06-07-2009, 04:32 | #11 | |
Alıntı:
Çok tartışma yarattığı için ve bir çok kardeşimizin nefsine AĞIR geldiği için bu gerçeği kabullenmezler ama aslı vardır..Hemen hadislerle,ehli sünnet alimleirnin yorumlarıyla belgeli bir konu paylaşayım şimdi başkanım.. |
||
06-07-2009, 04:41 | #12 |
Birde bir konu var. Onuda konudaki diğer bazı mesajları görünce yazmak istedim.
Bazen bir kişi benim niyetim halis der. Önceki mesajlarda bahsedilmiş. Bazı arkadaşlarımızda niyetinin halis olduğunu söylerler. Ancak bazılarıda arkadaş nasıl niyeti halis olmak bu sen şunu yapmıyorsun bu küfre girer yada ne bileyim sen niyet de çık işin içinden ohh der. Burada şunu söylemek isterim. Bir kere bu yorumların çok yanlış olduğuna inanıyorum. Yani bazılarımızda var diye düşünüyorum bu düşünce yapısı. Bendede vardı düne kadar. Nedir bu düşünce yapısı biraz açayım muallakta kalmasın. Mesela bir kişi görürüz ya şuraya bak deriz böyle insanlarda var. Yada birini görürüz. bir eksiği vardır dini konularda hemen sıfat koyarız şuraya bak böyle insanlarda var deriz. Yada bir insan bir hata eder al işte deyip başlarız yoruma, oradan işte şu hadis bu sünnete göre bunu yapmak küfre gider deriz. Ben bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Evet belki yaptığı şey yanlış olabilir ama biz ne o kişi hakkında böyle düşünmeliyiz nede o kişi için böyle cümleler kullanmamalıyız. Neden? Neden sorusunun cevabı çok uzundur aslında fakat kısaca bir örnek vereyim. Mesela iki çocuk düşünelim. Birisi bir imamın oğlu. Biriside biriside kötü yolda olan bir kişinin hatta bir hristiyan ailenin oğlu diyelim. Biz diyoruz ki "Allah adalet sahibidir." peki Allah adalet sahibiyse nasıl oluyorda bir çocuğu müslüman iyi bir aileye birinide asi bir hıristiyan aileye veriyor? Müslüman ailedeki çocuk daha şanslı değilmi? Allah o çocuğu kayırıyormu? Hayır! (Bu arada bunlar benim kendi süzgecimden geçenlerdir.) Tabiki hayır. Çünkü Allah adalet sahibidir. Peki nasıl olacak? Burada müslüman olan resmen 5-0 önde başlamış oldu. Kimi arkadaşlarımız ergenliğe kadar mükellef değildir diye geçireceklerdir akıllarından ama burada verilmesi gereken cevap bu değildir bence. Çünkü tamam ergenliğe kadar mükellef değiller ama birisi ergenliğe kadar müslümanlığı her gün öğreniyor o iklimde yetişiyor biriside hıristiyanlık ikliminde. Burada cevap şu olmalı. Örneği şöyle devam ettirelim. Müslüman çocuk 5 birimlik bir noktada başlıyor hayatına islamiyet yönünden. Hıristinyan olan ise -5(eksi beş) birimden başlıyor. Burada sıfır noktasını ise müslümanlığa giriş noktası kabul edelim. Şimdi imamın oğlu 5 birimden 9 birime çıktı varsayalım bu cetvelde. Hıristiyanın oğlu ise eksi beş birimden 3 birime çıktı. Ne dedik Allah adalet sahibidir dedik. Ne oldu durum. İmamın oğlu 4 birim yükseldi bu cetvelde. Hıristiyanın oğlu ise 8 birim yükseldi. Aslında hıristiyan doğan çocuk bu örnekde müslümanı ikiye katlamış oldu. Allah Adalet Sahibidir. Ve bu iki çocuk arasındaki gerçekten adaleti ve dengeyi gözetecektir. Şimdi en başa gidelim. Anlatmak istediğim aslında şu. Biz kendimizi 9. birimde görüp hissediyoruz belkide gerçekten o şekildede yaşıyoruz. Ve gördüğümüz 3. birimdeki bir kişi için ama böyle yapılırmı. Al işte.... vs şeklinde ileri geri konuşuyoruz. Bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Birileri birşeyi yanlış yapıyor olabilir ama o birileri Allah ın adalet terazisinde bizi ikiye katlıyor olabilir. Bunu ancak Allah bilir. O yüzden hiçbir zaman kimseler için bu tip yorumlar içine girmemek gerekir diye düşünüyorum. Zira kalplerde olanı. Allahın Adalet terazisinde kimin kaç gram geleceğini Allah bilir. Bu nedenle biz kendimize bakalım. birilerine bakıp yorum yapmamız çok yanlış hatta bu yaptığımız yorum mazallah bizi bile yanlışların içine sokabilir. İnşallah faydalı bir mesaj olmuştur... Selam ve dua ile... Konu Abdullah KAÇ tarafından (06-07-2009 Saat 04:44 ) değiştirilmiştir.. |
|
06-07-2009, 04:49 | #13 |
Çalgı hakkındaki Efendimiz(sav)in,
Birkaç hadis-i şerifi meali de şöyledir: (Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır.) [Taberani] Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. (Dürr-ül-mearif) (İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani] (Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi] (Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai] (Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi] (Ceres, şeytanın mizmarıdır(çalgısıdır).) [Müslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır] (Şarkıcı kadını dinlemek, yüzüne bakmak haramdır.) [Taberani] (Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed] (Bir zaman gelecek, zina, içki ve mizmarı [çalgıyı] helal sayanlar çıkacaktır.) [Buhari] (Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki] (Suyun otu büyüttüğü gibi, şarkı, oyun ve eğlence kalbde nifakı büyütür.) [Deylemi] (Rabbim içkiyi, kumarı, darbukayı ve şarkıcı kadınları haram kıldı.) [İ. Ahmed] (İçkilere başka isim verilerek içilir. Çalgılarla eğlenirler. Allahü teâlâ, onları yere batırır, domuz ve maymun haline getirir.) [İbni Mace] (Şunlar zuhur ederse, ümmetimin helaki hak olur: Lanetleşmeler, içkiler, çalgılar ve erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesi.) [Deylemi, Hâkim] (Mizmarları(çalgıları), putları yok etmek için gönderildim.) [İ. Ahmed, Ebu Nuaym, İ. Neccar] (İblise, “Mizmarlar [çalgılar] müezzinin, yazıların dövme, Resulün [elçin] kâhinler, ve falcılardır” denildi.) [İbni Ebiddünya, İbni Cerir, Taberani] (İki ses melundur: Nimete kavuşunca çalgı, musibete maruz kalınca feryat.) [Bezzar] (Nimete kavuşunca mizmar [çalgı çalmak] gazabı ilahiye sebep olur.) [Deylemi] (Şarkılar, içkiler yayılınca, yere batmalar görülür.) [Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace] (Kur’an mizmarlardan(çalgıcılardan) okunmadan önce salih amel işlemekte acele edin.) [Taberani] (Kur'an mizmarlardan(çalgıcılardan) okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani] (Kur'anı mizmarlardan [çalgı aletlerinden] okuyanlara Allah lanet eder.) [Müsamere] (Belaya maruz bırakan 15 kötü âdetten biri çalgıların yayılmasıdır.) [Tirmizi] (Gözün zinası [harama] bakmak, kulağın zinası [haram şeyleri] dinlemektir.) [Müslim] Resulullah çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı. (Begavi) Kahramanlık şiirleri veya şarkıları da, mehter marşları da caizdir. Bunların caiz olması, diğer şarkı ve türkülerin de caiz olmasını gerektirmez. Def ile şarkı türkü söylenir, ilahi söylenmez. Çünkü ilahi ibadettir. İbadete çalgı karıştırılmaz. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet) Bu ve benzeri hadis-i şeriften İslam âlimleri şu hükmü çıkarmışlardır: Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak, kahramanlık türküleri söylemek, okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir. Kadınların düğünlerde ve bayramlarda kendi aralarında def çalması caizdir. Bunun dışındakiler haramdır. (Hadika) Bir kimse gelip, (Ya Resulallah nağmeli ses çok hoşuma gidiyor. Cennette güzel ses var mıdır?) diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Yemin ederim ki, dünyada ibadet eden, Allahü teâlâyı zikredip, çalgı ve oyun aletlerinin sesine kulak vermeyenler, Cennette, bir benzeri duyulmayan, Allahü teâlâyı tesbih ve takdis eden güzel seslerle, sürur ve neşeye gark edilirler.) [Gunyet-üt-Talibin] Başka bir hadis-i şerif meali de şöyledir: (Kıyamette, Allahü teâlâ, meleklerine buyurur ki: Kulaklarını ve gözlerini mizmarlardan [çalgılardan] ve haramlardan koruyanları getirin. Melekler onları, misk ve amber tepeleri üzerinde toplarlar. Allahü teâlâ buyurur: Onlara tesbihimi ve temcidimi duyurun. O kimseler öyle güzel sesler duyarlar ki, benzerlerini hiç kimse duymamıştır.) [Deylemi] Yine bir hadis-i şerifte de şöyle buyuruluyor: (Allah beni hidayet ve alemlere rahmet olarak gönderdi. Beni; çalgıları, eğlenceleri, cahiliyet işlerini ve putları yok etmek için gönderdi. Rabbim, izzeti üzerine yemin etti ki, bir kul dünyada şarap içerse, ona kıyamette muhakkak Cennet şarabını haram kılacak, bir kul da hamrı [içkiyi] terk ederse Allah da ona muhakkak, Cennet şarabından içirecektir.) [Ebu Nuaym] İmam-ı Şa’rani hazretleri buyuruyor ki:“Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi) Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh) İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İmam-ı Şami, Mültekıt kitabında (Hiçbir âlim, teganniye mubah demedi) buyurdu. (m. 266) Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Fetava-i Bezzâziyye) Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye) Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât) Teganni(şarkı) haramdır. (Tıbb-ün-nebevi) Sıkıntı gidermek için, kendi kendine nağme okumak caizdir. Fakat, başkalarını eğlendirmek için okumak caiz değildir. Her çalgı haramdır. (Ahlak-ı alaiyye) Bunlar Efendimizin hadisleri ve ehli sünnet alimleirmzin icma ettiği(oy birliği ettiği) sözlerdir.. Zaten hepsinin altında kaynakalrı vardır.Araştırılabilir.. Daha fazlasını isteyen olursa eklerim.. Uzun ve sıkıcı gelmemesi adına bunları ekledim.. Selametle.. |
|
06-07-2009, 04:49 | #14 |
buna benzer bi kitap okumuştum yazarı aklımda deil fakat kitap" insanı uçuruma götüren sözler"idi.Allah razı olsun.gerçekten insanların bilmeden farkında olmadan sözlediği sözler...Rabbim dilimize hakim eylemeyi nasip etsin.
|
|
06-07-2009, 04:55 | #15 |
Diyanetin bu konudaki yorumu nedir? Bu konudada bilgi varmı acaba?
|
|
06-07-2009, 04:56 | #16 | |
Alıntı:
Efendimiz(sav) zamanında bir sahabi yoldan geçen biri için bir laf eder.Tam hatrımda değil ama sizin ifade etmek istediğiniz gibi ''şuna bak'' diye eleştirir..Efendimizde ''git kardeşinden helallik al'' buyurur.. Aslında bu yapılan(doğru yorumda yapmış olsak) kul hakkıdır.. Yine Efendimiz(sav) bir hadisinde ''kim müslüman kardeşini bir şey yüzünden kınarsa,o kınadığı onun başına gelmeden özlmez'' buyuruyor.. İtiraf edeyim bu hataya çok düşmüşümdür.. Allah affettsin..Dinimiz çok hassas..En ufak yanlış bizi bilmeden küfre kadar götürebilir.. |
||
06-07-2009, 05:02 | #17 | |
Alıntı:
Mesela dinimizde şeriat vardır..Ama bizim diyanet bu konu hakkında fetva vermeye kalkarsa neler olur düşünemiyorum.. Araştırmak lazım,müzik hususnda fetvaları var mı yok mu diye.. Ama belirttiğim kaynaklarada güvenim tamdır..(Tirmizi,deylemi,ibni mace,imam rabbani vb.) gibi bir çok efendimiz zamanının katip ve ehli sünnet alimlerinin imzaları var altlarında.. Emin olmak isteyenler tabiki araştırsınlar.. Diyanette varmı bende şimdi merak ettim.Araştıralım inşAllah.. |
||
06-07-2009, 05:20 | #18 |
Şimdi aslında şurası önemli. Hadislerde bazı kelimelerin açıklaması veriliyor. Bir hadisi incelerken her yönüyle incelemek gerekiyor. Bu şarkı konusu çok hassas bir konu olduğu için özellikle bunu bu hadislerin yanında birde günümüzde ömrünü bu işlere adamış fetva verebilecek kişilerden de dinlemek gerekir. Çünkü bu hadislere bakarsak hepimiz yandık gittik.
Anlatmak istediğim şudur. Verilen hadislerden bir kaç örnek vereyim. Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur. Bu mesele burada ne kastedilmiş? Bunu incelemek gerek. Bunun dışında... Mizmarları(çalgıları), putları yok etmek için gönderildim. burada ne kastedilmiş. Yani bazı hadislerin farklı anlamları olabilir. Yani farklı bir ortamda ve durumda birşeyi kastederen söylenmiş olabilir. Gerçi hadislerde "Bir zaman gelecek, zina, içki ve mizmarı [çalgıyı] helal sayanlar çıkacaktır." bunuda diyor. Ancak tabiki ben burada denilen gibi helal saymaktan bahsetmiyorum. Bu konu çok hassas. Eğer biz gerçek bir değerlendirme yapmazsak. Buradaki hadislerin özüne inmeden anlamını manasını tam düşünmeden hükmedersek yandık demektir. Gerçi ilk hadis çok açık. Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır. Ancak buradada bir incleik olabilir. Buranında manasını çözmek gerekir. Ben bir mana çıkardığımdan değil. Ancak dediğim gibi bu işlere ömrünü vermiş birine bu konuları danışmak ve hadislerin yorumunu almak gerekir. Kimilerine göre sahih hadisler 40 civarındadır. Ama sadece şarkı için burada kırktan fazla hadis vardır. Yani birde olayın bu yönü var. Bu konu çok önemli bir konu. O yüzden güvenilir bir alime bu devirde yaşayan ömrünü bu işlere vermiş bir alime bu konuyu danışmak gerekir. Acaba burada çalgı diye bahsedilen bizim dinlediğimiz midir? Şarkı dinlemek harammıdır? Gibi detaylı bilgi almak gerekir diye düşünüyorum... |
|
06-07-2009, 05:25 | #19 |
Birazdaha açmak istedim son yorumumu mesela mizmar kelimesi geçiyor hadislerde ben sadece googlede mizmar nedir yazdım çıkan bir sonuç şöyle "Düdük, kaval. * Mukaddes Zebur Kitabının her bir suresi. * Hançere, nefes borusu. (Bak: Mezâmir), (C: Mezâmir) Meydan. At yarıştıracak ve at oynatacak yer. * İnce belli at.
" Belki başka bir çok anlamı var hele hele o dönemde kullanılan çok farklı anlamlarıda olabilir. Zebur kitabının her bir surasi diyor mesela. Bunun gibi bence hadisler böyle çıplak olarak özelliklede neredeyse şarkı dinlemeyen insanın bulunmadığı bir dönemde değerlendirilmemeli. Hayatını bu işe vermiş alimlerden bilgi alınmalı diye düşünüyorum. |
|
06-07-2009, 12:00 | #20 |
Abdullah bey yorumlarınızı okudum. Öncelikle, tabi ki kimsenin kalbindekini bilemeyiz. Bu yüzden de hiç kimseyi yaftalama ya da kınama gibi bir amacımız olamaz ya da olmamalı.
Sadece, en azından kendi adıma söyleyeyim, bildiğim yanlışları söylemeye, ortaya koymaya çalıştım. Çalgı mevzuna çok takılmışsınız görünüşe göre. Hani ben kendi adıma yine söyleyeyim. Bunun bilincine vardığım zamandan itibaren (ki bu baya oluyor), en azından şarkı türkü muhabbetlerinde, buna ilahilerin söz kısmı hariç müzikleri dahil olmak üzere, şu şarkıyı beğeniyor musun ya da beğenmiyorsun sorularına, hayır diyorum. Her ne kadar nefsimi cezbetse de , güzel demiyorum. Çünkü, günah olan bir hususu, ben yapsam da, onu onaylamam mümkün değil.. Onun dışında, diyanetin açıklamalarını daha çok ön planda tutuyorsunuz sanırım. Duygu arkadaşımızın dediği gibi, diyanetin bir eleme süzgeci vardır heralde. Ve zaman zaman vuku bulan tartışmalardan da anlaşılacağı üzere, en ufak bir ince çıkış noktası olsa, hemen hedef tahtası haline getiriyorlar. Şimdi bu durumda, nasıl kalkıpta, toplumun büyük çoğunluğunu karşısına alsın. O yüzden diyanetin açıklamarını yeterli görmüyorum. Velhasıl kelam, eğer bu konuyla alakalı, bu hadislerin sahih olup olmadığı konusunda tereddütleriniz varsa tabi ki araştırmalısınız. Ama araştırmadan da bunların sahihlik derecesinden emin değilim o yüzden bildiğimizi biz uygulayalım demek heralde yanlış olur. Zaten siz böyle bir şey demiyorsunuz. Genel bir durumu ifade ediyorum sadece.. |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ak, ak forum, ak parti, ak parti forum, ak parti forum.com, allah, duyguseli, küfür, şirk |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|