04-01-2009, 14:22 | #111 |
S.A. İl teşkilatlarının ve milletvekillerinin seçimi ne kadar dar kalıplara sığdırdıkları ve kişisel çıkarlarını göz önüne aldıklarını göstermek için lütfen Islahiyede yaşananları anlatan aşağıdaki yazıyı bir okuyun. Bir kan değişimi varsa bu Bakanlar Kurulundan değil İl Teşkilatlarından başlamalıdır.
STAR YAZARI ŞAMİL TAYYAR OLAYA İSYAN ETTİ Kendisi de Islahiyeli olan Star Gazetesi Yazarı Şamil Tayyar bugünkü yazısında seçim yarışını anlattı. Yazısını 'Canım memleketim hepinizi kutluyorum' diye bitiren Tayyar'ın yazısında şu ifadelere yer verdi:"2004 yılında AK Parti listesinden belediye başkanı seçilen Mehmet Uludağ da ilkokul ve mahalleden arkadaşımdır. Emniyet müdürlüğünden istifa ederek aday olmuştu. Bu son seçimde AK Parti’den yeniden aday oldu. Karşısındaki tek rakibi partinin ilçe başkanı Osman Öztürk’tü. Haliyle teşkilat Öztürk’ün yanında yer aldı, halk ise anketlerde ‘Uludağ’ dedi. Genel merkez de tavrını anketlere göre belirleyip İslahiye’de Mehmet Uludağ’ı yeniden aday gösterdi. Gaziantep il teşkilatına gönderilen aday listesinde bu isme de yer verildi. Ne olduysa o an oldu, genel merkez listeyi değiştirdi, Mehmet Uludağ yerine Osman Öztürk’ü aday ilan etti. Sonra anlaşıldı ki, AK Parti’nin İslahiye kökenli Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu başbakanla görüşerek belirleyici olmuş.... " ."... DP ilçe yönetimi, kendilerine destek veren diğer partiler ve kanaat önderleriyle acilen toplanıp karar verdiler. Dediler ki; ‘Biz bu haksızlığı Uludağ soyadını yaşatarak telafi ederiz. Eşini aday gösterelim.’ Malika Uludağ’a koştular. Ev kadınıydı. Siyasetle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Emrivaki yaptılar, ‘adayımızsın’ dediler. Tek pürüz, Melika hanımın AK Parti üyesi olmasıydı. Hemen istifası sağlandı, ardından adaylık başvurusu yapıldı. Aracına atlayıp İslahiye’ye döndüğünde bu kez karşılayanların sayısı ikiye katlanmıştı. Belediye seçimiyle hiç ilgisi olmayan köylerden de akın akın gelenler vardı..." "... Başörtü itirazı Bununla da bitmedi. AK Partililer, bu sefer Malike hanımın adaylığını düşürmek için ilçe seçim kuruluna koştular: ‘Bu kadın başörtülü, nasıl aday olur?’ Yetkilinin cevabı: ‘Önümdeki belgelerde başörtülü fotoğraf yok. Ben ona bakarım. Dışarıda nasıl giyindiğine karışamam.’ Bu girişim kabaran öfke katsayısı daha da arttırdı. Bir vatandaş koşarak Mehmet Uludağ’a ulaştı, AK Parti’nin başörtülü adayla ilgili sözlü itirazını medyaya sızdırma önerisinde bulundu, o, buna karşı çıktı: ‘Biliyorum medyaya sızarsa bu girişimleri sadece İslahiye’de değil tüm Türkiye’de AK Parti oylarını etkiler, ama ben bunu yapamam. Siyaseti çirkinleştirmek istemem.’ Sindiremese de sineye çekmeyi yeğledi. Bitmedi... AK Parti bu kez Malika hanımın kendi üyeleri olduğu gerekçesiyle adaylığının düşürülmesini istedi. Bu kez duvara çarptılar. Sinir harbi bu noktada sonuçlandı, Malika hanımın adaylığı kesinleşti. Sonuç; DP yüzde 40, CHP yüzde 35, AK Parti yüzde 20... İŞTE SİZE SEÇİM SONUCUNUN NEDENLERİ. VİZYONSUZ VE ÇAPSIZ KİŞİ VE EKİPLERLE HEDEFLERE ULAŞILAMAZ... |
|
04-01-2009, 14:40 | #112 |
Ben Etimesgut'ta oturmaktayım. Seçim çalışmaları sırasında diğer partiler çalışırken AK Partiden bi çalışma duyamadım. Bizim kapıya CHP bile geldi ki CHP nin Etimesgut'ta kazanması imkansızdı. En sonunda AK Partili iki kişi geldi. Dedik bu zamana kadar niye beklediniz diye. Bizim icraatlarımız yeter konuşmamıza gerek yok dediler. Ama dğer siyasi partiler AK Parti'ye iftira atma politikası uyguladıkları için çamurun izi hakikaten kaldı. Burayı son anda MHP kazandı. Güvenilen icraatlar boşa gitti gibi görünüyor. Ayrıca ben burada hizmetin çok yapıldığına kanaat getiremedim bir türlü. Hizmet yapılmadı mı anlatılamadı mı bilemiyorum. Fakat hakikaten bazı sorduğum şahıslar aynen denildiği gibi gönül yapma olayına dikkat çekiyor. Başkanın insanların düğün ve cenazelerine gitmesi gerektiğini söylüyorlar ki bence de doğru.
* * * * * |
|
04-01-2009, 14:48 | #113 |
Yukarıdaki düşüncelerime ek olarak bir de adayların dürüstlüklerine halkın inanmadığını söyleyebilirim. Ben bile tereddütteyim. Yakın ve AK Partili arkadaşlarımdan bile başkan hakkında bazı şeyler duydum. Gerçek mi yoksa buda diğer partilerin dedikodu söylentilerle zihnimizde bıraktığı çamur izleri mi karar veremedim. Yani ben AK Partiyi diğer partilere tercih ettim. Diğerleri AK Partiden daha kötü diye AK Partiyi tercih ettim. Yani o kadar kötü olmasa da bi manada kötülerin içinden diğerlerine nazaran çok daha iyi olduğuna inandığım AK Partiyi seçtim. Bence öyle adaylar konmalı ki üzerine çamur atılsa da bu çamur üzerinde kalmamalı.
* * * * * |
|
04-01-2009, 14:57 | #114 |
Sonra ben eski RP lilerdenim. Ben oy verirken verdiğim insanların hakiki manada dürüst ve samimi olduğuna inanırdım. Zaten onlar karakteriyle bu intibayı üzerimde uyandırıdı. Ben kendisine kefil olabileceğim gerçekten samimi bir müslüman olan dinine bağlı ve çalışkan adaylar görmek istiyorum. Zaten partimizin yerel yönetim bizim işimiz söylemini taşıyabilmesinin de eski RP kökenli bu tür adaylardan kaynaklandığını düşünüyorum.!!! Dininde sağlam olması zaten bir adayın çalışkanlığına dürüstlüğüne ve herkese karşı hoşgörülülüğüne tam kanıttır!!!. Bence bu bakış açısıyla hareket edilmeli.
* * * * * |
|
04-01-2009, 15:47 | #115 |
seçimlerde alınan sonuç aslında çok iyi fakak başbakanın ulaşmak istediği rakam bu değil..
izmir dendi kaybedildi.. diyarbakır keza antalyada yanında...ve bir çok sahil kesmi.. güneydoğuda kaybetme sebebi bence seçim öncesi yapılan dağıtma işlemleriyydi... çünkü güney doğu halkı bunu bir düzmece olduğunu düşündüki belki bende olsam öyle anlardım.. bir yardım yok seçim geldi hoppaaa gelsin elektironik eşyalar.. sonra dtp yi açık hedef aldı... bunu güneydoğu halkına yapmayacaktı .. hedef aldığı yerde boş durmadı.....oda kendi çapında çalıştı ve aldıda....şimdi bunu zafer sayıyorlar...tabiki haklılar.. iktidar olan partinin istediği yeri aldılar.. izmiri chp aldı buda bunu zafer sayıyor...haklımı derseniz haklı... izmir halkına gavur izmir diyerek o laik kesimi karşısına aldı buda bir hata değil gaftır... yine ve yeniden söylüyorum seçimdeki sonuç iyi ama başbakanı tatmin eden rakam değil... bence üzerinde düşünülmesi gereken bir rakam... genel seçimlerdede bi %8 düşerse işte o zaman ak parti hükümeti yandı.. ne diyelim...Durmak Yok Yola Devam |
|
04-02-2009, 17:37 | #116 |
Diğerlerinin başarı olarak gördükleri sonuçların da ötesini AKP başarısızlık olarak değerlendiriyorsa,güven tam ve işler yolunda demektir. Kendisine güvenen birileri hizmet yarışında "Ben de varım." dediği an ancak bu seçimler bir yarış atmosferine bürünür.
|
|
04-03-2009, 01:38 | #117 |
Saygı değer AKP forum üye ve yöneticileri, öncelikle vatanın BAŞBUĞ'u şehit sayın MUHSİN YAZICIOĞLU'na Allah'tan gani gani rahmet diler, mekanı cennet olmasını dua ederim.
Hatalar dedik, evet bir çok hata var ki, neresinden başlanır? Aday belirlememi, gaflarmı, çalışmalarmı, medyamı vesaire bir çok sebepler. Ben Aydın'lıyım, merkezdenim, belediye çalışanıyım. Burada kazanan CHP adayı sy. ÖZLEM ÇERÇİOĞLU'na tebrik etmek istiyorum. Niye diyeceksiniz... Şu yüzden: başarılı, seviyeli, öz verili ve güven içerisinde, en alttan en üste kadar herkes parti içerisinde çok çalıştılar. Başarı kendileyinden gelmez. Çaba sarf etmeden oturduk yerde başarı ayağa gelmez. Gençlik kolları olsun, aday olsun, il ve ilçe yönetimi olsun tek tek evlere, iş yerlerine, sanayi ve esnafa tek tek kendilerini anlattılar. Ama AKP adayı MUSTAFA ANCIN hariç il, ilçe, vekiller hata üstüne hata yaptılar ve sonuç, CHP adayı başkan oldu. Burada konuşulacak çok şey var. Satırlarım yettikçe anlatmak istiyorum. Aydın'da aday belirlemede öne 4 adet aday adayı öne çıktı. Bunlardan biri vardı ki, bu kişi seçimden 1 yıl önce kendini hazırlamaya başlamış, AYDIN için çok süper mega projeler hazırlamış, tek tek kahve programları yapmış, tv, radyo ve basında kendini göstermiş olan, TÜRKİYE ECZANELERİ BİRLİĞİ 2. BAŞKANI (YENİ ASİAD, YANİ AYDIN SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ BAŞKANI) OLMUŞ, ŞEVKET KAYA'yı es geçerek, kendinden emin, ve kibar, dürüst ve aktif bir kişi olan MUSTAFA ANCIN'a başkan adayı olarak gösterilmiştir. Fakat MUSTAFA ANCIN aday olarak gösterilene kadar hiç bir proje ile meydana çıkmamış, nasıl olsa beni gösterecekler demiştir. Çünkü kendisi bildiğim kadarıyla FETULLAH GÜLEN HOCA'nın cemaatiyle yakın bir kişiliği olması ve Aydın halkının bunu bilmesi onun önünde en büyük engeldi ki bu engel olmasaydı şu an sadece 460 oyla chp'yi koltuğu kaptırmazdı. Çünkü şu zamanda her insan cemaatleri bilmez, bilenlerde ve ters olanlarda desteklemez. Birde sy. M. ANCIN'ın başbakanla geçmişinde samimiyetlik olunca, AYDIN'da ne yaparsan yap, ne proje üretirsen üret, ne kadar sevilirsen sevil aday % 99 belliydi, oda M. ANCIN. Ve diğer adaylar öne çıkmasaydı, şimdiki adayın arkasında ve yanında görünseydi, birlikte haraket etseydi tulum çıkartırdı AYDIN'da. Yanlışlıklar buradan başlamış ve ilçelere yansımıştı. Mesela NAZİLLİ. Nazilli'yi MHP almıştır. niye? çünkü yanlış aday gösterilmiştir. Esat ERGÜLER bey efendi Nazilli'de halk, sağcısı solcusu onu bağrına basarken parti (vekiller ve sorumlular) onu Kuşadası'ndan aday göstermiştir. Ve ilçelerin 2.si hariç tamamı ve çoğunluğu chp almıştır.Öellikle KARACASU buraya ne demeli. Burası aslında mhp'nin kalesiydi bir zamanlar. Ama geçen dönem AKP iken şimdi CHP aldı. Sebebi şu bir çok ilde başbakanın gafı ve hatalı olarak söylediği su meşhur sözü: '' BİZ CEKETİ ASARIZ KAZANIR'' sözü kaybetmenin sebeplerinden sadece bir kaçı. Bu ağır yara alma bence Başbakan'ında dikkatine çekmiştir ki acilen tüm vekilleri toplayıp hata analizi yapmalıdır. Bakanlara değiştirmemesi gerekir, değiştirdiği anda 2. bir hata olacaktır. Çünkü rakipler ve yandaş medya bunu istemekte, baskı yapmaktadır. Bundan sonraki süreçte sayın Başbakan gaza gelmek yerine daha sakin ve dengeli konuşarak ve meydana boş bulup ağzına geldiği gibi konuşmadan ve rakiplerini koz vermeden kelimelerini seçerek konuşması gerekir. Bundan sonraki yerel ve genel seçimlerde vekillerin getirdiği isimden çok halkın seçtiği isimlere önem vererek halkın seçtiği kişiyi aday göstermesi gerekir. Çünkü O adayı vekil deyil halkın vereceği oylarla seçilecek. AYDIN İÇİN SORMAK İSTEDİĞİNİZ ŞEYLER OLURSA LÜTFEN BANA ULAŞIN. SAYGILAR. İYİ ÇALIŞMALAR. Konu yorukefe09 tarafından (04-03-2009 Saat 01:46 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-03-2009, 21:30 | #118 |
ak partnin oy kaybetmesinde kimse kusura bakmasın ama insanların nankör olması da var
bu seçimler önceki konuştuğum kişiler akpartinin hizmetlerini beğendiklerini ama öteki partilerde belki bunlar gibi yapar şeklindeki ifadelerini çok duydum ne yaparsan yap memnun edemessin kimseyi bunu bilir bunu derim ben |
|
04-03-2009, 22:52 | #119 | |
Alıntı:
reyhan kardeşim amaç burada akp'yi yıpratmak deyil. başbakanın dediği gibi hata nerede ve eksikliklerden ders aldık demesi bizlerin yorum yapma şansına ve bu yapılan hatalardan ders çıkarmamıza bir fırsat vermekte. size tabiki hak veriyorum. misal verirsek ''eğer elma ne kadar sağlam olursa olsun kurt içine girdiği anda elmayı içinden yer ve elma içinden çürümeye başlar''. akp'de aynı bu duruma düşmüştür. bu kurt temizlenmedikçe elma tamamen çürüyecek ve bilindiği gibi çöpe atılacak. yani allah korusun diğer partilerin (dyp, anap, dp gibi) düştüğü duruma düşmesinden korkuyorum. bence başbakan dahi uslubüne değiştirmesi gerekir, sonuçta başbakanda dahil hepimiz bir insanız, hata yapabiliriz. bakın bazı hataları şöyle sıralamakta fayda var: 1) doğuda beyaz eşya dağıtımı bence çok büyük hata. beyaz eşya dağıtmak yerine o köylere ve mezralara elektrik, su ve yol götürsen ve hizmet etsen, zaten o bölgelerde yaşayan ve yardım alanlar bu elektrik, su ve yol yapılınca evine tv, buzdolabı, ç.maskinası vesaire beyaz eşyasına kendileri alacaklar. böylece piyasada para dönecek, stoklar eriyecek, üretici satış yapmış olacak. ya sonuç dağıtılan her beyaz eşyaya karşılık ''0'' oy. 2) şehirlerde parti içinde marka yapmış isimler varken malesef adam kayırma, ve söz olarakta ''ceketi bıraksak nasıl olsa kazanırız'' deyip halkı ters tepki almaya ve oy kaybına sebep olmak. yanlış kişileri aday göstererek bazı yerlerde kaybetmenin bazı sebeplerinden sadece birisi. 3) parti liderleriyle polemiğe girerek agrasif tavırlarla hareket ederek halkı unutup sırf polemiğe girilmiştir.( halkın arasına karışsa idi başbakan bu kadar tepki almazdı). anaları kast eden kelime sarf edildi, esnafa karşı agrasif kelime sarf edildi. bir çok provakasyon yapan kişileri alttan alarak konuşmak yerine o kişiler ile atışma yapar gibi diyoloğa girildi. 4) ilim bilgisi kuvvetli bir başbakanımız var Allah razı olsun kendinden ama herkez bu ilme sahip deyil ve herkesin görüşüde farklı olduğu için hamdolsun kelimesini kullanırken kriz olduğunu söylemesi ve kabullenmesi lazımdı. kısacası bir çok sebep var akla gelmeyen, ama bundan sonra ne yapılır? bence başbakan şunlara önemle yapması ve yapmaması lazım: a) onu buraya getiren halkı kulak vermesi ve bire bir dinlemesi b) geçen yerel seçimden sonra önüne bakıp bakanlara ve vekillere fatura kesmeden, ama eksikleri ve yanlışları konuşarak daha güçlü olmak lazım. leş kargaları avı (akpnin çöküşünü) beklemede çünkü akp kan kaybediyor diyorlar aklı sıra ve bu şekilde akp yönetimine telaşa sokup puan kaybettirmeye uğraşılmakta. c) beyaz eşya, odun, kömür dağıtmak yerine; yol, su elektriksiz ev, mezra ve mahalle kalmaksızın çalışılması lazım. d) başbakan, bakanlar ve millet vekilleri halk ile diyolok halindeyken ve medya olsun olmasın allah görüyor düşüncesi ile olabildiğince kibar olarak, kişilerin tepkilerini sonuna kadar dinleyip, en iyi şekilde onlara üzmeden cevaplamaları lazım. bunlar sadece şimdilik benim aklıma gelenler. bir çok sebep var ama bu andan itibaren eline taşın altına koyan herkes daha dikkatli olup daha temiz, daha akılcı, parti içinde kime aday göstermek lazım diye halkın düşüncelerine daha çok yer verilmesini arzu ederim. bu şekilde çalışarak önümüzdeki seçimlere hazırlanılması lazım. hep birlikte onuz omuza, gönül gönüle vererek önümüzdeki seçimlere en iyi şekilde hazırlanmak lazım. saygılar. |
||
04-04-2009, 00:31 | #120 | |
Alıntı:
Akpye oy vermeyenlere nankör sıfatını kullanmanız ayıp olmuyor mu? Hiç kimse herhangi birpartiye oy vermek zorunda değildir, vermedi diye de kimseyi nankörlükle suçlayamazsınız. Böyle bir tavır ilk önce partinize zarar verir. Oy vermeyenleri nankörlükle suçlayacağınıza oturacaksınız niye oy vermedi, ne yaparız da o oy vermeyenleri de kazanırız diye düşüneceksiniz. Halkın iradesine saygı duymak zorundasınız, nankör dediğiniz halk 22 temmuzda yüzde 47 oy verdi, unutmayın. |
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|