07-19-2011, 06:06 | #21 |
hadi git bakalım o eski şarkıdaki kız gibi firavunların kollarına at kendini ibrahim'in yarasını deş hadi git bakalım sancağın düştüğü yere git şarap iç gül ve oyna |
|
07-19-2011, 06:11 | #22 |
Zaferle değil, seferle mükellefiz. Sefer bizim cüzi irademizdedir, zafer Yüce ALLAH'ın külli iradesindedir.
Önemli olan yolun sonundaki nokta değil, yolun kendisidir. |
|
07-19-2011, 16:02 | #23 |
Efendiler! "Yoksul Afrika" imajı emperyalist bir tezgâhtır. "Yoksul Afrika" dememeliyiz, "Yağmalanan zengin Afrika" demeliyiz. |
|
07-22-2011, 02:10 | #24 |
Siyah Güzeldir Ve Elhak Yoksullar Geberdi Sabaha doğru bindokuzyüzaltmışdört. Kara iktidar tişörtüne bürünmüş bir şair Harlem boyunca ayaktakileri selamlıyor. Kur'an'ın açık bir sayfasında Tozu dumana katanlara kasem ediyor Allah. Asfalt kanımızdan usandı diyor bir zenci. Sabaha doğru bindokuzyüzaltmışdörtte Bodler alnından öpüyor Malkım'ı. |
|
07-22-2011, 04:39 | #25 |
Ey şiirlerinde intihara selam duran yavşaklar Umutsuzlara bir tek cevabım var, hepiniz geberin ! Kanı kaynamayan kim varsa idam mangasına Parazitlere ölüm ! Parazitlere ölüm! |
|
08-04-2011, 18:38 | #26 |
Bugün “Amerika izin vermez” diyerek şevkimizi kırmaya çalışanlar Hazret-i Musa aleyhisselam döneminde yaşasalardı,“Ey Musa! Boşuna uğraşma, koskoca Firavun’la baş edemezsin” mi diyeceklerdi? Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed aleyhisselam döneminde yaşasalardı “Ey Muhammed! Sen yoksul bir yetimsin, Mekke oligarşisine gücün yetmez” mi diyeceklerdi? “Siyasi gözlemciler”e, “stratejik analizciler”e göre Hz. Musa’nın da Hz. Muhammed’in de hiç şansı yoktu! |
|
08-10-2011, 02:15 | #27 |
Çankaya’ya gitmek için Kızılay’da taksiye bindim. Arabada tuhaf bir koku. “Kusura bakma” dedi pala bıyıklı, külhanbeyi kılıklı, cüsseli mi cüsseli şoför; “Çin-Çin’e uğradım, bir cigaralık alıp içtim…” Mesafe kısa ama memleket Türkiye; ille de muhabbet: - Ne iş yapıyorsun birader? Gazetecilikten anlamam, hele objektif gazeteciliğin kenarından bile geçmem, haddime düşmese de militan olarak görürüm kendimi, yine de “Gazeteciyim” dedim ne hikmetse. - Gazeteci mi? - Evet. - Sana bir soru soracağım. - Buyurun. - Bu Amerika var ya… - Evet? - Bu Amerika bize de saldırır mı? Adamın korktuğunu sandım, halt ettim, rahatlasın diye “Şu an için öyle bir tehlike görünmüyor” dedim, Amerika’nın Türkiye’ye mütemadiyen saldırdığı fikrini kendime saklayarak. Adam hayal kırıklığına uğramasın mı? “Keşke saldırsa!” dedi. - Niye? - Şöyle: Bu şerefsizler önlerine gelen memleketi istila ediyor, çoluk-çocuk demeden önlerine geleni öldürüyor, kimse bunlara bir şey demiyor, kanıma dokunuyor. Diyorum ki: Türkiye’yi de istila etseler, Ankara’ya kadar gelseler, ben de şu arabadan inip bir tanesini alnından vursam, onlar da beni kurşuna dizseler de şehit olup direkt cennete gitsem… Bizim günahımız çok birader, başka kurtuluşumuz yok.” Şu işe bakın… Tam memleketten ümidi keseyim diyorum, esrarkeş bir taksi şoförü ümidimi tazeliyor! |
|
09-05-2011, 18:43 | #28 |
Gazze'de birçok toplantıya katıldık. Toplantılarda konuşan Filistinli yetkililer altını çize çize "Sultan Abdülhamit" dediler, "Recep Tayyip Erdoğan" dediler, "Mavi Marmara" dediler. Sultan Abdülhamit'ten sonra Erdoğan ve Mavi Marmara da Filistin'e mâloldu. Filistinliler onları sadece Türkiye'yle değil Filistin'le de özdeşleştiriyorlar. Ülkelerini Erdoğan'sız ve Mavi Marmara'sız düşünemiyorlar. Erbakan hocamızı da unutmadılar. Gazze'de bir cadde Necmeddin Erbakan ismini taşıyor. |
|
10-26-2011, 21:12 | #29 |
Yenilenler değil ama yenilgiyi hazmedenler kahrolsun! Viyana'da yarım kalmış bir hesabımız olduğuna inanmayanlar kahrolsun! Düşleri Edirne'de başlayıp Kars'ta bitenler kahrolsun! Umutsuz vak'alar kahrolsun! |
|
11-17-2011, 02:27 | #30 |
Uyandığında bir sabah Ya da uyuyamadığında bir gece Sıcak bir çay isteyeceksin Altını çizeceksin sıcağın... Fakat şiir bu ya Soğuklar ülkesinden gelen bir adam Bilge sözler fısıldayacak kulağına "Hiçbir devrimci, sadece devrim için ölmemiştir." |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|