AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 12-05-2011, 15:37   #71
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
o senin yorumun...
bir harita gösterip onun üzerinden yorum yapıyorsun...
ona bakarsan o sünni diye gösterdiklerinin hepsi tek mezhep mi ?
ehlü sünnet bir mezhep değil bir ekoldür...
hanefi sünni maliki hambeli selefi vahabi bir sürü mezhep var...
o mezheplerin içinde tarikatlar var sünneti farklı yorumlayan...
mesela cübbeli paso milleti ehli sünnet dışı sayıyor ne demekse...

yine fırka-ı naciye
o hadiste öyle senin anladığın gibi sünniler kast edilmiyor yada şii mollaların anladığı gibi şiiler kast edilmiyor yada bazı mezhepsizlerin anladığı gibi mezhepsizlik kast edilmiyor...
Ehli kıble olan sapıtmamış olan tüm ümmet fırkaı naciyedir...

bugün sadece sünniliği fırkai naciye sayanlar yarın hanefiliği ondan sonraki gün sadece kendi tarikatlarini fırkai naciye sayacak bunun sonu yok...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 15:41   #72
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
Ammar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
evet idaa ediyorum.

senin dediğin malezyada yerlerde Türkiyeki gibi müslümanlara baskı yok sadece. pakistanın adı resmiyette isterse ümmeti muhammed cumhuriyeti olsun. bize pratik lazım. sonuç itibari ile pratikçe şeriat değil ve ABD uşağı yönetimleri var. sudanın şeriatle yönetildiğini kanıtlasan çok sevineceğim. mutluda olacağım. bide sadece libyanın değil türkiye dahil tüm islam devletlerinin İslamın hükümleri ile yönetilsin istiyorum. olacak diyoruz umut ediyoruz inş. olur. sunnilerde sadeec şu var. devlet suudi kraliği gibi keyfine takılıyor bazı konularda şeriatta uyuyor güzel olabilir ancak devlet rejimi itibarile şeriat değil diktadır. ve islam bir bütündür. bir konuda laik olayım bir konuda müslüman olmaz öyle. şeriatle yönetileceksen tümden islamı kıstas alacaksın. onun için şeriatle yönetilen devlet yok biliyorum...

Sudan'da sokakta kırbaçlanan kadın

Sudan’da ortaya çıkan bir görüntü, ülkeyi karıştırdı.

Görüntüde zina yaptığı gerekçesiyle bir kadının, Umdurman Karakolu önünde polisler tarafından halkın önünde kırbaçlandığı görülüyor.

Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan’da polisin, zina yaptığı öne sürülen bir kadına karakol önünde keyfi ceza vermesi Sudan’ı karıştırdı.

Görev yapan bir polisin paylaşması ile ortaya çıkan görüntülerin medyaya yansımasından sonra İçişleri Bakanlığı keyfi kırbaç cezasını veren kişiler hakkında soruşturma başlattı. İçişleri Bakanlığı ayrıca olaya şahitlik yapan kişilerin de ifadesine başvurulacağı açıklamasında bulundu.

Hartum Emniyet müdürlüğünden yapılan açıklamada bu görüntülerin geçtiğimiz sene çekildiği fakat yaklaşan referandum süreci içerisinde Sudan’ın bu görüntüler ile zorda bırakılmak istendiği ifade edildi.

Kaynak

Newsweek Blogcu 13.12.2010
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 16:36   #73
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Ama öyle demeyin şimdi İran bizim için önemli orada 15 milyon kardeşimiz yaşıyor

Off harbi bölücü mezhepçiyim ben (:
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 21:51   #74
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Sudan'da sokakta kırbaçlanan kadın

Sudan’da ortaya çıkan bir görüntü, ülkeyi karıştırdı.

Görüntüde zina yaptığı gerekçesiyle bir kadının, Umdurman Karakolu önünde polisler tarafından halkın önünde kırbaçlandığı görülüyor.

Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan’da polisin, zina yaptığı öne sürülen bir kadına karakol önünde keyfi ceza vermesi Sudan’ı karıştırdı.

Görev yapan bir polisin paylaşması ile ortaya çıkan görüntülerin medyaya yansımasından sonra İçişleri Bakanlığı keyfi kırbaç cezasını veren kişiler hakkında soruşturma başlattı. İçişleri Bakanlığı ayrıca olaya şahitlik yapan kişilerin de ifadesine başvurulacağı açıklamasında bulundu.

Hartum Emniyet müdürlüğünden yapılan açıklamada bu görüntülerin geçtiğimiz sene çekildiği fakat yaklaşan referandum süreci içerisinde Sudan’ın bu görüntüler ile zorda bırakılmak istendiği ifade edildi.

Kaynak

Newsweek Blogcu 13.12.2010
bası konular dedik bilmem anlatabildim mi senin gibilerin gözlerini böyle boyamak için ona bakarsan mübarek döneminde bile bazı kurallar şeriata uygun hazırlanmıştır bu onun şeriat olduğunu göstermez. !

suudi de de aynısı bazı mevzularda diktalarına ve onların zevk sefasına dokunmayan basit kuralları uygularlar. ama islam bir bütündür. zina yapanı cezalandırıken mesela zina yollarını da kapatmalı... Türkiyenin hiç bir yasaya dokunmadan zinayı yasaklayıp zina edenleri islama göre cezalandırması gibi bir şey yani bilmem anlatabildim mi ?
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 21:59   #75
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Alıntı:
BeldeiTAYYIBe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sünnilere baski yapan bir Iran Islamin kalesi olamaz.
Ancak SIIligin kalesi olur. Imami Caferi Sadik hazretlerimi demis onlara Imami Azam'in pesinden gidenlere baski yapin diye?

Buram buram propaganda kokan bir yazi.


Haksizlik karsisinda Iranin yaninda olalim...eyvallah...lakin iranida sütten cikma kasikmis gibi göstermeyelim.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 22:08   #76
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
Ammar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bası konular dedik bilmem anlatabildim mi senin gibilerin gözlerini böyle boyamak için ona bakarsan mübarek döneminde bile bazı kurallar şeriata uygun hazırlanmıştır bu onun şeriat olduğunu göstermez. !

suudi de de aynısı bazı mevzularda diktalarına ve onların zevk sefasına dokunmayan basit kuralları uygularlar. ama islam bir bütündür. zina yapanı cezalandırıken mesela zina yollarını da kapatmalı... Türkiyenin hiç bir yasaya dokunmadan zinayı yasaklayıp zina edenleri islama göre cezalandırması gibi bir şey yani bilmem anlatabildim mi ?

Benim gibilerin gözlerini kolay kolay boyayamazlar, için rahat olsun. Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan'da deniliyor haberde. Sudan'ın hukukunu inceledin mi? Sudan'da şeriatı kısmen mi uyguluyorlar, tamamen uygulamıyorlar mı? Dünyanın bütün İslam ülkelerinin hukuklarını inceledin mi? Dünyadaki diğer İslam ülkelerindeki şeriat uygulamaları nasıldır? Hangi İslam ülkelerinde şeriat kısmen uygulanıyor?
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 22:14   #77
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

humeyni şiilikle sunniliği birbirine en çok yaklaştıran alim olarak bilinir...
Alıntı:
Humeynicilik: İnançta sapıklık, tavırda sapıklık

Bu ümmetin ilim ehlinin Humeyni'nin ve Humeyniciliğin tehlikesini Müslümanlara mutlaka anlatması gerekiyordu...

NEBEONLINE, Suriyeli büyük alim Üstad Said Havva'nın hacmi küçük fakat değeri oldukça büyük eseri "Humeynicilik"i bölümler halinde yayınlıyor.

Türkiyeli okuyucuya ulaşmaması için adeta sansürlenen eserinde Üstad Said Havva, Humeynicilik'in iç yüzünü açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor.

Önsöz

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ehli Beyti’ni sevmek her Müslüman’a farzdır. Kimler O’nun Ehli Beyti’dir ve sevginin doğru gösterileri nelerdir? Hiç şüphesiz Ehli Beyt, O'nun çağrısına katılan yakınlarıdır ve en yüksek sevgi gösterisi, kalpten sevmek ve zahiren onlara uymaktır. İslam Ümmeti, Rasululah sallallahu aleyhi ve sellem'in Ehli Beyti'ne sevgi besleyerek Allah'a yakınlaşmaya devam etmektedir. Fakat Ehli Beyt sevgisi sloganları arasında tarih boyunca bozuk inançlarla, tehlikeli ve hain tavırlarla kendini gösteren aykırı Şiilik de bulunmaktadır.


Humeyni devrim yapınca bu ümmetin samimi insanları Humeyniciliğin Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ailesini (Ehli Beyt'i) sevme işini doğru noktaya döndüreceğini, Şiiliği asılsız inançlardan ve hain tavırlardan kurtaracağını zannettiler. Çünkü Humeyni devriminin ilk günlerinde onun mezhepçi bir devrim olmadığını ve İslami bir devrim olduğunu ilan etmişti. Devriminin mustazafların yararına olduğunu, genel olarak İslam Ümmeti'nin haklarının ve özel olarak da Filistin'in özgürlüğü yararına olduğunu söylemişti. Sonra samimi insanlar işin iç yüzünü farketmeye başladılar. Bir de ne görsünler, o Humeyni tarih boyunca gelen tüm aykırı Şia inançlarını benimsiyordu. Şia'nın aykırılığının yol açtığı hain tavırlar Humeyni'de ve Humeynicilikte kendini gösteriyordu. Büyük bir çöküş ve tehlikeli bir hayal kırıklığı meydana geldi.

Kuleyni'nin El-Kâfi kitabını eleştirenler gibi, Şia imamlarından bazıları Ali Şiasıyla Nebevi Sünniliğin uyuştuğu asıllara samimi bir şekilde dönmeye davet eden yazılar yazdılar ve hâlâ da yazmaktadırlar. Bunlar Şia ve Ehli Sünnet ve'l-Cemaat'in samimi insanlarının ortak bir söylemde buluşmasını sağlayacak araştırmalara ve incelemelere öncü olabilirdi. Humeyni'nin yapması gereken bu yönelimi desteklemekti. Fakat samimi insanlar Humeyni'nin bunu yapmak yerine bu yönelime karşı koyduğunu gördüler. Aykırılığı ve sapıklığı derinleştiren, anlaşmazlığı ve bölünmüşlüğü kökleştiren muhalif düşünce ve tavırları benimsediğini gördüler. Bu nedenle bu ümmetin ilim ehlinin Humeyni'nin ve Humeyniciliğin tehlikesini Müslümanlara mutlaka anlatması gerekiyordu. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: " Bu dini, her neslin adilleri taşıyacaktır. Onlar bu dini, aşırıya gidenlerin tahrifinden, sapkın görüşlerine delil getirmek için İslam kaynaklarının dışındaki kaynaklardan deliller getirip bunları İslam'danmış gibi gösterenlerin intihalinden ve cahillerin yorumundan arındıracaktır." Humeynicilik aşırıya gidip İslam'ı tahrif edenler, batıl intihalciler ve cahil tevilcilerden olduğu için bu ümmetin ilim ehlinin Humeyniciliğin gerçek yüzünü ortaya çıkaracak ve durumunu açıklayacak şeyler söylemesi gerekir ki kimse ona kanmasın. Allah'ın gazabına yol açan ve azabını hak eden bu büyük tehlikeden sakınmaya çağıran deliller kendisine ulaşmadan kimse helak olmasın. (Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin.)

Bu risaleyi yazmaya sevkeden işte budur. Sözün kısası şudur: Yeryüzünün doğusundaki ve batısındaki Müslümanlar çağdaş İslami uyanış akımıyla ümitlendiler ve bu uyanışın kendilerine geçmişteki üstünlüklerini ve kaybettikleri egemenliklerini geri kazandıracağını düşündüler. Her yerde ve dört bir yandan kendilerini kuşatan çağın sorunları ile mücadelede kuşanacakları inanç birliğini yeniden sağlayacaklarını ümit ettiler.
İslam düşmanları bu olgun İslami uyanışın kendi çıkarları için tehlikeli olduğunu anladılar. Uzun zamandır planladıkları amaçlarına ulaşmalarını engelleyeceğini farkettiler. Bu nedenle eski oyunlarını yeniden sahneye koydular. İslam'a ve İslam ehline tuzak kurmak isteyen Mecusi kahinleri ve Yahudi hahamları aralarında istişare ettiler. Bu bilinçli uyanışı çarpıtmanın ve şerefli amacından saptırmanın ona darbe vurmanın ve İslami içeriğinden soyutlamanın en iyi ve en yararlı yolu olduğu sonucuna vardılar. Böylece İslami uyanışı amacından saptıracak ve temellerini yıkacaklardı. Bu planlarını uygulamak ve daha çok büyüyüp gelişmeden beşiğinde öldürmek üzere İslami uyanışa görünüşte İslam kisvesine bürünmüş kişileri musallat ettiler.

Durum böyleyken kendinden önceki aşırılık ve zındıklık hareketlerinin yolundan giden sapık Humeynicilik ortaya çıktı. Şuubiye düşüncesiyle sapık akideyi bir arada bulunduruyor, İslam'a tarihsel, akidevi ve kültürel bağlarla bağlı toplulukların duygularını istismar ediyordu. Sözde İslam gibi görünüyor fakat Ebâ Muslimilik, Bâbekilik ve Safevilik gibi helak olmuş akımların ortak kültürü ve özelliği olan bir sürü sapık inanç ve tavrı içinde gizliyordu. Müslümanların arasına bu sapık hareketlerin bünyesinde barındırdığı şirk, zındıklık ve isyan gibi tüm şer ve yıkım akımlarını yeniden soktular. Humeynicilik, tedlis ve telbis (aldatma) üzerine kurulu Batınilik'in planlarını akıllara getiriyordu. İslam'a destek iddiasında bulunuyordu fakat gerçekte İslam inancına, metoduna ve davranışına açılmış bir savaştı. İslam vahdetine duyarlı gibi görünüyordu fakat aykırı bir mezhepçi bakışla sabah akşam ümmetin temellerine darbe üstüne darbe vuruyordu. Yeryüzündeki mustazaflara destek iddiasında bulunuyordu fakat küçük yaşta çocukları zorla askere alıp ölüm tarlalarına sürüyordu. Humeynicilik bu kapkara şerle de yetinmiyor, felsefesini genel hatlarıyla ve tüm ayrıntısıyla İslam Tarihi'ni yalan ve aldatmacayla çarpıtan sapık bir tarih okuyuşu üzerine kuruyordu. İslam Tarihi'nin simge isimlerine ve kurucularına saldırıyor ve onları kötü göstermeye çalışıyordu. Samimi insanların geçmişte kaldığını düşündükleri, şerrinden herkesin kitaplara sığmayacak ölçüde acı çektiği ve yeniden açılması İslam'ın ve Müslümanların yararına olmayacak tarihin kara ve olumsuz sayfalarını ısrarla yeniden gündeme getiriyordu.


Humeynicilik bozuk ve yıkıcı metodunda gizli Batıni hareketlerin tüm yönelimlerini işte böyle harmanlıyordu. Bâtıni hareketlerin gizlice emir alma, takiyyeye sığınma ve Mecusilikten destek alma üzerine kurulu metotlarına sahipti. Böylece o da (tarihteki diğer kardeşleri gibi) harika bir ihanet ve sahtekarlık okuluna ve üç ayaklı bir şer sistemine dönüşmüştü: Akide bozukluğu, İslam'ın yol işaretlerini silmek ve amacından saptırmak, aldatıcı sloganlarla egemenlik kurma ve yayılma arzusu.


Bu risale iki bölümden ve sonsözden oluşmaktadır. Birinci bölümde Humeyni'nin benimsediği sapık inançlar anlatılmaktadır. İkinci bölümde ise Humeyniciliğin aykırı (şâz) tavırları anlatılmaktadır. Sonsözde ise bu ümmetin evlatları Ehli Sünnet ve'l-Cemaat inancına sarılmaya davet edilmektedir.
http://www.nebeonline.com/haber/hume...iklik-9331.htm

Konu werret tarafından (12-05-2011 Saat 22:20 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 22:15   #78
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Benim gibilerin gözlerini kolay kolay boyayamazlar, için rahat olsun. Şeriat kurallarının uygulandığı Sudan'da deniliyor haberde. Sudan'ın hukukunu inceledin mi? Sudan'da şeriatı kısmen mi uyguluyorlar, tamamen uygulamıyorlar mı? Dünyanın bütün İslam ülkelerinin hukuklarını inceledin mi? Dünyadaki diğer İslam ülkelerindeki şeriat uygulamaları nasıldır? Hangi İslam ülkelerinde şeriat kısmen uygulanıyor?
bi bilgi yeter İslamla yönetilen devlet yok ! ya kısmıdır ya hiç değildir !

sanki sen çok araştırmışsın getirmişsin bir haber kesin kanıt sunmuş gibi.
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 22:20   #79
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
Ammar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bi bilgi yeter İslamla yönetilen devlet yok ! ya kısmıdır ya hiç değildir !

sanki sen çok araştırmışsın getirmişsin bir haber kesin kanıt sunmuş gibi.
Sudan'da şeriatın uygulandığına dair başka haberler de sunarım istersen. Senin bilgini nereden edindiğini soruyorum Ammar. Nereden biliyorsun dünyada İslam hukukuna göre yönetilen Sünni ülkeler olmadığını? O bilgiyi nereden öğrendin? Kaynağın nedir?
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-05-2011, 22:26   #80
Kullanıcı Adı
werret
Standart
Alıntı:
Batı, Afganistan ve Irak’ı işgal ederken; aslında, “İran’ı doğu ve batıdan kuşatma” programını uygulamaya koymuş oluyordu.
Buna itirazım olacak. ABD'nin Irak'ı işgalinden önce Irak'ın başında İran'ın can düşmanı olan Saddam Hüseyin vardı.. ABD Irak'ı işgal ederek , Saddam Hüseyin'i devirdi ve Irak,'ın başına kendi işbirlikçilerinin geçmesini sağladı. Saddam Hüseyin'le can düşmanı olan İran yönetimi ise şuan, ABD kuklası olan şii , Irak hükümeti ile çok iyi geçinmektedir. Ayrıca artık ABD askerleri Irak'tan çekiliyorlar. Yani ABD askerleri Irak'tan çekildikçe Irak hükümeti , daha çok İran'ın güdümüne girecektir. Bu durum da ABD, İran'ı kuşatmak için Irak'ı işgal etti iddiasını yalanlıyor.

Yine Afganistan'da da İran'la arası iyi olmayan Taliban şeriat rejimi vardı. O zamanın İran yönetimi, Taliban'ı kendisine düşman olarak görüyormuş. (Ki ABD'nin, Afganistan'ı işgalinde İran'ın, ABD ile işbirliği yaptığı da birçok kişi tarafından söylenmektedir.) Yine Taliban da ABD işgaliyle devrildi. Şuan Afganistan'ın başında olan ABD işbilikçisi Karzai'nin ise İran yönetimi ile arası gayet iyidir.

Eğer, ben ABD başkanı olsaydım ve İran'ı gerçekten kendime büyük bir düşman olarak görseydim ve İran'ı işgal etmeyi planlıyor olsaydım; kesinlikle İran'ı işgal etmeden önce Afganistan'ı ve Irak'ı işgal etmezdim. Çünkü ABD, ABD Irak ve Afganistan'ı işgal ederek, İran yönetiminin düşman olarak gördüğü rejimleri ortadan kaldırıp bunların yerine İran'a daha yakın yönetilerin bu ülkede işbaşına geçmesini sağladı. Bu durum da ABD'nin (olası veya hayali) İran'ı işgalini zorlaştırmış oldu.

Bu yüzden, ABD'nin Afganistan'ı ve Irak'ı sırf İran'ı kuşatmak için işgal ettiği iddiası bana hiç mantıklı gelmiyor.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 9 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 9 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi