01-23-2010, 14:22 | #11 |
bu konuda görüş belirtmekten ziyade şöyle yaklaşmak istiyorum.malum efendimiz(sav)dünyaya teşrif etmeden hristiyanlar ve yahudiler efendimizn hangi dönemde hangi sıfatlarla seceresinnden tutun bütün özelliklerine kadar biliyorlardı.kısaca herkes bekliyordu.peki sonra ne oldu.sonrası malum..demedikleri laf atmadıkları iftira etmedikleri işkence kalmadı.bildikleri ve bekledikleri halde..şimdi bizde mesihinbirşekilde yeryüzüne nuzul edeceğini biliyoruz.bazıları bizzat şahsını beklemekte bazıları ise şahsı manevisini beklemekte.
önemli olan biz mesih için hazırmıyız?yoksa sadece beklemeyle bu dünyayı hz.mesihin kurtaracağınımı düşünüyoruz? |
|
01-23-2010, 14:35 | #12 |
Bundan 1 yada 2 yıl önceydi Sıradışı programında iki profesörin konuşmalarını dinlmiştim isimlerini hatırlamıyorum hatırlaya bilsem burada paylaşırdım ama neyse...
onlar bu konuyla ilgili hz. isanın inmesi meselesinin bir israiliyat olduğunu teferruatıyla anlattılar bi arayım bulabilirsem paylaşıyım... bencede hz isanın inmesi olayı kedin belirtilmemiş bir mesele yani ineceği garanti değil ve şöyle bi şey varki hristiyanlıktaki isa inancına benzemeside israiliyat olması olasılığını artırıyor... neyse bulmadan söylemeyim şimdi bulabilirsem paylaşırım... selametle... |
|
01-23-2010, 22:30 | #13 | |
Alıntı:
yaklaşık 100 kadar sahih hadis bulunmakta bu konuyla alakalı herkesin yanıldığı şu bu mesele müteşabihtir ayetler ve hadislerin bir kısmı muhkem kesin olduğu gibi bir kısmı müteşabihtir yani zamanda göre anlaşılabilecek şeylerdir temsiller kavramlarla anlaşılır ,ve herkes anlamaz derin manaları vardır bu tür ayet ve hadislerin Adem beye katılıyorum |
||
01-23-2010, 22:32 | #14 |
Tekfir bizden,hidayet Allah'tan..
Bismillahirrahmanirrahim.. "Meryem'in oğlu İsa Dimeşk (Şam-ı Şerif) de beyaz minarenin yanına inecektir." (Müslim, Fiten:20, No:2937-110 ,4/2253 , Ebu Davud, Melahim :14, No:4321, 2/520 Taberani, Mucem-i Kebir:440, 19/196,590,1/217, Buhari, Tarih-i Kebir:1002,7/233) "İsa (a.s)Yeryüzünde kırk sene kalacak, sonra vefat edecek, müslümanlar onun cenaze namazını kılacaktır." (Ahmed ibni Hanbel , No:9281-9638, 3/374, Buhari, Enbiya : 49 , No:3258-59 , 3/1270 , Ebu Davud, Sünnet: 13 ,No:4675, 2/630, Müslim, Fezail:40, No:2365, 4/1837) "Şüphesiz ki ben , ömrüm uzarsa , Meryem'in oğlu İsa'ya kavuşacağımı umarım. Eğer ölüm bana acele gelirse, içinizden ona kavuşan , ona benden selam söylesin." (Ahmed ibni Hanbel , Müsned , No:7975, 7976 ,3/158,7983,3/159) "Sonra , Meryem'in oğlu İsa inecek ve Müslümanların emiri Mehdi(a.s) ona 'Gel bize namaz kıldır' diyecek. O'da 'Hayır ALLAH' ın bu ümmete bir ikramı olmak üzere sizler birbirinize emirlersiniz' buyuracaktır." (Müslim, İman:71 , No:156, 1/137 , Ahmed ibni Hanbel : Müsned : 14726, 5/113) "Evvelinde ben , sonunda Mesih(İsa A.S.) bulunan bir ümmeti ALLAH-u Tealâ asla rüsvay etmez. (Musannef ,İbni Ebi Şeybe , Cihad :1, No:42, 4/567, Hakim, Müstedrek:4351, 3/43 , Hakim-i Tirmizi , Nevadiru'l- Usûl : 2/93) "Şam'a geldikleri vakit (İstanbul'dan Şam beldelerine dönüp Kudüs'e girdiklerinde Deccal) çıkacaktır. Onlar harbe hazırlanıp saflarını düzeltirken namaz ikame olunacak ve Meryem'in oğlu İsa inerek onlara imam olacak (imamları olan Mehdi'ye namaz kıldırmasını emredecek) tir. "ALLAH'ın düşmanı (Deccal) onu gördüğünde tuzun suda eridiği gibi eriyecektir. Onu bıraksa da kendiliğinden helak oluncaya kadar eriyecekse de ALLAH onu (Deccal'ı) Onun (İsa A.S.) eliyle öldürecektir. O da onlara Deccal'ın kanını , süngüsünde gösterecektir." (Müslim , Fiten:9 , No:2897 , 4/2221) "Meryem'in oğlu , Deccal'ı 'Lûdd' ün (Filistin de bulunan Beyt-i Mukaddes'e yakın bir beldenin) kapısında öldürecektir." (Tirmizi, Fiten :62, No: 2244 , 4/515 , Ahmed ibni Hanbel , Müsned:15466-69,5/270) "O , sizin aranızda ALLAH'ın dilediği kadar duracak , sonra Meryem'in oğlu İsa , Muhammedi tasdik ederek , onun milleti (dini) üzere hidayete ulaşmış bir imam ve adaletli bir hakem olarak inecek ve Deccal'ı öldürecektir." (Taberani , Mu'cem-i Evsat, No:4577, 5/292 , Mu'cem-i Kebir, Heysemi ,Mecmeu'z Zevaid: 7/336,Beyheki , El-Ba's, Süyuti , El Havi: 2/156) "Meryem oğlu İsâ (as) gökten sizin yanınıza indiği ve imamınıza uyduğu zaman bakalım nasıl olursunuz?"(Buhari, Enbiya : 49 , No:3259-62) "Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek" (Sahih-i Müslim, Bir Şerhin-Nevevi, Cilt II, s. 192; Kitab-ul İman, Bab-u Nuzül-i İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332) "İsa bin Meryem (Meryem oğlu İsa) adil bir hakim ve adaletli bir imam olarak inmedikçe kıyamet kopmayacaktır" (Sünen-i İbni Mace, 10/340) (Nefsim, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır) (Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54 (2234) Umarım yeterli olur..Allah'ın selamı önce Resulûllah'a(s.a.v),sonra tüm Peygamberlerr,sonra Peygamberimizin(s.a.v)Ehl'i Beytine ve Ashabına,sonra tüm iman edenlerin üzerine olsun.. |
|
01-23-2010, 23:19 | #15 |
Hayretle okuyorum yorumları ihtilaflı bir konu olmayan ayetler'de,sahih hadisler'de açıklanmış olan bir konu hakkın'da bu kadar tezat düşünceye sahip insan olduğunu bilmiyordum bu site'de..
Neyi belirtilmemiş körmüsünüz yoksa okumanız mı yok..? Dünya kadar sahih hadis veriliyor sahih hadisleride mi kabul etmiyorsunuz..? Bu ne aymazlıktır yahu..! Bu kadar mı erozyana uğradık arkadaşlar 5 vakit namaz ibaresi'de kuran'da geçmiyor o halde ona niye inanıyonuz..? Hadiste geçiyor diye inanıyonuz e buda geçiyor daha ne arıyorsunuz..? Mehdi (a.s)'ın gelişini Buhari ve Müslim'de geçmiyor hikayesiyle reddediyonuz peki bunu hangi bahneyle reddebiliyorsunuz..? Hadisler gözünüzün önünden inanmıyorsanız size kitap ismi'de verelim gidin bakın.. "Şüphesiz ki O (İsa(a.s)'ın inişi) elbette kıyamet için bir nişandır" (Zuhruf Suresi: 61) Alın İmamı Azam (r.a.) ne diyor, İmamı Suyuti (r.a.) ne diyor bakın görün; "Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cücün çıkması, Güneşin batıdan doğması, Hz. İsa'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde aktarıldığı üzere, haktır, olacaktır." (İmamı Azam (Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit) (150/767), Fıkh-ı Ekber, Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982) "Hadis ilmine vakıf olanlara gizli kalmayacağı üzere, bu hususta zikrettiğimiz bütün hadisler mütevatir derecesine ulaşmıştır. Dolayısıyla Mehdi Muntazar (beklenen Mehdi) hakkındaki hadis-i şerifler mütevatir olduğu gibi, Deccal hakkındaki hadis-i şerifler de tevatür derecesine ulaşmış olup, Hz. İsa'nın inişiyle ilgili hadis-i şerifler de mütevatirdir." (İmamı Suyuti, El Havi, 2/277) Belki bu Alimlerden utanırsınız..! "Nihayet Meryem oğlu İsa Müslümanların emiri (Hz. Mehdi) ona: Gel bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersiniz, der." (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209) Hiç kusura bakmayın bu cehalet karşısın'da az bile konuştum..! Kim yutturuyor bu hikayeleri anlamak mümkün değil..! Konu depare tarafından (01-23-2010 Saat 23:22 ) değiştirilmiştir.. |
|
01-23-2010, 23:20 | #16 | |
hadislerde tevratta ve incilde hz isanın dünyaya dönüşü
Alıntı:
Tevrat ve İncil'de gelecekte olacak olaylarla ilgili olarak çeşitli izahlar yapılmıştır. Bilindiği gibi günümüzdeki Tevrat'ta Hz. İsa'nın adı geçmemekte, ancak Hz. Davut soyundan kurtarıcı bir Mesih'in geleceği bildirilmektedir. Ayrıca Tevrat'ın bazı bölümlerinde az da olsa son zamanlarda olacak olan olaylardan bahsedilmektedir. İncil'de ise bu konularda özellikle de Hz. İsa'nın ikinci gelişi, bunun işaretleri ve son zamanlar hakkında çok sayıda açıklamaya rastlamak mümkündür. Kuran ayetlerinde bizlere Tevrat ve İncil'in zaman içinde tahrif edildikleri ve bu nedenle de içlerinde çeşitli yanlış inanışlar barındırdıkları haber verilmektedir. Yani bu kitaplarda hak bölümler olabileceği gibi insanlar tarafından eklenmiş, hatalı bilgiler de bulunmaktadır. Bu nedenle de Tevrat ve İncil'de yer alan açıklamaları Kuran ayetleriyle ve Peygamber Efendimiz (sav)'in hadisleriyle uyumlu oldukları ölçüde değerlendirmeye almak gerekmektedir. Ancak aşağıdaki örneklerde de görüleceği gibi ahir zaman ve Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişiyle ilgili haberlerin büyük bir kısmı, İslami kaynaklarla büyük bir paralellik göstermektedir. Tevrat'ta Hz. İsa'nın insanlara peygamber olarak gönderilişine dair işaretler bulunduğu gibi, ahir zamandaki ikinci kez gelişine dair belirtiler de mevcuttur. Ancak Yahudilerin büyük bir kısmı Hz. İsa'yı gönderilen Mesih olarak kabul etmemiş, ona diğer peygamberlerden bazılarına yaptıkları gibi olmadık eziyetler uygulamışlardır. Allah Bakara Suresi'nde şu şekilde buyurmaktadır: Andolsun, Biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peşpeşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz? (Bakara Suresi, 87) Mesih olarak Hz. İsa'yı kabul etmeyen Yahudiler, geleceğini umdukları "gerçek Mesih"i halen beklemektedirler. Hıristiyanlar hem Tevrat'ı, hem de İncil'i kendilerine kaynak kutsal kitap olarak gördüklerinden son zamanlarla ilgili konuları bu iki kitabı birlikte yorumlayarak açıklamaktadırlar. İncil incelendiğinde, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelişinin temel konulardan birisi olduğu görülmektedir. Bu açıklamalarda Hz. İsa'nın gelişinden önce ve sonra belirecek doğa olayları, toplumsal hadiseler anlatılmaktadır. Günümüzde Peygamber Efendimiz (sav)'in de hadislerinde detaylı olarak bildirdiği bu alametlerin çoğunun önceki zamanlara kıyasla dikkat çekici tarzda ortaya çıktığına şahit olunmaktadır. (Detaylı bilgi için Bkz: Kıyamet Alametleri, Harun Yahya, Kültür Yayıncılık, 2001) İlginç olan söz konusu işaretlerin biri veya ikisinin değil, hemen hepsinin birbiri peşi sıra günümüzde ortaya çıkıyor olmasıdır. Böylece içinde yaşadığımız zamanın söz konusu ahir zaman olduğunu, başta İslami kaynaklara göre, hem de Tevrat ve İncil'e dayanarak söylemek mümkündür. Tevrat'ta vaat edilen Mesih Tevrat'ta geleceği vaat edilen, gelişi ve yapacakları hakkında birçok bilgi verilen "Mesih", Kuran'da da belirtildiği gibi, Hz. İsa'dır. Beklenen kişi için, "Mesih" kelimesi dışında, Melik, Rab (efendi-eğitmen), Menahem gibi farklı sıfatlar kullanılmıştır. Tevrat'ta Mesih'in gelişinden bahsedilirken onun dünyada kuracağı hakimiyete sıkça değinilir. Milletlere hükmetmesi, Hz. Davud'un soyundan olması ve ona benzemesi (Hz. Davud da kendi zamanında ulaşabildiği tüm bölgelerde hakimiyet kurmuştu) Mesih'in temel özelliklerindendir. Fakat Hz. İsa ilk gelişinde savaşlar yapmamış, yalnızca peygamberliğini insanlara açıklamış, mucizeler göstermiş ve Allah'ın kendisine vahyettiği mesajları tebliğ etmiştir. Bu durumda Tevrat izahlarının bir kısmının Mesih İsa'nın ikinci gelişine baktığını söylemek mümkündür. Mesih ile ilgili Eski Ahit'te (Tevrat ve diğer kutsal yazılar) çok sayıda izah vardır. Tamamına burada yer verilmemiş, fakat fikir vermesi amacıyla birkaç örnek aktarılmıştır: ... Rab dünyanın uçlarına hükmedecektir; ve kralına kuvvet verecek, ve Mesihinin kuvvetini yükseltecektir. (1. Samuel 2:10) Ve kralların günlerinde göklerin Allah'ı ebediyyen harap olmayacak bir krallık kuracak ve onun hakimiyeti başka bir kavme bırakılamayacak ve bu krallıkların hepsini O parçalayacak ve bitirecek, ve Kendisi ebediyyen duracak. (Daniel, 2: 44) İşte, kendisine destek olduğum kulum... Ruhumu onun üzerine koydum; milletler için hakkı meydana çıkaracaktır. Bağırmayacak ve sesini yükseltmeyecek ve onu sokakta işittirmeyecek. Ezilmiş kamışı kırmayacak, ve tüten fitili söndürmeyecek, hakkı hakikate erdirecek. Ve dünyada hakkı pekiştirinceye kadar zayıflamayacak ve cesareti kırılmayacak ve adalar onun şeriatini bekleyecekler... Ben, Rab, seni doğrulukla çağırdım, ve elini tutacağım, ve seni koruyacağım, ve kör gözleri açasın, mahpusları zindandan, ve karanlıkta oturanları hapishaneden çıkarasın diye seni kavme ahit, milletlere ışık olarak vereceğim. (İşaya, 42: 1-7) Tevrat izahlarından, gelecek olan Mesih'in, kendisiyle mücadele edecek bütün yönetimlere karşı üstün geleceği anlaşılmaktadır. Bu mücadelesinin sonucunda ezilmiş, kör, karanlıklarda, zindanda olarak tasvir edilmiş insanlık alemine hakikatlari göstererek onları ışığa kavuşturacaktır. Diğer vasıfları da şöyle anlatılmıştır: Ve onun zevki Rab korkusunda olacak; Ve gözlerinin gördüğüne göre hükmetmeyecek, ve kulaklarının işittiğine göre karar vermeyecek; fakat fakirlere adaletle hükmedecek, ve memleketin hakirleri için doğrulukla karar verecek... (İşaya, 11: 3-4) Hz. İsa'nın ikinci gelişindeki hakimiyeti sırasında nasıl hükmedeceğine ilişkin bu Tevrat izahları Kuran'da tarifi yapılan peygamber vasıflarıyla da büyük uyum göstermektedir: Hz. İsa adaletli, doğru karar veren, sözleri çok etkili ve hikmetli, Allah'a sadık bir yönetici olacaktır. Bu vasıflara sahip üstün bir hükümdarın eliyle Allah yeryüzünde huzur ve barışın yaşanmasını nasip edecektir. Tevrat'ta Allah'ın varlığı ve birliğine olan imanın hakim olacağına dair şunlar anlatılmaktadır: "Ve o gün vaki olacak ki ışık olmayacak, ışıldayanlar kararacak; fakat Rabbin bildiği bir gün olacak; gündüz de olmayacak; gece de olamayacak ve vaki olacak ki akşamlayın ışık olacak ve o günde vaki olacak ki, Yeruşalim'den (Kudüs) diri sular çıkacak onların yarısı şark denizine, yarısı garp denizine akacak; yazın da kışın da böyle olacak. Ve bütün dünya üzerinde Rab kral olacak; o gün Rab bir, ve ismi bir olacak." (Zekeriya, 14: 6-9) Deccal'in Hz. İsa tarafından öldürülmesinden sonra Allah'a şirk koşan fikir sistemleri de tamamen son bulacaktır. Tevrat izahlarında da bu açıkça görülmektedir. Tevhid inancı tüm dünyaya hakim olacaktır. Tevrat'ta bu dönemin diğer özelliklerini anlatan birçok benzetmeler yapılmıştır: "Ve kurt kuzu ile beraber oturacak, ve kaplan oğlakla beraber yatacak; ve buzağı ve genç aslan ve besili sığır bir arada olacak; ve onları küçük bir çocuk güdecek. Ve inekle ayı otlanacak; onların yavruları birlikte yatacak; ve aslan sığır gibi saman yiyecek. Ve emzikteki çocuk kara yılanın deliği üzerinde oynayacak, ve sütten kesilmiş çocuk elini engerek kovuğu üzerine koyacak. Bütün mukaddes dağımda zarar vermeyecekler ve helak etmeyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da Rab bilgisi ile dolu olacak." (İşaya, 11: 6-9) Bu tasvirler Hz. İsa'nın ikinci gelişinden sonra hadislerde tarifi yapılan Altınçağ'ın özellikleri ile de çok büyük bir benzerlik göstermektedir. (Detaylı bilgi için Bkz. Altınçağ, Harun Yahya, Vural Yayıncılık) Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci gelişi ile ilgili İncil açıklamaları Hz. İsa'nın dönüşüne ilişkin İncil'in 210 bölümünde 318 farklı açıklama vardır. Aşağıda bazılarına yer vereceğimiz bu açıklamalarda Hz. İsa'nın Allah Katına alınışı ve yeryüzüne geri geleceğine dair çok açık ifadeler bulunmaktadır: "... Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye gelip sizi yanıma alacağım." (Yuhanna, 14: 2-3) ... Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir. (Elçilerin İşleri, 1: 11) Bunun için size, `İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. 'Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. (Matta, 24: 26-27) Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız bir saatte gelecektir. (Matta, 24: 44) Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin Rabbi, ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı, Mesih'i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret sonsuza dek O'nun olsun. Amin. (Timoteusa 1. Mektup, 6: 15-16) Bundan böyle, doğruluk tacı benim için hazır duruyor. Adil yargıç olan Rab, o gün bu tacı bana, ve yalnız bana değil, O'nun gelişini özlemle beklemiş olanların hepsine verecektir. (Timoteos'a 2. Mektup, 4: 8) Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara bir tanıklık olmak üzere bütün dünyada duyurulacak, ve son o zaman gelecektir. (Matta, 24: 14) "O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek. İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler." (Matta, 24: 30) "Melekler 'Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?' diye sordular. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin İşleri, .1: 11). "Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Ve oradan Kurtarıcı olan ... İsa Mesih'i bekliyoruz." (Filipililere Mektup, 3: 20). "İşte, bulutlarla geliyor! Her göz onu görecek...." (Vahiy, 1: 7) Kardeşler, bilgiçliğe kapılmanızı önleyecek şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: İsraillilerden bir bölümünün yüreği, diğer uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek nasırlaşmıştır. Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır. Yazılmış olduğu gibi: "Kurtarıcı, Siyon'dan gelecek ve Yakup'un soyundan tanrısızlığı uzaklaştıracaktır. (Romalılara Mektup, 11: 25-26) İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu (İsa) yakındır, kapıdadır. (Matta, 24: 32-33) İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. (Matta, 25: 31) Daha önce de vurguladığımız gibi Hz. İsa'nın ikinci gelişiyle meydana gelecek bu hakimiyet, adaletin, zenginliğin, güzel ahlakın hakim olduğu bir dönem olacaktır. Bu konuda İncil'in çeşitli bölümlerinde verilen bilgilerden bazıları şunlardır: "Ne mutlu halim olanlara; çünkü onlar yeri miras alacaklar. (Matta, 5: 5) Bunun için siz şöyle dua edin: ...Egemenliğin gelsin. (Matta, 6: 9-10) İnsanlar doğudan batıdan, kuzeyden güneyden gelecek ve Tanrı'nın Egemenliğinde sofraya oturacaklar. Ve işte, sonuncu olan bazıları birinci olacak, birinci olan bazıları da sonuncu olacak." (Luka, 13: 29-30) Hz. İsa'nın ikinci gelişi ve bu dönemde meydana gelecek olan din ahlakının dünya hakimiyeti ile ilgili açıklamalarda İslam dini ile Hıristiyanlık ve Yahudilik arasında büyük bir uyum olduğu açıktır. Bu uyum, üç dinin mensuplarının da büyük bir bekleyiş içinde olmalarına vesile olmuştur. İşte içinde bulunduğumuz dönem, bu mucizenin gerçekleşmesinin en çok beklendiği ve belki de en yakın olduğu dönemdir. Bu ise bütün inananları şevklendirecek büyük bir müjdedir. |
||
01-23-2010, 23:29 | #17 |
20).
"İşte, bulutlarla geliyor! Her göz onu görecek...." (Vahiy, 1: 7) incilde geçen şu şu ayeti enteresan buldum vahiy bölümünden incilin diyoki işte bulutlarla geliyor her göz onu görecek. burda peygamber efendimize işaret ediyor olabilir diye düşündüm.çünkü hz muhammed yürürken ona bir bulut eşlik ederdi derlerya.hemde herkes onu göreecek diyo.peygamberimiz çocukken kervanla ticaret yaparken bir papazın bulutun peygamberimizi takip ettiğini görüp onu tanıması olayı herkes onu görecek kısmına işaret ediyor olabilir tabi ben buna bakınca şuan farkettim din alimi değilim kendi yorumum |
|
01-24-2010, 03:12 | #18 |
Şimdi bazı arkadaşlar bu konuları tartışmamızı AYMAZLIK olarak görmüş ki
Asıl aymazlık bu bakıştır Ayetle sabit olsa bugün ve dün tartışılmazdı bu mesele Bu mesele yeni tartışılır değildir zaten faklı içtihadlar var Üstad Bediüzzaman da risalelerde 3 faklı cihetle olacağını izah etmiş Vücudu ile nüzulü şahs-ı manevisi ve iseviliğin islama inkilap etmesi Hz.peygamber çoğu kez sözlerinde TEMSİL kullanırdı.Meşhur hadislerdendir DÜNYA öküzün boynuzları arasıdandır" şeklinde temsil içerikli sözler.Şimdi öküz ile dünya arasında fiziki bir bağ mı kuracaksınız? Benim şahsi fikrim Hz.İsa nın tekrar dünyaya bedenen gelmesi sözkonusu değil Hristiyanlık teslisten arınarak tevhid inancına yaklaşmasını ve hatta islama inkilap etmesini temsil etmektedir Hz.İsanın dönüşü Yoksa şamda AK minareye inmesi için çok beklersiniz |
|
01-24-2010, 03:59 | #19 |
Birde Hz Mehdi konusuna el atsanız. İncil ve tevratan da örnek verin, tabi orjinallerini bulursanız..
|
|
01-24-2010, 04:13 | #20 |
Yahu ALLAH u Alem diyin geçin...
Bak bilmeyerek günaha giriyorsunuz... Gaibi ALLAH bilir... Kur'an da indirilecek demiş... daha yorum ypamaya gerek yok... |
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|