01-01-2008, 22:14 | #41 | ||
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
Kur'an Kursu meselesine tekrar dönelim :
Alıntı:
Tekrarlıyorum: Bu düzenleme 1997 yılında Erbakan'ın başbakanlığındaki 54. Hükümet döneminde olmuştur. 8 yıllık kesintisiz eğitim olarak bilinen uygulama ile Kuran kurslarına ancak 15 yaş üzerinde katılınabileceği düzenlenmiştir. Aynı hükümette Abdullah Gül de bulunmaktadır. 57. Hükümet döneminde olan ise tek maddelik bir yasa ile bu alandaki hukuki boşluğun doldurulmasıdır. Buna göre 15 yaş altındaki öğrencilerin ilköğretim 5. sınıftan itibaren yaz ve kış tatil dönemlerinde Kur'an kurslarına katılabilmesi düzenlenmiştir. Yani önceden 8. sınıf sonunda (15 yaşında) kuran kurslarına katılım mümkünken, bu düzenleme ile 5. sınıf (yani 12 yaş) sonrası bu mümkün olmuştur. Yani iddia edilenin aksine yaş sınırı ağağı çekilmiş, 28 Şubat düzenlemesi yumuşatılmıştır. Alıntı:
|
|||
01-01-2008, 22:15 | #42 |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
Var mı sorusu olan ?
|
|
01-01-2008, 22:21 | #43 |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
bakiniz ayni seyleri tekrarliyorsunuz..
benim elestirim parti politikalarinadir kisisel degildir ben sayin bahceliyi irkindan, soyundan yada dini vecibelerinden dolayi degil icraatlerinden dolayi elestiriyorum.. bastan beri bu konudaki mesajlarimi okursaniz gayet tutarli oldugumu göreceksiniz ;)..herkes bir birey olarak özgürdür ve herkes görüsünü özgürce ifade edebilir diger arkadaslarin görüsleri kendini baglar ben kendi görüslerim cercevesinde yorumlarda bulunuyorum.. bakiniz bu idam konusu secim önceside malzeme olmus ayni belgeler secim önceside sunulmustu sayin bahceli bu suclamalara ip atarak biz asamadik, siz asin diyerek cevap vermisti bakiniz ne cevabi vermis biz asamadik yani asamadigini kabullenerek.. bir yasa önerisi hükümetin onayi olmadan asla meclise gelmez, o meclise geldiyse sayin bahcelinin oluru vardir hem olur verip, hemde mecliste ret oyu kullanmak ikili oynamaktan baska birsey degildir.. bu arada o büyük metin icin tesekkürler o metinde yazilanlar ve altindaki sayin bahcelinin imzasi olan kagit sizinde dediginiz gibi bir protokol bir taahhüttür ve bu taahhütün gec olmasi o yazinin icerigini öldürmez!.. sonucta mhp hükümetteydi o kadar istekliydide neden hükümeti bozup sineyi millete dönmedi? |
|
01-01-2008, 22:26 | #44 | |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
Alıntı:
|
||
01-01-2008, 22:28 | #45 | |||
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
Alıntı:
54. hükümetin bu yasayi cikardigini kanitlar misiniz ama yukaridaki yasayi mhp nin cikardigini meclis tutanaklarinda bulabiliriz istersen ekleyebilirim..buyrunuz mhp nin yasagindan sonra sayin mustafa karaalioglu nun köse yazisini sizlerle paylasiyorum bu yazi bu yasanin yasalasmasindan bir gün sonra kaleme alinmistir ;) Türkiye Büyük Millet Meclisi dünkü oturumunda, toplumsal hayatımızı doğrudan etkileyecek, yüzlerce yıllık din eğitimi olgusunu kökünden sarsacak bir karar aldı. Halen yasal boşluk nedeniyle her tarafa çekilebilecek durumda olan Kur'an eğitimi dün kabul edilen tek maddelik yasayla boşluktan kurtuldu ama, bu ülkede Kur'an eğitimi de fiilen bitti. 28 Şubat sürecinde dine ve inanca yönelik bütün uygulamalarda olduğu gibi dün kabul edilen yasa ile de ülke gerçekleri, Türkiye nüfusunun eğilimleri ve ihtiyaçları ile bilimsellik gözardı edilmiştir. Hükümeti oluşturan solcu parti DSP, milliyetçi parti MHP ve giderek bir kimlikle tarif etmenin imkansız hale geldiği ANAP birlikte verdikleri oylarla "halka karşı"lığın en bariz örneklerinden birisini ortaya koydular. Sekiz yıl eğitimle, çocuklarımızın ancak 15 yaşından sonra eğitimlerine izin verilerek normal Kur'an kursu eğitimi tarihe karışmıştı. Şimdi de bu ülke insanlarının ortak kimliği olan müslümanlığın en güzel ve vazgeçilemez geleneklerinden birisi olan yaz kursları ve hafızlık tarihe karışmaktadır. Bütün araştırmalar yaz Kur'an kurslarına katılanların yüzde 78'inin 12 yaşın altındaki çocuklar olduğunu ortaya koymasına rağmen Meclis; beşinci sınıftan sonra kursa gidişe imkan tanıyan bir yasal düzenlemeyle gerçek Kur'an kursu kitlesine Kur'an eğitimini yasaklamıştır. Artık, hiçbir çocuk 5. sınıfı bitirene kadar Kur'an kursuna gidemeyecektir. Bale, müzik, resim, spor, yabancı dil gibi bir çocuğun bedensel ve ruhsal yönden geliştirecek eğitim ünitelerinden herhangi birisi için yaş sınırı bulunmazken Türkiye Cumhuriyeti sadece ve sadece Kur'an eğitimi için çocuklarını 12. yaşına kadar beklemeye zorlamaktadır. Bunda akıl, iz'an, bilimden iz var mıdır? Hal böyleyken, Meclis'in aldığı kararın Kur'an eğitimine imkan tanıdığını söylemek mümkün müdür? Meclis bu kararı nasıl aldı? Dün, Meclis kürsüsünden çaresiz çırpınışlar içerisinde demagojiden demagojiye koşturan MHP sözcüleri acaba nasıl bir cenderenin içine girdiklerinin farkında mıdırlar? MHP'lileri, ANAP'lılar köşeye sıkıştıkça "memleketi 28 Şubat'a siz getirdiniz" diyerek Fazilet Partililere yüklendikçe aynı uğursuz Şubat'ın bataklığına gömülüyorlardı. Kapalı grup toplantılarında "olamaz, bu yasaya evet diyemeyiz" diyerek grup yöneticilerinden medet bekleyen iyi niyetli MHP'li milletvekillerinin "geçecek, bu yasa beş puanımıza mal olsa da geçecek" cevabı karşısında ne tür duygular içerisinde olduklarını tahmin etmek güç değil. |
||||
01-01-2008, 22:34 | #46 |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
Kardes bak sorularin aslinda bütün cevaplari nazli ilicak hanimin o zaman yazdigi soruda var ;)
MHP, Kur'an kursu ve gerçekler Geçtiğimiz hafta, yaz Kuran kurslarıyla ilgili bir düzenleme yapıldı. Aslında, müspet bir adım atılmak istenirken, tam tersine, daha olumsuz bir sonuca ulaşıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an kursları yönetmeliğinin, 8 - 9 - 15 ve 16'ncı maddeleri, geçtiğimiz yıl, Danıştay tarafından iptal edilmişti. Bu iptal dolayısıyla, hukuki bir boşluk doğmuştu. Ama, anne ve babalar, alıştıkları gibi -Anayasa'nın 24'üncü maddesinden doğan bir hak olarak- yaşı ufak çocuklarını Kuran öğrenmeleri amacıyla, camilere göndermeğe devam ediyordu. Çünkü bir yasak mevcut değildi. İptal edilen maddeler Yönetmeliğin iptal edilen 15 ve 16'ncı maddeleri, ilk öğretimin 5'inci sınıfını tamamlayanların, Kur'an kurslarına gidebileceğini hükme bağlamıştı. 8'inci madde, hafta sonunda ve yaz aylarındaki Kur'an kurslarıyla ilgiliydi; bu madde, 5'inci sınıfı tamamlayan öğrencilerin, Kuran-ı Kerim'i ve mealini öğrenebilmek, dini bilgilerini geliştirebilmek amacıyla, tatil aylarında veyahut hafta sonlarında kurslara gidebileceklerini belirtiyordu. 9'uncu madde ise camilerdeki Kur'an öğretimini düzenlemekteydi. "Camilerdeki Kur'an eğitimine katılanlarda yaş sınırı aranmaz" deniliyordu. Danıştay söz konusu maddeleri iptal etmişti, ama doğan boşluk din eğitiminin lehine çalışıyordu. Hem camilerdeki eğitimde yaş sınırı aranmıyordu, hem de Kur'an kursuna devamda ilköğretimi bitirme (8 yıl tamamlama) mecburiyeti bulunmuyordu. Oysa, hükûmet "boşluğu dolduralım, yaz Kur'an kurslarına yasal dayanak sağlayalım" derken, yasaklayıcı bir zihniyeti egemen kılmıştır. Artık küçük çocuklar camilerde dinini öğrenemeyecek. Ancak 8 yıl kesintisiz eğitimi tamamlayanlar Kur'an kursuna gidebilecek. Yaz Kur'an kurslarındaki yaş ise, 12 olarak belirlendi. (5'inci sınıfı bitirme şartı getirildi) MHP'nin durumu Bence MHP'li milletvekilleri oyuna geldi. Onlar, hiç değilse, bir nebze iyiye doğru gidiliyor diye düşündüler. Eğer Anasol-M Hükûmeti tasarısı, sonunda bir önerge ile değiştirilmeseydi, belki bu ölçüde olumsuzluktan söz etmeyebilirdik. Çünkü hükûmet tasarısında (yaz ayları hariç) Kur'an kursları için yaş sınırlaması bulunmuyordu. Ama, son anda verilen önerge, Kur'an kurslarına devam için ilköğretimi bitirme şartını getirdi. Koalisyon ortaklarının hazırladığı önerge, İLK ÖĞRETİMİ TAMAMLAYANLAR İÇİN Kur'an kursu açılacağını belirtiyordu. MHP, Anap ve DSP oylarıyla kabul edilen bu önerge yüzünden, Kur'an kursu yasağı Danıştay'ın yorumu ile sınırlı kalmadı; kanuni bir dayanak kazandı. FP'ye öfke MHP'lilerin Kurultay adlı gazetesi, FP'lilere ateş püskürüyor. Yasakları RP'nin getirdiği, kendilerinin düzeltmeye çalıştığı iddia ediliyor. Bu doğru değil. Evet, 28 Şubat'a biraz da RP'nin hataları yüzünden gelindi ama, Refahyol Hükûmeti 8 yıl kesintisiz eğitim de dahil olmak üzere, dindarı rahatsız edecek hiçbir menfi düzenleme yapmadı. 28 Şubat tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarının altında Başbakan Erbakan'ın imzası var. Fakat bu imza, kararların tatbik edilmesi değil, öncelikle hükûmete bildirilmesi anlamını taşıyor. Daha sonra Erbakan, bakanlıklara bir tâmim göndererek, bu kararların mümkün olanlarının uygulanmasını istemiştir. Mesela, Kur'an kurslarında Diyanet denetimi sıkılaştırılmıştır. Mesela kılık kıyafet kanununa uymayan bazı sarıklı ve cüppeli kişiler gözaltına alınmıştır. Göstermelik birkaç tedbirle yetinilmiş, bir anlamda ipe un serilmiştir. Hiçbir yasal düzenlemeye gidilmemiştir. Anasol-D Hükûmeti İmam Hatip okullarının orta kısmını kapatan, bu okulların mezunlarının sınav puanını eksi değerlendirmeye tâbi tutarak İlahiyat Fakültesi dışındaki fakültelere girmesini yasaklayan, Anasol-D Hükûmeti'dir. Bir yandan orta kısımları kapatıldığı, bir yandan da, üniversiteye giriş imkânları daraltıldığı için, İmam Hatipler'in kökü kurutulmuştur. Temel eğitim ve din Eğer, Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde olmasına rağmen, bu okulların -tevhid-i tedrisat kanunun amacına aykırı bir şekilde- Türkiye'de iki farklı tür insanın yetişmesine yol açtığı iddia ediliyorsa, din eğitimini -isteğe bağlı olarak- temel eğitimin içine taşımak mümkündü. Nitekim MHP'li İsmail Köse'nin, geçtiğimiz dönem Meclis'e vermiş olduğu, bu istikamette bir önergesi vardı. Anap'ın da aynı düşünceyi paylaştığını, Mesut Yılmaz'ın açıklamalarından biliyoruz. İmam Hatipler'in orta kısmı kapatılacağı zaman, Yılmaz, Kur'an-ı Kerim ve meali derslerinin Arapça ile birlikte, beşinci sınıftan sonra okutulmasını savunmuştu, böylece, İmam Hatipler'in orta kısımlarının kapatılmasından bir zarar görülmeyeceğini belirtmişti. Fazilet Partisi ve DYP de, Kur'an'ın, isteğe bağlı olarak, temel eğitimin içine alınmasını elbette destekliyorlar. Ama Meclis, laiklik ruhuna uygun böyle bir düzenlemenin yerine 28 Şubat yasakçılığını tercih etti. MHP ve Anap milletvekilleri, yüzlerini, DSP yerine DYP ve FP'ye çevirselerdi, dünyanın hiç- bir yerinde eşine rastlanmayan bu şekildeki bir uygulamaya, imza atmak zorunda kalmazlardı. Konjonktür "Konjonktür" müsait değil diye mazeret beyan edenlere soruyoruz: "Öyleyse '4 yıldızlı irade' deyince neden öfke belirtileri gösteriyorsunuz?" Kur'an kursları müzakereleri sırasında baştan sona, "Bu dönemde ancak bu kadar yapılır" şeklinde bir acz ifade edilmiştir. Erbakan, 28 Şubat'ı aşmak için, koşup Meclis'e geldiğinde, muhalefeti yanında değil, aksine karşısında buldu. Oysa bugün Anap ve MHP, yüzlerini FP ve DYP'den yana çevirseler, 4 yıldızlı irade yerine, milletin iradesi ile buluşabileceklerdir. Bu yüzden RP'yi öne sürerek mazeret üreteceklerine, bir an önce 28 Şubat taşeronluğundan kurtulmaya çalışsınlar. Nazli Ilicak |
|
01-01-2008, 22:38 | #47 |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
İnadına TAYYİP ERDOĞAN tamam mı? APO'yu çıkartsa bile hapisten liderim ne yapıyorsa haklıdır.
Boşuna burada AKP'li kardeşlerimin kafasını bulandırmaya çalışma,diğer seçimlere sen de gör bak % 60'la geliyoruz. MHP ise baraj diplerinde sürünecek. Bizi istemiyorsunuz ama siz gelirseniz yine kriz çıkartırsınız bir kere ABD ile aranız iyi değil sizin. |
|
01-01-2008, 22:39 | #48 | |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
Değerli mavera ,
Kopyala yapıştır ile olmuyor bu işler . Gerek idam konusunda , gerek Kur'an Kursları konusunda belgeye dayalı bilgilendirmelerde bulundum . Fakat siz bana argüman olarak , gidip bir köşe yazarının kişisel yorumlarını sunuyorsunuz . Kişilerin yazdıkları sadece kendilerini bağlar . Gün gelir , çıkartıp fırlatırlar adamın yüzüne . Sabahtan beri bir sürü şey yazdım . Var mı bunlara verecek cevabı olan ? Alıntı:
Bir MHP'li olarak son zamanlarda AKP'ye karşı bir sempati duyuyorum . Söküp almayın onu benden . |
||
01-01-2008, 22:44 | #49 |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
arkadaslar forumda bir grup akli sira ak partili kisvesi altinda birbirlerine laf atarak, akillari bulandirarak bizleri birbirine düsürmeye calisiyor..
bu konudaki bazi arkadaslar birbirleriyle baglantilidir, ayni anda ayni sekilde üye olan bu arkadaslar ak partiliyiz kisvesi altinda akli sira bizler arasina nifak tohumu ekmek istiyor.. isim vermiyorum onlar kendilerini cok iyi biliyor..iki arkadas siteden banlandi bu arkadaslarada sira gelecek ;) |
|
01-01-2008, 22:45 | #50 |
Bahçeli, partinin imamını niye kovdu?
İdam cezasının kaldırılması bir yasama eylemidir.Fakat yasama eyleminin olabilmesi için
1. Bir milletvekilinin belirli sayıda imza toplayarak teklif sunması (yasa teklifi) 2. Hükümetin, bakanlar kurulunun teklif sunması (yasa tasarısı) gerekir, anladığım kadarıyla yukarıdaki imzalı belge de bir yasa tasarısı ya da ona yönelik bir ön anlaşma... Kaldı ki kabul edelim ki yasama örgütünün marifeti idamın kaldırılması/geciktirilmesi;yasama örgütünün büyük çoğunluğunu genelde iktidar partilerinin milletvekileri oluşturmaz mı İmzaya bakacak olursak MHP bir direnç göstermemiş belli ki.. Kaldırılıp kaldırılmaması ayrı bir tartışma konusu ama MHP (ya da Bahçeli) ikili oynuyor belli ki.. |
|
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
|
|