AK Gençliğin Buluşma Noktası
Şiir Şairler, şiirler ve öz geçmişleri.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 08-31-2010, 00:20   #31
Kullanıcı Adı
akgurbetci
Standart
Akıllı kadınların “konuşacak çok şeyleri olduğu için suskunlukları da büyük olur”.


Akıllı kadınlar kendini ezdirmez.


Akıllı kadınlar salağı oynayamaz.


Akıllı kadınlar kendilerine haksızlık etmez.


Akıllı kadınlar “mış” gibi yapmaz.


Akıllı kadınlar aşıkken de akıllıdır.


Bu yüzden hep yalnız kalırlar.


Kahraman Tazeoğlu
'nun bir köşe yazısından alıntıdır...
akgurbetci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-31-2010, 00:23   #32
Kullanıcı Adı
Mâsivâ
Standart

Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin

rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi
kent suskun
ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde
imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken
ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar
imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan
gecenin en serseri yanını alırım günceme

durup durup şiirler yazmak yoluna
yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde
kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan
her gece yorganımın altında sakladığım
kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana
sen uykudayken
babam her gece ölüyor şimdilerde
annem nihavent bir çığlık oluyor
bana en çok sensizlik koyuyor
sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi
uyanmak için

eski bir aşkını anlatıyorken bana
konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım
kaç kez kanıyorum bir bilsen
(ya da hiç bilmesen)
sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor
kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor

yastığının altında yalnızlığın var biliyorum
oysa ben senden bir bardak su istedim
akdeniz değil
son yalnızı benimdir bu kentin
istanbul arkamdan gelir
ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız
hep kendine mi saklarsın çocukluğunu

ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış
kayadan seken kurşun
en serseri yanımız olur kimi zaman
ve ben hep kendimi terk ederim senden
her katilin aşkı
her aşkın katili
bir öncekinin faili
hep ben olurum
hep ben ölürüm

içime uzanan koridorların ortasından
hep gülerdin beni görünce
bense sana hep geç kalırdım
sona kalırdım
sonra kanardım

yağmurlarla inseydin içime
içim senden yanaydı
yüzümdeki işgaller senden karaydı
seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi
sana yazacaklarım sil sil bitmezdi
ve ben
sende hiçbir şeydim
sen bende herşeyken

canım
yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım
kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni
ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine
geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin
ve sevgisizlik alır bir gün seni benden
işte bu yüzden
sen hep sevil
hep sevil
sevil

Kahraman Tazeoğlu
Mâsivâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:10   #33
Kullanıcı Adı
akgurbetci
Standart
Baş ucumda sayıklıyor başı bozuk gece..
Kursağında küflü bekleyişler var odaların..
Ve eşiklerde yarım kalmış sözler ..

Cansesim !
...
Gidişinle binlerce çarmıha gerildi ruhum.
Adından devşirdiğim hecelerle
Harf harf cesetler giyindim durdum..

Siyahımın şafağı söküyor yine..
Görüyor musun?
Ölüme doğarken üstüme yıkılıyor bu koca şehir!...
İnan bana
Her gün yüzümü döndüm.
Küskün güneşe hep selam durdum.
Değil benden yana ama
Suçsuzum!

Bilmiyorsun..
Sükut lehçem
Görmüyorsun..

Gözlerimi yıkamalıyken güneşler
Karanlıklar devriliyor içime.
Her gece hüznü sürüp kaleme
Gecenin şakağına kırık şiirler sıkıyorum!..

Uzun soluklu bir besmele kuşanıp
Yetişiyorum koşar adım yanlızlığıma.
Yüreğimin tek ganimeti
Kesif bir düş kırığı ardımda!...

Kanrevan oldu seslerim
Aşkla doğrandı
Dilim lal dilim naçar
Bir suskuda kilitliyim..

Canımı yaktı geçti yetim gülüşün
Avuçlarım har kokuyor.
Geceler gözlerimde paramparça
Uykumdan ince ince kan sızıyor..

Ölümseten bir sesle sendeledim arsız yokluğunda
Bak işte! Sonunda devrildim.
Çığırtkan soluklarla
Arenefesindeyim son nefeslerin...

Artık versen ellerini
Neye yarar cansesim?
Gözyaşlarımı aralasan
Neye yarar?
Umudu düşürdüm ellerimden
Yamayamadım!
Ve ben dağıldım ardından.
Ellerim bir duada asılı kaldı!
Derman/sızım ...

...

...

Sen hep gelme!
(aminlerdir benim azığım)
KAHRAMAN TAZEOĞLU
akgurbetci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:23   #34
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Buzul ve akgurbetçi paylaşımlarınızı zevkle okuyorum teşekküler














Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:28   #35
Kullanıcı Adı
Mâsivâ
Standart
Yitikliğimize

Birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir,
dokununca renkleri yıkılan...
Çünkü küskün çocuklar inanmazlar.
Ki inanmak küskün bir çocuğun en büyük kan kaybıdır.
Susarım içimde bir yangın başlar.
Dokunsam arta kalan sen, kül olan ben.
Taş duvarlar yanmaz bilirim.
Büyük yangınların isini giyinirler.

(ama nafile..
hiçbir kalem ve hiçbir ben, sonraki sayfada aynı sen’i bulamıyoruz.
uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya...
sen yine de artık sesime düşme.)

Her gece gözlerimden hatıralar çalınmış.
Bir denizci ağ atmış yalçınlaşmış düşlerime...
Düşmüşüm.
Bir ses... giden gitmiştir demiş...
Susmuşum...
Bir baharın bedeliydi bu...


Kahraman TAZEOĞLU
Mâsivâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:42   #36
Kullanıcı Adı
Mâsivâ
Standart
Beni Sana Terket..









Yine girdim gecenin korku tüneline cesurca,


korkarken binmeye alışıktır bu trenin vagon araları,


yine kapımda karakış


Ne zaman düşünsem seni,


intihar çığlıkları gelir kulağıma


şehrin arka sokaklarından.


İçimde eriyen buzun tepkime ısısı gibisin


Eridikçe ısıtır sonra yine donarsın


Ve her donuşunda beni de yakarsın,


Söyle gecelerimin gardiyanı olan masal perisi


Sen ne kadar, kaç mevsim yalansın..


Ne zamandır sezen söylemiyor “keskin bıçağı”


Ve artık radyolar çalmıyor bab-ı esrarı.


Uzaklarda bir yerlerde bakan gözlerin,


hangi cinayetlerini görmüştür bu gecemin.


Yer altı zindanlarında saçlarının


kimleri asmıştır boynuna dolanıp


bu yasadışı militan sabahlar.


Onursuz kalmaktansa dolaşan kanında,


yara olup kanadım her adımı andığında.


Oysa sen hiç görmedin


bu cam kesiği ayrılığın


ne depremlerin artçısı olduğunu


ve ne kadar yıkım yaptığını


o gözlerime bakan iki gözün.


Hani bu şehirden gitmek kadar


mülteci bir rüyanın orta yerinde girmiştin ya gecemin ikindisine.


Yok saydığım hayatıma,yalnızım şimdi


bu kalabalıkların mahşerinde.


Bir iç çekişsin gecemin ayazında.


Beni kovarmısın kalbinden,


Atarmısın beyninin en ücra köşelerinden


ve gözlerin nasıl görmez


sana olan susuşlarımı biriktirdiğim göz pınarlarımı.


Yağmurlar erken yağardı


her mevsimin gençliğinde kentime


Susuz kalmış martılara


ve sokak kedilerine inat


Kana kana tadıyorum


sensizlik okyanusunun tuzlu sularını.


Toprağımın kokusu geliyor


her yağmur sonrası küçük köyümün,


Günler ötesinde kalmış


ağustos mesafesindeki dağların arkasından.


Senden sonra biriktirdiğim tüm sitemleri bileyledim,


gözyaşlarının altında


geceler boyu kalmış, pas tutmuş varoluşuma.


Tüm silahlarını bana doğrult


razıyım ama ne olur dilini kana bulama.


Yüzüme gözüme saydır


terkedilmişliği ve yalnız geçen gençliğimi


Kıpırdarsam namerdim,


ama bu sevda savaşında oyun taktiği sayıp


beni arkamdan vurma..


Ne olur beni sana terket benden.


Dönüşsüz bir bilet al bu akşam


coğrafyamın en uzak istasyonuna,


bu gece gitmelisin son terk treniyle


o intihar adalarına.


Yitirilmiş tebessümlerimi biriktiriyorum salı rüyalarıma


Kalmak için artık erken


ey gecemin gardiyanı,


Bu çığlık sokakların meçhul failli katili beni sana terket.


Mevsimsiz bir yaprak savruluşuyla çiziyorum rotamı


Uğramadık liman


demirlemedik sahil kalmayana dek


geziyorum


yalnızlık okyanusunda maviliğini.


Ne yana dönsem mahşer mevcudiyeti,


kalabalık yalnızlar.


Bu son kaçışta olsa


bilmiyorsun ışığa kaçarken


geride bıraktığın karanlığın


neleri gizlediğini.


Bir gece ansızın uyanıyorum


uçurumun kenarından atlarken o kabus gözlerinden,


Topladım valizimi


senden arta kalan hatıraları atarak içine


Sensiz sana taşınıyorum


bedeli ağlayarak.


Bir merhabanı bekleyen


o küçük umutla bekliyorum


beni götürecek olan kahır trenini


bu gece beni sana terket.


Sen ve ben bir denklem gibi


iki bilinmeyenli


Hiçbir özdeşlik çözemiyor,


hiçbir formül bulamıyor matematik


Ansızın aklıma geliyor liseden kalma bir metod,


yerine koyma metoduydu galiba adı


buluyor sonunda çözümü aşk.


Seni yerine koyuyorum


hangi şıksın bilmiyorum.


Tek soruyu ancak yetiştirdim diyorum bu sınavda,


ama nafile bütünlemeye bıraktım seni


kalemimi kırarak.


Beni temize çekme istemem


beni sana bırak


Beni sana terket bu denklemin bilinmeyenleriyle birlikte


saçlarının zifiri maviliğine bırakarak,


Ağırlığını taşımak hayatın,


sensizliğin,


ağırlığını her gece tartmak.


Taşıyabilmek


bu katarlar yüküyle çekilmiş ağırlığı,


bir çift kırık omuzla


tek başına ayakta kalarak.


Yorgunluk belirtileri baş gösterdi


bir yanı kırık gençliğimin uyku saatleri.


Vedalar ne kadar ağır olursa olsun


her sonun bir başlangıcı var.


Ey benim son başlangıcım ağırda olsa bu karar


Ne olur beni sana terket...


Beni sana terket bu son firar..


Bu son firar...






Kahraman TazeoğLu

Mâsivâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:46   #37
Kullanıcı Adı
Mâsivâ
Standart

Sana Anlattıklarım Neleri Susuyor Bir Bilsen...

Sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen
Ve anlatmadıklarım neleri söylüyor
Boğazımı yırtarcasına susuyorum
Ya verilmekten yıpranan cevaplardayım
Ya sorulmamaktan solan sorularda
Sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam
Ben ıslanmasını bilmeyen ahmak
Bu yüzden aşık olamadık sırılsıklam

Pimi çekilmiş coğrafyalarda
Zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydım
Ve ben günah şeridinde hatalı sonlanandım
Az gittim; uz bittim; hiç geldim!
Uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde
Kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen
Kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdım
Kendine kaçak yolcular bindiren...
Her yolcu da kendini ihbar eden!

Kalbime girmek teklikeli ve yasaktırlarla
Yaşamamaya kalkışıyorsun hayata
Ve ben senden yırtılma bir yelkenle
Aynı yöne gittikçe aynı yere geldim
Sonumu baştan yazdım;
İçimde hala bana ilk aldığın acım!
Gece, sabahı da siyah kusuyor üstüme
Aklıma yaprakların dökülüyor
Bugün aklımda sen vardın;
Aklımı karıştırmadım!
Artık biliyorum;
Aşk bir intihar saldırısıdır; yalnızca iki kişinin öldüğü!
Aşka nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi
Hala gözlerinde kalp kapaklarım

Seni almadan içimden nasıl giderim?
Ve sen kaç kez bu hırsla sevildin
Koca koca kışları;
Kısa kısa şubatları biriktirdin...
Susku sınanmamış bir ustura gibidir
Susardın;
İç denizine sığınmış gemileri yakan bir limandın
"Bak şimdi gönülsüz gittiler senden;
Gönlünü çaldıkların !!!"

Yazmadıklarından korkarsın en çok yaşadığın hiçbir şey de
Ve adın gibi bilirsin;
Aramayı unutan bulmayı öğrenemez
Bugünler dünlerinden utanıyorsa
Hiç yarın olamayacaklar
Şimdi ne bugünsün ne de yarın
Olsa olsa sadece bir yarım;
Ya da eksilen yanım!
An kaybından ölen zaman
Senden daha katilini bulamadı kendine
Gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan
Gelmedin yine kendimsiz kaldım ardından...
Dünyanın bütün dillerinde sustum ve bir şair bıraktım geride
Ekmeğini aşktan çıkaran!

Sustalı bir aşk seninki
Sesinle çıplaklaşıp suskunluğumla giyiniyorum
Korunak sandığım tüm senlerde
İçimde yoktan başka bir şey kalmadı
Ruh ölünce cesedi beden taşıyor sırtında
İki büklüm acılarla;
Patlasam her yere acı sıçrayacak biliyorum
Patlamamaya hazır bir bomba oluyorum
Ben mi çok yorgundum sen mi çok dinç?
Bende mi eksikti sen de mi fazlaydı sevinç?
Dilsizler yalan söyleyemez anladım,
Ya ben konuşamadım ya sen sağırdın!

Her şeye rağmen bana öyle çok sığdın ki
İçimde kimseye yer bırakmadın
Bildiğim; Ağaç misali toprağa bağlandıkça gökyüzüne uzamak
Çelişkim; Giden bir tren de kalanların şarkısını haykırmak
Hangi dil kendini kandırabilir ki?
Aşk bir suç değil mi ;
Her defasında kendini ihbar edip yakalatan.
Ve en saf ihanet, kendi ihanetine kanan
Senin gibiler vakitsiz susan aşkı severler
Seni bu kör kuyulardan salan neyin şarkısıysa
Gözlerinin kahvesinden içtiğimde oydu
Şimdi eksilen her yanıma adını verdim
Bu yüzden güzelim ben

Dudağını düğümlediğim fırtınaları kopardım sonunda bir bardak su da
Ben hancı sen soncu
"Sana dayanamadı bıçak kemiğe dayandığı kadar"
Elbette unuturum sonunda
En fazla bir mevsim ağlarım
Alışırım yalancı baharlara ama;
Ama yine de biri beni kandırsın yokluğunda
Sen bu şiiri okurken ben başka bir şiir de olacam
Başkasının kollarında da senin yollarını adımlamak varmış meğer
Sana anlattıklarım ne çok şey susuyor
Ve sustuklarım neler söylüyor
Gittin değil mi?
Şimdi ne desem kar yağıyor

Kahraman Tazeoğlu
Mâsivâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:49   #38
Kullanıcı Adı
akgurbetci
Standart
Alıntı:
Gönülden Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Buzul ve akgurbetçi paylaşımlarınızı zevkle okuyorum teşekküler

Okuyan gözlerinize saglik. Rica ederim(z)
akgurbetci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 15:55   #39
Kullanıcı Adı
Mâsivâ
Standart




öldüm ulan!

Sancıyan gecelerin ağırlığınca girdim hastalıklı uykularıma.


Başucumda acabalarla beynime inen saat tik takları,



Kalk git ona der gibiydi.

Dokunsan kar gibiydim parmaklarında.

Kopsan, buzul…

Acının negatifi basıyor sözlerimi.
Öldüm ulan üşümekten! Kapat/sana gözlerimi.









Vapursuz bir iskele gibi kaldım.

Mutedil dalgalı yorgunluğum.

Soysuzlaşan bir yanılgı gibi kıvrandım deliliğin biz, aşkın; sen halinde.

Meğer uçuruma yaslanmışım.
Düşünce anladım.
Girdabının burgusunda söndürmüşüm közlerimi.
Öldüm ulan düşmekten! Kapat/sana gözlerimi.









Gittin; sanki Annem öldü.

Gittin ve beni kendime uğurladın.

Kimse kendine benim kadar yoksul değildir.

İnsan kendini kendisizlikte nasıl bulur?
Bir haciz gibi girdiysen içime,
Bu benim kendime olan borcumdandır.
Sanki bir kuş gagalıyor beynimi.
Öldüm ulan düşünmekten! Kapat/sana gözlerimi.









Yaşamla aramı açacak yaralara göz yumuyorum.

Sana ağır yaralanmayı seviyorum.

Kan kaybından gülüyorum.

Dramlardan çalınmış bir ölüm gelir şimdi suzinak makamında.
Aşk yapışmıştı o gece boğazıma.
Kurtulsam ölecektim.
O yüzden aram açık aramla…
Nicedir oyunbozanım; susuyorum sözlerimi.
Öldüm ulan küsmekten! Kapat/sana gözlerimi









Her gemide bir fırtına izi saklıdır.

Bundandır kendi gözyaşlarımızda boğulmalarımız.

Saçların ağlıyor mu hala bilmiyorum ama kayboluyorsan dallarında,

Bu senin kendine sarmaşıklığındandır.
Bir kişinin yalnızlığının kaçla çarpımıdır iki kişinin yalnızlığı?
Ve kaç yalnızlık çıkar bir kişinin yalnızlığından?
Sus! Biliyorum.
Yalnızlık yokluğun avuntusudur.
Binlerce gündür boğazıma usturayım.
Özgürlükte çürüyor uçurtmamın çıtaları.
Dua et de ölümün farkına varmadan ölelim.
Öldüm ulan ölmekten! Kapat/sana gözlerimi.









KAHRAMAN TAZEOĞLU


Mâsivâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2010, 16:00   #40
Kullanıcı Adı
Mâsivâ
Standart
ÜÇ NOKTA . . .

Üç noktayla yaşamasını öğreneceksin hayatı.
Nice yaşanmışLıkLar kaLacak gönLünde!
Tam seviyorum derken anlamını unutacaksın sevmenin.
Eller göreceksin tutmasını biLmeyen.
Şöyle sıkıca kavrayamıcak seni.
En ihtiyacın olduğu anda uzanmayan…

Gözler göreceksin bir damla yaş akmamış.
Şöyle sevgiyle içten içe bakmamış.
Sanki bir cam parçası ya da mercan tanesi,
Zümrüt olsa ne yazar içi zulüm hanesi.

Sonra diller göreceksin.
Aşktan mahrum, sevda sözcükleri yalan olucak.
Aşk şarkıları çok uzak…

Kalpler göreceksin!
İçinde sevdadan eser yok.
Sorsan içindedir aşkın alası,
Bir de girip baksan rengi kararmış bir kan pompası.

Âşıklar göreceksin bir birinden ayrı.
Zalimin eline düşmüş,
Bir diktatörün elinde kukLa.
Aman SEVME,
Aşkı kaLbinde sakLa…

Ya da aşığım diyenler göreceksin.
Söz de âşıktır onların ki.
Ama ne gönül var ortada
Ne de sevdanın sesi.

Sonra nokta koymak isteyeceksin hayata
Ama noktalar çok görülecek sana.
Bari virgül verin dinlenmek için,
Dinlenmesi mi olur senin gibi bir için?

Bir soru işareti belirmesin kafanda.
Düzen böyle gelmiş, böyle gider dünyada.
Ünlemlere yer verme sonra başını yerler
Karanlık zindanlarda seni mahkûm ederler.

Üç noktayı koy ardı ardına.
Yarım kalmışlığına yan.
Düzen arama dünya da
Hayattan habersiz insaN.

KAHRAMAN TAZEOĞLU
Mâsivâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi