![]() |
#41 |
![]() ![]() Son defa bakıyorum sana bulutlar, gökyüzü… elveda! Kuşların çığlığı, s/ağırlığı dünyanın... elveda! Acıyanlarım bana; (da) elleri böğründe kalanlarım... üzülmeyin; biter bir gün, acı yanlarım… Salkım saçak sancılarım… elveda! Ey gel geç Leyla, ey dünya… Ey kör sevdalarım... elveda... Ey, çöllerin Serabı… Ey, yandıkça yandıran tuzlu suyu denizlerin... elveda... Atamadığım çığlıklarım... Yollardaki izim... Dinmeyen sızım... Besteleri boynu bükük sazım... elveda... Gün b/atımları, hey! Dayanamam bu sarı/solgun bu "olgun" ayrılığa... Bu her akşamki kıyamete... Ah, ben ki sabahlardan geliyorum... Birdenbire bu vakitli elveda? Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya… Bak, avuçlarında tuttuğun zamanlar dağların ardına düştü... Titrek bir istasyona, çığlık bir v/edaya hazır mısın? Ne zaman gelir bu giden bahar! Bu kış hangi ölümdür! Sonbahar yaprakları kaç veda mektubudur! Ömrümüz kaç elveda... Kaç sonbahar, kaç çığlık... Saydın mı aynalarda değişen yüzlerini... Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya… Yol uzun... Her adım bir ayrılık... Kapı arkası gurbet ya... Yaka paça götürüyorlar bizi... Çocukluğumuzu, gençliğimizi... Bilsen ki her an bir zelzele... Duysan ki ne velvele... Sen iyisi mi ellerini alıştır vedaya... Ve duaya... Her derde devaya... Ali Hakkoymaz |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#42 |
![]() ![]() ..ve hüve âlâ külli şeyin kadir Hz. Adem (a.s.) gibi 200 Sene boyunca Tevbe Mi Ettin? Hz. İbrahim Gibi Ateşe Mi Atıldın? Hz. Yusuf (as) Gibi Kuyuya Mı Atıldın? Yunus Peygamber Gibi Denize Mi Atıldın? Eyüp Peygamber Gibi Vücudunu Yaralar Mı Kapladı? Bilal Gibi Kızgın Kumlara Yatırılıp, üzerine Taşlar mı Kondu? Hz. Muhammed (sav) Gibi Taif'te Taşlandın Mı? Dişin Mi Kırıldı, Yüzüne Tükürük Mü Atıldı? Hicrete Mi Zorlandın, Sevdiklerinden Mi Ayrıldın? Hâlâ Moralin Mi Bozuk? Ne Düşünüyorsun, Dünyalık işler Mi? Üzüleceksen, Namazını Kazaya Bıraktığın için, Teheccüde Kalkamadığın için, Birinin Kalbini Kırdığın için üzül! Dünyanın Dört Bir Yanında Zulüm Gören Din Kardeşlerin için üzül! Üzülürsen, Kur'an-ı Yeterince Okuyup, Hayatına Tatbik Edemediğin için üzül! Üzülürsen, Peygamber Efendimizi, Canından, Malından, aile Bireylerinden, Her şeyden çok Sevemediğin için üzül! Üzülürsen, Hakiki Manada Kul, Efendimize ümmet Olamadığın için üzül! Üzül ama ümit vâr ol... Allah'a güven. Unutma ki Allah (cc) her sıkıntının zorluğun ardında mutlaka bir kolaylık, güzellik vermiştir ... Muhabbetle vesselam... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#43 |
![]() ![]() Yaşlandığında Eyüp Sultan olmak istersen, gençliğinde âşık ol İstanbul'a! Bu ne dalgınlık_? yoksa sen de âşık mısın_? İstanbul'a_? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#44 |
![]() ![]() Yoksa selamete erd(irild)ikten sonra şükür ve kabul üzeri hareket edip, nankörlük etmemek mi..? ******** |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#46 |
![]() ![]() şimdilerde alıp kalbimi, alıp yalnızlığımı gitmek istiyorum.. uzaklara… ötelere… en kadîm dostumun omzuna yaslanıp, ellerimi onun avuçlarına koyup şefkatini okumak istiyorum gözlerinden…uzağa yakın halimle yaşamayı sevisim, ötelere olan özlemimden olsa gerek. gözlerimin ötelere hayranlığı, yüreğimin ötelerde özlem giderdiğinden olsa gerek. sevgili dost, şimdilerde yüreğimin kuytusuna çekilip, dünyanın telaşlarını unutmak ve zihinlerde unutulmak istiyorum.. setreyleyen’in üzerime bir yokluk perdesi çekmesini diliyor yüreğim belki de, belki de ben setreyliyorum telaşlarımın karanlğıyla yüreğimi.. susturuyor cılız bileğim, içimin cılız sesini; dilim ki sükûtumun katili. sevgili dost, susmalı ve gitmeli, gidebilmeli… ardına bakmadan, cesurca; yâr hatrına, yâr’in yanına… / dostum, basak, dışarda yağmur var… sessizce, konuşan yüreklerimizi dinlediğimiz günleri özlüyorum. aldırmadan damlalara cemal gürsel’i adımlamayı istiyorum, yeniden.. kalbimi alıp giderken ötelere, adın dilimde dua olacak bilesin… nokta!/ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#47 |
![]() Kırgın durduğuma bakma, aslında bende her şey aynı. Hüzünlere olan bu bağlılığım, eskiden kalma. Hüzünler biraz daha sanki bana benziyor.
"Hiç değişmeyeceksin" diyor bir dostum. Bu söz, tarifi imkânsız bir mutluluk veriyor bana. Aslında yeni bir başlangıç için; yaşım ve rüzgâr müsait. Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde bulunamıyor. Yokuşları çıkarken yaşıma yakışmayan bir damla oluyor nefesimde. Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki? Yaşım daha küçük yüreğimden. Ben aslında rüzgâr olsam, hep doğudan eserim. Ben aslında, bir gün kapımın umuttan yana çalınacağına eminim. Ben aslında, hayat ile hayali hep birbirine karıştırırdım. Ben aslında anladım, cami avlusuna terk edilen kundaklı bir çocuktan bir farkım olmadığını. Ben aslında anladım, hayatımın hep yamalardan ibaret olduğunu. Ben aslında, cürmün kadar yer yakardım. … 'Neyse' deyip toparlanmalıydım artık. Dökülen cümlelerimi, kırılan gençliğimi, darmadağın olan hayatımı anlamalıydım ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden. Bu kadar hassas olmanın vakti değildir artık. Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktur. Zira hayatın tutunacak dalları vardı. Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata; sabrı öğrenmeliydim sıkca tutmalıydım bana uzanan elleri. … Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı… … Yine değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm. Ne tarafa eseceğin belli değil, biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez. Kim bilir belki masal olsaydı yaşadıklarım, bir umut olurdu hep Kafdağı'nın ardında. Ama masal değil yaşadığım, biliyorum. Belki de oturup ağlayarak başlayalım değişmeye… Oturup ağlayalım halime. … Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terk eder beni böylece, kim bilir… ZeYNeP öZCaN ŞeKeR |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#48 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#49 |
![]() ![]() Sevmek,sevgiliyi bir beyaz güvercin gibi avuçlarına alıp okşamak ve yüreğine bastırıp korumaktır. Ama sevgiliyi daha güzel ufuklar bekliyorsa onu salıvermektir sevmek. Onun uçsuz bucaksız gökyüzünde kanat çırpışlarından sonsuz haz duymaktır sevmek. Onun kendisinden uzaklaşmasına üzülmek değil,hakikatin semasına yaklaşmasına sevinmektir sevmek. “Beni bırakıp nereye gidiyorsun?”demek değil,” gittiğin yerde dualarımla seni koruyacağım”diyebilmektir sevmek. Nedir SEVMEK? Sevgilinin ayakları altına serilmek değil mi? Sevgilinin varlığında yokluğu göze almak değil midir sevgi? Ey sevgili! Ben seni taşıyan toprak, sen o toprakta biten bir gül; Sen gökte salınan bulut, ben yere düşen bir damla yağmur... İ.Acarkan |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#50 |
![]() ![]() Bazen öyle ağırlaşırkı insanın yüreği,öyle dolarki göz yaşları,ihtiyaç duyar insan CaNINN diğer yarısına ama o kadar uzaklardadırki mecbursundur YALNZLlĞA... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 8 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 8 Misafir) | |
|
|