![]() |
#1 |
![]() ![]() Cahiller adillerin adili ve rahmet edicilerin en büyük rahmet edicisi olan Allah Azim'üşşanı beşerden olan bir padişaha, belki zalimler arasında en büyük zalim olabilecek birine benzettiler. Allah'ı (c.c.) bir mahluka benzetip birtakım kimseleri şefaatçiler edinerek O'na tevessül ettiler. Ne ilahın bir mahluk ile ne de her şeyin Rabbi olan Allah'ın (c.c), bir kul ile kıyas edilemeyeceğini bilemediler. Halbuki Allah'ı (c.c.) mahlukata benzetmek şirktir. Bunu özet olarak şöyle açıklayabiliriz: Beşerden olan padişah, kendisine veziriyle tevessül eden kimsenin zulme uğradığını bilmeyebilir veya zulüm padişahın yakınlarından, incitemeyeceği kimselerden hatta, belki de bizzat padişah'ın kendisinden gelmiş olabilir, bunların hepsi mümkündür. Bir yaratılmış nasıl olur da Allah (c.c.) ile mukayese edilir? Allah (c.c), o kulun uğradığı zulmü, onun ihtiyacını bilmez mi hiç? Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: "Allah gözlerin hain (bakışlar)ını ve göğüslerin gizlediği düşünceleri bilir.” [1] Allah (c.c.) hiçbir ferde zulmeder mi? veya Allah'ın (c.c.) akrabaları mı var ki, onlar insanlardan birine zulmetsin? Ya da Allah'ın (c.c.) veziri, yardımcısı ve desteği mi var ki, onlar kullarla tevessül etsinler ve Allah (c.c.) katında o vezirler yardımcılar veya destekçiler şefaatçi olsunlar? Bu ne çirkin ve fasid bir kıyastır ve onlar da Allah'ın (c.c.) uluhiyyetini idraktan ne kadar uzak ve cahildirler. [2]
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|