![]() |
#11 |
![]() meçhul adam,kardeş islamda demokrasi yoluyla mücadele diye bir metod yoktur.Ve bu bir küfür amelidir.Belki bilirsin Kuran'da Allah'ın Şeriatıyla hükmetmeyenlerin hangi sıfatı aldıkları bellidir.İlgili ayetin tefsirini okudum.Sonra biz tağutla mücadele etmekle emrolunduk.Onun içine girip sızıp ele geçirmekle değil.Bunu anlamanız gerekir.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#12 | |
![]() Alıntı:
"ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT" "YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE" "LİDER ÜLKE TÜRKİYE" "YENİ BİR DÜNYA..." Ayrıca "D-8 D-60 dev projeler, İslam ortak pazarı,İslam Ekonomik İşbirliği,İslam Ortak Dinarı" gibi...Sen bunları her halde anlayamamışsın.Milli Görüş, tağuti sistemlere de karşıdır.Ancak bunu ortadan kaldırmak için önce araç olarak demokrasiyi kullanmak istemiştir.Lakin bu millet böyle bir büyük fırsatı kaçırmıştır.SP yine aynı yolda devam etmektedir.Şimdi sana da ben soru yönetmek istiyorum. Bu saydıklarımı siyaset olmadan nasıl başarabilirsiniz?.İslam alemini nasıl bir çatı altında toplayabilirsiniz?. Cevap olarak derseniz ki "peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi vessellem) nasıl tebliğ etmişse biz de aynen onun gibi yaparız".İyi güzel de bu sadece tebliğle olacak olsaydı Erbakan'da aynısını yapardı.Sakın benim bu sözlerimi yanlış anlamayın.Dini tebliği vazifesi apayrı bir konudur.Bu, İslam'a davettir.Oysa tüm İslam alemi zaten müslümandır .Onları ancak siyasi İslam tebliği ile, bürokrasi yolu kullanarak yukarıda ki çalışmalar başlatılarak mümkün olabilir..Siz bunu anlayamadığınız için bizi aynen tağuti sistemlere razı olmuş gibi algılıyorsunuz.Elbette ki rahmetli Erbakan hoca Maide Suresi'nde zikredilen "Allah'ın hükümleriyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendisidir." Mealine göre amel etmek istemiştir.Yani bunun şuurunda idi...AKP hükümeti ise bundan çok uzak olup tağuti yolları seçmiştir.Biraz size bu hususta tefekkür etmenizi rica ediyorum... Allah'ın selameti ve bereketi hepimizin üzerine olsun... Konu MEÇHUL ADAM tarafından (02-03-2013 Saat 18:31 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#13 |
![]() Kardeş, sadece tebliğle olacak demedim zaten. Sonunda bir savaş(cihad) olmak zorunda önce tebliğle insanlara tevhid anlatılır.Sonra insanlar bir cihadi cemaat etrafında toplanır.Ve sonra silahlı mücadele olur.Bu sıralamaya göre ilerlemek gerekir.Kuran ve sünnete uygun mücadele yöntemi budur.Parti kurmak,demokrasi yoluyla mücadele etmek gibi şeyler islama aykırıdır.Ve küfür,şirk yoludur.Müslümanın mücadele yöntemi İslama uygun olmalıdır.Başarılı olsa da olmasa da yöntem islami olmalıdır.Silahlı mücadele yani cihad korkulacak bişey değildir.Allah'ın kesin emridir.Bu yolda başına gelebilecek felaketler Allah'ın rızasını kazanmak için bir sebeptir.Kanlı bir iç savaş olması zaten kaçınılmazdır.Ve Allah bunu elbette bilerek cihadı emretti.Allah yolunda canlarıyla,mallarıyla cihad edenleri tespit etmek için bir imtihandır.Siyaset islam devleti kurulduktan sonra yapılır.O da islami prensiplere göre yapılır.İslam devleti kurulana kadar ki süreçte ise anlattığım şekilde mücadele edilir.Küfür sisteminde siyaset yapmak demek kafirlerin kanunlarını kabul edip taviz vermek demektir.İslam böyle bir mücadele yöntemini kabul etmez.Siz de bu yanlış yolda ilerlemeyin ve tağutların tuzağına düşmeyin diye bu uyarıyı yapma gereği duyuyorum.Laik sistem Müslümanları böyle kendi içine çekiyor.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 | |
![]() Alıntı:
