12-26-2012, 16:54 | #111 |
Anlatılacak çok şeylerim daha var...
Öncelikle "Dinlerarası diyalog",ile din mensupları arası ilişkileri birbirinden ayırmak gerekir. Dinlerarası Diyaloğ'un ne olduğunu hepimiz biliyoruz, yada hiç birimiz bilmiyoruz. Biliyoruz; çünkü o kadar güncel, o kadar farklı bakış açıları ile anlatıldı ki, az yada çok herkesin bu konuda bir fikri var yada belli fikirlere taraf oluyorlar.... Bilmiyoruz; Çünkü savunucuları bunu tebliğ ile karıştırırken, karşıtları ise bu oyundan rahatsızlıklarını farklı dinlerdeki insanların yada kurumların birbirileri ile olan sosyal ilişkilerini bile dinlerarası diyalog olarak nitelendirme eğilimindedir... "Dinler arası diyalog" İsminin bile bilinçli olarak yanlış konulduğu, ne kökünü nede bu günkü işleyişini müslümanların belirlemediği, en iyi yorumla saf müslümanların bilmeyerek Vatikan'a hizmet etmelerinden ( ki benim şahsi kanaatim İslam adına şirket kuran grubun şirket cirolarını artırma çalışmasından başka birşey değildir) ibaret bir durum... Ne tebligle nede inanç özğürlüğü ile uzaktan yakından alakası olmayan bir olgudur. Din mensupları yada kurumları arasında ki sosyal ilişkiler ise bambaşka bir durumdur. Bir müslüman bir Hristiyanla iş yapabilir, komşu olabilir, beraber aynı toplum içerisinde yaşayabilir.vs.vs... Bu beraberlik sırasında bazı kesişmeler olabilir elbette. Peygamberimizin Medineye gelen Hristiyanlara kendi mescidinde ibadet etmelerine izin vermesi gibi... Bu anlamda, kilisede semazen gösterimi dinler arası diyalog mudur değil midir sorusuna cevap verebilmek için, buna nasıl bir misyon yüklendiğini bilmek gerekir sanırım. Bu anlamda, bir müslüman klisede şiir okuyabilir mi? Evet bence okuyabilir. Peygamberin hayatını anlatabilir mi? Elbette anlatabilir. Bunu yaparken, hakkı gizlemeden yapmak kaydıyla. Ben Milli Görüş'ü tam 30 sene evvel kendime en yakın hissettiğim siyasi/içtimai hareket olduğu için seçtim.... ve diğer siyasi partilere baktığımda basit/sıradan herhangi bir vizyon ortaya koyamadıklarını gördüm.... Araştırdım, aradım, taradım... Baktım ki Milli Görüş diğerlerinde çok çok farklı.... Zamanla bazı yanlışlıklar veya şöyle diyeyim yanlış olduğunu düşündüğüm bazı mevzuları burada dile getirdim, yetkililere de gerektiğinde bunları dile getirdik.İnşaallah kısa zamanda Tüm dünya Milli Görüş camiasında bu badireler hayırlısıyla atlatılacaktır. Ben daha öncede dediğim gibi yanlış olduğunu düşündüğüm birşeyin cevabını, nedenini anlamaya çalışıyordum.... İnsan yeni öğrendiği, araştırdığı birşey hakkında elbette sorgulayıcı olabilir,Ben dinlerarası diyaloğu 2 senedir araştırdım sordum soruşturdum.Kendi çabalarımla ve delillerle kanaat ettim ki bu dinlerarası diyaloğun batıl ve sapma bir yol olduğunu iyice idrak etmiş oldum.Eğer diyaloğun tam olarak anlaşılması için tv.lerde ve gazetelerde en az 1 hafta boyu açıkoturum yapılrsa her şey günyüzü gibi ortaya çıkacaktır.Böylelikle bu diyaloğun ne olup olmadığını herkes anlamış olacaktır.İşte bunun için bu diyaloğun içyüzünü öğrenmesinler diye ben hiç açıkoturum yapıldığını da duymadım ve de görmedim.Varsa bana videosunu gösterebilirler.Dinlerarası diyaloğun yanlış olduğu kesinleşince bunun peşinden gitmeye çalışmak ahmaklıktan başka bir şey değildir. Konu MEÇHUL ADAM tarafından (12-26-2012 Saat 16:58 ) değiştirilmiştir.. |
|
12-26-2012, 17:24 | #112 |
Elbette ki ehli kitaba karşı tebliğ ederken, yumuşak, diksiyonlu, deliller göstererek onlara en güzel bir üslup ile İslam ve peygamberimizin hayatı anlatılırsa bu mesele iyice anlaşılmış olur.Eğer onlar yinede bildiklerini okurlarsa "sizin dininiz size bizim dinimiz bizedir" diyerek mesele kapatılmış olur.Daha da onların peşinden gitmeye ve onları zorlamaya da gerek kalmaz demek istiyorum...
|
|
12-26-2012, 17:32 | #113 | |
Alıntı:
|
||
12-26-2012, 18:59 | #114 |
Muhterem diyalogçu kardeşlerim.Bakınız aynı mücadeleyi başka sitelerde de veriyoruz.Hep karşımıza diyalogçu kardeşlerimiz çıkıyor.Biz HAK'kı anlatıyoruz.Onlar bizi anlamak istemiyorlar.
Merak etmeyin diyalog okullara da girdi bile... Din Ders kitabında göreceğiniz bu kısım, Dinler arası diyaloğun ve bu kapsamda uydurulan “İbrahimi dinler” gibi kavramların asıl amacını ortaya koyuyor. LİSE DİN KİTABINDA “İBRAHİMİ DİNLER” SKANDALI Gördüğünüz gibi önce İbrahimi Dinler diyerek Hıristiyanlığı ve yahudiliği, İslam ile birlikte zikrediyor. Sonra İbrahim Aleyhisselam’ın inanç sistemini, hanif olmanın özelliklerini anlatıyor. Asıl önemli olan kısım ise altı kalınca çizilmiş olan yer. Ne diyor: “İBRAHİM A.S’IN GETİRDİĞİ BU ESASLARI DEVAM ETTİRDİĞİ İÇİN YAHUDİ VE HIRİSTİYANLIK İBRAHİMİ DİN OLARAK NİTELENDİRİLİR!” Evet, işte diyalog ile yapılmaya çalışılan budur, dedik başımız belaya girdi. Diğer muharref dinleri, geçerliymiş gibi, Hakmış gibi göstermeye çalışmak. Ve maalesef din kitaplarına girmiş. Çocuklarımızı, daha hiçbir şeyden haberi olmayan genç beyinleri etki altına almak istiyorlar. Gördüğünüz gibi önce İbrahimi Dinler diyerek Hıristiyanlığı ve yahudiliği, İslam ile birlikte zikrediyor. Sonra İbrahim Aleyhisselam’ın inanç sistemini, hanif olmanın özelliklerini anlatıyor. Asıl önemli olan kısım ise altı kalınca çizilmiş olan yer. Ne diyor: “İBRAHİM A.S’IN GETİRDİĞİ BU ESASLARI DEVAM ETTİRDİĞİ İÇİN YAHUDİ VE HIRİSTİYANLIK İBRAHİMİ DİN OLARAK NİTELENDİRİLİR!” Evet, işte dilayog ile yapılmaya çalışılan budur, dedik başımız belaya girdi. Diğer muharref dinleri, geçerliymiş gibi, Hakmış gibi göstermeye çalışmak. Ve maalesef din kitaplarına girmiş. Çocuklarımızı, daha hiçbir şeyden haberi olmayan genç beyinleri etki altına almak istiyorlar. Gördüğünüz gibi önce İbrahimi Dinler diyerek Hıristiyanlığı ve yahudiliği, İslam ile birlikte zikrediyor. Sonra İbrahim Aleyhisselam’ın inanç sistemini, hanif olmanın özelliklerini anlatıyor. Asıl önemli olan kısım ise altı kalınca çizilmiş olan yer. Ne diyor: “İBRAHİM A.S’IN GETİRDİĞİ BU ESASLARI DEVAM ETTİRDİĞİ İÇİN YAHUDİ VE HIRİSTİYANLIK İBRAHİMİ DİN OLARAK NİTELENDİRİLİR!” Evet, işte diyalog ile yapılmaya çalışılan budur, dedik başımız belaya girdi. Diğer muharref dinleri, geçerliymiş gibi, Hakmış gibi göstermeye çalışmak. Ve maalesef din kitaplarına girmiş. Çocuklarımızı, daha hiçbir şeyden haberi olmayan genç beyinleri etki altına almak istiyorlar. .................................................. ...... Zaman gazetesinin hazırlamış olduğu ve internetteki aynı meal ve tefsirlerde Muhterem Elmalılı Hamdi yazır efendinin Hak Dini Kur’an Dili isimli tefsirinde ve Kur’an-ı Kerim mealinde Nahl sure-i şerifinin 43 ayeti değiştirilmiştir. Ayet-i kerimede geçen “ehl-i zikri” değiştirip tevrat ve incil alimleri olarak değiştirmişlerdir. işte gerçek meal ve tefsirleri: “Eğer bilmiyorsanız dini müşküllerinizi ehl–i zikirden sual ediniz.” (Nahl: 43) Ehl-i zikirden murad evliyâullah hazeratıdır. Bu konu ile ilgili bir yazıyıda buraya alıyoruz: Kur’an–ı Kerim meal ve tefsirleri arasında milletimiz tarafından itimat edilen “1935 yılında yayınlanan Diyanet İşleri Reisliği Neşriyatından HAK DİNİ KUR’AN DİLİ Yeni Mealli Türkçe Tefsir” adlı orijinal eseri mevcuttur. Bu tefsirde Nahl suresi 43. Ayet “Senden evvel de Resul olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehli zikre sorun bilmiyorsanız” olarak geçmektedir. Gerek internetteki bazı sitelerde, gerekse de yazılı eserlerde, “Elmalılı Kur’an Meal ve Tefsirinde” Nahl suresi 43. ayeti sadeleştirilmek adına, aslından farklı olarak değiştirilmiştir. Karşılaştığımız bu eserlerde “Elmalılı Meali” ya da “Elmalılı Tefsiri “ adı kullanılarak Nahl suresi 43. ayetinde geçen “bilmediklerinizi zikir ehline sorun” ifadesi, güya sadeleştirmek adına; “bilmediklerinizi Tevrat ve İncil âlimlerine sorunuz” diye değiştirilmiştir. Bu sıradan bir olay değildir. Tahribatın boyutlarının anlaşılması açısından önem arz etmektedir. Bu konuda milletimizin hassas davranarak, eserlerin orijinalleriyle karşılaştırma yapmaları, böylece oynanan oyunların bozulması gerekmektedir. İlgili ayet hakkında diğer tefsir ya da meallerden yaptığımız inceleme neticesinde; Diyanet mealinde; ”Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.” Mevdudi’nin Tefhimu’l–Kur’an tefsirinde; “daha önceki peygamberlerin kıssalarını bilenlere sorun.” İbni Kesir de; “Öyleyse bilmiyorsanız zikir ehline sorun.” Teberi Tefsirinde ve Fahruddin Er–Razi Hazretlerinin Tefsir–i Kebir Mefâtıhu’l Gayb adlı eserinde de bazı müfessirlerin görüşlerine yer verilerek, ayet şöylece tefsir edilmiştir. “Ehl–i Zikr” den maksadın, Kur’an ehli kimseler olduklarını söylemişler, buna delil olarak da, Kur’an–ı Kerimin başka yerlerinde “zikir” kelimesinin “Kur’an” manasına geldiğini gösteren misalleri vermişlerdir. Bu görüşe göre de ayetin izahı şöyledir: “Ey müşrikler, daha önce gönderilen Peygamberlerin de bir kısım erkek kişiler olduklarını bilmiyorsanız, Kur’an’a iman eden Kur’an ehline sorunuz. Kendi mantığınızla karar vermeyiniz.” Ebu Cafer el–Bâkır ise: Buradaki “Ehl–i Zikr” den maksat biziz. Yani, ümmet–i Muhammed’dir” demiştir. Bununla beraber, ayet–i Kerimenin manası geneldir. Bu sebeple “Ehl–i Zikr”i belli bir takım insanlara sıfat yapmaktansa, genel anlamda bırakıp “İşi bilenler” şeklinde izah etmenin daha uygun olacağı söylenebilir.” İfadelerine yer verildiği görülmüştür. Görüldüğü gibi Nahl suresi 43. ayet hakkında hemen hemen hiçbir müfessir “bilmiyorsanız zikir ehline sorunuz” ayetinden “bilmiyorsanız Tevrat ve İncil âlimlerine sorunuz” manasını çıkarmamıştır. İlgililerin bundan sonra daha dikkatli davranmaları, orijinal eserlerin sadeleştirilirken aslına sadık kalınmasına, özen gösterilmelidir. Uğur Kepekçi Konu MEÇHUL ADAM tarafından (12-26-2012 Saat 19:31 ) değiştirilmiştir.. |
|
12-26-2012, 19:01 | #115 |
OKULLARA SİYER KONULMASININ DERDİ ANLAŞILDI; DİYALOG
Din kitaplarında dinler arası diyalog mevzuu “ibrahimi dinler” adı altında sokulmuş, diğer dinler hak bir din gibi gösterilmişti. Şimdi de aynı şeyi okullara sokulan “siyer dersi” başlığı altında çocuklarımıza yedirecekler. Hem siyer dersi veriliyor diye göz boyanacak hem de dinler arası diyalog projesi küçük zihinlere “Peygamber hayatı” ile ilişkilendirilerek köklü bir alt yapı hazırlanacak. DİYALOG MÜFREDATA GİRDİ Milli Eğitim Bakanlığı, liselerde bu yıldan itibaren seçmeli olarak okutulacak Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı ile Kur’an-ı Kerim derslerinin müfredatını yayımladı. Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı dersinde Hz. Muhammed (S.A.V)’in birlikte yaşama kültürü geliştirmeye çalışmasına ilişkin ve farklı kültürlerin etkileriyle ortaya koyduğu davranışlarından örnekler verilirken, sık sık kültürler arası etkileşimle oluşturduğu sinerji aktarılacak. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu eğitim öğretim yılında uygulanacak 4 4 4 yeni eğitim sistemi kapsamında liselerde seçmeli olarak okutulacak Hz. Muhammed(S.A.V)’in Hayatı ile Kur’an-ı Kerim derslerinin müfredatını hazırladı. Kur’an-ı Kerim Dersi ile Hz. Muhammed(S.A.V)’in Hayatı Dersi, haftalık ders çizelgesinde yapılan değişiklikle lise 9., 10., 11. ve 12. sınıflarda toplam 72′şer saat seçmeli ders olarak işlenecek. Hz. Muhammed(S.A.V)’in Hayatı dersi kapsamında her sınıfta Hz. Muhammed’in Hayat Hikayesini Hatırlayalım ünitesi anlatılacak. Günlük hayatta Hz. Muhammed (S.A.V) konusu 9. sınıfta ”Estetik”, 10. sınıfta ”Sağlık”, 11. sınıfta ”Ekonomik Hayat” ve 12. sınıfta ise ”Evlilik” ünite başlıklarıyla ele alınacak. Sosyal Hayatta Hz. Muhammed(S.A.V), En Güzel Örnek, Hz. Muhammed (S.A.V) ve Aile, Hz. Muhammed (S.A.V) ve Toplumsal İletişim konuları ise ”Eşitlik, Özgürlük, Toplumsal Barış, Kadın ve Erkeğe Bakış, Ailede Eşlerin Görevleri, Birlikte Yaşama Kültürü, İstişare, Birlikte Yaşama Kültürü, Haya ve İffet, Dünya ve Ahiret Algısı” gibi ünitelerle işlenecek. Merhametin yaygınlaştırılması için gösterdiği çaba Derste ekonomik hayat konusu işlenirken Hz. Muhammed(S.A.V)’in, çalışmaya, üretime ve helal kazanmaya teşvik etmesi; işçi haklarına ve emeğe verdiği değer söz ve davranışları, açıklamaları, alışverişte ölçü ve tartının doğru yapılmasına verdiği önem ile kazancın helal işlerde harcanması konularıda yer alıyor. Derste Birlikte Yaşama Kültürü ünitesi ele alınırken Farklı Din Mensuplarını Kabullenmek, Farklı Din Mensuplarıyla İletişim, Farklı Kültürlere Bakış ve Kültürler Arası Etkileşim konuları üzerinde durulacak. Bu kapsamda Hz.Muhammed(S.A.V)’in farklı dinlere inananların hak ve özgürlüklerine saygılı davrandığını kavraması öğretilecek. Öğrencilerin farklı dinlere inananlarla doğru, dürüst ve seviyeli ilişkiler ortaya koyması kazanımı elde etmesi sağlanırken, Hz. Muhammed(S.A.V)’in birlikte yaşama kültürü geliştirmeye çalıştığını örneklerle açıklaması, farklı kültürlerin etkileriyle ortaya koyduğu davranışlarından örnekler vermesi, kültürler arası etkileşimle oluşturduğu sinerjiyi kavraması kazanımları öğretilecek. Kur’an-ı Kerim Dersi Lise 9., 10., 11. ve 12. sınıflarda seçmeli okutulacak Kur’an-ı Kerim Dersi de sınıfların her birinde toplam 72′şer saat işlenecek. Kur’an-ı Kerim Dersi işlenirken sınıf içerisindeki öğrencilerin telaffuz ve güzel okuma becerilerinin birbirinden farklı olabileceğinden hareket edilerek, zorlaştırıcı değil, Kur’an okumayı sevdirmeye dönük bir tutum sergilenecek ve değerlendirmeler buna göre yapılacak. Milli Gazete |
|
12-26-2012, 19:02 | #116 |
İlköğretim 8′inci sınıf Türkçe Ders Kitabı’nda öğrencilere hikaye adı altında Yunan Tanrısı Zeus ve diğer tanrılar tek tek tanıtılıyor olması skandal olarak yorumlandı. Kitapta ayrıca çocuklara yöneltilen sorularda ise kendilerini tanrının yerine koyarak hikayede yer alan olayla ilgili yorum yapmaları isteniyor. 8. SINIF DERS KİTABINDA YUNAN FELSEFESİ SKANDALI Sayın diyalogçu kardeşlerim.Sizler iyi niyetli olabilirsiniz ama daha önce dediğimiz gibi diyaloğun siyonistlerin sinsi bir tuzağı olduğu, tüm müslümanların kafasını ve imanını karıştırdıklarını sizlere anlatmaya çalışıyoruz.Gelin, hep beraber bu sevdadan vazgeçiniz.Aksi takdirde büyük vebal altından kurtulamazsınız..Size Allah rızası için yalvarıyoruz.Maksadımız bu gaflet uykusundan sizleri uyarmaktır.HAK varken batıla dalmak bir müslümanın işi değil muhterem kardeşlerim... |
|
12-26-2012, 19:11 | #117 |
Arkadaşlar!.Vallahi Billahi bu dinlerarası diyaloğun gerçekten bir tuzak olduğu,Fethullah Gülen hoca ve taraftarlarının aldatıldığı veya büyük bir yanılgı içinde olduklarını dile getirmeye çalışıyoruz.Diyaloğun tehlikelerini de sizlere anlatacağız ama sayfalar dolusu sürüp gidecek.Lakin yine bildiğinizi okuyacağınızı kesin olarak bilmekteyim.Bu meseleye azıcık mantık ve şuurla yaklaşırsak sizlerde göreceksiniz ki bu diyaloğun ne kadar batıl ve aldatmaca olduğunu anlayacaksınız.Allah size de, bize de akıl ve fikir verdi.Biraz lütfen tefekkür edelim gerçekleri öğrenelim.Hatasız kul olmaz.Bir an evvel bu hatalarınızdan dönün diyorum...Bu şekilde yaşamaya ve inanmaya devam ederseniz Allah katında mutlaka hesaba çekilirsiniz.Varın, tez elden ölüm vaki olmadan bu sevdadan vazgeçiniz.
|
|
12-26-2012, 19:19 | #118 |
Büyükada’da bulunan yetimhane türlü baskılarla 2010 yılında Fener Rum Patrikhanesi’ne iade edilmişti. Ancak o yıldan beri bir çivi bile çakılmamıştı. Devreye Yahudi ortaklı Amerika malı Coca Cola’nın Türkiye ceosu girdi. HABER ŞÖYLE: “Coca-Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’in devreye girmesiyle yıllarca kaderine terk edilen Avrupa’nın en büyük ahşap binasının daha uzun yıllar ayakta kalma umudu doğdu. Kent’in, geçen haziran ayında bu konuyla ilgili olarak Fener Rum Patriği Bartholomeos ile bir araya geldiği öğrenildi. Patrikhane bu konuda suskunluğunu korurken, patrikhaneye yakın kaynaklar ise merkezi ABD’de bulunan bir küresel danışmanlık şirketinin yetimhanenin onarımı için hazırlık içinde olduğunu bildirdi. Muhtar Kent’inin şirketin fizibilite çalışmasını ücretsiz olarak üstlenmesini sağladığı, geçen ay İstanbul’a gelen şirket temsilcilerinin patrikhane yetkilileriyle görüşerek sunumlarını yaptığı ve görüşmelere Kent’in de bizzat katıldığı öğrenildi. Türk CEO Muhtar Kent, şimdi 50 milyon dolara malolması beklenen onarım için kaynak bulmaya çalışıyor. Patrikhane tapuyu aldıktan sonra binayı ‘Dinlerarası diyalog ve dini odaklı bir ekoloji merkezi’ haline dönüştürülmesini öngörmüştü. Ancak bunca yıldır kaynak bulunamaması nedeniyle yetimhane atıl durumdaydı. Şimdi Kent gerekli kaynağı bulur ve onarım gerçekleşirse, 200 yıllık Rum yetimhanesi İslam, Hıristiyanlık ve Musevi din adamlarının birlikte çalıştığı bir merkez olacak.” MÜSLÜMAN, HIRİSTİYAN VE YAHUDİ DİN ADAMLARI NE İÇİN ÇALIŞACAK? Bu haberde göze çarpan iki husus var. Birincisi: Papa’nın projesi olan Dinler Arası Diyalog oyununa Amerika’nın verdiği destek, ikincisi ise Diyalog tuzağının dayatılmaya devam edilmesi. Bu gün kurban bayramını bile beraber kutlayamayan bir İslam aleminde, İslam din adamları Hıristiyan ve yahudiler ile ortak çalışıp, birlikte karar alacakmış. Neyin çalışmasını yapacaklar da neyin kararını alacaklar? Dinler çorbasının tezgahı mı kuruluyor? Değerli kardeşlerimiz kafirler neler planlaıyor anlıyorsunuz değil mi? Bakınız Dinler Arası Diyalog oyunu nelere sebep oluyor. Buna alet olan ve Türkiye’yi bu tuzağın içine çeken insanlar büyük veballere ortak oluyorlar. Ancak ne yazık ki bunca hadiseye rağmen tövbe etmiş veya pişmanlıklarını dile getirmiş değiller… Biz yine uyarıyoruz. Dinler Arası Diyalog adı ile İslam alemine kurulan her tuzağın vebali sizin de boynunuzadır. Zararın neresinden dönülürse kardır. Gelin tövbe edin de bu çamuru hep birlikte temizleyelim… (ALINTI) |
|
12-26-2012, 19:27 | #119 |
STV’NİN DİNLER ARASI DİYALOG HEZEYANLARI
Şuan gördüğünüz kareler Samanyolu Tv kanalının ekranından alınmış görüntülerdir. Tv arşivi tutanlar bunların videolarını bulabilirler. Hiçbir yorum katmadan görüntüleri sizlerle paylaşıyoruz. |
|
12-26-2012, 19:28 | #120 |
Dinlerarası diyaloğa bu kadar önem verdiğimin mahiyetini artık idrak ediniz...
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|