![]() |
#11 | |
![]() Alıntı:
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Gülen Cemaati'ni kastederek demedi mi, "Ne istedilerse verdik" diye! Bu durumda Erdoğan da mı Paralelci oluyor? Gülen Cemaati'ni AK Parti'nin çok büyük çoğunluğu destekledi. Gülen Cemaati ile Bir Kısım Gülen Cemaati'ni (Paralel Yapı) bir görüp değerlendirmek doğru olmaz. Türkiye'de her önüne geleni Paralelci diye yaftalayıp McCarthycilik yapmak büyük bir hata olur. Dilin kemiği yok ki, mesela ben de sana diyeyim: "Özgür Suriye, Paralelciymiş. Paralel'e muhalifmiş gibi görünmesi hep taktik icabı, kendini gizlemek amacıylaymış." Var mı böyle bir şey ya! Hadi bakalım sonra da bunu temizle. Kim ne derse desin Gülen Cemaati'ndeki temiz kardeşlerimize hoş gözle bakıyorum. Baştan beri Gülen Cemaati ile Bir Kısım Gülen Cemaati arasındaki ayrımı yaptım ve tavrımı ona göre koydum. Doğrusunun da bu olduğu kanaatindeyim. Bülent Arınç'ın söylemiş olduğu ülkeyi hükümet yönetmektedir ve sorumluluk hükümettedir sözüne katılıyorum. Arınç'ın bu yorumuna katılıyorum. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın aşırı müdahaleci tavrını -mesela Merkez Bankası'yla girmiş olduğu tartışma- doğru bulmuyorum. Konu Cihannur tarafından (12-16-2016 Saat 00:01 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#12 | |
![]() Alıntı:
benim de reel hayatta paralelci arkadaşlarım var ama bu kadar önemli mevkideki bir insanın ailesinin paralelci olması tehlikeli bir şey. arınç'ın onları çevirememiş olması da çok garip. belki de onları gülencilikten kurtarmak için hiç uğraşmamıştır. arınç orada cumhurbaşkanını sadece hükümetin işine karışma diyerek eleştirmedi ayrıca yalancılıkla da itham etti. ama bugün bakanlar kurulu sonrasında yaptığı açıklamayla arınç kendini yalanladı. çözüm süreci devlet meselesi ve milli güvenlikle alakalı olduğu için en az hükümet kadar başkomutan olarak cumhurbaşkanı Erdoğanı da ilgilendir. ayrıca çözüm sürecini başlatan bizzat Erdoğan olduğu için bu sürecin başarısız olmasının faturası da yine Erdoğan'a kesilecektir. bu yüzden Erdoğan'ın bu sürece karışması ve bu süreç hakkındaki fikrini beyan etmesi çok doğaldır , hakkıdır ve görevidir. arınç'ın cumhurbaşkanına sen buna karışma demesi hakkı da haddi de değildir. arınç özür dilemek yerine hükümeti savunuyorum maskesi altında fitne çıkarmaya devam etmiştir. kendisine şimdiye kadar yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür eder, iyi bir emeklilik dileriz. Konu Cihannur tarafından (03-26-2015 Saat 03:11 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Hakaret. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#13 |
![]() Cumartesi günü "Cumhurbaşkanı'nın herşeyden haberi vardır" diyerek Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'a üstü kapalı olarak ''yalancı'' diyen Arınç bugün bakanlar kurulu sonrasında yaptığı açıklamada "yeterli bilgilendirilemedi, hata bizde" dedi.
Melih Gökçek'i çok sevmem ama bu konuda haklı. Arınç'ın yaptığı Cumhurbaşkanı'na karşı terbiyesizlik , had bilmezlik , vefasızlık hatta ihanet olarak değerlendirilebilir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 | |
![]() Alıntı:
Yahu başkanlık sisteminde neyin tek başlılığından bahsediyorsun? Bak daha da somutlaştırarak anlatayım. Diyelim ki Türkiye, başkanlık sistemine geçmiş durumda. Bu sene nisan ayında başkanlık seçimini yaptık ve AK Partili Erdoğan'ı başkan olarak seçtik. Mayıs ayında da meclis seçimlerini yaptık ve mecliste CHP'nin ağırlığında bir yasama tablosu oluştu. Hadi bakalım al sana yönetimde tam çift başlılık. Böyle bir durumda, istediği yasalar 4 sene boyunca meclisten çıkmayan Başkan Erdoğan, ülkeyi nasıl yönetecek? Mesela şimdi Çözüm Süreci diye bir süreç yönetiyoruz. Bu süreçte meclisten bazen yasalar çıkartılması gerekiyor. Yürütme ve yasama farklı görüşteki siyasi partilerin elinde olsaydı Çözüm Süreci'ni yönetebilir miydik, yürütebilir miydik sanıyorsun? Türkiye'de tek başlı parlamenter sistemde işler tıkır tıkır yürüyor Allah'a şükürler olsun. Niye bu böyle? Çünkü ülkemizi 12.5 yıla yakın süredir istediği zaman yasa çıkarabilmiş, ülkeyi istediği gibi tek başlı olarak yönetebilmiş olan AK Parti hükümetleriyle yönettik. AK Parti, iktidarda bulunduğu bu 12.5 yıla yakın sürede istediği yasaların çoğunu çıkarabildi, ülkede istediği değişiklikleri, düzenlemeleri istediği gibi yapabildi. Nasıl yapabildi bunu? Hem yasamaya hem de yürütmeye hâkim olduğu için yapabildi. Peki şimdi ne yapılmaya çalışılıyor? Tıkır tıkır işleyen bu düzen bozularak başkanlık sistemine geçilip yasamaya da baş verilmeye çalışılıyor. Yazık değil mi?! Niye tek başlı parlamenter sistemi bırakıp da -genel seçimde salt çoğunluğu kazanan partinin istediği gibi yasa çıkarıp ülkeyi istediği gibi yönettiği- başımıza bela olacak olan çift başlı başkanlık sistemine -yasamaya ayrı baş, yürütmeye ayrı baş- geçmeye çalışıyoruz? Yahu Türkiye'nin sosyolojisinden haberiniz yok mu, Türkiye'deki istemezükçü muhalefetten haberiniz yok mu?! Türkiye'de istemezükçü bir muhalefet var. Eğer o istemezükçü muhalefetin yasamada çoğunluğu ele geçirirse sistemi kilitleyerek, başkanın elini kolunu bağlayarak ülkeyi kilitlenmeye, yönetim krizlerine götürebileceğini nasıl görmezsiniz?! Parlamenter sistemde ülkemizde işlerin tıkır tıkır yürüdüğünü kimse inkâr ve reddedemez. Biz 12.5 yıllık iktidarımızda olağanüstü ve muhteşem hizmetlerimizi hep bu parlamenter sistem içinde yaptık. IMF'ye olan borcumuzu parlamenter sistem içinde ödedik. Bugüne kadar tüm zamanlar boyunca 76 üniversite kurulmuşken, 100 üniversiteyi parlamenter sistem içinde kurduk. 17.000-18.000 kilometre civarındaki bölünmüş yolu (duble yol), 500.000 civarındaki konutu, 100.000'lerce dersliği ve bunlar gibi bütün olağanüstü ve muhteşem hizmetlerimizi hep parlamenter sistem içinde gerçekleştirdik. AK Parti, 12.5 yıllık iktidarı boyunca yapmış olduğu olağanüstü ve muhteşem hizmetlerle Türk Siyasi Tarihi'nde Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne açık ara en çok hizmet etmiş olan; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi parti olmayı parlamenter sistem içinde başardı. Ve AK Parti eğer bu başarılarını 10 yıl kadar daha en az aynı seviyelerde sürdürebilirse, Türkiye'yi Büyük Türkiye durumuna yükselterek Türkiye'nin artık Büyük Türkiye olarak yoluna devam etmesini yine parlamenter sistem içinde sağlayacaktır inşaallah. Akıl alır gibi değil yaa! Ülkede sistem (tek başlı parlamenter sistem) tıkır tıkır işlerken, tıkır yürürken, ülke için daha da iyi olacağı değil daha kötü olacağı belli olan bir sisteme (çift başlı başkanlık sistemi) geçilmesi için çalışanlar var. Türkçemizde bu duruma uygun bir deyim vardır, 'rahat battı' denir. Rahat batmış olmalı ki yolunda giden ve tıkır tıkır işleyen düzen bozulmaya çalışılıyor. Başkanlık sistemi referanduma götürülürse kesin olarak hayır oyu kullanacağım ve Türkiye'nin tek başlı parlamenter sistemi bırakıp da çift başlı başkanlık sistemine geçmesine karşı oy kullanacağım inşaallah. Umarım milletimizin çoğunluğu da bu şekilde oy kullanır da tıkır tıkır işleyen tek başlı parlamenter sistemi bırakıp da başımıza bela olacağı belli olan çift başlı başkanlık sistemine geçmeyiz. Konu Cihannur tarafından (03-24-2015 Saat 00:06 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#15 |
![]() Parti içinde çoğu konuda tartışılan iki isimin tartışması hem partiyi hem Reis'i yıpratma noktasında muhalefete büyük bir koz veriyor özellikle B.A'ın B.Başkanına söyledikleri partiyi usulsüzlük içinde göstermesi çok büyük GAF B.Başkanın B.A'yı istifaya davet etmesi ayrı bir GAF gereksiz bir koz verdiler...
Konu EBULFETH tarafından (03-24-2015 Saat 00:05 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#16 | |
![]() Alıntı:
Konu Cihannur tarafından (03-24-2015 Saat 00:17 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#17 |
![]() Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de söyledim. Ülke yönetiminde son sözün Başbakanımız tarafından değil Cumhurbaşkanımız tarafından da değil AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu tarafından yani ortak akıl tarafından söylenilmesinden yanayım ve doğrusunun da bu olduğu kanaatindeyim.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#18 |
![]() ak parti ankara büyükşehir belediye başkanı sayın melih gökçek, arınç'a hakaret etmedi sadece onu cumhurbaşkanımıza yaptığı terbiyesizlikten ötürü istifaya davet etti.
Arınç ise Gökçek'e bir demeyeceğim dedikten sonra!!! ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Ak Parti'nin görev başındaki ankara büyükşehir belediye Başkanı'nı yolsuzlukla , Ankara'yı paralelcilere peşkeş çekmekle , haysiyetsizlikle , paralelcilerin kucağına oturmakla suçlayarak en çok Ak Parti'ye zarar verdi ve paralelcilerin ekmeğine yağ sürdü. ''Madem bunları biliyordun da niye susuyordun?'' diye sormazlar mı adama? Konuşmak için istifaya davet edilmeyi mi bekledin? Demek ki bu Arınç partiden atılsa ak parti hakkında doğru veya yalan daha neler anlatacak ![]() Ayrıca Cumhurbaşkanı'na laf atmadan önce kimseye danışmayan Arınç, Gökçek'e ne cevap vereyim diye etfafındakilere sorduğunu itiraf etti. Gökçek'in makamı Cumhurbaşkanı'nın makamından daha mı yüksek? ![]() Hala Feto'ya Hocaefendi diyen Arınç görev başındaki parti arkadaşı Gökçek'i yolsuzluk , namussuzluk ve haysiyetsizlikle itham ediyor!.. Arınç konuştukça batıyor!.. Daha da batmadan istifa etse iyi olur. not: Bülent Arınç'ın eşi ve kızı ile damadı fanatik Fetullah'çıymış. Arınç'ın fanatik Feto'cu olan damadı Ekrem Yeter'in favladığı bir tweet. ![]() https://twitter.com/omerfaruksokmen/...99299389714432 Konu Özgür Suriye tarafından (03-24-2015 Saat 01:10 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#19 | |
![]() Alıntı:
AK Parti'nin 3. Adamı olan Bülent Arınç'ı Paralelcilikle, AK Parti'yi içerden vurmakla itham etmek de nedir? Onu istifaya davet etmek de nedir? Siz kimsiniz Melih Gökçek? Bu partide bu kadar belediye başkanı var da kimse sorun çıkartmıyor da Melih Gökçek'e ne oluyor da sorun çıkartıyor. Yaptığı ayıptır, hadsizliktir, parti adabına uymamaktır. Erdoğan'a da Gül'e de Arınç'a da sevgimiz, saygımız, güvenimiz tamdır. Parti içinde farklı görüşler olabilir; ama kimse parti içinde ikilik çıkartmasın, partinin huzurunu bozmaya kalkmasın. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#20 |
![]() Sana basit bir soru sorayım Özgür Suriye. Mevcut parlamenter sistemimiz içinde iktidarda bulunan AK Parti, yürütmeye hâkim olan AK Parti, herhangi bir konuda yasa yapmaya ihtiyaç duyduğunda bunu yapabiliyor, istediği yasayı çıkarabiliyor mu? Evet, yapabiliyor. Bu durumu bir de başkanlık sistemine özelinde sorgulayalım. AK Partili bir başkan, herhangi bir yasaya ihtiyaç duyduğunda ihtiyaç duyduğu yasanın CHP ağırlığındaki bir meclis çoğunluğundan çıkmasını sağlayabilir mi? Bu sorunun cevabı da şudur: Normalde CHP ağırlığındaki meclis çoğunluğu, AK Partili başkanın istediği yasayı parlamentodan kolay kolay geçirmez. Yasayı geçirmeyi kabul ettiğinde ise onun karşılığında da AK Partili başkandan birtakım isteklerde bulunabilir. Bu durumda da AK Partili başkan, istediği yasayı ya da yasaları geçirmek için bazı tavizler vermek zorunda kalabilir.
Bu ne demektir biliyor musun? Attan inip eşeğe binmektir. Elindeki iktidarı hiç gereği yokken karşıt görüşündeki siyasi partinin ortaklığına açmaktır. Daha da kötüsü, ülkeni yönetim krizlerine müsait ortama getirmektir. Parlamenter sistemde gerçekten iktidar olmak için tek seçimi, genel milletvekilliği seçimini kazanmak yeterlidir; ama başkanlık sisteminde gerçekten iktidar olmak için hem başkanlık seçiminin hem de milletvekilliği seçiminin ikisini birden kazanmak gerekir. Çünkü her iki seçimi de kazanamazsan yasama ve yürütmenin ikisinde birden hâkimiyetini kuramaz ve gerçek anlamda iktidar olamazsın. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|