Kimseyi iğnelemek değil amacım ama bu ülkeye Türkler bile ihanet edebilir ama Lazlar etmez.

(İnşAllah haddimi aşıp ırkçı bir söylemde bulunmamışımdır.)

Ben genel bir dilekte bulundum.Derinlere inmedim.Fakat görüyorum ki sözlerimi çarpıtmışsınız!Recep Tayyip Erdoğan'dan kastım tüm ekibidir.Sorun ile ilgili canla başla mücadele verilmekte,hakkaniyetli bir biçimde adımlar atılmaktadır.Bu fotoğraf,açılımın su almayacağı,Başbakanımızında garantisi olduğu izlenimi görülmektedir.Yani Başbakan ve ekibi,dürüstçe ve hakkaniyet duyguları içinde bu sorunun üzerine gitmektedirler.Bölecekler,parçalayacaklar v.s klişe laflarla kendilerini tatmin etmeye çalışanların görüşlerine nazaranda,açılımın garantisi olarak Başbakanımızı görebilirsiniz...Bundan anlaşılmayacak hiçbirşey yok,yeterki anlamaya çalışın.Diğer mevzuya gelince,herkesin destek vermesi gerektiğini,başka alternatif,çözüm olmadığını söyledim bu sorunla ilgili...Evet buda çok doğru bir tespit,on yıllardır ülkemizi ve milletimizi sömüren bir sorunu,çözüme kavuşturmak isteyen bir ekibe destek olmayacaksınızda ne olacaksınız?Köstek mi yoksa?!..

Günlerdir yazıp çiziyoruz… Kâh “açılım”lardan söz ediyoruz, kâh “sel baskını”ndan… Tabiî, “Aydın Doğan Grubu’na kesilen 3.7 milyar liralık ceza”dan bahsetmeden de geçmiyoruz… Yazıp çizdiklerimizi okuyup; “ellerinize sağlık” diyenler de var, “sövenler” de… Elbette herkesi “hoşnut” etmemiz mümkün değil… “Nasır”larına basıldığında “ciyak ciyak” bağıranlar, hızını alamayıp ana-avrat küfredenler de olacak… Hepsini normal karşılıyorum… Benim üzüntüm, “gerçek”lerin kabullenilmek istenmemesi!.. Hani derler ya; “dost acı söyler, ama doğruyu söyler!”… Bizim “eleştiri”lerimiz de, hatta “sataşma”larımız da dostça!.. Hiç kimseye karşı “önyargılı” değiliz!.. “Düşman” da değiliz… Ama, şunu söylemek durumundayım: Aynı “din”e inanmamıza, aynı “kıble”ye yönelmemize ve aynı “secde”ye baş koymamıza rağmen, sırf “Kürt kimliği”nden dolayı, kendilerine “dostluk ve kardeşlik” eli uzatanları “sıkılı yumruk”la karşılayanlar olduğunu duydum ki, “şok” oldum…
NEREDE HATA YAPTIK?
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’a giden bir “STK heyeti”nin başında bulunan dostum; “Diyarbakır elimizden gidiyor... Kaybediyoruz” deyince, şaşırdım…
Evet, şaşırdım; çünkü “mahallî seçimler” yapılalı çok olmuş ve seçimleri DTP adayı Osman Baydemir kazanmıştı!.. Bunu da bilmeyen yoktu...
Sohbetin devamında anladım ki; dostum “maddî kayıp”tan değil, “manevî kayıp”tan söz ediyor!..
Dedi ki;
“Birkaç gün önce gittiğimiz Diyarbakır’da, Başkan Osman Baydemir bile bizi çok sıcak karşıladı!.. Ama Diyarbakır’ın ileri gelen Müslümanları, bize neredeyse devlet görevlisi muamelesi yaptı… Bizim nasıl bir STK olduğumuzu bildikleri halde, çok soğuk davrandılar!.. Uzattığımız eli, sıkmayanlar bile oldu!.. Daha başka ayrıntılar da var ama, şu kadarını söyleyeyim: Diyarbakır’ı kaybediyoruz!.. Çünkü, Kürt kimliği, Müslüman kimliğinin çok çok önüne geçmiş!”
Dedim ya, şok oldum…
Yıkıldım!..
İnşallah “genel”de böyle değildir de, yaşanan bu tablo “münferit”tir!..
İster istemez düşündüm:
“Nerede hata yaptık?”
“Kürtler” ve “PKK” ayrımını yaparken, “sınır”ları net çizemedik mi?.. “Ateist/Marksist PKK”ya eleştiriler yöneltirken, “Müslüman Kürtler”i de mi incittik?..
“Dışladık” mı onları?..
“Öteki”leştirdik mi?..
Yeterince “ilgi” gösteremedik, “kardeşliğimizi” yeterince hissettiremedik mi?..
“Sevgi”mizi mi esirgedik onlardan!..
“Dost” ve “kardeş” olduğumuzu mu anlatamadık?.. Evet, nerede hata yaptık ki; kendilerine uzatılan “kardeşlik eli”ni “sıkılı yumruk”la karşılıyorlar?..
Tabii aynı soruyu “Kürt kardeşlerimiz”in de sorması gerekiyor... Acaba onlar nerede hata yaptılar?..
hasan karakaya

“Dost” ve “kardeş” olduğumuzu mu anlatamadık?.. Evet, nerede hata yaptık ki; kendilerine uzatılan “kardeşlik eli”ni “sıkılı yumruk”la karşılıyorlar?..
Tabii aynı soruyu “Kürt kardeşlerimiz”in de sorması gerekiyor... Acaba onlar nerede hata yaptılar?..

Evet işte bu kısım can alıcı nokta kimler nerelerde hata yaptı az özeleştiri bu işi sonuça bağlar.

Allah korusun.

Açılımlar ülkemizde sorunları cıkarır anlamayan bir kücük toplumlar vardır onlara mı anlatalım yoksa anlatmaya izah edelim bu acılımları ülkemize zarar verir vermeye devam ediyor kürtler kardeşimizdir kimileri topraklarımız bir egemenlük ülkesi kurmak kimileri namus şerefle vatanımızda yaşamayı tercih eder namus şeref kardeşmizdir diğerler asılacak kişilerdir söze gerek yok susturmak asılmakla başlar

ve son kez şunu demek istiyorum kürt açılımımı bu kadar abartılıyor şu olacak, bu olacak diye büssürü açılımlar oluyorsa bu aynı hak lazında, çerkezinde açılımlar olması şarttır, ha bu olmuyorsa ben şöyle bir güzellik yapabilirim kürt açılımı abartılmaz tv kanalına destek veririm ama benden diğer açılımlar için destek beklememi istemeyin, bu benim görüşümdür, görüşlerime katılmazsanız bile bana saygı duymak zorundasınız.

ben başbakanı görürsem bu şikayet ve dileklerimi ileteceğim ben açıkca rahatsızım.

teröristin annesi ile şehit annesinin yakınlaşmasınada karşıyım, kimse burda bana kürt düşmanlığı yapıyor denilmezsin, kürtlere saygım vardır tv kanalın açılmasına en çok desteği ben verdim ve facebookda grup sayfalar açtım.

Hassasiyetlere saygı duymak lazım, tabi ki duyacağız.. Ancak açılımın abartılmasının kötü birşey olduğunun düşünülmesine anlam veremiyorum. Lazlar etnik bir grup olma hüviyeti taşmıyorlar, kültürel bir grup haline dönüşmüşlerdir bir kere bunu görmek lazım. Ama bir gruba hak vermek için o grubun illa da etnik grup olması gerekmez tabi. Dini, etnik veya kültürel herhangi bir grubun bu ortak vatanımız üzerinde kendini daha rahat ifade edebilmesi için hangi hakka ihtiyacı varsa o hakları istemelidir. Oturduğunuz yerde size kimse birşey vermez, eğer ki gaspedilmiş hakkın varsa onu almak için mücadele vereceksin. "Hak verilmez, alınır" sözünü hiç duymadınız mı.. İşte o mücadele senin o hakka ne kadar ihtiyacın olduğunu gösterir. Bu ülkede kabul edelim etmeyelim "iyi Kürtler" bile zaman zaman PKK'ya sempati ile bakmışlardır. işte bunun sebebini ve hakkın gerekliliğini devlet baştan görebilecekti ki; bu kadar zaman ve insan kaybetmeyecekti bu topraklar.

Meseleyi sağlam bir temel üzerinde çözebilmek ve bir daha geriye dönüş imkanı bırakmamak için açılım mutlaka geniş kapsamlı olmalıdır arkadaşlar. Vatanın bölünmez bütünlüğü işte o zaman sağlanacaktır, çünkü bu şekilde geçirdiğimiz her gün vatanı bölecek çizgilerin üzerini kalınlaştırıyor, bu açılım o çizgileri ortadan kaldıracak.

öncelik vatanımızı milletimizin bir bütünlüğüdür acılımlar ülkeye fayda değil zarar veriri laz kardeşimde acılım ister arap kardeşimde acılım ister ülkemizde farklı milletin ırkları vardır bir bütün olarak yüzyıllardır bin yıllık bir beraberliğimiz vardır bu acılım ülkemizi üzer vede ak gencliğin sesi olamaz inşallah sayın başbakanım bu konuyu hassat bi şekilde konuyu kapatır ülkemize acılımlar değil milletimizin topraklar rahat bir şekilde vede şehitlerimizin huzur içinde olmaları lazım diyorsak öncelik pkk bitmeli
bu topraklar ite köpeğe bir avuc leş sürüsüne dağda yer ayrılmadı acılım onlar için bir fırsattır illa sanki bir şekilde olaylar canlar almak için kürtler türkleri birbirine düşürmek için fırsatlar kollarlar iyi düşünülmeli kimiler gelecek secimler akpartimizin oy nasıl alırızı diye kürt acılımlar bir acılım yaparsak o z aman oy yükseltmek için iktidarda da kalmamızda yükselir bunu düşünen bir akparti olmasın oy almak için uğraşan baraj partisi olmaya hak kazanırlar adam gibi adam parti kuruldu adam dan aşağısı olmasın bizim partimiz ben eleştirim kendi partimi vede haksızlıklığıda düşürsede hakkımızıda korumak içinde desteğimi eksik etmek tam destek ak genclik