Laik sistem bizi kendi içine çekemez lakin halkımıza, laikliğin dinsizlik olduğunu iyice kafalarına yerleştirip bunun tağuti sistemlerden biri olduğunu beyinlerine odaklarsak başarılı oluruz.Kansız devrim olmaz ama o senin dediğin silahlı cihad en son çaredir.O da şöyle olur.Filan parti tekbaşına iktidar olduktan sonra anayasayı şeriat kanunlarına göre düzenlerse elbette ki buna karşı çıkacak olan aleviler, kemalistler, dinsizler, laikçiler silahlara sarılabilirler.İşte o zaman biz de silahlara sarılmak mecburiyetinde kalırız.Taa baştan da demiştim.Bu millet henüz şeriata hazır olmadığını... Bakınız Suriye ve Mali'de ki mücahidlerin durumuna...Onlar mevcut laik ve dinsiz iktidar hükümetlerine karşı silahlanmışlardır.Bunlara biz hak veriyoruz.Bizim ülkenin durumu onlardan biraz farklıdır.Ordumuz şeriatı benimserse Allah'ın izni ile şeriatın ülkemize gelmesi pek kolay olur. Önce anayasa ile şeriat kanunları getirilecek eğer, halkımız buna razı olmazsa işte o zaman kanlı bir içsavaş kaçınılmaz olacaktır.Mühim olan saflarımızın hangi yönde olduğudur.Ülkemizde hiç kan dökülmeden şeriatın gelmesi dünya gözüyle çok zor görülse de yüce Allah bu millete hidayet verip kalbini ve istikametini şeriata yöneltirse kansız olarak şeriatın gelmesi mümkün olabilir.Nasıl ki peygamber efendimiz (S.A.V.) Medine'ye hicret ettiğinde, hatta oranın halkı kendiliğinden müslüman olmuş olup oranın halkı ilahiler okuyarak peygamberimizi büyük bir neşe ile karşılamadılar mı?Hani orada hiç çatışma oldu mu?Olmadı.Sonrasında ise 13 sene içinde bir İslami devlet ve ordu kurarak Mekke'yi kansız olarak feth etmedi mi?Demek ki bazı yerlerde seriyyeleri salıp kafirlerin kervanlarını ele geçirip,onlara ekonomik ambargo koyarak zayıflattıktan sonra Mekke üzerine ordusu ile birlikte yürümedi mi?Bunlar hep o günün şartlarında bir siyaset anlayışı idi. Bundan sonra yine kendi bildiğini okuyacaksan sana selametler dilerim.Şunu da unutma ki müslümanlararası diyalog olmadığı müddetçe şeriatı bu ülkeye asla getirilemeyeceğini de aklınızdan çıkarmayınız.Zorla şeriat getirilmez.Bunun ilerisi pek parlak da olmaz.Halkımız şeriatı sevecek ki Allah ise onlara yardım etsin..Bu millet kendisini iflah etmezse şeriatın gelmesi muhaldir.Halkın zorla ve istemediği bir şeriatın kaç sene sürebileceği de meçhuldür. Konu MEÇHUL ADAM tarafından (02-03-2013 Saat 23:27 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#15 |
![]() Konu MEÇHUL ADAM tarafından (02-03-2013 Saat 23:55 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#16 |
![]() Sen kimsinki tebliğ yapıyorsun bir dediğin bir değini tutmuyor herşeye küfür diyorsun bildiğin bu senin derdin belli tebliğ,savaş,cemaat,tağut önce bunların manasını öğren ,
peygamberin yaşantısı ve nasıl bir uygulayıcı olduğunu araştır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#17 | |
![]() Alıntı:
Bir müslüman tağuti sistemlere razı ise o bilmeden dinden çıkmış olur.Onlara, tağuti sistemler nelerdir?.Tağuti yollar nedir diye burada niye izah etmezsin?.Siyonizme karşı ne yapıyorsunuz?.Siyonizmin yolu nasıl tıkanır?Onlarla nasıl mücadele edilir?.Asıl meselenin uç noktaları bunlardır.Cihadın çok çeşitleri vardır.Siz sadece silahlı cihaddan başka neyi biliyorsunuz ki?Unutmak ki peygamberimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır. "NEFRET ETTİRMEYİNİZ, MÜJDELEYİNİZ...ZORLAŞTIRICI DEĞİL, KOLAYLAŞTIRICI OLUNUZ.YARGILAYICI DEĞİL, BAĞIŞLAYICI OLUNUZ.SELAMI YAYIN!.SELAMI YAYMAKTA RAHMET VARDIR." ![]() ![]() İşte peygamber efendimizin (S.A.V.) ana tebliğ metodu budur.Sen bunlardan hangisini yapıyorsun?. Konu Yıldırım tarafından (02-05-2013 Saat 03:08 ) değiştirilmiştir.. Sebep: alıntı yapılan mesaj silindiği için alıntı içeriğinde düzenleme yapılmıştır |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#18 |
![]() Aşağıda ki röportajı dikkatlice okuyun!.Bakınız Bu müslüman lider kimden yardım bekliyor?..Niye SP'den yardım bekliyor da AKP'ye yanaşmıyor?.SP'nin farkını artık siz düşünün!...
![]() Moro islami Kurtuluş Lideri : Şimdi büyük cihat zamanı Otonomi elde ettiler. Parti kuracaklar. 40 yılldır ihmal edilen ülkelerini imar edecekler. Bunun için Türkiyeden, Saadet Partisinden yardım almak için ülkemize geldir. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Lideri Hacı Murat İbrahim ile sizler için konuştuk. 03 Şubat 2013 Pazar - 07:13 40 yıldır kendilerini asimile etmek isteyen Filipin Hükümetlerine karşı dağlarda, ovalarda silahlı bir mücadele yürütüyorlar. Dünya’da Türkiye’ye en uzak bir bölge. Uçakla 14 saatlik bir yolculuktan sonra varılabiliyor. Ancak, o uzak bölgenin mücahid insanlarını bundan 25 yıl önce Ümmetin Lideri Erbakan Hoca, Türkiye’de ağırlamış. Maddi manevi yardımlarda bulunmuş. Çok seviyorlar. Şimdi 40 yıllık Cihad’ın ardından Moro İslami Kurtuluş Cephesi olarak merkezi hükümetle bir anlaşma imzaladılar. Otonomi elde ettiler. Parti kuracaklar. 40 yılldır ihmal edilen ülkelerini imar edecekler. Bunun için Türkiye’den, Saadet Partisi’nden yardım almak için ülkemize geldir. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Lideri Hacı Murat İbrahim ile sizler için konuştuk. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Lideri Hacı Murat İbrahim: Öncelikle Türkiye’de olmaktan, Türk milletinin ve sizlerin misafiri olmaktan dolayı büyük onur duyduğumu söylemeliyim. Yaklaşık 25 yıl kadar önce de, bizim Moro İslami Kurtuluş Cephesi hareketimizin kurucusu, şu an rahmetli olan Selamet Haşimi’nin temsilcisi olarak Erbakan Hocamızın davetiyle gelmiş olduğum Ankara’da yeniden bulunmaktan dolayı mutluluğumu ifade etmek isterim. Bizler ülkemizde 40 yıllık bir cihat sürecini yaşadık. Filipin Hükümetleri ile yaşadığımız savaş nedeniyle 120 binden fazla insanımızı kaybettik. Buna karşın biz mücadelemize başladığımız günden itibaren bütün mücahitlere şunu söyledik. ‘Kesinlikle sivilllere, yaşlılara ve çocuklara saldırmayacaksınız. Mallarını ve evlerini yakıp, yıkmayacaksınız.’ Çünkü bu tavır İslam’ın temel ilkelerindendir. Çünkü biz terörist değildik. Kendi halkımızı savunduk. İslami bir şekilde davranmamız bize iyi bir imaj kazandırdı 72’DEN 2012’YE HIRISTİYANLAŞTIRMA, ETNİK TEMİZLİK VE CİHAD Biz bu mücadeleyi vermeye mecburduk. Filipin Hükümetlerinin, Moro’da bizim halkımıza Hristiyanlaştırma faaliyetleri dahil reva gördüklerini sizin vasıtanızla Türk kardeşlerimizin bilmesini isterim. Filipin hükümeti ilk başta halkımız için misyonerler gönderiyordu. Moro Müslümanlarını zorla Hıristiyan yapmaya çalışıyordu. Bunda başarılı olamayınca etnik temizlik başlattı. İşte biz de silahlı direnişi aslında Bangsamoro Müslümanlarını savunmak için başlattık. Kendi halkımızı ve kendi topraklarımızı savunmak için 1972 yılında Filipin hükümetine karşı cihat ilan ettik. Amacımız da Bangsamoro Müslümanlarına ait bağımsız bir devlet kurmaktı. Ancak 1973’te başladığımız bu uzun cihadın sonunda 2012 yılında Filipin hükümeti ile ateşkes barış anlaşması imzaladık. Bu antlaşma ise bize Bangsamoro’da bir hükümet kurma hakkını verdi. 40 yıllık cihadımız bize bu kazanımları sağladı. PARTİ KURUYORUZ, SAADET’İN TECRÜBESİ İÇİN GELDİK Filipinler Hükümeti ile ateşkes barış anlaşması imzaladık ama şimdiye kadar ki kazanımlarımızı doğru kullanmak, Müslüman halkımızın ve Bangsomoro (Moro) bölgesinin kalkınmasına dönüştürmek için bilgi almak üzere ülkenizdeyiz. Çünkü biz bir parti kurmak istiyoruz. Bu noktada Saadet Partisi’nin tecrübelerinden istifade etmek istiyoruz. Çünkü bu alanda bizler yeniyiz. Siyasi cihat noktasında onlardan eğitim almak için temaslarda bulunmak üzere Türkiye’deyiz. Çünkü bu 40 yıl boyunca İslam ile bizim toplumumuz arasında bir kopukluk oldu. Umarız, şimdi elde ettiğimiz bu kazanımlarımız, bizim toplumumuz ile İslam arasında bir köprü kurulmasına vesile olur. ŞİMDİ BÜYÜK CİHAT ZAMANI Bizler 40 yıl boyunca Filipinlerde varlığımızı korumak için silahlı bir cihad yürüttük ve sonunda da bir anlaşma imzaladık. Ancak şimdi ülkemizi nasıl imar edeceğiz? Alacağımız kararlar insanımızı nasıl etkileyecek? Dolayısıyla şimdi daha büyük bir cihatla karşı karşıyayız. Cihadımız yeni aşamaya geldi. Siyasi cihad. Türkiye’deki kardeşlerimizin, Saadet Partisi’nin yaptığı gibi. Bizim için Saadet Partisi’nin yönetim ve teşkilat tecrübesi çok önemli. Moro’da yeni bir yönetim oluşturmak amacıyla, Saadet Partisi’ni ziyaret ettik. Önerilerini aldık. Birlikte çalışmak istediğimizi bildirdik. Bu mücahedemizi sadece kendimiz için değil, aynı zamanda İslam ümmetinin önünü açmak için de yaptık. Çünkü bütün İslam ümmeti çeşitli sorunlar yaşıyor. Ancak biz kendi problemlerimizi büyük oranda hallettik. YENİ ANAYASAYLA BÖLGESEL HÜKÜMET Filipinler’in toplam nüfusu 90 milyon. Güneyi olan Moro bölgemizin nüfusu ise 10 milyon. Ancak Filipinler Hükümeti, 3-4 milyon civarında göstermek istiyor. Bizim geçtiğimiz Ekim ayında imzaladığımız anlaşma 8 milyonluk bir Müslüman nüfus bölgesini kapsıyor. Geriye kalan 2 milyon nüfus, Filipinlerin Manila ve diğer bölgelerinde yaşıyor. Filipinler Hükümeti ile imzaladığımız anlaşmaya göre, Bangsomoro Hükümeti olarak otonomi elde ettik. Bunun anayasal zemine oturması gerekiyor. Bu yüzden Filipinlerde yeni taslak bir anayasa oluşturmak için de anlaşmaya vardık. Bu taslak anayasayı oluşturmak için 15 kişilik bir komisyon oluşturuldu. 8 kişisi Filipinler, 7 kişi ise Müslüman gruplardan oluşuyor. Anayasa taslağı bitirilince referanduma gidecek. Halk onaylarsa anayasa kabul edilecek ve biz de bu anayasaya dayanarak bölgesel hükümeti ilan etmiş olacağız. DAĞDA SAVAŞ, ŞEHİRDE MÜSLÜMANLIK! Müslümanlar olarak sürdürdüğümüz cihaddan dolayı maalesef, gerekli eğitimi alamadı halkımız. İşte Türkiye’den bizimle görüşmeye gelen Müslüman kardeşlerimiz şahittirler. Onlarla dağlarda, ormanlık bölgelerde görüşmüşüzdür. Yardımlarını almışızdır. Ateşkes anlaşması ile şimdi düzenli bir yaşama geçiyoruz. Çocuklarımızın eğitimi, sağlık gibi bir sürü çözüm bekleyen sorunumuz, eksiklerimiz var. Biz, cihad döneminde de Türkiye’ye defalarca geldik. Önümüzdeki süreçte de Türkiye halkı ile çok iyi ilişkilere girmek istiyoruz. Çünkü Türkiye halkının özellikle İslami azınlıklara karşı büyük sempatisi olduğunu biliyoruz. Ayrıca Müslüman ülke ve kardeşlerimizin de bu yeni süreçte bizleri desteklemelerini bekliyoruz. Çünkü İslam ülkeleri geçmişte yaşadığımız uzun mücadele sürecinde bize sempatik yaklaşşalar da, doğrudan bir destekleri olmadı. Arap ülkeleri de öyle. Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü ise 1974’ten itibaren bizi tanıdı. Bangsamoro halkına İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gözlemci statüsü verildi. ANAYASA, PARTİ, DEMOKRASİ VE İSLAMİ YÖNETİM Bangsamoro hükümeti, bakanlık tipi bir yapıya sahip olacaktır. Öncelikle bir temel kanun oluşturulacak. Bundan sonra da geçici hükümet gibi yapı geliştirilecek ve bu süreç Moro İslami Kurtuluş Cephesi tarafından yürütülecek. 2016’da da Moro Hükümeti için seçimler yapılacak. İşte o seçimlere katılabilmek için siyasi parti kurma çalışmalarına başladık. İnşallah bu kuracağımız parti güçlü olur. Ve cihadımızı siyasi arenada sürdürürüz. Anayasa yapıldıktan sonra demokratik bir süreç öngörüyoruz. Çıkarılacak kanunlar da inşallah İslam’a aykırı olmayacak. MORO’DA 26 ÇEŞİT MADEN KAYNAĞI Moro bölgesinde 26 çeşit zengin maden kaynağı var. Ama buna rağmen Müslüman halk yoksul durumda. Yoksullukla da mücadele ediyoruz. Şimdi bu yer altı kaynaklarımızı halkımızın zenginliğine dönüştürmek istiyoruz. MORO’YA İLK BİLGİSAYARI ERBAKAN HOCA HEDİYE ETTİ Bizim işbirliğimiz, Moro İslami Hareketinin daha diri, daha güzel bir şekilde nasıl ileri götürüleceği ile ilgiliydi. Ana tema olarak bize bu konularda yardımcı oluyordu. Biz O’nu kendi liderimiz kabul ediyoruz. Öyle ki, şu hatıramı paylaşmak isterim. Bizim ofisimizde kullandığımız ilk bilgisayar bize Erbakan Hoca hediye etmişti. SİLAH BIRAKACAKLAR MI? Şu anda yaptığımız anlaşmaya göre, Bangsamoro Hükümeti kurulacak. Bu Bangsamoro Hükümetinin polis kuvveti olacak. Bu kuvvetin büyük bölümü de bizim mücahitlerimizden oluşacak. O yüzden mücahitlerimizin ve silahlarımızın büyük kısmını oraya aktaracağız. Geriye kalan silahları ne yapacağımızla ilgili kendi aramızda ve dünyada özgürlük mücadelesi veren diğer gruplarla görüşüyoruz. Silahlarını nasıl bıraktılar diye. Ama Bangsomoro Hükümeti kurulduktan ve fonksiyon olarak tam işledikten sonra bunları asıl olarak tartışacağız. KAYNAK |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#19 |
![]() Tayyip Bey imanlıdır inançlıdır.Ancak ne hikmetse dost ve düşmanı birbirinden ayıramaz hale gelmiştir.Azıcık İslam aleminin birlik ve beraberliği için uğraşsa gam yemeyeceğiz.Nato üyesi olduğumuz halde İsrail'in yaptığı zulümleri masaya yatırmayı bile beceremiyor,buna cesaret edemiyor.İsrail'i eleştirirken perdenin arka tarafında anlaşmalar varken sittin sene bu müslümanlara rahatlık olmayacaktır.Bakınız, Elhamdülillah, ben de müslümanım.Şartlar ne olursa olsun ben asla siyonizme zerre kadar hizmet etmem ve onların kul ve kölesi olmam.Bizim dostumuz sadece yüce Allah ve gerçek müslümanlardır.Güvenilecek tek varlık Allah'tır.Vakit geçirmeden derhal müslümanlararası diyalog kurmak farz oldu.AKP hükümeti,10 yıllık iktidar döneminde çok şeyleri değiştirmeye gücü yettiği halde kriptoların emrine emade olup dış politikada somut bir adım atamadı.Demek ki hala muktedir olamamışlar.Muktedir olamadıktan sonra isterse halkımızdan % 100 oy alsalar bile hiçbir şeyi ifade etmez.Sadece görünürde iktidar olmuş olur.Devlet içinde devletin var olması o devletin bağımsızlığı başkalarının tekelinde olması anlamı taşır.Hal böyle olunca da sıkıntılar devam edip sürer.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#20 |
![]() Forum içinde konu dışı yapılan tüm yorumlarınıza bu başlık altında devam edebilirsiniz.. Lütfen konuları başlıklarının dışına taşırmayınız..sonrasındada yok mesajım siliniyor yok müdahale ediliyor diye yakınmayın Konu Gönülden tarafından (02-04-2013 Saat 17:58 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|