07-10-2010, 19:48 | #141 | |
Alıntı:
1. Siz hangi gerçeklerden bahsediyorsunuz ?.. ( veya Nazım Hikmet hangi gerçekleri halka göstermeye çalışmış ?.. ) 2. Nazım Hikmet'in hapiste yatma nedeni ile Başbakanımız Tayyip Erdoğan'ın hapiste yatma nedeni arasında sadece benzerlik şiir okumaları ' dır .. Kalkıp da nasıl " unutmayın tayyip erdoganda zamanında bir şiir yuzunden hapse girmişti. " gibi sanki aynı gerçekleri halka göstermişler de , aynı dava adamlarıymışlar da , hapse aynı sebepten girmişler de gibi gösterebiliyorsunuz ? .. * Bilmiyorum kimbilir sözlerinizi yanlış anlamış da olabilirim .. Ama biraz bu üzerinde durduğum noktaları açıklarsanız sevinirim Konu FERM@N tarafından (07-10-2010 Saat 19:50 ) değiştirilmiştir.. |
||
07-10-2010, 19:50 | #142 | |
Alıntı:
|
||
07-10-2010, 20:05 | #143 |
|
|
07-10-2010, 20:13 | #144 | |||
kore savaşı 23 centlik asker şiirini oku mesela
|
||||
07-10-2010, 20:36 | #145 |
8 subat 1977 tarihli Y.MILLI MÜCADELE dergisi !
Nazim Hikmetin kimligi hakkinda neler yaziyor: "Aslen bir Yahudi. Anne tarafindan büyük dedesi Ferit Mustafa Celalettin Pasa, asil adi Konstantin BORJENSKİ; olan bir Polonya Yahudisi. Baba tarafindan büyük dedesi Mehmet Ali Pasa ise Fransiz kökenli olup; protestan mezhebine bagli Magdeburg'lu Karl de Trois soyuna mensup.." Bu gerçek Nazim Hikmet tarafindan bir siirinde söyle teyid edilmistir: "Lehistan'dan gelmis dedelerimden biri... Gögsümüzü kabartmiyor degil Dedelerimden birinin lehli olusu..." |
|
07-10-2010, 20:40 | #146 |
novek birşey sorucam peki 93 harbiyle alakalı bir şey yazmışmı nazım hikmet?
mesela 93 ta bizi perişan eden mitah paşa ve avanesi hakkında... ordunun başına getirilen polonya yahudisi ama kimliği farklı gösterilen mehmet ali paşa dene adam yani dedesine? |
|
07-10-2010, 23:00 | #147 |
neyini anlayacaz...
moskof aşığının... |
|
07-11-2010, 00:07 | #148 |
|
|
07-11-2010, 00:11 | #149 |
Bizimde şeriat aşkı var çok şükür. Hz ömerin başını çektiği şeriat dağ başında bir hayvan aç kalsa hesabını ömere sorarlar diyen ömerlerin şeriatı..
|
|
07-11-2010, 00:14 | #150 |
Bir edebiyat toplantısı sırasında Nazım sahnede şiir okur ve akabinde oturan topluluk içinde bulunan Üstad'ı sahneye davet eder ve Üstad'a şöyle bir teklifte bulunur:
-Birtane ben kendi şiirimden okuyayım, bir tane de sen kendi şiirinden oku. Üstad kendi şiirini okumayı pek doğru bulmadığını söyler ve Nazım'ı kendi silahı ile vurmanın tadını hissedercesine teklife teklif ile karşılık verir: -Ben senin şiirinden bir tane okuyayım sen de benimkilerden bi tane oku Nazım bu teklifi kabul eder ve başlar Üstad'ın 'Ölünün Odası' şiirini kendine has üslubu ile okumaya. Şiir biter salonda bir alkış patlar. Sıra Üstad'a gelmiştir. Üstad nazımın sonu 'in-çık, çık-in" şeklinde biten şiirini düz bir şekilde okur ve bitirir. Salonda derin sessizlik.... Üstad nükteyi patlatır, noktayı koyar; -Bak nazım! Benim gibi adam senin şiirini okuyor da yine de bişey olmuyor. Üstad Necip Fazıl'ı anlamak,bilmek,okumak varken,neden bir çapulcu ile uğraşayım vakti mi harcayım ki ? Bu kadar basit. Konu Hüdaverdi tarafından (07-11-2010 Saat 00:18 ) değiştirilmiştir.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|