07-05-2008, 15:56 | #21 | |
İL İL İÇ ANADOLU GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLERİ VE TÜM ÖZELLİKLERİ
Alıntı:
|
||
07-30-2008, 21:23 | #22 |
İL İL İÇ ANADOLU GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLERİ VE TÜM ÖZELLİKLERİ
konya
|
|
02-23-2009, 16:59 | #23 |
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Doğu Anadolu’dan sonra 2. büyük bölgemizdir. Anadolu Yarımadasının ortasında yer alır. G.Doğu Anadolu Bölgesi hariç her bölgeyle komşudur. Alanı 163.057 Km2 dir. Ülkemizin % 20’sini kaplar. Nüfusu 2000 sayımına göre 11.6 milyondur. Nüfus yoğunluğu Km2’ye 71 kişidir. Bu Türkiye ortalamasının altındadır. (Türkiye ortalaması Km2’ye 71 kişi) BÖLÜMLERİ: 1.Konya Bölümü 2.Yukarı Sakarya Bölümü 3.Orta Kızılırmak Bölümü 4.Yukarı Kızılırmak Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: Dağları: Yer şekilleri sadedir. Engebeli arazi fazla olmadığı için arazi ulaşıma uygundur. Ortalama Yükselti 800-1000 metredir. Bölgenin en yüksek yeri doğu bölümüdür. Kıvrım dağları da bu bölümde yer alır. Akdağlar, Hınzır Dağları, Tecer Dağları, Yıldız Dağları bu kıvrım dağlarıdır. Bölgenin güneyinde volkanik dağlar vardır.Bunlar Erciyes Dağı (3917 m en yüksek yeri), Melendiz, Hasandağı, Karacadağ, Karadağ’dır. Platoları: Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Bozok (Kızılırmak), Yazılıkaya, (Bayat), Uzunyayla platoları vardır. Ovaları: Konya Ovası (Türkiye’nin en büyük ovası), Ereğli, Aksaray, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Kayseri ve Develi Ovaları Akarsuları: Kızılırmak, Sakarya, Porsuk Çayı, Delice Irmağı. Gölleri: Bölgenin güneyinde kapalı havzalar vardır. Tuz Gölü (2.Büyük Gölümüz), Akşehir, Eber, Ilgın (Çavuşçu), Tuzla, Seyfe, Mogan, Sultan Sazlığı vardır. Sakarya Nehri üzerinde Sarıyar ve Gökçekaya; Kızılırmak Nehri üzerinde de Hirfanlı ve Kesikköprü baraj gölleri vardır. İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ: Bölge dağlarla çevrili olduğu için yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Don olayları çok görülür. En az yağış alan bölgedir. Ortalama yağış 400 mm’dir. Bunun en önemli sebebi bölgenin dağlarla çevrili olmasıdır. Doğal bitki örtüsü bozkırdır. Bölgede özellikle doğudaki dağlık alanlarda ormanlara da rastlanır. Orman bakımından % 9 ile 5. sıradadır. Akarsu boylarında kavakçılıkta yapılır. TARIMI NE HAYVANCILIK: Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili alanlar bakımından Marmara Bölgesinden sonra 2. sırada yer alır (% 27). Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımda çalışır. Fakat tarımın en önemli sorunu sulama ihtiyacıdır. Bölgede en çok üretilen ürün buğdaydır. Diğer ürünler şekerpancarı ( şeker fabrikaları bölgede fazladır.), Üzüm, Mercimek, Yulaf, Çavdar, Ayçiçeği, Haşhaş, çeşitli meyveler ve sebzelerdir. Bölgede küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılır. Ankara çevresinde tiftik keçisi, Sivas ve Konya çevresinde koyun çok yetiştirilir. YER ALTI ZENGİNLİKLERİ: Krom: Eskişehir-Mihalıççık, Kayseri ve Sivas. Kayatuzu: Kırşehir, Çankırı, Nevşehir, Yozgat. Linyit: Sivas-Kangal. (Burada bir de termik santralde bulunmaktadır.)Demir: Kayseri-Develi, Sivas-Kangal, Ankara-Haymana. Toryum: Eskişehir-Sivrihisar. Çinko: Konya-Bozkır, Niğde-Bor (Türkiye’de 2. sırada). Lületaşı: Eskişehir (Türkiye’de ve Dünya’da 1.). Volfram: Kırıkkale-Keskin, Niğde (Türkiye’de 2. sırada). ENDÜSTRİSİ: Sanayi Yukarı Sakarya Bölümünde gelişmiştir. Eskişehir: Lokomotif, besin, motor, çimento, inşaat, malzemeleri, şeker, et deri sanayisi vardır. Ankara: Dokuma, besin, tarım araçları, çimento, alkollü içki, mobilya, selüloz, kağıt, karton, deri ve et sanayisi vardır. Konya: Tarım araçları, besin, motor, çimento, süt ürünleri, inşaat malzemeleri, selüloz, kağıt ve şeker s. Kayseri: Halıcılık, meyve suyu, pamuklu dokuma, pastırma ve sucuk sanayisi. Kırıkkale: Silah sanayi, Orta Anadolu Rafinerisi. Sivas: Besin, Yem, Çimento, demir-çelik, et entegre, demiryolları bakım ve onarım tesisleri vardır. NÜFUSU VE YERLEŞMESİ: Nüfusu 2000 sayımına göre 11.6 milyondur. Nüfus yoğunluğu Km2’ye 71 kişidir. Bu Türkiye ortalamasının altındadır. (Türkiye ortalaması Km2’ye 83 kişi). Nüfus artış hızı %o 16’dır (Türkiye ortalaması %o 18.34). Nüfusun % 69’u kentte yaşar (Türkiye ortalaması % 65). Yukarı Sakarya Bölümü en yoğun nüfuslu alandır. Nüfus genellikle bölgenin çevresindeki dağ eteklerindeki ovalara yoğunlaşmıştır. Ülkemizin başkenti ve 2.büyük kenti Ankara bölgede yer almaktadır. TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKISI: Ekonomisinde tarım hakim faaliyettir. Bölge yurdumuzun tahıl ambarıdır. Yurdumuzda Buğday (%35), Arpa (%45), Şekerpancarı (%40), Baklagiller (%30), Meyvecilik (%20) oranında yapılır. Bölgede Ankara, Eskişehir, Konya, Kayseri, Kırıkkale ve Sivas gibi sanayi kentleri vardır. Türkiye Endüstri üretiminin % 15’i bu bölgemizden sağlanmaktadır. Bölgenin turizm gelirleri de fazladır. TARİHİ ÖNEMİ: Sivas Kongresi Sivas kentinde yapılmıştır. Ankara’da da ilk TBMM açılmıştır. Bu tarihten sonra Milli Mücadelenin merkezi olmuştur. BÖLGENİN GENEL ÖZELLİKLERİ: Ø En fazla nadasa bırakılan bölgedir. Ø En büyük kapalı havzamız buradadır (Tuz Gölü) Ø En tuzlu gölümüz %o ile Tuz Gölüdür. Ø Lületaşının tek çıkarıldığı yer Eskişehir’dir. Ø Karstik şekillere en çok rastlanan 2.bölgemizdir. (Sivas, Çankırı) Ø İklimden dolayı ker(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz) en çok kullanılan yapı malzemesidir. Ø Ulaşımı yeryüzü şekilleri sayesinde çok uygundur. Ø En az yağış alan bölgemizdir Ø Ortalama yükseltisi 1000 metredir. En yüksek yeri Erciyes Dağıdır. Ø Küçükbaş hayvan sayısı en fazla olan bölgedir. Ø Nüfus bakımından 2. olmasına rağmen alanı büyük olduğu için yoğunluk azdır. Ø Tek uçak fabrikamız Eskişehir’dedir. Ø Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Ø İklimi sert ve karasaldır. Ø Kentleşme oranı düşük, kırsal yerleşme topludur. Ø Yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini olumsuz yönde etkiler. Ø Bölgede endüstri bitkilerinden şekerpancarı, tahıllardan buğday çok yetiştirilir. Ø En uzun akarsuyumuz Kızılırmak nehrinin büyük kısmı bölgededir. __________________FİZİKİ ÖZELLİKLERİ : Türkiye'nin tam ortasında yer alan bölge kapladığı alan bakımından Doğu Anadolu Bölgesinden sonra ikinci sırada gelmektedir. Anadolu'nun ortasında bir çanak görünümündedir.Bölge kuzeyden Karadeniz dağları ile Güneyden de Toros dağları ile çevrilmiştir. Bölge doğal ve beşeri özellikleri bakımından dört bölüme ayrılmaktadır : a) Yukarı Sakarya Bölümü b) Konya Bölümü c) Orta Kızılırmak Bölümü d) Yukarı Kızılırmak bölümü dağlar : İç Anadolu bölgesinde volkanik kökenli dağlar geniş yer kaplamaktadır. Erciyes,Hasan Dağı,Melendiz,Karacadağ ve Karadağ sönmüş volkanik dağlardır. bölgenin doğusunda ise Hınzır ve Tecer dağları bulunmaktadır. Dağlık alanların yükselti ortalaması bölgenin doğusuna doğru artmaktadır. İç Anadolu bölgesinin özelliği de platoların geniş alan kaplamasıdır. Tuz gölü çevresinde Cihanbeyli, Haymana , Bozok platosu , Kayseri ve Sivas arasında ise Uzunyayla platosu yer almaktadır. akarsular ve göller : Bölgede yer alan belli başlı akarsular Kızılırmak,Sakarya,Porsuk ve Delicedir. Akarsuların akım değerleri ilkbahar aylarında eriyen karlara bağlı olarak artış göstermektedir. Bu akarsular dışında bölgede yağışlarla birlikte kabaran daha sonra kuruyan bir çok akarsu da bulunmaktadır. Bölgede yer alan göller ; Tuz gölü,Akşehir , Eber,Ilgın,Tuzla,Seyfe,Mogan ve Sultan sazlığıdır. bölgede iklim koşullarına ve yer şekillerine bağlı olarak kapalı havzalar oluşturmaktadır. Tuz Gölü ve çevresi kapalı havza görünümdedir. İKLİM ve BİTKİ ÖRTÜSÜ : İç Anadolu bölgesi kuzeyden ve güneyden yüksek dağ sıraları ile çevrili olduğu için denizel etkilere kapalıdır.Bu nedenle bölgeye düşen yağış miktarı azdır. Havadaki nem miktarı düşüktür. İklim karasal özellikler göstermektedir. kış ayları genellikle soğuk ve kar yağışlı yaz ayları sıcak ve kurak geçmektedir. İç Anadolu bölgesinde ilkbahar aylarında ısınmaya bağlı olarak konveksiyonel yağışlar görülmektedir. Bu yağışların gerçekleştiği zaman havada aşırı bir ısınma görülmektedir. NÜFUS ve YERLEŞME : İç Anadolu toplam nüfus sayısı bakımından Türkiye'de ikinci sırada gelmektedir. Bölgede Başkent Ankara'nın bulunması nüfusun artmasında etkili olan en önemli özelliklerden biridir. Bölgede nüfusun dağılışı yer şekilleri ve doğal koşullara bağlıdır. Akarsu boyları yükselti ve yağışın arttığı alanlarda nüfus fazladır. Yağışın azaldığı yerlerde ise nüfus yoğunluğu azalmaktadır. Konya bölümünde nüfus yoğunluğu az, Yukarı Sakarya bölümünde ise nüfus yoğunluğu fazladır. İç Anadolu Bölgesinde konutların yapımında kırsal kesimlerde ker(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz) malzeme kullanılmaktadır. TARIM ve HAYVANCILIK : İç Anadolu bölgesinde yağış miktarının az olması, sulama imkanlarının kısıtlı olması tarımsal üretimi etkilemiştir. Tarım yapılabilen alanlar azdır. Nadas oranının Türkiye'de en fazla olduğu bölgedir. Sulama olanaklarının iyileştiği yerlerde sebze tarımı yapılmaktadır. Volkanik dağların çevresinde yoğun bir tarım yapılmaktadır. Buğday ve şekerpancarı üretiminde Türkiye'de ilk sırada gelmektedir. Bölümlere göre yetiştirilen tarım ürünleri şunlardır ;
|
|
02-23-2009, 17:07 | #24 |
İç Anadolu'nun Kültür Hazineleri
Zeus Tapınağı
Tapınağın olduğu yer şehrin ana kutsal alanı ve dünyadaki Zeus adına yapılmış tapınakların en sağlam örneği. Tapınağın İmparator Hadrian döneminde yapıldığı duvardaki kitabeden anlaşılıyor. Tapınak 53 x 35 m. ölçülerindeki podyum üzerine yapılmış olup, kısa yanların her birinde 8, uzun yanlarında 15’er İyon Sütunu var. Gordion Yassıhöyük (Gordion) Frigya'nın başkenti ve Büyük İskender'in Asya'nın anahtarını elde etmek için Kör Düğümü kestiği yer. Burada Kral Midas'ın tümülüsünü ziyaret edebilirsiniz. Civarda, hala kazı çalışmaları devam eden Gordion antik kentinin kalıntıları ve küçük müze görülmeye değer. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Mahmut Paşa Bedesteni ile Kurşunlu Han; Atatürk'ün bir "Eti Müzesi" kurulması isteği üzerine, Ankara Arkeoloji Müzesi olarak ziyarete açılmış. Müzede, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik çağdan başlayarak, Neolitik, Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Urartu dönemlerine ait, Karain, Çatalhöyük, Hacılar, Canhasan, Beyce Sultan, Alacahöyük, Kültepe, Acemhöyük, Boğazköy Gordion, Pazarlı, Altıntepe, Adilcevaz, Patnos kazılarından gelme çeşitli koleksiyonlar ve çeşitli dönemlere ait örnekler sergileniyor. Sikke koleksiyonları, mutlaka görülmeli. Merkez. (Ankara) Müze Tel : (+90-312) 324 31 60 - 312 62 48 Ziyarete saatleri : 08.30 - 17.30 Ziyarete günleri : Pazartesi hariç her gün. Boğazköy-Hattuşaş Anadolu'da ilk organize devleti kuran Hititlerin başkenti olan Hattuşaş'ın Anadolu arkeolojisinde önemli bir yeri var. Bugün Tarihi Milli Park olarak ilan edilen Boğazköy'de görülecek başlıca yerler; Aşağı Sevir'deki Büyük Mabed, şehir surları ve üzerindeki anıtsal kapılar,Yukarı Sevir'de sayıları 31'e ulaşan tapınak, Krallık sarayı ve Büyük Kale. Frig Çağı'na ait en önemli yapılar ise Bastion ile Güney Kale. Ayrıca, Boğazköy'deki yerel müzede ören yerinin önemli buluntuları sergileniyor. Çorum, Boğazkale ilçesinde yer alan Boğazköy (Hattuşaş) Ankara'ya 208 km. Çorum'a ise 82 km. uzaklıkta. Yazılıkaya Hitit İmparatorluk Dönemi'nin benzersiz bir kalıntısı olan Yazılıkaya Açıkhava Mabedi Boğazköy'ün 2 km. kuzeydoğusunda yer alıyor. Kayaların doğal durumlarına uygun olarak düzenlenmiş olan büyük ve küçük galeri iki mekandan oluşmakta. Büyük galerinin sağ duvarında tanrıçalar, sol duvarında ise tanrı kabartmaları yer alıyor. Galerinin en büyük kabartması olan Kral IV. Tuthaliya'nın kabartması doğu duvarında yer alıyor. Bu odada bahar bayramlarının kutlanışı tasvir ediliyor. Küçük galeriye giriş dar bir koridorla sağlanmakta. Burada sağa doğru ilerleyen 12 Tanrı, Meç Tanrısı ve IV. Tuthaliya kabartmaları bulunuyor. Alacahöyük Çorum'a 45 km. uzaklıkta, Alaca İlçesi Höyük Köyü yerleşim alanı içerisinde yer alan Alacahöyük; görkemli sfenksli kapısı, ilginç mimarlık eserleri ve mahalli müzesiyle, Boğazköy ve Yazılıkaya'yı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir arkeolojik ören yeri. Gök Medrese Yapıya taç kapı üzerinde yükselen tuğla örgülü iki minaresindeki mavi çinilerinden dolayı Gök Medrese deniliyor. Anadolu Selçuklu Beyliği baş veziri ve "Hayrat Babası" (Ebu'l Hayrat) Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1271 yılında devrin astronomi ilminin okutulduğu medrese olarak yapılmış. Plastik sanatın şaheserlerinden olan taç kapıdaki mermer malzeme nedeniyle ışık gölge sistemi belirgin. Ön cephede yer alan çeşme, pencere, berkitme kuleleri ve iki minaresi taç kapıya daha da önem kazandırıyor. Çift Minareli Medrese Dikdörtgen planlı medresenin günümüzde sadece ön yüzü ve minareleri ayakta. İlhanlı veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271 yılında yaptırılmış. Anadolu'daki medreseler içinde en büyük portale sahip. Kültepe Kültepe ören yeri, yüksekliği 22 m. çapı 500 m.yi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren Karum adı verilen aşağı şehirden ibaret. Yapılan kazılarda Kültepe'de, Asur, Genç Hitit, Roma-Pers ve Tabal dönemlerine ait eserler ve bulgular elde edilmiş. Bu eserlerin en önemlileri Asur dilinde yazılmış çivi yazılı tabletler. Tabletler Anadolu'nun en eski yazılı belgeleri. DÖner Kümbet Selçuklu eserlerinin Kayseri'deki en güzel örneklerinden. Prenses Şah Cihan Hatun adına yapılmış olan bu kümbet, kendisine has özellikleriyle dikkati çeken bir eser. Çokgen şeklindeki kümbetin, her bir yüzüne çeşitli geometrik şekiller, efsanevi yaratıklar kabartma olarak yapılmış. Çatalhöyük Çatalhöyük, Çumra ovasını sulayan Çarşamba Çayı’nın kıyısına kurulmuş, yaklaşık 450x275 m. boyutlarında büyük bir höyük. Bugüne kadar yapılan kazılarda 14 yapı katı/tabaka ortaya çıkarılmış. Çatalhöyük’ün öyküsü yaklaşık 9000 yıl öncesine kadar gidiyor. Duvar resimlerinden bu bölgede Neolitik çağ boyunca aralıksız 800 yıl süren bir yerleşimin var olduğu tahmin ediliyor. İlk yerleşmelerden birisi olması nedeniyle, insanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan Çatalhöyük’te yıllar süren kazılar sonunda ortaya insanlığın ilk barınma biçimleri, ev mimarisi ve toplumsal ritüellerine dair bir hazine çıkıyor. Ortaya çıkarılan ve genellikle 2 oda, depo, mutfak ve kilerden oluşan Çatalhöyük evleri bugün hala kullanılan evlere benzemekle kalmıyor, kullanılan ker(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz) malzeme de aradan geçen binlerce yıla karşın neredeyse hala aynı. Çatalhöyük, Konya’nın 52 km. güneydoğusunda, Çumra ilçesinin 11 km. kuzeyinde. Mevlana Türbesi ve Dergahı Türbenin temeli 1230 yılında, Mevlana'nın babası Sultan-ul Ulema Bahaeddin Veled’in vasiyeti üzerine buraya gömülüp, üzerine basit bir türbe yapılmasıyla oluşmuş. Mevlana'nın ölümünden sonra ise Pervane Muiniddin ve karısı Gürcü Hatun tarafından buraya bir türbe yaptırılmış. Türbe daha sonra dini ve sosyal işlevli mimari eklemeler yapılarak günümüzdeki şekliyle bir Mevlevi dergahı haline getirilmiş. Müzede Mevlana ve diğer Mevlevilere ait ya da çeşitli yollarla dergaha gelmiş değerli yazmalar, hat ve tezhip örnekleri, maden, cam ve ahşap eserler ile Mevlevi musikisi enstrümanları, halı ve kilimler sergilenmekte. Mevlana'nın ölüm yıldönümlerinde, Şeb-i Aruz (Düğün Günü) olarak adlandırılan günlerde havuz etrafında sema töreni yapılıyor. |
|
02-23-2009, 17:12 | #25 |
İÇ ANADOLU'DA TARIM
Tarım ve hayvancılık Bölge ekonomisinin temeli tarıma dayanır. Ekili - dikili alanların oranı bakımından Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada yer alır. Çalışan nüfusun büyük bir kısmı tarımla uğraşır. İklimin yarı kurak karakterine rağmen, çok geniş alanlar tarıma ayrılır. Bölgenin tarımı iklim şartlarına bağlıdır. Özellikle ilkbahar yağışlarının yetersizliği veya gecikmesi, tahıl üretiminde önemli dalgalanmalar meydana getirir, iklim yarı kurak olduğu için nadas ihtiyacı duyulur. Tarımın en önemli problemi sulamadır. Bu amaçla büyük sulama kanallarının (barajların) yapılması ve yeraltı suyundan yararlanılması gerekir. Ekonominin temeli tarım ve hayvancılığa dayanır. Türkiye'de ulusal gelirin %20'sini bu bölge sağlamaktadır. Tarım ürünleri içinde tahıllar başta gelir. Türkiye genelinde tahıla ayrılan toprakların yarıya yakını bu bölgededir. Yer şekilleri ve iklim koşulları tahıl tarımını öne çıkarır. Düzlüklerin geniş yer kaplaması makineli tarımı kolaylaştırmıştır. Bölgenin sulanabilen bölümlerinde şeker pancarı tarımı yapılır. Buğday, şeker pancarı ve elmanın en fazla üretildiği bölgedir. Şeker pancarının özellikle Konya, Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Niğde gibi şeker fabrikalarının bulunduğu yerlerde ekimi yapılır. İlkbahar yağışı ve yaz kuraklığı tahıla uygun ortamı oluşturmuştur. Türkiye'nin tahıl ambarıdır. Sulanabilen arazinin azlığı buğday ekim alanlarının geniş olmasına yol açmıştır. Bölgede buğday nadas yöntemiyle yetiştirilir. Alan bakımından nadasa bırakılır. Bırakılan toprakların en fazla olduğu bölgemizdir. Konu muhafazakargenc tarafından (02-23-2009 Saat 17:15 ) değiştirilmiştir.. |
|
02-23-2009, 17:18 | #26 |
İÇ ANADOLU'NUN ENLERİ NELER ;
En fazla nadasa bırakılan bölgedir. En büyük kapalı havzamız buradadır (Tuz Gölü) En tuzlu gölümüz %o ile Tuz Gölüdür. lüle taşının tek çıkarıldığı yer Eskişehirdir. Karstik şekillere en çok rastlanan 2.bölgemizdir. (Sivas, Çankiri) İklimden dolayı ker(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz) en çok kullanılan yapı malzemesidir. ulaşımı yeryüzü şekilleri sayesinde çok uygundur. En az yağış alan bölgemizdir Ortalama yükseltisi 1000 metredir. En yüksek yeri Erciyes Dagidir. Küçükbaş hayvan sayısı en fazla olan bölgedir. Nüfus bakımından 2. olmasına rağmen alanı büyük olduğu için yoğunluk azdır. Tek uçak fabrikamız Eskişehir'dedir. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. İklimi sert ve karasaldır. Kentleme oranı düşük, kırsal yerleşme topludur. Yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini olumsuz yönde etkiler. Bölgede endüstri bitkilerinden şekerpancari, tahıllardan buğday çok yetiştirilir. En uzun akar suyumuz Kızılırmak nehrinin büyük kısmı bölgededir. En fazla buğday ve şeker pancarı üretimi, En fazla koyunun yetiştirildiği, En fazla tiftik keçisinin yetiştirildiği, En fazla kapalı havzanın bulunduğu bölge, En az yağış alan yerlerin bulunduğu bölge, En çok sel rejimli akarsuların bulunduğu, En geniş nadas alanlarının bulunduğu, En fazla küçükbaş hayvancılığın yapıldığı, Tek lületaşı üretim alanı olan bölgedir. En turistik yerleri Nevşehir,Ürgüp,Göreme'dir. En soğuk yeri Yukarı Kızılırmak Bölümü'dür. En yoğun nüfuslu yeri,Sakarya Bölümü'dür, En seyrek nüfuslu yeri Konya Bölümü'dür, Ekonomiye en büyük katkısı tarım alanındadır. İç Anadolu Bölgesi'nin ekonomisi daha çok tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım alanlarının en geniş olduğu bölgemizdir. Yaygın olarak tahıl tarımı yapılır. Buğday, arpa, çavdar, şeker pancarı, patates, yeşil mercimek, nohut, armut ve elmanın en fazla yetiştirildiği bölgedir. Yağış miktarının az olması, bölgede nadas yönteminin yaygın olarak kullanılmasında etkili olmuştur. Toplam hayvan sayısının en fazla (% 25) olduğu bu bölgemizde özellikle koyun yetiştiriciliği yaygındır. Bölge, madenler açısından fazla zengin sayılmaz. Endüstri kuruluşlarının, Marmara ve Ege Bölgesi'nden sonra en yoğun olduğu bölgemizdir. Endüstri kuruluşları, Ankara, Kırıkkale, Eskişehir, Konya ve Kayseri'de yoğunlaşır. İç Anadolu, turizmin en fazla geliştiği dördüncü bölgedir. Ankara, Konya, Niğde ve Kayseri bölgede turizmin canlı olduğu yerlerdir. Sağlık turizmi de yaygındır. Ancak bölgedeki birçok kaplıca ve ılıca çevresinde tesis yoktur. Haymana, Ayaş, Kozaklı, Balıklıçermik, Yozgat, Eskişehir ve Kırşehir kaplıcaları her yıl birçok insanın tedavi için uğradıkları yerdir ve çok rağbet görür. |
|
02-23-2009, 17:20 | #27 |
İÇ ANADOLU'NUN YER ALTI ZENGİNLİKLERİ
Bölgenin önemli yeraltı zenginlikleri, linyit, krom, lületaşı, tuz ve bor mineralleridir. ayrıca tütünde kullanılır |
|
02-23-2009, 17:22 | #28 |
GEZEN VE GÖRENLER İÇ ANADOLU'YU NASIL ANLATIYOR ?
