AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-12-2010, 18:51   #41
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
Alıntı:
novek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
evet aynen senin için aynısını dusundum şimdi sana laf sokmak cevap vermek için demiyorum gerçekten mantıklı cevap bulamadın.
Cevap verirken adabına dikkat et novek, bu işin buralara kadar gelmesinin sebebi sensin bunu unutma....
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 19:50   #42
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart

TÜRKİYE’DE HIZLI TREN

Zamanın en etkin biçimde kullanılması ihtiyacı, karayolu ulaşım araçlarının çevreye verdiği zararların en aza indirilmesi ve diğer taşıma modlarına göre demiryolunun daha güvenilir bir ulaşım aracı olması, demiryolu konusunda gelişmiş bazı Dünya ve Avrupa ülkelerini hızlı tren hatlarının yapımı konusunda ciddi anlamda ve önemli yatırımlar yapmaya zorlamıştır.
2003 yılından itibaren Hükümetlerimizin demiryollarını yeniden devlet politikası haline getirmeleri sayesinde, demiryolu ile yolcu taşımacılığının en önemli bölümünü teşkil eden Ankara-İstanbul hattında yapılan seyahat süresinin kısaltılmasını, kaçınılmaz bir şekilde gündeme getirmiştir. Ankara, Eskişehir, İstanbul, Konya, İzmir, Sivas, Bursa gibi yolcu potansiyeli ve nüfus açısından ülkemizin büyük kentlerini birbirlerine bağlayacak olan
koridorlarda hızlı tren hatlarının yapılması için çalışma başlatılmıştır.

Türkiye’de Hızlı Tren
Ankara-İstanbul.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 533km./3 saat
Ankara-Eskişehir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 245 km./1 saat 5 dakika
Ankara-Konya.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 212 km./1 saat 15 dakika
İstanbul-Konya. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 641 km./3 saat 30 dakika
Eskişehir-Konya. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 360 km./1 saat 26 dakika
Ankara-Sivas.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 466 km./3 saat
Ankara-İzmir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 624 km./3 saat 20 dakika
Ankara-Afyon.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 281 km./1 saat 20 dakika
Bandırma-Bursa-Osmaneli.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 190 km./60 dakika
Ankara-Kayseri.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 350 km./2 saat
Halkalı-Bulgaristan.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 230 km./1 saat
Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 710 km./5 saat

Türkiye Yüksek Hızlı Trenle Tanışıyor...

“Ankara ve İstanbul artık birbirine daha yakın…”
Türkiye’nin en büyük iki kenti Ankara ve İstanbul, devamlı olarak nüfus göçü alan ve gelişen şehirlerdir. Birisinin başkent diğerinin ise ticaret ve sanayi kenti olması nedeniyle ekonomi, sanayi ve ticaretteki gelişmeye paralel olarak aralarındaki ulaşım talebi devamlı olarak artmaktadır.
2003 yılına kadar yatırımların ağırlıklı olarak karayollarına yapılması nedeniyle demiryolunun rekabet şansı iyice azalmıştı. Yüksek Hızlı Tren projesi tamamlandıktan sonra yaklaşık 7 saat olan seyahat süresi 3 saate inecek. Azalan seyahat süresiyle birlikte konforlu, güvenli bir ulaşım imkânı yaratılarak, demiryolunun ulaşımdaki payı da arttırılacak. Rekabet şansı artan demiryollarının yolcu payı %10’dan %78’e yükselecektir.
Proje tamamlandığında, Ankara – İstanbul arasında gidip gelenlerin bütün seyahat planları değişecek, araba ve uçak kullanımında düşüş olacak. Asya ve Avrupa Kıtalarını deniz altından birleştiren dünyanın sayılı projelerinden biri olan “Marmaray Projesi” ile entegre edilerek, Avrupa’dan Asya’ya kesintisiz yolcu taşımacılığı yapılabilecektir.
Ankara’dan Avrupa’nın merkezine trenden inmeksizin gitmek mümkün olacak. 300 km çap içerisindeki şehirler birbirinin banliyösü olacağı için kentler arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel etkileşimde artacak. Ankara İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi ile Türkiye hızlı tren teknolojisine sahip ayrıcalıklı ülkeler arasındaki yerini alacak.
Karayolu Pazar Payını Ele Geçiriyor
Merkezden merkeze olmak üzere seyahat süresi açısından geçtiğimiz yıllara kadar avantajlı durumda bulunan havayolu, bilet ücretlerinin yüksekliği nedeniyle, demiryolu ise gelişen teknolojik yatırımları yapamaması, yolculuk süresini azaltamaması ve konforu yükseltememesi gibi nedenler yüzünden yolcu potansiyelinin önemli bir bölümünü kaybetti. Yolcu eğilimlerine daha kısa sürede uyum sağlayan karayolu (otobüs) işletmeciliği pazar payının büyük bir bölümünü kendi lehine çevirdi.
Karayollarında yapılan yatırımlar sonucunda Ankaraİstanbul arasında otoyolların yapımı ile karayolu seyahat süresi 6 saate ve durmasız (non-stop) otobüs işletmeciliğinde ise 5 saate indi. Otoyol çalışmaları kapsamında tamamlanan Bolu Tüneli’nin hizmete sunulmasıyla birlikte otobüs işletmeciliğinin 5-6 saatlik seyir süresinde yaklaşık 1 saatlik daha kısalma söz konusu oldu.
Hızlı Trenle Demiryolunun Rekabet Gücü Artıyor
Ankara-İstanbul arasında merkezden merkeze ve servis araçlarının kullanılması koşuluyla havayolu ile seyahat süresi yaklaşık 3 ile 4,5 saattir. Demiryolunda ise bu güzergâhta ki seyahat süresi mevcut durum itibariyle 7 saat olup, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi’nin Ankara-Eskişehir bölümünün tamamlanmasıyla seyahat süresi 4–4,5 saate inecek, 2. bölümünün bitirilmesiyle de toplam seyahat süresi 3 saate düşecektir.
Bugün için Ankara –İstanbul arasındaki mevcut hattın toplamı 576 km olup, tümü sinyalli ve elektriklidir. Hızlı Tren Projesi tamamlandıktan sonra, iki büyük kent arasında çift hatlı, elektrikli, sinyalli, 250 km/saat hıza uygun olarak inşa edilen demiryolu 533 km’ ye inecektir.

http://hizlitren.tcdd.gov.tr/#/photos/img1.gif
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 19:58   #44
Kullanıcı Adı
novek
Standart
Alıntı:
EZEL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Devletin malı deniz yemeyen keriz olur kardeşim anladınmı Devlet şirket gibi yönetilemez kazandığı paralar ile yeni yatırım alanları nereye kadar açar yatırım alanları olmayınca iş alanıda doğmuyacağı için işsizlik alır başına gider millet açlıktan sefaletten geberir gider . O vergileri özel sektörden alıyor özel söktörler yurt dışındada yatırım yaparlar ,ithalat yapar kazandığı para ile kendi iş sahasını genişletir yeni yatırım alanları yaratır yani yeni iş alanları açar yeni iş alanları yeni yatırım demek yeni vergi demek buda devletin mali yapısının güclü olması demek . Devlet yurt dışında ne kadar yatırım yapabilir, nereye kadar yeni yatırım alanları açabilir ? Çin bunu acı tecrübelerden sonra farketti milyonlarca insan açlıktan kırıldı öldü 10 milyondan fazla insan açlıktan öldü .Türkiyeyi örnek al heryerde millet malı götürüyordu nasıl olsa devletin malı yemeyen keriz hesabı birde düşün o zamanlarda hepsinin devletin elinde olduğunu neler olurdu neler .
o devletin malı deniz sadece kapitalist ekonomilerde oalbilir. neden dersen kapitalizm insanı bencil bir birey haline getiriyor milli duygularını sadece ve sadece paraya endeksliyor.
herkes 3 kagıt peşine dusuyor.
oysa komunizm olan bir ekonomidr herkes paylaşımcı bencillikten uzak olur.
novek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 19:58   #45
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
Ankara-Eskişehir-İstanbul

Ankara-Konya-Antalya

Ankara-Kayseri-Sivas

İstanbul-Gaziantep-Suriye-Mekke

Türkiyede yaşamak şimdi çok daha güzel duble yollar viyadükler Tüneller

işte Medeni,yet bu
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 20:00   #46
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
Alıntı:
novek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
o devletin malı deniz sadece kapitalist ekonomilerde oalbilir. neden dersen kapitalizm insanı bencil bir birey haline getiriyor milli duygularını sadece ve sadece paraya endeksliyor.
herkes 3 kagıt peşine dusuyor.
oysa komunizm olan bir ekonomidr herkes paylaşımcı bencillikten uzak olur.

ne Kapitalizm ne Komünizm en iyisi İslam modeli


ama onada laiklik yüzünden karşı çıkıyorsunuz

huzur ve saadet İslamdadır
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 20:04   #47
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
Alıntı:
novek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
o devletin malı deniz sadece kapitalist ekonomilerde oalbilir. neden dersen kapitalizm insanı bencil bir birey haline getiriyor milli duygularını sadece ve sadece paraya endeksliyor.
herkes 3 kagıt peşine dusuyor.
oysa komunizm olan bir ekonomidr herkes paylaşımcı bencillikten uzak olur.



İşte, ey derd-i maişetle sersem olmuş ve hırs-ı dünya ile sarhoş olmuş kardeşler! Hırs bu kadar muzır ve belâlı birşey olduğu hâlde, nasıl hırs yolunda her zilleti irtikâp ve haram helâl demeyip her malı kabul ve hayat-ı uhreviyeye lâzım çok şeyleri feda ediyorsunuz; hattâ erkân-ı İslâmiyenin mühim bir rüknü olan zekâtı, hırs yolunda terk ediyorsunuz? Halbuki, zekât, her şahıs için sebeb-i bereket ve dâfi-i beliyyattır. Zekâtı vermeyenin, herhâlde elinden zekât kadar bir mal çıkacak; ya lüzumsuz yerlere verecektir, ya bir musibet gelip alacaktır.
Hakikatli bir rüya-i hayaliyede, Harb-i Umumînin beşinci senesinde, bir acip rüyada benden soruldu:
"Müslümanlara gelen bu açlık, bu zayiat-ı maliye ve meşakkat-i bedeniye nedendir?"
Rüyada demiştim:
"Cenâb-ı Hak bir kısım maldan onda bir Haşiye1 veya bir kısım maldan kırkta bir, Haşiye2 kendi verdiği malından birisini bizden istedi; tâ bize fukaraların dualarını kazandırsın ve kin ve ha-setlerini men etsin. Biz, hırsımız için tamahkâr-lık edip vermedik. Cenâb-ı Hak, müterakim zekâ-tını, kırkta otuz, onda sekizini aldı.
"Hem senede yalnız bir ayda, yetmiş hikmetli bir açlık bizden istedi. Biz nefsimize acıdık; muvakkat ve lezzetli bir açlığı çekmedik. Cenâb-ı Hak, ceza olarak, yetmiş cihetle belâlı bir nevi orucu beş sene cebren bize tutturdu.
"Hem yirmi dört saatte birtek saati, hoş ve ulvî, nuranî ve faydalı bir nevi talimat-ı Rabbâniyeyi bizden istedi. Biz tembellik edip o namazı ve niyazı yerine getirmedik. O tek saati diğer saatlere katarak zayi ettik. Cenâb-ı Hak, onun kefareti olarak, beş sene talim ve talimat ve koşturmakla bize bir nevi namaz kıldırdı" demiştim.
Sonra ayıldım, düşündüm, anladım ki, o rüya-i hayaliyede pek mühim bir hakikat vardır. Yirmi Beşinci Sözde, medeniyetle hükm-ü Kur'ân'ı muvazene bahsinde ispat ve beyan edildiği üzere, beşerin hayat-ı içtimaîsinde bütün ahlâksızlığın ve bütün ihtilâlâtın menşei iki kelimedir:
Birisi: "Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne?"
İkincisi: "Sen çalış, ben yiyeyim."
Bu iki kelimeyi de idame eden, cereyan-ı ribâ ve terk-i zekâttır. Bu iki müthiş maraz-ı içtimaîyi tedavi edecek tek çare, zekâtın bir düstur-u umumî suretinde icrasıyla, vücub-u zekât ve hurmet-i ribâdır.
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 20:04   #48
Kullanıcı Adı
novek
Standart
Alıntı:
montenegro Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ne Kapitalizm ne Komünizm en iyisi İslam modeli


ama onada laiklik yüzünden karşı çıkıyorsunuz

huzur ve saadet İslamdadır
zaten islam modeli demek sosyalizm oluyor. islamda luks yaşamak yoktur.

kuran ve sosyalizm diye araştırabilirsin googlede


Milliyet'in yakın zamanda eşinden boşanan yazarı Ece Temelkuran ve Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca arasındaki mesajlaşma Kuran ve Sosyalizm tatışmalarını yeniden alevlendireceğe benziyor.

Hülya Avşar Soruyor programında söyledikleri sonrası Habertürk'ün türbanlı yazarı Karaca'nın kendisine attığı mesajı ve kendisinin de ona verdiği cevabı köşesine taşıyan Ece Temelkuran, bu konuyu köşesine 'İslam mı? O dediğin, Sosyalizmdir!' başlığıyla taşıdı.

İŞTE TEMELKURAN'IN O YAZISI
Önceki gün Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Latin Amerika Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği bir toplantıya katıldım. Merkezin başkanı Doç. Dr. Mehmet Necati Kutlu’nun yönettiği oturumda diğer konuşmacı Venezuela Büyükelçisi Raul Jose Betancourt Seeland’dı. Latin Amerika ve Venezuela’daki Chavez sonrası değişim, dönüşüm konuşuldu.

Konuşulurken efendim, nihayet sorulara geçildi ve ben son zamanlarda sıkça yazıp söylediğim bir meseleyi tekrar etmek gereği duydum. Çünkü Ankara soğuktu. Çünkü TEKEL işçileri Nuh diyor, peygamber demiyordu. Çünkü biz görmüyorduk bu ülkedeki imkânı. Çünkü genç arkadaşlardan biri “Nasıl olacak bu işler?” mealinde bir soru sormuştu.

Anlattım ki, kalbin matematiği bize ezberletmeye çalıştıkları gibi değil. Tek başımıza mutlu olmuyoruz. “Ben” denen lanet yük yoruyor bizi. “Ben” ancak “biz” içinde eriyince mutlu oluyor. Ortadan kaybolunca olabilen bir acayip nesne “ben”. Feda etmek istiyor kendini kalp. Kalp böyle yapıyor sağlamasını. Ancak başkalarınınkiyle bir olunca bin oluyor. Bize yanlış öğretmişler yani; korundukça hastalanıyor kalp. Ancak başkalarınkiyle çarpışıp dağılınca toparlanıyor. Hiç, en ılık, en eyvallahsız kucağı varoluşun.

MESAJLAŞMA TRAFİĞİ
Bunları söylerken aklıma geldi. Şöyle ki... Aynı sözleri televizyonda, Hülya Avşar’ın programında söylemiştim. O sırada Nihal telefonuma bir mesaj atmış:
“Çok İslami söylemlerin var yahu!”
Sonra açıklamış:
“Biz’de erimek, kalbin ancak adanarak, feda ederek mutlu olması... Bunlar Kurani mesajlar.”
Ben de cevap verdim:
“Fena halde sosyalizmdir o!”
Bol miktarda gülme işaretiyle gidip gelen sosyalizm ve Kuran mesajları (ki en çok kadınlar ciddiye alır gülme işini, sağlıklıdır bu) daha sonra konuyu etraflıca tartışma sözüyle son buldu.
Venezuela ve Türkiye’nin değişim imkânları üzerine konuşmanın sonunda bunu anlattım genç arkadaşlara. Anlatacağım şey şuydu:
“Bir halk ancak kendi sözcükleriyle konuşabilir. Unutulmuş bir lügati, kangren edilmiş muhalif bir dil damarı olmalı bu ülkenin de, mutlaka gizlediği bir yerlerinde. O lügati öğrenmek, o sözcükleri bu topraklara hatırlatmak bizim derdimizin çaresidir.”
(Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita, Everest Yayınları, 2006)
Hep böyle düşündüm. Yeni olan ise, Beyrut serüveninden sonra mesela, İslami başkaldırı geleneğini, yerli isyan tarihini sosyalizmin kalbiyle buluşturmak derdim, merakım. Yakında belki de bu konuları konuşmaya başlamalıyız. Neden?

KEHANET
Çünkü Ankara soğuk. Çünkü TEKEL işçileri Nuh diyor, peygamber demiyor. Çünkü biz görmüyoruz bu ülkedeki imkânı... Gözleme ve sezgiye dayalı bir kehanette bulunayım. Önümüzdeki on yıl Türkiye’de bir şey olacak. Tasarladığımız gibi olmayan bir şeyler. Kimsenin kılına dokunamadığı iktidara TEKEL işçilerinin, hem de soğukta hem de sırılsıklam olmuşken geri adım attırması bir şey demek. Bu, olacak olanların işareti. Tahminlerimi beklentilerimle karıştırmak gafletine düştüğümü sanmıyorum: İşçi hareketi, felç edilmiş, daha da felç edilmeye çalışılan sendika yapılarını aşacak. Değişim siyasi partilerle değil, bu kez sendikalarla başlayacak. Siyasetteki, parti siyasetindeki sayısız hayal kırıklığının yarattığı sarkastik ataleti yoksulluğun kanlı canlı pervasızlığı sonlandıracak. İşçiler ve yoksullar bu kez aydınları beklemeyecek. El yordamıyla, kıra döke belki, kendilerine gelecekler.


EBU ZERR VE AYBAR
Ebu Zerr’in hesap soruşu gibi olacak bu. Aybar’a ait olduğunu hatırlamadıkları, bilmedikleri sözleri söyleyecekler. “Bahçe sahiplerinden” başlayacaklar küfretmeye, lüks İslami hayattan devam edecekler. Orta sınıfın terbiyeli ve ürkek siyasetinden başlayacaklar saydırmaya takır takır, yeni siyasi elitin ikiyüzlülüğüyle bitirecekler sözlerini. Sadece eşitlik isteyecekler. İnsanca bir yaşam ve hastane kapılarında ölmemek. Evet, böyle olacak. Siz bu yazıyı hatırlamayacaksınız belki, ama böyle olacak. Göreceksiniz.

Konu novek tarafından (04-12-2010 Saat 20:11 ) değiştirilmiştir..
novek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 20:05   #49
Kullanıcı Adı
TYH
Standart
Alıntı:
montenegro Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ne Kapitalizm ne Komünizm en iyisi İslam modeli


ama onada laiklik yüzünden karşı çıkıyorsunuz

huzur ve saadet İslamdadır
Dinimizin demiryollarına bakış açısı nedir?
Saçma saçma sırf göz boyamak için neler yazıyorsunuz ya konu ne yazdığın şey ne Allah aşkına..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-12-2010, 20:14   #50
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
Alıntı:
novek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
o devletin malı deniz sadece kapitalist ekonomilerde oalbilir. neden dersen kapitalizm insanı bencil bir birey haline getiriyor milli duygularını sadece ve sadece paraya endeksliyor.
herkes 3 kagıt peşine dusuyor.
oysa komunizm olan bir ekonomidr herkes paylaşımcı bencillikten uzak olur.

yeahh

novekin bu yazısına istinaden yazdım o cümleyi konu başlığıyla alakalı yazılarımda mevcut
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi