AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-09-2012, 03:44   #81
Kullanıcı Adı
werret
Standart

''Kamalak, Suriye'li müslümanlardan özür dilesin!''


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 04:38   #82
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
belli oluyor...
sana dezenformasyon yaptıran abilerine sor iyi tanırlar...

Daha önce de yazmıştım bana kimse dezenformasyon yaptırmıyor. Neden ısrarla iftira atıyorsun ?


Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
selefi değilmisin sen gözüm...
Selefi ne demek ?

Senin de selefin vardır , şiilerin de...


Peygamber efendimize , ashabına ve Tabiine selefi salihin denir.


İmam Ahmed , İmam Şafii gibi ehli sünnet imamları selef olarak görüp
onlara uymaya çalışıyorum.


Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
sizede sapık diyen dolu adam var...
onların delilleriyle seni tekfir edeyim...
Mesela şiiler mi ?

Birilerini tekfir etmek istiyorsan sapıklardan değil , Kur'an ve
sünnetten delil getirmen lazım.



Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
sahabeye sövenlerin hükmünü en son imam hamaney açıklamıştır..
boş konuşmak zorunda değilsin...

Şia'da ''takiyye'' nedir ? bunu araştırmanı sana tavsiye ederim...

İran'da Hz. Ebu Bekir'e ve Hz. Ömer'e söven birçok İran'lı şii ''Ayetullah'' yaşamaktadır. Eğer Hamaney o dediğin fetvasında samimiyse neden sahabelere söven ve İran'da yaşayan birçok şii ''alimi'' cezlandırmıyor ?

Şu linke tıklamanı da tavsiye ederim.


http://www.islam-tr.net/serbest-kurs...rcek-yuzu.html

Konu werret tarafından (01-09-2012 Saat 04:49 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 13:41   #83
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Mesele Nusayriler ve Beşar Esad değildir... Onların üzerinden Bölgenin Ateşe atılmasıdır...! Bu itibarla Nusayriler ve Beşar esad'a karşıyız diye Abd politikasına düşüp İran, Irak ve Türkiye'yi ateşe atan oyunlara gelmemek adına yapılmıştır...!

Meselelere duygusal yaklaşmamak lazım...!

Beşar esad ve nusayrilerin zalimliğine söz olamaz ! Lakin stratejisini bu hassasiyet üzerine kuran Abd-İsrail'in oyununa gelmemektir !
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 15:42   #84
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
[IMG][/IMG]















Alıntı:
EZEL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet Mustafa Kamalak'ın Suriyeyi ziyaret etmesini eleştirenler birde bunlara yorum getirebilirmi ?






























Alıntı:
Gazi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Tablonun anlamı :Araf suresi ayet 199:"Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir."

Bu Esad'a verilen en güzel bir mesajdır.

Cahiller bunun bir tablo olmadığını,bir Kur'an mesajı olduğunu bilmelidirler.
.[/CENTER][/SIZE][/COLOR]





Alıntı:
_Davam_ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Cihadın en üstünü zalim idareciye hakkı söylemektir












Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kamalak’ın Suriye ziyareti

Müslüman Alimler Birliği’nin (UMAB) 40 bin üyesi varmış. Namını “alim” olarak tescilletmiş 40 bin insanın varlığı, belki kimileri için bir övünç vesilesi olabilir. Ancak bunun ardından şunu da düşünmemiz gerekmez mi; acaba adını “bahadır”, “alperen”, “gazi” olarak tescilletmeyi kafasına koymuş kaç kişi ve kurum vardır?

“Çağımızda böyle bir şey mi olurmuş!” diyecek olanlara, günümüzde 40 bin alimin bir çatı altında toplanması karşısında kimsenin çıkıp onlara “ortaçağdan mı fırladınız?” demediğine göre, hatta pek tabii bir vaziyet içinde çeşitli biçimlerde önemli-önemsiz icralarda bulundukları da vaki iken, bizim de neden bir Moğol ve Haçlı istilasından hiçbir farkı olmayan plan ve projelerin yürürlüğe konulduğu şu zamanda bütün bunlara karşı doğması gerekenin niye bir türlü doğmadığını sormaya hakkımız yok mu?

Yıldırım Beyazıt’ın Ankara Savaşı’nın ardından “Bursa alimlerine” yaptığı sitem dolu bir gönderme rivayet olunur. Bu alimler Yıldırım’a daha fazla Batı’ya yönelip de gücünü oralarda heba etmek ve yeni Haçlı seferlerini kışkırtacak fetihler yapmak yerine, İslam dünyasının kalbine doğru; Şam’da, Bağdat’ta, Kahire’de, İsfahan’da at oynatıp, asıl oralarda adına hutbeler okutmasını tavsiye ve telkin ederler.

1402’deki kahredici savaştan 6 yıl önce Niğbolu’da Avrupa’nın en seçkin süvarilerinden müteşekkil Haçlı şövalye ordusunu tamamen imha eden Yıldırım Beyazıt, önünde mukavemet gücü bütünüyle kırılmış geniş Avrupa düzlükleri dururken, o telkinlere uyarak döner ve önce Gaza beyliklerini tepeler, ardından yukarıda zikredilen büyük merkezlere doğru harekat başlatır. Fakat Ankara Savaşı’nda bozgun yiyip Timur’a esir düşünce aklına ilk olarak Bursa uleması gelir. Telkinciler artık yanında yoktur.

İçlerinden pek çoğu da Timur’a ulaklar gönderip bağlılık bildirme yarışına girmiştir. (Bugün kimilerinin Haçlıların düşmanlarına ölüm fetvaları vererek NATO’ya yaptıkları bildirimler gibi.) Bir Hoca Nasrettin bu ihanet furyasından ber’idir. O da zaten Bursa ulemasından değildir.

Rivayet edilir ki Beyazıt, yüzüğündeki zehri içmeden önce oğullarına bir yolunu bulup haber salar ve payitahtı “ulema şehri” olan Bursa’dan, “gaziler-cengaverler şehri” olan Edirne’ye taşımalarını vasiyet eder. Öyle de yapılır. Kızıl Elma’nın Doğu’da kardeş kanında değil, Batı’da kafir ufuklarında aranmasına kalınan yerden devam edilir.

***

Şimdi Türkiye’deki vaziyet elbette 1402’nin hemen öncesi değil. En azından önümüzde zayıf düşmüş, davetkar Avrupa düzlükleri uzanmıyor. Fakat gerimizdeki durumun vahameti birilerini fırsatçı maceralıklara sürüklüyor olabilir.

İslam dünyasında son yıllarda siyaset denilen kurumun aldığı hakim vaziyet, işgalcinin arzu ve direktiflerine paralel bir konumda yer almak, ya da en azından onunla uzlaşmaz bir karşıtlık içinde bulunmamaya özen göstermek şeklindedir. İstikametlerini bu minvalde belirledikleri gibi bir de kendileri gibi davranmayanları değiştirip dönüştürme görevi üstleniyorlar ki o zaman mevzu “korkaklık” bahsinden çıkıp daha vahim bir durum arz etmeye başlıyor.

Arap Baharı zemininde “devrim” yaptıkları iddiasında bulunanların, niye İsrail ve ABD’ye tavır almadıkları sorulduğunda, anti-devrimci pasifist politik yapıların diliyle “dengeleri gözetmek siyasetin gereğidir” cevabını vermeleri, siyasi anakronizmin sınır tanımaz cehaletini gözler önüne seriyor. Ülkesinin Batı karşıtı iktidarına karşı en şedit yöntemleri yürürlüğe koymak konusunda hiç tereddüt etmeyenler, bırakın ABD ve İsrail’e tavır almayı, kendilerine olan Batı desteğini izahta artık tevile bile gerek duymuyorlar. Bu cehalet ve pervasızlık, siyaset bilimine ve kavramlarına parende attırmayı onlar için çocuk oyuncağı haline getiriyor.

İşte bu yüzden İsrail’e karşı silahlı mücadele veren Hamas ve Hizbullah gibi İslam’ın yüz akı kurumları nezdinde dahi çokbilmiş bir eda ile onlara da “siyaset öğretmek”le kendilerini vazifeli hissediyorlar. Düştükleri komik durumun farkında bile değiller.

Elbette bir de bunların dışında kalanlar var.


Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve beraberindeki parti heyetinin Suriye’de geçirdiği 3 gün, Türkiye’de siyaset üretiminin, halen ve bütünüyle paranın ve belirli güç merkezlerinin tekelinde olmadığını ispatlamıştır.


Sırf bu bile sadece Saadet Partisi ve İslami camia için değil, bütün Türkiye kamuoyu için dev bir kazanımdır. Akdeniz’in yıllar sonra tekrar savaş gemilerinin gövde gösterilerine sahne olduğu ve 100 yıl önce yarım kalan paylaşım mevzunun, yani “Şark Meselesi”nin yeniden raftan indirildiği şu günlerde Kamalak’ın Suriye’ye gidişi, “gidebilmesi, gitmeye güç yetirmesi”, bu gelenekteki kurucu önderliğin canlılığına işaret ettiği gibi, memleketin merkezi siyasetinin önümüzdeki süreçte hangi mecrada akacağını da ortaya koymuştur.

Millet için yarının siyasetini çatacak olanlar, kendine işkence sesleri dinletilen ve sıranın artık onda olduğunu söyleyerek uğursuz bir bekleyiş içinde çabucak çözülmesi istenen tutsak konumundaki Şam’a giderken, pusuda bekleyenlerin eyyamcı kurnazlıklarına aldırmazlar bile.



Ali Eyvaz
[email protected]

Ali Eyvaz / Kamalakın Suriye ziyareti - En Doğru ve Güncel Haber
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 16:04   #85
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
heh...
temize ciktiniz ne guzel...
halkini katletmedigi doneme ait resimlerle simdiki resmi karsilastiriyorsunuz demek
milli goruscu kurnazligimi desek ne desek
basbakan yahudilerle iliski kuruyordu zamaninda ee bizde esasla kurariz...
mukayese ettiginize gore iki olayi benzer goruyorsunuz...
bu bir itiraftan baska birsey degil...
zalim lidere hakkimi soylemis
ne demis sen mesruyetini yitirmis bir zalimsinmi demis...
yok kiblemiz bir demis...
zulmu konusmadan hakki konusmus oylemi
af evet...
su dakikadan sonra esad af ediyorum herkesi silahlar susacak dese ne degisecek ?
katlettigi mazkumlarin hesabi ne olacak...
cogunuzun gozunu parti holiganizmi burumus yanlisa yanlis bile diyemez olmussunuz...
ben basbakanin hukumetin yanlislarini hep elestirdim hatta belki en cok ben elestirdim...
Allaha sukur partilere degil hakikate biat ettik...
sunu savunan hickimse bana bundan sonra zalim mazlum muhabbeti yapmasin zira edebiyattan oteye gitmez...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 18:05   #86
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart


Suriye ve Saadet Partisi ziyareti


Saadet Partisi en üst düzey katılımla Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretin nedenleri ve neticeleri üzerinde herhangi bir tartışma yaşanmadan seviyesi düşük bir tepki gündemi oluşturulmaya çalışılıyor.

Ömer Oktar yazdı...

Saadet Partisi en üst düzey katılımla Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi.Bu ziyaretin nedenleri ve neticeleri üzerinde herhangi bir tartışma yaşanmadan seviyesi düşük bir tepki gündemi oluşturulmaya çalışılıyor.

Suriye Esad rejiminin yıllar süren katliam ve baskılarıyla insanlık değerlerinin altüst edildiği,azınlığın çoğunluğu ezerek yönettiği bir ülke.

Irak, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Cezayir, Fas, Tunus, Libya ve diğer Afrika ülkeleri. Yakın bir zaman a kadar aynı şiddette olmasa da ama tehlikenin bittiğini düşünemeyeceğimiz Türkiye.

Ortak özellik aynı coğrafya(yakın) aynı inanç ve kültür mirasının paylaşımcıları, stratejik ve ekonomik olarak hammadde kaynaklarının merkezleri.

Çatışmaların ara vermeden bu coğrafyada gezindiği uzunca bir zamandır göz önündeki bir gerçek.

Bu güne değin etrafımızdaki çatışmalardan etkilenen bir ülke olarak herhangi bir etkin pozisyon edinmeden mağduriyetimizi ve insanlıkla ilgili kaygılarımızı sivil insiyatifler bir de değişmez bir refleksle MİLLİ GÖRÜŞ siyasi yapılanmalarıyla Türkiye gündemine getirdiğimiz gerçeğini göz önün de bulundurarak; Milli Görüş yapılanmalarının bölgede etkin siyasi ve mücadeleci unsurlarla etkileşim için de olmalarını mantıklı bir izaha, çözüme yönelik önerilerinin ve çözüme direkt katkı sağlayabilecek potansiyelinin olabilirliği endişe verici olmasın!

Herhangi bir ard niyet olmaksızın gerçekleştirilen bu gezinin çözüme katkı sağlayarak, devam eden katliamların önüne geçmek kapıların kapatılıp Türkiye nin siyasi olarak etkinsizleştirilmesini engelleyip insiyatifin AB, ABD, RUSYA ve tabiidir ki İsrail insafına terk edilmesine müsaade edilmemesi gerekliliğinin de bir hatırlatmasıdır. Sorunun çözümün de Türkiye muhakkak etkin olmalı insiyatifi elden bırakmamalıdır.

Suriye de devam eden bu çatışmaların ana nedeni de Suriye ye direkt bir müdahaleye taraf olacak olan İran, Irak ve Lübnan'ın Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır karşısı bir askeri-siyasi bir pakt oluşturmak, düşman tanımı içerisine sokmak.

Siyasi ve ekonomik olarak birbirlerinden uzaklaştırmak gelecekte olabileceği ön görülen büyük bir savaş için silah yığınağı yaptırıp ekonomik kazanımlarını köreltmek. Siyonist varlığın devamlılığını İsrail'i bir tarafın müttefiki yapmak.

Milli Görüş ve Saadet Partisi yıllarca bölgede yaşanan olumsuzlukların sebep ve çözümünü gündemde olmamasına rağmen inaç ve insanlık vazifesi edinerek Türkiye Gündemin de yer almasını sağlamıştır.

Her türlü sağduyulu çaba ve mücadele bu yapının öncelikli vazifesi olmuştur. Suriye de yaşanan insanlık dışı olayların tarafı gösterilmesi ŞEREFSİZLİKTİR.

Bu eleştirmek değil vicdansızlık ve AHMAKLIKTIR. Milli Görüş Yeryüzünde ki Zalimlerin Hasmıdır. Bunu yaptıkları ile göstermiş ve bundan sonra ki süreçte de göstermeye devam edecektir.

Suriye ve Saadet Partisi ziyareti » AJANS 5 | Yeni Bir Dünyanın Habercisi

redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 18:07   #87
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart













'Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. (A'RAF suresi 199. ayet)
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 20:11   #88
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
noldu bi köşe yazısı 3 resim 1 ayet koyunca olay bitiyor mu ?
al bende koyayım...

http://www.milatgazetesi.com/2012/01...venler-uzuldu/

Sayın Kamalak, şebbihabaşı Beşşar Esed’in reformlar konusunda ciddi olduğunu görmüş.
Türkiye’den görünen Suriye fotoğrafı ile Şam’da gördükleri arasında büyük fark olduğunu ve bu konuda hükümeti bilgilendirmek istediklerini söylemiş.
Şaka gibi…
Saadet Partisi’nin Beşşar Esed’e destek ziyareti gerçekten anlaması zor hazin bir olay…
28 Şubat mağdurlarının 28 Şubatçıların kurmak istedikleri gibi bir rejimle aynı safta durması nasıl açıklanabilir?
Dilerim bu ziyaretin ne getirip ne götürdüğünün sağlıklı bir değerlendirmesini yaparlar.









O dilediklerini rahmetinin kapsamı altına Alır. Zalimlere gelince O, onlar için acıklı bir azap hazırlamıştır.
İnsan 31

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.
şuara 227


Sizler hala afta nbahsediyorsunuz...
hangi af ?
bu adamlar ellerine silah alıp esada karşı savaşamı başlamıştı ?
haklarını istemekten başka ne yaptılar ?
binlerce insan katledildi
ortada savaş yok zulüm var...
Allahın belası esat...

nasıl bir tezat içindesiniz ki bir yandan üstüne bastıra bastıra af yolunu tut ayetini gösterirken diğer yanda barış döneminde iki ülke arasındaki sorunları gidermeye yönelik atılan adımların resimlerini karşı atak olarak koyuyorsunuz...
başbakanı suriye konusunda eleştirmek şu dönemde saflık olur...
ben bizzat gördüm...
beyazıttaki suriyeye destek mitingine gelen suriyeliler sloganlarının arasına başbakan erdoğana yönelik teşekkür sloganlarıda vardı...
esada katliamların başladığı ilk günden beri en sert tepkiyi verdi adam...
gerçekten gözünüz parti hırsıyla bürünmüş...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 21:47   #89
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart

















redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-09-2012, 21:55   #90
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
evet...
Allaha şükür hükümet sokaktaki halkın yanında...
o katledilen çocukların yanında...
daha bugün sayın davutoğlu suriyeli muhaliflerle toplantıdaydı...
gidin meydanlara ses verin neler diyor insanlar...
benim yanımda slogan atıyordu suriyeliler beyazıtta...
hepsini duydum...



  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 9 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 9 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi