03-03-2012, 11:44 | #1 |
Kuran-ı Kerimi Tek Başına Anlamak Zor mu ??
Şöyle fikirler duymuştum '' tek başına, sadece Ayeti kerimeleri kendisine rehber edinilmesini çok yanlış buluyorum...'' -- '' Kuran'ı anlamak için ; Sünnet, icma, Kıyas gibi konularında öğrenilmesi lazım '' --- '' Kuran'ı sadece peygamberimiz anlar ''
Biraz araştırdım, gerçekten kuran-ı kerim i anlamak bu kadar zor mu ?? yada kuran-ı öğrenmemiz için arapça mı öğrenmemiz lazım?? Yada kuran-ı anlamak için neler yapmamız lazım ?? Şöyle bir yazı buldum, ilgimi çekti ve paylaşayım dedim. Biraz uzun ama umarım sıkılmaz ve okursunuz. Bizler İslamiyeti yaşamaya başlarken,takip ettiğimiz yol,acaba Allahın bizlere emrettiği ve istediği yol mu? İslamiyeti yaşamaya,doğru bir noktadan mı başlıyoruz? Bilgi aldığımız kaynaklardan,ne kadar eminiz? Bilgilerin korunduğu,emin kaynaklardan mı faydalanıyoruz? İşte bu soruların cevabını gelin birlikte arayalım,fakat aklımızı da bir kenara bırakmadan?* Çünkü Allah,rehberinde yüzlerce kez aklımızı kullanarak düşünmemizi emrediyor. Allah bizlere Kur’an ı gönderirken,acaba nasıl göndermiştir? Bizler Kur’an dan mı sorumluyuz,yoksa onun dışından da hükümler var mı sorumlu olduğumuz? Sorumlu olduğumuz konuların açıklandığı,hükümlerin verildiği Kur’an,gerçekten anlaşılması zor bir kitap mı? Eğer gerçekten anlaşılması zor ve sadece yılların eğitimini görmüş insanların anlayabileceği bir kitap ise,bu durumda dini-Kur’an ı anlatan bir ruhban sınıfının oluştuğunun kanıtıdır bu,tıpkı Hıristiyanlarda olduğu gibi? Ama bizlere sorulduğunda hepimiz tek bir ağızdan ”bizim dinimizde ruhban sınıfı yoktur” diyoruz! Fakat bazı grupların dediği gibi,Kur’an herkesin anlayabileceği bir kitap değildir,özel eğitimden geçmiş insanların anlayabileceği bir kitaptır diyorsak ve bunda da iddia ediyorsak,demek ki İslam dininde de bir ruhban sınıfını yaratmışız demektir! Bir arkadaşımız bana şöyle bir soru sormuştu,sizinle paylaşmak isterim,çünkü yaptığımız en büyük yanlış bu sözlerin arkasında yatıyor!* Toplum Kur’an dan adeta bu sorularla uzaklaştırılıyor,korkutuluyor ve emin olmadığımız bilgilere yönlendiriliyor! Kur’an ı, Arapçayı mükemmel bir derecede biliyor iseniz, çok derin bir İslam tarihi bilginiz var ise, senelerce tefsir ilmi üzerine dirsek çürütmüş iseniz tabi ki Kuran-ı Kerim i işte o vakit kendi başınıza anlayabilirsiniz”!* Şimdi,yukarıdaki fikri savunan arkadaşımızın düşüncesinin doğru olduğunu düşünelim.Demek ki Kur’an ı anlayabilmek için,ister türk olsun,ister çinli olsun,ister bir japon,ister bir hintli olsun vs. önce iyi derecede Arapça bilmesi gerekiyor,yani Kur’an bu durumda hiçbir dile doğru tercüme edilmiyor demektir bu,(zaten bu fikir işlenmeye çalışılıyor).Bir başka deyişle sanki bu din sadece araplara ait,sanki bu Kur’an sadece onlara ait,sanki ALLAH ın kulları sadece onlar Kur’an ı anlayabilmek için,1-iyi derecede arapça,2-çok derin İslam tarihi bilgisi,3-senelerce tefsir ilmi üzerine dirsek çürütmek,4-,5-,6-,7, vs. gerektiği fikrinin doğru olduğunu var sayalım! Demek ki müslüman olmak isteyen bir hindu(ineğe tapan),bir budist(puta tapan),bir hristiyan,bir yahudi,bir ateist öncelikle çok derin bir İslam tarihi bilgisine sahip olacak sonra senelerce tefsir ilmi üzerine dirsek çüretecek sonra ömrü yeterde sağ kalırsa iyi derecede arapça öğrenecek ondan sonra Kur’an a dokunacak* müslüman olacak! Lütfen aklınızı başınıza alın!ALLAH ın,dünyada yaşayan tüm kulları için indirdiği kitabını dinini islamını kısıtlamayın!Bilerek veya bilmeyerek islam düşmanlarına hizmet etmeyin,islamın önünü tıkamayın!Sonra bunun hesabını veremez pişmanlığa düşenlerden olursunuz! Devam edelim,bu fikre göre Kur’anı anlamak o kadar da kolay birşey değilmiş.Bu durumda bizlere söylendiği gibi,çok özel insanlar yani veli ve âlim müslümanlar ancak Kur’an ı anlayabilirlermiş,bu sözlerden bu sonuç çıkıyor.Yani,İslam dininde de bir ruhban sınıfı var demektir bu! Düşünmeye devam edelim.ALLAH ın adaleti acaba bu durumda nasıl bir hal alıyor?*bu fikre göre onu düşünelim? Şimdi,ALLAH kullarına öyle bir rehber gönderiyor ki,bizler bu rehber kitabı okuduğumuzda hiçbirşey anlayamıyoruz.İşin kötüsü,sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diyede uyarıyor – tembihte bulunuyor Rabbim! Bu durumda bu kitap bizlere nasıl rehber olacak,düşünen var mı?Bakın farkında olmadan ALLAH ın kitabına yaptığımız saygısızlığı görüyor musunuz? Daha da ilginci,ALLAH bizlere,sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum,bu kitaptan hesaba çekeceğim diye de açıklık getiriyor. Sakın emin olmadığınız bilgilerin peşinden gitmeyin,sorumlu tutarım sizleri diye de uyarıyor! *Birde birçok kez dikkatlerimizi çekmek adına,Kur’an ı yemin ederek anlamamız için kolaylaştırdığını söylüyor.Rabbim neler söylüyor,beşer neler söylüyor? İşte içinde çırpındığımız açmaz! Peki,bizlerin durumu ne olacak bu durumda?ALLAH,hem herkesin anlayamayacağı bir kitap gönderecek hemde daha sonra o kitaptan herkesi sorumlu tutacak,öyle mi? Böyle bir adaleti nasıl olurda Allaha layık görürsünüz,hiç düşünen var mı? Beşerin yazdığı kitaplara dahi layık görmediğiniz bir düşünceyi,nasıl olur da ALLAH a isnat edersiniz! Lütfen aklınızı başınıza alın ve düşünün artık.Yemin ederek bu kitabı kolaylaştırdığını söyleyen Rabbim e inanmak yerine,beşerin yalanlarına inanıyorsunuz.Bizler nasıl bir yanlışın içinde olduğumuzun,hala farkında değiliz! Herhangi bir kitabın yazarıyla karşılıklı konuşurken,bizlere dese ki;Yazdığım kitabı nasıl buldunuz,düşüncenizi söyler misiniz dese ve sizde şöyle bir cevap verseniz,acaba o yazarın bu cevap karşısındaki tavrı ne olurdu? Yazdığınız kitap ta konularda açıklık yok,okuyan herkes bu kitabın ne anlattığını anlayamaz,bu kitabı anlamak için yıllarca eğitim görmek gerek,daha açıkçası bunu anlamak için âlim olmak gerek desek,acaba o yazarın yüzü ne hale girer? Bu sözler karşısında sevinip övünür mü,yoksa üzülür mü? Bakın bu soruya cevap bile vermek istemiyorum,ama bu hakareti-bu saygısızlığı biz hiç farkında olmadan Yüce Rabbim e bizlerin yaratıcısına,gönderdiği kitaba yaptığınızın,hala farkında bile değilsiniz! ALLAH,hiç kimsenin anlayamayacağı bir kitap gönderipte,daha sonrada o kitaptan sorumlu tutar mı ? *Ne dersiniz?* Sizin aklınıza ve mantığınıza uyuyor mu?*Böyle bir adaleti,ALLAH a isnat etmenin korkunçluğunun farkında mısınız?* Bu saygısızlığı yapan milletimizede,ülkemizede Allah,ne huzur veriyor ne de mutluluk.Elbette bu fikirlerle,ALLAH a ettiğimiz dualarda karşılıksız kalıyor. Şimdide Kur’an a bakalım,gerçekten bir insanın (bu ister bir alman olsun,ister bir afrikalı,ister bir amerikalı olsun,ister bir asyalı vb.) Kur’an ın sorumlu olduğumuz muhkem ayetlerini anlamak için yıllarca eğitim alıp,tefsir ilmi hakkında dirsek çürütmesi gerekiyor mu?*Acaba bu konuda ALLAH ne diyor?* Nisa 174 : Ey insanlar! (dünyadaki her bir kul-her bir insan?*) Şüphesiz ki size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik. Yasin 70 : Bu Kur’an,yaşayanları uyarman içindir! Zümer 27 : Andolsun ki,bu Kur’an da insanlar için bütün meselelerden örnekler verdik!Umulur ki böylece insanlarda düşünüp öğüt alırlar!* Nur 34 : Andolsun ki biz size açıklanmış ayetler,sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. Enam 114 : ALLAH Kur’an ı açıklanmış olarak indirmişken,Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Nahl 89 : Sana bu Kur’an ı,her şey için açıklayıcı,hidayete erdirici ve rahmet olarak müslümanlara müjde olsun diye indirdik. İşte,ALLAH yemin ederek bizlere öğüt almamız için açıklanmış bir Kur’an,kesin bir delil,bir uyarı,hidayete erdiren bir rehber,bizlere bir müjde ve apaçık bir nur indirdiğini söylüyor! Peki bizler neler söylüyoruz? Sanki ALLAH ile inatlaşırcasına,ALLAH ın söylediğinin tam tersini söyleyenlere nasılda itibar ediyor ve onlara nasılda inanıyoruz,bunu düşünen var mı?* Devam edelim,bakalım ALLAH Kur’an için daha neler neler söylüyor! Enam 38 : Biz Kur’an da hiçbir şeyi eksik bırakmadık. İsra 89 : Muhakkak ki biz,bu Kur’an da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Araf 174 : Belki inkârdan dönerler diye ayetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz. Bakar mısınız lütfen.ALLAH Kur’an da hiç birşeyi eksik bırakmadığını,her türlü misali çeşitli şekillerde biz insanlara anlattığını buyuruyor.Daha da açıkça söyleyip,inkârlarından dönerler diye,ayetleri açıkladığını belirtiyor,ama bizler bırakın açıklandığını söylemeyi,Kur’anı anlamak için yıllarca eğitim alınması gerektiğini söyleyip,hala Kur’anı anlamamakta inat ettiğimizi gösteriyoruz.Bu inadın sonu sizce nereye varacak dersiniz?*Sanırım hesap gününe!* Ne kötü bir inattır,Rahmanın sözleri yerine,beşerin hurafelerine iman etmek!* O gün pişmanlıkların asla fayda sağlayamayacağını,Rabbim şimdiden hatırlatıyor. Devam edelim Kur’an a bakmaya,acaba söyledikleri gibi bu Kur’an,çok zor anlaşılan ve açıklanmayan bir kitap mı? Yunus 37 : Bu Kur’an,ALLAH tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir.Kendinden önce inenleri doğrulayan ve kitabı ayrıntılı olarak açıklayandır.Bunda hiçbir şüphe yoktur,âlemlerin Rabbindendir. Yukarıdaki iki ayeti okuduğunuzda,Kur’anın anlaşılması zor bir kitap olduğunu mu anladınız?İşte,Kur’an ı gereği gibi okumayanların,ondan nasıl faydalanacağının bilincinde olmayanların takip ettiği yol budur! Bu gerçeklerin farkına varmanızı istemeyenlerde,işte böyle sizleri Kur’an dan uzaklaştırmaktadırlar. Kur’an ı,ALLAH ın insana özel kıldığı ana diliyle – kendi dillerinde anlayarak okumayanlar,onun ayetleri üzerinde düşünmeyenler,Kur’an dan uzaklaşarak kendilerine göre bir inanç sistemi üretenlerin tuzaklarına düşmektedirler.Tüm korku,liderlerin kendilerine yarattıkları beşeri imparatorluğun sona erme korkusudur.Bunu yıkmak isteyen Kur’an ın ipine sarılır!* Şimdide Rabbimizin bizlere verdiği sırlara gözatalım! Al-i İmran 103 : Hepiniz ALLAH ın ipine-Kur’an a sımsıkı sarılın!Grup grup,cemaat cemaat,tarikat tarikat vs. olmayın!* Ankebut 51 : Kendilerine okunmakta olan Kur’an ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu?* Casiye 20 : Bu Kur’an,insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur.Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o. Muhammet 24: Peki bunlar,Kur’an ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı?Yoksa kalplerinin üzerinde kilitler mi var? brahim 52 : Bu Kur’an,uyarılsınlar,ALLAH ın tek ilah olduğunu bilsinler,akıl ve vicdan sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye tüm insanlar için bir tebliğdir. Enam 104 : Gerçek şu ki,Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller geldi.Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına,kim de hakkın karşısında körlük ederse kendi zararınadır!* Bizler eğer çıktığımız yola yanlış yerden başladıysak,ulaşmak istediğimiz yere de ulaşmamız mümkün olmayacaktır.ALLAH ın kitabını elleriyle zorlaştıranlar,elbette ondan istifade edemeyecek,onun nuruyla nurlanamayacaklardır.Kur’anı anlayarak okumayanların,aklını kullanmayanların,kalp gözlerine Kur’an ışığı giremeyeceğine göre,doğru anlaması ve ALLAH ın gerçeklerini görebilmesi de mümkün olmayacaktır. ALLAH ın emrettiği gibi,Kur’anı anlayarak okumayanlar,onu inceden inceye düşünemeyecekleri için,doğru anlamaları da mümkün olamayacaktır.Ayetler üzerinde düşünemeyen,aklını kullanamayanların,kalpleri elbette kilitlidir.ALLAH Kur’an ın bir uyarıcı olduğunu,akıl ve vicdan sahibi kimselerin ibret alacaklarını,bu kitabın bir tebliğ olduğunu söylüyor. Anlaşılması zor bir kitaptır diyenlere,aklını ve vicdanını işletmeyenlere elbette sözümüz yok.ALLAH Kur’an ın bizler için gönül gözü olduğunu söylüyorsa,kimler görürse ne mutlu onlara!göremeyenlere tavsiyemiz,Rahmanın ipine Kur’an a sımsıkı sarılmaları ve ona gönüllerini açmaları.Kur’an size gereken ışığı verecektir demekten başka tavsiyemiz olamaz. Kur’an ı bizzat bizler anlamaya çalışmadığımız için,gönlümüze Kur’an ın nuru da,ışığı da girmiyor.Apaçık rehber elimizde olduğu halde,birbirimize karşı ihtirastan,gruplaşmalardan dolayı çekişmelerden,birbirimize düşman olmuşuz.ALLAH ın Kur’an için söylediklerini görmezden gelip,beşerin yanlışları ile ihtirasımızın esiri olmuşuz.Bakın böyle olanlara Rabbim ne diyor?* Al-i imran 19 : Doğrusu Allah katında din,İslam’dır.Önceki kitap verilmiş olanlar,kendilerine ilim geldikten sonra sırf aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Al-i İmran 103 : Ey Müslümanlar!Hepiniz ALLAH ın ipine-Kur’an a sımsıkı sarılın!Sizlerde Fırkalara ayrılmayın! Sanırım ALLAH ın bu ayetinden sonra,kendimize çekidüzen vermekten,düşünüp yanlışlarımızı görmekten başka yapacak bir şeyimiz yok.ALLAH Zühruf 43 ve 44 ncü ayetlerinde,Öyle ise sen sana vahyedilen Kur’an a sarıl,ileride bu kitaptan hesaba çekileceksiniz!*dediği halde bizler,hala bu kitabı anlaşılması zor yapıp,devre dışı bırakarak,beşerin kitaplarına yöneliyorsak,sonumuzun hiçte iç açıçı olmadığını bilmeliyiz.Şimdi,bu yol ve yöntemi aklınız onaylıyor mu? Onaylıyor diyenlere,artık sözüm yok! Dilerim Rabbim bizleri artık,Kur’an ın nuruna,güneşine,gönül gözüne karşı yaptığımız bu saygısızlıktan,iftiradan ve ALLAH ın adaletini basite almaktan kurtarır.Yoksa pisliğin içinde,çırpınmaktan asla kurtulamayacağız!* Rabbim bizleri bağışla,aklı ve vicdanı işleyen,gönül gözleriyle görebilen,Kur’an ı inceden inceye düşünebilen,yalnız Rahmanı VELİ edinen kullarının arasına al bizleri. ÂMİN. Al-i İmran 190 : Şüphesiz ki,evrenin ve yeryüzünün yaratılışında,gecenin ve gündüzün ardarda gelişinde,akıl ve vicdan sahipleri için elbette işaretler vardır! Enfal 29 : Ey iman edenler!Eğer ALLAH a karşı takva sahibi olur iseniz,O’da size hakkı ve batılı ayırt edebileceğiniz bir anlayış verir!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-03-2012, 12:39 | #2 |
Yok zor. iyi güzel giderken illa birileri gelecek kafanı karıştırcak biri öyle biri böyle diyecek kafa karıştırıp ne demek istiyo diye sağa sola danışıp duracaksın.
|
|
03-03-2012, 13:00 | #3 |
1- Rabbinin fil sahiplerine yaptığını görmedin mi?
2- Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? 3- Onların üzerine sürülerle kuşlar gönderdi. 4- Onların üzerine pişkin tuğladan taşlar atıyorlardı. 5- Nihayet onları yenik ekin yaprağı gibi yapıverdi. fil 1-5 sadece meal okuyarak kurani anliyorsan bu sureden ne mesaj aliyorsun ? ne anlatir bu sure insana bu yaklasimla ne ibret alirsin ? bu olayi tarihi bi arastirmaylada ogrenebilirdin kuran niye anlatiyor,tarih kitabimi kuran Konu İntifada tarafından (03-03-2012 Saat 13:06 ) değiştirilmiştir.. |
|
03-03-2012, 16:38 | #4 | |
Alıntı:
öncelikle bunu açıklamak isterim.. orada kasıt tefsir değildi, sünneti seniyyeydi.. Rabbimiz her ibadetin yapılış şeklini usulünü ayetlerde açıklamıyor, hadisi şeriflerle bunlar tamamlanıyor manasında söylemiştim... fakat maşallah yoruma geniş bakmışsınız ve bu manayıda çıkartmışsınız, mutlu oldum gerçekten.. zira gerçektende bizler sığ türkçemizle, hatta belki bir kelimesinden rabbimizin 10 mana çıkartmamızı istediği bir arapçayla Kuranı kerimi tam manasıyla anladık diyemeyiz... Üstad bediüzzaman derki, yazılan tefsir kitapları ayeti kerimelerde çıkarmamız gereken mananın ayinesinin ayinesi olabilir hatta özetinin özetinin özeti olabilir!.. der.. yani bu nedemek sadece bir ayeti kerimenin 100 sayfa tefsirini yapsakta hala o ayeti tam manasıyla anlamış sayılmayız diyor... çünkü Rabbimizin ilmi sınırsızdır, bize verdiği beynin %2 sini 3 ünü kullanarak O sınırsız ilimde olan varlığın, bize gönderdiği mesajı tam manasıyla idrak edebilecek beyne,ilme sahip değiliz,olamayızda... birde meseleye şu zaviyeden bakmak gerekirki, asır enaniyet asrı... yani herkesin ben bana yeterim dediği, başkasının aklına ihtiyaç duymadığı, belki güvenmediği, sadece ben ben ben diyerek benliğinin kölesi olduğu bir asır... bernard shaw ın çok sevdiğim bir sözü var, 'akıllı insan aklını kullanandır, daha akıllı insan başkalarınında aklını kullanandır'der... ama bizler enaniyet dalgalarında sadece doğruyu kendimizin bildiğini zanneder ve aldanırız.. hayır! biz muhtacız... Kuranı kerimi anlamak için bir müçtehide bir müceddide muhtacız... |
||
03-04-2012, 00:04 | #5 |
Şöyle bir tercüme buldum ;
Ey Muhammed! Kabe'yi yıkmağa gelen fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı. Yazen bu sure basitçe bir olayı annatığı gözlenmekte. Türkçesine hakim bir insan çok basit bir şekilde anlamını düşünüp anlıyabilir. Gerçekten basit; Ashabı fil; büyüklük satlayan millet topluluk. Yenilmiş ekin; Böceklerin ekinleri yemesi gibi. Anlaşılacağı gibi bu vahi Hz. Muhammed e söymenmekte. Kabe'yi yıkmaya gelen büyüklük taslayan bir topluluğun düzenini boşa çıkarmak ( benim anladığım, yıkmalarını engellemek) Onları üzerine taş atan kuşlar sürüsünün gönderildiği ve sonrada onların böcekler tarafınadan yenilmiş ekinlere benzediği(kuşların atmış olduğu taşlar yüzünden.) Arkadaşlar kuran-ı anlamayı neden bu kadar gözünüzde büyüttüğünüzü hiç mi hiç anlamıyorum. Elinizin altında kos kocamen internet varken ve bilgi çağında yaşadığımızı farz bile ediyorken Allah'ın dediği gibi '' Kuran-ı kerim dışında başka hakem mi arıyayım ? '' |
|
03-04-2012, 00:15 | #6 | |
Alıntı:
Kuranı anlamak,hayatının merkezine yerleştirmek isteyen bir insan ne mesaj almalı bu sureden ? hadi anlat bana... niye inmiş bu ayet,ne zaman inmiş ? inince ne olmuş ? o ordu niye gelmiş,ne iddiasıyla gelmiş,neden helak olmuşlar... hadi anlat bakalım... bunlardan bağımsız hikaye ezberle öylemi... Ne gerek var o zaman kurana ? arapların fil yılı dediği o yıl pekala tarih kaynaklarından okunabilir... |
||
03-04-2012, 00:23 | #7 | |
Alıntı:
Kardesim, Kurani kerim'i anlamak yaratilis gayesini anlamak oldugu icin gözümüzde büyütüyoruz. Öyleki, Kurani Kerim Cenabi Allah'in ayetleri ile olusmustur. Yani, Kelamullahtir...ve vahy edileni herkes kendi kafasina göre yorumlamamali. Bu sebepten, her alanin uzmani oldugu gibi, bu ilminde kendine özgü uzmanlik alani vardir....bir asci nasilki bir hastayi ameliyat edemezse, bir tamircide ayni derecede marangozluktan anlamaz.... Dini konulari müctehidlere, en azindan ilminin ehline danismakta fayda var.... |
||
03-04-2012, 00:38 | #8 |
Kuran açık mesajlar içerir,fıtrata uygun bi kitaptır...
okumayı,yazmayı bilen her insana okuduğunda bir çok hakikat verir... arkadaş bir noktada haklı müslümanlar kuranı rafa kaldırdı,kurandan bi haber kaldı... bu yüzden kurana uymayan rivayetlere bağlandılar kaldılar... ama arkadaşa şu noktada katılmıyorum... Al eline sadece oku dine dair herşeyi anlarsın... Hayır efendim,o sure ne zaman inmiştir,hangi şartlarda inmiştir,sonrasında ne olmuştur,bu nasıl uygulanmıştır bunlar bilinmeden ''tam anlamıyla '' anlaşılamaz... Peygamber dinin pratik kaynağı,kuran dinin teorik kaynağıdır... Peygamberi ve sünneti yok sayarak doğruya ulaşacığını sayanların düştüğü rezil rüsva durumu tarih kaydetmiştir... Hint Kuraniyyun akımı bunun en büyük örneğidir... |
|
03-04-2012, 00:45 | #9 |
Hadislerle ilgili bir yazıda ilgimi çekti ;
Elbette peygamberimizin hayatı, yaşamı, Kur’anı hayatına geçirdiği hadis örnekleri, bizler için ibrettir, ondan gereği gibi yararlanmalıyız. Ama onun adına uydurulan, ona atılan iftiraları da, yine KUR’AN ile ortaya çıkarmak, onun ümmeti olan bizlere düşmektedir. Gelin peygamberimizin üzerinden yayılan, ama asla onun sözleri olmayan bilgileri, hadisleri elimizdeki FURKAN ile temizleyelim. Böylece onun gerçek ümmeti olduğumuzu gösterelim. Sizlere günümüze kadar gelen hadis konusunun, önemini anlatabilmek için, bir örnek vermek istiyorum. Hatırlayınız, peygamberimizin veda hutbesini yaklaşık yüz bin kişinin izlediği söylenir. Veda hutbesini bu kadar kalabalık izlemesine rağmen, günümüze kadar 7 den fazla, birbirinden farklı konuların yazdığı veda hutbesi ulaşmıştır. Düşünün lütfen, yüz bin kişinin izlediği bir konuşma, bilgi bu kadar farklı günümüze ulaşmış ise, iki ya da üç kişinin kendi arasında konuştukları, acaba günümüze nasıl ulaşmış olabilir, işte bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum. Çünkü herkes kendi inancından, yaptıklarından hesaba çekilecektir. Veda hutbesinin içinden bir örnek vermek istiyorum, gerisini lütfen araştırınız. Bakın peygamberimizin bir sözü dahi, nasıl farklı gelmiş günümüze. —Size iki emanet bırakıyorum. O emanetler, Allah`ın kitabı Kur-an-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir. —Size iki emanet bırakıyorum. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-ân-ı Kerim ve diğeri Ehl-i Beyt`imdir. —Size bir emanet bırakıyorum ki, ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur`an dır. Sizce hangisi doğru olabilir? Sanırım gönlünü Kur’an ın nuruyla dolduran, gönül gözleri gören, doğrusunu bulacaktır. Dilerim Rabbimden Kur’an gerçeklerini gören, onun nurunu gönlüne doyasıya alan, hakkı batıl ile karıştırmayan, kulları arasında oluruz. |
|
03-04-2012, 00:48 | #10 | |||
Gereken cevap burada bulunmaktadır... ''Kuranı hayata dönüştürmek için sünneti,peygamberi anlamak için Kuranı bilmek zorundayız'' kendisine Kuranı rehber edinen bir insan,peygamberin vahiyle çelişmeyen sünnetlerini gayet güzel seçebilecektir... Sünnet deyince aklınıza hemen hadis gelmesin... bu arada yazıları tesadüfen bulmuşsunuz,aslında siz bilmiyormuşsunuz,niyetiniz sadece okuduğunuz bazı yazıların doğruluğunu araştırmakmış gibi rollere bürünmenize hiç gerek yok... önce ciddiyet tamam mı... adama ciddi misin diye sorarlar... Konu İntifada tarafından (03-04-2012 Saat 00:53 ) değiştirilmiştir.. |
||||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|