11-23-2012, 02:41 | #1 |
Nurculuğu Alet Edenler
Mehmet Şevket Eygi- 22.11.2012-MİLLİ GAZETE Nurculuğu Alet Edenler Çeşit çeşit şahıslar ve gruplar Bediüzzaman'a ve Risâle-i Nurlara sahip çıkarak kendilerini Nurcu olarak tanıtıyor. Bunların arasında inanç, görüş, metot ve İslâm'ı hayata uygulama bakımından birtakım farklılıklar, uyumsuzluklar görülmektedir. Bu konuda bazı gerçekleri açıklamak vâcip olmuştur. Şöyle ki: 1. Bediüzzaman Said Nursî hazretleri yüzde yüz bir Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat büyüğüdür. Ehl-i Sünnet'ten az veya çok ayrılanlar gerçek Nurcu değildir. 2. Bediüzzaman beş vakit namaza çok büyük önem vermiş ve kendisi namazı dosdoğru kılmıştır. Namaz kılmayanlar, namaz konusunda ihmalkarlık yapanlar, namazları hafife alanlar gerçek Nurcu değildir. 3. Bediüzzaman, İslâm kadın ve kızlarının tesettüre girmeleri konusunda ayrıca bir risâle kaleme almıştır. Şer'i tesettüre taraftar olmayanlar, tesettürlü kadınların açılmasını isteyenler yahut aldatmaca şeytanî tesettürlere bürünenler ve bunlardan razı olanlar gerçek Nurcu değildir. 4. Bediüzzaman, Latin harflerine ladinî harfler demiş, onlara asla taraftar olmamıştır. Ona göre Müslümanın yazısı, alfabesi Kur'an ve İslâm yazısıdır. Bir ara zaruret icâbı Risâle-i Nurların Latin harfiyle basılmasına ve yayınlanmasına ruhsat vermişse de bu geçicidir. Latin-lâdinî yazıya taraftar olanlar gerçek Nurcu değildir. 5. Bediüzzaman bu devirde ictihad yapılmayacağını açıkça ve kesin olarak söylemiştir. Onun bu görüşüne taban tabana zıt ve aykırı olarak ictihad taraftarları gerçek Nurcu değildir. 6. Bediüzzaman, menfî kavmiyetçiliğe son derece muhalif ve karşıdır. Şu veya bu kavmiyetçilik (ırkçılık) yapanlar gerçek Nurcu olamaz. 7. Bediüzzaman, tasavvufa ve tarikatlara karşı değildi. Abdülkadir Geylanî, İmamı Rabbanî, Şah Bahaüddin Nakşibend gibi tasavvuf büyüklerine üstadım demiş, onlara saygı göstermiştir. Tasavvufu ve tarikatı kötüleyenler gerçek Nurcu değildir. 8. Bediüzzaman, Risâle-i Nur hizmetleri için para toplanmasına taraftar değildi. Muazzam hizmetlerini ve fütuhatını harika bir şekilde parasız pulsuz yapmıştır. Bediüzzaman ve Risâle-i Nur adına para toplayanlar, hattâ zekat bile alanlar gerçek Nurcu değildir. 9. Bediüzzaman, şahsının övülmesini ve birinci plana çıkartılmasını uygun görmemiş, yolundan giden talebelerini Risâle-i Nurlar vasıtasıyla Kur'an hizmetlerine yönlendirmiştir. Birtakım Hazret'leri birinci plana çıkartan, onlar için aşırı övgü edebiyatı yapan, ruhanileri erbab haline getiren kimseler gerçek Nurcu değildir. 10. Şeriat'a sımsıkı bağlı bir Müslüman olan Bediüzzaman, Müslümanların zekâtlarına göz dikmemiştir. Ne şahsı için, ne de hizmet için zekât parası toplamıştır. Çünkü o, herkesten daha iyi ve sağlam şekilde, zekât paralarıyla cami bile yapılamayacağını bilen bir kişiydi. Müslümanların zekâtlarını, Kur'ana Sünnet'e fıkha Şeriat'a aykırı olarak toplayanlar, böylece Müslüman fakirlerin miskinlerin borca batmışların perişan olmuş muhacirlerin haklarını gasp edenler gerçek Nurcu değildir. 11. Bediüzzaman, Yahudiliği ve Nasraniliği hiçbir zaman muteber ve hak din olarak görmemiştir. O, Allah katında yegane hak, geçerli, makbul, hanif dinin İslâm olduğunu bilen âlim ve fâzıl bir kimseydi. Ehl-i Kitab'ın ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduğunu iddia edenler gerçek Nurcu değildir. 12. Muharref Tevrat'ın ve İncil'in hak kitaplar olduğunu iddia edenler gerçek nurcu olamaz. 13. Bediüzzaman "euzü billahi mineşşeytan ves siyase" (şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım.) buyurmuşlardır. Dini politikaya alet edenler gerçek Nurcu değildir. 14. Bediüzzaman, Ehl-i Sünnet'e aykırı bütün reformculuklardan, dinde değişim, dinde yenilik, light/ılımlı İslâm, BOP'çuluğa, Fazlurrahmancılığa benzer bid'at cereyanlarına bulaşmamış, İslâm'ın cadde-i kübrâsında yürümüş, Sevâd-ı Azam dairesi içinde bulunmuş muhterem ve mübarek bir zâttır. Az veya çok bidat cereyanlarına bulaşmış kimseler gerçek Nurcu değildir. Bediüzzaman'ın ve Risâle-i Nurların Ehl-i Sünnet dışı inançlara, görüşlere, cereyanlara alet edilmesi İslâm ahlâkına uymayan çok kötü bir davranıştır. Bendeniz bu kadar yazıyorum. Bediüzzaman'ın mirasına hizmet eden hakiki has Nurcuların bu konularda Müslümanları uyarmalarını, aydınlatmalarını, bilgilendirmelerini bekliyorum. Nurculuk bir "sekt" değildir; İslâm'a imana Kur'ana Şeriat'a ümmete ve ahlâk-ı İslâmiyye'ye, Ehl-i Sünnete bir hizmet metodudur.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
11-23-2012, 02:52 | #2 |
Benim gördüğüm kadarıyla o zaman Said Nursinin izinden giden yani Nurcuyum diyecek kimse yok memlekette... çünkü izinden gidiyoruz diyen gruplar bu maddelerin "en az" birini ihlal ediyor... yazara göre kimse nurcu değil...
|
|
11-23-2012, 02:56 | #3 |
Nurculuk bir "sekt" değildir; İslâm'a imana Kur'ana Şeriat'a ümmete ve ahlâk-ı İslâmiyye'ye, Ehl-i Sünnete bir hizmet metodudur.
|
|
11-23-2012, 03:23 | #4 |
İddiaya göre firavunlarla uyum içinde yaşamak, dinî üstün bir meziyet diye nazara veriliyor. Mezkûr iddianın Risale-i Nur'la ne kadar tezadî durumda ol*duğunu anlamak için şu ikaz ve derslere bakalım:
Hak ve bâtılın karşı karşıya gelmesiyle meydana gelen mübareze kanunu neticesi olarak ebrarın eşrardan nefretle uzak durmaları, sahabeler devrinde en ileri derecede olduğundan sahabelerin üstün bir kemalat kazandıkları, sonraları ise mübareze kanunu zayıflamakla ebrar ve eşrar arasındaki me*safe azalarak içice girip, ebrarın eşrara karışmasıyla şerre nefret edilemez olup ahlâk-ı içtimaiyenin bozulduğunu beyanla asrımızın dikkatini çeken Hazret-i Üstad diyor ki: «Sahabeler, ekseriyet-i mutlaka itibariyle kemalât-ı insaniyenin en a'lâ derecesindedirler. Çünki o zamanda, o inkılab-ı azîm-i İslâmîde hayır ve hak bütün güzelliğiyle, şer ve bâtıl bütün çirkinliğiyle görülmüş ve maddeten hissedilmiş. Şer ve hayır orta*sında öyle bir ayrılık ve kizb ve sıdk mabeyninde öyle bir mesafe açılmıştı ki, küfür ve iman kadar, belki Cehennem ve Cennet kadar beynleri uzaklaştı. ...... Halbuki o zaman*dan sonra, git gide ve gele gele sıdk ve kizb ortasındaki me*safe azala azala, omuz-omuza geldi. Bir dükkânda, ikisi be*raber satılmağa başladığı gibi, ahlâk-ı içtimaiye bozuldu.» (Sözler sh:489) DİYALOGÇULARA SAİD NURSİ HZ.LERİNDEN MUAZZAM CEVAP: "Misyonerler ve Hristiyan ruhanîleri, hem Nurcular, çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünki her halde şimal cereyanı; İslâm ve İsevî dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslâm ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak. Tabaka-i avama müsaadekâr ve vücub-u zekat ve hurmet-i riba ile, burjuvaları avamın yardımına davet etmesi ve zulümden çekmesi cihetinde müslümanları aldatıp, onlara bir imtiyaz verip, bir kısmını kendi tarafına çekebilir." Her ne ise, bu defa sizin hatırınız için kaidemi bozdum, dünyaya baktım. Said Nursî (Emirdağ - 1 - 160) |
|
12-09-2012, 00:46 | #5 |
İslamda namahrem var nurcuyum diye ortalıkta dolaşanlara bakıyorumda onların bu olaydan haberi yok sen git 15-16 yaşındaki bluğ çağına ermiş kızı türkçe olimpiyatlarına çıkar şarkı söylet islama göre konuşuyorum şuan bu en çok sinirlendiğim şeylerden biri sonrada sordum geçende nurcuyum diye atıp tutan geveze bi arkadaşım var aynı ünideyiz kendisini çok severim o ayrı dedim kardeşim tamam iyi güzelde bu mevzu ne sen ne düşünüyosun demesinmi bana o konuyuda anlattılar bize insanlar islam dininden korkmasın diye yapıyoruz bunu bende dedim Peyganber efendimiz islamı anlatırken tanıtırken şarkıyla türküylemi anlattı insanlara AYETLERLE,anlattı EZANLA davet etti sünnetleriyle bize örnek oldu şimdi karşılaştırın aklın yolu birdir hangisi doğru adam diyoki türkçeyi öğretecem vasıtasıyla dini öğretecem vasıtalar vasıtalar full hikaye başkada bişey yokk
SAİD NURSİ ye saygım sonsuz bu sozlerim onun varisiyim diye ortalıkta dolaşalara... Yani bizim dinimiz kitabımız yetmiyo islamı anlatmaya şarkıyla türküyle anlatıyolar meşrulaştırılan şeylere bakarmısınız yazık gidişatımız çok kotu!!!!! Konu xkatolizorx tarafından (12-09-2012 Saat 04:46 ) değiştirilmiştir.. |
|
12-09-2012, 21:30 | #6 | |
Alıntı:
Fethullahçı arkadaşlara sormamız lazım..."Sizlerin dinlerarası diyaloğu desteklemek büyük bir sapma ve bid'at değil midir?.Her yönüyle sünnetten gittikçe uzaklaşmaları, gavurlara yaklaşmaları onların ne denli büyük bir gaflet ve cehalet örneği gösterdikleri aşikardır. Biz müslümanlar, ehli sünnet alimlerinin tefsirlerni okurken onlar sadece risale-i nur'u okumaktan başka tefsir hiç okumuyorlar.Ben kesinlikle risale-i nur tefsirine karşı değilim.Ancak artık onlar kabuklarından bir türlü çıkamamadılar.İslam'dan büyük sapmaları var.Laikliği de benimsemişler.Ooh ne güzel de İslam'ı yaşıyorlar . Bunlar sayesinde bu din protestanlaştırılıp İslam'ın içini boşaltmaya çalışmalarından dolayı yarın Allah'ın huzuunda bunun hesabını da veremeyeceklerdir.CİHADI TAMAMEN UNUTMALARI VE UNUTTURMAYA ÇALIŞMALARI BÜYÜK BİR GAFLET VE DELALETTİR.HATTA KUR'AN'DA ASLA DİNLERARASI DİYALOGLA İLGİLİ HİÇBİR İŞARET YOKKEN BU SİYONİSTLERN SİNSİ TUZAKLARINA ALET OLMALARI BİZİ DERİNDEN ÜZMEKTEDİR.BİR AN EVVEL ALLAH'A TEVBE EDİP BUNDAN VAZGEÇMELERİ GEREKİR.AKSİ TAKDİRDE ONLAR KIYAMET GÜNÜ,MÜŞRİKLERDEN OLAN HIRISTİYAN VE YAHUDİLERLE BERABERHAŞROLUNACAKLARINI DA UNUTMASINLAR. Konu MEÇHUL ADAM tarafından (12-09-2012 Saat 21:34 ) değiştirilmiştir.. |
||
12-10-2012, 00:58 | #7 |
İrancılar meydana inmiş
Siz önce Suriye de ki pisliğinizi temizleyin arkadaşım Sonra din diyanet nasihati verirsiniz Nurculuğu da ilim cahili Mehmet Şefket Eygi'den öğrenecek değiliz 20 YILDIR aynı yazıları yazıyor Sapık Abduh Mason Afgani Sapık diyalogcular bilmem ne Her yazısı bir öncekinin fotokopisi |
|
12-10-2012, 01:04 | #8 | |
Alıntı:
Bana yarın yaşayacağınızın garantisini verebilirmisiniz? Yada hristiyan olarak ölmiyeceğinizin garantisini verebilirmisiniz? Eğer bunlarda kati garanti verebiliyorsanız, oturup gerçekten düşünücem bu dediklerinizin üzerine... |
||
12-10-2012, 01:07 | #9 |
http://www.akpartiforum.com/papaz-mu....html?t=167499
70 yaşında ki papaz Müslüman olabiliyorsa durmak yok hizmete devam |
|
12-10-2012, 01:22 | #10 |
Neden tek tipe bir tebliğ anlayışının içine sokmaya çalışıyorsunuz herkesi?
Nasıl kendi anlayışınız dışındaki yöntemleri bu kadar küçümseyebiliyorsunuz, müşriklerle haşrolunacağını iddia ederek bide... Herşeyi savunmanın ve tenkitin bir üslubu vardır sayın meçhul adam! Siz bu yöntemi desteklemeyebilirsiniz ve gerekçelerinizle bunu izah edebilirsiniz. Lakin Allah ın Levhi mahvı azamda sadece kendisinin bilebildiği kati meseleler hakkında bu şekilde kati konuşamazsınız! Siz bilemezsiniz Allah bilir! bu hizmetle yığınla insan müslümanlığa fevç fevç giriyorsa söylediklerinizin doğru olmama ihtimali çok yüksek ve bu ihtimalle bu kadar net ifadeler kullanamazsınız.. Bende sizi bir müslüman kardeşiniz olarak uyarıyorum, Söyledikleriniz Allahın işine karışmaktır, tekrar ölçün tartın ve o şekilde o üslupla tavsiyelerde bulunun... |
|
Konuyu Toplam 6 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 6 Misafir) | |
|
|