AK Gençliğin Buluşma Noktası
İslam'da Kadın & Tesettür İslamda kadın,tesettür vb. ile ilgili konuları bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-11-2010, 15:16   #31
Kullanıcı Adı
mervesar
Standart
Bence bir bayan pantolon giyinebilir. Tabiki belli şeylere dikkat ettiği sürece. Ben bol bir pantolon giyinip üzerinede pardesümü giyindiğim zaman bunda herhangi bir zarar yada kötü bir davranış olduğunu düşünmüyorum. Heee tabi bunu giyindiğim yerlerde sınırlıdır. Benim ailemde annelerim teyzelerim asla pantolon giyinmezler ve bende ailemle yada akrabalarımla bir ortama gireceğim zaman ona uygun giyinirim. Arkadaşlarımla dışarı çıkıyorsam yada tatildeysem bol pantolon üzeri tunik yada pardesü beni rahatsız etmez.
mervesar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 16:39   #32
Kullanıcı Adı
LeyaL
Standart
Alıntı:
elif zeynep Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Pantolon giyilmesinde bir mahzuru yok diyenlerin,hemen ortaya koyduğu görüş "üstüne tunik, bol bir elbise..." .. Konumu ne olursa olsun, faketmez. Pantolon bir erkek giysisidir. Bu nedenle müslüman bir bayanın giymesi uygun değildir, bu konuda tartışılması bile abes geliyor..


......................

Buradaki yazıda mevzubahis olan konu ifade edilmiş..

Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali (r.a.) ile Bâki mezarlığında iken
yoldan eşeğe binmiş bir kadın geçiyordu.

Hava az yağışlı olduğundan eşeğin ayağı bir çukura girdi.
Hayvan tökezleyince kadın yere düştü.

Peygamberimiz (s.a.v.) hemen yüzünü ters tarafa çevirdi.Ya Rasülûllah! Kadının üstünde sirval var dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):

“Allah’ım! Sirval giyen kadınları bağışla.
Ey insanlar! Hepiniz sirval giyiniz.
Kadınlarınız dışarıya çıkacakları zaman sirval kadar
örtülmesi gereken yerleri örten birşey yoktur.” buyurmuşlardır."

(Beyhaki, Edep. Şuabü’l-İman. Dârkutni, el-Efrâd, el-Kenz: 8/55. Hayatü’s-Sahabe: 3/367

Buradaki bahsedilen "sirval" ; "Uzun ve vücudu belli etmeyen bolluktaki don" demektir.

Anadolu hanımlarının vücut hatlarını belli etmeyecek bollukta giydikleri şalvar tipinde bir dondur.

Bu derece bolluktaki donun kimseyi rahatsız etmeyeceği ayrıca tesettürü muhafaza edeceği malumdur.
Bazı zevat sirvali pantolon olarak açıklıyor ve üzerinde bir giyim olması halinde kadınların pantolon giyebileceklerini ifade ediyorlar.
Bu hatalı ve zorlamalı bir beyandır.
Asla isabetli de değildir.
Silvar, asla pantolon olamaz; o bir dondur.

Giyenler Efendimiz (sa.v.)’in lânet bedduasının muhataplarıdırlar.
Etek altına pantolon, liberal modanın saçmalıklarından biridir.

Moda furyası kadınların yüzde 85’ini,
bu arada bir bölüm erkekleri de çekirdek gibi çatlattı.
Pantolon giyen, burunlarına hızma takan, kaşına göbeğine ve
bilumum yerlerine piercing takan “kız”lar piyasayı doldurdu.

Sağcısı-solcusu, başını örteni, örtmeyeni erkeği-kadını
hep aynı çizginin acınasıcıları oldular.Kadın-erkek gençliğin
(istisnaları hâriç) tümüne yakını 1980 sonrasında marka pantolon giymeye başladılar.
C 21 marka kot pantolonla başlayan mâcera Lee Cooper’le, Levis’la, Lee’yle, FBI’la sürüyor.
Başını örtenler de pardesü ve tunik altına (veya pardesüsüzler de) marka pantolonlar giyiyorlar.

Marka, toplum anlayışında önemli bir sınıf atlama taşıdır.
Bundan dolayı doğası gereği gizlenemez.

Pantolon markaları arkada ve bir hayli de üstte olduğundan bir kısımları pardesüyü kısalttılar.


Son yıllarda düşük bel pantolon modası çok sürmeden düşük kalça pantolon modasına inkilâp etti.
Çünkü kapitalizm insanların bedenlerini istiyor:

“Bedenini özgür bırak. Zihnini bana emanet et”
Kapitalizmin sömürü sloganı budur.
Bu slogana aldananlar kim olursa olsun kişiliksiz olmaya ve
evde kalmaya mahkumdurlar.
Kendilerini özgür zanneden köleler de bunlardır...


Diz kapaklarına kadar dar bir üst elbise giyip, dizden aşağısında sadece pantolon bulunması sünnet ölçülerinden giyim şekli değildir ve tesettürü de oluşturmaz. Böyle giyinen kadın da tesettürlü değildir.Sadece pantolon giymek konumu ne olursa olsun 104 kitabın hiçbirinde yeri yoktur. Kesinlikle câiz değildir.

( Mevlüt Özcan )
Bunun üzerine Lâ Limelâ diyorum : )

Ayrıca İslami hükümlerde bence sence diye bir şey yokdur.
Âyet ve Hadisler ile Âlimlerin vermiş olduğu fetvalar doğrultusunda düşüncemizi söyleyebiliriz.
Aksi hâlde sana bana kalırsa din diye bişey kalmaz
LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 17:08   #33
Kullanıcı Adı
Ak_Urfalı
Standart
Sevgili arkadaşlar...
Kıyamet alametlerinden biride...

Sence böyleydi bence böyleydi...
Gibi söylemlerin başlamasıdır...

Not:
Bu konuyla ilgili olarakda kadının dar elbise giymesi olmaz diye biliyorum...
Ak_Urfalı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 17:34   #34
Kullanıcı Adı
Cross Passenge
Standart
urfalı-ahmedo ama bu ne yaman çelişkidir ki imzandaki fotoğraftaki kız da dar kıyafetler giymiş o ne olacak.Ayrıca yıl 2009 hala daha kara çarşaf mı konuşuluyor yapmayın lütfen arkadaşlar.
Cross Passenge isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 17:50   #35
Kullanıcı Adı
Ak_Urfalı
Standart
Alıntı:
Cross Passenge Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
urfalı-ahmedo ama bu ne yaman çelişkidir ki imzandaki fotoğraftaki kız da dar kıyafetler giymiş o ne olacak.Ayrıca yıl 2009 hala daha kara çarşaf mı konuşuluyor yapmayın lütfen arkadaşlar.

arkadaşım...
ben imzada öyle dar pantılon filan göremiyorum...
sen hangi gözle bakıyorsan artık...
birde yıl 2009 degil yanlış hatırlamıyorsam 2010...
burda kimse kadınlarımız kara çarşaf giysin diye birşeyden bahsetmiyor...
bunasıl bir anlayış tarzıdır hayret...
Ak_Urfalı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 17:58   #36
Kullanıcı Adı
Cross Passenge
Standart
Bu çağda hala daha bunları konuşmak son derece çağ dışı buluyorum. Ayrıca altta yazan yazıyı son derece dikkatli okuyunuz.

Osmanlı ülkesinin vatandaşları kılık-kıyafetleri ile tam bir karışık görünüşe sahiptiler. Müslüman, Hıristiyan din adamları ibadet yerlerinde taşıdıkları giysilerle her yerde dolaşıyorlardı. Pek çok vatandaş şalvar, potur içinde, kafaları garip külahlarla süslü biçimde gülünç bir durum gösterirlerdi. Sivil aydınların elbiseleri Batılı görünüşteydi. Ancak kafada mutlaka fes bulunuyordu. Fes, Müslümanların büyük önem verdiği, müminlerin saygı işareti olarak başlayan kırmızı bir başlıktır. Ayrıca Kuran’da belirtildiği gibi güneşliksiz başlık, “yüzü güneşe dönük” savaşmanın da bir işareti olarak kabul edilir. Fes bir Yunan başlığı idi. II. Mahmur modernleştirmeye çalıştığı bürokraside, memurların düzgün bir kılıkla görünmeleri için bunun giyilmesini zorunlu kılmıştı. O zamanlar din adamları büyük itirazlarda bulunmuşlar, fes giyenin “kafir” sayılacağını söylemişlerdi. Zamanla fes bir İslam başlığı durumuna gelmiş Osmanlılığın bir sembolü olmuştur. Elbisesi Batılı kimselerin fes giymesi gülünç bir durum yaratıyordu. Fes Türk halkının başından atılmalıydı. Böylece hem kıyafet laikleşecek, hem de Türk vatandaşı modern dünyanın insanları gibi giyinmiş olacaktı. Bütün sorun, halkın kıyafetini laikleştirerek, dinsel hayatın simgelerini günlük yaşayıştan uzaklaştırmak ve kılık-kıyafet ile din arasında bir ilişki olmadığını göstermekti.
Kadın kıyafetlerinde 2. meşrutiyet döneminde halk arasında bazı değişiklikler meydana gelmiş, Balkan savaşları sonrasında bu değişiklik hız kazanarak devam etmiştir. Kadının çalışma hayatına katılması da kadın kıyafetlerinde değişikliklere yol açmıştır. Kadınlar eski şartlarda giymek zorunda kaldıkları kıyafetlerini bırakarak daha pratik ve kullanımı daha rahat kıyafetler benimsemeye başlamışlar ve bu yüzden zaman zaman polis müdahalelerine maruz kalıp bazen de muhafazakar grupların saldırılarına uğramışlardır. Bu dönem cemiyetleri özellikle Türk ocakları, İttihat ve Terakki Partisi ve bazı kadın cemiyetleri kadınların kıyafetlerinin değişmesini isteyen faaliyetlerde bulunarak, kadının sosyal hayata katılmasını kısıtlamayacak yeni bir giyim tarzını topluma benimsetmeye gayret etmişlerdi. Özellikle Halide Edip’in Yeni Turan romanında peçesiz, başörtülü, mantolu kadın kıyafeti “Müslüman Türk Kadın Kıyafeti” olarak Türk Ocakları tarafından topluma örnek kadın kıyafeti olarak sunulmuştur.
Atatürk 1925 yılı Ağustos ayında Kastamonu’ya bir geziye çıktı. 25 Ağustos’ta Kastamonu’ya vardı. Kastamonu tutucu olmakla tanınmış bir yerdi. Atatürk’ün bu önemli adımı neden orada attığını herkes merak ediyordu. Bunun nedenini soran arkadaşlarına şöyle cevap vermiştir: “Kastamonu dolaylarına il kez gidiyordum. Halk benim başımda ne görürse onu hemen kabullenecekti. Halbuki örneğin, İzmir’de bu işi yapsaydım, yalnız şapkamı göreceklerdi. Atatürk’ün halkı ne kadar iyi tanıdığı bu sözleri açıkça göstermektedir. Kastamonu halkının şapkayı hemen kabullenmesi yurdun her yerine yayıldı. Herkes hemen fesi attı. Bu olay, Türk ulusunun fesi asla benimsemediğini gösterir. Fesin yasaklanması ve yerine şapkanın konmasıyla, gerek değişik din ve mezhepten, gerekse değişik görüşten yurttaşlar arasında Müslüman ve Müslüman olmayan ayrımı yapılması da son buldu. Her birey, dini, mezhebi, görüşü, cinsiyeti… ne olursa olsun başka bireylerin de kendisiyle eşit haklaya sahip yurttaş olduğunu ve her günkü yaşamıyla kavrayıp uygulama olanağını buldu. 25 Kasım 1925’te “Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun” çıkarıldı. Şapka Türk ulusunca benimsendi.
Şapkanın kabul edilmesinin inkılap tarihimizdeki yeri büyüktür. Çünkü bu serpuş, Doğu ve Batı medeniyetini ayıran bir sembol hükmündeydi. Şapka taşıyanlar kafir sayıldığı için onların medeniyet eserleri de yüzyıllarca küfür sayılmıştı. Meşrutiyet devrinde Türkiye’de yeni fikirleri temsil eden kimselerin karikatürleri tahrik edilirdi. Şapkanın alınmasıyla, II. Mahmut döneminde başlamış olan kıyafet devrimi tamamlanmış olduğu gibi, fes ile ifade edilmiş olan Batı Medeniyeti düşmanlığı zihniyetinin de ortadan kaldırılması için çok önemli bir hareket yapılmış oldu.
Cross Passenge isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 19:36   #37
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Arkadaşım senin zihniyetin 2010 da başörtüsü takanları okula almıyor ama yaman çelişkilerden bahsedeceksek bunuda bi konuşalım istersen.Kimse kimseye çarşaf giy demiyor üzerine yapışmayan bol bir elbiseler giyinn diyoruz.Eğer illa pantolon giyecekseniz üzerine uzun bir elbise yada bol bir pardüse giyin diyoruz okuyunda konuşun
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 20:12   #38
Kullanıcı Adı
Cross Passenge
Standart
Ne yapğacaklar alacaklar mı bir de olur. Sen örtü dersen budist kendi kıyafetini dayatır yahudi kendi kıyafetini o zaman ne olur kaos karmaşa olur. Kılıkkıyafet kanunu işte bu yüzden var. Ayrıca sizler neden örtü diye dayatıyorsunuz da sizinle aynı inançtan olmayanlar sizin gibi böyle yaygara kopartmıyor?
Cross Passenge isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 20:21   #39
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Arkadaş pes ya Müslüman bir ülkede yaşıyorsun böyle bir yorum yapıyorsun ya.Böyle saçma bir dayatmaya böyle bir açıklma yapıyorsun ya. eğer herşeyi o saçma kanunlarla açıklayacaksan benim bildiğim buı ülkede inanç özgürlüğüde var.sen az önce yaptığın yorumla onuda ihlal etin bence sus artık.konuştukça batıyorsun çünkü
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2010, 20:28   #40
Kullanıcı Adı
Cross Passenge
Standart
evet ınanc ozgurlugu vsar ama kalkıpta kımösde sana camıye gıdemessın namaz kılamassın demıyor degıl mı camıde gıdıyorsun namazını rahatca kılıyor ıbadetını yapıyorsun.Ondan sonra kalkıp Ataturk kanunlarına sacma sdıyorsun utanmadan haddını bıleceksın bıldırıolır yoksa sen kımsın kı Ataturkun kanunlarına bu sekılde dıl uzatuıyorsun. Senın camın mı kapatılıyor bvana soylesene namaz kılmana engel bır sey mı soz konusau hayır degıl sızler azıtıyorsunuz sıze ozgurluk verıldıkce dahasını ıstıyorsunuz.
Cross Passenge isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi