Gülsima Hanım, eksiğimi tamamladınız teşekkür ederim. Bazen tahammül edemiyorum, Allah affetsin..

Ülke dindarlaşmaz. İnsan ya Allah'ın yolunu seçer yada şeytanın. bu böyledir.

Ruhat Mengi nin kaygılanması çok normal
kullanılabilecek insan sayısı azalıyor
işine gelmiyor tabi

herkes dine dönerse o iyice yabacılaşacak içimizde
zaten tam manasıyla bizden değil
=)

Bizim görevimi olayları değerlendirirken önce onları anlamaya çalışmaktır. Yani onların yapmadıklarını yapmak. Ülkemizdeki sıkıntıların bir çoğu da bence insanların birbirini anlamamaya çalışmasından kaynaklanıyor olsa gerek. V e bunu gerçekleştrebilmek için de zihinlerin kavram kargaşasından hali olmasını sağlamak lazım. "Dindarlaşmak" kavramından ne anladıklarını sorgulamak lazım öncelikle. belki haklı olarak bunu anlamamızın zorluğıundan bahsedebilirsiniz lakin onları güçsüz duruma düşürmemiz için de anlamak zorunluluğumuz var.
Malesef ki "doğan" medya grubunda "dindarlaşmak" tabiriyle "dindar" kesim algılarıyla bütünleştirilmeye çalıştırılan olaylar aslında dindarlıkla uzaktan yakından alakası olmayan şeylerdir. Yani "dindar" kelimesini yanlış tanımlarla "korkulacak ve kaygılanacak" olgular haline dönüştürüyorlar. Bu durum da kendini "dindar" olarak tabir edenlerin yanlış bir tanımın içine yerleştirilmesine sebep oluyor ki bu durumun sonuçları hepimizi ziyadesiyle rahatsız ediyor. Dindar kelimesinin içi boşaltılıp kendi algılarına göre doldurulunca dolayısıyla "kaygı duyulacak" bir hale bürünüyor din. Sonra da bir kör döğüşü başlayıp gidiyor. Ne onlar bizim kullandığımız kelimeleri anlayabiliyorlar ne de biz onların kelimelerini kavrayabiliyoruz. Çünkü kelimelere yüklediğimiz manalar farklı ve bunu düşünmeden herkes kendi zihnindeki kavramlarla olayları değerlendiriyor. Sonuç ? Sonuçta kısır döngünün içinde hep aynı kavgalar devam ediyor. Bu kavgaların nihayete ermesi ancak kullandığımız kavramları doğru tanımlayarak ve muhatabımıza kullandığımız kavramların manasını anlatarak mümkün olacaktır. Yani "ön yargıları" ve karşımızdakini "mağlup etme" düşüncelerini asgari seviyeye indirerek anlamaya çalışmakla yol alabiliriz.

Türkiye'nin dindarlaşmasına gelince Türkiye dindarlaşmıyor "dini değerler"i izlemeyi kendine mihenk yapan insanlar baskılardan kurtulup -ki bu kolay olmamıştır- ülkenin önemli konumlarında mevki kazanmaya başlıyorlar. Tabiri caizse "dindar"ların profili değişmeye başlıyor ve haliyle bu birilerini rahatsız edebilir. "Ülke" menfaatlerini değil "kendi" menfaatlerini ön planda tutanlar için bunun tedirginlik sebebi olması sizce de normal değil mi ?!!!!

kusura bakmasınlar ama dindarlık bu milletin hamurunda var