09-26-2009, 16:21 | #1 |
AtaKürt (Ahmet Altan'ın meşhur yazısı)
Mustafa Kemal, Selanik’te değil de Musul’da doğmuş bir Osmanlı paşası olsaydı, Kurtuluş Savaşı’nı Türklerle ve Kürtlerle birlikte gerçekleştirdikten sonra kurulmasına önayak olduğu cumhuriyetin adını “Kürdiye Cumhuriyeti” koysaydı, kendisi de Meclis kararıyla “Atakürt” adını alsaydı... Kürdiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarına “Kürt” deneceği için hepimiz “Kürt” sayılsaydık, Taksim’e, Kadıköy’e, Kızılay Meydanı’na, Kordon’a “Ne mutlu Kürdüm diyene” pankartları asılsaydı... “Kürdiye’de” Türk olmadığı, herkesin aslında Kürt olduğu söylenseydi, kendilerini Türk sananların aslında “deniz Kürdü” oldukları iddia edilseydi... Kürtlerin “yedi bin yıllık” bir tarihi bulunduğunu, Anadolu’nun esas sahiplerinin Kürtler olduğunu, Moğolların, Hunların, Etrüsklerin aslında Kürtlerin atası sayıldığını, Osmanlıdaki Kürt paşalarının kahramanlıklarını derslerde okusaydık. Teoman, Cengiz, Atilla, Osman gibi isimler almamız yasaklansaydı, Berfin, Beruj, Tiruj, Nevruz gibi isimler almak zorunda kalsaydık... Türkçe televizyon kurulması yasak edilseydi, bütün televizyon yayınları Kürtçe yapılsaydı... Romanlarımızı, hikayelerimizi, şiirlerimizi Kürtçe yazmak zorunda kalsaydık, yalnızca Kürt şarkıları dinleseydik, gazetelerimizi Kürtçe çıkarsaydık... Okullarımızda yalnız Kürtçe okutulsaydı ve Türkçe okutulması yasaklansaydı... “Biz Türküz, bizim bir tarihimiz, bir dilimiz var” dediğimizde sorgusuz sualsiz hapislere atılsaydık. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Edirne’de polis sürekli olarak bizi izleseydi, “özel timler” bizim “Kürdiye Cumhuriyeti’ni” parçalamak isteyen “ayrılıkçılar olmamızdan” kuşkulanıp hepimize sürekli “suçlu” muamelesi yapsaydı, sırf Türk olduğumuz için hakaretlere uğrasaydık. 12 Eylül darbesinden sonra bütün batı bölgesindekiler hapishanelere doldurulsa, inanılmaz işkencelerden geçirilse, boğazlarına kadar çamurların içine battıkları hücrelere konsa, tazyikli sularla iç organları perişan edilse, azgın köpeklerle bacakları parçalansaydı... Evlerimiz basılsa, ayrılıkçı “Türk teröristlere” yardım ettiğimiz iddialarıyla apartmanlarımız yakılsa, biz evimizden bir eşya bile alamadan çıkarılıp, Diyarbakır’a, Hakkari’ye sürgüne gönderilerek, çadırlarda yaşamak zorunda bırakılsaydık... Biz Türkler buna razı olur muyduk, “işte hepiniz Kürdiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olarak birer Kürtsünüz, ayrıca Türklük diye niye tutturuyorsunuz, isterseniz başbakan bile olabilirsiniz” sözlerini bir hakkaniyet işareti olarak kabul eder miydik? Yoksa, Türk kimliğimizin, dilimizin, kültürümüzün, bu ülkenin “eşit” vatandaşları olarak kabul edilmesinde ısrarcı mı olurduk? Bu ülkenin Türk ve Kürt vatandaşları var ve tarih “Türk” çizgisinden yürümüş, bugün bizim “Türk” olarak kabul edemeyeceklerimizi Kürtlerin kabul etmesini istemişiz, bu yersiz istek sonunda patlamış, ülke önce teröre arkasından bir iç savaşa yuvarlanmış. Türkiye’nin bu kanlı karmaşadan “demokrasiyle” ve Kürt vatandaşların “kimliklerinin” kabulüyle kurtulacağına inanan insanlar, bu düşüncelerini dile getirdiklerinde, bizim yöneticilerle taraftarları hep aynı soruyu soruyor: - Nedir demokratik çözüm, nedir Kürt kimliği? Biz Türkler, bir “Kürdiye Cumhuriyeti’nde” yaşasaydık ne isteyeceksek, bu isteklerin bugün Kürtler tarafından dile getirilmesini kabul etmektir demokrasi. Kendimiz için isteyeceğimizi, bizimle eşit oldugunu kabul ettiğimiz insanlara vermemek için bu kadar kan dökmeye, ülkeyi bir çıkmaza sürüklemeye değer mi? Değmez diyenler “demokrasi” istiyor işte. Demokrasiyi getirmek çok mu zor zanaat? 17 Nisan 1995 - Ahmet Altan - Milliyet. Ahmet Altan bu yazıyı yazdıktan sonra Milliyet gazetesinden kovulmuştu. Ardından ona dava açılmış ve hapis cezasına çarptırılmıştı. Sonra kendisi AİHM'e davayı götürdü ve Türkiye'yi para cezasına mahkum ettirdi...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-26-2009, 16:59 | #2 |
Ulusalcıları kızdırmak için ülkesini bir çift kadın memesine satmak istemesi normaldir
Zira ulasılcıların saçmalıkları onu bu densiz duruma sevketmiştir. Ahmet Altan'ın yazılarını çok beğenerek okurum ben. En beğendiğim köşe yazarı... |
|
09-26-2009, 19:39 | #3 |
Çok hoş yazmış.Şu anda yaşananları da özetliyor aslında..O günden bu güne pek bir şey değişmemiş.
|
|
09-26-2009, 21:44 | #4 |
Böyle bir şey olması için binlerce yıl geriye gidip orta Asyadan Türk yerine Kürt diye bir kavmin çıkması ,o da yetmeyip onlarca imparatorluklar ve onun yanı sıra onlarca beylikler kurup ,yeni çağlar açarak tarihin akışına yön vermesi gerekir.Dünya bir kere yaratılıp kurulduğuna göre böyle bir şey olması da asla mümkün değildir.
Ama kardeşim illede bir düşün be ne var yani aklınmı eksilecek her ne kadar kadın memesine ülkesini satmaya kalkan biri yazmışsada ,hatta ve hatta geceleri albasma yerine kafasına odunmu basıyorlar ne ,sabah kalktığın da maymunlara özgürlük ,öğlen hepimiz ermeniyiz ,akşam ise yaşasın ab-d yok olsun Atatürk Türkiyesi gibi laflar geveleyen biride olsa sen genede düşün derseniz, o zaman düşünürüm ,düşündüm ve düşüncemde şu. Düşünüyorum ama bir sonuç çıkaramıyorum.her şey karmakarışık oluyor. O zaman yaratılış ve özellik olarak kürdün Türk gibi ,Türk'ünda kürt gibi olması gerekiyor. Yani yazı tamamen baştan aşağıya yaratılışa ve kavimlere verilen özelliklere tamamen aykırı ve saçmalamaktan başka bir şey değil. |
|
09-26-2009, 23:46 | #5 | |
Alıntı:
ya da anlamak istememişsiniz. Ya da kavramakta güçlük çekmişsiniz. Veya empati kurmadan yorum yazmışsınız. Ya da vs... |
||
09-27-2009, 12:39 | #6 | |
Alıntı:
Aralarında bölgedeki halka hizmet için gönderilen öğretmen din adamı hemşire doktor olmak üzere bir çok insanı katleder,başta sağlık ocağı ,cami ,okul ,gibi kamu yerlerini ve devletin oralarda hizmet için varolan iş makinalarını tahrip edip en doğal hakları olan sağlık hizmetlerinden faydalanmak adına gelen doktorlara ,hemşirelere ve öğretmenlere taşlarla saldırır ülkeyi milyarlarca dolar zarara uğratırdık demek istiyor Ahmet Altan. Sen okuyamazsın ,sen muhtar bile olamazsın,bir şehirden bir şehire bile gidemezsin,pencerenden kafanı bile uzatamazsın,diye bir ayrımamı tabi tutuldu? Türkiye cumhuriyetinin şefkatli kollarında güven içinde yaşayıp verdiği nimetlerden faydalanmak varken bunun karşılığı namkörlükmü olmalı ? |
||
09-27-2009, 13:53 | #7 |
Amerika'yı Kristof Colomb yerine Piri Reis bulsaydı, George Washington'ın yerine Osmanlı Padişahı 1. Abdülhamid bağımsızlığı ilan etseydi; Amerika Birleşik Devletleri yerine de Osmanlı Cihan-ı Hümayun Devleti kurulsaydı...
|
|
09-27-2009, 15:11 | #8 |
Ahmet altan bu yazısında da kürtleri anlamamız için empati kurmaya çalışmış.Bunda kesinlikle bir sakınca yoktur hatta yarar vardır belki orada yaşananları anlamak açısından.Ahmet Altan müthiş bir demokrasi tarafıdır.Yazı da gayet açıktır olmuş ve olabilecek bir olgu zincirinden öte kürtlerin yaşadığını türkler yaşasaydı, öldürülseydi onlar da gelen bütün türkleri öldürür müydü zamanında demeye çalışmış.Gayet de güzel olmuş herkesin ders çıkarması gereken bir yazı.Bu insanların yaşamaya değer bir hayatı olmadıkça ölmeyi ve öldürmeyi göze alacaklardır!
|
|
09-27-2009, 15:14 | #9 |
Biz burada Kürt Sorununun gerçeklerini açıklamaya çalışıyoruz
ancak bazı arkadaşlarımız buna tahammül edemiyor. Bundan rahatsız oluyor. O zaman susalım mı ne yapalım? 301. engeli burada da olmasın. Bu yazılar yasa dışı değildir..! Sadece farklılıklarımız ve haklılıklarımızdır... |
|
09-27-2009, 15:16 | #10 |
evet asi isyankar söyle bakalım buradaki Demokrasi(N) ne anlama geliyor ?bu arkadaşın bana attığı özel mesaj kendisinden bir açıklama bekliyorum... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|