04-28-2009, 15:48 | #1 |
Şairlerimizin öz geçmişleri
A A.Vahap Akbaş ( 1954) -------------------------------------------------------------------------------- 1954 yılnda Batman'da doğdu. Batman Lisesi ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Öğretmen ve yöneticilik yaptı. Halen Çorlu'da öğretmenlik görevini sürdürmektedir. Şiir ve yazıları çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı. Bir süre Yeni Devir gazetesinde kültür-sanat sayfasını yönetti. Şiir ve roman dallarında çeşitli ödüller aldı. ESERLERİ Efgân, Gül Kıyamı, Kuş Olsun Yüreğim, Dünyayı Kaplayan Ağaç, Mavi Sesli Şiirler, Hüzün Coğrafyası, Bir Şehre Vardım, şairin yayınlanmış şiir kitaplarıdır
Konu ultrAstribun tarafından (04-28-2009 Saat 16:01 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-28-2009, 15:50 | #2 |
Abdi Paşa (nişancı) . - (17.12.1691) -------------------------------------------------------------------------------- Osmanlı devlet adamı ve tarihçi. Asıl adı Abdurrahman’dır. İstanbul’un Anadoluhisarı semtinde dünyaya geldi. Doğum tarihi belli değildir. Eğitim ve öğretimini Enderun-ı hümayunda tamamladı. 1648’de Saray-ı Hümayunun Büyük Oda kısmında ilk resmi vazifesine başladı. İki sene sonra Seferli Koğuşuna atandı. Bu vazifede 1659’a kadar kalan Abdi Paşa, Has Oda’ya tayin edildi. 1665’te tuğra çekme vazifesi verildi. 1668’de sır katipliğine getirilen Abdi Paşa ertesi sene Temmuz ayında vezirlik rütbesi ile nişancılık nasbına tayin edilerek saraydan ayrıldı. Uzun süre bu vazifede kalan Abdi Paşa Çehrin Seferi sırasında İstanbul kaymakamı oldu (1678). Ertesi sene dördüncü vezirliğe terfi etti. İkinci vezir iken 1682’de Basra valiliğine tayin edildi. On sene kadar çeşitli illerde valilik yaptı. 1690’da Kandiye, sonra Sakız muhafızlığına getirildi. Sakız muhafızı iken 1692 yılında vefat etti. ESERLERİ Abdi Paşa, devlet hizmetleri dışında Vekayiname adlı Osmanlı tarihi ile meşhur olmuştur. Bu eserini Has Oda’da vazifeliyken Dördüncü Mehmed Hanın isteği üzerine yazmaya başlamıştır. Eserin dili oldukça sade olup, üslubu güzeldir. Dördüncü Mehmed Han zamanı için birinci derecede kaynak olan bu eser, daha sonraki tarihçiler tarafından kullanılmıştır. Eser henüz yayınlanmamış olup, yazma nüshası Topkapı Sarayı Kütüphanesinde mevcuttur. Abdi Paşanın, ayrıca edebi sahada da çalışmaları vardır. Abdi mahlası ile yazdığı şiirlerini bir Divan’da toplamıştır. Ayrıca Ka’b bin Züheyr’in Kaside-i Bürde’sine ve Divan-ı Urfi’deki bazı şiirlere şerhler yazmıştır. |
|
04-28-2009, 15:51 | #3 |
Abdullah Öztemiz Hacıtahiroğlu -------------------------------------------------------------------------------- 1929 yılında Malatya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Malatya'da tamamladı. İÜ Tıp Fakultesi (1949) mezunu. Gemlik Sosyal Sigortalar Kurumu ve Gemlik Azot Sanayi Müessesi'nde ve serbet olarak doktorluk yaptı. Günümüzde aruz ölçüsünü ustalıkla kullanılan şairlerin başında gelir. Şiirleri, 1946 yılından itibaren Yedigün, Hergün, Büyük Doğu, Çınaraltı, Türk Yurdu, Türk Dili, Yelken, Türk Edebiyatı, Diriliş, Hisar, Milli Kültür dergilerinde yer aldı. Yeni İstiklal (1965) ile Milli Gazete'de Mayın Tarlası ve Isırgan Çiçekleri başlıkları altında şiirleri yayınlandı. Diriliş Dergisinde şiirleri yanında biyografi yazıları da yazdı. ESERLERİ: Sessiz Gürültü , Dini ve Ahlaki Şiirler Antolojisi, Naatlar... |
|
04-28-2009, 15:52 | #4 |
Abdurrahman Kadrizade ( 1894)- (1939) -------------------------------------------------------------------------------- Kırım Türk Edebiyatı Kırım şairlerinden Abdurrahman Kadrizade (1894-1939) medrese tahsilini tamamladıktan sonra Arap, Fars ve Rus dillerini öğrenmiştir. "Yanı Dünya" gazetesinde çalışırken siyasi kitapları, ders kitaplarını ve edebi eserleri Kırım Türkçesi'ne tercüme eder. Diğer Türk boylarının folklorunu ve Kırım sözlü edebiyatını çok iyi bilir. Kadrizade, halk arasında anlatılan masalları, tekerlemeleri, yırları çınları ve atasözlerini derleyerek gazetelerde yayınlar. Kadrizade, masallardan fıkralardan faydalanarak "Molla Nefsi", "Aksak Temir ve Nasreddin", "Çırk Mırk mı, Mırk Çırk mı?", "Nasreddin Oca ve Karısı" gibi satirik eserler de yazmıştır. Abdurrahman Kadrizade 1927 senesinde "Kızma Be Yau!", "Birkaç Öğütler" veya "Öğütlerim" gibi şiirlerinde insan hayatındaki eksikleri, çirkinlikleri tenkit ederek kendi düşüncelerini, öğütlerini anlatır. Kırım Türkleri Edebiyatı Yrd.Doç.Dr. Zühal Yüksel kirimdernegi.org.tr |
|
04-28-2009, 15:53 | #5 |
Abdülhak Molla ( 1786)- (1853) -------------------------------------------------------------------------------- Hekim ve şair. 1786 (H. 1201)da İstanbul’da doğdu. 1853 (H. 1270)te vefat etti. Devrinin meşhur şahsiyetlerinden olup, pekçok ilim ve fikir adamı yetiştirmiş bir aileye mensuptur. Babası Osmanlı Devletinde Divan-ı hümayun haceganlığı vazifesinde bulunan şairliği ile de meşhur Mehmed Emin Şükuhi Efendidir. Abdülhak Molla, büyük kardeşi Behçet Efendi gibi medrese öğrenimi yanında hekimlik (tıp) tahsili de yaptı. Eski sarayda hekim olarak vazife aldı. Halet Efendi hem onu hem de ağabeyi Behçet Efendiyi himaye etti. Ancak aleyhinde bulundukları gerekçesiyle, 1821’de Mustafa Behçet Efendi ile birlikte İstanbul’dan Keşan’a sürüldüler. Küçük kardeşleri Hızır İlyas Efendinin aracılığı ile bir sene sonra affedilip İstanbul’a döndüler. Abdülhak Efendi bundan sonra Yeni Saray hekimliğine, 1827'de Asakir-i hassa hekimbaşılığına tayin edildi. Medresede yetişmiş olması sebebiyle ona o devrin ilim rütbelerinden Selanik sonra da Yenişehir Mollalığı; 1829’da Mekke payesi, 1832’de İstanbul payesi verildi. 1833’te hekimbaşılığa ve Mekteb-i Tıbbiyye-i Adliyye-i Şahane nazırlığına seçildi. 1836’da Anadolu kadıaskerliği payesi verildi. Fakat aynı sene payesi alınıp, hekimbaşılıktan çıkarıldı. 1839 (H. 1255)da yeniden vazife verilip Anadolu kadıaskeri ve ikinci defa hekimbaşı oldu. 1841’de Rumeli kadıaskerliği payesi verildi. 1845’te hekimbaşılığı vazifesinden ayrıldı. 1847’de Maarif Meclisi başkanlığına ve üçüncü defa hekimbaşılığa tayin edildi. 1852 senesinde de Reis-ül-ülema ünvanı verildi. Bu vazifeyi aldıktan bir sene sonra altmış yedi yaşında iken İstanbul’da Bebek semtinde vefat etti. Sultan İkinci Mahmud Han Türbesinin bahçesine defnedildi. Abdülhak Molla bir takım tıbbi yeniliklerin getirilmesinde ön ayak olmuştur. Hekimbaşı iken Tıbbiyye okulunda yeni bir proje uygulandı. Salgın hastalıklara karşı karantina teşkilatını kurdurdu ve Çiçek aşısı yapılmasını mecburi hale getirdi. Bebek’te kendi yalısında bir eczahane açmış ve burada bir nükte olarak “Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı” mısraını levha halinde asmıştır. Abdülhak Molla, hekimliğinin yanında ayrıca şairliği ile de tanınmıştır. Divan edebiyatında kuvvetli şiirleri vardır. Bu şiirleri matbu değildir. ESERLERİ Şiirlerinden başka eserleri şunlardır: 1. Tarih-i Liva: Elli bir yaprak olan bu vakayiname, İkinci Mahmud Hanın Rami Kışlasında bulunduğu zamana ait kayıtlardır. Matbu değildir. 2. Rüzname: Yazma olan bu eseri, Sultan İkinci Mahmud Hanın hastalığı ile ilgili olarak hekimbaşı sıfatıyla yazmıştır. O devirde yaptığı tıbbi incelemelerinden bahsetmiştir. 3. Hezar Esrar: Hekimlik ile ilgili bir eserdir. Ağabeyi Mustafa Behçet ile birlikte hazırlamıştır. Bu eser yarım kalmış, bilahare oğlu Hayrullah Efendi tarafından tamamlanıp, 1867’de yayınlanmıştır. |
|
04-28-2009, 15:54 | #6 |
Adnan Şükür ( 1942) -------------------------------------------------------------------------------- HAKKINDA YAZILANLAR Bir ailenin başarısı Türkmen milletinin pek çok başarılı olan insanları vardır başka milletler gibi , gönül isterdi ki bu başarıların devamını kendi memleketimizde sürdürmek, ne yazık ki başka ülkelerde sürdürmeye mecbur kalıyorlar. Bu başarılı ailelerden birisini ziyaret ettik ve aile reisine bir kaç soru sorduk , İsminizden başlayalım Sayın.....? İsmim Adnan Şükür 1942 Kerkük doğumluyum , evliyim 3 erkek çocuk sahibiyim ( Timuçin 23 yaşında , Levent 18 yaşında , Yüsüf 10 yaşında ) İlk okula 1948 de Fayseliye mektebinde başladım orta ve liseyi de şarkiye ve musallada bitirdim sonra 1963 ta beden eğitimi üniversitesine başladım , 1968 de mezun oldum ,18 sene kerkükte spora hizmet verdim çeşitli vazifelerde. Bunlardan : 1969 dan 1983 kadar sevre kulübünde yönetim kurulu üyesiydim aynı zamanda Basketbol antrenörlüğünü kısa bir müddet idare ettim , 10 sene Atletizm federasyonunun sekreterliğini yaptım , müderris olarak Darelmuallimi , Fidai Filistin ve Tahir lisesinde görev yaptım . Hangi sporcular başarılı oldu sayenizde ? sorusuna şöyle yanıt verdi Irak şampiyonu Sead Namık 800 ve 1500 metrede , Asya’da Irak’ı temsil eden 3000 metrede Burhan Reşit , Irak şampiyonu Nuri Şükür 800 metrede , Irak Şampiyonu İhsan Dara 400 metre engelde , Sahip Mehdi Disk atma , Hadi Mehdi Gülle atmada ve pek çok başarıya imza attık sporcu arkadaşlarımla beraber bunlardan , Kasım Dev , Muhammed Bala , İbrahim Mecit , Necat İzzet , Adil Abdullah , Kerim Efendi...... Spora verdiğiniz hizmet yeterlimiydi ? sorusuna da...... Hayır değildi , imkanlar kısıtlı olmasaydı iki mislini verebilirdim . Ne zaman Irak’ı Terk ettiniz ? 1986 senesinde Irak’ı Terk ettim şuanda Danimarka da Yaşıyorum . Genç sporcularımıza ne tavsiye edersiniz ? Düzenli antrenman yapmak , hocaların sözlerine saygı duymak ve düzenli yemek . Çocuklarından biraz bahis edermisin ? Hay hay efendim , Büyük oğlum Timuçin’i sporda bir nevi başarılı ettim , şuanda 800 metre koşmakta Danimarka Kulüpler arası şampiyonudur . O bir oğlum Levent’iyse ,Takma ismi DJ Turkman Souljah , DJ Mix Müziğinde mütemadiyen başarıdan başarıya koşuyor , Bu sene Danimarka birincisi oldu ve İsveç şampiyonu olduktan sonra Londra’da Dünya şampiyonasına katılmaya hak kazandı , ne yazık’ki ön sıralarda yer alamadı , lakin ileride daha iyi sırada yer almasına inanıyorum çünkü henüz 18 yaşında ve büyük heves içerisindedir . Görüşmemizin sonunda S. Adnan beyin ailesine çok teşekkür ettik ve kendilerine daha iyi başarılar diledik. Mohammed Samad / 4.10.2002 Biz Türkmeniz / Danimarka |
|
04-28-2009, 15:55 | #7 |
Ahmed Arif ( 1927)- (1991) -------------------------------------------------------------------------------- 1927 yılında-Diyarbakır'da doğdu. Bir süre, A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümünde okudu. Siyasî düşünceleri yüzünden hapis yattı. Şiirlerinde folklorik unsurları kullandı. 1991 öldü. ESERİ Hasretinden Prangalar Eskittim adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır. HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM Seni, anlatabilmek seni, İyi çocuklara, kahramanlara. Seni, anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmez, Kahpe yalana. Ardarda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım Bir o yana, Bir bu yana... Seni, bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, Seni, anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini... |
|
04-28-2009, 15:56 | #8 |
Ahmet Arvasi ( 15.02.1932) -------------------------------------------------------------------------------- 1932 yılında dünyaya geldi.Ailece Van'ın Müküs (Bahçesaray) kasabasına bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Mühitlerinde bu köyün adına izafeten 'Arvasiler' olarak tanınırlar. Soyadı kanunu çıktıktan sonra köylerinin adı soyadları oldu. Babası Anadolu'da yetişen büyük velilerden Seyyid Abdülhakim Arvasi'dir. Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabı yazarı Hüseyin Hilmi Işık ile büyük şairlerimizden Necip Fazıl'ın hocaları Abdülhakim Arvasi hazretleri ise bir başkasıdır. 1952'de Erzurum Öğretmen Okulu'ndan mezun olduktan sonra bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. 1958'de Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki eğitim enstitülerinde hocalık yapan Arvasi, 1979 yılında emekli oldu. Aynı yıl Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel İdare Kurulu'na seçilerek bu partideki görevine 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar devam etti. MHP'den İstanbul Senatör Adayı da olmuştur. Arvasi Hoca, o zamanlar Türk milliyetçiliğinin sesi olan Hergün Gazetesi'nde, ' Türk-İslam Ülküsü ' başlığıyla günlük makale yazdı. 12 Eylül darbesinden sonra Türk İslam ülkücüleriyle birlikte MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndan yargılandı. Mamak Cezaevi'nde işkence gördü. Tahliye olduktan sonra ülkücü gazete ve dergilerde yazı yazarak gençliğe yol göstermeye devam etti. Türkiye Gazetesi'nde Hasbihal başlığı ile makaleleri neşredildi. 56 senelik ömrünün bir bölümünde hep konuşan, anlatan ve hitabet sanatını en güzel şekilde icra eden Arvasi Hoca vardı. İkinci ve son bölümde ise hep yazı yazan. 31 Aralık 1988'de Erenköy'deki evinde saat 11.00'de ruhunu teslim ederken çok sevdiği daktilosunun başındaydı. Ölümünü Yeni Düşünce Gazetesi, 'Bir Güzel Adam Hakk'a Yürüdü", Türkiye Gazetesi ise 'S. Ahmet Arvasi'yi Kaybettik' manşetiyle verdi. Arvasi'nin cenaze namazı için yurdun çeşitli yerlerinden gelen binlerce kişi Fatih Camii'ni ve bahçesini doldurmuştu. Merhumun akrabası Van eski Müftüsü Seyyid Kasım Arvasi cenaze namazını kıldırdı. Arvasi Hoca, Edirnekapı'da damadı Reşat Yamankaradeniz'in yanına defnedildi. Kabrinin biraz aşağısında meşhur Osmanlı şeyhülislamlarından İbn-i Kemal hazretlerinin kabri bulunuyor. ESERLERİ Türk-İslam Ülküsü (3 cilt), Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz, Şiirlerim, Eğitim Sosyolojisi, Doğu Anadolu Gerçeği, İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri, Hasbihal (6 cilt) Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayımlandı: Emperyalizmin Oyunları, Devletin Dini Olur mu, Kadın Erkek Üzerine, İnsanın Yalnızlığı, HAKKINDA YAZILANLAR 1.Asrın Yesevisi Ahmet Arvasi, Hüdavendigar Onur, Biyografi Net Yayınları, İstanbul 2003 Türk İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden Seyyit Ahmet Arvasi'nin ailesi, akrabaları ve hayatı hakkında yazılan Asrın Yesevisi isimli eserde, İlme Önem Veren Bir Millet, Arvas Mektebi, Arvasi'ye Göre İnsan Tahlilleri, Kültür ve Medeniyet Üzerine, Milliyetçilik, Arvasi'nin Milliyetçilik Anlayışı, Arvasi'de Türk Sevgisi, Arvasi'ye Göre Zararlı Cereyanlar, Arvasi'nin Eserleri gibi bölümlerde bulunuyor. 2.Ahmet Arvasi'nin Hayatı Tefekkürü Eserleri, Burak Yayınevi, İstanbul 3.Ahmet Arvasi Hoca hakkında Bizim Ocak, Nizam-ı Alem Ocakları, Hisar, Ufuk Çizgisi gibi dergiler özel sayı çıkardılar. xxx Ahmet Arvasi is an intellectual, an author and a pedagogue. Born in 1932, he and his family are from the village Arvas (Doganyayla), from where they took their last name, in Van province’s Mukus (Bahcesaray) town. After graduating from the Erzurum teacher training college in 1952, he worked as a teacher for a short while. He then graduated from the Gazi Educational Institute pedagogical studies department in 1958 and worked as a teacher in Balikesir, Bursa and Istanbul before retiring in 1979. That year, he became a member of the administration for the National Movement Party (MHP) fulfilling his duties there until the military coup of September 12 1980. He was also an Istanbul senator candidate for the MHP. During this time, Arvasi wrote articles for a column entitles “The Turk-Islam Ideal” for Hergun newspaper. After September 12, he was questioned about the MHP and put on trial with Turk-Islam idealist organizations. He was tortured in the Mamak prison. After his release he wrote for the “Turkish newspaper,” as well as other dailies and magazines. He died on December 31, 1988 in Erenkoy and was buried in Edirnekapi. Published works: The Turk-Islam Ideal (3 volumes), In Search of Oneself, Humankind and Beyond, Our Dialectic and Our Aesthetics, My Poems, Educational Sociology, The Truth about Eastern Anatolia, Firsts in Advanced Turkish Nationalism, Conversations (6 volumes). Published works about Arvasi: “ Asrın Yesevisi S. Ahmet Arvasi” This book by Hudavendigar Onur, published by Biography Net in Istanbul, is about Arvasi’s life, ideas and works. “ A Talk with Arvasi Hodja” Hudavendigar Onur’s second book about Arvasi, it is written in the form of an interview compiled by extensive research in Arvasi’s published works. “Imperialism in fear of Islam,” “Plans for a peace worse than war,” “Being from the Turkish nation and the Muslim religion,” Turkish Nationalism,” “Humanity searching for itself,” are some of the topics covered in “A Talk with Arvasi Hodja.” x Arvasi Hocanın Kitapları yayınlandı Türk-İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden S.Ahmet Arvasi'nin kitapları Bilgeoğuz Yayınevi tarafından neşredildi. Arvasi, kitaplarında en fazla din, ahlak, eğitim, örf ve ananelerin önemi ve korunması ile batıl ideolojiler üzerinde duruyor. Arvasi ayrıca ırklar, İslâm'ın ırklara bakışı, felsefe, pozitif ilimler, ideolojiler, bilgi, bilginin kaynakları, doğu anadolu gerçeği ve Türk milletinin fetih hedefleri gibi yüzlerce konuyu kitaplarında işliyor. Bilgeoğuz Yayınevi Sahibi Oğuzhan Cengiz, Arvasi Hoca'nın bir neslin üzerinde emeği olduğunu belirterek, "Türk-İslam Ülküsü yolunda ışığımız Ahmet Arvasi oldu" dedi. Arvasi Hoca hakkında yayınlanmış iki kitabı bulunan sanatalemi.net yazarlarından Hüdavendigar Onur da, "Ahmet Arvasi'nin eserlerinin yeniden okuyucuyla buluşturulmasının Türk ilim ve irfanı için önemli bir adım" olduğunu söyledi. BİLGEOĞUZ YAYINLARI Alemdar Mahallesi Molla Fenari Sok. No:41/A Cağaloğlu - İSTANBUL Tlf.: (0.212) 527.3366 Faks: 527 3364 www.bilgeoguz.com.tr [email protected] |
|
04-28-2009, 16:02 | #9 |
Ahmet Efe ( 1955) -------------------------------------------------------------------------------- 1955 yılında Kayseri'de doğdu. İlkokulu memleketinde tamamladı. Ankara imam-Hatip Lisesi'ni bitirdi. Ankara Ticarî ilimler Akademisi mezunu. Dokuz yıl Diyanet işleri Başkanlığı ve TRT'de çalıştı. Memuriyetten ayrıldı. Kandil Yayınevi'ni kurdu. Kandil Çocuk Dergisi'ni çıkardı. Çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Şiir, roman ve hikâye türlerinde ürün verdi. ESERLERİ Veda ve Can Gazeli adlı şiir kitapları bulunmaktadır. |
|
04-28-2009, 16:02 | #10 |
Ahmet Kot ( 1953) -------------------------------------------------------------------------------- 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini burada bitirdi. ODTÜ İdari İlimler Fakültesi’nde bir müddet okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Kültür ve Tarım Bakanlıkları ile TRT İstanbul Televizyonu’nda çalıştı. Daha sonra resmi görevinden ayrılarak Yeryüzü Yayınları’nın kurucuları arasında yeraldı. Aynı yayınevinin editörlüğünü yaptı. Yazıevi İletişim Hizmetleri ajansını kurdu. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı.Şiir ve yazıları çeşitli dergilerde yayınlandı. ESERLERİ Sirkeler ve Sular, Hasbahçe. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|