AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-06-2010, 15:43   #171
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart
Vay be barış kardeşim hiç mi hatırımız yokmuş...
Senden bir ricada bulundum..
El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-30-2010, 21:57   #172
Kullanıcı Adı
ercaneren
Standart Teşkilat Sorunları
Merhabalar, özellikle Demokratik Açılım meselesine uygun bir vaziyet olduğu için yazımı bu konunun altına yazmaya karar verdim.

Ben Eskişehir İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesiyim. Bugün itibari ile görevimden istifa etmiş bulunmaktayım. Beni istifaya götüren sebepleri sizlerle paylaşarak topluma karşı şahsi görevimi yerine getirmek istiyorum.

Bundan yaklaşık 6 ay önce Eskişehir Gençlik Kolları'na büyük bir heves ile başvurdum. Kendi partim için elimden geleni yapmak ve sahada çalışarak Milli Birlik düşüncesini her insana, her haneye anlatmak istiyordum. İçimde okadar büyük bir heves vardı ki, Başbakan'ımızın sırtında olan ağır yükü bir nebze olsun azaltmak, Eskişehir'i Ak Parti'ye kazandırmak ve partili arkadaşlarla tanışarak farklı bir bakış açısı elde etmek ilk hedefimdi.

Teşkilatın ilk yönetim kurulu toplantısında gündem maddeleri okunmuş özellikle demokratik açılımı bütün insanlara anlatmak gereği özellikle vurgulanmıştı. Toplantının ardından vaktim oldukça partiye gidiyor, oradaki arkadaşlarla demokratik açılım üzerine sohbetler ediyorduk. Ancak Kürt vatandaşlarımız için niçin açılım yapacağımız hakkında çoğunun hiçbir fikri yoktu. Dersim Katliamı gibi CHP'nin gündeme taşıdığı bir konuyu bile araştırmaktan aciz kalmış, niçin kınanması gereken bir olay olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan bir Ak Gençlik vardı karşımda.

Bir sonraki hafta yine toplantı günü gelmişti. Toplantı yine vurgularla geçti, Genel Merkez'den gelen dış gündem konularının okunmasından başka bir sunum ile karşılaşmadım. Hakeza bu 4-5 hafta boyunca böyle devam etti. Düşünme,fikir beyan etme,münazara yapabilme gibi bir istek yoktu kimsede. Ne Yönetim Kurulu ve Yürütme Kurulu Üyelerinde, ne de Başkan'da. Biz siyaseti dışarıdaki insanlarla yapacağız sanıyordum, Ak Parti çatısı altında toplanmış bizler başka türlü olmalıydık, daha çok irdelemeli, daha çok fikir alışverişi yapmalıydık. Artık harekete geçmeli, birşeyler üretmeliydik Partimiz için. Ama meğerse toplantı adabına uygun değilmiş bunlar sonradan öğrendim Başkan'dan.

Baktım ki olacak gibi değil,ilk toplantı da söz istedim ve münazara yapabilmemiz için kendimi yetiştirmemiz gerektiğine,bunun içinde her hafta dünyayı etkilemiş bir olayın,kurumun yada kişinin araştırılarak yönetim kurulunda konuyu araştıran arkadaşımız tarafından arz edilmesini istedim.

Ancak gelecek haftada bu konuda bir gelişme yaşanmadı.Bende gece uyumadan hazırladığım 50 adet konuyu ertesi gün Başkan'ımızla konuşarak kendisine sundum,özellikle Kürt Meselesi'nin Başkan'ın ağzından anlatılması daha bir değerli olacaktı. Mesela Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı için önerdiğim konu ''Türkiye Hukuk devleti mi,kanun devleti mi? '' idi. Başka bi örnek olarak Teşkilat Başkanı için ''Mit ve Jitem'' konusunu önermiştim çünkü Genelkurmay'dan Jitem denen bir kurumun olmadığı açıklaması gelmişti ve bunun ne anlama geldiği ancak bu şekilde anlaşılabilir yorumlanabilirdi. 11 Eylül saldırılarından,Suriye ile vizelerin kalkmasından kaynaklanan ''Suriye ile geçmiş ilişkilerimiz'' konusuna kadar bir çok farklı konuda önermiştim. Bunların yanında, kişisel gelişim için Manevi konular ve yaşadığımız dünyayı kavrayabilmek için farklı bilimsel konular tespit etmiştim. Başkana bunları bir dosya halinde sunmuştum. Çünkü biyoloji,fizik,kimya bilmeden evren ve dünya anlaşılamazdı, felsefe ve din bilmeden gönül dünyası ferahlatılamazdı. İnsan kendini bilmeden,kendine iyilik yapamadan,başkalarına yapamazdı.

İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır.

diyen Yunus Emre'ye hakaret etmek olurdu boş bilgilerle, kulaktan duyma sözlerle konuşmak. En kötüsü Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'a destek olabilecek, gerekli donanıma sahip bir Ak Genç olunamazdı bu şekilde.

Bunları Başkan ile de konuştuk çerçeveli bir biçimde. Bana parti toplantılarında bunları konuşmanın zamanı ve yeri olmadığını söyledi. Eğer Gençlik Kolları olmasaydı bence de söylediğinde haklıydı ancak belli bir olgunluğa daha yeni yeni ulaşmış,30'unu geçmemiş,üniversite de öğrenci olan,yada yeni mezun olan bizlerin,her konuda bilgili ve donanımlı olmasını beklemek ne kadar yanlış ise, sadece koltuk doldurmak için bir araç gözüyle bakmak bir o kadar yanlıştır.

Haftalar birbirini kovalıyor ve ne benim verdiğim 50 konu hakkında bir konuşma geçiyor toplantılarda ne de farklı bir gelişme oluyordu. Bende özellikle yürütme kurulu'nu eleştirmek ve yönetim kurulu üyelerine sundukları (daha doğrusu sunamadıkları) bilgilerin eksikliğini anlatmak, Eskişehir'in Ak Parti için önemini vurgulamak için 4 sayfalık bir eleştiri yazısı yazdım yönetim toplantısında okumak üzere.

Ancak bu konuda konuştuğum Başkan, okumamamı istedi,çünkü daha birbirimizi tanımadığımızı zamana ihtiyacımız olduğunu söyledi. Haklıydı belki,ancak benim amacım bu şekilde arkadaşlarımızda bir farkındalık oluşturmaktı. Beni sevmeyeceklerdi böylece ancak eksiklerini acımasızca dile getiren birini karşılarında görünce silkinip kendilerine geleceklerdi. Kazanan Ak Parti olacaktı ben kaybetsem bile...

Bu girişimimde karşılıksız ve etkisiz kalınca öylece koltuk doldurmaya devam ettim bir müddet daha. Ancak farkettim de yönetim içerisinde Demokratik Açılımı konuşan, Terör'ün bitmesi için dağa çıkan insanların çıkış sebeplerini bilmek gerektiğini vurgulayan ben bölücü oldum. Ak Parti'nin sadece Müslümanları kucaklayan bir parti olmadığını,dinsiz de olsa,ateist de olsa,yahudi de olsa Türkiye sınırları içerisinde yaşayan her vatandaşını en başta insan olduğu için kucaklayan bir parti olduğunu söyleyen ben dinsiz oldum partili arkadaşlarımın ve Başkan'ın gözünde. Niçin bu kadar dar kalıplar içinde kaldıklarına hala bir anlam verebilmiş değilim. Hatta bana dinimi soran,Ay-yıldızlı bayrağı bayrak kabul edip etmediğimi soran yürütme kurulu üyesi arkadaşlarım bile oldu.

Ve sonunda bir toplantı da bir arkadaşımız münazara tarafları oluşturulup tartışılması gerektiğini söyledi.Ancak bunu söyleyen arkadaşımız bir partili bir muhalefet tarafı olsun dediği için neredeyse linç edilecekti.Muhalafet olamazmış bir taraf,partide bölünme olurmuş falan filan.İnanamadım gözlerime ve duyduklarıma bir kez daha.Arkadaşı o halde görünce söz isteyip konuşmak için ayağa kalktım,öneriyi sunan arkadaşın amacının sandıkları gibi bölünme yaratmayıp bize beyin jimnastiği yaptıracağını çevreyi,Türkiye'yi ve Dünya'yı anlamakta daha yararlı olacağını söyledim.Hepimizin Ak Parti'li olduğunu ancak en nihateyinde insan olduğumuzu ve farklı fikirlere sahip olabileceğimizi söyledim.Toplantıdan sonra 6-7 arkadaşım yanıma gelerek aynı durumdan muzdarip olduklarını,sadece koltuk doldurmaya gelmediklerini ve Ak Parti için aktif çalışmak için yer aradıklarını söylediler bana.Ancak buradaki ortamı gören arkadaşlarımın gönüllerindeki Ak Parti'nin kaybolmak üzere olduğunu görmek,''ya biz bu partiye uymuyoruz,yada bu parti bize uymuyor'' sözlerini işitmek beni çok üzdü. Partideki görevimde kalarak bu arkadaşlarıma destek olmak isterdim ancak benim perspektifim çoktan belli olmuş, partiden zaten dışlanmıştım. Bizler gibi AK GENÇLERİ siyasetten soğutan zihniyetin yanlışlığı ,daha önce de ben gibi kalbi kırılarak Eskişehir'i sahipsiz bırakan gençlerin var olabileceği düşüncesini taşıyan ben,İnsanları din,dil,ırk ayrımı yapmadan kucaklayamayan bir teşkilatın ne Başbakanımıza ne de ülkeye yararlı olabileceğini düşünüyorum. İşte bu yüzden görevimden istifa etmeye karar verdim.

Bilgilerinize arkadaşlar...

Niçin Ak Parti tabanı milliyetçi ve dinci bir tutum içerisinde ve ''öteki''ni yoksaymak için yer arıyor.Bizim gibi düşünen gençleri bu konuda tartışmaya ve artık bilinçaltımızda yer alan kimlik ve din anlayışlarımızı bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyorum...

saygılarımla...
ercaneren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-31-2010, 10:48   #173
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster



Geçmişte Kürt kökenli vatandaşlarımıza yapılmış haksızlıklar vardı. Bunları düzeltmek ve o insanları kucaklamak bizim boynumuzun borcudur. Fakat onlar da bu ülkenin diline, dinine, bayrağına, milli değerlerine saygı duymak zorundadır.

(Tekrar not düşmek istiyorum. Burada bahsettiğim Kürtler, kednilerini Türk milletinin bir ferdi olarak görmeyen, Türklükten, değerlerimizden rahatsız olan kişilerdir. Yoksa Kürt kökenli Türk kardeşlerimizi aynı kefeye koymak gibi bir gaflet içinde değilim.)
üstad yazılarına dikkat ediyorum da biraz MHP ye kayan bir çizgin var gibi geliyor bana (:

Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin marşlarını örnek göstermişsin alıntılamadığım kısımda. Orda geçen Türk kelimelerinden dolayı bugün de Türkiye'de yaşayan tüm ırkların Türk sözcüğüne biat etmesi gerektiğini vurgulamışsın. Geçmişte gerek Osmanlı gerek Selçuklu dönemlerinde Hakanların ve padişahların çok fazla Türk sözcüğünü kullanmadığı biliniyor. Kullanılan yerlerde ise "ırk" ve "Türk" kavramları devlet içerisinde yaşayan tüm ırkları kapsıyordu. "Türk" kelimesini Fransız devriminin öncesi ve sonrası diye iki bölüme ayırmak gerekiyor. Milliyetçiliğin yaygınlaşmaya başladığı 19. ve 20. yüzyıllarda İttihat ve Terakki tarafından sadece ırkçılığı vurgulamak için Türk sözcüğü kullanıldı. Yine bu döneme osmanlıcılık ve İslamcılığı savunanlar Türk sözcüğünü kendilerinde farklı şekilde yorumladılar. mesela İstiklal Marşımızın büyük şairi Mehmet Akif Ersoy "Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celal!" derken "ırk" kavramıyla Türklüğü vurgulamamaktadır. Zaten kendisi Türk değil, Arnavuttur. günümüzdeki Mehmet Akifler diledikleri kadar kullansınlar kimse gocunmaz, herkes bilir ki iyi niyet söz konusudur. Fakat İttihat ve Terakkinin başta Kürtler olmak üzere Türk olmayan herkese zulüm etmesi, malesef bazı Türklerin de onların yolundan gitmesi ülkemizde bugün yaşadığımız faşizmle bizi başbaşa bırakmıştır. yani kısaca demek istediğim Mehmet Akif'in milliyetçiliğiyle İttihat ve Terakkicilerin -sözde- milliyetçiliği asla birbirine benzememektedir. Farklı etnik kökendeki unsurlar Mehmet Akifin milliyetçiliğini benimserken, İttihat ve Terakkicilerin geleneğinden gelen sözde milliytçi özde faşist kesime asla saygı göstermeyecektir. (buraya kadar yazdıklarımın büyük bir kısmı sizinle ilgili değildi)


Fakat onlar da bu ülkenin diline, dinine, bayrağına, milli değerlerine saygı duymak zorundadır.
demişsiniz..

biraz aba altından soba göstermiş gibisiniz (: cümlenin sonu "zorundasınız", "yapmalısınız", "yapacaksınız" gibi emir kipiyle çekimlenmiş cümleler sizde takdir edersiniz ki kimsenin hoşuna gitmez.

şimdi "dil" den başlayalım. Ülkemizde Kürtlerin diline saygı gösterildi mi Kürtlerden Türkçeye saygı bekleniyor? 2004 yılına kadar Kürtçe yasaklı dildi. benim babam Kürt, annem Türktür. bir Türk gibi büyüdüm, babam memuriyet hayatı boyunca Kürtçe yasaklı dil olduğu için Kürtçeyi unuttu, ben de baskılardan dolayı Kürtçe öğrenemedim. Bugün Kürtçe bana hala Çince gibi geliyor. daha birkaç yıl öncesine kadar millet Kürtçe konuşmaya korkuyordu. Bunlara rağmen Kürtler Türkçeye saygı gösteriyorsa gerçekten asil ve onurlu bir millettirler. Yorumlarda bazı kardeşlerim "çuvaldız"dan bahsetmişler. Çuvaldız her zaman lazım olacak, bence bol bol batırmalıyız kendimize.

dilden sonra "din" den bahsetmişsiniz. beni de en çok şaşırtan bu oldu. Kürtlerin dini, Türklerin dini diye birşey olmaz. Hepimiz Müslüman değil miyiz? Kürtler Türklerin dinine nasıl saygı göstermez Allahaşkına? Türklerin dinine saygı göstermeyen kendi dinine hakaret etmiş olur. Enazından din sözcüğünü yanlışlıkla fazladan yazdığınızı umuyorum.

"bayrak" konusunda sizinle hemfikirim. ama bu konuda genelleme yapmak büyük haksızlık olur. her ne kadar geçmişinde hoş olmayan durumlara maruz kalsalar da Türkiyede yaşayan herkesin bayrağa saygı duyması gerekiyor. Kürtlerin genelinin bayrağa saygı duyduğunu düşünüyorum.

"milli değerler" den kastınız eğer sadece Türklere ait olan değerlerse, (mesela Türklerde kurttan türediğimizi düşünen insanlar var, çok sapkın düşünceleri bugün de faşist ruhlu insanlar taşıyor) neden her ırk bunlara saygı göstersin ki? yine de günümüzde farklı etnik unsurların Türklerin milli değerlerine gösterdiği saygı Türklerin farklı etnik unsurlara gösterdiği saygıdan çok daha fazladır.

gelelim ikinci cümlenize;

kednilerini Türk milletinin bir ferdi olarak görmeyen, Türklükten, değerlerimizden rahatsız olan kişilerdir.

Türk olmayan biri kendini neden Türk milletinin bir ferdi olarak görsün? Almanyada yaşayan ve Alman vatandaşı olan bir Türk kendini Alman milletinin bir ferdi olarak görüyor mu? "Türklükten" ben de rahatsız oluyorum. yalış anlaşılmasın Türklerden değil Türklükten rahatsız oluyorum. Aynı zamanda Kürtlükten de Araplıktan da. Bizleri yüzyıllarca birbirimize bağlayan, kardeş yapan, kaynaştıran, yüce dinimiz İslam'ın büyük gücü vesilesiyle her bir arada yaşadık. Dinimizi sıkı sıkıya bağlı olduğumuz müddetçe Allah'ın da izniyle bu birliktelik bu kardeşlik kıyamete dek sürecektir.
Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-31-2010, 19:01   #174
Kullanıcı Adı
ercaneren
Standart
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[B][I] (Tekrar not düşmek istiyorum. Burada bahsettiğim Kürtler, kednilerini Türk milletinin bir ferdi olarak görmeyen, Türklükten, değerlerimizden rahatsız olan kişilerdir. Yoksa Kürt kökenli Türk kardeşlerimizi aynı kefeye koymak gibi bir gaflet içinde değilim.)
Kürt kökenli Türk vatandaşı tabirini benimseyebilecek bir Kürt olabileceğini sanmıyorum.Çünkü bende Kürdüm ve Türk halkı ile dilimiz aynı olmasada Çanakkale'de birbirinin ne dediğini anlamadan sırt sırta vererek aynı topraklar için savaşmış bir ecdadın torunlarıyız. Adetimizle ananemizle kültürümüzle bir milletiz. Türk milleti ne kadar asil bir millet ise,Kürt milletide değerlerine bağlı kültürüne sahip çıkan,dinine sarılmış asil bir milletdir.

Bence asıl konu ÖTEKİ ni ne kadar hazmedebiliyoruz ? sorusuna vereceğimiz yanıttır.
Bu ülke de Türklerden hazetmeyen bir Kürt tanımıyorum.
Kürtlerin bir çoğu devlet politikaları yüzünden bu ülkeye kırgın olabilir,bunu anlamakta güçlük çekmemeliyiz. Asıl olan bu ve benzeri düşüncedeki insanların, bunları istemelerinin altında yatan sebeplerini sormaktır.

Kürt yoktur,kürtçe yoktur,Kürtçe konuşanlara hapis cezası verilecektir,kürtlerin oturduğu köyler iskan politikaları ile boşaltılacaktır.Bunlar bu toprağın evlatları için söylenmiş sözlerdir.
Başkasını yok sayarak,kaale almayarak daha ne kadar devam edebiliriz soruyorum ?
ercaneren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-15-2010, 03:04   #175
Kullanıcı Adı
mehmetakif24
Standart
ulusculuk akımı rönesans reform hareketleri ve 1.dünya savası döneminde yaygınlaşıp dünya üzerinde günümüze kadar yıkıcılığıyla ünlü bir akımdır.
Bu yıkım her ulusun kendi devletini kurmak istemesiyle sağlanmıştır.
Osmanlı sahip olduğu topraklarda onlarca ulus olmasına rağmen 600 sene bu toprakları idare etmeyi nasıl sağlamıştır peki?
Osmanlı padişahları veya anayasında(anaysa zaten Kuran-ı Kerim ulusculuğun u su yok) Türklük kelimesi ağıza dahi alınmazdı ki bu resmi evraklarda dahi kendi ismini kullanmazlardı ve kendilerii isimlerine devlet-i ali diye hitap ederlerdi.
Ve feth ettiği hiç bir bölgede Türkçeyi o bölgeye asimile etmemiştir.( haksızlık olur diye)
Herkes istediği dili konuşur istediği dine mensup olur. Adalet bu.

Şimdi Ülkemizdeki durum
Ne mutlu türküm diyene: Eğer biz ne mutlu türküm diyene dersek kürt kardeşim gelir derki ne mutlu kürdüm diyene. Bu kelime gerek kurtuluş savaşında gerek 1. cihan harbinde omuz omuza milli mücadele verirken şehit olan kürt kardeşlerimin kemiklerini sızlatacak sözlerdir.
Aynı zamanda devletin ismininde Türkiye Cumhuriyeti Türklerin Cumhuriyeti olarak nitelendirilmemesi elde değil.
söylemek istediğim şu
Ne Oduğunu bilmeden Bazı şeylere körü körüne bağlı olmak faydadan fazla zarara ve yıkıma neden olur. Oluyorda
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendisini değiştirmeyi düşünmez.

Konu mehmetakif24 tarafından (05-15-2010 Saat 03:16 ) değiştirilmiştir..
mehmetakif24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-15-2010, 03:19   #176
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Aslında fazla uzatılmasına gerek duymadığım bir mesele bu.
Kendimizden örnekler vererek hakvermek elde aslında.
Misal bana ''yaşasın kemalizm'' diye bağırsalar,veya zamanında okullarda böyle bir şey olsa hiç hoşlanmam.
Veya kemalistler,başınıza zorla başörtüsü geçirilse hoşlanır mısınız ?
Elbet hiç kimse hoşlanmaz yapmak istemediği şeylerden.
Hele ki ırkı yok saymak,insanları yok saymak demektir ki bu daha vahim bir meseledir.

Bu yüzden söylemek istememelerini doğal karşılamak lazım.
Ama şu da var ki,bazıları tarafından zorlandıkları için ülke kaşıtı eylemlere karışma gibi hiç bir hakları söz konusu da değildir.

Artık istedikleri gibi düğünlerde kürtçe müzikler çalıp eylenebiliyor,bu bir yana terör eylemlerinde dahi bulunabiliyorsa baya değişim olmuş demektir.
Artık Kürtlerin bu isteklerine kulak vermek gerekir.Okullarda müdürlerin daha hassas davranması lazım.

Ama devlet dairelerinde,sağda solda bu yazının olmasından da rahatsızlık duymamaları gerekir.Orası ayrı bir cumhuriyet değil.

Ve tabi kürt halkı teröre karşı kendilerini siper etmeliler.Bu hafta sonu veya önümüzdeki hafta içi teröristler için gerçekleşecek olan ''canlı kalkan'' eylemine karşı olduklarını göstermeleri lazım.Bu hem teröristlerin,hem de kürt halkını terörist olarak gören pisliklerin alehine olacağından eminim.

Kutlu doğum haftasında sokaklara akan yüzbinlerce Diyarbakırlı bunu neden gerçekleştirmesin ?

Konu Hüdaverdi tarafından (05-15-2010 Saat 03:23 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 08-18-2010, 22:58   #177
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Şöyle bir geçmişe göz atayım dedim. Bugün pkk nın silah bırakmasında etkili olan sivil kürt halkının sağduyusu değilmi, açılımın ara sıra sekteye uğrasada sonuç olarak bizi olumlu yöne cevirdiği ortada.

Kürt halkına sahip çıktığını söyleyen ve onun hakları için mücadele verdiğini ifade eden pkk ve siyasi uzantıları eğer bugün kürt halkı üzerinde etkisini yitiriyorsa bu noktada devletimizin hükümetimizin bu boşluğu çok iyi değerlendirerek bunu fırsata cevirebilir.

Ama devlet dairelerinde,sağda solda bu yazının olmasından da rahatsızlık duymamaları gerekir.Orası ayrı bir cumhuriyet değil

Hüdaverdi bu cümle size ait bir hali ile doğru diğer kısmı ile eksik. Şöyleki rahatsızlık duyulmasına fırsat veren şeyleri analiz ettiğimizde devletin kusurlu tavırlarını göz ardı edemeyiz. Türk devleti çok daha adaletli ülkesini yönetebilseydi bence bu yazılardan kimse rahatsız olmazdı.
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-13-2010, 22:39   #178
Kullanıcı Adı
Live is yours
Standart
Her zaman Türklügümle gurur duydum.
Ve yinede:: NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE SÖZCÜGÜNÜ. kendi Ülkemde
Yazilmasindan da hic bir sakinca duymuyorum cünkü burasi Türklerin yurdu..
Bunu daglara Taslara yazmamdan rahatsiz olanlar Bölücülerden baskasi olamaz.
Biz kimseyi Türklestirmek amacinda degiliz.Türkiyeden ve bu sözlerden rahatsiz olanlar istedikleri yere gitsinler engelleyen yok.

Bir örnek- Biz Türklerler yarim asirdan beri Almanyada yasiyoruz.
Ve Almanya ya her yönden faydamiz dokundu dokunacak da.
Bir veya iki asir sonra Kalkipda Almanlara siz Almanlikla gurur duyamassiniz bu bölücülük olur veya Türklerin Yasadiklari bölgelere Alman bayraklari vs asamasiniz demek ne kadar sacmaysa buda o kadar sacma..



Konu Mavera tarafından (09-13-2010 Saat 23:02 ) değiştirilmiştir..
Live is yours isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-13-2010, 22:50   #179
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart
Alıntı:
Live is yours Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Her zaman Türklügümle gurur duydum.
Ve yinede:: NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE SÖZCÜGÜNÜ. kendi Ülkemde
Yazilmasindan da hic bir sakinca duymuyorum cünkü burasi Türklerin yurdu..
Bunu daglara Taslara yazmamdan rahatsiz olanlar Bölücülerden baskasi olamaz.
Biz kimseyi Türklestirmek amacinda degiliz.Türkiyeden ve bu sözlerden rahatsiz olanlar istedikleri yere gitsinler engelleyen yok.

Bir örnek- Biz Türklerler yarim asirdan beri Almanyada yasiyoruz.
Ve Almanya ya her yönden faydamiz dokundu dokunacak da.
Bir veya iki asir sonra Kalkipda Almanlara siz Almanlikla gurur duyamassiniz bu bölücülük olur veya Türklerin Yasadiklari bölgelere Alman bayraklari vs asamasiniz demek ne kadar sacmaysa buda o kadar sacma..


Türklüğünüzle gayet tabi gurur duyabilirsiniz.Bunda hem fikiriz.
İstediğin yerde istediğin Kadar "Ne Mutlu Türküm diyene"'de diyebilirsiniz.Ona da sözümüz yok.Fakat Farklı bir etnik kimliğe sahip insanların yaşadığı bölgelerde Okullarda çocuklara zorla "Ne Mutlu Türküm diyene" dedirtmek faşizan bir anlayıştır.Tabi ki Sizin etnik özgürlüğünüzü istemeniz kadar onlarında isteme hakkı vardır.Bir Kürdün kalkıp size zorla "ne mutlu kürdüm diyene " söyletseydi siz o zamanda kürtleri destekleyecek miydiniz? Asla desteklemezdiniz.O zaman empati yapıp onları anlamamız gerekir.

Çok tuhaf bir örnek vermişsiniz kel alaka bir örnek olmuş.Almanya'da bulunan Türkler kaç yıldır orada yaşıyorlar ki.Almanlar ile kaç asır geçirdiler ki.Kaç kere birlikte savaşa katıldılar ki.Ne kadar kültür paydaları ortak.Burada bahsettiğimiz Türkler ve Kürtler.Bu iki millet nereden bakarsanız en az 1200 senedir birlikte yan yana yaşıyorlar.Bir çok devlet çatısı altında birlikte bulundular.En azından osmanlı tarihini incelememiz yeterli olacaktır.Orasını da bilmiyorsanız size cumhuriyet tarihini hatırlatmalıyım.Birinci Dünya savaşında Osmanlı çatısında sadece türkler mi savaştı? İstiklal savaşını sadece türkler mi verdi? Hayır bu ülkeyi birlikte kurdular.Böyle bir durumda sizin kalkıpta 50 yıldır Almanya'da yaşayan türk gurbetçilerimizle aynı kefeye koymanız ve örnek vermeniz çok anlamsız oldu.Lütfen neyi savunduğumuzu bilelim.
El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-13-2010, 22:51   #180
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
Live is yours Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Her zaman Türklügümle gurur duydum.
Ve yinede:: NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE SÖZCÜGÜNÜ. kendi Ülkemde
Yazilmasindan da hic bir sakinca duymuyorum cünkü burasi Türklerin yurdu..
Bunu daglara Taslara yazmamdan rahatsiz olanlar Bölücülerden baskasi olamaz.
Biz kimseyi Türklestirmek amacinda degiliz.Türkiyeden ve bu sözlerden rahatsiz olanlar istedikleri yere gitsinler engelleyen yok.
Kimse sana türklüğünle gurur duyma demiyor...
Ne mutlu türküm diyenede diyebilirsin...
Lakin her okul girişi bu sözü neden söylüyoruz?
Türkiyedeki bütün örenciler türkmü?
Bir kürt neden ne mutlu türküm diyene desin?
Yada neden ne mutlu kürdüm demesine fırsat verilmez?
Ayrıca burası türklerin yurdu dersen faşizmin kralını yapmış olursun...
Türk kürt arap çerkez birlikte savaşıp kurtarmıştır bu vatanı...Ne demek burası türklerin vatanı...Burası türklerin ne kadar yurduysa kürtlerinde o kadar vatanıdır...
Burası türklerin vatanı diyip ardıdan bölücülükten bahsetmeyin...
En kral bölücülüğü yapıyorsunuz...
Türkleştirmek niyetinde değiliz peki neden ne mutlu kürdüm dedi diye sırada dayak yiyen çocuklarımzı var?
Neden düne kadar sokakta kürtçe konuşan insanlara tepki gösteriliyordu...




Alıntı:
Bir örnek- Biz Türklerler yarim asirdan beri Almanyada yasiyoruz.
Ve Almanya ya her yönden faydamiz dokundu dokunacak da.
Bir veya iki asir sonra Kalkipda Almanlara siz Almanlikla gurur duyamassiniz bu bölücülük olur veya Türklerin Yasadiklari bölgelere Alman bayraklari vs asamasiniz demek ne kadar sacmaysa buda o kadar sacma..

Ne alakası var arkadaşım...
Yarım asırdır orada olan sizle bu bölgelerinin yüzyıllardır sahibi olan kürtler birmi?
işçilik için gitmiş insanlarla canını malını gözünü kırpmadan bu ülkenin bağımsızlığına adamış insanalr birmi?

Hem siz almanlıkla gurur mu duyuyorsunuz?Böyle bir söylem nasıl olabilir...
Almanlar almanlığıyla gurur duysun sen neden duyuyorsun...
Kimsenin bayrakla bir problemi yok...
Bayrak ezan vatan bu ülkedeki bütün herkesin...
Sadece türklere ait değil...

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi