AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-07-2010, 18:18   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
Edin edin.. Millet dışarda birbirini protesto etsin,birbirine girsin sizlerde içerden yiyin birbirinizi..
Osmanlı nasıl yıkıldı? Ümmet bilinci,kardeşlik bilinci nasıl yıkıldı? Sizlerde bir olup yine birbirinizi yıkın..

Yok bu cemaat niçin mitinge katılmadı,yok şu lider niçin tepkisini sert koymadı,yok efendim şu kanal neden sesini az çıkardı.?

Herkes vicdanı,kulağı,yüreği sizlersiniz öyle değil mi..?
Mitinge katılanlar gerçek Filistin aşıkları,Filistin mücahidleri......
Mitinge katılmayanlar sorumsuz müslümanlar,sorumsuz cemaatler(!)

İslam dini miting yapın diye bir emir mi koymuş kitabımızda?
Mitinge katılma dereceme göre mi sorgulanacak benim müslüman kimliğim?

Mitinge katılan bütün cemaatleri tek tek inceleyip kimler katılmış gözlerinizle gördünüz mü?Sorguladınız mı siz nur cemaati siz nakşi cemaati siz hazneviler siz aleviler diye tek tek din dil ırk mı sorguladınız?

Ayıp!
Kimse kimsenin inancını,vicdanını hele bir mitinge katılıp katılmadığını sorgulayamaz!

O mitinge katılmakla ne müslümanlığımın derecesi artar nede azalır!
Benim o gemide en yakınım ŞEHİT oldu belki? Belki sizlerden daha çok yandı yüreğim! Siz benim yüreğimi yada oraya gitmeyenlerin yüreğini görüyor musunuz?! Bütün insanların vicdanını açıp baktınız mı?

Ayıp!

Mitinge katılıp katılmamakla ne kadar sorumlu ne kadar sorumsuz yada ne kadar vicdanlı müslüman olup olmadığımız ne çabuk anlaşılıyor değil mi..?

Devam edin.. Kimse yıkamıyor dışardan sizler içerden dışardakileri tatmin edin! Birbirinizi yiyin.. Birbirinizin vicdanını,müslümanlığını,takvasını,düşüncesini sorgulayın.. Sorgulayanlar daha müslüman çünkü!
Sorgulayanlar daha vicdanlı!
Çünkü onlar mitinglere katıldılar! Çünkü onlar mitinglerde bayrak taşıdılar,haykırdılar!
Onlar miting cihaderleri(!!!!)


Alıntı:
.:Ay_Yıldız:. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Oraya katılan kitleye sitemde bulunulmuş,devlet adamlarımıza değil.

Ben de bulunuyorum.

Ortada bir tartışma konusu var,art niyetle suçluyorsunuz. İma yapılıyormuş. Seviyenizi takının.Yalnızca kendinizi Akpartili zannedip diğerlerini astığım astık kestiğim kestik diye "aforoz" eder gibi parti dışına itip ağır ithamlarda bulunmak haddinize değildir.

Ortada bir tartışma konusu var ve bizlerde fikrimizi söyleme hakkına sahibiz!
Art niyetlisiniz diye bir kelamda kullanmadık,açılan konuya haklı tepkimizi gösterdik! Seviyemi hiç kimse sorgulayamaz.. Hele ki fikrimi söylediğim bir konuda!

Ortada seviyelik,edeplik bir durum söz konusu değil konuyu çarpıtmayın!
Kimsenin partililiğini tartışmıyoruz burada,konuyu ve yorumlarımızı bir daha okuyun! Konuya dair yorumunuz varsa eyvAllah ama kimsenin edebine,seviyesine laf etme hakkı kimsede yoktur.

 


Konu Duygu'Seli~ tarafından (06-07-2010 Saat 18:21 ) değiştirilmiştir..
 
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-07-2010, 09:31   #2
Kullanıcı Adı
0000000000
Standart
İslam dünyasının acısı belkide kimilerine göre faydasız olan bu hareket ile son bulacaktır. Filistin veya zülmün olduğu yerlerdeki sorunların yok olmasına yarayacak olan şey kısa vadede duyguları tatmin eden şeylerden ibaret değil. Geleceği örgülemek ilimde fende hayatın her dalında ilerlemek kalblerin iman aklın ise fen ile dolu olmasını sağlamak böyle bir ışık ordusu oluşturmak belkide hayallerimizin gerçekleşeceği son nokta olacaktır. O yüzden davaya hizmet demek sadece meydanlarda kalabalık hale gelmek değildir ki bu kalaballıklara cemaatlerin bazıları veya kısıtlı stk ların iştirak etmesi geçmişte düzenlenen bu tarz mitingleri kimler ne için kullandığı hatta yeni düzenlenen organizaysonlarda bile kimler için oy sahası olduğu ortada. Her cemaatin zülme ve insanlığa karşı hizmet etme şekli farklıdır. Kimse kendi anlayışını kutsayarak diğer faaliyetleri hafife almasın belkide hafife aldıklarınız insanlık ve zülüm için çok daha faydalı adımlar atıyor olabilir.
0000000000 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 10:59   #3
Kullanıcı Adı
0000000000
Standart
eylemden mitingden daha etkili yöntemlerin olduğunu düşünüyorum


Montenegro , ısrarla üstünde durduğum ama izahında zorlandığım kısmı hoş şekilde ifade etmişsiniz. Çok isabetli oldu . Tşk.

not isminizi zor yazıyoruz mümkünse değişseniz
0000000000 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 11:01   #4
Kullanıcı Adı
montenegro
Standart
Alıntı:
0000000000 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
eylemden mitingden daha etkili yöntemlerin olduğunu düşünüyorum


Montenegro , ısrarla üstünde durduğum ama izahında zorlandığım kısmı hoş şekilde ifade etmişsiniz. Çok isabetli oldu . Tşk.

not isminizi zor yazıyoruz mümkünse değişseniz

tamam inşallah bende değiştirmeyi düşünüyorum
montenegro isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 11:10   #5
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
iki arkadasada katiliyorum.. mitinge gidince söyle bir gözlem yaptim ve abinin birisi bagiriyor "kahrolsun emperyalizm" baktim gömlegin cebinde "malboro" var abi herhalde icerek, emperyalizmi bitirecek diye düsündüm..
evet mitingler, protestolar toplumsal tepkidir, hic yoktan iyidir de denilebilir ancak getiri olarak bir artisi oldugu söylenemez..
5 milyon kisi toplansa ne degisecek, israil korkup vahsete son mu verecek yukarida bir arkadasta dile getirmis cogunluk, kalabalik önemli degil önemli olan islevsel tepkidir..
tabiki bir birey olarak elimizden dua ve protesto disinda birsey gelmiyor ancak toplum olarak cok cabuk "galeyana" gelip tepkiyi nereye verecegimizi sasiriyorum..
bende mitingde basbakanimiza, hükümetimize, bakanlarimiza yapilan hakarete varan sloganlari görünce olayin siyasi sova dönüstürüldügünü düsündüm..
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 11:16   #6
Kullanıcı Adı
0000000000
Standart
Alıntı:
galevera Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
iki arkadasada katiliyorum.. mitinge gidince söyle bir gözlem yaptim ve abinin birisi bagiriyor "kahrolsun emperyalizm" baktim gömlegin cebinde "malboro" var abi herhalde icerek, emperyalizmi bitirecek diye düsündüm..
evet mitingler, protestolar toplumsal tepkidir, hic yoktan iyidir de denilebilir ancak getiri olarak bir artisi oldugu söylenemez..
5 milyon kisi toplansa ne degisecek, israil korkup vahsete son mu verecek yukarida bir arkadasta dile getirmis cogunluk, kalabalik önemli degil önemli olan islevsel tepkidir..
tabiki bir birey olarak elimizden dua ve protesto disinda birsey gelmiyor ancak toplum olarak cok cabuk "galeyana" gelip tepkiyi nereye verecegimizi sasiriyorum..
bende mitingde basbakanimiza, hükümetimize, bakanlarimiza yapilan hakarete varan sloganlari görünce olayin siyasi sova dönüstürüldügünü düsündüm..
Abi zaten sorun orda , ağızlar farklı hareketler farklı her şey kısa sürelik kendimizi kullandırma ile sonuçlanıyor . Emperyalist güçlere karşı zafer kazanma zaten boykot ile mümkün değildir ki defalarca bu denenmiş.

Ruhu süzülmüş ekonomik şartları değişmiş bizlerin bir takım ürünleri boykot etmesi ile bu zafer gerçekleşmez. Bunların dışında tarımda teknolojide bilimde her alanda etkili olan bu güce karşı bu boykot cılız kalır sadece direnebildiklerimiz için vicdanımızı rahatlatırız.

Eğer dünya ya hükmetmek insanlığı bu vahşetten kurtarmak istiyorsak öyle bir nesil yetiştireceksin ki kalbi iman aklı ilim ile dolu olan asrın duruşunu sergileyebilen her sahada lobisel faasliyetlerde etkili olan hatta iktidarlar vasıtası ile diplomatik baskılar ile insanlığn sağduyusunu harekete geçirerek vahşet sergileyenleri aciz bırakma ile olur. Sanırım bu söylediklerimizde artık yavaş yavaş oluyor.
0000000000 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 12:14   #7
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart
konuyu açan kardeşimin üzüntüsüne ben de katılıyorum.

dün Zaman gazetesinde türkçe olimpiyatlarına ilk 3 sayfa ayrılırken israil gündemden düşmüştü. israili protesto haberi ilk sayfada küçük bir bölümde yer aldı. ayrıca gazetenin iç sayfalarında İran haksız yere eleştirilmiş. "İran'ın müzakereleri kabul etmemesi ve yapmış olduğu gizli işler ortaya çıkınca Rusya'da İran'a yaptırım konusunda ABD ile anlaştı" diye bir haber vardı zamanda. nedir bu gizli işler? İran 3 hafta önce Türkiye ve Brezilya ile müzakerelerde bulunmadı mı? 1200 kg uranyumu Türiyeye teslim edeceğini açıklamadı mı? Zaman gazetesi ve STV nin İsrail karşısında takındığı "müspetliği" İran ve cemaatin kendince radikal gördüğü gerçek İslami örgütlerine de takınmasını bekliyorum.

ayrıca gazetede Netanyahu'nun sözleri uzun uzun yer alıyor. israilin kendini savunan ifadelerine geniş şekilde yer verilmiş. haberin sonlarına doğru "İsrail kendi limanlarına gelecek gemilerdeki yardımları Gazze'ye ulaştırıyor" gibi mesnetsiz ifadeler yer alıyor. çünkü BM ve Kızılhaç gibi kuruluşlar bile Gazze'ye yardım için gönderilen malzemelerin %78'ine İsrail'in el koyduğunu meyve suyunun bile Gazzeye girişine izin verilmediğini belirtiyor. zaman'a göre yardımlar hemen gazze halkına ulaştırılıyor?

ayrıca "türkiye israilden izin almalıydı" sözüne bir eleştiri getiremeyecek kadar körü körüne bağlanmış cemaatler üyeleri bulunuyor. dün birkaç cemaat üyesi kardeşimle konuştum. neymiş efendim? hocaefendi öyle demeseydi 40 yıllık çalışması boşa gidecekti? Hocaefendi'nin bir bildiği var ki söylüyor. gibi ifadeler kullanıyor cemaat üyeleri. Öte yandan İsrail'in ABD deki Yahudi kuruluşları Gülen'in sözlerini örnek göstererek Türk cemaat liderinin bile İsrail'i haklı gördüğü konusunda kendilerini savunuyorlar. ben birkaç gün boyunca hocaefendiden bir açıklama bekledim. merakla bekledik, acaba neler diyecek bu saldırı konusunda? susması daha hayırlı olurdu gibime geliyor. sert bir eleştiri zaten beklemiyorduk ama böyle bir korsanlığa da bir tepki vermeliydi diye düşünyordum ama hyal kırıklığına uğradım. yüreğinde imanı olan herkesin kahrolduğu bir açıklamada bulundu kendileri.
Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 12:37   #8
Kullanıcı Adı
0000000000
Standart
Hocam bir kaç gündür takip ediyorum da sizi , sizde paranoya başlamış bu konularda iyi niyetli olmadığınızı düşünüyorum bakın size Ali ünalın bir yazısı var onu veriyorum.


İkinci olarak, Türkiye'de İslâm temelli hareketlerden neo-İslâmcı hareket, daha çok muhalefet eksenli, teorik, reaksiyoner ve ideolojik bir aydın hareketi olarak doğmuş, bu harekete yakın görünen siyasî oluşum ise, nihayet büyük çoğunluğu itibarıyla demokrat-muhafazakâr bir tutumu benimsemiştir. Fikir planında Hocaefendi'yle irtibatlı gösterilen hareket ise, müsbet harekete, aksiyona dayalı, iman, ibadet, ahlâk ve muamelâta ağırlık veren iman ve Kur'an hizmeti olarak ortaya çıkmıştır. Neo-İslâmcı hareket, Beylikler döneminde Anadolu'da diğer beyliklerin birbirleriyle uğraşması gibi İslâmî geleneği, diğer Müslümanları ve hareketleri sürekli eleştirirken, iman-Kur'an hizmeti hareketi, Osmanlı Beyliği gibi sürekli dışa yönelmiş ve açılmıştır. Yani, Hocaefendi, daima "deplasman"da bulunmuş, "deplasmandan" konuşmuştur ve yine böyle devam etmektedir.
Üçüncü olarak, üstad Ahmet Selim Bey'in bir sözünü nakletmişlerdi: "Kendilerini ispat etmiş büyüklere ait o anda düşünceme ters bir söz veya davranış okuduğum veya işittiğim zaman asla tenkide gitmem; onların bildiği, benim bilmediğim bir şey vardır der ve susarım." Herkes medeniyetler çatışmasından bahsederken, İslâm bir muhalefet ideolojisi gibi anlaşılıp takdim edilirken Hocaefendi, diyalog, hoşgörü, demokrasiden geri dönüş olmaz, medeniyetler uzlaşması dedi. O zaman onu ağır biçimde tenkit edenlerin pek çoğu, 8-10 yıl sonra aynı noktalara geldiler. Daha önce Hocaefendi'yi "rejim, ABD, İsrail yanlısı" olmakla itham edenlerden samimi olanları, 1999 Haziran'ından sonra Hocaefendi'den helâllik dilediler. Hocaefendi'nin de üslûbu ve bazı sözleri sebebiyle daha sonra kendisini eleştirdiği de elbette olmuştur. Sorumlu her Müslüman, Hocaefendi gibi zatlarla imtihan olmaktan kaçınmalıdır. Hocaefendi, bir defa daha kendisini feda etmiştir.
Gazze'ye özgürlük filosu konusundaki şahsî düşünceme gelince: Filoda bulunmak isterdim, bulunamadım. Ama uğurlamada bulundum; İsrail başkonsolosluğu önündeki gösterilere bir gece katılıp sadece dua ettim. Bu kadarcık bir iştirakim olmasaydı, kendimi vicdanımda sürekli mahkûm hissederdim. Neo-İslâmcı kesimden bazıları, zamanla biraz da cemaat hareketlerinden etkilenmeyle müsbet faaliyetlere giriştiler. Nihayet, Gazze'ye özgürlük filosuyla Gazze ve Filistin trajedisi, İsrail'in kanun tanımazlığı, acımasızlığı, bir defa daha dünya gündemine geldi. İsrail, kendisini dünyada mahkûm eden büyük yanlışlara sürüklediği gibi, Türkiye karşısında bileği bir defa daha büküldü; bir defa daha büyük ölçüde mazlum, mağdur ve samimiyet kazandı. Türkiye baştan filoya resmen destek verseydi, İsrail'le ta baştan resmen karşı karşıya gelirdi ve bir çıkmaza sürüklenebilirdi. Gazze'ye seferi düzenleyenler de, hükümetimiz de akıl dolu davrandı. Mısır, hem kendisini kurtarmak hem İsrail'i rahatlatmak için Gazze'ye yardım kapısını açma mecburiyeti hissetti. Bilinen fakat resmen dile getirilemeyen İsrail-PKK bağlantısı resmen dile getirilir oldu ve gündeme oturdu. Şehitlerimiz de, Allah rahmet etsin, asla boşa ölmedi. Yapılan, bir kahramanlıktır
0000000000 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 12:53   #9
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart


doğrudur ben iyi niyetli değilim.

sizler iyi niyetli güzel insanlarsınız, kartel medyası şehitlerimize "ölü" deyince kıyameti koparan lanet yağdıran, dini hassasiyetleri kabaran insanlar; kartel medyasının yaptığını ZAMAN ve STV yapınca ve ben bunu eleştirince, dini hassasiyetleriniz gereği zaman ve stv ye tepki vereceğinize kalkıp beni "iyi niyetli" olmamakla, provokatör olmakla suçluyorsunuz..! sizin hassasiyetiniz şehitlik veya dini konular değil, sizin niyetiniz başka. sizin niyetiniz "iyi niyet!" maşşşallah.

gülen cemaati israile karşı "müspet" davranılması gerektiğini söylüyor. şiddete hepimiz karşıyız yalnız bu müspet tutum ne hikmetse İran'a ve kendilerince radikal olan bazı islami örgütlere gösterilmiyor. Gülen'in İran konusundaki düşüncelerini görünce hayal kırıklığına uğradım. nerdeyse "Allah İran'ın belasını versin" diyecek. böylesine güzel düşünen, böylesine nazik, ince bir cemaat liderinin; ateistlere, yahudilere "müspet" davranılması gerektiğini söyleyen Hocaefendinin İran konusundaki bu sert tutumunu anlayamıyorum. bunu cemaate mensup kardeşlerimle tartışınca da sağlıklı, doyurucu bilgiler alamıyorum.. tabi iyi niyetli olsaydım bunları merak edip araştırma gereği duymazdım? cemaatin yaptığı herşeyi sorgulamadan, düşünmeden kabul etmek eğer iyi niyetlikse kusura bakmayın ben iyi niyetli değilim..

ve son olarak hiç kusura bakmayın, ben kalkıp da tüm dünyanın lanet ettiği saldırı için, neredeyse tüm ülke liderlerinin eleştirdiği İsrail için hocaefendinin kalkıp "türkiye israil'den izin almalıydı" sözüne alkış tutamam..!! çünkü iyi niyetli değilim sizin deyiminizle..! hocaefendinin bu sözleri malesef ülkemize israil konusunda avantaj kaybettirdi. israil bu sözleri çok iyi kullanıyor dünya medyasında..

bir zaman gazetesi abonesiyim, cemaatte de hatrı sayılır yerimiz var. arkadaşlarla birlikte maddi manevi destek veriyoruz hocaefendinin cemaatine. şimdi cemaate bağlı yurda gidecem. 12 gün boyunca yokum. cemaatin dersanelerinde üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere ücretsiz olarak özel dersler verecem. onlarla yatıp onlarla kalkacam. sanırım bu durum benim "iyi niyetli" olmamamdan kaynaklanıyor? aslında ben bir provokatörüm de..!!
Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 06-07-2010, 13:01   #10
Kullanıcı Adı
0000000000
Standart
[QUOTE=M--U--R--A--T;750104]

doğrudur ben iyi niyetli değilim.

Özde iyi niyetlisinizdir lakin dışarı sızdırdıklarınız size karşı kötü algılarımızı yükseltiyor. yada sızdırırken biraz daha yapıcı eleştirel olsanız.




sizler iyi niyetli güzel insanlarsınız, kartel medyası şehitlerimize "ölü" deyince kıyameti koparan lanet yağdıran, dini hassasiyetleri kabaran insanlar; kartel medyasının yaptığını ZAMAN ve STV yapınca ve ben bunu eleştirince, dini hassasiyetleriniz gereği zaman ve stv ye tepki vereceğinize kalkıp beni "iyi niyetli" olmamakla, provokatör olmakla suçluyorsunuz..! sizin hassasiyetiniz şehitlik veya dini konular değil, sizin niyetiniz başka. sizin niyetiniz "iyi niyet!" maşşşallah.

Bak kardeş bir yayın kuruluşunun vahşet derecesindeki olaylara yanaşma şekli hassas olan müslümanın hissine öncülük etip etmemesi ile değerlendirilemez. Her yayın kuruluşunun hitap ettiği veya hitap etmesi gerekli olduğu yerlere göre başlık atması doğal. Nasıl bir mantıkki ölüye şehit demedi diye bir basın organını bu denli linç etmenin kutsal sayılması başka işimiz mi yok bizim ne gerek var böyle niyet okuyuculuğuna girerek nifak üretiyoruz. Tamam senin kadar hassas olmamışlar ne yani şimdi bunlar israil yanlısımı oldu haspinAllah



Ali Ünalın yazısını derinlemesine okuyun Hocayı anlamak güçtür bazen bir asır beklemek gerekir. Kısır bakışlarımız hayatımızın her safhasında var ne demek istediğini geleceği görmek bazen kolay olmaz . Radikal müdahaleler ile islama hizmet edilememesinin ceremelerini islamdünyası olarak cektik . Hoca efendinin islama ve insanlığa hizmet etme şeklinin medotları farklıdır bekleyin on yıl sonra hizmetleri ve ne demek istedikleri ortaya cıkar. O vakit helallik almak için sizde sıraya girersiniz.

Hocaefendi gayet yerinde hoş söylemlerde bulundu bakın bu konu hakkında Ekrem beyin bir yazısı var onu paylaşayım.

Diyelim ki, BM Güvenlik Konseyi'nden İsrail hakkında bir kınama kararı çıkarılamadı ya da veto yetkisine sahip ülkeler 9 insanın hayatını kaybetmesine bile aldırış etmeden kararı veto etti; ne yapacaktı Türkiye? Savaşacak mıydı? Dışişlerimiz yoğun bir çaba sarf etti ve İsrail'in hapse attığı insanlar 36 saat içinde serbest bırakıldı. Ya bırakılmasaydı? Ya bu işkence aylarca devam ettirilseydi? Ne yapacaktı Türkiye? İsrail'e savaş mı ilan edecekti? Sokağın sesine kulak verirseniz, "Evet, savaşmak gerekiyor." gibi bir sonuca ulaşabilirsiniz. Fakat büyük devletler sokağın anlık hissiyatıyla yönetilmez. Savaşın ne getireceği, ne götüreceği, bunu kimin isteyeceği, nerelere kadar dayanacağını kim kestirebilir ki? Milliyet'te Taha Akyol, Zaman'ın yayınlarının farklı olduğunu, "öbür gazeteler şehitliği, şehitlerin cenaze törenlerini, İsrail katliamını, 'Gazâ'yı manşet" yaparlarken Zaman'ın manşetinin "Uluslararası soruşturmaya ilk delil Adli Tıp'tan" şeklinde atıldığını söylüyor. Doğru bir tespit. Uluslararası krizler yaşanırken popülizm yaparak manşetler döşemek, aklıselimi devre dışı bırakabileceği gibi tamiri imkânsız olan kazalara da neden olabilir...
Olaydan sonra, hükümet adına ilk açıklamayı Başbakan Vekili sıfatıyla Bülent Arınç yaptı. İsrail hükümeti hakkında ağır ve haklı eleştiriler yönelten Arınç, "Hiç kimse bizden savaş beklemesin." diyerek Türkiye'nin büyük devlet olduğunu ve bu yüzden öncelikle diplomatik yolları tercih ettiğini ispat etti. Başbakan Erdoğan da 'uluslararası hukuk yolları'na vurgu yaptı ki doğru bir yaklaşımdı bu. Çünkü Türkiye gibi yükselen bir değerin diplomatik yolları tüketmeden vereceği bir karar, başka güçlerin işine gelse bile bu ülkeye zarar verir. En ucuz atlatılacak bir savaş bile bugünkü istikrarı yerle bir eder, onlarca yıl tamir edilemeyecek hasara sebebiyet verir.
ULUSLARARASI MECRADA HAKLILIĞIMIZI KAYBETMEMEK ESASTIR
Tam bu noktada Fethullah Gülen'in uyarılarına dikkat etmek, bu ikazları soğukkanlılıkla dinlemek gerekiyor. Sağduyunun zamanı yoktur; o her zaman için bir ihtiyaçtır. Devletlerarası hukuka riayet ederek hak aramak, diplomatik yolları sonuna kadar zorlamak ve bütün bunlar yaşanırken ülke vizyonunu daha geniş açılar üzerine kurmak doğru bir stratejidir. Olaylar, fert olarak ruhumuzda büyük bir infiale yol açsa bile, devlet olarak akılla hareket etmek, uluslararası meşruiyeti kaybetmemek esas alınmalıdır. Bazıları buna, "Uzaktan bakınca öyle görünüyor." demiş olabilir. Bu bir ufuk meselesi, uzaktan değil, yukarıdan bakılınca (tepeden bakmak değil) görünen manzara önemli... Türkiye sadece 'bölgesinde güçlü bir aktör' olarak kalamaz; o aynı zamanda bölge ve dünya dengelerinin kuruluşunda senaristlerin arasına girmek zorundadır. Böyle bir misyon için tarihi de müsait, şuuraltı birikimleri de. Gelişmeler Türkiye'nin önemini ve etkisini artırdı. Ne var ki savaş gibi sonu asla tahmin edilemeyecek bir maceranın, gelinen noktayı da yerle bir etmesi kaçınılmaz. Tam da bu sebeple sağduyulu davranmak, bir fitnenin içine çekilmemek, başka mahfillerde hazırlanmış senaryolarda bilmeden de olsa aktörlük yapmamak gerekiyor. Daha zor olanı da koro halinde konuşulurken ezber bozacak bir yaklaşım ortaya koyarak herkesi sağduyuya davet etmek. Çünkü meseleyi sadece öfkeye dayayanların (bu öfkenin haklı sebepleri olsa bile) büyük fotoğrafı görmesi hiç de kolay gözükmüyor...

Bu arada konunun dışına cıkmış olabiliriz . Yönetici arkadaşlar uygun görmezlerse müdahale edebilirler.
0000000000 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi