AK Gençliğin Buluşma Noktası
Anketler Tüm anketlerimizi burada paylaşıyoruz.



Anketimiz: Yeni Anayasada laiklik olsun mu?
Evet olsun. 8 20.00%
Hayır olmasın. 32 80.00%
Katılımcı sayısı: 40. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor

Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-07-2011, 11:06   #21
Kullanıcı Adı
Hüdavendigâr
Standart
Ne yazıkki ülkemizde laiklik hak ve özgürlüklerin engellenmesi için kendi oluşturdugu sistemi dayatmaya çalışan insancıkların kullandıgı araçtır.Eğer laiklik şu anda uygulandıgı gibi uygulanmaya devam edicekse kesinlikle anayasada yer almasın.2023'ü hedefleyen ve temel hak ve özgürlükleri genişletmeyi amaçlayan bir Türkiye'nin artık bunları aşmasını umud ediyorum.
Hüdavendigâr isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2011, 12:12   #22
Kullanıcı Adı
Ebuzer
Standart
HEM LAİK HEM MÜSLÜMAN OLUNMAZ!!!

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
Ebuzer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2011, 16:15   #23
Kullanıcı Adı
metindy16
Post
Değerli gönüldaşlar, İslam dininde devlet Allah'ın kanunlarından ayrı düşünülemez. Kısacık dünya hayatı için ahiretimizi yakacak faaliyetlerde bulunmak yanlış olur.
metindy16 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-19-2011, 13:11   #24
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Alıntı:
Azap Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
HEM LAİK HEM MÜSLÜMAN OLUNMAZ!!!

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

Siyaset böyle bir şey ülkenin bulunduğu konumu iyi tahlil edip söylemlerine çok daha dikkat etmeyi gerektirir. Başbakanımız mensup olduğu partinin duygusu ile hareket etmiş sonra bu ruh hali ile ülkeye kazandırabileceği bir şeyin olamayacağını hissederek evrensel normları takip ederek siyasetini geliştirmiş.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-15-2013, 02:50   #25
Kullanıcı Adı
püskəvit
Standart
Bir çok defa "Laiklik demokrasinin teminatıdır" ve benzeri tıraş laflar dinledik. Laiklik demokrasinin teminati falan değildir. Laiklik anayasaya girdiğinde Türkiye'de demokrasi yoktu. Tek partili rejim (CHP) halkın tamamını temsil etmiyordu ve kendi rejimlerine karşı olanlar çeşitli şekillerde cezalandırılıyorlardı. Dahası anayasasında laiklik bulunmayan demokratik ülkeler çoğunluktadır. Eğer yeni anayasa referanduma götürülürse ve laiklik bu anayasada bulunursa "hayır" oyu vermeyi düşünüyorum.
püskəvit isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-20-2013, 13:55   #26
Kullanıcı Adı
ilhan32
Standart
KESİNLİKLE OLMAMALI..

tipe bak !!

ilhan32 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-21-2013, 05:30   #27
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Thumbs up
Laiklik, devletin (devleti yönetenlerin) vatandaşların dinine, inançlarına, yaşam tarzına karışmamasıdır ve vatandaşların inançlarına göre de devleti yönetmemektir; vatandaşların inançları hangisi diye sorulursa, işte tek bir vatandaş tipi yok, 70 milyon insan var ve hepsi farklı farklı; sadece İslam'ın Sünni mezhebinin hanefi kolunu alsan bile buraya mensup cemaatler ve tarikatların bile din anlayışları farklı ve bu yüzden bölünmeler var; yani kısaca bir zümrenin din anlayışı devlete karıştırılır ve oradan da tüm farklı vatandaşlara karışılırsa bu şeriat olmaz, zulüm olur çünkü kimin şeriatı daha doğru, hangi cemaatin, mezhebin, zümrenin, bunu bilmek mümkün değil; bu yüzden en iyisi bir zümrenin inancıyla devleti ve vatandaşlarını uğraştırmamak gerekiyor ve tabii devlet yöneticilerinin de inançlara el atmaması gerekiyor, karışmaması gerekiyor.

Devletin dine ve vatandaşlara karışmasına biz laiklik değil laikçilik, kemalizm diyoruz; buna en güzel örnek cumhuriyetimizin yakın tarihidir.

