AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-30-2013, 13:39   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Exclamation Gülen: Kolum kanadım kırıldı

<<<VİDEO İZLEMEK İÇİN>>>

Gülen: Kolum kanadım kırıldı



Fethullah Gülen, Taraf gazetesinde yayımlanan 2004 yılındaki “cemaati bitirme eylem planı” hakkındaki haberle ilgili ilk kez açıklama yaptı. Gülen, bugün AK Parti hükümetinin dershaneleri kapatma kararının arkasında 2004'te alınan MGK kararlarının delil olduğunu iddia ederek ''Şimdi denen, edilen şeylerle şahsen benim kolum, kanadım kırıldığı gibi dilime de bir kilit vuruldu'' dedi.

Herkul.org sitesinde yayımlanan konuşmasında Gülen, şu ifadeleri kullandı:

'SİNEYE ÇEKTİĞİMİZ ŞEYLER VAR'

Sineye çektiğimiz, ama zatında hazmedilemeyen şeyler var. Sabrın gereği, onları sineye çekiyorsunuz, yutkunuyorsunuz; çok rahat olan insanlar gibi hemen boşalmayı düşünmüyorsunuz. Çünkü boşaldığınız zaman, çoklarını kırıp geçirmeniz, rencide etmeniz söz konusu. Başkalarını kırmayayım diye, hazmedilmeyecek şeyleri atıyorsunuz içinize; bu defa siz kırılıp dökülüyorsunuz. İşin aslı bu.

'DEFAATLE BOĞAZLANDIK'

Bir yönüyle hep hüsn-ü zannımızın kurbanı olduk. “Bu mevzuda defaatle boğazlandık.” diyebiliriz. Ama hüsn-ü zan mümkün oldukça, hüsn-ü zan etmek ve hüsn-ü zanna kilitlenmek lazım.

Fakat yine bir hadisin ifadesiyle, “Bir mü’min bir delikten bir defa ısırılır.” Hüsn-ü zan ettiğimiz şeylerde sürekli negatif bir kısım tavır ve davranışlarla karşı karşıya kaldıysak, bu defa Hazreti Pir’in verdiği ölçüler çerçevesinde, “hüsn-ü zan, adem-i itimat.” Başkaları hakkında kötü düşünmeme, elden geldiğince en olumsuz şeyleri bile iyiye yorumlama ve makul birer mahmil bulma; “ihtimal ki şundan dolayı yapmıştır” deme…

İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallahu aleyhi ve sellem) “İbadetin en güzelini arıyorsanız, mü’minler hakkında hüsn-ü zan etmektir” buyuruyor.

'ON DEFA GÖZLERİNİ SİLİP YENİDEN BAKMAYA GEREK YOK'

Tarikat-ı Muhammediye üzerine yazılan şerhlerden biri olan Berika’nın müellifi İmam Hâdimî, “Bir mü’mini fuhuş işlerken bile görsen, hemen onun hakkında hükmünü verme. Gözlerini sil, ‘Allah Allah, o insan böyle çirkin bir işi yapmaz; yoksa ben yanlış mı gördüm!’ de; dön bir kere daha ‘O mu?’ diye kontrol et. O ise, ‘İhtimal yine yanlış gördüm’ de; bir kere daha, bir kere daha gözlerini yalanla ve onları silip tekrar bak.” (diyor). Hazreti İmam’ı çok severim, ona karşı derin hürmetim vardır ama bu sözlerini fazla bulurum. Zira, on defa gözlerini silip yeniden bakmaya ve o işi tahkik etmeye hiç gerek yoktur. Çünkü ilk bakışta insanın içinde hâlâ bir şüphe vardır ve bu şüphe, söz konusu insan hakkında verilecek kararın daha müsbet olması için bir menattır. Eğer mesele tahkik edilirse, kesin hükme varmaktan başka bir yol kalmayacaktır. Dolayısıyla, insan, gözüne bir çirkinlik iliştiği zaman, tecessüs, teşhis ve tesbit peşine düşmeden, o sevimsiz fotoğraflar gönlüne akarak fuad kazanında eriyip bir hüküm kalıbına girmeden, hemen sırtını dönüp oradan uzaklaşmalı; “Allahım günahkâr kullarını hidayete erdir, beni de affet!..” demeli ve gördüğünü de unutmalıdır.

'CD'LER OLUŞTURMAK BİR MÜMİNİN YAPMAMASI GEREKEN ŞEYLER'

Öyle bir durumda bile olsa, insanlar hakkında hüsn-ü zan etmeli. CD’ler oluşturmak, chiplere değişik şeyler yüklemek, bazı kimselerin haysiyet, şeref, namus ve iffetiyle alakalı bazı şeyleri teşhir etmek suretiyle onları yıkmak ve devirmek, bir mü’minin yapmaması gerekli olan şeyler; caiz olmayan şeylerdir bir mü’min için.

Kur’an-ı Kerim’de bazı hususlarda ahkam çok net, çok belirgin olduğu halde, İnsanlığın İftihar Tablosu o mevzuda hep Cenâb-ı Allah’ın hilm u silmini nazar-ı itibara alarak hilm ile muamele etmiştir. Madem Allah Halim’dir.. madem Allah Rasûlü’nün dedesi Hazreti İsmail Halim’di.. Hilm, olumsuz şeyleri müsamaha ile karşılama demektir; en olumsuz şeylerde dahi güzel bir kısım mahmiller bularak, ondan sıyrılma, sırtını dönme, üzerinde durmama, karşı tarafı yıkma gayreti içine girmeme demektir.

Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, işledikleri günah sonrası, suçlarını itiraf ederek Allah’ın huzuruna temiz olarak gitmek isteyen Mâiz ve Gâmidiyeli kadın için şöyle böyle bir mahmil bularak, “Dön, git, Allah’ın affetmeyeceği günah yoktur.” demiş ve tevbe yolunu göstermiş; kendi ısrarlı talepleriyle cezalandırıldıktan sonra da biri hakkında “Öyle bir tevbe etti ki, bu tevbe şu iki dağ arasındaki insanlara paylaştırılsaydı hepsine yeterdi!”, diğeri hakkında da “O öyle bir tevbe etti ki eğer haraç alan bir mü’min dahi bu tevbeyi yapsaydı Allah affederdi!” buyurmuştu.

'STANTLARDA DEĞERLERİNİZİ TEŞHİR EDİYORSUNUZ, BEĞENENLER ALIYORLAR'

Meselenin makuliyeti ve Kur’an aklîliği sayesinde her türden insanın bir araya geldiği bir camia.. Stantlarda değerlerinizi teşhir ediyorsunuz, beğenenler alıyorlar.

'DEĞİŞİK KOMPLOLAR OLUŞTURULMUŞTUR'

Yeni değil, kadimden bu yana sizin yaptığınız bu şeylere karşı değişik komplolar oluşturulmuştur. Ta Pîr-i Mugan döneminden itibaren, bir taraftan iyilik adına açılımlar sergilerken, bir taraftan da birileri tarafından çelmeye, el-enseye maruz kalmışsınızdır.

'BEN KAÇ DEFA BU MEVZUDA BAKANLARI DEĞİŞTİRDİM'

2004’te de bir dayatma olmuş. Eğer daha sonra birileri tarafından “Ben kaç defa bu mevzuda bakanları değiştirdim, bu işi yapın filan diye…” Sürç-ü lisan kabilinden mi, sağlam mülahazaya alamama kabilinden mi, bu mesele böyle tekerrür edip durmasaydı.. O gün alınan kararların bir sonucu olarak, bugün bu meselenin üzerine gelme duygusu olmasaydı.. Maşerî vicdanda böyle algılanma olmasaydı..

Bütün maşerî vicdan meseleyi şimdi öyle algılıyor; “Demek ki o zaman öyle karar verilmiş, sonra ard arda bunlar sürekli, o mevzudaki vazifelileri değiştirerek hep bu işin üzerine gitmişler” şeklinde.. Ama bunlar denmeseydi, hüsn-ü zannımın gereği şuydu: “Bu mesele konjonktüreldi. O günün şartlarını bilmiyoruz, hadisenin içinde değildik ki biz o hadiseyi arka planıyla görelim, felsefesiyle değerlendirelim” derdim. Devamı, temadisi olmasaydı, meseleye öyle bakardım. Ama o mevzuyu te’yid eder mahiyette beyanların verilmesiyle, öyle bir mesele karşısında, maşerî vicdan karşısında da bana diyecek bir şey kalmıyor.

'BENİM KOLUM KANADIM KIRILDI, DİLİME KİLİT VURULDU'

Ben yoksa o meseleye nasıl bakardım biliyor musunuz? Hudeybiye Sulhu gibi bakardım. Derdim ki: “O mevzuda problem çıkarmamak için, bütün bütün o mevzuyu negatif hale getirmemek için, fonksiyonu yitirmemek ve bertaraf edilmemek için muvakkaten bir tavizden ibaretti bu. Fakat sonra meselenin üzerine gidilmemek suretiyle, mesele pozitif olarak değerlendirildi.” Bu nazarla bakar, işi hüsn-ü zanla yumuşatır ve maşerî vicdana da meseleyi öyle duyurmaya çalışırdım. Şimdi denen, edilen şeylerle şahsen benim kolum, kanadım kırıldığı gibi, dilime de bir kilit vuruldu. O gün öyle dendi, arkadan da ısrarla işin üstünde duruldu; “Atılan o imzaların hakkını yerine getirin!.” falan.. gibi, sürç-ü lisan değilse, bir zuhul değilse, bu mevzuda birilerinin dürtüleriyle söylenmiş sözler değilse şayet.. bu şunu-bunu değil, benim kolumu-kanadımı kırdı.. buradaki hüsn-ü zan sistemimi kullanmama mani oluyor.

* Her şeye rağmen ben düşünüyorum; “Acaba bunu bile nasıl bir hüsn-ü zan yorumuna bağlayabilirim?” Bir şey bulamadım şu ana kadar…

* Bu işlerle uğraşılırken, asıl meşgul olunması gerekli olan şeyler ikinci plana itilecek… Mesela genel orta dereceli okullarda %35 nisbetinde içki içen talebe var. Bu neredeyse ortaokul talebelerine kadar inmiş. %30 nisbetinde sigara içen öğrenci var. Bunlar yaygınlaşıyor. %15-20 nisbetinde uyuşturucu alışkanlığı var. Türkiye’nin esas problemi budur; gelecek nesillerin uyuşturucu, içki içen, sigara içen nesiller olması.. ve bizim bunlarla mücadele ediyor gibi bir tavrımız varken, böyle çok önemli, metastaz olmaya meyilli kanser gibi yarının yığınlarını batırabilecek bir problem varken, böyle bağışlayın, çok özür dilerim, böyle eften-püften meselelerle meşgul olmak, bir yönüyle mühimme takılıp da onlarca ehemmi görmezden gelmek gibi bir hal oluyor. Onu anlamakta da işin doğrusu zorlanıyorum.

* Hüsn-ü zan esas olduğu gibi, su-i zanna da sebebiyet vermemek lazım. O mü’minler de kendi haklarında su-i zanna sebebiyet verecek şeylerden sakınmalıdırlar. Yaptıkları şeylerin makul, Kur’an aklîliği içinde kabul edilir olması lazım. Esasen biz de kendi tavır ve davranışlarımızla, bu mevzuda olumsuz bazı şeylere mukabelelerimizde aynı su-i zanna düşmemeliyiz, su-i zan edilebilecek duruma düşmemeliyiz. O yüzden tedbirli ve temkinli olmalıyız.

* Bazı dostlarımız sükût çağrısı yapıyorlar. O bazı dostlarımıza deseniz ki, “Şu meselede siz de sussanız ya!..” Bakın ne derler: “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”, Peygamber Efendimiz buyuruyor.” Geçen musahabede de geçtiği üzere, siz eğitim yuvaları açmak suretiyle, toplumunuza hizmet etmek suretiyle ve temel değerlerinizi tüm dünyaya tanıtmak suretiyle açılımlarınızda aklın, mantığın, muhakemenin gereği olarak, Kitap ve Sünnet’le test ettikten sonra bu meseleleri yanlış görüyorsanız, o yolda yürümeniz Hakk’a karşı saygısızlıktır. Fakat Kitap, Sünnet, İcma-yı Ümmet, Kıyas-ı Fukaha ve zamanın tefsirini arkanıza alarak bu yolda yürüyorsanız, hak demektir o. Bu defa da falanın filanın bu mevzuda önünüzü kesmesi, şöyle-böyle sizin üzerinize gelmesi karşısında yürüdüğünüz bu hak yoldan dönerseniz şayet, Hakk’a karşı saygısızlık yapmış olursunuz; dolayısıyla Allah’a, Kitap’a, Sünnet’e karşı da saygısızlık yapmış olursunuz. Yaptığınız şeylerde Allah’ın sevmediği, Peygamber’in kabul etmediği/etmeyeceği ve milli değerlerinize ters ne vardır? Üniversite hazırlık kurslarınızda uyuşturucu, sigara, alkol mü kullanılıyordur? Bohemlik mi yapılıyordur? Bunlar yapılıyorsa, ben de öyle derim, “Kapılarına kilit vurun, çekilin, iyilik yerine kötülük yapıyorsunuz siz!..” Eğer bunlar yok da, kendi toplum değerlerinize bir yürüyüş varsa şayet, bu haktır; bundan dönmek, nâhak bir şey olur. O zaman böyle bir mevzuyu müdafaa etmede susmak dilsiz şeytanlıktır.

* Kuvvet hakta olmalı, hak kuvvette değil. Kuvvet hakka tâbi olmalı. Kuvvetin en önemli derinliği, hakkı temsil etmesine bağlıdır. “Kuvvet bende!..” diye, “ben her şeyi yaparım” mülahazası çok defa insanı nâhak şeylere sevk edebilir.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-30-2013, 13:49   #2
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Hüsn-ü zandan örnekler sunarak en kötü durumlara bile hüsn-ü zanla bakmayı tavsiye ediyor ve bunda hüsn-ü zan edecek bir durum yok diyor... lafı evirip çevirip her türlü lafı ağırlığına bakmaksızın sokuyor daha sonra bu bana yakışmaz diyor... hüsn-ü zanla nasıl bakıyorsa en refah ve en rahat yayılma yıllarından süphe ediyor ve tarafın manşetine taraftan daha çok inanmış belli ki... bırakın hükümeti dostlarına bile sakınmadan laflar söylüyor... hüsn-ü zan diyor... gülsem mi ağlasam mı bilemedim...
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 15:13   #3
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Genel kurmaydan himmet umarak mektuplar yazan,okul açabilmek için papaya gidip hürmet gösteren sayın Gülen neden bu kadar öfkeli?

Katı kurallarla ve istihbarat ağı ile çok sıkı koruduğu grup dışında desteği olmayan,dünya üzerinde hiç bir İslam Aliminin katılımı yada talebi olmadan ne sebeple dinler arası diyalog diye bir olay ortaya atılıyor? Kendisine bağlı yada kendisine bağlı olanların çevrelerini kullanarak bir kaç kişi ile dinler arası diyalog kararı neden alınıyor?

Biz hiç bir dinle diyalog içinde olmayız çünkü en son din İslamdır, biz onlarla değil onlar bizimle diyalog kurmak zorundalar. Peygamberimiz a.s uygun olsaydı kendiside haşa gider kisraya hürmet gösterir onunla dost olurdu, fakat o asla böyle bir şey yapmadı, yinede tek bir insan çıkıp '' ne yaptınız sayın Gülen Peygamberin a.s izinden gidenler böyle yapmaz demedi.

Fethullah Gülen grubuna cemaat demenin şahsen uygun olmadığı kanısını eskiden beri taşımaktayım. Nur cemaati ile ilişkilendirilmeleri konusunada, Said Nursi k.s hazretleri ile ilişkilendirilmesine aynı ölçüde karşıyım. Risale yazılarını alıp anlatmak ile nur cemaatine dönüşüm gerçekleşmezki.

İslam dininin dışında kalan her insan kafir,müşrik,münafık gibi isimlerle anılır.

Sayın Gülen sohbetlerinde ve yazılarında Kafirler diye bahsettiği insanlara hürmet göstererek adına dinler arası diyalog dediği eylemi gerçekleştirirken kimse bu işte bir gariplik var demedi.

Papa gelip sayın Gülene gelip hürmet ederek ziyaret etseydi tamam derdikte kendisi neden böyle bir işe yöneldi? yine kimseden ses yok, gece gündüz Kur'an okuyan ve özellikle Gülen gurubuna mensup insanlardan.

Kendisine bağlı olan insanlar için ''Yarabbi bunları affetmezsen senin huzuruna gelmiyorum'' diyen biri nasıl olurda dünyalık menfaatlere bu denli bağlı ve kaybetme korkusu taşıyabilir.

Belaya sabretmek demek geldiği anda gönül rahatlığı ile karşılayıp hiç bahsini bile açmadan Rabbi ile meşgul olmaktır,alim ve veli bir zatın özelliği,en azından kitaplar böyle diyor.

Şartlar böyle iken kimse kalkıp Sayın Gülen hayırdır bu öfke? ağzınızdan çıkan cümleler bizi cennete götürecek birinin sözlerine benzemiyor, yaptığınız çoğu eylem söylem ve hareketler büyük alimlerin yazdığı kitaplardaki veli sıfatı ile örtüşmüyor diye sormuyorlar.

Ahir zamanda bir sünetimi yaşatana şefaatim haktır buyurmuş Peygamberimiz a.s. Sakal kesintisiz bir sevap kaynağıdır çünkü her an yüzümüzde olduğu için, her han sevap yazılır buyuruyor alimler.

Ellah c.c. hazretlerine edeceği duada '' Bunları affetmezsen senin huzuruna gelmem'' diyebilen ve tüm zamanı islamiyet olan,sakal bırakmasında bir engel olmayan birinin bu sünnete uymaması bende her zaman merak uyandırmıştır.

“Kişi evlendiği zaman dininin yarısını korumuş olur. Geriye kalan yarısı içinde Allah’a Karşı gelmekten sakınsın.’’ (Heysemi, Mecme’u’z Zevaid, No: 7310; Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, 2/239)

Hadis-i Şerifine uymayan bir veliyi ne duydum ne okudum ne gördüm, Gerçi sayın Gülen terlediği ve utandığı için evlenmekten vazgeçtiğini söylemiş kitabında fakat ben yinede araştırmak istiyorum bir hataya mahal vermemek için.

Kim bu evlenseler bile çocuk sahibi olmayanlar yada hiç evlenmeyenler yada sakal bırakmayanlar. Acaba sayın gülenin şeytanlar dediği insanlar bu kişilerin arasından biri yada tümü olabilirmi? Sayın Gülen bunları yaparken hiç kimsenin sesi çıkmıyor,dersaneler kapatılacak diye Sayın Gülen bizzat lanet okuyor.


Konu içinde Papa ziyaretinde el öpme olayı forum üyelerinden Akbursa isimli üyenin delil istemesi ve olay tarafımca ıspanatlanamadığı için, hürmet gösterme olarak değiştirilmiştir. Konuyu araştırıp bir sonuca varırsam tekrar eski halini alacaktır.

Konu Ekinoks tarafından (11-30-2013 Saat 19:50 ) değiştirilmiştir.. Sebep: İspatlanamayan konular çıkarılmıştır. Delil bulunursa konu tekrar eski haline dönecektir
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 16:54   #4
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hüsn-ü zandan örnekler sunarak en kötü durumlara bile hüsn-ü zanla bakmayı tavsiye ediyor ve bunda hüsn-ü zan edecek bir durum yok diyor... lafı evirip çevirip her türlü lafı ağırlığına bakmaksızın sokuyor daha sonra bu bana yakışmaz diyor... hüsn-ü zanla nasıl bakıyorsa en refah ve en rahat yayılma yıllarından süphe ediyor ve tarafın manşetine taraftan daha çok inanmış belli ki... bırakın hükümeti dostlarına bile sakınmadan laflar söylüyor... hüsn-ü zan diyor... gülsem mi ağlasam mı bilemedim...
hatalı konuşmayalım ağalar..ortada bi hüsnü zan var tabiki..sonradan ben bunları neden konuştum demeyesin..meb'nın eğitim kalitesi haliyle yetersiz ve kalitesis kalıyor..ama devlet düşmanıda değiliz..ben hükümetinde eğitime ayırdığı bütçenin bolluğundanda haberim var.ama ysnlış bişeyler var ise bunun önemsenmesi gerekir.. İnsana değil hak'a tabiyiz..
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 17:01   #5
Kullanıcı Adı
Akbursa
Standart
Alıntı:
Ekinoks Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Genel kurmaydan himmet umarak mektuplar yazan,okul açabilmek için papaya gidip elini öpen sayın Gülen neden bu kadar öfkeli?

Katı kurallarla ve istihbarat ağı ile çok sıkı koruduğu grup dışında desteği olmayan,dünya üzerinde hiç bir İslam Aliminin katılımı yada talebi olmadan ne sebeple dinler arası diyalog diye bir olay ortaya atılıyor? Kendisine bağlı yada kendisine bağlı olanların çevrelerini kullanarak bir kaç kişi ile dinler arası diyalog kararı neden alınıyor?

Biz hiç bir dinle diyalog içinde olmayız çünkü en son din İslamdır, biz onlarla değil onlar bizimle diyalog kurmak zorundalar. Peygamberimiz a.s uygun olsaydı kendiside haşa gider kisranın elini öper onunla dost olurdu, fakat o asla böyle bir şey yapmadı, yinede tek bir insan çıkıp '' ne yaptınız sayın Gülen Peygamberin a.s izinden gidenler böyle yapmaz demedi.

Fethullah Gülen grubuna cemaat demenin şahsen uygun olmadığı kanısını eskiden beri taşımaktayım. Nur cemaati ile ilişkilendirilmeleri konusunada, Said Nursi k.s hazretleri ile ilişkilendirilmesine aynı ölçüde karşıyım. Risale yazılarını alıp anlatmak ile nur cemaatine dönüşüm gerçekleşmezki.

İslam dininin dışında kalan her insan kafir,müşrik,münafık gibi isimlerle anılır.

Sayın Gülen sohbetlerinde ve yazılarında Kafirler diye bahsettiği insanların elini öpüp adına dinler arası diyalog dediği eylemi gerçekleştirirken kimse bu işte bir gariplik var demedi.

Papa gelip sayın Gülenin elini öpseydi tamam derdikte kendisi neden böyle bir işe yöneldi? yine kimseden ses yok, gece gündüz Kur'an okuyan ve özellikle Gülen gurubuna mensup insanlardan.

Kendisine bağlı olan insanlar için ''Yarabbi bunları affetmezsen senin huzuruna gelmiyorum'' diyen biri nasıl olurda dünyalık menfaatlere bu denli bağlı ve kaybetme korkusu taşıyabilir.

Belaya sabretmek demek geldiği anda gönül rahatlığı ile karşılayıp hiç bahsini bile açmadan Rabbi ile meşgul olmaktır,alim ve veli bir zatın özelliği,en azından kitaplar böyle diyor.

Şartlar böyle iken kimse kalkıp Sayın Gülen hayırdır bu öfke? ağzınızdan çıkan cümleler bizi cennete götürecek birinin sözlerine benzemiyor, yaptığınız çoğu eylem söylem ve hareketler büyük alimlerin yazdığı kitaplardaki veli sıfatı ile örtüşmüyor diye sormuyorlar.

Ahir zamanda bir sünetimi yaşatana şefaatim haktır buyurmuş Peygamberimiz a.s. Sakal kesintisiz bir sevap kaynağıdır çünkü her an yüzümüzde olduğu için, her han sevap yazılır buyuruyor alimler.

Ellah c.c. hazretlerine edeceği duada '' Bunları affetmezsen senin huzuruna gelmem'' diyebilen ve tüm zamanı islamiyet olan,sakal bırakmasında bir engel olmayan birinin bu sünnete uymaması bende her zaman merak uyandırmıştır.

“Kişi evlendiği zaman dininin yarısını korumuş olur. Geriye kalan yarısı içinde Allah’a Karşı gelmekten sakınsın.’’ (Heysemi, Mecme’u’z Zevaid, No: 7310; Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, 2/239)

Hadis-i Şerifine uymayan bir veliyi ne duydum ne okudum ne gördüm, Gerçi sayın Gülen terlediği ve utandığı için evlenmekten vazgeçtiğini söylemiş kitabında fakat ben yinede araştırmak istiyorum bir hataya mahal vermemek için.

Kim bu evlenseler bile çocuk sahibi olmayanlar yada hiç evlenmeyenler yada sakal bırakmayanlar. Acaba sayın gülenin şeytanlar dediği insanlar bu kişilerin arasından biri yada tümü olabilirmi? Sayın Gülen bunları yaparken hiç kimsenin sesi çıkmıyor,dersaneler kapatılacak diye Sayın Gülen bizzat lanet okuyor.
Hocaefendi papanın elini öpmemiştir. Böyle birşey iddia eden delillerini de ortaya koymalıdır.

Bu şerefsizliği 2004 ten beri dinsiz kefereler yapıyordu bugün nerede görüyoruz. Yazıklar olsun.

Bu kadar yalancılık ve adilik olamaz. Yuh be yuh.
Akbursa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 17:08   #6
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Alıntı:
ibocan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
hatalı konuşmayalım ağalar..ortada bi hüsnü zan var tabiki..sonradan ben bunları neden konuştum demeyesin..meb'nın eğitim kalitesi haliyle yetersiz ve kalitesis kalıyor..ama devlet düşmanıda değiliz..ben hükümetinde eğitime ayırdığı bütçenin bolluğundanda haberim var.ama ysnlış bişeyler var ise bunun önemsenmesi gerekir.. İnsana değil hak'a tabiyiz..
hüsn-ü zan hani nerelerde acaba... yahu hüsnü zan varda bu kadar oluyorsa olmasa nolur çok merak ettim... ben bunları neden konuştum diyecek bir durum yok... hocanın yayınladı se kaydı ve videoları dinledin... zaman gazetesinde yayınlanan şeyleride okudum ve ben hüs-ü zan falan göremiyorum...
"Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz." Hucurât / 6
ortalık bulandırmak için her türlü fırıldklığı yapan insanların yaptığı haberlere inanıp da kendilerinin bizzat yaşadıkları bu yıllarda sanki ezilmiş gibi davranmanın neresi hüs-ü zan ?

siz haktan yanasınız biz neyden yanayız acaba
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 17:13   #7
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Alıntı:
Akbursa Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocaefendi papanın elini öpmemiştir. Böyle birşey iddia eden delillerini de ortaya koymalıdır.

Bu şerefsizliği 2004 ten beri dinsiz kefereler yapıyordu bugün nerede görüyoruz. Yazıklar olsun.

Bu kadar yalancılık ve adilik olamaz. Yuh be yuh.
Koyarız koymasınada oda içindekileri görüntüleme izni verilmemişti gazetecilere. Herkes hacca gider Fethullah Gülen papaya papa bizi değil biz papayı ziyarete gidiyoruz.

Azönce tekrarı için demiştim fikrim değişti,en kısa zamanda bu hakaretleriniz için size dava açacağım.

Konu Ekinoks tarafından (11-30-2013 Saat 17:18 ) değiştirilmiştir..
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 17:20   #8
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
http://www.youtube.com/watch?v=eJ5K5oG6Ao8

Bu video sorularınızın cevabı, Mürşidiniz açıklamış ne sormuşsanız.

Bu video papa ile tanışma merasimidir. BU video sizin sorularınızın tam olarak yanıtıdır. Vatikanı lanetleyen Gülen papa hazretlerini ziyarete gitmişmiş. Gülenin papa ile tanışma merasimidir.

Konu Ekinoks tarafından (11-30-2013 Saat 17:23 ) değiştirilmiştir..
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 17:27   #9
Kullanıcı Adı
Akbursa
Standart
Şaşımısın sen arkadaş o el öpen Fettullah Gülen mi? Dava açacakmış. Ben bu dediklerini göndersem senden Hoca efendi tazminat kazanır.

Gitmiş bide zamanın ergenokoncu şerefsizlerinin yalan videoları ile gelmiş.

Tövbe yarabbim sen ıslah et.
Akbursa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-30-2013, 17:42   #10
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Alıntı:
Akbursa Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şaşımısın sen arkadaş o el öpen Fettullah Gülen mi? Dava açacakmış. Ben bu dediklerini göndersem senden Hoca efendi tazminat kazanır.

Gitmiş bide zamanın ergenokoncu şerefsizlerinin yalan videoları ile gelmiş.

Tövbe yarabbim sen ıslah et.
Hocanıza dilediğiniz şeyi gönderebilirsiniz, boş boğazlık yaparak başımı derde sokmayacak kadar akıl sahibiyim. Bu videoda bulunanlar kendisinin yaptığı şeyler benim değil ve yazdıklarım tamamen Sayın Gülenin çelişkili hareketlerine yönelik yazılardır.

Ergenekoncuların videosu olması videoda yer alan insanların kim olduğu gerçeğini değiştirmez adamlar yazmış dökmüş. Daha dün vatikana neler söylemiş sonra papa hazretlerini ziyarete gitmiş.

Ayrıca sizin arkadaşınız değilim kelimeleri yanlış yerde kullanıyorsunuz ve evet size mutlaka o hakaretleriniz için dava açacağım. Bu konuda zerre şüphe etmeyiniz.

Devirde moda o zaten adnan oktarda tazminatlarla ayakta kalıyor.
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta