03-01-2012, 00:49 | #1 |
ABD: Suriye’de El Kaide Var; Muhalifleri Silahlandırmayacağız!
ABD: Suriye’de El Kaide Var; Muhalifleri Silahlandırmayacağız! ABD, muhalifleri silahlandırıyor diyenlere ABD'den cevap gibi açıklama: "Muhalifler el-Kaide ile irtibatlı, silahlandırmayacağız!" 29 Şubat 2012 Çarşamba Beyaz Saray, El Kaide'nin, Suriye'deki olaylardan faydalanmaya çalıştığını ve muhalefeti silahlandırma konusunun Washington'un gündeminde yer almama nedenlerinden birinin de bu olduğunu bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, “El Kaide ve diğer aşırılık yanlısı unsurların”, Beşar Esad'ın saldırganlığının neden olduğu durumdan yararlanmaya çalıştığını bildiklerini söyledi. Carney, aşırılık yanlısı unsurların, “bölge halkı ve bu durumda Suriye için, büyük bir özgürlük ve demokrasi savunucuları olarak ortaya çıktıklarını” belirtti. Carney, “ABD'nin, El Kaide'nin Suriyeli muhaliflerle ne derece işbirliği yaptığını açıkça ortaya koymadığını” dile getirerek, sadece bu nedenle olmamakla birlikte, tutumlarının, Suriye'deki durumu daha fazla askerileştirmenin zamanının gelmediği yönünde olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise CBS News programına verdiği özel demeçte, Suriyeli muhalifleri silahlandırmanın şu an çok riskli olduğunu ve Türkiye, Lübnan ve Ürdün sınırlarına tankları sevk etmeyeceklerini belirtmişti. http://www.haksozhaber.net/abd-suriy...iz--28092h.htm
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-01-2012, 19:31 | #2 | |
Alıntı:
Konu werret tarafından (03-01-2012 Saat 20:04 ) değiştirilmiştir.. |
||
03-01-2012, 19:36 | #3 |
Daily Telegraph: ABD ve Fransa Silah Temin Etti LONDRA – İngiliz Daily Telegraph Gazetesi; Homs iline bağlı Ksayr Beldesinde kendini sözde özgür Suriye ordusunda sorumlu olarak tanıtan bir şahısın gazetecilere yaptığı açıklamadan naklen, "ABD ve Fransa’dan silah aldıklarını" aktardı. Kamera ile görüntüsü alınmasına izin veren fakat adının açıklanmasını istemeyen söz konusu silahlı şahıs; ABD ve Fransız yardımlar aldıklarını, anti tank ve anti uçak füzelerine sahip olduklarını ifade ederek silahlı eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Gazete, silahların oldukça büyük miktarlarda Lübnan'dan getirildiğine inanıldığını belirtti. |
|
03-01-2012, 19:54 | #4 |
ABD'yi Irak'tan kovan Suriye'li sünni mücahidleri NATO'cu diye yaftalamaya çalışan münafıklara, ALLAH hidayet nasib etsin. Eğer bunların hidayetten nasibleri yoksa, ALLAH (subhanehu ve teala) bunları kahretsin!.. Irak'ta ABD'ye ve ABD ile işbirliği yapan İran'a karşı savaşan birçok Suriye'li sünni mücahid şimdi kendi memleketlerine geri dönüp Beşşar Esed kafirine ve bununla işbirliği yapan İran'a karşı savaşmaya başladılar!.. Iraklı direnişçilerden Suriyeli muhaliflere destek http://pressmedya.com/?aType=haber&ArticleID=5365 Şeyhu'l İslam İbni Teymiyye: "Ne zaman müslümanlara düşmanlık eden/savaşan bir kafir görsen, rafizilerin onlar ile beraber müslümanların karşısında olduklarını görürsün." ''İsrail'in favori diktatörü Esad'dır'' http://www.timeturk.com/tr/2011/03/3...-esad-dir.html 'Suriye rejimi İsrail ve ABD'nin sigortası' http://www.milligazete.com.tr/haber/...si--209357.htm 'ABD Esad'la uzlaştı' http://www.milligazete.com.tr/haber/...ti--207975.htm ''ABD Esad kalsın istiyor'' http://yenisafak.com.tr/Dunya/?i=327653 ''ABD'li Senatörden Esad Rejimine Tam Destek (Video)'' http://www.pressmedya.com/index.php?...ArticleID=3619 ''Suriye küresel cihad hareketinin en önemli menbalarından birisidir. Günümüzde ve onlarca senedir çeşitli cihad cephelerine gidip gelenler belki bu sözümüze itiraz edebilirler. Çünkü bu kardeşlerimiz gittikleri cephelerde en çok Yemen ve Arap Yarımadasından kardeşleri görmüş olmalılar. Halbuki bunun sebebi Suriye'nin daha az mücahid ve muvahhide sahip olması değil bilakis Yemen ve Arabistan'ın aksine Hama olaylarından beri Suriyeli mücahidlerin faaliyetlerini daha çok kendi memleket ve bölgelerine yöneltmelerinden ileri gelmektedir. Evet yanlış duymadınız, Suriye'de Hama olaylarından beri oldukça geniş bir mücahid kitlesi vardır. Ancak Suriye'deki zalim rejim bunların gizli örgütlenmelerini her defasında deşifre etmeyi, yüzlercesini binlercesini öldürmeye ve esir etmeye muvaffak olmuştur maalesef. Wikileaks belgelerinde Esad'ın Amerikalı muhatabına "Siz istihbarat alanında çok büyük imkanlara sahip olduğunuz halde Terörle mücadelede bizim kadar etkili olamadınız. Bizim istihbaratçılarımız sizinkilerden daha iyi analiz yaptıkları için onlara karşı başarılı olduk" diyerek övünen Esad bugünlerde Allah'ın Nurunu üflemeyle söndüremeyeceğini idrak etmeye başlamış olmalı. Esad, alemlerin rabbinin mühlet verip geciktirdiğini ama asla ihmal etmeyeceği gerçeğinden gafil olarak İslam'la mücadelede büyük gayret gösteriyordu. Öylesine ki, bugün aleyhine komplo kurmakla itham ettiği İngiltere ile sıkı bir işbirliği tesis etmiş, İngiliz gizli servisi mücahidlerle ilgili bilgisine hayranlık duyduğunu açıkladığı Suriye istihbaratından İslam’la savaş konusunda ders alıyorlardı. İsteyenler bu haberi internetten bulabilirler (bende mevcut). En son Irak cihadıyla birlikte Suriye'deki cihad hareketleri en aktif günlerini geçirmişler ve Suriye'deki Nusayri çetenin tüm baskılarına rağmen bir süreliğine de olsa Suriye, Irak cihadının Lojistik merkezi olmuştur. Suriye ve Irak'ta hareket alanı bulan mücahidler Lübnanda da aktif hale gelmişler ancak Allah'ın takdiri ile kardeşlerin çalışma ve örgütlenmeleri Nehrul Barid kampında yaşanan çatışma ile ağır darbe almıştır. Suriye tarafında Nusayri çetenin ağır baskıları sonucu kardeşlerin bu kadar ağır darbe almaları Irak'taki cihadı da etkilemiş. Irak'taki kardeşler zaten hapishaneye döndürülen şehirlerde sıkışıp kalmışlar ancak buna rağmen yıllardır hiçbir lojistik ve dinlenme merkezleri olmaksızın cihadlarını başarı ile sürdürmüşlerdir. Bu açıdan değerlendirildiğinde başta Irak İslam Devletini ve Irak'lı muvahhid cihadi cemaatleri alınlarından öperek kutlamak gerekir. Bugün Suriye'ye karşı dünyanın bu sessizliğinin en önemli sebeplerinden birisi dünya kamuoyu tarafından çok iyi bilinmeyen ama devletler ve İstihbarat Teşkilatlarının oğullarının isimleri kadar iyi bildikleri Suriye'nin sunni direnişin menbaı ve kalesi olması gerçeğidir. Asıl korku, 2007 yılında olduğu gibi Irak, Suriye, Lübnan hattında faaliyet gösteren mücahidlerin bu kez derslerine daha iyi çalışmış olarak bu eksende güçlerini toparlamaları ve ivme kazanmalarıdır. Bu eksenin hali hazırda Gazze'de de kendisine sağlam bir ayak oluşturmuş olması onların için çok vahim gelişmelerdir.Failleri henüz belli olmasa da geçtiğimiz günlerde vukuu bulan Sina Yarımadasındaki saldırı ve Lübnan'da Rumye hapishanesinden beş Fethul İslam üyesinin firar etmesi derin kaygıya sebep olmakta. İki olay İstihbarat çevreleri tarafından Suriye eksenli gelişecek olayların işaret fişeği olarak algılandı. Suriye'de olanlar kimi çevrelerin iddia ettiği gibi Batı'nın İsraile karşı sözde direniş cephesini tasfiye etmek için giriştiği bir komplo değildir. Niye olsun ki ? İsrail’in fiili işgali altındaki Golan Tepelerini savaşarak İsrail'den geri almak dururken 40 senedir bunun için tek bir mermi sıkmayan ama kendi meşruiyetini sağlamak için ağzı her açıldığında İsrail’in düşmanı ve direnişin hamisi olduğunu iddia eden Suriye bugün aslında Hizbullah ile birlikte İsrail'in sınırlarının koruyuculuğunu yapmakta. Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler. İran ve Hizbullah taraftarları ve Suriye'de yaşanan olayları Batı'nın Suriye'ye müdahale ederek direnişi (Hizbullah'ı) bitirmek için giriştiği bir komplo olarak görenlerin serap gördükleri bunca kan akıtılmasına karşın dünyanın Suriye ve Esad’a müdahaleye sessiz ve isteksiz olmalarından belli değil mi ? Bu durum aslında tezimizi yani Suriye'de asıl korkulanın mücahidler olduğunu güçlendiren en önemli kanıt; çünkü bir taraftan Suriye ve Hizbullah tehdit olarak görülecek ama diğer taraftan tehdit olarak gördükleri bu gücü tasfiye etmek için önlerine çıkan fırsatı kullanmada ayak sürecekler. Batı, şayet Suriye'deki durumu Hizbullah'ı tasfiye etmek için bir fırsat ve kendi çıkarına görseydi şu an kadar bunun için birçok adım atılmış olurdu. Halbuki Obama Esad'ın gitmesi gerektiği açıklamasını bile sözlü olmayan yazılı bir açıklama ile geçiştirip on günlük tatiline çıktı. Suriye'de oluk oluk kan akarken o şu an keyif çatıyor. ABD'nin Suriye ve Esad aleyhine attığı sözde adımların tek bir sebebi var; Suriye'de ABD ve İsrail'in çıkarlarını tehdit eden bir durum ortaya çıktığında müdahale etmek için bugünden zemin hazırlamak. Bu türden açıklamalarla Suriye'deki kimi muhalif çevrelerin ABD'den beklentilerinin tam olarak bitmemesi ve zamanı geldiğinde işbirliği yapılabileceğinin sinyalini veriyorlar.'' Selçuk Yıldız http://www.sutunhaber.com/yazar_4904...GERCEKLER.html Konu werret tarafından (03-01-2012 Saat 20:02 ) değiştirilmiştir.. |
|
03-01-2012, 20:03 | #5 |
devrim karşıtları bir bir rezil oluyor çok şükür...
|
|
03-02-2012, 02:18 | #6 |
Esad’dan iyisi can sağlığı! 01 Mart 2012 Halkına katliam yapan Esad’a uluslararası toplumun neden sessiz kaldığı anlaşıldı. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Suriyeli muhalifleri “aşırılık yanlısı” olarak niteleyerek El Kaide’nin de bundan faydalanmaya çalıştığını iddia etti. Carney’in bu açıklaması Esad’ın “Biz laik Arap milliyetçileri olarak İslamcı teröristlere karşı mücadele ediyoruz” şeklindeki mesajlarının yerini bulduğunu gösterdi. Görünürde Beşşar Esad’ın katliamlarına karşı olan ancak Suriyeli muhaliflere yardım etme konusunda isteksiz davranan ABD, sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. Esad zulmüne karşı ayaklanan halkı, “aşırılık yanlısı” olarak niteleyen Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, “Bunlar şimdi Suriye için, büyük bir özgürlük ve demokrasi savunucuları olarak ortaya çıkıyorlar” ifadesini kullandı. Esad yönetimin Suriye’de sivil halka yönelik katliamları sürerken ABD’den gelen bu açıklama (ile) Batı’nın ikiyüzlülüğünü bir kez daha tescillenmiş oldu. El Kaide bahane! Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, muhalefeti silahlandırma konusunun Washington’un gündeminde yer almama nedeni olarak El Kaide’nin, Suriye’deki şiddet olaylarından faydalanmaya çalışması gösterildi. Suriye’de Baas zulmüne karşı ayaklanan halkın İslam’la irtibatının çok güçlü olduğuna dikkat çeken uzmanlar ise “ABD’nin asıl korkusu, Esad sonrasında Batı’nın kuklası olmayı reddeden bir yönetimin iş başına gelerek Filistin davasını sahiplenmesidir . El Kaide işin bahanesi” değerlendirmelerinde bulundu. Mesaj yerini buldu! Arap Baharıyla başlayan halk hareketlerinin Suriye’ye sıçradığı günden beri Esad yönetimi Batıya, “Suriye’de ayaklananlar İslamcı Müslüman Kardeşler üyeleridir. Bizler laik Arap milliyetçileri olarak bu aşırıcı unsurlara karşı savaşıyoruz. Suriye’de yıllardır olup biten budur” şeklinde mesaj gönderiyordu. Beyaz Saray’ın, Suriyeli muhalifleri “aşırılık yanlısı” olarak niteleyen bu açıklaması “Esad’ın mesajları yerini buldu” şeklinde değerlendirildi. Clinton da karşı çıkmıştı Carney, “aşırılık yanlısı” olarak nitelediği unsurların, ”bölge halkı ve bu durumda Suriye için, büyük bir özgürlük ve demokrasi savunucuları olarak ortaya çıktıklarını” savundu. ”ABD’nin, El Kaide’nin Suriyeli muhaliflerle ne derece işbirliği yaptığını açıkça ortaya koymadığını” söyleyeren Carney, sadece bu nedenle olmamakla birlikte, tutumlarının, Suriye’deki durumu daha fazla askerileştirmenin zamanının gelmediği yönünde olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise CBS News programına verdiği özel demeçte, Suriyeli muhalifleri silahlandırmanın şu an çok riskli olduğunu ve Türkiye, Lübnan ve Ürdün sınırlarına tankları sevk etmeyeceklerini belirtmişti. Öte yandan 11 aydır devam eden halk ayaklanmasını bastırmak için 10 binin üzerinde insan öldüren Esad güçleri katliamlarına çaocuk, kadın ya da yaşlı demeden önüne çıkan herkesi katlederek devam ediyor. “Devrimci” Chavez’den katil Esad’a yardım! Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad çocuk yaşlı demeden aylardır kendi halkını katlederken Venezuela’nın Suriye’ye dizel yakıt yardımı yaptığı ve Devlet Başkanı Hugo Chavez’in bu yardımları durdurmaya niyeti olmadığı bildirildi. Venezuela Enerji Bakanı Rafael Ramirez yaptığı açıklamada, Suriye’ye karşı uluslararası yaptırım olasılığının ülkesini Suriye’ye yardım etmekten vazgeçirmeyeceğini belirtti. Ramirez, devlet petrol şirketi “Petroloes de Venezuela”nın Suriye’ye 300 biner varillik iki yakıt sevkiyatı yaptığını kaydetti. Suriye’nin tecrit edilmiş bir ülke olduğunu söyleyen Ramirez, “(Suriye’nin) Eğer dizel yakıta ihtiyaçları varsa bunu yapmamamız için bir sebep yok” dedi. Bab-ı Amr’a “temizlik” saldırısı! Esad güçlerinin, Humus’taki Bab-ı Amr semtine adeta bir soykırım başlattığı bildirildi. Ordu yetkililerinin “temizlik” olarak adlandırdığı saldırıların önceki akşamdan bu yana kara saldırısı şeklinde gerçekleştiği bildirildi. Bir güvenlik kaynağı dün yaptığı açıklamada, “bölgenin kontrol altında olduğunu, ordunun blok blok, ev ev ‘temizlik operasyonu’ yaptığını ve şimdi askerlerin her mahzen ve tünelde silah ve terörist aradığını” belirtti. Bu arada Suriye İnsan Hakları Gözlem örgütü, Bab-ı Amr semti çevresinde, semte bir saldırıyı engellemek için ordu ile çatışmalar meydana geldiğini belirtti. Kentin diğer semtlerinden de patlama ve silah seslerinin geldiği belirtildi. Öte yandan Suriyeli bir muhalif, Suriye ordusunun şu an için Bab-ı Amr’a girmediğini, semtin etrafının sarıldığını ve şiddetli çatışmalar olduğunu söyledi. Suriyeli bir yetkili, güvenlik güçlerinin Bab-ı Amr’a ilerlediklerini belirterek, semtin gelecek saatler içinde “temizleneceğini” söylemişti. Humus, özellikle de Bab-ı Amr semti haftalardır ordunun yoğun bombardımanıyla karşı karşıya. Suriyeli insan hakları eylemcileri, Humus’a saldırıların başladığı 4 Şubat’tan beri yüzlerce kişinin öldüğünü bildiriyor. Turgut Alp BOYRAZ http://www.milatgazetesi.com/2012/03...i-can-sagligi/ Konu werret tarafından (03-02-2012 Saat 14:11 ) değiştirilmiştir.. |
|
03-02-2012, 12:40 | #7 |
Libya örneğine bakalım..Libya hala bunun acısnı çekiyor..malesef bu silahların sıkıntısını çekmeyede devam edecektir..
|
|
03-06-2012, 16:41 | #8 |
El Kaide lideri Şeyh Eymen ez-Zevahiri'nin Suriye Devrimi hakkında yaptığı bir konuşması: '' Suriye'nin Direnişçi Halkına Esed ve Obama'ya Deyin ki : "Korku zincirlerini kırdık, işkence dolu hapishanelerinizi yerle bir ettik. Suriye'nin mücahidleri ve hür insanları olarak şereflice yaşamaya ya da şehidler olarak ölmeye karar verdik." Deyin ki : "Allah'ın izniyle mübarek öfkemiz ve sert direnişimiz muzaffer cihad bayrağı sevgili Kudüs'ümüzün üzerinde dalgalanmadıkça durmayacaktır". Şarkın İzzetli Diyarı Şam'dır "Kendileriyle savaşılanlara, zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi.Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya kadirdir." (Hac 39) Bismillah... Allaha hamd olsun, Salat ve selam Allah'ın Resulüne, aline, ashabına ve onları dost edinenlere olsun... Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi tüm Müslüman kardeşlerimin üzerine olsun... Bu mesajımı ribat, cihad, izzet, yiğitlik ve cömertlikle, zillete başkaldırmış, zulme ve zalimlere karşı koymuş, fedakârlıkta yarışan yüce Şam ehline yöneltmek istiyorum. Sizlere Derim ki: Ey Kahraman Yiğitler, Ey Mücahidler, İyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar! Sizlere Selam Olsun! Ey Zulme ve Katliama Uğramış Mustazaf Mazlumlar Sizlere Selam Olsun ! Ey Kardeşlerimiz! Sizlere Selam Olsun! Sizler zalim, hain ve haddini aşmış bir zorbanın zulmüne, fesadına, ihanetine, küresel zorbalarla işbirliği yapana ve Golan Tepelerini Siyonistlere peşkeş çekene karşı direnişiniz ile ders verdiniz! Selam Sizlere Olsun! Sizler yüce dağlar gibisiniz! Zulmün her türlüsüne uğradığınız halde başı dik durdunuz! Ne zaman sizden biri şehid olsa sizden yüzlerce yiğit şehadet için öne atılmakta... Ne zaman sizden biri esir alınsa sonu esaret olsa da öne atılırsınız... Sevgili Suriye'nin her karışındaki İslam'ın aslanlarına ve yiğitlerine selam olsun! Şu kafiyelerimle mazeretlerimi sunduğum.... Saba rüzgarı ile üşüyen ve gözyaşları dinmeyen.... Uğradığı felaketler vasfedilemeyecek kadar büyük olan.... Uğradığı her felaket ile gönlümde derin yaralar oluşan Şam Ehline Selam Olsun !... Ey kahraman yiğitler! Öne atılmanızla örnek oluşturdunuz. İslam ve Arap alemine fedakarlığınızla, sebatınız ve zulme karşı direnişinizle ders veriyorsunuz. Nasıl olmasın ki! Siz Şamlılar ribat, cihad ve şehadetin erlerisiniz. Sizler Halid Bin Velid'in, Ubeyde Ibni Cerrah'ın (Allah Onlardan Razı Olsun), İmam Evzai'nin, Nureddin Zengi'nin, Selahaddin Eyyubi'nin, İbni Teymiyye'nin, İzzeddin Kassam'ın ve Mervan Hadid'in evlatlarısınız (Allah hepsine rahmet etsin) ! Ey Şam! Sen İslam'ın sütannesi değil misin? Senin İslam'a olan hizmetlerin unutulur mu? Senin için Selahaddin'den daha güzel bir tac olabilir mi? O taçdan daha süslüsü seni niteleyebilir mi? Der'a, Cisr Şuğur, Marati Numan, Banyas, Humus, Kahraman Hama'daki, ribat ve cihad Şam'ının her karışındaki hür, kahraman ve cesur yiğitlere selam olsun! Yalın göğüsleriniz ile tank ateşine, top ateşine ve havanlara karşı koymaktasınız. Geceleri ölüm ve bombalamalarla......Gündüzleri ise esaret ve yıkımla geçer..... Bombalar patladıkça ufku kızarır ve kararır.... Refahını yitirdikten sonra onu sana kim geri verebilir, sorun.... Onun (Esed'in) kalbi ile taş arasında bir fark var mı.... Haklarını arayanlar geldiğinde dediler ki....Kanuna baş kaldıran çeteler birliğimizi hedef aldılar..... Ona (Esed'e) deyin ki: "Bilakis sen suç çetelerinin liderisin, hainlerin önderi ve bozguncuların büyüğüsün, cellatların başı ve terörle savaş adı altında İslam'a karşı savaşta Amerika'nın işbirlikçisi ve İsrail sınırlarının koruyucususun"... Deyin ki : "Zillet dönemi kapanmıştır, aldatma dönemi artık bitmiştir, soygun düzeni iflas etmiştir"... Deyin ki : "Korku zincirlerini kırdık, işkence dolu hapishanelerinizi yerle bir ettik. Suriye'nin mücahidleri ve hür insanları olarak şereflice yaşamaya ya da şehitler olarak ölmeye karar verdik." Bir memleket ki, gençleri yaşamak için ölüme koşmakta......milletinin yaşamı için kendilerini feda etmekte... Ölüm ve hayatın arasında durdunuz....rahattan vazgeçtiğinizde onları zora soktunuz.... Eğer hürler ölüm kasesinden içmeyeceklerse öyleyse kim bu kaseden içer ki.... Fedakarlık olmadan haklar elde edilemez.....Ölüm nice nesillere hayat verir....Esaret nice nesillere özgürlük getirir.... Onu çalacak her el için özgürlüğün kapısı kan kırmızısıdır.... Ey Şam'ın Özgür İnsanları ve Mücahidleri! Zannediyorum ki, dünya müstekbirlerinin oyunlarından ve Haçlıların hilelerinden habersiz değilsiniz. Yönetime geldiğinden beri Beşşar Esed ile işbirliği içinde olan Amerika bugün sizinle beraber olduğunu söylemekte. Öfkenizin Esed'in tahtını salladığını gören, Tunus ve Mısır'da iki büyük işbirlikçisini yitiren Amerika, İsrail'in sınırlarını ihlâsla koruyan Esed'in yerine devriminizi ve cihadınızı işlevsiz bırakacak, Amerika süreci takip edip kendi çıkarlarını gözetecek bir düzen getirmek ve sizlere de az bir özgürlük vererek ümmeti kandırmanın peşinde. Batı'ya güzel duygular besleyen kişiye de ki....Serabı güzel görene bunun ne faydası olur ki.... Muhaliflerin vaadleri sizi kandırmasın....düzelteceğim iddiasıyla ülkeleri gasp ederler.... Vallahi fırsat olursa onlara hazırladıklarımız kabir ve hançerdir....kuzu postuna bürünmüş kurtlar bugün ümmetin kurtarıcısı gibi görülüyor.... Amerika ve Obama'ya deyin ki : "Bizler Fatihlerin evlatlarıyız, mücahidlerin torunlarıyız, mücadelecilerin varisleriyiz"...Deyin ki onlara : "Bizler hürriyet mücadelesi veriyoruz, bozguncu tağutlardan kurtuluş ve İslam topraklarını özgürleştirme mücadelesi veriyoruz"..... Deyin ki onlara : "Allah'ın izniyle mübarek öfkemiz ve sert direnişimiz muzaffer cihad bayrağı sevgili Kudüs'ümüzün üzerinde dalgalanmadıkça durmayacaktır". Ribat ve cihad diyarı Şam'daki Ehlimiz ve kardeşlerimiz! Allah biliyor ki, şayet Haçlılarla sürdürdüğümüz amansız savaşımız ve Sykes-Picot ile çizilen ve yöneticilerimizin kutsadığı sınırlarımız olmasa ben ve kardeşlerim bugün sizinle birlikte ve aranızda olur, sizi ölümüne savunur ve göğüslerimizi sizlere siper ederdik. Ancak bizi sevindiren o ki, Şam'da bunu yapacak yeterli mücahid ve murabitler ziyadesiyle bulunmaktadır. İslam'a ve Müslümanlara olan yardımınıza karşılık Allah sizi hayır ile mükâfatlandırsın. Ey Şam'ın evlatları Celal sahibi Allah size hayırlar versin, Şarkın İzzetli Diyarı Şam'dır. Davamızın Sonu Allah'a Hamd Etmek ve Resulüne Salât ve Selam Getirmektir. Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.'' Eymen ez-Zevahiri http://www.pressmedya.com/?aType=yaz...ArticleID=3912 Konu werret tarafından (03-06-2012 Saat 16:48 ) değiştirilmiştir.. |
|
03-06-2012, 16:48 | #9 | |
Werret kardeşim... Seninle aramızda ufak bir fark var ! Cundullah farkı !
Alıntı:
Eyvallah... Elhamdülillah... |
||
03-06-2012, 16:50 | #10 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|