AK Gençliğin Buluşma Noktası
Şiir Şairler, şiirler ve öz geçmişleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-31-2009, 16:51   #1
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart Arif AY Şiirleri
Gökyüzü Saatleri

III
bakışından yakaladım seni
duruşundan
su gibi akışından sesinin
ağaçlar kuşlar cümle bulutlar geçti
hüznünden yakaladım seni

saçlarımda eski zaman karıncaları
ve ilk ışıkları çeşmelerin
yüzün yüzüme değer gibi yıldızlar
akşamından yakaladım seni

sevinç mi telaş mı
tahtaya kalkmış çocuk gibiyim karşında

IV
yaz akik bir güldü
yanağında soldu ve bitti
sende mi esti bu rüzgar
savrulur saçların da şimdi
yapraklar tümden nefti

bir düş horozudur güneş
her saat seninle
kurulur masaya bir güzel
ıssızlıklardan ıssızlıklara öter

en tetik yerindesin sabahın
kuşlar uçuruyor bakışların

 

u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-31-2009, 16:51   #2
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Erzurum

zaman yitik, sanki hiç yaşanmamış
bu mekân ne ilk, ne son durak
karşıda çifte minare
taşı işleyen nakkaş
hem selçuklu, hem dadaş

burda mevsim ikimizden biri

biz, marifetnameyle bir
akşamı yaprak yaprak çevirip
geceye ferman açtık
okuduk dudakla el arası
tartıp her sözü bir bir
sonra darasını düştük
ve biz, ölümden çok
zulmü gördük

biz erzurumda otuzüç kişiydik

gece oltu taşıdır, işlenir
ve tesbihe dönüşür zaman
geçer parmak uçlarımızdan
sonra, ağırlanır toprak
güze dökerek hüznü
hırkasına bürünmüş bir derviş
suskunluğunda gelir kış

burda mevsim ikimizden biri

bir de kadınlarımız,
yüzleri kavruk, gözleri iri
konuşunca gök, susunca toprak
gülü türküleyip akşam sabah
oturup evlerinde onlar
acıyı kilim gibi dokudular
biz onları, çocuklarımıza sıla
kendimize gurbet bilip
çiçeği burnunda bıraktık

biz ceylanı vurulmuş dağdık

kar iner
isyan gibi çabuk
ölüm gibi sessiz ve dakik
palandöken
kolları gürgen
gözleri çiğdem
gözdesi kekik
ve biz, ölümden çok
zulmü gördük

palandöken hem yassı hem dik
bir sabah kepenkleri
kar tipisi gibi
indirip birden
öpüp yüzünü toprağın
ağır ve derin
bir günü isyana böyle çevirdik

kar palandökenin börkü
bundan gayrısını giymedik
giymeyeceğiz dedik
ve bu söz üzre
başımızı göğe
sakalımızı yele
boynumuzu ipe verdik

biz erzurumda otuzüç kişiydik

şimdi onlarsız bu toprak
acıdan kıraç
hüzünden çorak
kışın dertli, yazın emrah
ve mevsim, ikimizden biri
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:52   #3
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Çocuklar Nerde

sana anlatacaklarım var
otur
bir bardak su biraz zeytin
gözlerin/tüm sevincin
önce sofrayı kur
bak/gördün mü
nasıl sıcacık ekmek
sevenin yüreği/elimin emeği
nerede kaldı bunlar
çocuklara bir bak

-oyundalar/gelirler şimdi
saklama yüzündeki ikircimi
bir çatırtı/zaman durdu
işte oyun
onlar vuruldu

biraz gözyaşı biraz tuz
ekmeğim sokaklarda
sofrayı kaldır
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:52   #4
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Baskın

yağmur bir göçtür
kollara kelepçe vurulunca
kapıda beklenmedik zil sesi
başlarında zulmün simgesi

süzülürler
başlar talan

götürülür
evde ağıt/figan

geceyi çöz dağılsın yıldızlar
yitik bir kuş, sürüklenen bir yaprak
hani bizim olan güneş
ah bu dağlanan yürek
hangi dağda yaktığın ateş

bir devir
buğday mühürlenir
kitap sürgülenir
tutuklanır yaşam

yağmur bir göçtür
kollara kelepçe vurulunca
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:52   #5
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Gül Cengi

toprak değişti şimdi
devindi toprak
kandan ve gelinlik yeşiliyle
ellerim toprakta durur

ateşe doğrultup gözlerimi
bir ırmağa kıyasla
öfkenin eteğine boşaltarak damarlarımı .
kanı yazdım

yürek vuruşlarımdan dalgalar
bir uzun seccade toprak
silahların ucuna çekilmiş kalemim
kime ah ettin ey Eritrelim
firavunlar suda boğulur
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:53   #6
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
İnfaz

mahcup bir cellat gizli bende
her gün yağlar durur ipini
vakti yok infazların
kendi infazda vakitlerin
hızarlara gelemem gayrı
hizalara da
çürütülmüş bir köküm şurda burda

seni düşlemeye gün yetmiyor artık
günler bende bakırçalığı
serin rüzgarlarda saçların
yapraklarda sesin
bin yıldızlı gök yaptım gözlerinden
sevgilim demek için geceme

zor yollardayım
önüm ardım cinnet mahyaları
cam kırıkları dökülüyor ıslıklardan
gül değil yalnızlık bu elden ele
kıyamet habercisi çarşılarda
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:53   #7
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
İstanbul Denilince Sorulur Yeryüzü

Akşam kişneyen bir at istanbulda
Baktıkça sarayburnundan
Okşar yelesini tunusun yeli
Açılır marmara bir mavi zambak
Bir dağ yansıması cezayirden

Akşam yürüyen bir kervan istanbulda
Baktıkça eyüpten
Ansızın boşalan yağmur
Yüzündeki telaştan
Anlaşılır bir gezgin kadar yerli
Olamadığınız

Günün iskeleti var ortada
Ne içinizde bir giz
Ne güneşin pasa işleyen yanı
Çözülmeyen bir buzul
Bu bilinçsiz durum
Durmadan inip kalkan balyoz
Ve ezilmişliğiniz

Ağır ağır inen morluk
Bir faslı ananın yüzü sularda
Sığmaz içimin mağaralarına
Çözülüp dağılan güvercinlerden
Eyüpte bir türbe kalır
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:53   #8
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Su Düşü

denize bir şeyler diyor adam
çiviler çakarak denize
gözlerinden
denize bir şeyler diyor adam

deniz sımsıcak Erzurum karı
denizden bir parça
adamın alnına koymalı

bil ki çoğalır özlemi
rüzgârsa toprağın dansı
gelir esen meltemle
ölüm ıhlamur kokusu

çeker maviliği bir soluk
belki çoğalır özlemi/çoğalır adamın
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:54   #9
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Tenha Şiirleri'nden

II
Sürülmüş toprak kokuyorsun
biçilmiş çayır
söğütlüğü geçince
heryer çiğdem, gelincik ellerin
baktıkça açıyor yüzün
baktıkça bulutlar ve güneş
serçeler karışıyor gülüşüne

Saat yok gölgemizde zaman
ve suyun uzayıp giden öyküsü
sevmek kadar seni
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:54   #10
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Anne

taşı tencerede kaynatan anne
çocuklara umudu sabrı öğreten anne
seni bir ömer arar bulur
beni zulüm boğar öldürür
taşı tencerede kaynatan anne

yürürlerdi erirdi taşlar
gün tutulur ay bölünürdü
onlar bir bakmaya görsün
tüm bakışlar dururdu
taşı tencerede kaynatan anne

onlar diri günler koydu keskin zamana
zulme kaymasın diye vakitleri
beş kez yıkayıp beş kez adladılar
onlar diri günler koydular umutla
taşı tencerede kaynatan anne
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi