![]() |
#31 |
![]() Bence bir bayan pantolon giyinebilir. Tabiki belli şeylere dikkat ettiği sürece. Ben bol bir pantolon giyinip üzerinede pardesümü giyindiğim zaman bunda herhangi bir zarar yada kötü bir davranış olduğunu düşünmüyorum. Heee tabi bunu giyindiğim yerlerde sınırlıdır. Benim ailemde annelerim teyzelerim asla pantolon giyinmezler ve bende ailemle yada akrabalarımla bir ortama gireceğim zaman ona uygun giyinirim. Arkadaşlarımla dışarı çıkıyorsam yada tatildeysem bol pantolon üzeri tunik yada pardesü beni rahatsız etmez.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#32 | |
![]() Alıntı:
Ayrıca İslami hükümlerde bence sence diye bir şey yokdur. Âyet ve Hadisler ile Âlimlerin vermiş olduğu fetvalar doğrultusunda düşüncemizi söyleyebiliriz. Aksi hâlde sana bana kalırsa din diye bişey kalmaz ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#33 |
![]() Sevgili arkadaşlar...
Kıyamet alametlerinden biride... Sence böyleydi bence böyleydi... Gibi söylemlerin başlamasıdır... Not: Bu konuyla ilgili olarakda kadının dar elbise giymesi olmaz diye biliyorum... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#34 |
![]() urfalı-ahmedo ama bu ne yaman çelişkidir ki imzandaki fotoğraftaki kız da dar kıyafetler giymiş o ne olacak.Ayrıca yıl 2009 hala daha kara çarşaf mı konuşuluyor yapmayın lütfen arkadaşlar.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#35 | |
![]() Alıntı:
arkadaşım... ben imzada öyle dar pantılon filan göremiyorum... sen hangi gözle bakıyorsan artık... birde yıl 2009 degil yanlış hatırlamıyorsam 2010... burda kimse kadınlarımız kara çarşaf giysin diye birşeyden bahsetmiyor... ![]() ![]() ![]() bunasıl bir anlayış tarzıdır hayret... ![]() ![]() ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#36 |
![]() Bu çağda hala daha bunları konuşmak son derece çağ dışı buluyorum. Ayrıca altta yazan yazıyı son derece dikkatli okuyunuz.
Osmanlı ülkesinin vatandaşları kılık-kıyafetleri ile tam bir karışık görünüşe sahiptiler. Müslüman, Hıristiyan din adamları ibadet yerlerinde taşıdıkları giysilerle her yerde dolaşıyorlardı. Pek çok vatandaş şalvar, potur içinde, kafaları garip külahlarla süslü biçimde gülünç bir durum gösterirlerdi. Sivil aydınların elbiseleri Batılı görünüşteydi. Ancak kafada mutlaka fes bulunuyordu. Fes, Müslümanların büyük önem verdiği, müminlerin saygı işareti olarak başlayan kırmızı bir başlıktır. Ayrıca Kuran’da belirtildiği gibi güneşliksiz başlık, “yüzü güneşe dönük” savaşmanın da bir işareti olarak kabul edilir. Fes bir Yunan başlığı idi. II. Mahmur modernleştirmeye çalıştığı bürokraside, memurların düzgün bir kılıkla görünmeleri için bunun giyilmesini zorunlu kılmıştı. O zamanlar din adamları büyük itirazlarda bulunmuşlar, fes giyenin “kafir” sayılacağını söylemişlerdi. Zamanla fes bir İslam başlığı durumuna gelmiş Osmanlılığın bir sembolü olmuştur. Elbisesi Batılı kimselerin fes giymesi gülünç bir durum yaratıyordu. Fes Türk halkının başından atılmalıydı. Böylece hem kıyafet laikleşecek, hem de Türk vatandaşı modern dünyanın insanları gibi giyinmiş olacaktı. Bütün sorun, halkın kıyafetini laikleştirerek, dinsel hayatın simgelerini günlük yaşayıştan uzaklaştırmak ve kılık-kıyafet ile din arasında bir ilişki olmadığını göstermekti. Kadın kıyafetlerinde 2. meşrutiyet döneminde halk arasında bazı değişiklikler meydana gelmiş, Balkan savaşları sonrasında bu değişiklik hız kazanarak devam etmiştir. Kadının çalışma hayatına katılması da kadın kıyafetlerinde değişikliklere yol açmıştır. Kadınlar eski şartlarda giymek zorunda kaldıkları kıyafetlerini bırakarak daha pratik ve kullanımı daha rahat kıyafetler benimsemeye başlamışlar ve bu yüzden zaman zaman polis müdahalelerine maruz kalıp bazen de muhafazakar grupların saldırılarına uğramışlardır. Bu dönem cemiyetleri özellikle Türk ocakları, İttihat ve Terakki Partisi ve bazı kadın cemiyetleri kadınların kıyafetlerinin değişmesini isteyen faaliyetlerde bulunarak, kadının sosyal hayata katılmasını kısıtlamayacak yeni bir giyim tarzını topluma benimsetmeye gayret etmişlerdi. Özellikle Halide Edip’in Yeni Turan romanında peçesiz, başörtülü, mantolu kadın kıyafeti “Müslüman Türk Kadın Kıyafeti” olarak Türk Ocakları tarafından topluma örnek kadın kıyafeti olarak sunulmuştur. Atatürk 1925 yılı Ağustos ayında Kastamonu’ya bir geziye çıktı. 25 Ağustos’ta Kastamonu’ya vardı. Kastamonu tutucu olmakla tanınmış bir yerdi. Atatürk’ün bu önemli adımı neden orada attığını herkes merak ediyordu. Bunun nedenini soran arkadaşlarına şöyle cevap vermiştir: “Kastamonu dolaylarına il kez gidiyordum. Halk benim başımda ne görürse onu hemen kabullenecekti. Halbuki örneğin, İzmir’de bu işi yapsaydım, yalnız şapkamı göreceklerdi. Atatürk’ün halkı ne kadar iyi tanıdığı bu sözleri açıkça göstermektedir. Kastamonu halkının şapkayı hemen kabullenmesi yurdun her yerine yayıldı. Herkes hemen fesi attı. Bu olay, Türk ulusunun fesi asla benimsemediğini gösterir. Fesin yasaklanması ve yerine şapkanın konmasıyla, gerek değişik din ve mezhepten, gerekse değişik görüşten yurttaşlar arasında Müslüman ve Müslüman olmayan ayrımı yapılması da son buldu. Her birey, dini, mezhebi, görüşü, cinsiyeti… ne olursa olsun başka bireylerin de kendisiyle eşit haklaya sahip yurttaş olduğunu ve her günkü yaşamıyla kavrayıp uygulama olanağını buldu. 25 Kasım 1925’te “Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun” çıkarıldı. Şapka Türk ulusunca benimsendi. Şapkanın kabul edilmesinin inkılap tarihimizdeki yeri büyüktür. Çünkü bu serpuş, Doğu ve Batı medeniyetini ayıran bir sembol hükmündeydi. Şapka taşıyanlar kafir sayıldığı için onların medeniyet eserleri de yüzyıllarca küfür sayılmıştı. Meşrutiyet devrinde Türkiye’de yeni fikirleri temsil eden kimselerin karikatürleri tahrik edilirdi. Şapkanın alınmasıyla, II. Mahmut döneminde başlamış olan kıyafet devrimi tamamlanmış olduğu gibi, fes ile ifade edilmiş olan Batı Medeniyeti düşmanlığı zihniyetinin de ortadan kaldırılması için çok önemli bir hareket yapılmış oldu. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#37 |
![]() Arkadaşım senin zihniyetin 2010 da başörtüsü takanları okula almıyor ama yaman çelişkilerden bahsedeceksek bunuda bi konuşalım istersen.Kimse kimseye çarşaf giy demiyor üzerine yapışmayan bol bir elbiseler giyinn diyoruz.Eğer illa pantolon giyecekseniz üzerine uzun bir elbise yada bol bir pardüse giyin diyoruz okuyunda konuşun
|
|
![]() |
![]() |
#38 |
![]() Ne yapğacaklar alacaklar mı bir de olur. Sen örtü dersen budist kendi kıyafetini dayatır yahudi kendi kıyafetini o zaman ne olur kaos karmaşa olur. Kılıkkıyafet kanunu işte bu yüzden var. Ayrıca sizler neden örtü diye dayatıyorsunuz da sizinle aynı inançtan olmayanlar sizin gibi böyle yaygara kopartmıyor?
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#39 |
![]() Arkadaş pes ya Müslüman bir ülkede yaşıyorsun böyle bir yorum yapıyorsun ya.Böyle saçma bir dayatmaya böyle bir açıklma yapıyorsun ya. eğer herşeyi o saçma kanunlarla açıklayacaksan benim bildiğim buı ülkede inanç özgürlüğüde var.sen az önce yaptığın yorumla onuda ihlal etin bence sus artık.konuştukça batıyorsun çünkü
|
|
![]() |
![]() |
#40 |
![]() evet ınanc ozgurlugu vsar ama kalkıpta kımösde sana camıye gıdemessın namaz kılamassın demıyor degıl mı camıde gıdıyorsun namazını rahatca kılıyor ıbadetını yapıyorsun.Ondan sonra kalkıp Ataturk kanunlarına sacma sdıyorsun utanmadan haddını bıleceksın bıldırıolır yoksa sen kımsın kı Ataturkun kanunlarına bu sekılde dıl uzatuıyorsun. Senın camın mı kapatılıyor bvana soylesene namaz kılmana engel bır sey mı soz konusau hayır degıl sızler azıtıyorsunuz sıze ozgurluk verıldıkce dahasını ıstıyorsunuz.
|
|
![]() |
![]() |