaydı.Sonra Türkiyeye apar topar dönüp hükümeti bozdu.ONDAN DOLAYI KIBRISIN TAMAMI FETHOLUNAMADI.

Konu zilzal tarafından (06-20-2010 Saat 02:09 ) değiştirilmiştir..
zilzal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-20-2010, 02:07   #30
Kullanıcı Adı
zilzal
Standart
[QUOTE=Galevera;756248]peki erbakan simdi basbakan olsaydi israil ve pkk konusunda tutumu ne olurdu?
bu arada kibris cikarmasinda erbakanin katkisi oldugunu bende düsünüyorum yani o konuda hemfikiriz..


Sanırım olay buralara kadar gelmezdi.Yani İSRAİL daha önce haddini bilirdi.ÇEKİÇ GÜÇ ve İMF yi şutladığı gibi.
zilzal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta