AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yakın Tarih Cumhuriyet tarihimiz ile ilgili paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-03-2011, 03:31   #21
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Mehmet akifin neden suriyeye gittiğini,neden mealini yaktırdığını bilen bir insan için bu şiirin çokta önemi yok aslında...
ha illa birine yazıldıysa bu saidi nursi değildir diye düşünüyorum...
ittiahat terraki gazına gelip yaptıkları hatalar müşterektir ikisininde...
birinin diğerine söz söyleyecek hali yoktur...

  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 05:09   #22
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Akif yurda döndüğünde kendisini meclis bahçesinde ilk karşılayan, ona iltifatlar eden Atatürk, bir diktatör olarak (!) kendisine hakaret eden bir şaire karşı oldukça nazik davranmış.

Mehmet Akif'in Mısır'da yazdığı bir başka şiirinden alıntı yapmak istiyorum. Sanki bugün için yazmış;

-------------------------------------------------------------------------

Ecdadını zannetme asırlarca uyurdu ;
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu ?
Üç kıtada , yer yer , kanayan izleri şahid :
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid .
Alemde " tevekkül " demek olsaydı " atalet "
Miras-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet ?
Çoktan kürenin meş'al-i tevhidi sönerdi ;
Kur'an duramaz , nezd-i İlahiye dönerdi .


------------------------------------------------------------------
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 08:05   #23
Kullanıcı Adı
mehmetakif24
Standart
Devlet adamlarına yazarmış. Aşagıdaki istibdad şiirindede II. Abdulhamid hana melun demiş

Ortalık şöyle fena böyle müzebzep işler
Ah o Yıldız’daki baykuş ölüvermezse eğer

Çoktan beridir vardı benim bir derdim
Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim
Kafes ardında hanımlar gibi Saikliydi Hamid
Âl-i Osmandan bu korkaklık edilmezdi ümid

Kız kadın hepsi haremlerde bütün gün mahpus
Şu telakkiye bakın en kötü vahşet namus

Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se
Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i İblis’e


Gölgesinden korkan bir ödlek,
Korkuttu bizi otuzüç yıl şeriat diyerek.

Allah’a isyanı
Ey bunca zamandır bize te’dip eden Allah
mehmetakif24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 12:38   #24
Kullanıcı Adı
ak sevda
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mehmet Akif Ersoy'a bizzat Atatürk tarafından çok büyük görevler verilmiştir. Defalarca Mısır'da kendisine heyetler gönderilmiştir. Elmalılı Hamdi'den önce Kur'an tefsiri görevi de ona verilmişti. Fakat 1930'ların başına kadar uğraşmasına rağmen, istediği gibi bir tefsir hazırlayamayınca görevini iade etmişti.

Şiiri geçtim. Mısır'a sürgün gittiği iddiası bile pek çok yönden temelsiz. Bu haberin kaynağını ben de merak ettim.
Elmalılı Hamdi'den önce Kur'an tefsiri görevi de ona verilmişti. Fakat 1930'ların başına kadar uğraşmasına rağmen, istediği gibi bir tefsir hazırlayamayınca görevini iade etmişti

maalesef bu kısmı tamamen safsata tam istediği gibi hazırlamış ama
onuda siz araştırın
ak sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 13:20   #25
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mehmet Akif Ersoy'a bizzat Atatürk tarafından çok büyük görevler verilmiştir. Defalarca Mısır'da kendisine heyetler gönderilmiştir. Elmalılı Hamdi'den önce Kur'an tefsiri görevi de ona verilmişti. Fakat 1930'ların başına kadar uğraşmasına rağmen, istediği gibi bir tefsir hazırlayamayınca görevini iade etmişti.

Büyük bir çarpıtma...
kitabını hazırladığı ama ona bu görevi verenlerin gerçek niyetini anlayınca yakılmak üzere talebesine verdiğini,talebesininde yakamayıp amasya yada tokata başka bir talebeye gönderdiği ve o talebenin yaktığı bilinir...
elmalılı hamdi dahi niyeti anlamış olacak ki mealini direk türkçe çevirmemiştir...
sadeleştirmeden zor anlarsınız...
ha neymiş niyet derseniz basılan kuranların kapağında türkçe meal değil türkçe kuran yazıyordu bu niyeti açıkça ortaya koyuyor...
önce dil inkılabı sonra islami eserlerin yeni yazıya tercümesi...
tahrif için çok güzel bir strateji...
ama atladıkları nokta:
Bu Kur'an'ı gerçekten biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz.
(hicr 9)
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 13:39   #26
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
ak sevda Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Elmalılı Hamdi'den önce Kur'an tefsiri görevi de ona verilmişti. Fakat 1930'ların başına kadar uğraşmasına rağmen, istediği gibi bir tefsir hazırlayamayınca görevini iade etmişti

maalesef bu kısmı tamamen safsata tam istediği gibi hazırlamış ama
onuda siz araştırın
Daha önce Akıncı kardeşimizin paylaştığı Mustafa İslamoğlu'nun düşüncelerinden bahsediyorsunuz sanırım.

Mehmet Akif Ersoy Arapça'yı ve Türkçe'yi anadili gibi biliyordu ve en zor Arapça metinleri kolayca Türkçe'ye çeviriyordu. Bu konudaki ustalığı Cumhuriyet döneminde ortaya çıkmadı. 1900'lerin başından itibaren Akif'in dostları ona Kur'an meali yazdırmak istedi ama o hep karşı çıktı. Neden? Ortada ne Kurtuluş Savaşı vardı, ne Mısır hayatı, ne de Türkiye Cumhuriyeti. Akif hangi gerekçeyle yıllarca meal yazmayı reddetti?

Çünkü Akif, Kur'an mealinin yazılamayacağı düşünür. Her ne kadar en zor kelimeleri Türkçe'ye çevirsede, Kur'an'daki bir tek kelime üzerinde bile günlerce düşündüğünü, yine de Kur'an'ın gerçek sözlerini karşılayacak kelimeler bulamadığını söyler. Elmalılı onu çok zor ikna etmiştir. Bunun üzerine gecesini gündüzüne katıp çalışmış, yine de bu meal için ömrünün yetmeyeceğini düşünmüştür. Hiçbir zaman da "mealimi tamamladım" dememiştir. Meali her okuduğunda mutlaka yeni düzeltmeler yapma ihtiyacı hissetmiştir. Bu nedenle hiçbir zaman onun istediği gibi bir eser ortaya çıkmayacaktır.

Akif, "meali bile yazılamaz" derken, ibadetin Türkçe olarak yapılması konusuna da doğal olarak şiddetle karşı çıkmıştır. Onun yazdığı ve henüz tamamlamadığını, düzeltmeler yapacağını söylediği meali okuyanlar, mealdeki akıcılığa, şiirselliğe, Kur'an'daki estetiğin en mükemmel haliyle ve pürüzsüz olarak meale aktardığını söyleyince, Akif meal işine son verecektir. Akif'in tek derdi, Kur'an'ın yerini kendisine göre eksik olan mealin almasıdır. İbadetlerin bu mealle yapılacağı endişesidir.

Konuyu, Mısır'da Akif'in yanında olan oğlu ile aydınlardan, Elmalılı'dan ve kızından dinlerseniz, İslamoğlu'nun anlattıklarından çok daha farklı ve çarpıcı sonuçlara ulaşırsınız.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 13:42   #27
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Büyük bir çarpıtma...
kitabını hazırladığı ama ona bu görevi verenlerin gerçek niyetini anlayınca yakılmak üzere talebesine verdiğini,talebesininde yakamayıp amasya yada tokata başka bir talebeye gönderdiği ve o talebenin yaktığı bilinir...
elmalılı hamdi dahi niyeti anlamış olacak ki mealini direk türkçe çevirmemiştir...
sadeleştirmeden zor anlarsınız...
ha neymiş niyet derseniz basılan kuranların kapağında türkçe meal değil türkçe kuran yazıyordu bu niyeti açıkça ortaya koyuyor...
önce dil inkılabı sonra islami eserlerin yeni yazıya tercümesi...
tahrif için çok güzel bir strateji...
ama atladıkları nokta:
Bu Kur'an'ı gerçekten biz indirdik ve onu koruyacak olan da biziz.
(hicr 9)
http://haber.gazetevatan.com/0/30533/1/Haber

(Doğruluğunu bilemem.)
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 13:45   #28
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.



  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 14:42   #29
Kullanıcı Adı
ak sevda
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Daha önce Akıncı kardeşimizin paylaştığı Mustafa İslamoğlu'nun düşüncelerinden bahsediyorsunuz sanırım.

Mehmet Akif Ersoy Arapça'yı ve Türkçe'yi anadili gibi biliyordu ve en zor Arapça metinleri kolayca Türkçe'ye çeviriyordu. Bu konudaki ustalığı Cumhuriyet döneminde ortaya çıkmadı. 1900'lerin başından itibaren Akif'in dostları ona Kur'an meali yazdırmak istedi ama o hep karşı çıktı. Neden? Ortada ne Kurtuluş Savaşı vardı, ne Mısır hayatı, ne de Türkiye Cumhuriyeti. Akif hangi gerekçeyle yıllarca meal yazmayı reddetti?

Çünkü Akif, Kur'an mealinin yazılamayacağı düşünür. Her ne kadar en zor kelimeleri Türkçe'ye çevirsede, Kur'an'daki bir tek kelime üzerinde bile günlerce düşündüğünü, yine de Kur'an'ın gerçek sözlerini karşılayacak kelimeler bulamadığını söyler. Elmalılı onu çok zor ikna etmiştir. Bunun üzerine gecesini gündüzüne katıp çalışmış, yine de bu meal için ömrünün yetmeyeceğini düşünmüştür. Hiçbir zaman da "mealimi tamamladım" dememiştir. Meali her okuduğunda mutlaka yeni düzeltmeler yapma ihtiyacı hissetmiştir. Bu nedenle hiçbir zaman onun istediği gibi bir eser ortaya çıkmayacaktır.

Akif, "meali bile yazılamaz" derken, ibadetin Türkçe olarak yapılması konusuna da doğal olarak şiddetle karşı çıkmıştır. Onun yazdığı ve henüz tamamlamadığını, düzeltmeler yapacağını söylediği meali okuyanlar, mealdeki akıcılığa, şiirselliğe, Kur'an'daki estetiğin en mükemmel haliyle ve pürüzsüz olarak meale aktardığını söyleyince, Akif meal işine son verecektir. Akif'in tek derdi, Kur'an'ın yerini kendisine göre eksik olan mealin almasıdır. İbadetlerin bu mealle yapılacağı endişesidir.

Konuyu, Mısır'da Akif'in yanında olan oğlu ile aydınlardan, Elmalılı'dan ve kızından dinlerseniz, İslamoğlu'nun anlattıklarından çok daha farklı ve çarpıcı sonuçlara ulaşırsınız.
hayır o konuyu görmedim
onların en büyük derdi harf ınkılabına Mehmet akifi alet etmekti ezan türkçe ibadet türkçe e tabi kur'an -da türkçe olmalıydı bunu anlayan Akif bu meali yaktırmış
yakın tarihimiz yalanlarla dolu inşaallah en yakın zamanda bunlar birbirlerinden ayırt edilir

Konu ak sevda tarafından (11-03-2011 Saat 14:47 ) değiştirilmiştir..
ak sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-03-2011, 15:12   #30
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
Alıntı:
mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Devlet adamlarına yazarmış. Aşagıdaki istibdad şiirindede II. Abdulhamid hana melun demiş

Ortalık şöyle fena böyle müzebzep işler
Ah o Yıldız’daki baykuş ölüvermezse eğer

Çoktan beridir vardı benim bir derdim
Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim
Kafes ardında hanımlar gibi Saikliydi Hamid
Âl-i Osmandan bu korkaklık edilmezdi ümid

Kız kadın hepsi haremlerde bütün gün mahpus
Şu telakkiye bakın en kötü vahşet namus

Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se
Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i İblis’e


Gölgesinden korkan bir ödlek,
Korkuttu bizi otuzüç yıl şeriat diyerek.

Allah’a isyanı
Ey bunca zamandır bize te’dip eden Allah
iste buna karsi cikarim...
tarihini adam akilli bilen hickimse Abdulhamit hana hain yada kizilsultan diyemez...
siirin kaynagina bakmak lazim zannetmiyorum bu siiri Mehmet Akif yazsin...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi