AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-09-2008, 02:37   #21
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
BAK BURDA DEMİŞSİN YA MÜSLÜMANLAR GERİCİ OLARK BİLİNİYO ONLA İLGİLİ YAZI.

Hoşgörü tuzağı 29.6.2002


Dün, Vatikan’ın Batı’da daha uzun süre ayakta kalamayacağını anlayınca, Müslümanların, dağınıklığından, kimsesizliğinden, fakirliğinden istifade etmek için Doğu’ya yöneldiğini, Müslüman ülkelerinde Hıristiyanlaştırma çalışmasını başlattığını bildirmiştim.
Bunu iki safhada yapmayı planlıyorlar. Önce, çeşitli baskılarla, entrikalarla, ithamlarla Müslümanları sindirmek ve saha dışına itmek. Sonra da bu boşluğu doldurmak.
Bu maksatla, soğuk savaşın sona ermesinden "Kızıl tehlike"nin bertaraf edilmesinden sonra, "Yeşil tehlike"yi ortaya attılar. Ve en büyük stratejilerini "İslam fundamentalizmi" olarak adlandırdıkları ve terörle özdeşleştirerek İslam dünyasını mahkum etmeye karar verdiler.
Daha sonra da, İslam'ı protestanlaştırmaya, yani İslamı emir ve yasakları olmayan, felsefi ahlakı bir sistem haline getirerek dünyaya, hayata ilişkin entelektüel, siyasi, ekonomik, kültürel taleplerini iptal etmeye çalışmak. Yani İslamın içini boşaltmak. Bunun için de en etkili yol olan, âlimleri, mezhepleri bertaraf etmek.
Hıristiyanlaştırmada takip ettikleri yol da “Diyalog” projesi. Projeyi ortaya atan Vatikan. Asırlardır Müslümanlara karşı en ufak bir müsamahası, hoşgörüsü olmayan Vatikan’ın bu girişiminden iyi niyet beklenebilir mi?
Sözde diyalogla orta yolu bulacaklar. İki ayrı dinde orta yol nasıl bulunacak? Her iki din de %50 taviz verecek, inançlarından feragat edecek böylece ortak noktada buluşulacak! Bir dinin yarısı giderse geri kalana din denir mi? Yok diyologtan maksadımız, iyi ilişkiler, iyi komşuluklar deniyorsa o zaten asırlardır var; mesela İstanbul’da asırlardır Müslüman, Hıristiyan, Yahudi yanya yaşamışlar. Kimse kemsenin ibadetine, yaşayışına
karışmamış. Diyalogun âlası uygulanmış. Bunların diyalogtan maksatları başka.
Nitekim, diyalogun mimarlarından olan diyalog toplantılarında hep komisyon başkanlığına getirilen bir ilahiyat porofesörü “Ben yurt dışına gittiğim zaman sık sık kiliselere gidiyorum; çok da lezzet ve zevk alıyorum” diyor. Diyalog konusunda da, “Efendim, diyalog ve hoşgörü devam edecekse, Hıristiyanlarla konuşurken sizin kitabınız bozulmuş, sonradan değiştirilmiş; en hakiki din benim dinim demeyeceksiniz.” diyor. Yine diyalogçular, “ Sadece,’La ilahe illallah’ demeyi, ‘Muhammederresulullah’ dememeyi telkin ediyorlar.”
Bu sözler dilayoğun gerçek amacı göstermede ip uçları veriyor: Demek ki, diyalog ve hoşgörü uğruna kendi Dinimizin, Kitabımızın ve Peygamberimizin hak ve en son olduğunu söylememeniz gerekiyormuş. İşte diyalog ve hoşgörü dediklerinin en kısa tarifi bu.
Artık görevler de değişti herhalde. Dini savunmak başkalarına kaldı. Türkiye Sağlık-İş Sendikası Başkanı Sayın Mustafa Başoğlu diyalog toplantısında tahammül edemeyip, “Ben burada öyle şeyler dinledim ki, bana öğretilen dine uymuyor. ‘Son hak din İslâm demeyeceksiniz’ ne demek? Son hak din İslâmsa, Kur’an öyle diyorsa, öyledir. Diyalog isteniyorsa öyle konuşmayacaksınız olmaz böyle şey” demek zorunda kalmıştır.
İki dinin temsilcilerinin konuşmaları da, diyalogun maksadının, iyi ilişkiler, iyi komşuluklar olmadığını göstermektedir. Diyanet İşleri Başkanı, Papa'yla görüşmesinden sonra, “ Diyalog iki dinin kurumları arasında bir tür 'diplomatik ilişkiler'le sınırlı mı olacaktı, yoksa, ilahiyat (teoloji) alanında da 'diyalog' geliştirilecek mi?” sorusuna, “İlahiyat alanında da diyalog kurulacak. İslam ve Katolik ilahiyatçılar karşılıklı çalışmalar yapacaklar... “ cevabını vermiştir. (T.Akyol – Milliyet- 17.6.2000)
Papa 2. Jean Paul da, Sen Pietro Kilisesinde, 25.6.2000 günü pazar ayininde, ‘’Kilise ile diğer dinler arasındaki diyaloga evet. Ama aynı zamanda tek kurtarıcının İsa olduğunu ilan etmek gerekiyor’’ diyerek diyalog sonunda nerede birleşileceğinin adresini de vermiş oluyor.
Bütün bunlardan sonra, Vatikan’ın başlattığı “Diyalog” projesinin İslamiyet için faydalı olduğunu söyleyene kim inanır? Basiret sahibi herkes bunun Vatikan’ın sinsi bir oyunu olduğunu hemen anlıyor. Cenab-ı Hak bilerek veya bilmeyerek böyle sinsi oyunlara alet olmaktan muhafaza etsin!
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 02:39   #22
Kullanıcı Adı
kabardey_06
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
güzel kardeşim,,,göndermiş olduğun sayfalar dolusu makaleler beni hiç mi hiç ilgilendirmez,,yorum yapmayacaktın ama dayanamadın,,ben konu açarken sürçü lisanda bulunmuş olabilirim,aslında yapılan dinler arası diyalog değildir,,o dine mensup insanlar arasında yapılan ve tertiplenen toplantılar diyalog adını almıştır,,,aklı başında hiçbir müslüman killiseye gidelimde papaz bizi kutsasın demez,,yapılan iş başka,,sen gibiler ya anlamak istemiyo,,ya da çekememezlik hat safhada,,,bugün tüm dünya o toplantıları tertip eden müslümanları konuşuyor,tartışıyor,,ve irdeliyor,,,,,osmanlı yada daha önceki
zaman diliminde olay başka zemin başka şartlar başka,,söz söyleyen osmanlıydı,,dinleyen onlar,,,şimdi öylemi,,sen oturduğun yerden istediğin kadar hutbe oku kim dinler,kim takar,,,oturmayacaksın,,hrisstiyanın karşısından konuşma zamanı değil şimdi,,,koluna gireceksin,,başını döndüreceksin,,seni yakından tanıyacak,,,bizzat seni hissedecek,,,,,kimmmmmmm,,??papa mı ?? hayır,,,,katolik papazlarmı hayır,,,,yaaaa kim ,,,seni arayan fakat saklandığın için seni bulamayan,,, müslüman olmaya namzet niceleri,,,,,
*********************************
hoşgörüden yoksunsan,diyaloğa kapalı,,
geziyorsan sokaklarda ellerin sopalı,,
asla bir araya gelemeyiz,,
hesabını ALLAHA veremeyiz,,
***************************
kabardey_06 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 02:45   #23
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
Allah-u Teala bana açıkça benim düşmanlarımla dostluk etme peygmber efendimizde kişinin dini arkadaşının dini gibidir derken ben bi hristiyanın ne koluna girerim ne başını sıvazlarım. dinin bildirdiği ölçüde ona hoşgörülü davranır ve yaklaşarım zamanı gelince zaten göreceksiniz kimin kimin başını döndürdüğünü sen neyi savunursan savun kaynağın belli haberler belli. okumadan öğrenme yeteneğin varsa buna diyecek bişeyimde yok ben okudum senin gönderdiklerinide makaleleride yorum yaptım gerçek olana inandım. son bi makale gönderecem senin için değil ama iyi niyetli müslümanların diyaloğun ne olduğunu tam olarak öğrenmesi için

bu arada müslümanlar saklanmıyo herşey ortada güzelde ortada kötü ortada hiçbişey yoksa girer internete bakar. aklı olan bulur.

Ayrıca sanada bi menkıbe anlayatayım;
Necip Fazıl birgün SeyidAbdulhakim Arvasi Haziretlerinin sohbetindeymiş. sohbet uzasın diye mübareğe hocam iman nedir anlatırmısnız diyo
SeyidAbdulhakim Arvasi Haziretleri ise tek kelime ile nasip diyor.
eğer nasibi varsa sen ona bi kitap versen dahi alır kabul eder müslüman olur dinini öğrenir yoksada sen istediğin kadar koluna gir. gör o zmn kimkimi müslüman ediyo hristiyan ediyo.
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 02:50   #24
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
Dinler birleşebilirler mi? 23.8.2002
Bazı kesimler, “İnsanların hangi dinden, hangi inançtan olurlarsa olsunlar, “Diyalog”suz yaşamaları mümkün değildir. Bu insanın tabiatına aykırıdır. Neden “Diyalog”un üzerine bu kadar gidiyorsun?” diyorlar.
Bu sorunun cevabına geçmeden önce “Diyalog” nedir? Bunun üzerinde durmamız lazımdır. Diyalog, insanların hangi görüşten, hangi dinden, hangi milletten olursa olsun hoşgörü içinde kavgasız yaşayabilmeleridir.
Böyle bir diyaloğa karşı çıkmak mümkün mü? Buna karşı çıkmak, sosyal hayata, sosyal barışa karşı çıkmak olur. Burada önemli olan, nerede nasıl diyalog yapılacağının iyi bilinmesidir. Benim karşı olduğum “Dinlerarası diyalog’tur. Şunu da söyleyeyim, eğer diyalogtan maksat, her din mensubunun dinini yaşamasına hoşgörü göstermek, dini hürriyet sağlamak ise buna kimsenin itirazı olmaz.
Fakat, diyalog dinleri bir ortak naktada birleştirmek, din hakkında şüpheye düşürmek şeklinde algılanırsa bu diyalog olmaz, dine inanca müdahale olur. Çünkü, kişiler hangi dinden olurlarsa olsunlar siyasette, ticarette, bilimde... ortak nokta bulmak mümkündür. Dinde, inançta ise ortak nokta olmaz.
İşte benim diyaloğa itirazım, endişem bu noktada. İşin bilerek veya bilmeyerek bu noktaya çekilmiş olmasında. Mesela, dinlerarası diyaloğun mimarlarından, öncülerinden olan bir dergide bakınız diyalog nasıl algılanıyor: “Diyalog, “ben doğruyum sen yanlışsın” anlayışından, “ben de, sen de doğru olabiliriz, ikimizin de farkında olmadığı bir noktada ortak doğrulara ve işbirliğine sahip olabiliriz” anlayışına geçiş yapmaktır. “
Dinde, “ben de, sen de doğru olabiliriz” bu mümkün mü? Bu kişinin dininden şüphe etmesi manasına gelir. Çünkü iman, benim dinim doğru, diğer dinler yanlış demektir. Dinimize göre, bir Müslüman, benim dinim doğru, senin dinin de doğru olabilir, derse o kimsenin dinle ilgisi kalmaz, dinden çıkmış olur. Çünkü, inancımıza göre bugünkü Hıristiyanlık ve Yahudilik hak din değildir. İslamiyetin gelmesiyle, nesh edilmiş, yürürlükten kaldırılmış dinlerdir.
Hak din sadece son peygamber Muhammed aleyhisselama gönderilmiş İslamiyettir. İslamiyete göre, sadece Peygamberimize inanan, islamiyetin emir ve yasaklarına uyan ancak Cennete gidecektir.
Diyalogcu dönüp dolaşıp hep “ortak bir naktada buluşmayı” öngörüyor. Diyor ki, “Diyalogda fikir müzakereleri; birbirini çürütme ve kendini ispat etme maksatlı değil, birbirinin farklılıklarını anlama ve varolanın ötesine gidip oralarda keşfedilen ortak bir noktada buluşmayı öngörür.”
İslamiyet, kendisinin doğru diğerlerinin yanlış olduğu esasına dayanır. Kendisinin doğru inançta olduğunu, diğerlerinin yanlış olduğunu ispat etmeyi kendisine gaye edinmeyen bir Müslüman inancını inkar etmiş olur.
Yine dinlerarası diyaloğun hızlı savunucularından olan bu dergi yazısında, “Diyalog, statü ve güç farklılıklarını askıya alan ve herkesi eşit seviyeye çeken, peşin hükümsüz, duymaya, dinlemeye, anlamaya ve varolanın ötesindeki mânâ boyutlarında mutabakat üretmeye dayalı özel bir iletişim biçimidir. “
Din zaten peşin hüküm demektir, bunu nasıl askıya alacaksın, nasıl mutabakat sağlayacaksın? Mesela, Hıristiyanlar, teslise üç ilaha inanıyor; biz Müslümanlar ise, tek Allah’a inanıyoruz, bunun ortak noktası nasıl bulunacak, nasıl mutabakat sağlanacak? Üçle bir toplanıp ikiye bölünerek elde edilen iki sayısında mı mutabakat sağlanacak?
Böyle bir yaklaşımı aklı başında hiçbir müslümanın kabul etmeyeceği gibi, bir Hıristiyanın da kabul etmesi mümkün değlidir. Zaten Hıristiyanlar da bunu kabul etmiyorlar, kabul etti görünüyorlar. Nitekim, Vatikan’ın 1999 yılında yayınladığı; "Towards a pastoral approach to culture" adlı bir kitapta esas maksatlarını açıkca şöyle ifade etmekteler. "Bütün insanlar Hz.İsaya döndürülmeli, bütün insanlar vaftiz olarak kilisede birleşmeli ve onun vücudu olan kiliseye girmelidir. Yollar, usuller, metotlar değişir; ama hedef hiç değişmez: Nihayi maksadımız, bütün insanları Hıristiyanlık dinine sokmaktır ".
Mehmet Oruç
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 03:09   #25
Kullanıcı Adı
kabardey_06
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
bazı gerçekler vardır HAKİKATA gebe,,lakin çok rahat dillendirilemezler tılsımı bozulur korkusu ,işin sekteye uğrama endişesi, dudaklarının ucuna kadar gelen söz ve kelamları haykırmana engel olur,,zamana bırakır çoğu kez zamanla anlaşılır diye,,ALLAHA havale eder bazen ıslah olsunlar diye,,,cabcanlı örnekler tam karşılarında sevginin ve emniyetin temsilcileri olarak arzı endam etselerde talihsizler göremez,idrak edemez,,sigara içmez onlar,kötü bir alışkanlıkları yoktur,kızlarla gelişi güzel filörtleri yoktur,,çünkü yoll çok çetin bu yolda ona ayak bağı olacak her ne varsa bertaraf edilmelidir,,edilmelidir ki,,o nuraniler ipi göğüsleyebilsinler,,,dava büyük,,şakası yok,,başkalarının tavsiyelerine ihtiyaç da yok,,sen muhammedi bir gönle sahipsen eğer,,neyden sakınır ve korkarsın,,,,onların dini onlara senin dinin sana,,sen iki arada bir derede kalmışları topla ALLAHLA TANIŞTIR,,MÜSLÜMAN O DEĞİL MİDİR Kİ,,insanları ALLAHLA TANIŞTIRIR,İSLAMLA BULUŞTURUR,,,,bu konu uzar ruhaniler bize kızar,,sen senin bildiklerinle inandıklarınla amel et,,ben benim bildiklerim ve inandıklarımla amel edeyim,,,işi tatlıya bağlıyalım,,,,ameller niyetlere göredir,,ben niyetlere bakarım,,,niyet hayır ,akıbet hayır,,,,buna tüm kalbimle inanıyorum,,,
kabardey_06 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 03:18   #26
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
neye inandığın neye inandığın ne için uğraştığın beni bağlamaz "dava büyük,,şakası yok,,başkalarının tavsiyelerine ihtiyaç da yok" böyle bir söz yazmışsın. bunu yazan insanada diyecek birşey yok. senin kimsye ihtiyacın olmayabilir onada bişey demem var git yoluna. peygamber efendimiz alimler benim varisimdir demiştir. biz o varislerin kitaplarına tutunduk o kitaplara ihtiyacımız var bizim Allahın rahmetine büyüklerin bereketine ihtiyacımız var. bize himmet eylesinler diye kitaplarına bile besmelesiz el sürmeyiz. adlarını besmelesiz anmayız. adlarının bereketine ihtiyacımız var. bizim büyüklerimiz islam alimleri bizim gideceğimiz yolu bize tarif etmişler kitaplarında yol birdir ve haktır. herkesede açıktır isteyen gelir girer isteyen başka yoldan gider kendi bileceği iş. lütfen bana bir daha cevap yazma kalbimin daha fazla kararmasını ve senle daha fazla vakit öldürmek istemiyorum. benim kimsenin tavsiyesine ihtiyacım yok diyen birisine hiç bir açıklama kar etmez dedi büyüklerimiz. ne yazsak ne desek nafile. LÜTFEN BANA CEVAP YAZMA.
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 03:46   #27
Kullanıcı Adı
kabardey_06
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
ben mehmet oruç isminde bir alim yada başka sıfatta bir ALLAH DOSTU tanımıyorum,,,tutturmuşsun bir türkü söyler durursun,,küffarın elinde inim inim inleyen islam alemini babadan ,atadan müslümanlar,beleşçi ve hazırcı müslümanlar asla ve katiyen kurtaramazlar,,fethullah gülen hocaefendi ve yakın çevresinin müslümanlığından en ufak bir şüphem bile yok,,,o zatın ve yakın çevresinin hakkında ileri geri konuşan çevreleri irdeleyecek olsanız,,tek kare fotoğraf ortaya çıkar (beynini midesine yedirmiş zavallılar güruhu,,örnek mi istiyorsunuz,,nihat genç,,agresif ve zikri habis bir tip,,,tuncay özkan,,,sosyalist ve materyalist bir tip,,,cunhuriyet yazarlarının neredeyse tamamı,,,,onlarla kolkola girin süreci baltalamak adına ne biliyorsanız yapın,,,vakti zamanı gelince özrünüz kabul edilecektir,,çünkü sineleri tüm dünyayı içine alacak kadar geniştir )
kabardey_06 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 03:52   #28
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
sen bu kadar acizsin ya. mehmet oruç islam alimidir dedimmi ben sana mehmet oruçun yazılarında ben islam alimiyim dediğini hiç okudunmu. o sadece konuyu araştırmış makaleler yazmış. kafadan sallıyosun komik duruma düştün şimdi İmam-ı Rabbani Haziretleri, İmam-ı Gazali Haziretleri, İmam-ı Azam Ebu Hanifi Haziretleri, Seyid Fehim Haziretleri, Seyi Abdulhakim Arvasi Haziretleri bu mübarekler ve bu mübareklerin hocaları rehberimiz bu büyüklerin yoludur bu büyüklerin kitabıdır. Mehmet Oruçada sorsan o da bu büyükleri sayar bende bu yoldayım der. çok aciz duruma düştün şimdi. çok büyük ihtimalde Mehmet Oruç doğruları yazdığı için içinde oluşan kini bu şekilde onu aşağılamaya çalışarak attın kim bilir senin ruh halini. Fetullah Gülen kimdir nedir ne iş yapar bilmem tanımam onun için hakkında hiç bir yorum yapmayacağım. biz tanımadağımız insanları aşağılamaya çalışmayız. ama cidden çok komik duruma düştün gönderdiğin mesajı bi daha oku
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 03:56   #29
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
bak Mehmet Oruç'un hayatını yaayınlayım burda okuda öğren bidaha tanımadığın insanları aşağılamaya çalışıp komik duruma düşme


MEHMET ORUÇ

1953 yılında, “Akşemseddin hazretlerinin diyarı” olarak anılan Bolu’nun Göynük ilçesinde doğdu. Ortaokulu Adapazarı’nda, liseyi Ankara’da okudu. Bu arada, Hafız İsmail Efendi, Hafız İbrahim Efendi gibi hocalardan eski usulde tahsil gördü. “Hakikat Kitabevi” yayınları, dini inancının ve yaşayışının sağlamlaşmasında etkili oldu.

Liseyi bitirdikten sonra, eğitimi, öğretmenliği çok sevdiği için, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesini bitirdi. Askerliğini Manisa-Kırkağaç’ta yaptı. Manisa, Konya, İstanbul’da görev yaptıktan sonra 1987 yılında 12 yıllık resmi görevinden istifa ederek, ilk okuldan beri meraklı olduğu gazetecilik mesleğine geçti. Daha önceleri de zaman zaman çeşitli gazete ve dergilerde makaleleri yayınlanmaktaydı.

Uzun yıllar Türkiye Gazetesinde, “Günün Sohbeti” ismi ile günlük yazı yazdı. Daha sonra aynı gazetede, “Gönül Bahçesi” ve “Hikmetler” köşesinde, günlük, aktüel konuları; dini, tarihi, sosyal yönden ele alarak yorumlayan yazılar yazmaya devam etti. Türkiye Gazetesi’nin okuyucularına hediye olarak verdiği 8 cildlik “Anadolu Evliyaları” nı hazırlayan tertip heyetinde bulundu.

Yazarın "Kâinatın Efendisi", "365 Gün Dua", "Dinlerarası Diyalog Tuzağı" ve "Huzurun Kaynağı Aile" isimli kitapları yayınlanmıştır.

Yazılarında, Ehli sünneti savunarak, dinin naklî olduğunu, vahye dayandığını, dinde şahsî yorum yapılamayacağını, Ehli sünnet alimlerinin bugüne kadar bildirdiklerinin esas alınması gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Günümüzde dinin, en doğru şekilde öğrenilmesinin ancak ve ancak, Ehli sünnet alimlerinin yazdığı fıkıh ve ilmihal kitaplarından mümkün olacağını; bunların devre dışı bırakılıp, doğrudan, meal, tefsir ve hadis-i şeriflerden din öğrenilmeye kalkışıldığında, açık olmayan konularda işin içine şahsi yorumların gireceği ve böylece müslümanların büyük zarar göreceğini yazılarında, kitaplarında ısrarla dile getirmiştir.

Gençlere çok değer veren yazar, gençlerin karşılaştıkları, dini ve sosyal problemlerin çozümünde, hayata hazırlanmalarında onlara rehberlik yapmayı kendine vazife addetmiştir. Onlara; İslamı ve İslamın bozulmadan, ilk zamanki saflığı ile bizlere ulaşmasına vesile olan İslam büyüklerini tanıtmayı, sevdirmeyi şerefli bir görev bilmiştir. Yıllardan beri, gençlere, ailelerinin bile göstemeyeceği samimi, sıcak ilgiyi göstermiş, dertleri ile dertlenmiş ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır. Bu yüzden, gençlerin her türlü meselelerini çekinmeden açabildikleri “Dert Babası’” olmuştur.

Evli ve iki çocuk babası olup, halen gazeteci - yazar olarak Türkiye Gazetesi'nde çalışmalarını sürdürmektedir.



NOT: Yazarın, İzmir Yeni Asır Gazetesinde dini yazılar yazan ve 1995 yılında vefat eden Mehmet Oruç ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığı gibi inanç ve fikir yönünden de bir benzerliği yoktur. Çünkü İzmirli Mehmet Oruç, İslamiyette reformu savunan, dini kendine göre yorumlayan birisiydi.
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2008, 03:57   #30
Kullanıcı Adı
ceyhanli
Standart Milli gazetenin, diyalok hazımsızllığı ve 'eşdinsel' ithamı
ÇOK KOMİKSİN ÇOK
ceyhanli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi