Sadık YALSIZUÇANLAR-ANKA - Sayfa 2 - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Fasl-ı Gül** · 11-29-2008, 22:07

Hakan bey inşallah kitaba en yakın zamanda ulaşırsınız ve okuma seferimiz içinde sizleri de görebiliriz

Kıymetli başkanım, kitabı temin etmenize çok sevindim, inşallah sizlerle beraber bereketli bir okumanın içinde oluruz..

Kitap temin süremiz ne kadar kısa olursa okumaya ve yorumlarımızı paylaşmaya o kadar çabuk başlayabiliriz.. Tüm kitap dostlarına kolaylıklar diliyorum..

selamlar..

**Gönülden** · 12-01-2008, 19:13

Kitabımı aldım çok şükür...okumaya başladım...Bakış ufkumuza katacağı güzellikleri yakalayıp nasiplenmek temennisiyle...vira bismillah

**Fasl-ı Gül** · 12-16-2008, 15:36

Değerli Kitap Dostları;

Ayrı kaldığımız vakit süresince "biz" kitaplarımızla beraberdik. Ve belki de bir çoğumuz kitabı hitame erdirme noktasına geldik. Sadık Yalsızuçanlar'ın kelimeleri ve düşünceleriyle buluşmaya devam ediyor belki de bazı arkadaşlarımız..

Her an yeni düşüncelere açılmayı, daha derin sulara dalmayı şiar edinen bizler için derinliklerde bulduğumuz manaları aşikar eyleme zamanı belki de şimdi..

Devam ediyor yolculuğumuz...

selam ile..

**yolcu44** · 12-23-2008, 00:04

Kitabı okuyup bitirdik bir kaç gün önce. Gerçekten çok derinlere çeken bir kitap; dışarıdan seyredemiyorsunuz, içine çekiyor sizi. Tabi hafif bir kitap olduğu söylenemez, okurken çok dikkatli okumak gerekiyor, her an yeni bir yolculuğa çıkabilir insan.

Kadim Sevgiler...

**Fasl-ı Gül** · 12-24-2008, 20:11

Kitap dostları,

Bizi yalnız bırakıyorsunuz lakin inşallah kitaplarınızla berabersinizdir.. Kitaplar çok narinlerdir ve unutulmaya gelmezler hiç.. Unutmak mı ...

Kıymetli başkanım hayırlı olsun, yorumunuzu bizlerle paylaştığınız için hassaten teşekkür ederim ...
Bahsettiğiniz gibi kitap insanı içine çekiyor ve bazı yerlerde insanın kalbinin ritminin değiştiğini hissediyorsunuz..
.
.
.
.

Başlarken,
"Beni sözcüklerle, suretlerle ve cisimle anlamak istiyorlar; oysa ne sözüm ne şekilim, tümüyle anlam kesilmişim..."deniliyor.. Seni nasıl anlayabilir, anlatabilirim?

Anlatmak zordu, anlatmak zordu ama belki anlamak daha kolaydı.. Öyle miydi? Bir dilemma içine giriyor insan.. Anlamak mı anlatmak mı?

Kitapta yol aldıkça derinleşiyor düşünceler..

"Aşk sandığın şeyin, nefsin en anlaşılmaz muamması olduğunu bilmiştim.""Kuşdilinin mutlak sözlüğünden söyleriz, herkes anlamaz bizi, bizler muamma olmuşuz.." işte anlamak da zorlaşıyordu.. Hem anlamak hem de anlatmak..

"Hakikati herkes anlarsa dünyada kul kalmaz.." diyordu, ahhh, öyleyse hakikat hangi yolculuktan sonra tebessüm edecek yüzüme..

"Anka" sürüklüyor sizi Kafdağının zirvesine.. Zirvede olmaya dayanamayanlar isebir bir terkediyordu mekanı..

Her nefes "O" diye inliyordu kalbine, ilahi merkeze döndüğünde.. "Nefes alıyor diriliyorsun, nefes veriyor Ona dönüyorsun".. "Hayy"dan "huu" ya..

"gül müdür, bülbül müdür şu zar u figan eyleyen...ten midir, yoksa dil midir hem arşı seyran eyleyen.."

"ırmaksın sen, denize kavuşmalısın.
Denizsin sen, ırmağı çağırmalısın." ne mutlu bize ki vuslat aynı mekanda olacaktı ...

"dil,düşünceyi örtermiş, dili örtü olmaktan çıkar, düüncenin örtüsünü kaldır."..."Burada insanın dili tutulurdu. Kalbi konuşur, dili susardı"... "bir kelime ve bana, bir harf..Onunla bütün kelimelerimi yenileyeyim."

"için için yanıyorsun sen, gönlü kor haline gelenin bedenine ateş neyler ki!.."

ve daha niceleri.. Kitap içinize sürgün ediyor sizi..

Kendinizi bulmak için mi? Bilmiyorum..

"Bu hikayenin sonunda vardığımız şey ise, sadece hiçbirşey oldu."

Bulabildik mi?

selam ile..

**Feyza** · 12-24-2008, 20:26

Ben daha kitabın kapağını dahi açamadım.

**dilemma** · 12-25-2008, 14:53

Sadık YALSIZUÇANLAR'ın daha önce de Cam Ve Elmas isimli kitabını okumuş olmama güvenerek az çok dili ile tanışmış olduğumu düşünüyordum ama ANKA'nın yanında CAM VE ELMAS kitabı baya “hafif” kalıyor.

“Böylece sürüp gitti, kapılar açıldıkça denizler göründü, inci mercan saıldı, sırlar açıldı, baştaki göz kapandı, kalpteki göz açıldı, dış yıkıldı, iç yapıldı, zahir kapandı, batın açıldı, batın kapandı, zahir açıldı, evvel ahire karıştı, ahir evvele kovuştu..”

“Burası deniz, taze suların çağıldadığı bir kaynak. Buraya dökülüp kaybolacaksın. Denize karışacaksın. Deniz seni kendisine benzetecek. İçine alıp yok edecek. Onda kaybolmadan kendin olamazsın. Kendine gelemezsin. Kendinle olamazsın. Kendinle kalmadan ona ulaşamazdın. İnsanın en güzel anıları, kendisiyle geçirdiği anlardır.”

“Ben henüz yola girmedim ki. Yol nerede, ona nasıl girilir bilmiyorum ki...”

“ Zenginliğimizde iyi, yoksulluğumuzda kötüyüz. Ayıpları araştırmada ileriyiz, kötü zan beslemede gayretliyiz, ayıpları örtmede üşengeciz, yakınlarımızı terk ettik, yoksulları unuttuk, yetimlere acımadık, dullara bakmadık, karnımızı tıka basa doyurduk, açın halini düşünmedik, bu çirkinlikten nasıl kurtulacağız ey Niyazi?”

“Alemin nakşını hep hayal gördüm
O hayal içinde bir cemal gördüm
Bütün alem Hakkı'ın mazharıdır,
Bu yüzden hepsini kemal gördüm...”

“ Yetkin olmak noksanlığını algılamak mıdır?”

“Irmaksın sen, denize kavuşmalısın.
Denizsin sen, ırmağı çağırmalısın.”

Kitaptan aldığım notlardan birkaçı idi..

Bittiğinde dahi bitmiş olmayan ve altı çizile çizile defalarca okunacak bir kitap..
ANKA'yı okuduğumda düşündüğüm şey, kitapların da kapıları olduğu ve kapağını aralamakla sadece kapıyı aralamış olduğun lakin içeri girebilmek için; eşiği aşabilmek için Ona yeterince vakit harcaman, özen göstermen, huzurunda durman, aşkını belli etmen ve seni içine alacağı zamanı beklemen gerekliymiş.

Öyle bir kitap ANKA, eşiğinden içeri adım atabilmeniz için kapağı aralamaktan çok daha fazlasını yapmanızın gerektiği...

E.E

**Fasl-ı Gül** · 12-26-2008, 00:48

Bittiğinde dahi bitmiş olmayan ve altı çizile çizile defalarca okunacak bir kitap..
ANKA'yı okuduğumda düşündüğüm şey, kitapların da kapıları olduğu ve kapağını aralamakla sadece kapıyı aralamış olduğun lakin içeri girebilmek için; eşiği aşabilmek için Ona yeterince vakit harcaman, özen göstermen, huzurunda durman, aşkını belli etmen ve seni içine alacağı zamanı beklemen gerekliymiş.

Öyle bir kitap ANKA, eşiğinden içeri adım atabilmeniz için kapağı aralamaktan çok daha fazlasını yapmanızın gerektiği...

Sevgili dilemma

Kitapla alakalı düşüncelerini o güzel uslubunla bizlere sunduğun için teşekkür ederim.. "Anka" keşfedilecek bir insan aslında.. Her kitap tanınacak yeni bir arkadaş ve onlarla zaman geçirmeden derunundaki düşünceyi de kavrayamıyor insan.. Hele o arkadaş kalbiyle düşünüyor ise...

selam ile...

**dilemma** · 12-26-2008, 12:17

keşfedilecek bir insan...
evet doğru tanımlama bu sanırım

**Fasl-ı Gül** · 01-03-2009, 18:08

Anka ile ilgili yorumlarınızı bekliyoruz arkadaşlar.. Konumuzu mahzun bırakmayalım.

Bu yorumlar bizim yol azığımız olacak, azıksız yola dayanmak da güç olsa gerek değil mi?

selam ile..

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

11-29-2008, 22:07	#11
Kullanıcı Adı Fasl-ı Gül	Hakan bey inşallah kitaba en yakın zamanda ulaşırsınız ve okuma seferimiz içinde sizleri de görebiliriz Kıymetli başkanım, kitabı temin etmenize çok sevindim, inşallah sizlerle beraber bereketli bir okumanın içinde oluruz.. Kitap temin süremiz ne kadar kısa olursa okumaya ve yorumlarımızı paylaşmaya o kadar çabuk başlayabiliriz.. Tüm kitap dostlarına kolaylıklar diliyorum.. selamlar..

12-01-2008, 19:13	#12
Kullanıcı Adı Gönülden	*Kitabımı aldım çok şükür...okumaya başladım...Bakış ufkumuza katacağı güzellikleri yakalayıp nasiplenmek temennisiyle...vira bismillah*

12-16-2008, 15:36	#13
Kullanıcı Adı Fasl-ı Gül	Değerli Kitap Dostları; Ayrı kaldığımız vakit süresince "biz" kitaplarımızla beraberdik. Ve belki de bir çoğumuz kitabı hitame erdirme noktasına geldik. Sadık Yalsızuçanlar'ın kelimeleri ve düşünceleriyle buluşmaya devam ediyor belki de bazı arkadaşlarımız.. Her an yeni düşüncelere açılmayı, daha derin sulara dalmayı şiar edinen bizler için derinliklerde bulduğumuz manaları aşikar eyleme zamanı belki de şimdi.. Devam ediyor yolculuğumuz... selam ile..

12-23-2008, 00:04	#14
Kullanıcı Adı yolcu44	Kitabı okuyup bitirdik bir kaç gün önce. Gerçekten çok derinlere çeken bir kitap; dışarıdan seyredemiyorsunuz, içine çekiyor sizi. Tabi hafif bir kitap olduğu söylenemez, okurken çok dikkatli okumak gerekiyor, her an yeni bir yolculuğa çıkabilir insan. Kadim Sevgiler...

12-24-2008, 20:11	#15
Kullanıcı Adı Fasl-ı Gül	Kitap dostları, Bizi yalnız bırakıyorsunuz lakin inşallah kitaplarınızla berabersinizdir.. Kitaplar çok narinlerdir ve unutulmaya gelmezler hiç.. Unutmak mı ... Kıymetli başkanım hayırlı olsun, yorumunuzu bizlerle paylaştığınız için hassaten teşekkür ederim ... Bahsettiğiniz gibi kitap insanı içine çekiyor ve bazı yerlerde insanın kalbinin ritminin değiştiğini hissediyorsunuz.. . . . . Başlarken, "Beni sözcüklerle, suretlerle ve cisimle anlamak istiyorlar; oysa ne sözüm ne şekilim, tümüyle anlam kesilmişim..."deniliyor.. Seni nasıl anlayabilir, anlatabilirim? Anlatmak zordu, anlatmak zordu ama belki anlamak daha kolaydı.. Öyle miydi? Bir dilemma içine giriyor insan.. Anlamak mı anlatmak mı? Kitapta yol aldıkça derinleşiyor düşünceler.. "Aşk sandığın şeyin, nefsin en anlaşılmaz muamması olduğunu bilmiştim.""Kuşdilinin mutlak sözlüğünden söyleriz, herkes anlamaz bizi, bizler muamma olmuşuz.." işte anlamak da zorlaşıyordu.. Hem anlamak hem de anlatmak.. "Hakikati herkes anlarsa dünyada kul kalmaz.." diyordu, ahhh, öyleyse hakikat hangi yolculuktan sonra tebessüm edecek yüzüme.. "Anka" sürüklüyor sizi Kafdağının zirvesine.. Zirvede olmaya dayanamayanlar isebir bir terkediyordu mekanı.. Her nefes "O" diye inliyordu kalbine, ilahi merkeze döndüğünde.. "Nefes alıyor diriliyorsun, nefes veriyor Ona dönüyorsun".. "Hayy"dan "huu" ya.. "gül müdür, bülbül müdür şu zar u figan eyleyen...ten midir, yoksa dil midir hem arşı seyran eyleyen.." "ırmaksın sen, denize kavuşmalısın. Denizsin sen, ırmağı çağırmalısın." ne mutlu bize ki vuslat aynı mekanda olacaktı ... "dil,düşünceyi örtermiş, dili örtü olmaktan çıkar, düüncenin örtüsünü kaldır."..."Burada insanın dili tutulurdu. Kalbi konuşur, dili susardı"... "bir kelime ve bana, bir harf..Onunla bütün kelimelerimi yenileyeyim." "için için yanıyorsun sen, gönlü kor haline gelenin bedenine ateş neyler ki!.." ve daha niceleri.. Kitap içinize sürgün ediyor sizi.. Kendinizi bulmak için mi? Bilmiyorum.. "Bu hikayenin sonunda vardığımız şey ise, sadece hiçbirşey oldu." Bulabildik mi? selam ile..

12-24-2008, 20:26	#16
Kullanıcı Adı Feyza	Ben daha kitabın kapağını dahi açamadım.

12-25-2008, 14:53	#17
Kullanıcı Adı dilemma	Sadık YALSIZUÇANLAR'ın daha önce de Cam Ve Elmas isimli kitabını okumuş olmama güvenerek az çok dili ile tanışmış olduğumu düşünüyordum ama ANKA'nın yanında CAM VE ELMAS kitabı baya “hafif” kalıyor. “Böylece sürüp gitti, kapılar açıldıkça denizler göründü, inci mercan saıldı, sırlar açıldı, baştaki göz kapandı, kalpteki göz açıldı, dış yıkıldı, iç yapıldı, zahir kapandı, batın açıldı, batın kapandı, zahir açıldı, evvel ahire karıştı, ahir evvele kovuştu..” “Burası deniz, taze suların çağıldadığı bir kaynak. Buraya dökülüp kaybolacaksın. Denize karışacaksın. Deniz seni kendisine benzetecek. İçine alıp yok edecek. Onda kaybolmadan kendin olamazsın. Kendine gelemezsin. Kendinle olamazsın. Kendinle kalmadan ona ulaşamazdın. İnsanın en güzel anıları, kendisiyle geçirdiği anlardır.” “Ben henüz yola girmedim ki. Yol nerede, ona nasıl girilir bilmiyorum ki...” “ Zenginliğimizde iyi, yoksulluğumuzda kötüyüz. Ayıpları araştırmada ileriyiz, kötü zan beslemede gayretliyiz, ayıpları örtmede üşengeciz, yakınlarımızı terk ettik, yoksulları unuttuk, yetimlere acımadık, dullara bakmadık, karnımızı tıka basa doyurduk, açın halini düşünmedik, bu çirkinlikten nasıl kurtulacağız ey Niyazi?” “Alemin nakşını hep hayal gördüm O hayal içinde bir cemal gördüm Bütün alem Hakkı'ın mazharıdır, Bu yüzden hepsini kemal gördüm...” “ Yetkin olmak noksanlığını algılamak mıdır?” “Irmaksın sen, denize kavuşmalısın. Denizsin sen, ırmağı çağırmalısın.” Kitaptan aldığım notlardan birkaçı idi.. Bittiğinde dahi bitmiş olmayan ve altı çizile çizile defalarca okunacak bir kitap.. ANKA'yı okuduğumda düşündüğüm şey, kitapların da kapıları olduğu ve kapağını aralamakla sadece kapıyı aralamış olduğun lakin içeri girebilmek için; eşiği aşabilmek için Ona yeterince vakit harcaman, özen göstermen, huzurunda durman, aşkını belli etmen ve seni içine alacağı zamanı beklemen gerekliymiş. Öyle bir kitap ANKA, eşiğinden içeri adım atabilmeniz için kapağı aralamaktan çok daha fazlasını yapmanızın gerektiği... E.E

12-26-2008, 00:48	#18
Kullanıcı Adı Fasl-ı Gül	Bittiğinde dahi bitmiş olmayan ve altı çizile çizile defalarca okunacak bir kitap.. ANKA'yı okuduğumda düşündüğüm şey, kitapların da kapıları olduğu ve kapağını aralamakla sadece kapıyı aralamış olduğun lakin içeri girebilmek için; eşiği aşabilmek için Ona yeterince vakit harcaman, özen göstermen, huzurunda durman, aşkını belli etmen ve seni içine alacağı zamanı beklemen gerekliymiş. Öyle bir kitap ANKA, eşiğinden içeri adım atabilmeniz için kapağı aralamaktan çok daha fazlasını yapmanızın gerektiği... Sevgili dilemma Kitapla alakalı düşüncelerini o güzel uslubunla bizlere sunduğun için teşekkür ederim.. "Anka" keşfedilecek bir insan aslında.. Her kitap tanınacak yeni bir arkadaş ve onlarla zaman geçirmeden derunundaki düşünceyi de kavrayamıyor insan.. Hele o arkadaş kalbiyle düşünüyor ise... selam ile...

12-26-2008, 12:17	#19
Kullanıcı Adı dilemma	*keşfedilecek bir insan...* *evet doğru tanımlama bu sanırım*

01-03-2009, 18:08	#20
Kullanıcı Adı Fasl-ı Gül	Anka ile ilgili yorumlarınızı bekliyoruz arkadaşlar.. Konumuzu mahzun bırakmayalım. Bu yorumlar bizim yol azığımız olacak, azıksız yola dayanmak da güç olsa gerek değil mi? selam ile..

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)