AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-01-2010, 12:27   #51
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Kürtçeyi Türkler öğrensin diyosun vururlar valla seni hocam (:
Şimdi ülkeyi böldürmek mi istiyorsun diye tepki alırsın

Biz kendi dillerini öğrenmelerini savunurken tepki alıyoruz ama güzel fikir en azından ingilizceden iyidir (:

Türkiye'de 20 milyon ingiliz olsaydı durum ne olurdu hep merak etmişimdir
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2010, 12:31   #52
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Hocam inanın ben kürt müşterilerime karşı o kadar ilgiliyim ki yaşanılan bir çok şeye anlam verebilmek için onların üstüne titriyorum. Beni de çok seviyorlar sürekli hal hatır sorarlar kürtce konuşarak takılırlar. Bu kardeşlerrime baktığım zaman onların dilini öğrenmek onlara saygı göstermek bana lezzet verir diye düşünüyorum.

Sorun bu kardeşlerimizin samimi olup olmaması değil , bu gelişmelere yeniliklere direnen arkadaşlarımızı haklı cıkaran bu işi parcalanmışlığa götürmek isteyen bu samimi kürt kardeşlerimizi kullanan ayrıcıklara prim verme korkusumudur. Belkide pkk gibi kan üzerinden hak aramaya girişen faaliyetler olmamış olsaydı bu dönüşümlere bu kadar direnilmezdi diye düşünüyorum.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2010, 12:55   #53
Kullanıcı Adı
Akl-ı Selim
Standart
Ukba sen laz olduğun için sonra lazca eğitim isteyecek olduğundan Kürt kardeşlerine böyle titriyor olmayasın.........hehehehehe.........KOCAMAN Bİ ŞAKAYDI

Yukarıdaki Ukbadan olan alıntı zaten referandum öncesi hatta daha öncesi S Demirtaşın bir programda yaptığı konuşma ile aynı ifadeler..............Biraz Düşünmek lazım...................sonra yazacağım bişeyler acıktım.............
Akl-ı Selim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2010, 12:56   #54
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Alıntı:
Akl-ı Selim Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ukba sen laz olduğun için sonra lazca eğitim isteyecek olduğundan Kürt kardeşlerine böyle titriyor olmayasın.........hehehehehe.........KOCAMAN Bİ ŞAKAYDI

Yukarıdaki Ukbadan olan alıntı zaten referandum öncesi hatta daha öncesi S Demirtaşın bir programda yaptığı konuşma ile aynı ifadeler..............Biraz Düşünmek lazım...................sonra yazacağım bişeyler acıktım.............
Yok hocam ya benim böyle bir isteğim olmaz en azından lazlarında olmaz. Bu arada kürt halkının yaşadıkları ile laz halkının yaşadıkları bir olmadığını düşünüyorum. Sanki avans verme gibi sorumluluğumuz var gibi neden böyle düşünüyorum bilmiyorum ama içimde böyle duygu var.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2010, 13:19   #55
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Tabi biz birer karadenizli olarak aslında lazca için mücadele veriyoruz kızım sana söylüyorum gelinim sen anla misali (:

Roman açılımı bile var bir laz açılımı yok şu ülkede ayrıcalıklara hayırr.! (:

Şaka bir yana bütün diller öğrenilsin ama önce zulüm ve baskıya fazlasıyla maruz kalan Kürtlere ağırlık verilmeli..

Lazlardan bile çektiklerinin haddi hesabı yoktur Kürtlerin..

Afiyet olsun
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2010, 14:08   #56
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Standart
Alıntı:
Ukbâ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocam inanın ben kürt müşterilerime karşı o kadar ilgiliyim ki yaşanılan bir çok şeye anlam verebilmek için onların üstüne titriyorum. Beni de çok seviyorlar sürekli hal hatır sorarlar kürtce konuşarak takılırlar. Bu kardeşlerrime baktığım zaman onların dilini öğrenmek onlara saygı göstermek bana lezzet verir diye düşünüyorum.

Sorun bu kardeşlerimizin samimi olup olmaması değil , bu gelişmelere yeniliklere direnen arkadaşlarımızı haklı cıkaran bu işi parcalanmışlığa götürmek isteyen bu samimi kürt kardeşlerimizi kullanan ayrıcıklara prim verme korkusumudur. Belkide pkk gibi kan üzerinden hak aramaya girişen faaliyetler olmamış olsaydı bu dönüşümlere bu kadar direnilmezdi diye düşünüyorum.

Sizi takdir ederim...

Ahmet Kaya'nın öğrencisi, Çetin Oraner'de Türk'tür.
Ancak kendisi de Kürtleri çok sevdiği için Kürtçe'yi de öğrendi
ve Kürtçe şarkılar söyledi, söylüyor.
Cevdet Bağca ve İlkay Akkaya'da Türk'tür.
Onlarda Kürtçe şarkılar söylüyor...

Akın Birdal Türk'tür, oda Kürtçe'yi öğrenmeye çalışıyor.
Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2010, 21:46   #57
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Konuştuğum birkaç kişiye, Milli Eğitim'in kontrolünde, eğitimin baştan sona Kürtçe olduğu özel okulların açılmasının dil talebini karşılayıp karşılamayacağını sordum. Bunun, çok makul, parlak bir öneri olduğunu söyleyenler olduğu gibi, bu okulları kurmaya kimin gücünün yeteceğini, hangi velinin çocuğunun böyle bir okulda okutmak isteyeceğini soranlar da oldu.
Milli Eğitim'in müfredata, belli sınıflardan sonra seçmeli Kürtçe dersleri koyması fikrine itiraz eden kimseye rastlamadım. Sadece bir vatandaşımız şöyle dedi: "Burada insanlar zaten Kürtçe biliyor. Neden böyle bir ders almaya ihtiyaç hissedilsin ki." Devlet yetkilileri arasında seçmeli Kürtçe önerisine yaklaşım sıcaktı. Ama gördüğüm kadarıyla bölgede, Kürtçe talepleri kadar, Türkçenin öğretilmesi ve Türkçe bilmeden ilkokula başlayan miniklerin akademik başarısıyla ilgili de ciddi sorunlar var. Valinin söylediğine göre, son yıllardaki bütün çabalara rağmen okulöncesi eğitim hâlâ yüzde 25 seviyesinde. Birçok öğrenci, Türkçe verilen bir eğitime bu dili bilmeden başlıyor. Ayrıca tespitlere göre 100 binin üzerinde Türkçe okuryazarlığı olmayan vatandaşımız var sadece Van'da.
İnsanlarla iç içe olduğu ve bildiği birazcık Kürtçeyle yer yer konuştuğu için sempatiyle karşılanan valinin bir hastane ziyaretinde yaşadığı tablo sıkıntının boyutunu anlatıyor: Hastaların odasına gidip hal hatır soruyor. Hiçbir tepki almayınca şaşırarak yanındakilere dönüyor. Sonra yanındakiler, valinin geçmiş olsun dileklerini ilettiğini Türkçe söyleyince, hastalar dertlerini anlatmaya başlıyor. İnsanların dile getirdiği temel sorun işsizlik ve geçim sıkıntısı. Bunu aşmanın en kestirme yolu olarak da eğitim görülüyor. Vanlılar, hemşehrileri eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in eğitim alanında yaptıklarına minnettarlar, ama hâlâ çok ihtiyaç var. Devlet ve özel kurumlar bu alanda ne kadar eğilse değer. Kolej ve dershaneler dışında eğitim gönüllüleri 30'dan fazla okuma salonuyla öğrencilere ücretsiz kurs imkânı sunuyor. Sadece bölge dışından değil, maddi imkânı olan bölge insanının da bu projeye sahip çıkması sevindirici. Son okuma salonu, işadamı da olan Ticaret Odası Başkanı Zahir Bey'in katkısıyla açılmış. Anadil konusunda, insanların ortak beklentisi aslında çok basit ve insani: Dillerine, kendilerine saygı duyulması. Yıllarca yürütülen inkâr, yok saymaya, aşağılamaya dayalı yanlış siyasetten sonra bu da en tabii hakları. Anadil konusundaki taleplerin nasıl karşılanacağı konusunda bölge insanı esnek. Makul bir çerçevede konuşarak bu sorunu aşmak mümkün görünüyor. Bu yüzden daha baştan yasakçı bir tavırla ortaya çıkmak sevimsiz ve yersiz. Maalesef, bu konudaki AB kriterleri yine sonraki yazıya kaldı

Alıntı
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2010, 21:47   #58
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Konuştuğum birkaç kişiye, Milli Eğitim'in kontrolünde, eğitimin baştan sona Kürtçe olduğu özel okulların açılmasının dil talebini karşılayıp karşılamayacağını sordum. Bunun, çok makul, parlak bir öneri olduğunu söyleyenler olduğu gibi, bu okulları kurmaya kimin gücünün yeteceğini, hangi velinin çocuğunun böyle bir okulda okutmak isteyeceğini soranlar da oldu.
Milli Eğitim'in müfredata, belli sınıflardan sonra seçmeli Kürtçe dersleri koyması fikrine itiraz eden kimseye rastlamadım. Sadece bir vatandaşımız şöyle dedi: "Burada insanlar zaten Kürtçe biliyor. Neden böyle bir ders almaya ihtiyaç hissedilsin ki." Devlet yetkilileri arasında seçmeli Kürtçe önerisine yaklaşım sıcaktı. Ama gördüğüm kadarıyla bölgede, Kürtçe talepleri kadar, Türkçenin öğretilmesi ve Türkçe bilmeden ilkokula başlayan miniklerin akademik başarısıyla ilgili de ciddi sorunlar var. Valinin söylediğine göre, son yıllardaki bütün çabalara rağmen okulöncesi eğitim hâlâ yüzde 25 seviyesinde. Birçok öğrenci, Türkçe verilen bir eğitime bu dili bilmeden başlıyor. Ayrıca tespitlere göre 100 binin üzerinde Türkçe okuryazarlığı olmayan vatandaşımız var sadece Van'da.
İnsanlarla iç içe olduğu ve bildiği birazcık Kürtçeyle yer yer konuştuğu için sempatiyle karşılanan valinin bir hastane ziyaretinde yaşadığı tablo sıkıntının boyutunu anlatıyor: Hastaların odasına gidip hal hatır soruyor. Hiçbir tepki almayınca şaşırarak yanındakilere dönüyor. Sonra yanındakiler, valinin geçmiş olsun dileklerini ilettiğini Türkçe söyleyince, hastalar dertlerini anlatmaya başlıyor. İnsanların dile getirdiği temel sorun işsizlik ve geçim sıkıntısı. Bunu aşmanın en kestirme yolu olarak da eğitim görülüyor. Vanlılar, hemşehrileri eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in eğitim alanında yaptıklarına minnettarlar, ama hâlâ çok ihtiyaç var. Devlet ve özel kurumlar bu alanda ne kadar eğilse değer. Kolej ve dershaneler dışında eğitim gönüllüleri 30'dan fazla okuma salonuyla öğrencilere ücretsiz kurs imkânı sunuyor. Sadece bölge dışından değil, maddi imkânı olan bölge insanının da bu projeye sahip çıkması sevindirici. Son okuma salonu, işadamı da olan Ticaret Odası Başkanı Zahir Bey'in katkısıyla açılmış. Anadil konusunda, insanların ortak beklentisi aslında çok basit ve insani: Dillerine, kendilerine saygı duyulması. Yıllarca yürütülen inkâr, yok saymaya, aşağılamaya dayalı yanlış siyasetten sonra bu da en tabii hakları. Anadil konusundaki taleplerin nasıl karşılanacağı konusunda bölge insanı esnek. Makul bir çerçevede konuşarak bu sorunu aşmak mümkün görünüyor. Bu yüzden daha baştan yasakçı bir tavırla ortaya çıkmak sevimsiz ve yersiz. Maalesef, bu konudaki AB kriterleri yine sonraki yazıya kaldı

Alıntı
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-06-2010, 12:04   #59
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Dil, düşüncenin evidir. Türkçe bizim evimiz, yurdumuz, onurumuz. Üstelik resmî dilimiz. Peki neden Kürtçenin özgürce öğretilmesini temel düstur edinen Özgür Gündem'in Türkçesi, Kürtçenin kullanımına karşı çıkan Yeni Çağ'ın, Orta Doğu'nun Türkçesinden daha zengin ve daha ileri? Dil, yaşayan bir organizmadır. Türkçeyi kim geliştiriyor?

Kimsenin resmî dilin yanında ikinci bir resmî dili savunduğu yok. Böyle bir talebi bugüne kadar hiç kimse dile getirmediğine göre resmî dil tartışması yapmıyoruz demektir. Türkçeyi savunalım ve geliştirelim. Bunun yolu Kürtçenin kullanımını sınırlamaktan mı geçiyor? Türkçe bu kadar savunmasız ve zavallı mı?

Kürtler kadar Türkçeye emek harcamayanların Kürtçeye karşı çıkmaları 'Küçük Türkiye milliyetçiliği' bağnazlığına saplanıp kalmaktan başka bir anlam taşımıyor.



Akşamları sürekli bu konular ile alakalı tartışmaları pür dikkat takip ediyorum ama hala kafamda canlanan bir durağanlık yok . Muhammed kardeşimizin paylaşmış olduğu Mümtezar Türköneye ait bu yazı yine kafamı karıştırdı. Bdp 'nin veya kürt halkının gerçekten resmi dilin Türkçe olmasının yanında Kürtçe dilinin ikinci resmi dil olmasını istemiyormu , bunun orta yolu nasıl bulunacak kim neyi istiyor hassasiyetlerimiz nelerdir bunları ne zaman tam anlamı ile ortaya koyacağız.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-06-2010, 18:10   #60
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Ukbâ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dil, düşüncenin evidir. Türkçe bizim evimiz, yurdumuz, onurumuz. Üstelik resmî dilimiz. Peki neden Kürtçenin özgürce öğretilmesini temel düstur edinen Özgür Gündem'in Türkçesi, Kürtçenin kullanımına karşı çıkan Yeni Çağ'ın, Orta Doğu'nun Türkçesinden daha zengin ve daha ileri? Dil, yaşayan bir organizmadır. Türkçeyi kim geliştiriyor?

Kimsenin resmî dilin yanında ikinci bir resmî dili savunduğu yok. Böyle bir talebi bugüne kadar hiç kimse dile getirmediğine göre resmî dil tartışması yapmıyoruz demektir. Türkçeyi savunalım ve geliştirelim. Bunun yolu Kürtçenin kullanımını sınırlamaktan mı geçiyor? Türkçe bu kadar savunmasız ve zavallı mı?

Kürtler kadar Türkçeye emek harcamayanların Kürtçeye karşı çıkmaları 'Küçük Türkiye milliyetçiliği' bağnazlığına saplanıp kalmaktan başka bir anlam taşımıyor.



Akşamları sürekli bu konular ile alakalı tartışmaları pür dikkat takip ediyorum ama hala kafamda canlanan bir durağanlık yok . Muhammed kardeşimizin paylaşmış olduğu Mümtezar Türköneye ait bu yazı yine kafamı karıştırdı. Bdp 'nin veya kürt halkının gerçekten resmi dilin Türkçe olmasının yanında Kürtçe dilinin ikinci resmi dil olmasını istemiyormu , bunun orta yolu nasıl bulunacak kim neyi istiyor hassasiyetlerimiz nelerdir bunları ne zaman tam anlamı ile ortaya koyacağız.
Sevgili Ukba abimiz; tarih her zaman tekerrürden ibarettir. Tanzimat Fermanını hepimiz biliyoruz. Bu ferman İngilizlerin katkısıyla hazırlanmıştı. Amaç neydi? Osmanlı müslüman-gayri müslim ayrımı yapıyor iddiası, Osmanlı'da gayrimüslimler eziliyor iddiası, devlet kademelerine getirilmedikleri için gayri müslimler devlet tarafından dışlanıyor iddiası vesaire vesaire...

Ne yaptı Osmanlı? Tanzimat fermanıyla tamamen eşit haklar verdi. Bizlerin içinde bazı sesler çıktı. Denildi ki kafirle müslüman nasıl bir olur? Gayri müslimler ise yapılan yenlikleri olumlu karşılamakla birlikte yeterli görmediler. Sonra ne istediler? İç işlerimizde bağımsız, dış işlerimizde Osmanlıya bağımlı olalım dediler. Yani özerklik istediler. Ya daha sonra? Sonra da bağımsızlık için ayaklandılar. Osmanlı'yı en zayıf anında yakalayıp devleti böldüler.

Biz şimdi özgürlüğü eşitliği, dili, kültürü bir kenara bırakalım. Önce şu karanlık güçlerin, sadece petrol olan bölgelere özgürlük getirenlerin, Eşref Bitlis'i öldürenlerin oyunlarını bir bozalım. Ondan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 10 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 10 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi