![]() |
#11 |
![]() Mümin mümeyyiz bir akla sahiptir. Ayırt edebilmeliyiz, en kafirde müslüman bir amel en müslümanda kafir bir amel olabilir. Onlar tarihteki o şanlı makamlarından birşey kaybetmezler bence. Bebeğin pis bezini çöpe atan anne bebeği de çöpe atmaz; ama bebeğini seven anne pis bezine de sarılmaz ;) Yanlış uygulama yapmışlarsa Allah affetsin. |
|
![]() |
![]() |
#12 |
![]() Ben tabi ki padişahları yargılama niyetinde değilim arkadaşlar..
Neticede bu insanlar İslam'a çok az kişinin edebileceği hizmeti verdiler! Hayatlarını cihada harcadılar! Ancak yapmak istediğim bu yaptıklarınında İslam'da yeri olup olmadığını yani günaha girip girmediklerini anlamak... Hz. Muhammed en doğru şekilde seçim yönetimini miras bırakmışken neden Araplar ve Türkler tekrar babadan oğula yöntemini benimsemişler oda ilginç... |
|
![]() |
![]() |
#13 |
![]() kardeş katli ne olursa olsun tasvip etmediğim bir durum devletin bekasına gelince kuran da geçenler devletin bekasından çok daha önemlidir adam öldürmek kuranda nasıl geçiyor kardeş öldrmek nasıl geçiyor buna bakıp karar verin arkadaşlar
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 |
![]() Aslında taht kavgalarını önlemek için uygulandığından, kardeşlerin taraf toplayarak iç savaşlarla binlerce insanın ölümü engellendi...
Aynı Ankara savaşında olduğu gibi...Osmanlılar Timurlara karşı savaşı kaybettikten sonra devlet başsız kalmış ve 4 erkek kardeş arasında taht kavgaları ve savaşları başlamıştır.Bu savaşlarda tam sayısı belli olmamakla birlikte 80 000 civarında müslüman-türk birbirini öldürmüştür ve Osmanlı ülkesi ekonomik,siyasi açıdan tam bir çöküş devrine girmiştir...Sonunda kardeşi Musa Çelebininde yardımıyla tahtı ele geçiren Mehmed Çelebi diğer kardeşlerini öldürmek zorunda kalmıştır...Ancak öldürmezden evvel kendilerine rahat durup taht sevdasından vazgeçmeleri koşuluyla son bir af daha çıkarılmış ancak kısa zaman sonunda diğer beyliklerin(özellikle Karaman oğulları) ve Avrupa devletlerinin(özellikle Bizans ve Venedik) kışkırtmalarıyla tekrar taht sevdasına düşmüşlerdir ve sonunda katletmişlerdir. Sonraları bu Fatih Mehmed zamanında fermanlaştırılmıştır,bu fermana cevaz veren konu ise ''Bağy'' yani devlete isyan suçudur... Kanun I.Ahmed tarafından değiştirilmiş ve en yaşlı şehzadenin başa geçmesi kabul edilmiştir.Ancak bundan sonra özellikle ordu içerisinde Sultana karşı ayaklanmalar başlamış ve devlet geriye gitmiştir... Diğer kardeşlerde sağ olduklarından sultanı beğenmeyen askerler onu tahttan indirme ve istedikleri şehzadeyi tahta çıkarma yolunu seçmişlerdir... İç savaşlarla (Ankara savaşı) pek çok insanın ölmesi mi daha doğru, yoksa padişah dışındaki kardeşlerin mi? Evet mantık bu...Ama yine de doğru bulmuyorum...Yani o dönem düşünülen bu mantık aklıma yatıyor ama vicdanen kabullenemiyorum... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#15 |
![]() Yeniden;
Düşündüğün şeyleri bende düşünebiliyorum zaten o fetret devrini biliyoruz hepimiz ve yukarda saydığın dönemlerinde farkındayım.Anlatmak istediğim onları değil.. Bir zulmü engellemek için başka bir zulüm yapılması mantıklı olamaz... Ayrıca binlerce kişi ölmesin diye başka bir masum bedel olarak verilemez... Kuran'da masum canı almanın hükmü varken bunu aykırı durumda olamaz.. Aslında yanlış olan şey en başta sanırım...Babadan oğula hükümdarlık kesinlikle büyük bir yanlış... |
|
![]() |
![]() |
#16 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#17 | ||
![]() Alıntı:
Ama saptırılmış bir şeriat yerine demokrasiyi tercih ederim.. |
|||
![]() |
![]() |
#18 |
![]() Kardeş katli olayları bağy ( isyan ) suçu altında yapılmıştır. devlete isyan (bağy) suçlarından ibaret olan bu suçların, unsurları teşekkül ettiği takdirde, tatbik edilecek cezaları, Allah ve Resûlü tarafından tesbit edilmiştir. Bunlarda mühim olan, unsurların teşekkülüdür. Unsurlardan eksik olan biri olduğunda bu ceza tatbik edilemez. Yani suç sabit olmamıştır.
Bakıldığında uygulama efendimiz (s.a.v.) e dayandırılıyor. Bağy suçunun unsurları, devlete (imama, sultana) karşı ayaklanmak, kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmeyi amaçlamak (muğalebe) ve açık bir isyan kasdı içinde bulunmaktır. Dönemin fetva makamları bunların teşekkülü oluştuğunda, uygulmanın mutlak şerri olduğunu fetva niteliğinde yayınlamışlar.Delillerden biri de... İbn-i Abidin'in şu fetvası : “Soruldu: Fesad çıkaran, jurnalcilik yapan, yeryüzünde fesad için koşuşturan, insanlar arasında şer ve fitne uyandıran, bâtıl yollarla insanların mallarını zabtetmeye gayret eden insanların canlarına kıyan ve hülasa eliyle ve diliyle müslümanları her zaman rahatsız edip de bu huyundan da idam dışında hiç bir ceza ile vazgeçmeyen bir adamın hükmü nedir? Cevap: Böyle olduğu kesin ise ve yalan söylemeleri mümkün olmayacak kadar çok müslüman da bunu tasdik ediyorsa, katledilir ve şerrini Allah'ın kullarından def' ettiği için vesile olana sevap ve mükâfât verilir”[19]. Peki ülkenin bekasını tehlikeye sokacak birine bu fetva verilebilirmi.? Bunun şer'an olduğu fıkıh kitaplarında adil bir yargılama sonucunda verilebileceği yönünde çıkıyor. Mahkeme kararırın üstüne sultanın da tasdiki ekleniyor. Şunu unutmayalım ki, Osmanlı devleti ve onun kadıları ve şeyhülislamları, en az bizim kadar İslâm'a ve onun hukuk nizamının kaynakları olan fıkıh kitaplarına hürmet duyan insanlardı. Sultanlar da fetvalara uyan ve ona haiz davrananlardandı. Siyaseten katl ile bağy suçundan doğan cezaları karıştırmamak gerek. Osmanlının işledikleri fiiller kardeş katli değil bağy suçuna uygun bir şerri uygulamadır. Bilmediklerimi de inşaallah sizlerden öğrenirim... ;) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#19 | |
![]() Alıntı:
Yanlış ordan başlıyor tabi...Ama seçim yolu varken neden böyle birşeye başvurdular orası da garip... Sanırım kan bağı olmayan kişilerin tahta geçmesini istemediler... Aslında bizim de şöyle bir hatamız var...Evet Osmanlı, tarih yazan şanlı bir impatorluk...Ama onun bu üstünlüğünü öyle kazıdık ki beynimize bu nitelikteki bir devlet asla hata yapamaz, yapmamıştır diye düşündük, tartışma gereği hissettik... Herkesin olduğu gibi Osmanlı'nın da böyle bir hatası olmuştur...Devletin bekası için hiç bir alimin kardeş katli vaciptir diye fetva vermesi, padişahların bunu uygulaması doğru kabul edilemez.... Ben sadece o dönem düşünülenleri mantık çerçevesinde yazmak istedim.... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#20 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|