![]() |
#111 |
![]() "....insanın tüm yaşamını doğduğu yerde geçirmesinin eşyanın gereği olduğunu söyleme sakın!Suya bak! Görmüyor musun nasıl da berrak ve güzel, ufuklara doğru koştuğunda; ve nasıl yapış yapış oluyor bir yerde durup kokuştuğunda!"
Amin MAALOUF-Yolların başlangıcı |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#112 |
![]() " Şehid babacığım, sarığını ödünç alıyorum..
verdiğin terbiye mucibince nâmahreme görünmemek için son çare olarak !.." Malazgirt'te Bir Cuma Sabahı /Yavuz Bahadıroğlu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#113 |
![]() " Gurur başarının önüne çekilmiş bir demir duvarıdır,
tevazu ise başaruya merdiven; biz önümüze duvar çekmek yerine, merdivenlerden çıkmayı tercih edenlerdeniz.." Malazgirt'te Bir Cuma Sabahı /Yavuz Bahadıroğlu Konu LeyaL tarafından (09-10-2009 Saat 15:15 ) değiştirilmiştir.. Sebep: yazı hatası |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#114 |
![]() Din; sel felaketinin, yıldırım afetinin insanları zorladığı, muztar kalmaktan doğan bir sistem olmadığı gibi, beşerin iktisadi, içtimai durumlarını temin etmek için, ortaya atılmış bir sistem de değildir.
Yine o, Rönan'ların, Russo'ların dediği gibi, insanın tabiatından doğmuş olmaktan da fersah fersah uzaktır. O ilahi bir kanunlar mecmuası, ilahi bir vaz'dır ve insanların dünyevi ve uhrevi saadetini tekeffül etmektedir.. (Asrın Getirdiği Tereddütler- M. Fethullah Gülen) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#115 |
![]() Çöllerde susuz gibi, anasız öksüz gibi, müebbed mahpus gibi vuslatı bekliyorum...
- Ebu Cendel - (Özgürlük Savaşçıları _ Kıyamoğlu Sancaktar ) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#116 | |
![]() ![]() ![]() ![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#117 |
![]() ... Allah'dan korkup çekinmeyen kuldan da utanmaz, çekinmez.
Ahmet Rıfat merrhum, Tasvir-i Ahlâk adlı eserinde, " Utanmıyorsan dilediğini yap " nebevi hadisinden söz eder. Allah'dan hayâ etmeyen kimden hayâ eder.!?... Abdullah Yıldız /Yusuf 'un 3 gömleği.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#118 |
![]() Bu akşam tek başıma uzun bir yol yürüdüm. Çoğunlukla başkaları ile yürürüm veya yatarım. Bu akşam tek oldu. Tanrım, keşke burada olsaydınız. Burada olmadığınızı söylersem aslında kendime deli demeliyim. O kadar kuvvetli bir şekilde hissediyorum ki burada olduğunu. Hayır hayali değil, istediğim anda size dokunabileceğim şekilde buradasınız, yanımdasınız..
** Mektuplarınızın benim üstümdeki etkisini hiç küçümsemeyin milena!. bu mektupta da küçük tedirginlikler çok değil aslında. ama mutluluk veren bir acının gerçeği gibi bir şey. zaten senden gelipte dayanamayacağım be olabilir?.. Her zaman olmasa da arada sırada ‘sen’ de bana olmaz mı?. *** Üstelik benden mektup alamayınca üzülecek kadar da iyi bir insansınız.. Milena'ya Mektuplar- Kafka Allahım böyle diyen bir adam gerçek olabilir mi ![]() Konu dilemma tarafından (10-06-2009 Saat 13:13 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#119 |
![]() Şimdi, kulübesinin önünde, çardağın altındaki koltuğunda asma kabağı gibi sallanarak geçmişini seyreden yaşlı bir adamım. Her şeye uzaktan bakıyorum. Bir asma kabağının baktığı kadar uzaktan.
İçim boş. Bence her insan iki kişidir. Birincisi önden gidip yolu açar. Ama belki de kapatır; emin değilim. Öteki bazen irkilerek, korkuyla; bazen de umut ederek onun peşine takılır. Önümdeki beni buraya getirdi; ya da arkamdaki adımlarımı izledi ve işte sonunda buluştuk. Geçip gitmiş zaman böyle bir şeydir; ayak izleri birbirine karışır. Köpek yaşlanır, susar. Adını seslendiğinizde başını bile kaldırmaz. Artık önümde biri yok; kimsenin peşinden gitmiyorum. Biz, iki kişi, yıllarca birbirimize bakmaktan, birbirimizi anlamaya çalışmaktan yorulduk. İşte ilk yalanımı söylüyorum; iyi bir hikâyenin kahramanı başına buyruk olmalı, kalemi tutanın biçtiği role asla sadık kalmamalıdır ! Aslında en başa gidip her şeyi yeniden yaşamayı ve gerçekten başına buyruk olmayı dilerdim ama yazmakla yetinmek zorundayım. Yaşadıklarımı bir kez de böyle yaratmamın ne sakıncası olabilir ki ? Biz ikimiz; ben ve beni izleyen ya da ben ve benim izlediğim adam; anlamsızlığın keşfinden geliyoruz. Gemimiz bir yıkıntı halinde karaya vurdu. Bütün mürettebat öldü; tanığımız yok. Kıç tarafında hâlâ sallanan şey, bir bayrak değil; tayfalardan birinin donu. Hüsnü Arkan-Uyku |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#120 |
![]() ...kaybedecek hicbir seyin kalmadiginda, hayatin
karsisinda ellerin cebinde durursun... kimse icin ruhunun onunu iliklemez, hicbir sey icin yuzunu naylon bir gulumseme ile agritmazsin... kimse icin derbeder kalbinin sacaklari gibi sarkan gomlegini icine sokmaz, onay mercilerinin hicbirini iplemezsin.. . mutlu musundur? hayir... ama eyvallahsiz olmanin da bir karsiligi vardir; icinde buruk, ofkeli, kesintisiz bir ahmak islatan yagmurla gezersin... hic durmadan şirinlik yapmak sana daha zor geliyorsa eyvallahsiz olmayi secersin. bu kaybeden olmak, tutunamamak degildir; bu, oyunu daha basindan birakip gitmektir... kazanmayi bile reddetmektir. .. kaybedenler oyunu hic degilse bir kez oynamistir; ama eyvallahsizlar oyuna hic dahil olmamistir... ... Ece Temelkuran. Mükemeldi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|