05-14-2009, 21:46 | #101 |
Hayatı güç toplama yarışına çevirmeyenler.Ağır ve düşünceli yürüyenler.Yalnız Allah 'ın öünnde eğilenler.Bir gülü koklamasını bilenler..Ne mutlu onlara...Kemal SAYAR ( kendine iyi bak)
Büyülendim ama büyüyemedim Aklım ermedi aynalara ve suya Yüzümü gösterip kalbimi neden Sakladıklarını öğrenemedim Şaşkınım, cahilim ben bu dünyada Ahmet Telli- Çocuksun Sen kitabından Göğe bezgin bakanların hiç öğrenemediği Bir oyundur satranç İlhami .içek Kadınlar ya onları oldukları gibi kabul edemeyen bir erkek için değişmeye calısarak zehir ederler hayatı kendilerine ya da olduğu gibi kabul edemedikleri bir erkeği değiştirmek için... Haberci Çocuk Cinayetleri-Perihan Mağden Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım. " "Oğuz Atay -Tutunamayanlar" |
|
05-14-2009, 22:35 | #102 |
Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur hayatım altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
------- Ebe bilir ki sancı çekmeden doğum olmaz,ana rahminden bebeğe yol açılmaz.Senden yepyeni ve taptaze bir "sen" zuhur edebilmesi için zorluklara,sancılara hazır olman gerekir (Şems 'in kurallarından ) ------- “Hamuş” derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..? Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradan’ın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu. Mesnevi’yi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin “b” harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi “Bişrev!”dir. Yani “Dinle!” Tesadüf mü dersin ismi “Suskun” olan bir şairin en kıymetli yapıtına “Dinle!” diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi? Elif Şafak- Aşk..! (: Konu Ruh-i zar tarafından (05-14-2009 Saat 22:36 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Söylemem...(: |
|
05-14-2009, 22:48 | #103 |
Ömür dediğin üç gündür, Dün geldi geçti, yarın meçhuldur. O halde ömür dediğin Bir gündür, o da bugündür. Canan Tan - En son yürekler ölür |
|
06-12-2009, 17:10 | #104 |
Gittiği ikinci gezegende kendini beğenmiş bir adam yaşıyordu. Küçük prensi görür görmez:
“ Ah, işte bir hayranım! “ diye bağırdı. Çünkü bu adama göre diğer insanların hepsi onun hayranıydı. “ Günaydın,” dedi küçük prens, “ şapkanız ne kadar ilginç.” “ Bu şapka insanları selamlamak için “ diye yanıtladı kendini beğenmiş adam. “ İnsanlar beni alkışladıklarında şapkamı havaya kaldırırım. Ama ne yazık ki buraya hiç kimse uğramıyor.” Adamın söylediklerinden pek bir şey anlamayan küçük prens “ Gerçekten mi? “ dedi. Kendini beğenmiş adam ona “ Ellerini çırp “ dedi. Küçük prens ellerini çırpınca şapkasını büyük bir nezaketle havaya kaldırdı. Küçük prens içinden “ Burası kralın gezegeninden daha eğlenceli “ dedi ve ellerini tekrar çırptı. Kendini beğenmiş adam şapkasını havaya kaldırdı yine. Beş dakika boyunca aynı şeyi tekrarladılar. Ama küçük prens oyunun monotonluğundan sıkılmıştı. “ Peki şapkanızı eğmeniz için ne yapmam gerekiyor? “ diye sordu. Ama kendini beğenmiş adam onun bu sorusunu duymadı. Çünkü övgüden başka hiçbir şeyi işitmezdi. “ Bana gerçekten çok mu hayransın? “ diye sordu adam. “ Hayran olmak ne demek? “ “ Hayran olmak, bir kimsenin o gezegendeki en yakışıklı, en şık giyimli, en zengin ve en akıllı kişi olduğunu düşünmek demektir.” “ Ama bu gezegende sizden başka kimse yok ki! “ “ Lütfen bana bu iyiliği yap, yine de bana hayran olduğunu söyle.” “ Size hayranım, “ dedi küçük prens hafifçe omuzlarını silkerek, “ ama bu sizin için neden bu kadar önemli? “ Bunu söyledikten sonra da yoluna devam etti. İçinden “Şu büyükler gerçekten de çok tuhaflar “ diyordu. Küçük Prens'ten.. |
|
06-12-2009, 17:49 | #105 |
—Hiç fark etmedin mi?
—Neyi? —Kaputumu. —Çok kalın bir şeye benziyor —Evet. Bir erden para karşılığı satın aldım. —İyi üşümezsin artık. —Bak çavuşum bu kaputu sana vermek istiyorum. Aslında Senin için aldım. —Olmaz öyle şey! —Çavuşum! —Dedim ya olmaz öyle şey! —Peki, ben ölürsem, şehit olursam ya da dağ başında donarsam, bu kaputu sen giyeceksin tamam mı? Üzerimden alacak ve giyeceksin. —Haydi, git işine Ziver. —Çavuşum… —Haydi, kimin ölüp ölmeyeceği belli olmaz. —Diyelim ki ben öldüm. Bana söz ver. Bu kaputu giyecek birçok er var. Söz ver bana çavuşum. Haydi söz. —Peki söz. —Hah şöyle. —Sen delisin Ziver. —Elbette, yiğidim çünkü. Bizim orada atın iyisine doru, yiğidin iyisine de deli, derler. Sarıkamış beyaz hüzün/İsmail Bilgin |
|
06-12-2009, 20:09 | #106 |
''Evreni güzel, tam ve kusursuz bir halde düşle. Ve bir şeyden emin ol: Olan, onu senin düşlediğinden daha iyi düşlemiş...''
''Mavi Tüy... |
|
08-13-2009, 15:18 | #107 |
Kırık kalpleri götürürsün ardından..
Çocukken yarım bıraktığın ekmekler gibi koşarlar peşinden.. |
|
08-15-2009, 17:06 | #108 |
"İnsanın bir niyet ve düşünce ile anlam kazandığını düşündüm.
Demek ki insanlar niyetlerine göre iyi veya kötü, güzel veya çirkin olabiliyorlar, eşyaya bakış açılarıda buna göre oluşuyordu. Ruhlarını şeytana satanlar ile Rahman'a adayanlar da işte bu ince çizgi ile birbirlerinden ayrılıyorlardı. Birileri zamanı çoğaltıyor, diğerleri harcayıp tüketiyordu çünkü. Birileri iyi şeylerle hayata anlam katarken, diğerleri hayatın kötülüklerine tapıyordu." Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk / İskender Pala |
|
08-20-2009, 17:02 | #109 |
Kendini elmasla şereflenmiş, taşla aşağılanmış biliyorsan sen Allah'la beraber değilsin.
(Attar) |
|
09-03-2009, 17:11 | #110 |
"Kim ki konuşmaz, kabullenmiş demektir.."
(Grange-Şeytan Yemini) |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|