Yeni Anayasa'dan darbeye sebebiyet verebilecek, istismar edilebilecek maddelerin çıkarılması gerektiği gibi laikliği istismar edip laikçiliğe sebebiyet verecek maddeler de çıkarılmalıdır fakat laiklik kalmalıdır. Atatürkçülük çıkarılmalıdır fakat Türk milleti kalmalıdır. Atatürk ortak değerimiz diye dursun deniyorsa o zaman ortak değerimiz aynı zamanda dindir, İslam'dır, onu da koyalım; işte bu olmayacağına göre, ortak değerlerle anayasayı doldurmaya gerek yok, anayasa sadece insan için var, oraya şahısları koymanın, ideolojik bir hale getirmenin lüzumu yok.

Bir Osmanlı münevveri olan Kadir Mısıroğlu devlet yönetiminin insanlara bırakıldığını söyler yani cumhuriyet, demokrasi falan insanlara kalmıştır uygulayıp uygulamamak. E laiklik gruplaşmış olan şeriat unsurlarına da izin verir sosyal gruplaşmalar bakımından, tarikatlara, cemaatlere, vs. Buralarda insanlar zaten şeriatlarını yaşar. Geriye sadece İslam hukuku kalır ki bu da ilerde talep edenler için sağlanabilir diye düşünüyorum. Mesela bugün İngiltere'de 5 tane şeriat mahkemesi kurulmuştur talepkâr olan Müslümanlar için. Bugün Yunanistan'da Aynaroz yarım adasında Ortodoks Hristiyanlar kendi şeriatlarını yaşamakta. Nitekim Vatikan'daki Katolikler de öyle. Yani bu bir insan hakkıdır. Bir zümrenin din anlayışını, şeriat anlayışını diğer dini zümrelere ve diğer insanlara uygulamak insan haklarına uymaz, bu sadece din adına bir zulümdür. Hürriyet verilmeli ve devlet bu hürriyeti korumalı, o kadar fakat devlet inançlara karışmamalı ve halkının inançlarını yaşaması için ortamı hazırlamalıdır. Talep edenlere şeriat mahkemesi kurulmalıdır. Hatta Yunanistan'daki gibi kendi şeriatını yaşamak isteyenlere özerklik de verilebilir ki o zaman Osmanlı'daki çok hukuklu sisteme dönmüş oluruz, bu olabilir.

Laikliği kemalistler istismar etmiştir ve laikçilik yaparak zulümde bulunmuştur, bu yüzden de kemalist olmayanlarda laikliğe karşı doğal olarak bir antipati oluşmuştur fakat bu laiklik değildir. Mesela İngiltere'de laiklik yoktur, yazılı anayasa yoktur, monarşi-krallık vardır fakat aynı zamanda demokrasinin de beşiğidir. O nasıl oluyor diye soran olabilir belki ama oluyor işte. Yani demokrasiye ne saltanat, ne hilafet, ne anayasanın olmaması ne de laikliğin olmaması engel değildir ki zaten bunlarla demokrasi varsa buna meşrutiyet denir. İngiltere'de bu var şu anda. Biz Fransız usulü, dine mesafeli hatta düşman bir laikçiliği aldık maalesef ve insanımızı küstürdük.

Laiklik olmaz ise dini gruplar birbirlerini yer, ben size söyliyeyim, sonra da galip gelenler de tüm halkı yer. Bu da diktatörlüğe, faşizme gider.

Hürriyet olmalı, demokrasi olmalı, farklılıklar olmalı, farklılıklar bir arada yaşatılmalı, devlet bunu sağlamalı.

Bir doğru farklılıklara dikte ettirilmemeli. Bu yüzden anayasadan Atatürkçülük çıkarılmalıdır. Ulus devlet olduğumuz için, imparatorluk olmadığımız için Türk milleti lafzı çıkarılmamalı. Ve laiklik de anayasada kalmalı.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-21-2013, 06:48   #28
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Laiklik, devletin (devleti yönetenlerin) vatandaşların dinine, inançlarına, yaşam tarzına karışmamasıdır ve vatandaşların inançlarına göre de devleti yönetmemektir; vatandaşların inançları hangisi diye sorulursa, işte tek bir vatandaş tipi yok, 70 milyon insan var ve hepsi farklı farklı; sadece İslam'ın Sünni mezhebinin hanefi kolunu alsan bile buraya mensup cemaatler ve tarikatların bile din anlayışları farklı ve bu yüzden bölünmeler var; yani kısaca bir zümrenin din anlayışı devlete karıştırılır ve oradan da tüm farklı vatandaşlara karışılırsa bu şeriat olmaz, zulüm olur çünkü kimin şeriatı daha doğru, hangi cemaatin, mezhebin, zümrenin, bunu bilmek mümkün değil; bu yüzden en iyisi bir zümrenin inancıyla devleti ve vatandaşlarını uğraştırmamak gerekiyor ve tabii devlet yöneticilerinin de inançlara el atmaması gerekiyor, karışmaması gerekiyor.

Devletin dine ve vatandaşlara karışmasına biz laiklik değil laikçilik, kemalizm diyoruz; buna en güzel örnek cumhuriyetimizin yakın tarihidir.

Yeni Anayasa'dan darbeye sebebiyet verebilecek, istismar edilebilecek maddelerin çıkarılması gerektiği gibi laikliği istismar edip laikçiliğe sebebiyet verecek maddeler de çıkarılmalıdır fakat laiklik kalmalıdır. Atatürkçülük çıkarılmalıdır fakat Türk milleti kalmalıdır. Atatürk ortak değerimiz diye dursun deniyorsa o zaman ortak değerimiz aynı zamanda dindir, İslam'dır, onu da koyalım; işte bu olmayacağına göre, ortak değerlerle anayasayı doldurmaya gerek yok, anayasa sadece insan için var, oraya şahısları koymanın, ideolojik bir hale getirmenin lüzumu yok.

Bir Osmanlı münevveri olan Kadir Mısıroğlu devlet yönetiminin insanlara bırakıldığını söyler yani cumhuriyet, demokrasi falan insanlara kalmıştır uygulayıp uygulamamak. E laiklik gruplaşmış olan şeriat unsurlarına da izin verir sosyal gruplaşmalar bakımından, tarikatlara, cemaatlere, vs. Buralarda insanlar zaten şeriatlarını yaşar. Geriye sadece İslam hukuku kalır ki bu da ilerde talep edenler için sağlanabilir diye düşünüyorum. Mesela bugün İngiltere'de 5 tane şeriat mahkemesi kurulmuştur talepkâr olan Müslümanlar için. Bugün Yunanistan'da Aynaroz yarım adasında Ortodoks Hristiyanlar kendi şeriatlarını yaşamakta. Nitekim Vatikan'daki Katolikler de öyle. Yani bu bir insan hakkıdır. Bir zümrenin din anlayışını, şeriat anlayışını diğer dini zümrelere ve diğer insanlara uygulamak insan haklarına uymaz, bu sadece din adına bir zulümdür. Hürriyet verilmeli ve devlet bu hürriyeti korumalı, o kadar fakat devlet inançlara karışmamalı ve halkının inançlarını yaşaması için ortamı hazırlamalıdır. Talep edenlere şeriat mahkemesi kurulmalıdır. Hatta Yunanistan'daki gibi kendi şeriatını yaşamak isteyenlere özerklik de verilebilir ki o zaman Osmanlı'daki çok hukuklu sisteme dönmüş oluruz, bu olabilir.

Laikliği kemalistler istismar etmiştir ve laikçilik yaparak zulümde bulunmuştur, bu yüzden de kemalist olmayanlarda laikliğe karşı doğal olarak bir antipati oluşmuştur fakat bu laiklik değildir. Mesela İngiltere'de laiklik yoktur, yazılı anayasa yoktur, monarşi-krallık vardır fakat aynı zamanda demokrasinin de beşiğidir. O nasıl oluyor diye soran olabilir belki ama oluyor işte. Yani demokrasiye ne saltanat, ne hilafet, ne anayasanın olmaması ne de laikliğin olmaması engel değildir ki zaten bunlarla demokrasi varsa buna meşrutiyet denir. İngiltere'de bu var şu anda. Biz Fransız usulü, dine mesafeli hatta düşman bir laikçiliği aldık maalesef ve insanımızı küstürdük.

Laiklik olmaz ise dini gruplar birbirlerini yer, ben size söyliyeyim, sonra da galip gelenler de tüm halkı yer. Bu da diktatörlüğe, faşizme gider.

Hürriyet olmalı, demokrasi olmalı, farklılıklar olmalı, farklılıklar bir arada yaşatılmalı, devlet bunu sağlamalı.

Bir doğru farklılıklara dikte ettirilmemeli. Bu yüzden anayasadan Atatürkçülük çıkarılmalıdır. Ulus devlet olduğumuz için, imparatorluk olmadığımız için Türk milleti lafzı çıkarılmamalı. Ve laiklik de anayasada kalmalı.
HADİ ORDAN HADİ ORDAN HADİ ORDAN!.LAİKLİK OLMAZSA HER DİNİ GRUP BİRBİRİNİ YERMİŞ.SEN ÖNCE NASIL BİR MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SORGULA KENDİ KENDİNE...

LAİKLİK, AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE SÖYLÜYORUM "DİNSİZLİKTİR, DİNSİZLİKTİR DİNSİZLİKTİR..BEN BUNU KESİN OLARAK SİZE İSBATLARIM.İŞTE SANA AYETLER:ÜŞENMEDEN SIKILMADAN İNCELE AYETLERİ...

MAİDE SURESİ- 44,45, 46 47, 48 VE 49.UNCU AYETLER NUR SURESİ-1İNCİ AYET, AHZAB SURESİ,36.INCI AYETLERDİR.BU AYETLERİN MEALLERİNİ VE TEFSİRLERİNİ İNCELE VE OKU!

LAİKLİK, ALLAH'IN HÜKÜMLERİNİN REDDİR.KÖKENİ SİYONİZME DAYANIR.İSRAİL LAİK BİR DEVLET DEĞİLDİR.O KENDİ UYDURDUKLARI TEVRATIN KANUNLARINA GÖRE YASALARI VARDIR.LAİKLİK, MÜSLÜMANLARIN BAŞI OLAN HİLAFETİN KALDIRILIŞININ İLK ADIMIDIR.ÖYLE KIYICIĞINDAN KÖŞESİNDEN KIYPIRIK MÜSLÜMAN OLUNMAZ.LAİKLİK TAĞUTİ SİSTEMLERDEN OLUP ALDATMACADIR.LAİKLİK, DİNİ AKIMLARI DURDURMAK İÇİN GETİRİLMİŞTİR.

İSLAM HUKUKUNUN OLMADIĞI YERE İSLAM ÜLKESİ DENİLEMEZ.BU DARÜL HARP'TİR.ESAS İTİBARİYLE YÖNETİM BİÇİMİ İSLAM OLURSA BAZA ALINIR.YOKSA KURU KALABALIK BAŞIBOŞ MÜSLÜMANLARIN BULUNDUĞU ÜLKEYE İSLAM DİYEMEYİZ.

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAH'INDIR.LAİKLİK DİNE HÜKMEDEMEZ.MUHKEM AYETLERİ DEVLETİN ANAYASASI OLUP DERHAL UYGULANMALIDIR.ŞERİATA KARŞI ÇIKANLAR KAFİRDİR.ALLAH HÜKMÜNÜ İNSANLAR ÜZERİNE KOYMUŞTUR.LAİK SİSTEMLERDE CAYDIRICI CEZA-İ MÜEYYİDELER YOKTUR.BATI'NIN LAÇKALAŞMIŞ,KOKUŞMUŞ KANUNLARIYLA MÜSLÜMAN TOPLUMU ISLAH ÇALIŞMASI YAPILAMAZ.LAİK SİSTEMİN GETİRDİĞİ ORTAM MÜSLÜMANLARI DİNDEN, EDEPTEN UZAKLAŞTIRDIĞI GİBİ, YOZLAŞTIRMIŞ VE KENDİ MUKADDES DAVASINA SIRT ÇEVİRMİŞTİR.LAİK SİSTEM DİNİ KORUYAMAZ.ASIL ŞERİAT BEŞ ŞEYİ MUHAFAZA EDER Kİ BU, LAİK SİSTEMDE YOKTUR.

1-DİNİN MUHAFAZASI
2- MALIN MUHAFAZASI
3- NESLİN " "
4- CANIN " "
5- AKLIN " "


Evet, bütün bunları Kur'an anayasası (şeriatı) muhafaza etmektedir.Laik sistemde bunları adam gibi muhafaza etmek mümkün görülmemektedir.Toplumumuzun geldiği ve getirildiği durum laik kanunlarla hepden feci duruma gelmiştir.İşte laikliğin bir işe yaramadığı artık kesinlikle belli olmuştur.Müslüman laik olamaz.Eğer o, laik olmayı istiyorsa küfre girmiş demektir.Yani tağutun yoluna.Tağut ise şeytani ve batıl yollardır.Hak düzenden ayrılmaktır.Laiklik Kur'anın zıddıdır.Kimse "laiklik dinsizlik değildir" demeye de hakkı hiç yoktur.ZİRA DİN VE DEVLET İŞLERİ BİR ARADA UYGULANIR.LAİK DEVLET DİNİ KORUSAYDI ÜLKE TOPLUMUMUZ BU HALE DÜŞMEZDİ.AZICIK TEFEKKÜR EDİN VE ANLAYIN BİZİ!.

DÜŞÜNÜN BİR KERE...HIRİSTİYANLARIN PAPASI VAR, YAHUDİLERİN HAHAMBAŞISI VAR BİZİM NİYE BİR HALİFEMİZ YOK!.DİKKAT EDİN O LİDERLER HEP GAVURLARI YÖNLENDİRMEKTEDİR.SAKIN OLA Kİ DİYANET NE GÜNE DURUYOR DEMEYİN.O LAİK DÜZENİN HİZMETLİSİ OLUP KÖLESİDİR AYNI ZAMANDA.YANİ DİYANET DEVLETE HÜKMEDEMİYOR.

YİNE CAN ALICI BİR SORU DAHA SİZE! HIRISİTİYANLARIN TATİL GÜNÜ PAZARDIR,YAHUDİLERİN Kİ İSE CUMARTESİDİR.BİZİM İSE TATİLİMİZ YOK.NİYE CUMA GÜNÜ MÜSLÜMANLARA TATİL İLAN EDİLMİYOR.

VE YİNE EN CAN ALICI SORU DA ŞUDUR.TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU ATATÜRK VE MASON ARKADAŞLARININ DESTEKLERİYLE TEKKE VE ZAVİYELER KAPATILIYOR AMMAA, MASON VE MÜNAFIKLIK YUVALARI NEDEN KAPATILMIYOR?.
BÜTÜN BU GAVURLUKLAR HEP İSLAM'I VE MÜSLÜMANLARI SİNDİRMEK İÇİN YAPILMIŞTIR.TÜMÜNE BİRDEN BİZ BUNLARA "LAİK SİSTEM" DİYORUZ.SİZ ŞİMDİ KALKMIŞ O GAVURLUĞU BİZE SAVUNUYORSUNUZ.HADİ ORDAN! HADİ ORDAN! HADİ ORDAN!...

NE ZAMAN Kİ ŞU BİZİM ÜLKEMİZ GERÇEK İSLAM HUKUK VE ADALETİNE KAVUŞUP LİDERİNİ DE SEÇERSE İŞTE O ZAMAN YENİDEN İSLAM İMPARATORLUĞU KURULACAKTIR.

Konu MEÇHUL ADAM tarafından (05-21-2013 Saat 06:54 ) değiştirilmiştir..
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-21-2013, 11:01   #29
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Kâzım Karabekir Paşa anlatır zaten, Lozan görüşmeleri için İsmet Paşa Rıza Nur ile birlikte gitmiştir fakat görüşmeler beklemeye alınır, o ana kadar Kemal Paşa hilafet yanlısı konuşur, camilerdeki nutuklarında İslamcı bir karakter yansıtır fakat birden İngilizlerle olan görüşmelerden sonra, Lozan beklemeye alınıp İsmet Paşalar döndükten sonra politika tamamen değiştirilir ve İslam yüzünden geri kaldık denir, Arap oğlunun yaveleri öğrenilsin de bir işe yaramadığı anlaşılsın denir ve hatta Müslüman olduğumuz için Avrupa bizi kabul etmiyor, Hristiyan olmalıyız bile denerek İsmet Paşa hocaların hepsini asmalıyız hazır güç bizdeyken denir.

Bunları biliyoruz. Karabekir Paşa, Milli mücadele ile istiklalimizi kazandık fakat tek parti devri ile hürriyetimizi kaybettik der. İstiklalimizin sevincine doyamadan Lozan'daki bazı görüşmeler sonucunda Kemal Paşalar bir dikta rejimine döner. Demokrasi sözünü tutmaz siyasi yetkileri üzerine alır. İslamcı, hilafetçi söylemlerini bırakır ve Karabekir Paşa'yı ve etrafındakileri şaşırtacak derecede İslam aleyhinde konuşmaya başlar. Ve bundan sonrası da zaten icraatları ile gelir sırayla.

Dediğim gibi bunları biliyoruz, reddetmiyoruz.

Cuma gününden bahsetmişsiniz. Cuma gününü reddetmiyorum ki ben, hak veriyorum, bu batı özentiliğinden kaynaklı, taklitçilikten kaynaklı hamlelerden birisidir.

Tekkelerin kapatılması da laiklikle uyuşmaz çünkü devlet burada dine, sosyal tesislere, inançlara müdahale ediyor.

İslam şeriatına gelirsek, şeriat inanmayanlar için değildir. İslam hukuku o hukuka inananlar içindir. İnanmayanlar kâfirdir fakat insandır. Hayvan muamelesi yapılmaz. İnananlar için ise günahlar kulu günahkar yapar, kafir yapmaz. Kafir olmayanı kafir diye yargılamak da insanı kafir yapar. Yani hassas konular bunlar.

Kaldı ki mezhep ve tarikatlar dinin zenginliğidir fakat cehalet diz boyu olduğu için cemaatler, tarikatlar birbirlerini zındıklıkla, kafirlikle, müşriklikle suçlar olmuştur. Edep kalmadığı için bunlar tecelli ediyor sürekli.

Eğer bu mentalitede olan cemaatlerden birisi gücü eline alıp kendi şeriatını getirirse, diğer cemaatlerin, tarikatların, inanmayanların vay haline!

Esad zulümkâr bir diktatör fakat muhalifleri de görmek lâzım, askerin kalbini çıkarıp yiyorlar. Birbirlerinden beterler yani. Bu ne cehalet, bu ne vahşet!

Aslolan bir Müslümanın bireysel olarak nefsini terbiye etmesi, kulluğunu ifa etmesidir. Aksi halde şeriat devleti içinde yaşayınca ne olacak? Cennete mi gidilecek? Birey kendi sorumluluğunu yapmazsa şeriat devleti, devlet sistemi, siyasi güç, siyasetçiler falan ona yardım edemez fakat en berbat yönetim altında yaşasa da kişi kendi dünya-ahiret sorumluluğunu biliyorsa o vakit onun yaptıklarına bakarlar, vatandaşı olduğu devlet düzenine değil.

Dediğim gibi halifenin olmaması, tekkelerin kapatılması, cuma gününün tatil olmaması, vs. laiklikle ilgili değil, bu kemalist ideolojinin, laikçiliğin işidir ki İngiliz kaynaklıdır.

Diyanet yerine Osmanlı hanedanından birisi halife seçilebilir tekrardan, tıpkı cumhuriyetin ilk senelerinde olduğu gibi. Artık meşrutiyete falan gerek yok cumhuriyet oturdu fakat halifelik yeniden gelebilir İslâm âlemini şöyle bir toparlamak adına. Papa var, bizim de halifemiz olsun eskisi gibi.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-21-2013, 19:24   #30
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kâzım Karabekir Paşa anlatır zaten, Lozan görüşmeleri için İsmet Paşa Rıza Nur ile birlikte gitmiştir fakat görüşmeler beklemeye alınır, o ana kadar Kemal Paşa hilafet yanlısı konuşur, camilerdeki nutuklarında İslamcı bir karakter yansıtır fakat birden İngilizlerle olan görüşmelerden sonra, Lozan beklemeye alınıp İsmet Paşalar döndükten sonra politika tamamen değiştirilir ve İslam yüzünden geri kaldık denir, Arap oğlunun yaveleri öğrenilsin de bir işe yaramadığı anlaşılsın denir ve hatta Müslüman olduğumuz için Avrupa bizi kabul etmiyor, Hristiyan olmalıyız bile denerek İsmet Paşa hocaların hepsini asmalıyız hazır güç bizdeyken denir.

Bunları biliyoruz. Karabekir Paşa, Milli mücadele ile istiklalimizi kazandık fakat tek parti devri ile hürriyetimizi kaybettik der. İstiklalimizin sevincine doyamadan Lozan'daki bazı görüşmeler sonucunda Kemal Paşalar bir dikta rejimine döner. Demokrasi sözünü tutmaz siyasi yetkileri üzerine alır. İslamcı, hilafetçi söylemlerini bırakır ve Karabekir Paşa'yı ve etrafındakileri şaşırtacak derecede İslam aleyhinde konuşmaya başlar. Ve bundan sonrası da zaten icraatları ile gelir sırayla.

Dediğim gibi bunları biliyoruz, reddetmiyoruz.

Cuma gününden bahsetmişsiniz. Cuma gününü reddetmiyorum ki ben, hak veriyorum, bu batı özentiliğinden kaynaklı, taklitçilikten kaynaklı hamlelerden birisidir.

Tekkelerin kapatılması da laiklikle uyuşmaz çünkü devlet burada dine, sosyal tesislere, inançlara müdahale ediyor.

İslam şeriatına gelirsek, şeriat inanmayanlar için değildir. İslam hukuku o hukuka inananlar içindir. İnanmayanlar kâfirdir fakat insandır. Hayvan muamelesi yapılmaz. İnananlar için ise günahlar kulu günahkar yapar, kafir yapmaz. Kafir olmayanı kafir diye yargılamak da insanı kafir yapar. Yani hassas konular bunlar.

Kaldı ki mezhep ve tarikatlar dinin zenginliğidir fakat cehalet diz boyu olduğu için cemaatler, tarikatlar birbirlerini zındıklıkla, kafirlikle, müşriklikle suçlar olmuştur. Edep kalmadığı için bunlar tecelli ediyor sürekli.

Eğer bu mentalitede olan cemaatlerden birisi gücü eline alıp kendi şeriatını getirirse, diğer cemaatlerin, tarikatların, inanmayanların vay haline!

Esad zulümkâr bir diktatör fakat muhalifleri de görmek lâzım, askerin kalbini çıkarıp yiyorlar. Birbirlerinden beterler yani. Bu ne cehalet, bu ne vahşet!

Aslolan bir Müslümanın bireysel olarak nefsini terbiye etmesi, kulluğunu ifa etmesidir. Aksi halde şeriat devleti içinde yaşayınca ne olacak? Cennete mi gidilecek? Birey kendi sorumluluğunu yapmazsa şeriat devleti, devlet sistemi, siyasi güç, siyasetçiler falan ona yardım edemez fakat en berbat yönetim altında yaşasa da kişi kendi dünya-ahiret sorumluluğunu biliyorsa o vakit onun yaptıklarına bakarlar, vatandaşı olduğu devlet düzenine değil.

Dediğim gibi halifenin olmaması, tekkelerin kapatılması, cuma gününün tatil olmaması, vs. laiklikle ilgili değil, bu kemalist ideolojinin, laikçiliğin işidir ki İngiliz kaynaklıdır.

Diyanet yerine Osmanlı hanedanından birisi halife seçilebilir tekrardan, tıpkı cumhuriyetin ilk senelerinde olduğu gibi. Artık meşrutiyete falan gerek yok cumhuriyet oturdu fakat halifelik yeniden gelebilir İslâm âlemini şöyle bir toparlamak adına. Papa var, bizim de halifemiz olsun eskisi gibi.
Evet, şimdi konuya vakıf oldunuz.Teşekkür ederim..Siz aslında meselenin farkındasınız ama şeriatın gelmesine de hazır değilsiniz.Haklısınız...Zira on yıllarca kemalistler tarafından bu şeriatla imanı zayıf milletimiz hep korkutuldu ve sindirildi.Artık korkmaya gerek yoktur..Laik sistem, müslüman toplumun isteklerine ve sorunlarına cevap veremiyor.Bu ülkede hem laiklik hem kemalizm tamamen gitmelidir.Ateist, solcu ve alevi kafalar zaten şeriata karşıdır.Bunlarla müslümanlar huzur bulamıyorlar.Bunlara karşı bir ıslahat çalışması lazımdır ki bu da referandumla, anayasa değişiklikleriyle mümkün olur.Anayasamız sil baştan değiştirilmediği müddetçe bu badireler atlatılmayacaktır.
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi