![]() |
#141 | |||
![]() Aşağıdaki videoda bizzat İran'ın eski Cumhurbaşkanı olan Muhammed Hatemi, Afganistan'da ABD ile işbirliği yaptıklarını itiraf ediyor... İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Taliban düşmanımızdı. ABD de Taliban'ı düşman olarak görüyordu. Onların, Taliban'ı devirmesi İran'ın çıkaranaydı.'' İran'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi: ''Afganistan'da yaptıklarımızı Irak'ta da yapalım dedik. 6+6 diye bir plan önerdik. Irak'ı çevreleyen 6 ülke ve ABD , diğer güvelik konseyi ülkeleri ve Mısır bir araya gelelim dedik.''
''BBC'DE yayınlanan videoya göre diplomatik olmasa da dolaylı yollardan ABD ile görüşen İran Devleti Afganistanı işgal etmesi için ABD 'ye haritalar (verir) ve vuracağı yerleri gösterir. İran, çok önemli istihbarat paylaşımlarını yapmış. Ve bu hadiseden 1 yıl sonra İran'nın düşmanı olarak gördüğü Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in devrilmesi için ABD'ye işbirliği teklif edilmiş... İran'ın İngiliz ve Amerikalı yetkililerle kapalı kapılar ardındaki görüşmelerinin sadece bununla sınırlı kalmadığı anlaşılıyor. İranlı ve Amerikalı yetkililerle yapılan mülakatlarda, 11 Eylül saldırılarının ardından Tahran yönetiminin Afganistan'da Taliban yönetiminin devrilmesine yardımcı olmak ve El Kaide'yi bölgeden silmek için Amerikalılara bombalanacak yerleri harfiyen gösteren istihbarat bilgileri sağladığı anlaşılıyor.'' |
||||
![]() |
![]() |
#142 |
![]() ''Maliki’nin üç komplosu! Irak’ta zalime karşı ABD ile birlikte olunabileceğine dair fetva verenler aynı fetvayı neden Suriye’den esirgiyorlar? Esat rejimi direniş rejimi imiş? Allah aşkına Saddam’ı devirmek isteyen güçler aynı güçler yani direnişe hedef güçler değil miydi? Şiilerin Irak’ta neden ABD’ye direnmedikleri sorulduğunda Hasan Nasrullah Irak’ın özel bir durum olduğunu söylemiş. Demek ki Suriye’de başka bir özel alan! Anlaşılıyor ki, Sünnilik adına zulüm işleyenler zalim ama Şiilerin müttefiki zalimler adil? Arap deyimiyle: Hem eksik tartı hem kötü hurma (E haşefen ve sue kile!)! Çift yönlü hareket eden Abdulaziz Hekim de Pentagon’a gittiğinde aynı yönde bazı İranlı liderlerin benzeri fetvalarını Amerikan yönetimine iletmiştir. Bunun somut meyvesi olarak Irak’ta iktidarın karakteri değişmiş ve laik karakterli Saddam gitmiş ve mezhebi karakterli Şii bir anlayış ülkenin böğrüne çöreklenmiştir. Şimdi Amerikan askerleri çekilirken mahut çevrelerin beslemesi olan Nuri Maliki Irak’ın siyasi olarak iyice Şiileştirilmesi için üç yönlü bir komplo içine girmiştir. Bu yönlerden birisi doğrudan Türkiye ile alakalıdır. Komplonun ikinci boyutu dahilidir. Üçüncü boyutu ise Suriye ile alakalıdır. Bu üç boyutlu komplonun boyutları muhkem biçimde birbirleriyle irtibatlıdır. * Nuri Maliki, İran nüfuzundan ziyade ülkesinde bir Türkiye nüfuzundan endişe ettiğini söylemiştir. Yine de Nuri Maliki, Celal Amca’dan daha tutarlı sayılır. Celal Talabani ise Suriye’ye yabancı müdahaleye karşı çıkıyor. Yabancı müdahalenin kucağında yabancı müdahaleye karşı çıkmak! Utanmazsan dilediğini söyle ve yap! Şu vatanpervere bakın da biraz vatanperverlik dersi alın! Aynı günlerde İran eski Dışişleri Bakanı ve Hamaney’in dış politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti Türkiye’nin Arap Baharına model olamayacağını söyledi. Adamların dertleri ve hesapları Ortadoğu’yu kendi nüfuz çemberi altına almak. Hesapları karıştıkça Türkiye’ye yükleniyorlar. Hesaplarını bozan iki husus var. Bunlardan birisi Arap Baharının Şamlı müttefiklerinin de kapısını çalmasıdır. İkinci olarak Arap Baharının yüzünü Türkiye’ye doğru dönmüş olması ve İran’ın esamisinin okunmamasıdır (Obama is lagging on Egypt By Jackson Diehl, Published: December 12, 2011). Bazılarının kerameti kendinden menkul olduğu gibi İran da kendisine kendinden menkul bir rol biçerek Arap Baharının modeli olduğunu düşlüyordu. Bu düşler Arap Baharı gerçeği karşısında tuz buz oldu. * Amerikalıların çekilme mevsimiyle birlikte büyük bir oyun içine giren işgal işbirlikçisi Nuri Maliki kendini aşan roller peşine düştü. İran’ın vekilharcı olarak yeni dönemde Irak’taki taifiyye sistemini pekiştirmek isteyen Nuri Maliki, Baascılığı kökünü kurutma adı altında direnişçi oldukları için başları ezilen Sünnilerin başlarına kaldırmasına imkan vermiyor. Mezhep kürsüsüne oturmuş Maliki gibiler Sünnilerin mezhepçiliğinden endişe ediyorlar! Suriye’de Beşşar ve çetesi gibi. Yeni dönemde varlıklarını daha da pekiştirmek ve İran’a daha sağlam uydu olabilmek için kampanya üzerine kampanya düzenliyorlar. Önce Baasçıları temizleme adı altında Sünnilere yönelik büyük bir tutuklama kampanyasına giriştiler. Ardından da Sünni kökenli Iraklı siyasetçilerden ve cumhurbaşkanı yardımcılarından Tarık Haşimi aleyhinde direnişçilere yardım ve yataklık etme suçlamasıyla tutuklama fezlekesi çıkardılar. Irak’taki bir numaralı Sünni siyasetçiyi siyasi piyasadan silmeye çalışıyorlar. Bilindiği gibi Irak yönetimi içinde Türkiye’ye en yakın isimlerden birisi Tarık Haşimi’dir. Tarık Haşimi’ye isnat edilen suçlama ne anlama gelmektedir? Tarık Haşimi’nin tutuklanmasıyla Nuri Maliki’nin suçlaması arasında yakın bir ilişki var. * Tarık Haşimi’ye yönelik suçlama veya kurulu komplo dolaylı olarak Türkiye’yi de hedef almaktadır. Zira suçlamayı yapan cihet zaten dolaylı olarak Türkiye’yi de suçlamaktadır. Kasım Ata ve Nuri Maliki’nin vekillerinden Hüseyin Esedi sadece Tarık Haşimi’yi suçlamakla kalmamış aynı zamanda direnişçilere kol kanat geren Tarık Haşimi’nin bürosunun civar ülkelerden birisiyle ortak hareket ettiğini ileri sürmüştür. Bu ülkenin ismi verilmemiştir. Lakin Tarık Haşimi’nin en irtibatlı olduğu ülkenin Türkiye olduğu dikkate alındığında ve Nuri Maliki’nin önceki açıklamaları da üst üste konulduğunda Türkiye’ye işaret edildiği açıkça görülüyor (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/...17/140096.html). Yani İran, Irak ve Suriye rejimleri bölgedeki mezhebi hegemonyalarını ve iktidarlarını güçlendirebilmek için Türkiye’yi zayıflatmaya çalışmakta ve bu uğurda komplolardan medet ummaktan da çekinmemektedirler. Komplonun üçüncü boyutu da Suriye meselesiyle ilgili. Nuri Maliki kendi adına hareket etmemesine rağmen Suriye muhaliflerine arabuluculuk teklif ediyor. Bu şu anlama geliyor: İran yanlısı bir rejimi kurtarmak için yine diğer İran yanlısı bir başka rejim devreye giriyor. Muhalifler bunu yutar mı? Muhalifler Nuri Maliki’nin yanlı ve yandaş olduğunu ve tarafsız bir arabulucu sayılamayacağını ifade etmişlerdir. Suriyeli muhalif Bessam Ceare, Nuri Maliki’nin Şam’a göndermiş olduğu heyetin Arap Birliği’nin girişiminin önünü kesmeye matuf olduğunu ve bunun da bir İran komplosu olduğunu ifade etmektedir (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/...18/140109.html). İran, Arap Baharına sulanacağına kendisine baksa ve kendi evini düzene koysa daha iyi olmaz mı? Zira herkesin de bildiği gibi İran ve Irak yönetimleri dünyanın en yolsuz hükümetleri arasında sayılmaktadır. Sürekli mali skandallarla çalkalanmakta ve anılmaktadırlar.'' Mustafa Özcan - 20 Aralık 2011 - Yeni Akit |
|
![]() |
![]() |
#143 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
#144 | |
![]() Alıntı:
Düşünmeden konuşmuyorum; bilerek konuşuyorum. Peygamberimizin hadis-i şerifini eğer, kurtulan fırkanın dışında kalan herkes ebedî Cehennemlik olarak yorumlarsan o zaman Sünnilik dışında kalan Müslümanların ebedî Cehennemlik olacağına hükmedersin. Ehl-i Sünnet'e göre Ehl-i Kıble tekfir edilemez. Yani namaz kılan bir Müslümana açık bir küfrü görülmedikçe kâfir denilemez. O hadis-i şerifin, Ehl-i Bidat'ın itikatlarındaki bozukluktan dolayı Cehenneme gidecekleri, onların aralarında imanını koruyanların ise daha sonra Cennete gidecekleri şeklinde yorumlanması uygun olur kanaatindeyim. Niye 10 yaşındaki çocuk mantığı olsun? Yeryüzündeki Müslüman dağılımını gösteren haritayı Şiiler de görebilirler. Şiiler kendi kendilerine şöyle sorabilirler: "Bizim dışımızda kalan neredeyse bütün Müslümanlar Sünni (% 80 civarında). Biz niye küçük bir azınlık olarak (% 10 civarında) Şiiyiz? Sünnilik ne diyor?" Bunları kendi kendine soran bir Şii, Ehl-i Sünnet hakkında bilgi sahibi olmaya başlayıp doğru itikadın Ehl-i Sünnet İtikadı olduğunu anlayarak Şiilikten vazgeçip Sünni olabilir. Bütün Şiilerin böyle yapmaları gerekiyor. Dünya üzerindeki Müslüman nüfusun % 10'u civarında bir bölümü oluşturan Şiiler, Sünni olurlarsa İslami vahdet büyük oranda sağlanmış olacaktır inşaallah. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#145 | ||||
![]() Alıntı:
Suriye Müslüman Kardeşler (İhvanı Müslimin) Örgütü Lideri Riyad Şukfa: ''İran ile ABD'nin ilişkisi iki yönlüdür. İki ülke basın önünde düşman gibidirler, ama Afganistan ve Irak'ın işgali sürecinde gördük ki aslında masa altında iş birliği de yapmaktadırlar'' http://www.timeturk.com/tr/2011/11/1...oplantisi.html |
|||||
![]() |
![]() |
#146 | |
![]() Alıntı:
Ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, o 73 fırkanın 72'sinin Cehenneme gideceğini ve yalnızca 1 fırkanın Cehennemden kurtulacağını peygamber efendimiz bildiriyor: "Ebû Hüreyre’nin (ra) ve Abdullah bin Amr’in (ra) ayrı ayrı rivâyetleriyle Peygamber Efendimizin (asm) “Ümmetin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini, bunlardan yalnız birinin kurtuluş fırkası olacağını” beyan buyurduğunu Dârimî’nin Siyerinden, Tirmizî’nin Süneninden, Süyûtî’nin Câmiü’s-Sağir’inden öğreniyoruz. Hadis şöyledir: “İsrâiloğullarının başına gelen her şey, pabucun pabuca denkliği gibi, tıpa tıp ümmetimin başına da gelecektir. İsrâil oğulları yetmiş iki fırkaya ayrılmışlardı. Ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Onlardan bir fırkanın dışında hepsi Cehennem’dedir.” Ashab-ı Kiram sordu: “Yâ Resûlallah! O kurtulan fırka kimlerdir?” Peygamber Efendimiz (asm): “Benim ve ashabımın yolu üzere olanlardır” buyurdu. (Câmiü’s-Sağîr, 3/3292; Tirmizî, Îmân, 18)" (Alıntı) |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#147 |
![]() ''Annenize ‘Fahişe’ derlerse ne yaparsınız? Düşünün ki kapı komşunuz annenizin adını anarak ‘Fahişe’ dedi… İşittiğiniz anda ne yaparsınız? ‘En azından babama küfretmedi’ mi dersiniz? Yoksa ‘bu, onun görüşü, saygı duyuyorum’ mu dersiniz? Ya da ; ‘kavgaya gerek yok. Doğrularda birleşelim yeter.’ mi dersiniz? ya da; ‘Kendisi gibi düşünmüyorum. Der başka konular mı konuşursunuz? (Ya da’ları biraz çoğaltmak istiyorum) Ya da; ‘bunlar küçük mesele olduğu için önemsemem mi dersiniz? Ya da; ‘gerçekten öyle bir şey olabilir mi acaba’ diye endişelenir misiniz? Ya da;’ haklısın kardeş’ mi dersiniz? Ya da; ‘ Fahişenin sözlük anlamını mı sorarsınız?’ Ya da; ‘ Haklısın kardeş deyip siz de annenize mi küfredersiniz!’ Yemin edebilirim ki bunlardan hiçbirini yapmazsınız… En kötü ihtimal yakasından tutar ispat et. İspat etmezsen…’ Dersiniz… Şimdi yeni bir ‘ya da’ serisine daha başlayalım; Bu kimseyle bir daha karşılaşmak ister misiniz? Ya da komşunuzu yemeğe değil de sadece çaya mı davet edersiniz? Ya da gayet sıcak karşılayıp; ‘ Hay ağzına sağlık, bi daha anneme küfretsene’ mi dersiniz? Ya da ; ‘ Biz hala komşuyuz’ der sarılır mısınız? Yine yemin ederim ki bunlardan hiç birini yapmazsınız… Biz anlık yanıldığımı varsayarsam, derim ki, siz; Ya, annenizi sevmiyorsunuz, ya, gerçekten de komşunuz haklı, ya, fahişe kelimesinin ne manaya geldiğini bilmiyorsunuz, ya, çok ama çok korkaksınız, ya, sizde ar ve namus yok, ya annenize küfredilirken siz duymadınız, ya dalgındınız da anlayamadınız, ya da herhangi bir sebep… Allah-u Teala annenize çok değer verirken, Kur’an ve sahih hadislerde defalarca annenize itaat edin diyerek annenize önem vermeniz gerektiğini hatırlatırken, annenizin üzerinde o kadar çok hakları bulunurken, geceli gündüzlü arkanızda sizlere dua ederken birileri kalkıp annenize küfredecek! Hem de çok iğrenç bir yakıştırmayla! Değerli okuyucular; Geçen haftaki yazımda sizin öz annenizden daha değerli olan, sizin kendi nefsinizden sizin için çok daha değerli olan peygamber efendimiz aleyhisselamın eşlerinden olup yeryüzündeki tüm mü’minlerin annesi olan Aişe annemize yazımın başlığına koyduğum yakıştırmayı yapan birilerinden bahsetmiştim… O birilerinin tepkilerini çok normal karşılıyorum… Çünkü bunlar Allah’u tealayı sevmiş ve Allah’u tealaya iman etmiş olsalardı mü’minlere anne seçerken seçimde hata yapmayacağını bilirlerdi… Mü’minlerin annesine küfretmekle yapılan tahribatları sıralayalım; 1-Peygamberde güzel örnekler vardır. ayetinden yola çıkarak ‘fhşe’ vasıflı kimselerle evlenmek sünnet olurdu. Ki, böyle bir sünnet ameli hiçbir zaman olmadı olmaz da… 2-Her konuda peygamber efendimizi örnek almaya çalışan Allah’ın razı oldum dediği sahabeler aynı vasıfta kimselerle evlenmeyi tercih ederlerdi. Ki, böyle bir şey hiç yaşanmadı. 3-o vasıf, faziletli bir vasıf sayılacağından dolayı önerilen bir vasıf olurdu… ama İslam o vasfı hiç sevmez ve iftira atanlara da ceza verir. Değerli okuyucular, O tarihten günümüze kadar bu iğrenç yakıştırmayı Şii’lerden başka kimse söylemedi… Şimdi; Allah’u Teala’nın şu sözüne kulak verdikten sonra Allah için biraz düşünelim: ‘Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır…’(Ahzab-6) Annemiz dediğiniz Hz. Aişe radıyallahu anha’ya yapılan hakaretlerden dolayı tüyleriniz diken diken olmuyorsa; 1-Siz de Allah’ı sevmiyorsunuz demektir. 2- Siz de Allah’u Tealayı suçluyorsunuz demektir. 3- Siz de efendimiz aleyhisselamın eşine o iğrenç yakıştırmayı uygun görüyorsunuz demektir. 4- Peygambere iman etmenin gereklerini bilmiyorsunuz demektir. 5- Siz de bu ayeti hafife alıyorsunuz demektir. 6- Siz de efendimiz aleyhisselamı sevmiyorsunuz demektir. Değerli okuyucular; Boş bir a4 kağıdının sol köşesine annenizin adını, tam yanına da Aişe radıyallahu anha validemizin adını yazıp her iki annenize yapılan hakaretleri tekrardan düşünün… Eğer sizi dünyaya getiren annenize yapılan hakaret sizi çok daha fazla öfkelendiriyorsa burnunuza cehennem kokusunun geldiğini hissedip akidenizi tekrardan gözden geçirin derim. Ya rabbi sen bu iftiralardan münezzehsin!’'' Feyzullah Birışık http://www.habervaktim.com/yazar/373...aparsiniz.html Konu werret tarafından (12-21-2011 Saat 03:11 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
#148 |
![]() suriye ihvanımı söylemiş bunu
![]() kendileri masa altından siyonist toplantılara katılıyor ama ![]() kimse çıkıp laf etmiyor onlara politik mesele deyip ![]() http://www.velfecr.com/suriye-ihvani...05-haberi.html |
|
![]() |
![]() |
#149 | |
![]() Alıntı:
bizi cennete ve cehenneme kim koyacak. şıhlar hacılar hocalarmı yoksa Allah mı bu din hangi din ve ne ara bu kadar sistematize bir şekilde skolastik ve çıkarcı hale büründürülmüş. bu yozlaşmayı ve tekfiri yapanlar İslam'ı yozlaştıracaklarını zannediyorlarsa yiyorlar ki onlar İslam'ı yozlaştıramazlar ancak kendilerine yeni bir din oluştururlar. Lanet olsun ümmet arasında bölücülük yapıp aralarına nifak sokanlara. ben acaba ehli sünnet vel cemaatmıyım la geçen vakıfta muhabbeti olmuştu bizim ekip ehli sünnet vel cemaatmiş yinede bir babama sorayım belki kafir olmuşumdur kim bilir ![]() ama dedemin itikadı çok sağlamdır neyin kafası la bu hay sizin zihniyetinize |
||
![]() |
![]() |
#150 | ||||
![]() Alıntı:
![]() ![]() ![]() akıl alıyor değilmi hatemi amerikaya yardım teklif edicek amerika reddedicek ![]() hatemi vatan hainliği damgası yemiş bir adamdır... birdaha görev başına gelirsek hamas ve hizbullaha yapılan yardımları kesip hazineye bağışlayacağız diyen adam... taliban-iran münasebeti bu adam döneminde bozuldu zaten... talibanında hatası oldu o dönemde sırf bunun değil... iranlı yetkililer katledildi afganistanda sorumluları bulunmadı... hadi videoya inandın ahmedinecat yönetimimin amerikan karşıtı olduğu söyleniyor videoda hala neyin derdindesin yarımmı güveniyorsun yokta ![]() |
|||||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|