Iç Anadolu Bölgesi, Anadolu'nun orta kisminda yer alan Türkiye'nin yedi cografi bölgesinden biridir. Bu konumu sebebiyle "Orta Anadolu" da denir. Iç Anadolu Bölgesi'nin yüz ölçümü 151.000 km² olup bu alan Türkiye topraklarinin %20'sini kaplar. Dogu Anadolu'dan sonra ikinci büyük bölgemizdir. Güneydogu Anadolu Bölgesi disinda diger bölgelerin hepsiyle komsudur.Ayni zamanda ülkemizde "tahil ambari" olarak da animsanir. Illeri : Aksaray Ankara Çankiri Eskisehir Karaman Kayseri Kirikkale Kirsehir Konya Nevsehir Nigde Yozgat Bölümleri Iç Anadolu Bölgesi dört bölüme ayrilir: Konya Bölümü: Bölgenin ortasinda genis bir kapali havza vardir. Burada büyük ovalar, plato düzlükleri, Tuz Gölü, Aksehir ve Eber gölleri ile Karacadag ve Karadag volkanik daglari bulunur. Türkiye'nin en kurak bölümüdür. Nüfus bakimindan bölgenin en tenha bölümüdür. Halk tarim ve hayvancilikla ugrasir. Ülkenin en önemli tahil alanlarindan birisidir. Konya, Aksaray ve Karaman bölümde yer alan illerdir. Tuz gölü burda bulunmaktadir. Derinligi az olup yazlari kurak oldugu için daha da azalmaktadir. Ülkenin tuz ihtiyacinin önemli kismi buradan karsilanir. Yukari Sakarya Bölümü Bölgenin kuzeybati kismini meydana getirir. Orta Kizilirmak boylarindan Içbati Anadolu'ya kadar uzanir. Yer sekilleri daha engebeli, iklimi biraz daha nemlidir. Yillik yagislar 400 mm civarindadir. Iklim ve ulasim kosullarinin elverisli olmasi nedeniyle, bölgenin en yogun nüfuslu bölümüdür. Bölge nüfusunun yariya yakini bu bölümdedir. Bati Anadolu'yu iç bölgelere baglayan yollarin geçtigi önemli bir yerdedir. Bölümde Eskisehir ve Ankara illeri yer alir. Bölümde Köroglu,Sivrihisar,Elmadag,Sündiken ve Idrisdagi yer alir.Ankara yakinlarinda Eymir ve Mogan gölleri vardir. Bölümde karasal iklim görülür. Kislari çok soguk yazlari ise sicak ve kurak geçer.Bölümde yetistirilen ürünler,seker pancari,arpa,bugday,baklagiller,sebze ve meyveyetistirilir.yeralti zenginligi ise linyit ve bor mineralleridir.bölümde küçükbas hayvancilik yaygin olarak yapilir. bölümün turzim degerleri,Çankaya köskü,Yunus Emre türbesi, eski TBMM binasi,Anitkabir,Atatürk Orman Çiftligi(AOÇ),Anadolu Medeniyetleri Müzesi,Gordion Orta Kizilirmak Bölümü: Iç Anadolu'nun, Çankiri'dan Toroslar'a kadar uzanan, içine Kizilirmak yayini alan kismidir. Alan bakimindan bölgenin en büyük bölümüdür. Kuzey kesimi daha engebelidir. Güney kesiminde plato ve ova düzlükleri yaygindir. Ortada ise genis Kizilirmak platosu bulunur. Erciyes volkanik dagi bu bölümde yer alir. Tarim alanlarinin orani verimli volkanik topraklarla kapli güney kesimden daha yüksektir. Iç Anadolu'da kirsal nüfus yogunlugunun en fazla oldugu bölümdür. Kayseri, Nigde, Nevsehir, Kirsehir, Yozgat ve Kirikkale bölüm içinde yer alan illerdir.. Bölüm Iç Anadolu Bölgesinin orta kesiminde yer alir.Güneyinde Hasan, Erciyes, Merlendiz sönmüs volkanlar bulunur.Bölümde kuzey daha engebelidir.Bölümde bozok platosu genis yer tutar.Bu bölümde nüfus yogundur orta kizilirmak bolumunde karasal iklim etkilidir yazlar sicak ve kurak kislar ise soguk ve kar yagislidir.Genellikle bu bölüm bozkirlarla kaplidir.Kizilirmak bolumun en önemli akarsuyudur.Bu bolumde Kayseri en büyük yerlesim birimidir.Ayrica bu bolumde hali, seker, meyve suyu, sucuk ve pastirma fabrikalari bulunur.En önemli ekonomik gelir tarimdir.tiftik keçisi ve koyun besiciligide yaygindir Yukari Kizilirmak Bölümü: Bu bölüm Kizilirmak'in, Karadeniz Bölgesi ile Dogu Anadolu arasina sokulan yukari çigirini kaplar. Iç Anadolu'nun en küçük, en engebeli bölümüdür.Ortalama yükselti 1300-1650 metre arasindadir. Daglarla kusatilmis bir havza görünümündedir. Engebeli oldugu için tarim alanlarinin orani daha düsüktür. Nüfusu sik, kentlesme orani yüksektir. Bölgenin kisin en soguk bölümü burasidir. Bölümde Sivas ili bulunmaktadir Bölge, yeryüzü sekilleri bakimindan sade bir görünüme sahiptir. Yer sekilleri çesitlilik göstermez. Engebeli araziler fazla olmadigi için, kara ve demiryolu ulasimina oldukça elverislidir. Bölgenin çogu yerinde genellikle 1000 m yükseltiye sahip düzlükler bulunur. En alçak yerleri olan Sakarya ve Kizilirmak vadilerindeki yükselti 700 m civarindadir. Bölgenin güneyinde Kuzeydogu-güneybati dogrultusunda uzanan daglar volkanik kökenli dir. Baslicalari; Hasandagi, Karacadag, Karadag, Erciyes Dagi ve Melendiz Daglari'dir. Bölgedeki kivrim daglari ise doguda genis bir alan kaplar. En önemlileri, Ak daglar, Hinzir Dagi, Tecer Dagi ve Yildiz Daglari'dir. Platolar en fazla bu bölgemizde yer alir. Batida Haymana ve Cihanbeyli, güneyde Obruk, doguda da Bozok (Kizilirmak) plâtolariyla, Ege Bölgesi siniri boyunca Yazilikaya (Bayat) ve Dogu Anadolu Bölgesi siniri boyunca da Uzunyayla gibi platolara sahiptir. Tuz Gölü çevresi Türkiye'nin en büyük kapali havzasidir. Iç Anadolu'nun bazi ovalari oldukça genistir. Konya ovasi, Türkiye'nin en büyük ovasidir. Eski bir göl tabanidir. Genis ovalardan digeri Tuz Gölü'nün güneyindeki Aksaray Ovasi'dir. Haymana platosunun batisindaki Yukari Sakarya Ovasi da genis alan kaplar. Küçük ovalar olan Eskisehir, Ankara, Kayseri ve Develi ovalari, platolar arasindaki çukurluklarda yer almaktadir. Iç Anadalu Bölgesi'nin Orta Kizilirmak bölümü genis çaplidir. Bu bölgedeki daglar sönmüs yanar daglardandir. Kisin yagisli yazin ise sicaktir. Dogal bitki örtüsü bozkirdir. Bugday, arpa ve seker pancari yetistirlir. Kirikkale'de Orta Dogu Petrol Rafinerisi bulunmaktadir. Akarsu ve gölleri: Iç Anadolu Bölgesi'nin en önemli akarsulari Kizilirmak, Sakarya Nehri, Porsuk ve Delice çaylaridir. Bu bölge akarsulari kapali havzada akan sel rejimli akarsulardir. Ilkbahar yagislariyla tasar, yazin kuruyacak hale gelir. Iç Anadolu Bölgesi'nin güney kesimleri sularini denizlere gönderemez. Bu nedenle kapali havzalar genis bir alan kaplar. Kapali havzalarin genis olanlari, Konya Ovasi, Tuz Gölü ve Aksehir - Eber gölleri çevresinde yer alir. Seyfe Gölü, Sultan Sazligi (Yaygölü) gibi küçük kapali havzalar da bulunmaktadir. Iç Anadolu Bölgesi'nin büyük bir bölümü sularini Kizilirmak, Sakarya ve Yesilirmak'in kolu olan Çekerek suyu sayesinde Karadeniz'e gönderir. Güneydogusundaki Uzunyayla yöresi, sularini Seyhan'in kolu olan Zamanti suyu sayesinde Akdeniz'e gönderir. Sel rejimli akarsularin en fazla bulundugu bölgedir. Bölgenin en büyük gölü Tuz Gölü'dür. Bu göl buharlasmanin etkisiyle yazin büyük ölçüde kurumaktadir. Tuz Gölü, tektonik olusumludur. Derinligi fazla degildir. Gölün alani kisin ve ilkbaharda fazla alan kapladigi halde, yazin buharlasma ve beslenme yetersizliginden dolayi kapladigi alan azalir. Tuz ihtiyacimizin %30'unu karsilar. Diger önemli gölleri ise Aksehir, Eber, Ilgin (Çavusçu), Tuzla, Seyfe, Mogan ve Sultanisalak-i mekip gölleridir. Sakarya nehri üzerinde ise Sariyar ve Gökçekaya barajlari bulunur. Iklim ve bitki örtüsü: Bölgenin çevresi yüksek daglarla çevrili oldugundan, denizlerin nemli iliman havasi bölgeye sokulamaz. Bu nedenle bölgede, yazlari sicak ve kurak, kislari soguk ve kar yagisli karasal iklim hakimdir. Bölgede, doguya dogru gidildikçe yüksekligin artmasina bagli olarak karasallik derecesi artar ve kis sicakliklari çok düsük degerlere ulasir. Iç Anadolu, ülkemizin en az yagis alan bölgesidir. Ortalama yagis 400 mm civarindadir. Bölge, en fazla yagisi ilkbahar aylarinda saganak halinde alir. En kurak mevsim yazdir. Yazlarin kurak olmasi ve yaz kurakliginin erken baslamasi sebze türü bitkiler üzerinde olumsuz etki yapar. Bölgenin ve ülkemizin en az yagisli yeri Tuz Gölü çevresidir(320 mm) . Yagislarin azligi bölgenin deniz etkisine kapali olmasindan kaynaklanmaktadir. Denizden gelen nemli hava kütlesi, nemini, daglarin denize bakan yamaçlarinda yagis halinde birakir. Iç Anadolu Bölgesi'ne dogru eserken artik kurudur. Bölgede görülen yagislar konveksiyonel ve cephesel kökenlidir. Kirkikindi adi da verilen konveksiyonel yagislar Ilkbaharda yaygindir. Bölgenin tabii bitki örtüsü bozkirdir. Bozkir, ilkbahar yagmurlariyla yeseren, birkaç ay yesil kalan, yaz sicakligi ile sararan ot toplulugudur. Iç Anadolu Bölgesi ülkemiz ormanlarinin %7 sini kaplayarak bölgeler arasinda 6. sirada yer alir. Ovalari sunlardir: Kayseri, Konya, Eregli, Aksaray, Sakarya, Eskisehir, Ankara, Develi, Nevsehir, Kirsehir, Sivas. Tarim ve hayvancilik: Bölge ekonomisinin temeli tarima dayanir. Ekili - dikili alanlarin orani bakimindan Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sirada yer alir. Çalisan nüfusun büyük bir kismi tarimla ugrasir. Iklimin yari kurak karakterine ragmen, çok genis alanlar tarima ayrilir. Bölgenin tarimi iklim sartlarina baglidir. Özellikle ilkbahar yagislarinin yetersizligi veya gecikmesi, tahil üretiminde önemli dalgalanmalar meydana getirir, iklim yari kurak oldugu için nadas ihtiyaci duyulur. Tarimin en önemli problemi sulamadir. Bu amaçla büyük sulama kanallarinin (barajlarin) yapilmasi ve yeralti suyundan yararlanilmasi gerekir. Ekonominin temeli tarim ve hayvanciliga dayanir. Türkiye'de ulusal gelirin %20'sini bu bölge saglamaktadir. Tarim ürünleri içinde tahillar basta gelir. Türkiye genelinde tahila ayrilan topraklarin yariya yakini bu bölgededir. Yer sekilleri ve iklim kosullari tahil tarimini öne çikarir. Düzlüklerin genis yer kaplamasi makineli tarimi kolaylastirmistir. Bölgenin sulanabilen bölümlerinde seker pancari tarimi yapilir. Bugday, seker pancari ve elmanin en fazla üretildigi bölgedir. Seker pancarinin özellikle Konya, Ankara, Eskisehir, Kayseri ve Nigde gibi seker fabrikalarinin bulundugu yerlerde ekimi yapilir. Ilkbahar yagisi ve yaz kurakligi tahila uygun ortami olusturmustur. Türkiye'nin tahil ambaridir. Sulanabilen arazinin azligi bugday ekim alanlarinin genis olmasina yol açmistir. Bölgede bugday nadas yöntemiyle yetistirilir. Alan bakimindan nadasa birakilan topraklarin en fazla oldugu bölgemizdir. Yeralti zenginlikleri: Bölgenin önemli yeralti zenginlikleri, linyit, krom, lületasi, tuz ve bor mineralleridir. Krom : Sivas, Eskisehir ve Kayseri'de çikarilir. Kayatuzu : Kirsehir ve Çankiri dolaylarinda çikarilir. Linyit: Sivas'ta çikarilir. Çinko ve Demir: Sivas ve Eregli'de çikartilir. Civa: Konya Sarayönü'nde Tuz:Tuz Gölü'nden elde edilir.Ayrica: Sivas ve Tunceli dolaylarinda çikarilir. Lületasi:Eskisehir'de çikarilmaktadir. Hediyelik esya yapiminda kullanilir. Bor mineralleri:Neredeyse bütün bölgede çikartilmaktadir. Sanayi: Sivas'ta: Lokomotif, besin, mot or, çimento ve ins aat malzemeleri sanayii ile devlet demir yollarinin tren, vagon imalati yapan TÜDEMSAS fabrikasi vardir. Usak'ta:seker fabrikasi bulunur. Ankara'da : Dokuma, besin, tarim araçlari, çimento ve mobilya sanayii, Konya'da : Tarim araçlari, besin, motor, çimento, süt ürünleri ve insaat malzemeleri sanayii, Çumra Seker Fabrikasi(tam tesekküllü) Kayseri'de : Halicilik, meyve suyu, pamuklu dokuma, pastirma ve sucuk üretim merkezleri Kirikkale'de : Orta Anadolu petrol rafinerisi, silah fabrikasi, demir -çelik endüstrisi Eskisehir'de : Besin, yem, çimento endüstrisi ile devlet demir yollarinin bakim tesisleri bulunur. Nufus Yapisi:Iç Anadolu Bölgesi, 1997 nüfus sayimina göre yaklasik 10,5 milyon kisilik nüfus büyüklügüyle Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sirayi alir. Bu bölgenin nüfus yogunlugu 64 kisi/km² dir. (1997 yilina göre, Türkiye'nin ortalama nüfus yogunlugu 81 kisi / km² Iç üfusu, bölgenin dogal kosullarinin etkisine bagli olarak, daha çok komsu bölgelere yakin yerlerdeki dag eteklerinde yogunlasir. Bunun nedeni, sözü edilen kesimlerin daha yagisli olmasi ve su kaynaklarinin bol olmasidir. Bölgedeki ovalarin aldigi yagisin az olmasi, nüfuslanma ve yerlesmeyi engellemistir. Düz ovalik kesimde nüfus yogunlugu dag eteklerine göre azdir. Toplu köy niteligindeki kirsal yerlesme birimleri ile kentler dag etekleri boyunca dizilidir. Bölge nüfusunun %62'si, nüfusu 10.000'den fazla olan ve kent sayilan yerlesme birimlerinde yasamaktadir. Tarim alanlari genis olmasina karsin nüfusun %38,44'ü kirsal kesimde yasar. Tarim alanlarinin genis olmasi, tarimsal nüfus yogunlugunun düsük olmasina yol açar. Nüfusun dagilisi, yagis dagilisina benzerlik gösterir. Bölgede en fazla nüfuslanmis bölüm, Yukari Sakarya'dir. Bu bölümün yogun nüfuslanmasinda, endüstri faaliyetleri ile Ankara'nin baskent olmasi önemli rol oynar. Konya ve Tuz Gölü civarlari nüfus yogunlugunun az oldugu yerlerdir. |
|
02-23-2009, 17:23 | #29 |
GEZEN VE GÖRENLER İÇ ANADOLU'YU NASIL ANLATIYOR ?
Iç Anadolu Bölgesi, Anadolu'nun orta kisminda yer alan Türkiye'nin yedi cografi bölgesinden biridir. Bu konumu sebebiyle "Orta Anadolu" da denir. Iç Anadolu Bölgesi'nin yüz ölçümü 151.000 km² olup bu alan Türkiye topraklarinin %20'sini kaplar. Dogu Anadolu'dan sonra ikinci büyük bölgemizdir. Güneydogu Anadolu Bölgesi disinda diger bölgelerin hepsiyle komsudur.Ayni zamanda ülkemizde "tahil ambari" olarak da animsanir. Illeri : Aksaray Ankara Çankiri Eskisehir Karaman Kayseri Kirikkale Kirsehir Konya Nevsehir Nigde Yozgat Bölümleri Iç Anadolu Bölgesi dört bölüme ayrilir: Konya Bölümü: Bölgenin ortasinda genis bir kapali havza vardir. Burada büyük ovalar, plato düzlükleri, Tuz Gölü, Aksehir ve Eber gölleri ile Karacadag ve Karadag volkanik daglari bulunur. Türkiye'nin en kurak bölümüdür. Nüfus bakimindan bölgenin en tenha bölümüdür. Halk tarim ve hayvancilikla ugrasir. Ülkenin en önemli tahil alanlarindan birisidir. Konya, Aksaray ve Karaman bölümde yer alan illerdir. Tuz gölü burda bulunmaktadir. Derinligi az olup yazlari kurak oldugu için daha da azalmaktadir. Ülkenin tuz ihtiyacinin önemli kismi buradan karsilanir. Yukari Sakarya Bölümü Bölgenin kuzeybati kismini meydana getirir. Orta Kizilirmak boylarindan Içbati Anadolu'ya kadar uzanir. Yer sekilleri daha engebeli, iklimi biraz daha nemlidir. Yillik yagislar 400 mm civarindadir. Iklim ve ulasim kosullarinin elverisli olmasi nedeniyle, bölgenin en yogun nüfuslu bölümüdür. Bölge nüfusunun yariya yakini bu bölümdedir. Bati Anadolu'yu iç bölgelere baglayan yollarin geçtigi önemli bir yerdedir. Bölümde Eskisehir ve Ankara illeri yer alir. Bölümde Köroglu,Sivrihisar,Elmadag,Sündiken ve Idrisdagi yer alir.Ankara yakinlarinda Eymir ve Mogan gölleri vardir. Bölümde karasal iklim görülür. Kislari çok soguk yazlari ise sicak ve kurak geçer.Bölümde yetistirilen ürünler,seker pancari,arpa,bugday,baklagiller,sebze ve meyveyetistirilir.yeralti zenginligi ise linyit ve bor mineralleridir.bölümde küçükbas hayvancilik yaygin olarak yapilir. bölümün turzim degerleri,Çankaya köskü,Yunus Emre türbesi, eski TBMM binasi,Anitkabir,Atatürk Orman Çiftligi(AOÇ),Anadolu Medeniyetleri Müzesi,Gordion Orta Kizilirmak Bölümü: Iç Anadolu'nun, Çankiri'dan Toroslar'a kadar uzanan, içine Kizilirmak yayini alan kismidir. Alan bakimindan bölgenin en büyük bölümüdür. Kuzey kesimi daha engebelidir. Güney kesiminde plato ve ova düzlükleri yaygindir. Ortada ise genis Kizilirmak platosu bulunur. Erciyes volkanik dagi bu bölümde yer alir. Tarim alanlarinin orani verimli volkanik topraklarla kapli güney kesimden daha yüksektir. Iç Anadolu'da kirsal nüfus yogunlugunun en fazla oldugu bölümdür. Kayseri, Nigde, Nevsehir, Kirsehir, Yozgat ve Kirikkale bölüm içinde yer alan illerdir.. Bölüm Iç Anadolu Bölgesinin orta kesiminde yer alir.Güneyinde Hasan, Erciyes, Merlendiz sönmüs volkanlar bulunur.Bölümde kuzey daha engebelidir.Bölümde bozok platosu genis yer tutar.Bu bölümde nüfus yogundur orta kizilirmak bolumunde karasal iklim etkilidir yazlar sicak ve kurak kislar ise soguk ve kar yagislidir.Genellikle bu bölüm bozkirlarla kaplidir.Kizilirmak bolumun en önemli akarsuyudur.Bu bolumde Kayseri en büyük yerlesim birimidir.Ayrica bu bolumde hali, seker, meyve suyu, sucuk ve pastirma fabrikalari bulunur.En önemli ekonomik gelir tarimdir.tiftik keçisi ve koyun besiciligide yaygindir Yukari Kizilirmak Bölümü: Bu bölüm Kizilirmak'in, Karadeniz Bölgesi ile Dogu Anadolu arasina sokulan yukari çigirini kaplar. Iç Anadolu'nun en küçük, en engebeli bölümüdür.Ortalama yükselti 1300-1650 metre arasindadir. Daglarla kusatilmis bir havza görünümündedir. Engebeli oldugu için tarim alanlarinin orani daha düsüktür. Nüfusu sik, kentlesme orani yüksektir. Bölgenin kisin en soguk bölümü burasidir. Bölümde Sivas ili bulunmaktadir Bölge, yeryüzü sekilleri bakimindan sade bir görünüme sahiptir. Yer sekilleri çesitlilik göstermez. Engebeli araziler fazla olmadigi için, kara ve demiryolu ulasimina oldukça elverislidir. Bölgenin çogu yerinde genellikle 1000 m yükseltiye sahip düzlükler bulunur. En alçak yerleri olan Sakarya ve Kizilirmak vadilerindeki yükselti 700 m civarindadir. Bölgenin güneyinde Kuzeydogu-güneybati dogrultusunda uzanan daglar volkanik kökenli dir. Baslicalari; Hasandagi, Karacadag, Karadag, Erciyes Dagi ve Melendiz Daglari'dir. Bölgedeki kivrim daglari ise doguda genis bir alan kaplar. En önemlileri, Ak daglar, Hinzir Dagi, Tecer Dagi ve Yildiz Daglari'dir. Platolar en fazla bu bölgemizde yer alir. Batida Haymana ve Cihanbeyli, güneyde Obruk, doguda da Bozok (Kizilirmak) plâtolariyla, Ege Bölgesi siniri boyunca Yazilikaya (Bayat) ve Dogu Anadolu Bölgesi siniri boyunca da Uzunyayla gibi platolara sahiptir. Tuz Gölü çevresi Türkiye'nin en büyük kapali havzasidir. Iç Anadolu'nun bazi ovalari oldukça genistir. Konya ovasi, Türkiye'nin en büyük ovasidir. Eski bir göl tabanidir. Genis ovalardan digeri Tuz Gölü'nün güneyindeki Aksaray Ovasi'dir. Haymana platosunun batisindaki Yukari Sakarya Ovasi da genis alan kaplar. Küçük ovalar olan Eskisehir, Ankara, Kayseri ve Develi ovalari, platolar arasindaki çukurluklarda yer almaktadir. Iç Anadalu Bölgesi'nin Orta Kizilirmak bölümü genis çaplidir. Bu bölgedeki daglar sönmüs yanar daglardandir. Kisin yagisli yazin ise sicaktir. Dogal bitki örtüsü bozkirdir. Bugday, arpa ve seker pancari yetistirlir. Kirikkale'de Orta Dogu Petrol Rafinerisi bulunmaktadir. Akarsu ve gölleri: Iç Anadolu Bölgesi'nin en önemli akarsulari Kizilirmak, Sakarya Nehri, Porsuk ve Delice çaylaridir. Bu bölge akarsulari kapali havzada akan sel rejimli akarsulardir. Ilkbahar yagislariyla tasar, yazin kuruyacak hale gelir. Iç Anadolu Bölgesi'nin güney kesimleri sularini denizlere gönderemez. Bu nedenle kapali havzalar genis bir alan kaplar. Kapali havzalarin genis olanlari, Konya Ovasi, Tuz Gölü ve Aksehir - Eber gölleri çevresinde yer alir. Seyfe Gölü, Sultan Sazligi (Yaygölü) gibi küçük kapali havzalar da bulunmaktadir. Iç Anadolu Bölgesi'nin büyük bir bölümü sularini Kizilirmak, Sakarya ve Yesilirmak'in kolu olan Çekerek suyu sayesinde Karadeniz'e gönderir. Güneydogusundaki Uzunyayla yöresi, sularini Seyhan'in kolu olan Zamanti suyu sayesinde Akdeniz'e gönderir. Sel rejimli akarsularin en fazla bulundugu bölgedir. Bölgenin en büyük gölü Tuz Gölü'dür. Bu göl buharlasmanin etkisiyle yazin büyük ölçüde kurumaktadir. Tuz Gölü, tektonik olusumludur. Derinligi fazla degildir. Gölün alani kisin ve ilkbaharda fazla alan kapladigi halde, yazin buharlasma ve beslenme yetersizliginden dolayi kapladigi alan azalir. Tuz ihtiyacimizin %30'unu karsilar. Diger önemli gölleri ise Aksehir, Eber, Ilgin (Çavusçu), Tuzla, Seyfe, Mogan ve Sultanisalak-i mekip gölleridir. Sakarya nehri üzerinde ise Sariyar ve Gökçekaya barajlari bulunur. Iklim ve bitki örtüsü: Bölgenin çevresi yüksek daglarla çevrili oldugundan, denizlerin nemli iliman havasi bölgeye sokulamaz. Bu nedenle bölgede, yazlari sicak ve kurak, kislari soguk ve kar yagisli karasal iklim hakimdir. Bölgede, doguya dogru gidildikçe yüksekligin artmasina bagli olarak karasallik derecesi artar ve kis sicakliklari çok düsük degerlere ulasir. Iç Anadolu, ülkemizin en az yagis alan bölgesidir. Ortalama yagis 400 mm civarindadir. Bölge, en fazla yagisi ilkbahar aylarinda saganak halinde alir. En kurak mevsim yazdir. Yazlarin kurak olmasi ve yaz kurakliginin erken baslamasi sebze türü bitkiler üzerinde olumsuz etki yapar. Bölgenin ve ülkemizin en az yagisli yeri Tuz Gölü çevresidir(320 mm) . Yagislarin azligi bölgenin deniz etkisine kapali olmasindan kaynaklanmaktadir. Denizden gelen nemli hava kütlesi, nemini, daglarin denize bakan yamaçlarinda yagis halinde birakir. Iç Anadolu Bölgesi'ne dogru eserken artik kurudur. Bölgede görülen yagislar konveksiyonel ve cephesel kökenlidir. Kirkikindi adi da verilen konveksiyonel yagislar Ilkbaharda yaygindir. Bölgenin tabii bitki örtüsü bozkirdir. Bozkir, ilkbahar yagmurlariyla yeseren, birkaç ay yesil kalan, yaz sicakligi ile sararan ot toplulugudur. Iç Anadolu Bölgesi ülkemiz ormanlarinin %7 sini kaplayarak bölgeler arasinda 6. sirada yer alir. Ovalari sunlardir: Kayseri, Konya, Eregli, Aksaray, Sakarya, Eskisehir, Ankara, Develi, Nevsehir, Kirsehir, Sivas. Tarim ve hayvancilik: Bölge ekonomisinin temeli tarima dayanir. Ekili - dikili alanlarin orani bakimindan Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sirada yer alir. Çalisan nüfusun büyük bir kismi tarimla ugrasir. Iklimin yari kurak karakterine ragmen, çok genis alanlar tarima ayrilir. Bölgenin tarimi iklim sartlarina baglidir. Özellikle ilkbahar yagislarinin yetersizligi veya gecikmesi, tahil üretiminde önemli dalgalanmalar meydana getirir, iklim yari kurak oldugu için nadas ihtiyaci duyulur. Tarimin en önemli problemi sulamadir. Bu amaçla büyük sulama kanallarinin (barajlarin) yapilmasi ve yeralti suyundan yararlanilmasi gerekir. Ekonominin temeli tarim ve hayvanciliga dayanir. Türkiye'de ulusal gelirin %20'sini bu bölge saglamaktadir. Tarim ürünleri içinde tahillar basta gelir. Türkiye genelinde tahila ayrilan topraklarin yariya yakini bu bölgededir. Yer sekilleri ve iklim kosullari tahil tarimini öne çikarir. Düzlüklerin genis yer kaplamasi makineli tarimi kolaylastirmistir. Bölgenin sulanabilen bölümlerinde seker pancari tarimi yapilir. Bugday, seker pancari ve elmanin en fazla üretildigi bölgedir. Seker pancarinin özellikle Konya, Ankara, Eskisehir, Kayseri ve Nigde gibi seker fabrikalarinin bulundugu yerlerde ekimi yapilir. Ilkbahar yagisi ve yaz kurakligi tahila uygun ortami olusturmustur. Türkiye'nin tahil ambaridir. Sulanabilen arazinin azligi bugday ekim alanlarinin genis olmasina yol açmistir. Bölgede bugday nadas yöntemiyle yetistirilir. Alan bakimindan nadasa birakilan topraklarin en fazla oldugu bölgemizdir. Yeralti zenginlikleri: Bölgenin önemli yeralti zenginlikleri, linyit, krom, lületasi, tuz ve bor mineralleridir. Krom : Sivas, Eskisehir ve Kayseri'de çikarilir. Kayatuzu : Kirsehir ve Çankiri dolaylarinda çikarilir. Linyit: Sivas'ta çikarilir. Çinko ve Demir: Sivas ve Eregli'de çikartilir. Civa: Konya Sarayönü'nde Tuz:Tuz Gölü'nden elde edilir.Ayrica: Sivas ve Tunceli dolaylarinda çikarilir. Lületasi:Eskisehir'de çikarilmaktadir. Hediyelik esya yapiminda kullanilir. Bor mineralleri:Neredeyse bütün bölgede çikartilmaktadir. Sanayi: Sivas'ta: Lokomotif, besin, mot or, çimento ve ins aat malzemeleri sanayii ile devlet demir yollarinin tren, vagon imalati yapan TÜDEMSAS fabrikasi vardir. Usak'ta:seker fabrikasi bulunur. Ankara'da : Dokuma, besin, tarim araçlari, çimento ve mobilya sanayii, Konya'da : Tarim araçlari, besin, motor, çimento, süt ürünleri ve insaat malzemeleri sanayii, Çumra Seker Fabrikasi(tam tesekküllü) Kayseri'de : Halicilik, meyve suyu, pamuklu dokuma, pastirma ve sucuk üretim merkezleri Kirikkale'de : Orta Anadolu petrol rafinerisi, silah fabrikasi, demir -çelik endüstrisi Eskisehir'de : Besin, yem, çimento endüstrisi ile devlet demir yollarinin bakim tesisleri bulunur. Nufus Yapisi:Iç Anadolu Bölgesi, 1997 nüfus sayimina göre yaklasik 10,5 milyon kisilik nüfus büyüklügüyle Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sirayi alir. Bu bölgenin nüfus yogunlugu 64 kisi/km² dir. (1997 yilina göre, Türkiye'nin ortalama nüfus yogunlugu 81 kisi / km² Iç üfusu, bölgenin dogal kosullarinin etkisine bagli olarak, daha çok komsu bölgelere yakin yerlerdeki dag eteklerinde yogunlasir. Bunun nedeni, sözü edilen kesimlerin daha yagisli olmasi ve su kaynaklarinin bol olmasidir. Bölgedeki ovalarin aldigi yagisin az olmasi, nüfuslanma ve yerlesmeyi engellemistir. Düz ovalik kesimde nüfus yogunlugu dag eteklerine göre azdir. Toplu köy niteligindeki kirsal yerlesme birimleri ile kentler dag etekleri boyunca dizilidir. Bölge nüfusunun %62'si, nüfusu 10.000'den fazla olan ve kent sayilan yerlesme birimlerinde yasamaktadir. Tarim alanlari genis olmasina karsin nüfusun %38,44'ü kirsal kesimde yasar. Tarim alanlarinin genis olmasi, tarimsal nüfus yogunlugunun düsük olmasina yol açar. Nüfusun dagilisi, yagis dagilisina benzerlik gösterir. Bölgede en fazla nüfuslanmis bölüm, Yukari Sakarya'dir. Bu bölümün yogun nüfuslanmasinda, endüstri faaliyetleri ile Ankara'nin baskent olmasi önemli rol oynar. Konya ve Tuz Gölü civarlari nüfus yogunlugunun az oldugu yerlerdir. |
|
02-23-2009, 17:34 | #30 |
Uygarlıkların Beşiği İç Anadolu Bölgesi
Uygarlıkların Beşiği İç Anadolu Bölgesi Tarihi.......
Ağaçlarla bezeli ve volkanik tepelerle dolu kıraç orta Anadolu platosu Türkiye'nin kalbini oluşturur. Bu plato uygarlıkların beşiği olmuştur. Çatalhöyük'te İ.Ö. 8000 yıla uzanan kalıntılar gün ışığına çıkarılmıştır. Pek çok insana yurtluk etmiş, doğu ile batı arasında savaş alanı olmuş Orta Anadolu'da Hattiler, Hititler, Frigyalılar, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar hükümranlık için çarpışmış ve üstünlük sağlamıştır. 11. yüzyılda göçebe Türkler doğudan gelerek platoyu ele geçirmişlerdir. Renkli tarihi boyunca orta Anadolu Büyük İskender'den Timurlenk'e kadar çok çeşitli hükümdarların egemenliğini yaşamıştır. İnsan yerleşiminin başladığı yaklaşık on bin yıl öncesinden bu yana, bölge insanı çevresindeki doğanın çarpıcı niteliklerini sanatına yansıtmıştır. Çatalhöyük�deki resimlerden Selçuk mimarisinin keskin hatlarına kadar uzanan kültür izlerinde, bu serüveni açıkça gözlemlemek mümkündür. Arkeoloji Müzesi ve Açık Hava Müzesi ile Anadolu medeniyetlerine tanıklık eden Afyon, Termal Kaplıcaları ile de ünlüdür, bu kaplıcaların bazı hastalıkların tedavisinde faydalı olduğu gözlenmiştir. Afyon; antik kent kalıntılarının yanı sıra Eber ve Acıgöl�de ornitoloji ve foto-safari�ye olanak veren kanyonları, mağara turizmine elverişli İnsuyu, Buzluk, Kurtini mağaraları, Akdağ�da da doğa ve dağ yürüyüşü meraklılarını cezbedecek doğal zenginliklere sahip. Bölgedeki Ayazin köyü, Kapadokya benzeri tüf kayalık bir yerleşim merkezi olup çeşitli uygarlıkların izlerini taşır. Hitit, Roma, Bizans ve hıristiyanlığın yasak olduğu dönemde kaya evleri Kapadokya�da olduğu gibi ilk hıristiyanlara korunma olanağı sağlamıştır. Orta Anadolu'nun kalbinde Türkiye devletine başkentlik yapan Ankara�nın tarihi, bugünkü modern görünüşüne rağmen Bronz çağındaki Hatti uygarlığına kadar gider. İ.Ö. 2000�de Hititler bölgenin hakimi durumuna gelmiş ve onları sırası ile Frigyalılar, Lidyalılar ve Persler izlemiştir. İ. Ö. 3.yüzyılda, bir Kelt ırkı olan Galatlar Ankara'yı başkent yapmıştır. O zamanlar, gemi demiri anlamını taşıyan Ancyra adını alan kenti Romalılar ve sonra da Bizanslılar ele geçirmiştir. Bu stratejik öneme sahip kente 1073 yılında Alpaslan komutasındaki Selçuk Türkleri sahip olmuş, yaklaşık üçyüz yıl sonra ise 1402 de artık sadece küçük bir yerleşim merkezi haline gelmiş olan kent 1. Beyazıt komutasındaki Osmanlıların eline geçmiştir. Kentin en eski bölümleri tarihi kaleyi çevrelemektedir. Duvarlar içinde 12. yüzyıla ait Alaaddin Cami her ne kadar Osmanlılar tarafından elden geçirilmişse de hala Selçuklu tahta sanatının güzel örneklerini sergiler. Pek çok sayıda ilginç eski Türk evi restore edilmiş ve sanat galerileri ya da geleneksel Türk mutfağından örneklerin sergilendiği lokantalar olarak yeniden hayat bulmuştur. Roma döneminin şatafatı İ. S. 3. yüzyıldan kalma hamamlar, dördüncü yüzyıla ait Julian sütunu ve ikinci yüzyıldan kalma Korint stilinde inşa edilmiş olan Augustus Tapınağı kalenin çevresindedir. İmparator Augustus'un "Politik Emirleri"nden biri olan ve kendisinin başarılarını ayrıntılı olarak veren yazıt Ankara'daki Augustus Tapınağı'nın duvarındadır. Bir zamanlar onun adına yapılmış tüm tapınaklarda bu belge bulunurdu; günümüze sadece Ankara'daki kopya gelebilmiştir. Kale yakınlarında, bir Roma tiyatrosundaki kazılar sürmektedir. Aynı bölgede 15. yüzyıldan kalma Hacı Bayram Cami ve türbesi yer almaktadır. Ulus Meydanı'nda Selçuk tahta kapı oymacılığının şaheserlerinin ve diğer günlük kullanım araçlarının sergilendiği Etnoğrafya Müzesine gelinir. Eskişehir İ.Ö.1000�da Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulmuştur. Önemli mimari yapılar arasında 13. yüzyıla ait Alaaddin Cami ve 16. yüzyıla ait Kurşunlu Külliyesi yer alır. Şehrin üç müzesi de görülmeye değer Arkeoloji Müzesinde Frigya eşyaları ve heykeller sergilenir. Anadolu'da Frigyalılara ait en önemli kalıntılara Ankara, Eskişehir ve Afyon civarında rastlanır. Yassıhöyük (Gordion) Frigya'nın başkenti ve Büyük İskender'in Asya'nın anahtarını elde etmek için Kör Düğümü kestiği yerdir. Dokunduğu her şeyi altına dönüştüren, eşek kulaklı Kral Midas'ın tümülüsü burada ziyaret edilebilir. Civarda, hala kazı çalışmaları devam eden Gordion antik kentinin kalıntıları ve küçük müze görülmeye değer yerlerdir. Ankara - Eskişehir yolunda önemli bir Frigya dini merkezi olan Pessinus (Ballıhisar) yer almaktadır. En önemli kalıntı Frigyalıların ana tanrıçası ve öğretisi Frig kültürünün esasını oluşturan Kibele'nin adını taşıyan tapınaktır. Dünyanın en iyi lületaşı Eskişehir çevresindeki ocaklardan çıkarılmaktadır. Bu taştan yapılma pipolar ve diğer eşyalar şehirdeki hediyelik eşya dükkanlarından alınabilir. Kütahya, Türkiye�nin en eski kentlerinden biridir. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan anıtları, kiliseleri, camileri ve medreseleri bünyesinde taşır. 14. yüzyılda bir medrese olan bugünkü Arkeoloji Müzesi, Roma, Bizans ve Osmanlı�dan kalma tarihi kalıntılar ile Kütahya ve İznik çinilerine ev sahipliği yapmaktadır. Kapadokya�nın batısında, dağların ötesinde, Roma döneminde Caesarea adı ile bilinen Kayseri yer alır. Şehir 3916 metrelik eski bir volkan olan Erciyes Dağı�nın eteklerindedir. Kış aylarında kayak merkezi kusursuz olanaklar sunar. Bizans dönemi kalesinin yakınındaki 13. yüzyıl Huant Cami ve medresesi Anadolu�daki Selçuklu eserleridir. Bu külliyenin güneyinde 1276 tarihli Döner Kümbet ve Moğol yapısı olan Köşk Medrese yer alır. Görülmeye değer yapıların başında Çifte Medrese gelmektedir. Kayseri, çiçek desenli el dokuması halıları ile bir geleneği sürdürmektedir. Kayseri�nin kuzeyindeki Kültepe antık çağlarda Kanesh ya da Karum olarak tanınan en eski Hitit ticaret kentidir. Aynı yol üzerinde 13. yüzyıl başlarında Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından yaptırılan, bugün turistler için ilginç bir durak oluşturan Sultan Han kervansarayı yer alır. TARİHİN İZİNDE Anadolu�nun büyük uygarlığı Hititler�in başkenti Hattuşaş�a, Ankara�ya 200 km.uzaklıktaki Boğazköy/ Alacahöyük Milli Parkı�ndan ulaşılır. 1906 yılında Boğazköy�de çivi tabletlerinden oluşan krallık arşivinin bulunmasıyla Hitit uygarlığı hakkında önemli bilgiler ele geçirildi. Çağında, dünyanın en büyük iki uygarlığından biri olan Hititler�in başkenti Hattuşaş�da elde edilen bulgulardan, ilk yerleşimin paleolitik çağda başladığı, asıl yerleşimin ise Eski Tunç Çağı�nda gerçekleştiği (İ.Ö. 3000-2500) anlaşılmıştır. Boğazköy�deki Hititlere ait en eski yazılı belge İ.Ö.18. yüzyıla aittir. Boğazköy�de surlar, saray, arşiv binası ve mabet kalınıtıları bulunmaktadır. Boğazköy�e 2 km uzaklıkta bir açıkhava mabedi olan Yazılıkaya yer alır. Anadolu�nun bilinen ilk açıkhava mabedinin yer aldığı Yazılıkaya Tapınağı�nda Hitit�lerin tanrı ve tanrıçalarının rölyefleri yer almaktadır. Boğazköy�e 35 km uzaklıktaki Alacahöyük ise İ.Ö. 4000�e kadar giden Hititlerin izlerine rastlanır. Alacahöyük�te bulunan altın, gümüş ve bronz heykeller Anadolu Medeniyetleri Müzesi�nde sergilenmektedir. HER KİM OLURSAN GEL Türkiye�nin en eski sürekli yerleşime uğramış yerlerinden biri olan Konya, Roma devrinde Iconium adıyla tanınmaktadır. 12. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar Selçuk Türklerine başkentlik yapan Konya, Türkiye�nin önemli kültür merkezlerindendir. Bu dönemin sanatsal, politik ve dinsel gelişmesi sırasında Mevlana Celaledin Rumi batıda çok tanınan dinsel öğretisini oluşturmuştur. Mevlana�nın çarpıcı yeşil bezemeli türbesi Konya�nın en ünlü yapısıdır. Türbeye bitişik olan eski derviş dergahı bugün Mevlana�nın eserlerinin el yazmalarının ve tarikatın çeşitli devrelerine ait eserlerin sergilendiği bir müzedir. Her yıl Aralık ayının ilk yarısında, bu hala faal olan dini tarikat, Mevlana dervişlerini anmak için törenler düzenlemektedir. Uzun beyaz giysili erkeklerin kontrollü ama kendinden geçmeye yakın dönüşleri izleyenlerde mistik bir izlenim uyandırır. Antik kalenin inşa edildiği tepecik üzerindeki Alaeddin Cami 1220 yılında Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat döneminde yapılmıştır. Konya�dan 45 km. uzaklıkta olan Çatalhöyük İ.Ö.8000�li yıllara uzanan Neolitik çağ yerleşim alanları ile dünyanın en eskilerindendir. Arkeologlar çamurdan yapma evlerin tepelerindeki deliklerin giriş kapısı olduğu sonucuna varmıştır. Ankara Medeniyetleri Müzesi�nde bölgeden getirilen Neolitik Çağ�a ait ünlü tapınak ve ana tanrıça figürleriyle freskler sergilenmektedir. ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ Ankara�da Hisar Kapısı'nın yakınlarında restorasyona uğramış Osmanlı Bedesteni�ndeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi, dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alır. Müzede Paleolitik çağdan kalma aletlerden, ilk duvar resimlerinden başlayarak insanlığın gelişimi izlenebilir. Müzede; Paleolitik, Neolitik dönemlere ve Hatti, Hitit, Frigya, Urartu ve Roma uygarlıklarına ait paha biçilmez eserler yer almaktadır. |
|