AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-06-2011, 02:30   #31
Kullanıcı Adı
mehmetakif24
Standart
Bi soru sorcam

"Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever."mümtehine 60

Kaldıki yahudiler ve hristiyanlar bütün islam alemine topyekün saldırıyor. Silahlı cihad etmek diyalogu baltalayacaksa Ayet-i kerimeyi nasıl yorumlamak gerekir?
mehmetakif24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 09-06-2011, 02:42   #32
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
Alıntı:
mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bi soru sorcam

"Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever."mümtehine 60

Kaldıki yahudiler ve hristiyanlar bütün islam alemine topyekün saldırıyor. Silahlı cihad etmek diyalogu baltalayacaksa Ayet-i kerimeyi nasıl yorumlamak gerekir?
Bence burada bizim ümmet kavramını ne kadar özümseyebildiğimiz önemlidir, bugün öyle yaklaşımlar görüyoruz ve bu öyle çok üzüyor ki beni : neredeyse diyalog ehli kişiler kafir ilan edilecek, onlara müslüman demeyi bile kendine yediremeyecek kadar radikal ve tek pencereden olayları değerlendiren insanlar var ki...

Ayet'e ters bir durum yoktur bence, çünki diyaloğu gerçekleştirenlerde ümmetten günümüz de fiili cihad edenlerde bizdendir, biz kocaman çatı altındayız bir evin elbette odaları olacaktır o odalar farklı görevler üstlenmiştir, silahlı cihad edenlerde var diyalog yoluyla cihad edenelrde... Bence çıkış noktası bu olduğunda hiçbir sorun kalamayacaktır muhterem.
 
Alt 09-06-2011, 03:06   #33
Kullanıcı Adı
mehmetakif24
Standart
Alıntı:
Tarantula_ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bence burada bizim ümmet kavramını ne kadar özümseyebildiğimiz önemlidir, bugün öyle yaklaşımlar görüyoruz ve bu öyle çok üzüyor ki beni : neredeyse diyalog ehli kişiler kafir ilan edilecek, onlara müslüman demeyi bile kendine yediremeyecek kadar radikal ve tek pencereden olayları değerlendiren insanlar var ki...
Bu konuda haklısınız. Hiçbirimiz Diyalog EHLİ kişiler kadar alim olamayız. Ancak bu halde iken bazı kişiler söylediğiniz seviyeye düşebiliyolar.


Ayet'e ters bir durum yoktur bence, çünki diyaloğu gerçekleştirenlerde ümmetten günümüz de fiili cihad edenlerde bizdendir, biz kocaman çatı altındayız bir evin elbette odaları olacaktır o odalar farklı görevler üstlenmiştir, silahlı cihad edenlerde var diyalog yoluyla cihad edenelrde... Bence çıkış noktası bu olduğunda hiçbir sorun kalamayacaktır muhterem.
İşte en önemli mesele burada. Çıkış noktasında aynı fikirdeyiz.
mehmetakif24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 09-06-2011, 03:12   #34
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
Alıntı:
mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İşte en önemli mesele burada. Çıkış noktasında aynı fikirdeyiz.
Allah razı olsun...

Elbette alim değiliz haklısınız fakat olaya cahil olduğumuzdan böyle yaklaşıyor olmazmıyız muhterem ? Hallacı Mansur'u yakan zihniyet cahil zihniyet değil miydi? Âlimlerin sözleri ve eserleri tekrar tekrar okunmalıdır hayatımızın her safhasında farklı anlamlara bürünebilirler bence...
 
Alt 09-06-2011, 03:28   #35
Kullanıcı Adı
mehmetakif24
Standart
Alıntı:
Tarantula_ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah razı olsun...

Elbette alim değiliz haklısınız fakat olaya cahil olduğumuzdan böyle yaklaşıyor olmazmıyız muhterem ? Hallacı Mansur'u yakan zihniyet cahil zihniyet değil miydi? Âlimlerin sözleri ve eserleri tekrar tekrar okunmalıdır hayatımızın her safhasında farklı anlamlara bürünebilirler bence...
Allah cümlemizden razı olsun.

Yaklaşımlar cehaletten değilde Hırstan ileri geldiğini düşünüyorum. Tabiki bu hırs cehaletin bir koludur. Anlam vermek imkansız..

Söylediğiniz gibi Cehalet hayatımızın her safhasında karşımızda duran en büyük hastalıktır.
mehmetakif24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 09-06-2011, 03:42   #36
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
Alıntı:
mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah cümlemizden razı olsun.

Yaklaşımlar cehaletten değilde Hırstan ileri geldiğini düşünüyorum. Tabiki bu hırs cehaletin bir koludur. Anlam vermek imkansız..

Söylediğiniz gibi Cehalet hayatımızın her safhasında karşımızda duran en büyük hastalıktır.
Aynen öyle muhterem ne güzel söylediniz...

Anlamaya çalışmaktansa nefsin oyununa düşünüp saldırmak en kolayıdır zaten. Allah hepimize hidayet eylesin...
 
Alt 09-06-2011, 05:49   #37
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
 
Alt 09-06-2011, 05:54   #38
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Alıntı:
Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

uzlaşma tebliğ midir ??

tebliğ Uzlaşma mıdır ?

neyin üzerine nasıl ve kime göre uzlaşı ?
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 09-09-2011, 06:00   #39
Kullanıcı Adı
AdaletinKılıcı
Standart
Dini yaymak için tebliğ.

Tebliğ yapmak için konuşmak.

Konuşmak için diyalog ortamı kurmak...


Peygamber Efendimiz'in yolu veya o yolun benzeri...
AdaletinKılıcı isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 09-09-2011, 13:15   #40
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
Tebliğ ve diyalog
Tebliğ halk arasında bilinen şekliyle dinin başkalarına anlatılması demektir.


Bu zaviyeden tebliğ, Batı dünyasındaki misyonerliğin karşılığı olarak algılanabilir. Ama bu yaklaşım doğru mudur? Kavramların vaz' edildikleri çerçevede kullanılması karşılıklı anlaşma veya anlaşamamanın temelini oluşturur iletişim dünyamızda. Bugün var olan zihni kargaşanın altında yatan temel neden de budur. Tebliğ veya diyalog derken benim anladığım mana ile muhatabımın anladığı mana farklı ise, orada anlaşma söz konusu olamaz. Öylese önce kavramların anlam çerçevelerinin belirlenmesi lazımdır. Anlaşmanın, anlaşabilmenin ön şartıdır bu.
Müntesiplerinden inanmış oldukları değerleri başkalarına anlatmayı istemesi veya istememesi açısından dinleri tasnif ettiğimizde karşımıza iki kategori çıkar; İngilizce ifadeleriyle "missionary ve non-missionary dinler." Yani misyoner olan ve olmayan. Hiç şüphe yok ki bu tasnifde İslam ve Hıristiyanlık missionary, Yahudilik ise non-missionary dinler arasındadır.
İslam'da dini değerleri muhatap ister müslüman olsun isterse olmasın başkalarına anlatmayı ifade eden birçok kavram vardır. Tebliğ, emr bi'l maruf ve nehy ani'l münker, davet ve irşad. Aslında bu kavramlar muhatabın müslüman olup olmamasına göre de ayrı bir tasnife tabii tutulabilir. Bu bir kenara; yukarıdaki kavramların her birinin lügat ve ıstılah itibariyle ayrı ayrı anlamları ve uygulama alanları vardır. Ayet ve hadisler, bu iki asıl kaynağa getirilen yorumlar ve 15 asırlık geleneğimiz bize "vardır" dedirten nice malzemelerle doludur. Nitekim mevzu ile alakalı akademik sahada yapılan çalışmalara göz atan herkes bunun böyle olduğunu bilir. Ama ne yazık ki söz konusu çalışmaların hayata taşınmasında aynı başarıyı gösterememişizdir biz. İslam dünyası olarak ve bunca farklılıklara rağmen yukarıdaki kavramların hepsi halkımız arasında tebliğ olarak belirlenmiş ve kullanılmıştır. Bugün de durum bundan farklı değil.
Halbuki tebliğ sözlük manası itibariyle "bir şeyi başkasına ulaştırmak, eriştirmek, nakletmek" demektir. Istılahi manası ise İlahi mesajın sürekli bir şekilde vurgulanması, sanattan musikiye, giyim-kuşamdan hal-tavır ve davranışlara kadar İslam'ı hatırlatan herşeydir. Yani bunların hepsi kavramsal açıdan baktığımızda tebliğ kapsamı içinde mütala edilir. Eğer kasdedilen İslam'ın hak din ve İslam haricindeki her dinin batıl olduğunu ilan edip insanlara gelin Müslüman olun deme ise, literatürde buna en uygun kavram tebliğ değil, davettir. Herkesin bildiği bir hususu tekrar edip tebliğ faslını kapatalım; müslüman olan her bir ferdin kendi dininin hak olduğuna inanması ve başkalarını o dine tabi olmasını istemesi başka, başkalarının Müslüman olması noktasında baskı ve zorlamada bulunması, muhataplarının mazlumiyet ve mağduriyetleri İslamı anlatmada sui istimal edip bir avantaj olarak kullanması başkadır. Bunlardan birincisi ne kadar doğruysa, ikincisi o kadar yanlıştır. İslama göre din tercihinde esas olan özgür iradedir. İnsanların hiç bir baskı ve zorlamaya maruz kalmaksızın kendi istek ve arzuları ile istedikleri dine inanmasıdır. Zorlama baskı insanları münafık yapar, müslüman değil.
Diyaloğa gelince; diyalog iki veya daha fazla kişinin karşılıklı konuşması, değişik ırk ve kültürlerden, farklı inanç ve kanaatlerden, farklı siyasi anlayıştan insanların bir araya gelerek, medeni ölçüler içerisinde birbirleriyle iletişim kurması yoludur. Dini açıdan ise 'farklı dinlere mensup insanların, inanç ve düşüncelerini birbirlerine zorla ve etik olmayan yollarla kabul ettirme girişimlerinde bulunmaksızın, ortak meseleler etrafında hoşgörü ortamı içinde konuşabilmesi, tartışabilmesi ve işbirliği yapabilmesi demektir.'
Bundaki amaç söz konusu insanların, grupların birbirlerini anlama, tanıma, bilme ve ortak problemlerine çözüm arama çabalarından ibarettir. Bu çabalar olumlu netice verirse çokluk içinde birlikte yaşama/yaşayabilme zemininin oluşumuna katkı sağlayacaktır. Bir başka ifadeyle diyalog çalışmaları tüm farklılıklara rağmen önce zihinlerde, sonra hayatın içinde tatbik edilen birlikte yaşama kültürünü meydana getirecektir. Bu karşılıklı münasebetler içinde bir başkasının İslam dinini tercihi söz konusu olursa, insanlar dini tercihlerinde özgürdür.






08 Eylül 2011, Perşembe
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır


Konuyu Toplam 6 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 6 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi