AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kim? Kimdir? Biyografiler ve hayat hikayeleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-11-2014, 02:57   #51
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
şöyle açıklayayayım:

bir partiyi ideolojik, sınıfsal, vs. gibi kimlik açısı dışında tanımlayan ve oy almasını sağlayan bir de hizmet etme tarafı vardır...

demokratik bir ülkede oy kimlik üzerinden değil hizmet üzerinden olmalıdır BENCE...

işte ancak böyle bir ortamda insanlar kimliklerine, sınıflarına göre oy atmaz çünkü bir korkuları kalmaz.... işte o zaman insanlar sadece yapılan hizmetlere göre oy atar....
Önce verili durumu değerlendirmek gerekir. Sorduğum soruya cevap vermeden kendinizce yorumlarda bulunmuşsunuz. Peki, öyleyse sorduğum soruyu kendim cevaplayayım.

Misaldeki Güzelya'nın 2002, 2007 ve 2011 genel seçim sonuçlarına bakıp mütemadiyen tekrarlayan birbirlerine çok benzer sonuçları görünce şöyle değerlendiririm:

Güzelya'da sarı rengin ağırlıkta olduğu ve Güzelya'nın çok büyük çoğunluğunu oluşturan yerlerde Güzelya Halkı'nın aslî unsurları yaşıyorlardır ve bu kişiler ya dinî ya da ırkî olarak belli bir homojenliğe sahiptirler. Güzelya'daki kırmızı rengin ağırlıkta olduğu ve oranın "Ege kıyıları çoğunluğu ve Trakya bölgesindeki" yerlere bakıldığında oralarda küçük bir etnik ya da dinî azınlık yaşıyordur ve o etnik ya da dinî azınlık, büyük çoğunluktan farklı olduğu için devamlı olarak büyük çoğunluğun dışında tercihlerde bulunuyorlardır. Güzelya'nın "Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde" de hem büyük çoğunluktan (sarı renk) farklı hem de batıdaki küçük azınlıktan (kırmızı renk) farklı bir etnik ya da dinî bir azınlık grubun varlığını gösteren (petrol yeşili) rengin ağırlığını görüyoruz.

Ve nihayetinde Güzelya, 1- Çok büyük çoğunluğu sarı renkle temsil edilen ve Güzelya Halkı'nın aslî unsurunu oluşturan kesim, 2- Güzelya'nın "Ege kıyısı bölgesinin çoğunluğunda ve Trakya bölgesinde" Güzelya'nın küçük bir etnik ya da dinî azınlığını oluşturan ve kırmızı renkle temsil edilen bir kesim ve, 3- Güzelya'nın "Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin çoğunluğunda" Güzelya'nın hem büyük çoğunluğundan hem de batı kıyılarındaki küçük azınlığından farklı bir etnik ya da dinî kimliğe sahip olan ve petrol yeşili renkle temsil edilen kesim olmak üzere genel olarak 1'i ana unsur olmak ve 2'si azınlık kesim olmak üzere 3 farklı unsurdan oluşan bir ülkedir.

Demokraside yapılan hizmetler kadar; kimliğin, fikriyatın ve zihniyetin temsili de önemlidir. Sizin için hizmetler önemliyken, mesela benim için öncelikli olan kendi fikriyatımın, zihniyetimin, dünya görüşümün temsilidir. Yukarıdaki Güzelya misalinde görüleceği gibi, Güzelya Halkı'nın da öncelikli tercihi hizmetler değil, kendi kimlik, fikriyat ve zihniyetlerinin temsilidir. Yukarıda paylaşmış olduğum seçim haritalarının sonucunda oluşan Güzelya fotoğrafları bunun apaçık ve reddedilemez delilidir.

Yapılan hizmetlere göre oy verilmesi gerektiği kanaatinde olduğunuza göre, 2015 Genel Seçiminde oyunuzu AK Parti'ye vermeniz gerekir. Çünkü AK Parti, Türk Siyasi Tarihi'nde 1908 yılından 2014 yılına kadar iktidar olmuş olan tüm siyasi partiler arasında Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne açık ara en çok hizmet etmiş olan en iyi ve en başarılı siyasi parti olmuştur Allah'a şükürler olsun. 2015 Genel Seçiminde oyunuzu; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi parti olan AK Parti'ye vermelisiniz.

Konu Cihannur tarafından (11-11-2014 Saat 03:00 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2014, 05:29   #52
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Sağlıklı bir iletişim için öncelikle yazdıklarımı kale almanız gerekiyor. Cevap vermemişsiniz diyerek sözlerimi geçiştirmeniz hem hoş değil hem de anlamaya yönelik değil. Açıklamalarımı ciddiye alsanız aslında cevabını çok net verdiğimi görürsünüz.

Fikrinizin temsilinize gelirsek. Eğer her insan bir ülkede kendi fikrini dile getirme ve yaşama özgürlüğüne sahip olursa o insan kendini kendi fikrinde bir siyasi akımın iktidarını isteme gibi bir zorunluluğa girmez. Sizin kendi fikrinizde bir akımın iktidar olmasını isteme sebebiniz muhtemelen başka bir fikrin iktidar olması halinde kendi fikrinizin özgürlüğünün kısıtlanması ihtimali olacaktır. İşte ben de diyorum ki gerçek bir demokratik hukuk devletinde böyle bir tehlike olmaz.

Evet, ülke çapında insanlar sizin bahsettiğiniz analize göre oy atıyor ve kamplaşıyor olabilirler ama bu benim bahsettiğim analizin gerçeğini değiştirmez.

Neden AKPye oy vermem gerektiğini enteresan bir şekilde açıklamışsınız. 1908'den itibaren tarihi alıp 2014e çekip, bugünü geçmişle kıyaslamışsınız.

Benim mantığıma göre 100 sene öncesi ile bugün kıyaslanarak bugünküler pohpohlanamaz.

2002'de olsak AKP'ye atardım ama 2015'e geliyoruz, partiyi kendisi ile kıyaslamak durumundayız.

Ayrıca bir konuya da parmak basmak lazım: Türkiye demokrasiye geçmiş ama bunu cuntalar yüzünden sürdürememişti, AKPnin büyük başarısı cuntalar devrini bitirmiş olmasıdır, Türkiye demokratik istikrarını kanıtladı, şimdi Türkiyenin başarması gereken şey darbe falan olmadan kendi iradesi ile demokratik yollardan iktidarı değiştirebilmek ve hukuğunu düzeltebilmek yani eğer başka bir parti iktidar olduğu zaman dindarlar ve kürtler yeniden zor duruma düşerse bu AKP'nin suçu olacaktır çünkü AKP şu anda bunu düzeltmek zorundadır yani öyle bir düzenleme yapacak ki iktidarın her istediğini yapamaması gerekiyor ve her iktidar olan ezici olamaması gerekiyor.

Sadece güneydoğuda özerklik ilan edenlerden ve AKPlilerin çözüm sürecine mahkum değiliz ve Ecevit de bunu denedi diyerek topu taca atanlardan rahatsız değiliz aynı zamanda cumhurbaşkanlığı sonrasına fezlekelerin açılmasını erteleyerek bizi bekletenlerin daha sonra işi daha da erteletmesine ve 4 bakanı açığa almalarına rağmen hala sorgulamaları ertelemelerinden de rahatsızız.

Yani hizmet ve ahlak konusunda kusurlar var.

Bu uzayan iktidarın yozlaşmasıdır. İyi işler yapmaları reddedilemez ama uzayan iktidar yozlaştırdı. Olabilir yani. Bunlar insan. Ama babamızın oğlu da değil yani, bir çıkarımız yoksa eğer gördüğümüzü söylemek boynumuzun borcu. Ben kendimi kandıramam şahsen.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2014, 11:19   #53
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sağlıklı bir iletişim için öncelikle yazdıklarımı kale almanız gerekiyor. Cevap vermemişsiniz diyerek sözlerimi geçiştirmeniz hem hoş değil hem de anlamaya yönelik değil. Açıklamalarımı ciddiye alsanız aslında cevabını çok net verdiğimi görürsünüz.

Fikrinizin temsilinize gelirsek. Eğer her insan bir ülkede kendi fikrini dile getirme ve yaşama özgürlüğüne sahip olursa o insan kendini kendi fikrinde bir siyasi akımın iktidarını isteme gibi bir zorunluluğa girmez. Sizin kendi fikrinizde bir akımın iktidar olmasını isteme sebebiniz muhtemelen başka bir fikrin iktidar olması halinde kendi fikrinizin özgürlüğünün kısıtlanması ihtimali olacaktır. İşte ben de diyorum ki gerçek bir demokratik hukuk devletinde böyle bir tehlike olmaz.

Evet, ülke çapında insanlar sizin bahsettiğiniz analize göre oy atıyor ve kamplaşıyor olabilirler ama bu benim bahsettiğim analizin gerçeğini değiştirmez.

Neden AKPye oy vermem gerektiğini enteresan bir şekilde açıklamışsınız. 1908'den itibaren tarihi alıp 2014e çekip, bugünü geçmişle kıyaslamışsınız.

Benim mantığıma göre 100 sene öncesi ile bugün kıyaslanarak bugünküler pohpohlanamaz.

Sizin mesajınızı dikkatle okudum ve bir bölümünü de mesajımda alıntıladım. Mesajınızı kaale almasam bunları yapmazdım; ama siz, Güzelya ile ilgili soruma cevap vermediniz. Bu durumda da o sorumun cevabını vermek bana düştü.


Evet, AK Parti'ye oy vermemizin bir sebebi de CHP'nin ve CHP Zihniyeti'nin iktidara gelerek ülkemize ve millletimize zulümlerle saldırmasını engellemektir. Çünkü CHP, Batı Medeniyeti'nin Türkiye içindeki 5. kol faaliyeti olarak Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin değerlerine düşman olan bir organizasyondur. CHP iktidarda olduğu dönemlerde nasıl ki; dinimize, dilimize, tarihimize, kültürümüze, bütün değerlerimize saldırdığı gibi, yeniden iktidara gelirse Allah korusun, yine milletimizin değerlerine saldıracaktır. Ama AK Parti'ye oy vermemizin asıl sebebi, AK Parti'nin bizim yani milletimizin fikriyatını temsil etmesi ve ülkemizin, milletimizin fikriyatına göre yönetilmesini istememizdir.

Aşağıdaki seçim sonuç haritalarını bir kez daha dikkatinize sunmak isterim.

2002 Genel Seçimi Sonucu



2007 Genel Seçimi Sonucu



2011 Genel Seçimi Sonucu



Yukarıdaki bu seçim haritalarında net bir biçimde görülen tabloyu ve verilen apaçık mesajı okuyup anlamadan Türkiye'de siyaset hakkıyla yapılamaz. Verilen mesaj sadece 1 genel seçimde değil, sadece 2 genel seçimde değil, üst üste 3 genel seçimde de açıkça verilmiş, normal şartlarda önümüzdeki genel seçimlerde de verilecek olan mesajdır.

Yukarıdaki seçim haritalarına lütfen dikkatlice bakınız. AK Parti'nin sarı renginin nasıl kendini Türkiye'nin çok büyük çoğunluğuna verdiğine dikkat ediniz. Mesaj açık ve nettir. Milletimiz olan Müslüman Türk Milleti âdeta haykırırcasına, 'Beni, benim ve değerlerimin temsilcisi olan AK Parti yönetsin' demektedir.

Mevcut tablo böyleyken, sizin, 'İnsanlar hizmete göre oy versinler' mealindeki görüşünüz ütopik kalmaktadır. Mütemadiyen benzer biçimde tekrarlayan yukarıdaki seçim sonuçlarının önümüzdeki seçimlerde de benzer biçimde oluşması beklenmeli. Hoş, halkımız eğer hizmete göre oy verse, fikriyata göre Türkiye'nin büyük çoğunluğuna rengini veren AK Parti, hizmete göre Türkiye'nin tamamına rengini verir ve seçim sonuç haritalarına bakılınca haritadaki illerde AK Parti'nin rengi dışında başka hiçbir siyasi partinin rengine rastlanılamaz. Çünkü bilimsel olarak apaçık ve reddedilemez bir biçimde sabittir ki, AK Parti, Türk Siyasi Tarihi'nde Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne açık ara en çok hizmet etmiş olan ve hizmetlerini elan sürdürmekte olan siyasi partidir.

Şunu da ilave edeyim: 100 sene öncesiyle bugünü kıyaslamıyorum. 1908 yılından 2014 yılına kadar 107 yıl boyunca Türkiye'de hangi siyasi partiler iktidar olmuşsa, AK Parti, geçmiş olan bu 107 yılda iktidarda bulunmuş olan tüm siyasi partiler arasında ülkemize ve milletimize hem en çok hizmet etmiş hem de hizmette 2. sırada yer alarak 2. en çok hizmet etmiş siyasi parti olan Demokrat Parti'den fersah fersah önde olarak; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi parti olmuştur diyorum.

Konu Cihannur tarafından (11-11-2014 Saat 11:36 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2014, 17:45   #54
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Size katıldığım ve katılmadığım noktalar var ama konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum.

Sadece bugün bir sorun varsa ülkemizde eğer, bence o sorunun çözümü sizin ütopik olarak yorumladığınız çözümdedir

Konu zülcenaheyn tarafından (11-11-2014 Saat 19:15 ) değiştirilmiştir..
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-12-2014, 03:25   #55
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Size katıldığım ve katılmadığım noktalar var ama konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum.

Sadece bugün bir sorun varsa ülkemizde eğer, bence o sorunun çözümü sizin ütopik olarak yorumladığınız çözümdedir


Konsensus'un yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'nin siyasi yelpazesi aşağıdaki tablolarda görüldüğü gibi şekillenmiştir.



Araştırmaya katılanların % 14'ü siyasi yelpazenin neresinde olduğunu bilmediğini belirtmiştir. "Siyasi yelpazenin neresindesiniz?" sorusuna cevap verip de "Ben siyasi yelpazenin sağındayım" diyenlerin oranı % 47, "solundayım" diyenlerin oranı ise % 26'dır. Kendini siyasi yelpazenin "merkezinde" görenlerin oranı ise % 27'dir.





Türkiye'deki siyasi yapı son yıllarda iyicene yerleşiklik kazandı. Türkiye'de var olan 4 ana siyasi görüş, 4 ana zihniyet (1- Müslümanlık, Türkiyelilik, Anadoluluk, ülkenin ve milletin değerlerine bağlılık, millî ve manevi değerlerimize bağlılık, Müslüman demokratlık, muhafazakâr demokratlık (AK Parti Zihniyeti), 2- Laikçilik, Kemalizm (CHP Zihniyeti), 3- Türk Milliyetçiliği (MHP Zihniyeti), 4- Kürt Milliyetçiliği (HDP Zihniyeti)) 4 siyasi partide (AK Parti, CHP, MHP ve HDP) toplanmıştır. Son genel seçim olan 2011 Genel Seçiminin sonucuna bakıldığında bu 4 siyasi partinin toplam oyu -HDP Zihniyeti'nin seçime bağımsız adaylarla girdiğini de göz önüne aldığımızda- % 95'ler civarındadır.

İnsanlar temelde işte sahip oldukları bu anlayışlarına göre oy veriyorlar. İnsanlar hizmete göre oy vermeliler görüşünüzün ütopik olduğunuz söylemem, insanların sahip oldukları bu anlayışlarının bugünden yarına değişmesinin mümkün olmayacağındandır.

Konu Cihannur tarafından (11-12-2014 Saat 03:28 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-12-2014, 05:03   #56
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Ütopik mi değil mi, gerçekleşir mi gerçekleşemez mi gibi tahminler çok da önemli değil, durum tespiti yapabilmek, realiteyi analiz edip burada ifade edebilmek önemli şu anda benim için bu forumda...

Benim tespitlerim bunlar:

Eğer insanlar yapılan işlere göre değil de yakınlık duydukları kimliklere göre oy atıyorlarsa bu zorunluluktandır ve bu zorunluluk da temelinde korkuyu barındırır.

Kaç defa duymuşuzdur AKP'ye oy atanlar arasında "başka alternatif mi var?" lafını ya da kaç defa duymuşuzdur CHP'ye oy atanlar arasında bu aynı lafı, onlar da oy bölünmesin diye CHP'ye oy atan çok insan var.

Peki neden CHP'ye mecbur kaldığını düşünen çok insan var? Bunun nedeni kendilerini kimlikleriyle beraber tehlikede hissediyorlar. Ve peki neden AKP'ye mecbur kaldığını düşünen çok insan var? Aynen bu insanlar da aynı şeyi düşünüyor, iktidar giderse hayat tarzları tehlikeye girer diye düşünüyor.

Türkiye olarak demokratik anlamda çok alt seviyelerdeyiz dünyada maalesef. Onlarca sene askeri darbeler yüzünden Avrupa Birliği üyeliğine yaklaşmışken 10 sene hep geri gittik ve hep baştan başladık. Şimdi darbe olmuyor ama buna rağmen otoriterleşiyor ve AB raporlarını çöpe atıyor, kulaklarımızı tıkıyoruz.

Ortam demokratik olmazsa her zaman korku olur ve insanlar korktuklarında öncelik güvenlik olur ve insanlar kendilerine benzerlerin yanında birlik olunca güvende hissederler. İşte bu yüzden de kimliklerinin, kültürlerinin benzer oldukları ile birlikte olup onlara oy atıyorlar.

Gerçekten kentleşip, bireyleştiğimiz, olgunlaştığımız zaman ve demokratik güven ortamımız sağlandığı zaman korku olmayacak, kamplaşma, sıkışma, köşelere dağılma olmayacak ve özgüvenli teker teker bireyler olarak aklımızı rahatça kullanıp kararımızı verebileceğiz: aksi halde şartlanmalar yenilmeden bunlar mümkün değil.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-14-2014, 06:13   #57
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ütopik mi değil mi, gerçekleşir mi gerçekleşemez mi gibi tahminler çok da önemli değil, durum tespiti yapabilmek, realiteyi analiz edip burada ifade edebilmek önemli şu anda benim için bu forumda...

Benim tespitlerim bunlar:

Eğer insanlar yapılan işlere göre değil de yakınlık duydukları kimliklere göre oy atıyorlarsa bu zorunluluktandır ve bu zorunluluk da temelinde korkuyu barındırır.
Dindarlarda, CHP iktidara gelirse ülkeye ve millete saldırır, dindarlara zulmeder endişesi vardır ve pek çok dindar da oylarını bu sebeple AK Parti'ye veriyordur; ama AK Parti'ye oy vermede asıl etken bu değildir. AK Parti; Müslümanlık, Türkiyelilik, Anadoluluk, ülkenin ve milletin değerlerine bağlılık, millî ve manevi değerlerimize bağlılık, Müslüman demokratlık, muhafazakâr demokratlık değerlerini taşıyıp temsil ettiği için milletimiz, AK Parti'ye oy veriyor.

CHP seçmenine gelirsek... CHP seçmeni, dindarlardan korktukları ve dindarlar onlara zulmederler korkusuyla CHP'ye oy vermemektedirler. AK Parti, 12 yıldır iktidardadır. Dindarların CHP'lilere zulmetmedikleri ve bir kısım kötülerce üretilmeye çalışılan böyle bir korkunun anlamsızlığı, AK Parti'nin 12 yılllık iktidarıyla apaçık ve net olarak görülüp anlaşılmıştır.

Bir kısım CHP'liler; AK Parti'den, dindarlardan ve Müslüman Türk Milleti'nin çoğunluğundan korkmamaktadırlar ama 'korkunççuluk' oynamaktadırlar. Bu konuda daha detaylı malûmata sahip olmak isterseniz, Alper Görmüş'ün 'Korkmuyorsunuz, nefret ediyorsunuz' başlıklı 4 makalesini okumanızı salık veririm. Alper Görmüş'ün, kendisinin ateist olduğunu açıklamış olan ve seküler bir hayat yaşayan bir vatandaşımız olduğunu dikkate almak da gerekir. Yani laikçilerin, dindarlardan ve Müslüman Türk Milleti'nin çoğunluğundan korkmayıp nefret ettiklerini dindar bir vatandaşımız değil, seküler yaşayan bir vatandaşımız söylemektedir. Laikçiler, İslam ülkesi Türkiye'den ve Müslüman Türk Milleti'nden korkmamakta ama nefret etmektedirler.


Türkiye'deki siyasi yapı son yıllarda şu şekilde yerleşiklik kazandı: AK Parti % 50'ler CHP % 25'ler MHP % 15'ler HDP % 5'ler Diğer % 5'ler... Oylar üç aşağı beş yukarı biraz azalıp biraz artabilir; ama normal şartlarda işte bu mevcut tablonun devam edeceği kanaatindeyim.

İnsanlar elbetteki Beşiktaş'ı, Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı tutar gibi yani takım tutar gibi koyulukta ve kesinlikte siyasi parti tutmuyorlar; ama yine de insanların siyasi parti tutmalarında da belli bir koyuluk, kesinlik ve kararlılık var. Dün AK Parti'ye oy veren bir vatandaş, bugün yine AK Parti'ye oy veriyor ve gelecek seçimde de oyunu yine AK Parti'ye verme kararlılığında ve oy kullanırsa da oyunu yine AK Parti'ye verecek. Aynı şeyi; CHP'ye, MHP'ye ve HDP'ye oy veren vatandaşlar için de söylemek mümkün. Yani vatandaşın çoğunluğu, 'Geçen seçimde oyumu AK Parti'ye vermiştim; ama bu seçimde bir değişiklik yapayım da oyumu CHP'ye vereyim ya da tersi biçimde, geçen seçimde oyumu CHP'ye vermiştim; ama b
u seçimde bir değişiklik yapayım da oyumu AK Parti'ye vereyim' demiyor. Çoğunluk vatandaşlarımız belli bir siyasi partiyi tutuyorlar ve oylarını, tutmuş oldukları o siyasi partiye veriyorlar, izleyen seçimlerde de yine daha önce oy vermiş oldukları siyasi partiye oylarını vermeye devam ediyorlar.

Konu Cihannur tarafından (11-14-2014 Saat 06:15 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-14-2014, 22:00   #58
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Mesela tesettür takan çok kişi yurt dışına okumaya gidiyordu eskiden...

Yani öncelik özgürlüktür ve tabii eşitlik çünkü daha az eşit gibi görülenlerin özgürlüğü daha kısıtlı olur. Bu yüzden eskiden tesettür özgür değildi.

Bunun garanti altına alınmasını bence tek bir ülke kendi bünyesinde sağlayamaz, birbirini uyaran uluslararası birlikler altındaki ülkeler gerekir. İşte bu yüzden AB önemli.

Şahsen ben eskiden kimliğe göre oy atıyordum ama artık bu saatten sonra darbe dışında özgürlüklerin gideceğini düşünmüyorum.

AB politikasını kim arttıracağına söz verirse ona oy atacağım.

Hepsinin değil ama bir takım CHPlilerin İslam düşmanı olduklarını biliyorum ama ben de Mehmet Altan'ın Kitabı'nı öneririm "Kışla ile Cami Arasında" diye.

Iki Taraflı baskı ancak uluslararası baskı ile son bulur. Ama biz henüz AB üyesi olmadığımız için onların Türkiye raporlarını çöpe atabiliyoruz.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-15-2014, 00:09   #59
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Iki Taraflı baskı ancak uluslararası baskı ile son bulur.

Arkadaşım, iki taraflı baskı falan yok! Tek taraflı baskı (laikçi baskı, faşist baskı vardı, Kemalist baskı) vardı; AK Parti iktidara geldi ve o baskıyı ortadan kaldırdı. Git bak; İstanbul'da Kadıköy'e, Bakırköy'e, Beşiktaş'a, Şişli'ye; Ankara'da Çankaya'ya; İzmir'de Karşıyaka'ya. Oralarda yaşayan büyük çoğunluğu laik olan vatandaşlarımızın hayatlarını izle ve onların baskı altında yaşamadıklarını gör. Laikler ne fikrî baskı altındalar ne dinî baskı altındalar ne de ekonomik baskı altındalar. Laiklerin çoğunun ekonomik durumları iyi olduğu için de maddi olarak senden benden rahat yaşıyorlar. Türkiye'de yaşamasak, bizlere baskı var diyerek CNN'i, BBC'yi kandırdıkları gibi belki bizi de kandırabilecekler laikler; ama Türkiye'de yaşıyoruz ve laiklerin Türkiye'de baskı altında yaşamadıklarını, Türkiye'de ekonomik durumu en iyi olan kesim onlar olduğu için de Türkiye'de maddi olarak en rahat yaşayan, en çok para harcayan kesimin laik kesim olduğunu biliyoruz. Dediklerime gözlerinizle şahit olmak için laiklerin yoğun olarak yaşadıkları ilçelere, semtlere gidin
lütfen ve laiklerin nasıl rahat içinde yaşadıklarını gözlerinizle görün.

Konu Cihannur tarafından (11-15-2014 Saat 00:26 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-15-2014, 00:33   #60
Kullanıcı Adı
zülcenaheyn
Standart
Tek bir tarafın görüşünü kale alarak yorum yapmıyorum. Ak parti tarafı nasıl baskı hissediyorsa laik taraf da baskı hissediyor. Ama iki taraf da birbirini suçlar doğal olarak bu konularda.

Ha bir tarafa göre karşı taraf o kadar da baskı hissetmez çünkü bu çıkar mevzusudur. Mesela bir Kürt kendi haklarına daha çok odaklanır ama diğerlerinin haklarına çok hassas olamayabilir; bu laik ya da dindar kesim için de böyle.

Sosyal demokrasi ile sosyal adalet nasıl uçurumları kapatırsa, liberal demokrasi ile de özgürlükler tamamen sağlanır, baskılar azaltılır.

Sizin artık bir açıklama yapmanıza gerek yok çünkü kendi partinizi korumanız gayet doğal aksi halde Ak partili olmazdınız.

Şöyle bir tabir çıktı: Yeni Türkiye'nin Yeni Muhafazakarları... Yani Ak parti siyasi çizgisinde olup demokrasiye, azınlık haklarına vurgu yapan bir söylem. Demokrasinin sadece sandıktan ibaret olmadığını hatırlatan bir söylem.
zülcenaheyn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi