AK Gençliğin Buluşma Noktası
Osmanlı Tarihi (AK Parti) Osmanlı Devleti ve Osmanlı kültürü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-27-2017, 17:43   #41
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Çaldıran Savaşı (23 Ağustos 1514)

Çaldıran Savaşı fevkalade bir şiddetle başladı. Safevi Ordusu Osmanlı Ordusunun sol cenahını bozguna uğrattı. Topların zamanında ateşlenememesi nedeniyle Safeviler ilk başta üstün geldi Beylerbeyi Hasan Paşa ölünce Osmanlı sol kanadında düzensizlikler başladı Hadım Sinan Paşa’nın yerinde hamleleri Zamanında ateşlenen toplar Safevi Ordusunun sol cenahına büyük zayiatlar verdirdi*

Safevi Ordusunun sol cenah kumandanı Ustacoğlu Mehmet öldürüldü. Her iki orduda ağır zayiatlar vermiş, kumandanları öldürülmüştü Yeni Çeriler Safevi Ordusunun sağ cenahını bozguna uğrattı Şah İsmail kolundan yaralanmışdı.Safevi Ordusu, geri çekilmeye başladı.*

Şah İsmail, Çaldırandan sonra Tebriz’e çekildi Sultan Selim’in Tebriz’e girmesiyle iranda konaklamıştı. Sultan Selim Tebriz’i almadan geri dönünce şah yeniden saltanat makamına geçti ancak Çaldıran hezimeti Şah İsmail’in ruhsal çöküntü içerisine girmesine sebep oldu.*

Şair ve Edebiyatçı olan Şah İsmail, Çaldırandan sonra devlet işlerini bırakıp edebiyat ile ilgilendi Devletin idaresini vezirlerine, valilere ve emirlere bıraktı. Safeviye tarikatının idaresindeki olan Safevi Devleti, Şah İsmail’in pasifiğine rağmen yıkılmadı. Saltanat Tarikatı Safeviye ailesi Şii Türkmenler ile Bâtınilik Anadolu Türkmenlerinin desteği ile ayakta durabiliyordu.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-27-2017, 17:43   #42
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
İnebahtı’nın İki Yüzü*

Venedik ve ceneviz denizci olsada osmanlılar denizlere hakim olmak ister Bu amaçla Sancak Lala Mustafa Paşa’ya verilir ve Kıbrıs üzerine Sefer-i Hümayun açılır.Kıbrıs Fethedilir Osmanlı Sancağı dalgalanmaya başlar. Her önünden geçişlerinde top atışları ile selamladıkları Efendimiz’in mübarek halaları Hala Sultan için güzel bir külliye imar edilecektir.

Kıbrıs’ın alınması Avrupa’yı telaşlandırmıştır. İmadüddin Zengi’nin Urfa’yı, Eyyübi’nin Kudüs’ü almasında olduğu gibi Haçlı Seferine hazırlanacaklardır. Avrupa seferberlik eder. Haçlı Donanması hazırlanır. Osmanlılar Akdeniz’e açılmıştır. Güçlüdür kuvvetine üstünlüklerine güvenmektdir İşte ne olduysa o zaman olur İnebahtı’da gafil yakalanan donanmamız yakılır.

İnebahtı yenilgisi Osmanlıda şaşkınlıkla karşılanır. Yenilgi beklenmemektedir.zafer Avrupa’da büyük bir heyecan meydana getirecektir. Haftalarca şenlikler yapılır her yere bu destanı kazırlar seviyesiz heykellerle şehirler süslenir. acele etmektedirler. Çünkü Osmanlılar Karlofçadan sonra belini doğrultamayacak olan devlet değildir daha.*

Tarih şahittir ki 2.Viyana Bozgunu sonrasında avrupalılar sevinecek ve sürüler halinde Osmanlı’nın üzerine üşüşeceklerdir. koca yiğit kendisine gelemeyecektir. Fakat acı günlerin yaşanması için daha yüzyıl geçmesi gerekecektir.
İnebahtı yenılgisinden sonra Topkapı Sarayı’nda görüşmeler yaşanmaktadır. Kubbealtında demir gibi sağlam yerinde kararlılıkla duran bir adam nice vezirin aksine oldukça sakindir. Bu kişi Sokullu Mehmet Paşa’dan başkası değildir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-27-2017, 17:44   #43
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
İnebahtı’nın İki Yüzü*

Kaptan Paşa, Kılıç Ali Reis’in yüzünde endişe hakimdir. Sokullu, kendisine endişeye mahal olmadığını inebahtı’da yakılan donanmanın yerine yenisinin yapılmasını emreder. Kılıç Ali Reis nasıl olacağını sorar. Sokullu paşaya Paşa paşa bu devlet o kadar güçlü ve kuvvetlidir ki isterse bir sene içinde yelkenleri atlastan, direkleri altından gemiler yapmaya muktedirdir.” cevabını verecektir.

Sokullu’nun dışa karşı da tavrı değişmez. Divan-ı Hümayunda Venedik elçileri Osmanlı’nın belini büktüklerini düşünmektedir huzura girişlerinde Sokullu Venedik elçisine hitaben, – “Siz İnebahtı’da donanmamızı yakarak sakalımızı kestiniz, biz Kıbrıs’ı alarak kolunuzu kestik. Kesilen kol bir daha çıkmaz ama sakal daha gür çıkar.” diyecektir.*

İnebahtı yenilgisinden sonra Kılıç Ali Paşa yoğun çalışmalar sonrasında devasa bir hazırlar.donanma ile Akdeniz’e açıldıklarında Avrupa’nın yüreği ağzına gelir Çünkü avrupa donanması İnebahtıdan sonra yıpranmıştır Yeniden Osmanlıdan af dileyerek barış anlaşması imzalayacaklardır.

İnebahtı yenilgisinden sonra Şehirlerinin en görkemli yerlerine diktikleri, Osmanlı’yı al aşağı ettiklerini gösteren heykelleri, kilise duvarlarına kapladıkları mozaik İnebahtı resimleri ve bunun gibi daha nice seviyesiz bir takım eserler tarihe tanıklık etmek üzere günümüze kadar gelecek ve avrupa kendi lisanları ile bize yalan bir tarih anlatmaya devam edeceklerdir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-27-2017, 17:44   #44
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Selçuklu tahtında Çağrı Bey’in oğlu Alparslan vardır. gözüpek sultan Ortadoğu ile uğraşırken diğer hedefi Anadolu’dur. Anadolu’da son derece güçlü Bizans vardır. Fatımilerin fikirleri, Hasan Sabbah’ın Batıni faaliyetleri genişlemektedir. mücadele bundan sonra başlar. Büyük Selçuklular Nizamülmülk’ün girişimleri ile Nizamiye Medreseleri olarak adlandırılacak eğitim faaliyetine girişirler. amaçları yatılı kurumlarla akılcı, araştırmacı, inançlı, bir nesil yetiştirmektir

Selçukluların önünde yeni bir kapı vardır. Diyar-ı Rum denilen stratejik önemli, göç ve ticaret yolları üzerinde bulunan ve iklimi ile yaşanılacak bir coğrafyadır. Bizans, Selçuklulara geçit vermek istemeyecek,Malazgirt Meydanında ağır bir yenilgiye uğrayacaktır. Artık kapılar açılmış Anadolu toprakları yeni sahiplerini beklemektedir.*

Büyük Selçuklular görüşlülükle anadolu topraklarına hırs sebebiyle direkt girmezler. Selçuklu Sultanı Alparslan, kumandanlarını yanına çağırarak Anadolu topraklarını kendilerine tahsis eder. bu kumandanlar Anadolu’nun ilk fatihleri olacaklardır. İsimlerinin başında melik sultan gibi debdebeli unvan yoktur.çok daha anlamlı ve yüce bir unvan taşımaktadırlar: Gazi!

Mengücek, Danişment, Artuk, Saltuk Sökmen Gaziler hedeflerine hızla ilerlerler. Buraları ele geçirecek, yurt edinecek, toprakları vatan edineceklerdir. Danişment Gazi Tokat ve Niksar, Mengücek Gazi Sivas ve Divriği, Artuk Gazi Mardin, Saltuk Gazi de Erzurum’u kendisine merkez seçer.

Anadolu beylikleri yeni topraklarda yer edinirken hareketin başı Büyük Selçuklular Anadolu’ya asıl kuvvetleri ile girmemişler beyliklere lojistik destek vermişlerdir Alparslan’ın Anadolu’ya gönderdiği ilk Anadolu beylikleri yaşam alanı olarak belirlediği coğrafyayı, değil yağmalamak ve sömürmek aksine ihya eylediğini, nice hayır eserleri ile donattıklarını göreceğiz.
--- Gönderi Güncellendi ---
Anadolu Selçuklular, Süleyman Şah’tan başlamak üzere fethettikleri yerlerde önemli yatırımlar yapmışlardır.Kılıçarslanların temellerini attığı Konya Alaaddin Külliyesi Sivas, Kayseri, Amasya Selçuklu eserleri ile donatılacaktır. Sadece Alaaddin Keykubat’ın Antalya Yivliminare, Niğde Alaaddin, Sultanhan, Malatya Ulucami vb. yüzlerce eserde adı vardır, karısı Hunat Mahperi Hatunun Kayseride dev bir camisi, medresesi ve hamamı, kızı Şahcihan’ın sadaka taşları ile süslü kütüphaneli bir kümbeti vardır.

Alaaddin Tepesi etrafındaki Karatay’dan Sırçalı’ya eğitim kurumu selçuklunun ilim seferberliğini anlatmak için yeter. Devletlerin güçlü olduğu dönemlerde hizmetlerin yapılması normaldi. Büyüklük sadece alicenap olmakla, para denmediği günlerde dağıtmakla olmuyor. Asıl büyüklük, sıkıntılı günlerde, herkesin kaçacak delik aradığı dönemlerde birilerinin elinden tutup çevreye ümit dağıtabilmekten geçiyor.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-27-2017, 17:45   #45
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
İLİM VE MÜCADELE DEVLETİ SELÇUKLULAR
ANADOLU’NUN ZARAFET TİMSALLERİ*
Selçuklu başveziri sahip ata

Selçukku başveziri Hoca Sahip Ata Tam beş Selçuklu sultanına 20 yıl boyunca başvezirlik yapmış Başvezirlik dışındaki vazifeleri ile birlikte düşünürsek 1245-1285 yıllarında 40 sene devlete hizmet etmiş bir kişi. Dönemi Tarih okuyan hiç kimsenin yaşamak istemeyeceği bir dönem, Moğolların Anadolu’yu istila ettikleri, Anadolu Selçuklularının düşmanın elinde oyuncak haline geldiği bir dönem.

Bu insanı büyük yapan Anadolu Selçuklularına uzun yıllar adilane bağlı kalması değil, sıkıntının had safhaya çıktığı günlerde, herkesin ümidini kaybettiği demlerde gelecek adına ümitlerini kaybetmeyerek farklı çıkış yolları araması olmuştur. İnsan yetiştirmenin önemiyle insana yapılan yatırımın gelecek yatırımı olduğunu düşünerek çevresini, çağ aşan eğitim kurumları ile donatmıştır

Anadoluyu Moğolların işgal ettiği her tarafı ateşlerin sardığı, mal ve can derdine düşüldüğü bir dönemde Sahip Ata gibi adanmış, insanlar fedakârlığın en büyüklerini göstermişlerdir.ortada devlet ve devlete ait paranın bulunmadığı günlerde tüm mallarını yine Anadolu’nun mirasına yatırmışlar, ilim ve irfan yuvaları açmaya devam etmişlerdir
.*
Sahip Ata, sadakatle ülkesine hizmet ederken, şahsi malıyla her yeri mamur eylemiş,sıkıntıların geçeceğini, yetişmiş nesillerle hakimiyetin sağlanabileceğini görmüştür.Anadolu Selçukluları olarak yıkılsada kısa bir süre sonra ikinci Anadolu beylikleri döneminde ortaya konan muhteşem eserler eğitilmiş neslin neler yapabileceğini göstermektedir.*

Karaman’dan Tire’ye, Beyşehir’den Selçuk’a kadar nice başkent,beyliklerin ilim ve irfanıyla süslüdür. bu müthiş birikim Osmanoğulları’nın ismi altında bir araya gelecek ve tarihin eşine az rastladığı bir cihan devletine kapı açılacaktır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-27-2017, 17:45   #46
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
İLİM VE MÜCADELE DEVLETİ SELÇUKLULAR
ANADOLU’NUN ZARAFET TİMSALLERİ*

Selçuk Bey ve selçuklulara kadar Anadoluya niceleri gelmişlerdir. Hititlerden Trak lara Perslerden İskender’e, Romalılara ve Haçlılara kadar. Kimi yarımadayı kan gölüne çevirmiş, kimi arkasında hapishaneler ve işkence merkezleri bırakmış, Ama hiçbiri sınıf, ırk, renk ayırımı gözetmeksizin insanlığı kucaklayan eğitim kurumları, imaretler, kervansaraylar camiler mescitlerle süslememiştir.

Anadolu’ya sonradan gelen selçuklular Anadolu’nun gerçek sahipleridir bu topraklara en güzel yatırımı onlar yapmış, bu topraklar ile özdeşleşerek ‘Anadolu insanı’ adını onlar almıştır. Bugün Anadolu’nun dört bir yanında gözümüze çarpan bu muhteşem eserler de her gelen giden misafirine bunu anlatmaya devam etmektedirler.

Selçuklular gelmiş, işin çilesini çekmiş, yapılması gerekeni yapmıştı.arkadan gelecekler huzur içinde gelebilirlerdi. izleyecekleri yollarda güvenlikleri sağlanmıştı.Bizansın hüküm sürdüğü ortamlar şimdi Türk-İslam birlikleri tarafından denetleniyordu.Ermeni çeteleri Hıristiyan Gürcü birlikleri kalmamıştı Haçlılar buralara ulaşamamış, Batıniler sinsi faaliyetlerini
gerçekleştirememişlerdi.*

Karmatiler ve Şiilerin oyunları tesir etmez olmuştu. Çevrede güven ve sükûn hakimdi. Kimse yol kesemiyor, haraç alamıyordu. kervansaraylar inşa edilmişti. Ticaret güvenlik demekti. vakıf kervansaraylarında masraf yapmadan kalınabiliyordu. Yolcular, tüccarlar, gezginler hizmetlerden istifade edebiliyorlardı. Yol güzergâhlarına şifahaneler inşa edilmişti. Artık arkadan gelenlerin sığınacakları bir adresleri vardı.*


ihtisas sahibi doktorlar öğrencileri ile staj görüyor şifahanelerde şifa dağıtıyorlardı. Sadece kervansaraylar değil, özel misafirler için hankâhlar da kurulmuştu. Eğer ilmi bir seviyenin üzerinde iseniz hankâhlarda ağırlanır hizmetiniz görülür, ilminizden istifade edilirdi hankâhlarda insanlar toplanır ilim halkalarında gezici derviş ve alimlerden ilim devşirmeye çalışırlardı.*

Artık Mevlânâ’lar gelebilirdi; çünkü hankâhlar da inşa edilmiş misafirlerini beklemeye başlamışlardı. Dört bir yan medreselerle donatılmış toprakların Türk-İslam boyası ile boyanması, insanların eksikliğini hissettikleri ahlaki seciyeleri kazanması gerekiyordu.*


önden gelenler medreseleri inşa ettiler. Dönemin abidevi binaları oldu bunlar. Görenler parmaklarını ısırıyorlardı. ünlü tarihçi Aksarayi, Sahip Ata Fahreddin Ali’nin Sivas Gökmedrese’si için, “Timur dahi bunu gördükte hayretten parmağını ısırup….” diye sözlerine devam etmektedir. Artık arkadan gelenlerin ilim dağıtacakları yerler hizmete girmişti. Medreseler hocalarını, alimlerini, Mevlânâ’larını bekliyordu.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-27-2017, 17:46   #47
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
II. SELîM*
enfal.de.com dan alıntıdır
Kıbrısın fethi

1569 da İskenderiyede Venedik korsanlarının Müslümanları esir alıp Kıbrıs’ta satmalarına hiddetlenen Selim Han, derhâl Venedikten Kıbrıs’ı terketmelerini istedi Venediğin reddiyle sefer hazırlıklarına başlandı.Kıbrıs’ın fethi mecbûrîydi Ortadoğu ve Kuzey Afrika ya Kıbrıs üzerinden lojistik destekler daha rahat ulaştırılabilirdi. Kıbrısdan geçen Osmanlı gemileri, Akdeniz’deki Hıristiyan korsanları tarafından vurularak soyuluyor, Venedik korsanları himâye ediyordu.İkinci Selim Han, kıbrıs seferine Lala Mustafa Paşayı tâyin etti Lala Mustafa Paşa, bütün Avrupa devletlerinin Venedik’e yardım etmelerine rağmen, 8 Eylül 1570’te Lefkoşe’yi 1 Ağustos 1571’de de Magosa’yı alarak Kıbrıs’ın fethini tamamladı.

Kıbrıs kuşatmasında Venedik Papa İspanya Malta Şövalyeleri ve Venedik arasında ittifak kuruldu ittifaka, Toskana, Ceneviz, Savoia ve Ferrara gibi küçük Hıristiyan devletçikleri de katıldı. İspanyol Kralı nın kardeşi Don Juan’ın komutasındaki 206 gemiden Haçlı donanması, 6 Ekim 1571’de inebahtıda Kılıç Ali Paşanın muhâlefetine rağmen, Kapdân-ı deryâ Müezzinzâde Ali Paşa, düşmana saldırdı yönünde karar aldı. 7 Ekim’de Osmanlı donanması büyük bir yenilgiye uğradı. sağ kanat komutanı Kılıç Ali Paşa, Malta donanmasını yok edip kayıp vermeden bölgeden çekildi.

İnebahtı başarısı Hıristiyanlara hiçbir kâr getirmedi. Hıristiyanlar kazandıkları zaferin sarhoşluğuyla meşgulken Selim Hanın emriyle bir donanma vücûda getirildi. Kılıç Ali Paşa, 13 Haziran 1572’de büyük bir donanmayla İstanbul’dan ayrıldı. İnebahtı’da gâlip gelen düşman donanması çok yıpranmıştı İnebahtı galibiyetini kutlamak isteyen haçlılar müthiş bir Osmanlı donanmasını görünce, Osmanlı donanmasının karşısına çıkamadılar Venedik, 7 Mart 1573’te Kıbrıs’ın Osmanlı Devletine âit olduğunu kabul etti.yıllık 500 dukalık haraç, 1500 dukaya çıkarıldı. Kıbrıs Seferinin tazminâtı olarak üç yüz bin duka altını verdi
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-27-2020, 18:36   #48
Kullanıcı Adı
CihanFatihi
Standart
Ellerinize sağlık
CihanFatihi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi