AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-03-2013, 17:47   #31
Kullanıcı Adı
Ebu yahya
Standart
sen dalga geç bakalım mıy mıy mıy laflar eden sensin gerçekler zoruna gidiyor değil mi?uzak duracağım tabi bunca küfür amelini işleyecek değilim.Sen işlemek istiyorsan ne halt yersen ye beni ilgilendirmez.
Ebu yahya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-04-2013, 18:18   #32
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Alıntı:
Ebu yahya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İslama küfür,şirk,bidat bulaştıran en tehlikeli yollardan biridir tasavvuf.Ondan uzak durmak gerekir.
Alıntı:
Kategori : Gündem - Etiketler :almanca, birlik, ETKİNLİK, faransa, kültür, MORALHABER.NET, ödül, tyb, ülke, yazar - Tarih : 29 Aralık 2012

TYB Ödülleri sahiplerine verildi
TYB İstanbul Şubesi ile İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen 4. İstanbul Edebiyat Festivali kapsamında verilen “Edebiyat Mevsimi Özel Ödülleri’ sahiplerini buldu.
Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende kültür, sanat ve tasavvuf alanlarında çalışmaları bulunan 4 kişiye ödülleri, düzenlenen törenle verildi. Törene edebiyat camiasından çok sayıda davetli katılırken, gecenin onur konuğu ise Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış oldu. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, programın açılışında yaptığı konuşmada, tasavvufun, Edebiyatımız üzerindeki derin tesirine vurgu yaptı. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış da, tasavvufa dikkat çekerek “Maalesef bu ülkede biz, kendi değerlerimizden korkutulduk, kendi kültürümüzden soğutulduk” dedi. Ödül töreninin ardından sahneye çıkan Sanatçı Ender Doğan da, seslendirdiği Anadolu ve İstanbul tekke ilahileriyle davetlileri mest etti.
4 BÜYÜK İSME ÖDÜL
“Edebiyat Mevsimi Özel Ödülleri” Tasavvuf Kültürüne hizmetlerinden dolayı Prof Dr Mustafa Tahralı, Prof Dr Süleyman Uludağ, Tuğrul İnançer ve Prof Dr Mustafa Kara’ya verildi.
Prof. Dr. Mustafa Tahralı ödülünü Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın elinden alırken Prof. Dr. Süleyman Uludağ’ın ödülünü ise İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurahman Şen verdi. Prof. Dr. Mustafa Kara’ya ödülünü İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire eski Başkanı Hüseyin Öztürk verirken Ömer Tuğrul İnançer ise ödülünü TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı takdim etti. İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen’e ise gecenin anısına TYB İstanbul Şube Başkan Yardımcısı M. Davut Göksu tarafından şilt takdim edildi.
BIYIKLI: TASAVVUF EDEBİYATIMIZA CAN KATMIŞTIR
Programı açılışında konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Bu sene tema olarak tasavvufu ele aldık. Değerli katılımcılarımızla bir hafta boyunca Edebiyat Tasavvuf ilişkisini derinlemesine inceledik. Tasavvufun edebiyatımız üzerindeki büyük tesirine bir kez daha şahit olduk. Nihat Sami Banarlı’nın da ifade ettiği gibi ‘Türk Edebiyatını vücuda getiren olgunlaştıran önemli unsurlardan biri Tasavvuftur’. Romandan Hikayeye Şiirden Musikiye tasavvufun kültürümüz üzerinde büyük tesiri vardır, Tasavvuf edebiyatımıza can katmıştır, diye konuştu
TEKKE VE ZAVİYELER YENİDEN AÇILIR MI?
TYB İstanbul Şube Başkan Yardımcısı M. Davut Göksu da, “Tasavvufun edebiyatını yapmaktan çok, tasavvuf edebiyatı incelensin istedik. Modernizmden sonra Batı’nın post-modernist eğilimleri, düşüncelerimizi etkiledi. Ancak tasavvuf bizim değerimiz. Başkalarından öğrenmemiz gerekmiyor. Edebiyat Mevsimi çerçevesinde 60’tan fazla edebiyatçımız toplantılara katıldılar. Fikirlerini sundular. Böyle bir geleneğin devam etmesini canı gönülden diliyorum” ifadelerini kullandı. Konuşmasının devamında Göksu, programı onur konuğu olan AB Bakanı Egemen Bağış’a “Sayın Bakanım (Egemen Bağış) buradayken sormak istiyorum; Hâlâ tekke ve zaviyeler kanunu duruyor. İnsanların bu kültüre, fikriyata endişe duymadan gidecekleri bir zaman olacak mı? Avrupa’nın kendi insanına verdiği özgürlükleri, biz de kendi insanımıza verebilecek miyiz?” diye sordu.
ŞEN: TYB’YE DESTEK VERİYORUZ
İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen ise, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi kültür birimi olarak, sivil toplum kuruluşumuz, kültürümüzün emekçisi olan TYB’ye destek veriyoruz. TYB ile 4 senedir böyle bir programı düzenlemekten son derece onur duyuyoruz” diye konuştu.
BAĞIŞ: TASAVVUF, ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANMAKTIR
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, “Bu anlamlı gecede sizlerle birlikte olmaktan büyük onur duyuyorum. Kitap ehli olan, gönül ehli olan sizlere, Başbakanımızın selamını getirmekten onur duyuyorum. Türkiye’nin birçok sorununun çözülmesinde fikir üretmiş, yeni nesillerin barış içerisinde yaşamasında emek vermiş siz aydınlarımızla bir arada olmaktan onur duyuyorum. Projeye desteğinden dolayı abi demekten onur duyduğum belediye bakanımız Sayın Kadir Topbaş’a teşekkür ediyorum. Bu seneki Edebiyat Mevsimi’nin temasının, tasavvuf ve edebiyat olmasını anlamlı buluyorum. Böyle saygın bir toplumun önünde tasavvuftan bahsetmek haddim değil. Temennimiz Allah katında bir gün tasavvuf ehli olabilmek. Muhiddin Arabi, ‘Tasavvuf, Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmaktır’ diyor. Tasavvufun en önemli mesajlarından biri hakikate ulaşabilmek için sabırdır. Bu toplantının böyle bir şehirde, tasavvufun da başkenti olan bir şehirde gerçekleşiyor olması önemli. İstanbul, insana kapılar açan bir şehir” diye konuştu.
“ALLAH EZANLARIMIZI SUSTURMASIN”
Bağış, “İstanbul’u elde tutmanın fethetmekten daha önemli olduğunu bilen o komutan, hocası Akşemsettin’e gider ve İstanbul’u elde tutmak için ne yapılması gerektiğini sorar. O da Cemalettin Halveti hazretlerine yönlendirir. O da şöyle der; ‘Allah’ın katında, dünyanın hakimiyeti adalete bağlıdır.’ Allah, bu ülkede ezanlarımızı susturmasın. Milli şairimizin söylediği gibi, Allah bu memlekete bir daha milli marş yazdırmasın” şeklinde konuştu.
“HOŞGÖRÜ İÇİNDE YAŞIYORUZ”
Bağış, “Bugün hâlâ dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar hoşgörü içerisinde yaşıyoruz. Cami, kilise ve havraların içinde barış içersinde yaşıyoruz. Bugün üyesi olamaya çalıştığımız AB ülkelerimde bile çok kanlar döküldü. En ufak kıvılcımda bile çok büyük çatışmaların yaşandığına şahitlik ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“TYB’Yİ ÖNEMSİYORUZ”
Bağış, “Türkiye’de farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bu tasavvuf ehlileri çok sıkıntı yaşadı. Ama sabrettiler. Temennimiz o ki, bir daha bu ülkede insanlar, değerlerinden, inançlarından ve görüşlerinden dolayı zarar görmesin. Kendi ülkemizin içerisindeki farklı lehçelere barışık olduk. Shakespeare’in eserlerini öğrettik Fransızca, Almanca Gothe’nin eserlerini yayımladık. Ama beraber yaşadığımız toplumun kahramanı olan Memu Zin’i öteledik. Yok edebildik mi o kültürü? Hayır edemedik. Yıllarca kültürlerin üzerini toprak ekerek gömebileceğimizi dündük. Yeniden kendi değerlerimizle barışmaya başladığımız dönemi yaşıyoruz. Maalesef bu ülkede biz, kendi değerlerimizden korkutulduk, kendi kültürümüzden soğutulduk. Bugün, bizim kültürümüzde olan o hoşgörüyü, tasavvufun bize en büyük öğretisi olan hoşgörüyü, hem kendi topraklarımızda yeniden canlandırmamız lazım, hem de kuzey ve güneyimizdeki ülkelere aşılayabileceğimiz kardeşlik mesajı olara kabul etmeliyiz. Hoşgörü temelli kültürümüzü anlatamadığımız zaman kimileri, İslam’ı yanlış anlatanlara danışıyorlar. Bunda hepimizin mesuliyeti var. Kimsenin ‘bana ne’ moduna geçmeye hakkı yok. 1978 yılından beri TYB, bu mesuliyeti yerine getiriyor. Bugün Yazarlar Birliği’nin etkinliklerini, hükümetimiz, milletimiz, önemli görüyor. Yazarlar Birliği, milletinin değerleriyle barışık yaşadı. Kendi değerleriyle barışık olmayan ülkelerin güçlü olma durumu yok.”
Devlet büyüklerimiz gerçek manada tasavvufun, senin söylediğin gibi olmadığını anlıyor ve anlatmaya çalışıyorlar. İnşaAllah bu yolun sahtekarlarının da gerçek yüzlerini ortaya koyacak cesareti gösterirler.
Sizcede din üzerinden para kazananların, dünyevi menfaat elde edenlerin asıl toplum içerisinde ayıplanmaları gerekmez mi?
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2013, 13:47   #33
Kullanıcı Adı
fican
Standart
BÜTÜN SEMAVİ DİNLER İSLAMİYYET'TİR
Bütün semavi dinler İslamiyet'tir. "Peygamber efendilerimizin getirdiği şeriatlarına tabi olanlar da müslümandır." “ALLAH’tan başka ilah yoktur, ALLAH vardır” diyen her kim ise Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da belirtildiği gibi, hangi şeriata tabi olursa olsun müslümandır. Hazret-i Kur’an’ı hislerinin esiri ve geçmiş hadiselerin mahkumu olarak değil kasd-ı ilahiyi, rahmet-i ilahiyi bir nebze yaşayarak, bu yönlü zevkini alarak mütalaa edersen dünyaya ve yaratılan her şeye bakış ve görüşün değişecek, kimseye eza ve zulmü reva görmediğin gibi, ALLAH’ın rahmetini başka türlü düşünemeyecek ve kimseye su-i zan edemeyeceksin.Yaratılışın sırrının rahmet, gene rahmet olduğunu iyi anlayacaksın. Fakat sebebine tevessül edeceksin. Bu rahmetin meyvesi zikrullahtan gafil olmamak, ehl-i aşkın aşkı ile istihza etmemek, şeriat üzere yaşanan tarikat ve tasavvufa karşı hasmane tavır takınmamak. Bütün semavi dinlerde mevcut iken en mütekamil “şeriat-i Muhammedi de tasavvuf ve tarikat yoktur” diye inanan insanları rencide etmemek.


PİR-İ GALİBİ
H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-14-2013, 13:50   #34
Kullanıcı Adı
cihanpadisahi
Standart
insanın ruhaniyetini temiz tutabilmesi ,ilim ile ve inanç ile ruhaniyeti ve derinlerindeki iyi niyeti koruyabilmesidir.saygılar.benim bildiğim bukadar
cihanpadisahi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-17-2013, 14:02   #35
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Aşk mana itibariyle ilâhidir. Mecazi aşk olmaz. Mecazi olan istektir, arzudur. Nefsin ihtiyacıdır. Mecazi aşk özlemini duyduğu o nesneye vuslatla biter. İlâhi aşk ise yakınlıkla artar. Vuslatda ilâhi aşkın sonu değildir. Aşkı ilâhinin tecellisi nefsin hazzının dışında, ruhun gıdası, yaratılışın sebebi hikmeti, İnsanlığın hâl belgesi... mana anlamı "TASAVVUF"tur!

PİR-İ GÂLİBİ
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-13-2013, 05:14   #36
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Alıntı:
“EY İMAN EDENLER! YAHUDİLERİN VE HIRİSTİYANLARIN EVLİYALARINI EVLİYA EDİNMEYİN. ZİRA ONLAR KENDİLERİNİN EVLİYASIDIR. İÇİNİZDE ONLARIN EVLİYALARINI EVLİYA EDİNENLER ONLARDANDIR. ALLAH ZALIMLAR TOPLUMUNA YOL GÖSTERMEZ.”
(Maide Suresi, 51)
EHL-İ KİTÂB’I RAHMET-İ İLAHİYEDEN DIŞLAMAK MANA-YI KUR’ÂN’A TERS DÜŞER
EHL-İ KİTÂB’I RAHMET-İ İLAHİYEDEN DIŞLAMAK EMR-İ İLÂHİYE TERS DÜŞTÜĞÜNDEN MANA-YI KUR’ÂN’A VE
CÜMLE KİTABLARA DA SUHUFLARA DA AYKIRI OLDUĞUNU HAZRET-İ ALLAH SARİH BİLDİRİYOR
Bismillâ hirrahmanirrahim
“SENDEN ÖNCE GÖNDERDİĞİMİZ PEYGAMBERLER HAKKINDAKİ KANUN BUDUR. BİZİM
KANUNUMUZDA HİÇ DEĞİŞİKLİK BULAMAZSIN.”
(İsra Suresi, 77)
Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm
“Îman edip yararlı iş yapanlara gelince onlarda cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalacaklardır.”

(Bakara Sûresi, 82.)
“Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin” diyen meal ve tefsirler Kur’ân’ın rûhuna ve rahmet-i ilâhîyeye tamamı
ile aykırıdır.
Uygulaması da imkansız olup bu yanlış tefsir semâvî dinler arasında düşmanlıktan başka bir şey
getirmemiştir.
Hazret-i ALLÂH’ın Kur’ân’ın çok yerlerinde verâset-i enbiyâ olan “evliyâ”yı, Türk lisânında her mevzûda
kullanılan “dost” ifâdesi, gayr-i meşru hâdiselerde dahi “dost” diye ifâde olunurken... Arapça’da “dost” diye bir
kelam yok.
Herhangi bir ecnebî kelimeyi “aynı mânâyı yansıtmıyor” diye lisânımızda olmadığı için onların telaffuz ettikleri
gibi almak mecburiyetindeyiz de, “evliyâ” için aynı uygulamayı niçin yapmıyoruz?
Mâide Sûresi 51. âyetinde mâlumun “evliyâ”ya “dost” demekle o kadar mânâ değişiyor ki, Benî İsrâil (Yahudiler)
ve Benî Nasârâ (Hıristiyanlar)’ı tamamı ile dışlamak ALLÂH’ın kânunlarına uymadığı gibi Hazret-i Kur’ân’da ehl-i
kitâbın îmanlılarını taltif eden âyetleri görmezlikten gelemeyiz emr-i ilahinin dışına çıkmayalım. Başka inanç
sâhiplerini hakir görerek yaşamanın mümkün olmadığını târih boyu gördük veya göremedik. Gerçeği göremeyip,
nefsânî hislerinin esaretinden kurtulamayan, başkalarını hakir görerek yükseleceğini, bir yere varacağını
zannedenler bu zannın doğurduğu perişanlığı görmemezlikten gelemeyiz Bu türlü düşünce ve tutumlarımızı
hemen değiştirelim lütfen. bugün Buna daha mecburuz. Zararın neresinden dönülürse kardır denir.!
PİRİ GALİBİ
SEYYİT H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KARDEŞLİK isimli eserinden alıntıdır.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2013, 14:48   #37
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Adem (safiyullah)’tan Kıyamete Kadar Semavi Din İslamiyet’tir.
Peygamber Efendilerimiz din getirmediler. İnsanların kemalatına uygun, din-i İslam içinde şeriat getirdiler. Cümlesi İslamiyet üzere geldiler. Bütün insanlığa bu gerçekleri duyurmak zevkinden mahrum olmayalım.

Manay-ı tasavvufu inkar cehalettir, iyi bilelim. Bu gerçeklerin ilanını İslami yönü ile anlatabilir isek; gerçek İslam, cumhuriyet, demokrasi, laiklik, insan hakları İslamiyet’i bu güzellikler dışında mütala etmek, aslından saptırmak İslam’a vurulan büyük darbe ve gerçekleri tahrif olur. Böyle olunca ne olur? Beraber görelim, bütün insanlıkla...

Dost olalım. Hiç bir ülkede İslamiyet’i bilgisizce horlatmayalım. Bu durumda ilmine herkes hürmet gösterir. Şeriatına kimse küfretmediği gibi saygılı olacağından şüphen olmasın. Din özgürlüğün kabul edilir. Teşkilatına özerkliğin verilir. Başkanını din otoritelerinin kendi aralarında seçme hürriyeti elbet verilir. Bilenler katında yerimiz olur. Din istismarcılarının ipliği pazara dökülür. Sahte ilim adamları, sahte mürşitler, meşihat karşısında tuzun suda eridiği gibi yok olurlar!...


PİR-İ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
METAFİZİK isimli eserinden alıntıdır.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-05-2013, 16:14   #38
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Osmanlı zamânında “ Turuk-ı aliyyede vazifeli olduğunu iddia edenlerden ” Hazret-i Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’e kadar dayanan bir silsile-yi merâtibe ve iz-ni icâzete sâhip olması gerekirdi, yok ise sahte olduğu tebeyyün ederdi! HZ. ALLAH bilirya bu zamanda, bu meziyetlere sâhip kaç meşâyıh çıkar?

PİR-İ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KARDEŞLİK isimli eserinden alıntıdır.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-08-2013, 20:22   #39
Kullanıcı Adı
fican
Standart
ATATÜRK VE DİN

Makamı cennet olsun, büyük insan Mustafa Kemal Atatürk bu noksanlığı düzeltmeyi üstlendi ve başardı sayılır. Çünkü bu icraat her şahsın yapacağı basit bir icraat değildi!..
Bu icraatı yapabilmek için evvelâ Allâh’ı bilmesi, tabi olup kabullendiği peygamberini, peygamberinin getirdiği şeriatını bilmesi ve kul olarak şahsının yaratılışındaki sırr-ı ilâhiyi bilmesi gerekli idi. Tedrisatı ve imanı müsaitti. Bu ilme yabancı değildi, biliyordu!..
Atatürk’ün, yaşadığı zamanın ulemasına kulak ver: Ataya, itifaken ‘mehdi, resul’ demişlerdi!.. Nutuk’larını da iyi oku, anlarsın!.. Zamana uyum sağlamaya çaba gösteren, vatanın gerçek evlatlarını minnet ve rahmetle anıyorum. Çünkü o büyük insandı. Aklı ermeyenlerin dinsiz zannettikleri; çıkarlarına kullananların zannettiği gibi dinsiz hiç değildi!. Edindiğim intibaya göre ‘dindardı’ dersem mübalâğa etmiş sayılmam. Tekrar ediyorum; ‘zamanının mehdi resülü’ diyorlardı, dindar büyüklerim.
Tevatüren hakkında söylenen menkıbelerin canlı şahidiyim. Muhafız erlerinden bir tanesi şöyle anlatıyordu: Sabaha kadar masa başından kalkamadılar. Alaca karanlıkda dışarı çıktı. Bataklık gibi olan Yenişehir tarafına doğru gidiyordu. Ben arkasını takip ettim, vazifem icabı. Geriye dönmeden, bana gelmememi söyledi. Ben görünmeden takibe devam ettim. Durdu bir yerde, yönünü dönmeden ‘yaklaş!’ dedi. Biraz daha yaklaştım. Gür bir sesle:
--Uhud Savaşında Hazreti Resulullah düşmana yalnız gitti; neyine güveniyordu? Neye sığınıyordu? Hazreti Allâh’a değil mi? Ben de Allâh’a sığınıyorum, rahat bırak beni!...
Muhafız öyle diyordu: “Vücudum sarsıldı, ister istemez geri çekildim.”
Medyada Fatih Çekirge’nin programında bu gerçeği anlatmak bana nasip olmuştu:...
PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
HZ. KUR’AN’DA TESETTÜR HİCAP VE EDEP İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-11-2013, 14:03   #40
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Arzda varisül-Nebî, nedîm-i ilâhî hiç eksik olmadı. Olamaz da. Her asır rahmet-i ilâhiyeye uygun yaratılmıştır. Arayan bulur. Hazret-i ALLAH: "Siz asrı tanetmeyin" diye buyurmadı mı? Zamanda gazap ve iltimas yoktur. İyi bilesin, zaman kılıçtır; kullanmayı bilemez isen o seni keser. Hazret-i ALLAH’ın yasakları dışında, güzellikleri bulasın. Geçmişten ibret alasın. İstikbâli bilemezsin. Hal bugündür. İman terâzisinde ölçerek günü yaşayasın ki, yaratılışın sırrı sende tecellî edecektir. Şüphen olmasın.
Peygamber efendilerimize derece vermeye kalkışma. Emr-i ilâhîye ters düşersin. Şeriatı ile yükümlü olduğun ALLAH elçisinin izinden ayrılma. Peygamber efendilerimizin vârislerini de tanı ve bul. Bulamadın ise samimiyetle HZ. ALLAH’tan iste. Mürşidini istemekte benim gibi yüzsüz ol ki aradığını buldursun…
Türkçe’de her mevzuda kullanılan, basit hitaplarda da ifâde edilen, ancak zâhirî ulemânın kıskançlığının zuhurundan başka îzahı olmayan "dost" demeyi bırakalım da evliyâya "evliyâ" diyelim. Hazret-i Kur’ân’ın da mânâsını bu yönlü tahrif etmeyelim, lütfen. ALLAH’ın rahmetinin tecellîsi olan evliyâsı arzda her zaman vardır, kıyâmete kadar da olacaktır. Aksini düşünmek Hazret-i ALLAH’a noksan sıfat ve zulüm isnat etmektir!..

PİRİ GALİBİ

SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
RAHMET DAMLALARI İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
tasavvuf


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi