AK Gençliğin Buluşma Noktası

Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-09-2008, 16:45   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basınının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
TÜRKİYENİN EN BÜYÜK YALAN ve ÇİRKEF HABER ARŞİVİ


Ülkeyi kaosa (darbeye) sürüklemeye çalışan,inançlı insanlara saldıran,peygamber efendimize hakaretler edilmesine müsade eden azgın azınlığın gazetelerinin yapmış olduğu yalan haberleri burada paylaşalım.


Sadece yalan haberleri ekleyelim,konunun kirlenmemesi için yorum yapmamak uygun olur.
Yorum yapmak isteyen olursa yalan haberle ilgili konu açıp orada yorumda bulunabilir :-*
Konu içerisinde tartışma olursa yorumlar direk silinecektir,bilginize.




KAYBETTiLER... YiNE KAYBEDECEKLER

KAYBETTİLER YİNE KAYBEDECEKLER

367 dediler. Kaybettiler.
Anayasa Mahkemesi’ne gittiler. Kaybettiler.
Çatışma çıkar dediler. Kaybettiler.
Erken seçim dediler. Kaybettiler.
Seçim olmasın dediler. Kaybettiler.
Seçimi iptal ettirmek istediler. Kaybettiler.
Tehdit ettiler. Kaybettiler.
Kaos dediler. Kaybettiler.
Şehit cenazelerini kullandılar. Kaybettiler.
Ülke satılıyor dediler. Kaybettiler.
Ekonomi battı dediler. Kaybettiler.
Miting organize ettiler. Kaybettiler.
Cumhurbaşkanı seçemezsiniz dediler. Kaybettiler.
Halk seçmesin dediler. Kaybettiler.
Meclis seçmesin dediler. Kaybettiler.
Meclise girmediler. Kaybettiler.
Laiklik elden gidiyor dediler. Kaybettiler.
22 Temmuz’da kaybettiler.
Halk anlamaz dediler. Kaybettiler.
Göbeğini kaşıyan adam dediler. Kaybettiler.
Çankaya’da türban dediler. Kaybettiler.
Şeriat geliyor dediler. Kaybettiler.
Darbe dediler. Kaybettiler.
Kışkırttılar. Kaybettiler.
Kutlu Doğum dediler. Kaybettiler.
Namaz molası dediler. Kaybettiler.
Okulda namaz dediler. Kaybettiler.
Ramazan’da içki yasağı dediler. Kaybettiler.
Lokantada mescit dediler kaybettiler.
Mahalle Baskısı dediler. Kaybettiler.
Zorla başlar örtülecek dediler. Kaybettiler.
Başörtüsü yasağı dediler. Kaybettiler
Statükocular kaybettiler.

Hep kaybettiler.
Halkın gözünde hep kaybettiler.
Şimdi ise “HALKA RAĞMEN” diyorlar.
Ama yine kaybedecekler.
Çünkü Türkiye değişiyor.
Türkiye sırtındaki kamburdan kurtuluyor.
Türkiye kabuğunu kırıyor.
Az kaldı.

 


Konu Hüdaverdi tarafından (09-28-2011 Saat 11:09 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-09-2008, 17:01   #2
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
  • Dağıttığı çocuk oyunlarıyla Türkiye’ni güneydoğusundan bölen,
  • Kurulduğu ilk zamanlardan itibaren,islam dinine ve ona gönül verenlere saldıran,
  • Yaptığı yalan haberler ile Türk geleneklerine,inançlarına saygısızlık eden,
  • Yaptığı erotik galerilerle açık açık kadın teşhiri yapan,kaldıracağım dediği halde kaldırmayan,
  • Türk halkına,’’Bidon Kafalı’’ diyebilen yazarları bünyesinde barındıran,
  • Seçim süreci boyunca CHP propogandası yapan,
  • Güneydoğulu vatandaşların okuma yazma bilmemeleriyle dalga geçen,
  • Her fırsatta darbe çığırtkanlığı yapıp,postal yalayan,iradenle dalga geçen,egemenlik hakkına tüfek doğrultmak isteyen,

Hürriyet gazetesini alma,tanıdıklarına aldırtma,internet sayfalarını açma!


Yine aynı gruba ait olan Petrol Ofisi’nin websayfasındaki Türkiye haritasının güneydoğumuzdan nasıl bölündüğünü hatırla.

İnandığın dininle,kıldığın namazınla dalga geçerken,her fırsatta seni ‘’yobaz’’ diye tanımlarken,verdiğin oy yüzünden sana ‘’Bidon Kafalı’’ derken hala elin nasıl gider o gazeteye?Hala o gruba nasıl para kazandırmayı düşünürsün?

Türkiye’yi güvensiz bir ülke olarak tanımlayan,haritanı güneydoğusundan yoksun olarak çizen ‘’Hugo’’ adlı oyunun dağıtıcılığını üstlenip,çocuklarını zehirlemeye çalışan bu medya grubunun zenginliğine zenginlik katmak seni üzmeyecek mi?

Başlarımızın tacı olması gereken kadınları cinsel obje olarak gösterip,kadınların vücutlarından para kazanan ve bu erotik galerileri kaldıracağım diyip kaldırmayan,kısacası seninle dalga geçen gazeteyi hala almayı düşünüyor musun?
Kusura bakma ama bu durumda vatan haini onlar değil,sensin!!!




İŞTE HURRİYET GAZETESİNİN GEÇTİĞİMİZ DÖNEMDE TÜRKİYE'Yİ BÖLME AMAÇLI YAYIMLADIĞI YALAN VE DÜZMECE HABERLER.

BU MAİLİ HERKESE ULAŞTIRIN. HÜRRİYET GAZETESİ OKUMAYIN OKUTTURMAYIN. TÜRK HALKINI YANLIŞ YÖNLENDİRMESİNE İZİN VERMEYİN.

ANTİ-HURRİYET KAMPANYASI OLUŞTURALIM. BU GAZETEYE HADDİNİ BİLDİRELİM.

UNUTMAYIN BİZ KOYUN DEĞİLİZ. HOLDING PATRONLARININ DÜNYA GÖRÜŞLERİNE VE ÇIKARLARINA GÖRE DEĞERLERİMİZİ BELİRLEYECEK DEĞİLİZ!



Hürriyet Gazetesi akıl almaz şekilde yalan haber yapmaya devam ediyor.Akıllara ise Hürriyet Gazetesi bu haberlerle ne yapmaya çalışıyor sorusunu getiriyor.

Gazetenin dün manşetten verdiği “mahalle baskısının fotoğrafı” haber çarpıtma çıktı.

YALAN HABER 1

“Mahalle baskısının fotoğrafı" başlığıyla verilen haberde bir hipermarketin içki reyonunun mahalleden gelen baskılar sebebiyle kağıt örtülerle kapatıldığı iddia ediliyordu. Hürriyet'i bizzat market müdürü yalanladı. İçki reyonunun mahalle baskısından değil ticari kaygıdan dolayı ramazanda başka ürünlerle doldurulduğunu açıkladı.

"Mahalle baskısının fotoğrafı" başlığıyla verilen haberde bir hipermarketin içki reyonunun mahalleden gelen baskılar sebebiyle kağıt örtülerle kapatıldığı iddia ediliyordu. Hürriyet'i bizzat market müdürü yalanladı.

Hürriyet'in kendi ortaya attığı mahalle baskısı terimine destek bulmak için yaptığı haberin çarpıtma çıkması gazetenin inandırıcılığına ve itibarına büyük darbe vurdu.
--------------------------------------------------------------------

Hürriyet son on beş gün içinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili de iki yalan haber yayınladı.

YALAN HABER 2

Cumhurbaşkanı Gül'ün Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen STK'lara kuruluşlara davetiye göndermediği iddia edildi. İddia boş çıktı.



İddialar hem de Kanal D'nin canlı yayında yalanlandı...
Mehmet Ali Birand'ın sunduğu Ana Haber Bülteni'nde konuk olan Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever konuya açıklık getirdi.

Birand, mitingci kuruluşlara davetiye gidip gitmediğini sordu. Sever, davetiye gönderildiğine dair belgelerin elinde olduğunu söyleyerek isteyene bunları gösterebileceğini ifade etti. Başdanışman Sever, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Şener Eruygur'a 5 Eylül günü için, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'a ise 7 Eylül günü için davetiye gönderildiğini söyledi.
Sever, bazı kuruluşların unutulduğunu ancak sözü edilen kişilere gönderildiğinin altını çizdi. Birand bunu üzerine Kanal Türk'ün olmadığını iddia etti. Hatta yanında bulunan Murat Yetkin'e teyit ettirmek istedi. Ancak Yetkin'den bir yorum gelmedi. Sever'in cevabı da hazırdı. Kanal Türk Ankara Temsilcisi Hulki Cevizoğlu'na davetiye gönderildiğini belirtti.

--------------------------------------------------------------------

YALAN HABER 3

Hürriyet Gazetesi Gül ve eşinin cami tablosu önünde çekilen fotoğrafını Hürriyet Çankaya’da ilk fotoğraf diye sundu. O fotoğrafı en çok Hürriyet haber yaptı.



Ertuğrul Özkök bu fotoğrafı köşesine taşıdı, "İlk fotoğraf cami önünde" başlığından son anda vazgeçtiklerini anlattı. Türkiye'ye iyilik yapmıştı Ertuğrul Özkök sağolsun! Ama bakın işin aslı neymiş:

AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: ''Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde, 'Sayın Hanımefendinin Özgeçmişi' başlıklı bölümde yer alan fotoğraf, geçen yıl İstanbul Conrad Otel'de yapılan bir nişan merasimi sırasında çekilmiştir. Otel'in Marmara Restoranı'ndaki İstanbul Silüeti önünde çekilen fotoğrafa bazı yayın organlarında farklı anlamlar yüklenilmesi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.''

--------------------------------------------------------------------

YALAN HABER 4

Hürriyet Gazetesi yaptığı 02.09.2006 tarihinde bir başka yalan habere daha imza attı.02.09.2006 tarihli nüshasının 16. sayfasında "OLMAZ DENİLEN İMAMI MÜDÜR YAPTILAR" başlığı altında verilen haberin yalan olduğu ortaya çıktı.Ve gazete bu yalan haberinden dolayı tekzip yayınlamak zorunda kaldı.

İşte Hürriyet'te yayınlanan o tekzip metni:

TEKZİP METNİDİR:

Gazetenizin 02.09.2006 tarihli nüshasının 16. sayfasında "OLMAZ DENİLEN İMAMI MÜDÜR YAPTILAR" başlığı altında verilen haber GERÇEK DIŞIDIR. İlgili haberde kentte 10 yıldır cami imamı olduğu belirtilen Selahattin ÇOLAK, imam olarak değil, Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü emrinde memur kadrosunda 31.08.1993 tarihinden beri görev yapmaktadır. Selahattin ÇOLAK Zonguldak İli Sağlık Müdürlüğünde (İdari ve Mali İşler Şube Müdürlüğünde) memur olarak görev yapmakta iken; başarılı çalışmaları ve derece yükselmeleri nedeni ile 07.04.2005 tarihinde Valilik oluru ile Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğüne İdari Sağlık Müdür Yardımcısı olarak görevlendirilmiştir.

Sonradan bu görevlendirme Bakanlık görevlendirilmesine çevrilmiştir. 26.05.2006 tarihinde ise ’13.03.2003 tarih ve 25047 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik’ gereği hukuka ve usulüne uygun olarak bulunduğu göreve Sağlık Bakanlığı tarafından ASALETEN ataması yapılmıştır. Sonuç olarak Selahattin Çolak hakkında 02.09.2006 tarihli gazetemizde yayımlanan; kentte 10 yıldır camide imamlık yapan Selahattin ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün olumsuz görüş bildirmesine rağmen aynı bakanlıkça Zonguldak İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak atandığına dair haber gerçek dışıdır. Bu haber nedeni ile Selahattin ÇOLAK’ın gerek özel gerekse de mesleki çevresindeki kişiliği hakkında olumsuz izlenimler meydana gelmesine sebep olduğundan gerçeklerin kamuoyuna tekziben duyurulması gerekli görülmüştür.

----------------------------------------------------------------------
YALAN HABER 5

"Töreden kaçtı" ve "Üvey oğlu tecavüz etti" "Sus öldürürüz dediler" başlıklı haberde Hürriyet Gazetesi'nin yalan haberler listesindeki yerini aldı.Gazete bu haberden dolayı da düzeltme ce cevap metni yayınlamak zorunda kaldılar.İşte o düzeltme ve cevap metni:

Düzeltme ve cevap

Hürriyet Gazetesi’nde 26 Haziran 2006 tarihinde yayınlanan "Töreden kaçtı" ve "Üvey oğlu tecavüz etti" "Sus öldürürüz dediler" başlıklı haberde Fadime Sarıtaş tarafından yapılan açıklamalar tümüyle gerçekdışı ve müvekkilimin aile şerefini zedeleyici niteliktedir. Haberde anlatılan olayların hiçbiri gerçekleşmemiş, Fadime Sarıtaş’a yönelik maddi, psikolojik veya cinsel bir baskı uygulanmamıştır. Kamuoyunun ve gazete okurlarının bilgisine saygıyla arz olunur.

14.8.2006

Mehmet Çiçek Vekili

Selahattin ÇOLAK

-----------------------------------------------------------------

YALAN HABER 6

DSP’Lİ BÜYÜKERŞEN’İ ÖVME ADINA KÜÇÜK BİR GÖLETİ BARAJ YAPTILAR.

Hürriyet, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı DSP’li Yılmaz Büyükerşen’i övme adına bir haberde 4 büyük yalana birden imza atarak, “yalan rekoru” kırdı. “Büyükerşen baraj yaptırarak Eskişehir’i su sıkıntısından kurtardı” diyen Hürriyet’in, “şehrin içme suyunun temin edildiğini” iddia ettiği Mamuca, baraj değil küçük bir gölet. Şehre bir metreküp dahi içme suyu verilmeyen göletin su arıtma ve dağıtım düzeneği yok.

BİR YALAN DA BÜYÜKERŞEN’DEN

DSP’li Büyükerşen’in, Hürriyet’in bu yalanlarına sahip çıkması da dikkat çekti. Büyükerşen bu gazeteye yaptığı açıklamada, burasının bir gölet olduğunu “küçük baraj” diyerek kabul ederken, “içme suyu temin etmedikleri bu göleti kano yarışları düzenlemek için yaptıklarını” gizledi. Büyükerşen “Bu bir planlama işidir” şeklindeki sözleriyle, kano yarışları için yaptıkları Mamuca Göleti’ni, kuraklık tehlikesini önceden dikkate alarak su temini için yaptıklarını lanse etti.

----------------------------------------------------------------------

YALAN HABER 7

Hürriyet’in TESTİS Manşeti Yalan Çıktı
YILIN BOMBA YALANI

Hürriyet'in "Konya'da kadın uzman, testis ultrasonu çekmedi" haberi yalanlandı. Başhekim testis haberini yalanladı.



Hürriyet gazetesi, Uğur Dündar’ın, "Tesettür Faciası" haberinin yalan olduğunu açıkladı. 17 Aralık 2006 tarihinde yayınlanan, ''Tesettür Faciası' haberi için Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, köşe yazısında iki kadın görevliden özür diledi.

Uğur Dündar - Mine Özbek imzalı haberde, ''Çoban A.G. testislerinde şiddetli ağrı ve şişlik şikayetiyle Konya Numune Hastanesi’ne gitti. Acilen ultrasona gönderildi. Tesettürlü kadın radyoloji uzmanı geri çevirdi. Ertesi gün yine ultrason çektirmeye gönderildi. Görevli olan ikinci tesettürlü kadın doktor da geri çevirdi. Başhekimlik devreye girdi. Hemen ameliyata alınan genç, bir testisini kaybetti'' denilmişti. Tabi bu haber baştan sona yalandı.

----------------------------------------------------------------------
YALAN HABER 8

NAMAZ KILAN ÖĞRENCİLERE TERÖRİST MUAMELESİ

Kartel medyası, en büyük namaz düşmanlığını lisede namaz kılan öğrencilere terörist muamelesi göstererek yaptı. Hürriyet gazetesi, 31 Mayıs 2007 tarihli sayısında İstanbul Bağcılar Lisesi'nde namaz kılan lise öğrencilerine yönelik komplo bir haber yapmıştı. Namaz kılan öğrencileri suç işlemiş gibi gösteren haber üzerine olaya el atan İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişleri tuttukları raporda komployu ortaya çıkarmıştı.

Samanyoluhaber.COM

  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:07   #3
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
İşte bir baska yalan daha

Nutuk kitapta varmış!

Nutuk'un ders kitaplarından çıkarıldığı iddiaları yalan çıktı. İki yıldır dağıtılan 8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında Nutuk'tan 5 ayrı parçaya yer veriliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından cevaplanması isteğiyle soru önergesi haline getirdiği ilköğretim 8. sınıf İnkılap Tarihi kitaplarından Nutuk'un çıkarıldığı iddialarının doğru olmadığı belirlendi.

]Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nun 20.5.2005 tarihli onayıyla 2 yıldır ders kitabı olarak tüm 8. sınıf öğrencilerine ücretsiz dağıtılan Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında Nutuk'tan bölümlere yer verildiği gibi Nutuk'un orjinal elyazmasına yer verildi.

5 AYRI YERDE VAR
Kitabın “Türk İnkılabı” başlıklı dördüncü bölümünde Atatürk'ün yeni Türk harflerinin kabulüyle ilgili düşünceleri Nutuk'tan verildi. Halen İstanbul İnkılap Müzesi'nde bulunan orijinal Nutuk'tan, Atatürk'ün yeni harfleri kullanarak yazdığı bölüm kitabın 140. sayfasında yer aldı.

Kitabın 51. sayfasında Nutuk hakkında temel bilgi verilirken, Nutuk'un “dinleyenleri adeta büyülediği, Türk tarihinin ölmez eserleri arasında olduğu” ifadeleri kullanılıyor. Kitabın 99. ve 100. sayfalarında Nutuk'taki Atatürk ile İnönü arasındaki karşılıklı telgraflar yer alıyor. 113. sayfada Atatürk'ün Mudanya Konferansı hakkındaki görüşleri, 123. - 124. sayfada Halifeliğin kaldırılması bölümü,186. ve 187. sayfada da gençlikle ilgili bölümler Nutuk'dan anlatılıyor.

İDDİA ADD'DEN ÇIKTI

Nutuk'un ders kitaplarından çıkarıldığı iddiasını ilk olarak Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ortaya attı. ADD Bilim Kurulu'nun konuyu incelediğini belirten ADD Balıkesir Şube Başkanı Mürüvvet Keleş, Prizma Yayıncılık'a ait bir kitapta Nutuk'un yer almadığını öne sürmüştü. CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan öğrencilere “Nutuk'suz İnkılap Tarihi kitabı” dağıtıldığı iddiasını TBMM'ye taşıyan isim oldu. [Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yetkilileri ADD'lilerin ve CHP'lilerin ders kitaplarını başka kitaplarla karıştırmış olabileceğini ifade etti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:10   #4
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
HOCAEFENDİDEN HÜRRİYETE YALANLAMA!!!
Cübbeli Ahmet Hoca canlı yayına çıktı


Mahmut Ünlü, hakkında çıkan haberlerin gerçeklerle ilgisinin olmadığını belirtirken, cemaatlerine yıllardır vaazlar verdiğini Hürriyet tarafından yapılan haberlerde konuşmalarından cımbızla sözlerinin seçilerek alındığını söyledi.


Benim hakkımda çıkan saat konusu dendiği gibi 15 bin dolar değil 5 bin dolardır ve saati veren de 2 bin beşyüz dolara indirmiştir.

Ben yüzme konusunda herkese tavsiyede bulunmuşumdur.

Benim askerlere yönelik senelerce sohbetlerimde yaptığım duaları nedense görmezden geldiler. Marmara depremi sonrasında sözlerim yüzünden kaç kez ifademi aldılar. Ben hiçbir zaman askerimizi kötülemedim. Ben sadece o dönemde orda bulunan İsrail askerlerine dikkat çektim. Bu kadar tesadüf olmaz dedim. Askerimiz hep ordaydı bişey olmuyordu. İsrail askeri geldikten sonra depremin olmasına dikkat çektim.

Mahmut Hoca'nın yerine geçeceği iddialarına verdiği cevapta ise Veliahtlık olayı yalandır. Padişahlık olayı yoktur ki veliahtlık olsun.
Ben Mahmut hocanın sağlığında vefat etmeyi istiyorum.
Hızırefendi ve Bayramali hoca da veliaht değildi.

Mahmut Hoca efendi yerine geçecek iki isim belirlemiştir. Bu kişiler de sağdır ben bunları burda belirtmek durumunda değilim. Ben vefat edenlerden sonra kim kalırsa onların yanında hizmetimize devam edeceğiz.

Ben 11 yaşında cemaatimi doldurdum. Bu üstadımın duasıdır. Müşterilerin çok olacaktır. Ben münferit teke tek biriyim doğruları da söylerim. Çok doğrucu geçiyorum. Bu yüzden de başıma çok kişi geçiyor.

Mehmet Sağlamer yanımdaydı. Uzun yıllar yanımda kaldı. son zamanlarda bazı tavırlarını görmeye başladım. Benim adımı kullanmaya başladı. Benim yanıma bir zaman için gelme. benim adıma para toplanmak istediğini görünce ve hoca para vermeden gelmez lafının çıkması üzerine onunla ilişkimi kestim.

Mahmut Ünlü hocanın Show haberi sunan Defne Samleyi yerine başka bir isimle görüşmesinin nedeni de program sonrasında Defne Samyeli açıkladı. Mahmut Ünlü hocanın kendisi ile stüdyoya çıkması halinde böyle haberleri kendisini seven cemaatin izlemeyeceğini açıkladığını söyledi.

Haber 7
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:14   #5
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Uçağı çevir! Namaz kılacağız

Havadaki bir uçağın rotası bir çok nedenle değişebilir. Ama bu neden bir o kadar tuhaf...cünkü yillardir Türkiyeye ucak ile gidip gelirim böyle olaylar görmedim.hatta öyle olay varki unutamam ,vakit geldi basima takke yi giyip oturdugum koltukta oturarak namazima eda ediyorum ve yandaki koltuktaki bir bayan bizim hanima soruyormus beyiniz ucaktan korktugu icinmi namaz kiliyor tabiiki ne yapsin kadincaz bizleri galiba dis görünüsümüz nedeniyle dindar kesimden olmadigimiza sanmiski bu kani ya varmis .iste Milliyet gazetesinin bir ilginc haber basligi buyrun okuyun.
  • *
Daha önce otobüs şoförlerini namaz kılmak için camide durdurmak isteyen yolculardan sonra şimdi de buna yakın bir istekle pilotlar karşılaştı. Nasıl mı?Uçuş harekat uzmanlarının kurduğu Dispeçerler Derneği (ACDA) Yönetim Kurulu üyesi Çağatay Uysal, uçuş sırasında kabin ekibinin yolcuların farklı talepleriyle karşılaştığını söyledi. Bunlardan en ilgincinin yolcuların, uçağın yönünün kıbleye çevrilmesi olduğunu kaydeden Uysal, şöyle devam etti:

“Bazı yolcular, namaz kılmak için hostesten, pilota uçağın yönünü kıbleye çevirmesini söylemesini istiyor. Bazı yolcular ise kıblenin ne tarafta olduğunu soruyor. Bu tabii ki mümkün değil. Hostesler ise genellikle ‘kıble kalbimizde’ diye yanıt veriyor. Bu sorular daha çok, Almanya'nın Köln, Düsseldorf, Hollanda'nın başkenti Amsterdam ve Avusturya'dan Türkiye'ye seyahat eden yolculardan geliyor.''
Uysal, genellikle namaz saatleri yaklaşınca bu soruların geldiğini belirterek, "Kıbleyi soran ya da uçağın yönünü kıbleye çevirmek isteyen yolculara yardımcı olamıyoruz'' diye konuştu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:15   #6
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Oruç dayağı çarpıtma çıktı, dövülen de oruçluymuş
Oruç dayağı çarpıtma çıktı, dövülen de oruçluymuş



Her Ramazan ayı görmeye alışık olduğumuz 'Oruçlu olmadığı için dayak yedi' tarzı irtica haberlerine bir yenisi daha eklendi.
Dün bir gazetenin internet sitesinde Kağıthane'de 22 yaşındaki Güney Minik ile 17 yaşındaki yeğeni Coşkun Minik'in sigara içtikleri için çevredekiler tarafından dövüldüğü iddia edildi. Ramazan ayına saygısızlık yaptıkları gerekçesiyle çıktığı söylenen kavganın altından, iddiaların aksine sigara dumanı tartışması çıktı.
Konfeksiyon işçisi Güney Minik'le kavga eden 28 yaşındaki Ahmet Topal, olayın tamamen çarpıtıldığını söyledi. Kavgada yaralanan Minik'in ağabeyinin yakın arkadaşı olduğunu belirten Topal, aralarında geçen tartışmanın oruçla hiçbir ilgisinin bulunmadığını aktardı. Olayın bu şekilde çarpıtılmasından dolayı büyük şaşkınlık yaşayan Topal, kavga anını şöyle anlattı: "Biz 4 arkadaş internet kafenin önünde oturup sohbet ediyorduk. İçeriden Güney Minik ile yeğeni Coşkun çıktı. Bir süre sonra Coşkun sigara içmeye başladı. Yanlarında duran akranları Coşkun'a sigara dumanından rahatsız olduklarını ve biraz ileride içmesini söyledi. Coşkun ve Güney itiraz edince ben de müdahale ettim. Bunun üzerine Güney bana hakaret etti. Gururum incindiğinden yumruk attım. O esnada kaşı patlamış." Kavga ettiği Güney Minik'in o gün kendisine niyetli olduğunu söylediğini aktaran Topal, "Nasıl olur da oruçlu birini oruç tutmuyor diye dövebilirim." dedi. Kavganın ardından arkadaşının Minik'i Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüğünü ifade eden Topal, sağlık masraflarını kendisinin karşıladığını belirtti. Evli ve bir çocuk babası olduğunu dile getiren Ahmet Topal, "Yaptığımız kavga hoş değildi. Ama bunun nedeni kesinlikle oruç tutmama değildi. Haber tamamen yalan ve çarpıtma." diye konuştu. Haberde ayrıca, dayak yiyen gençlerin saldırganların yakalanması için polise başvurduğu ayrıntısına da yer verilmişti. Ancak Güney Minik ve yeğeni Coşkun Minik, kavga ettikleri arkadaşlarından şikayetçi olmadı. Kağıthane Emniyet Müdürlüğü yetkilileri de kendilerine böyle bir olayla ilgili olarak şikayet gelmediğini açıkladı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:21   #7
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
YALANCI MİLLİYET..!

Halen yürürlükte olan 13 Aralık 1977 tarihli "Okullar, namaz kılacak çocuklara yardımcı olmalıdır" şeklindeki genelgeyi hazmedemeyen Milliyet, o genelgeyi yayınlayan dönemin Millî Eğitim Bakanı Nahit Menteşe'nin sözlerini çarpıttı


İstanbul Bağcılar Lisesi’nde öğrencilerin namaz kılmasını suç gibi göstermekte ısrar eden kartel medyası, 1977’de Milli Eğitim Bakanlığı döneminde “okulda namaz”a izin veren bir genelge yayınlayan Nahit Menteşe’nin ağzından yalan uydurmaya başladı.
Kartelin namazı suç gösteren haberleri üzerine, okulda namaz kılmanın yasak olamayacağı ifade edilmiş; 13 Aralık 1977’de Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan genelge ile “okullarda namaz kılmak isteyen öğrencilere kolaylık sağlanması”nın istendiği ve genelgenin halen yürürlükte olduğu hatırlatılmıştı. Milliyet, sözkonusu genelge üzerine bu defa da, dönemin Milli Eğitim Bakanı'nın konuyla ilgili değerlendirmelerini çarpıttı. Milliyet, dünkü sayısında yer verdiği bir haberde, Milli Eğitim eski Bakanı Menteşe’nin ağzından “Genelge o günkü şartlara göre çıkarılmıştı, Bağcılar Lisesi’nde yaşananları uygun bulmuyorum” ifadelerine yer verdi.


ÇARPITILDI

Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Menteşe, Milliyet gazetesinde yer alan habere tepki göstererek, “Namaz kılmak, her şeyden önce din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir konudur. İhtiyaç duyulduğu taktirde öğrencilere her zaman kolaylıklar sağlanmalıdır. Bunun yasalara aykırı bir tarafı da yoktur” dedi. Milliyet’in, açıklamalarını “yasağı savunmuş” gibi yansıtmaya çalıştığını ifade eden Menteşe, yayınladıkları genelgedeki ifadelere bugün de aynen katıldığını ifade etti.


AYNI ŞARTLAR BUGÜN DE YAŞANIYOR

Okullarda yaşanan şiddet olaylarına dikkat çeken Menteşe, “O dönemde eli silahlı ve bıçaklı çocuklar birbirini öldürüyordu. Bizim de amacımız, gençlerin gönlüne Allah korkusunu yerleştirmekti” diyerek, aynı şartların bugün de yaşandığını vurguladı. “Bakanlığım döneminde Allah rızası için dine hizmet etmişimdir” diyen Menteşe, “İbadet etmenin yasak bir tarafı yoktur. Önemli olan, Allah için yapılan ibadetlerin istismar edilmemesidir. Ben namaza ve ibadetine düşkün olan herkese ayrı bir değer veririm” şeklinde konuştu. Menteşe, din ve ibadet konularında kimsenin kimseye baskı yapamayacağını ifade ederek, 1977 yılında yayınlanan genelgenin içeriğini de aynen benimsediğini söyledi. Okullarda ibadeti 1977 yılında serbest bırakan genelgeyi çıkaran dönemin Adalet Partili Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe, okullarda ibadeti serbest bıraktıkları için o dönemde de din karşıtı medyanın karşı yayın yaptığını belirtti.

Kaynak: VAKİT
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:23   #8
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Vatandaşlarımız, kendi sağduyusuyla seçimde en doğru kararı verir



Fethullah Gülen, AK Parti hükümetini desteklediğini iddia eden Milliyet Gazetesi'ni yalanladı. Avukatı aracılığı ile açıklama yapan Gülen, her partiye eşit yakınlıkta olduğunu kaydetti.

Milliyet'te, Ömer Erbil imzasıyla yayımlanmaya başlayan 'Tarikatlar, dinî cemaatler ve 22 Temmuz' başlıklı dizide Fethullah Gülen ile ilgili iddialar yer alması üzerine Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, yazılı açıklama yaptı. Yazı dizisinde gerçek dışı isnatlarda bulunulduğu kaydedilen açıklamada, Gülen'in herhangi bir partiyi desteklemeyip bütün partilere eşit yakınlıkta durduğu anlatıldı: "Muhterem Gülen, farklı düşünceleri bir zenginlik kabul ederek; ülkemizde ve dünyamızda sevgi ve barış ortamının sağlanması ve daha da geliştirilmesi yönünde ilmî ve fikrî faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu çalışmalar bireylere veya kuruluşlara bağlı olarak veya karşısında durularak yürütülen siyasî nitelikli faaliyetler değildir. Bilakis, bu çalışmalar gündelik politik çıkarlardan uzak, millet ve memleket menfaatlerini ve dünya barışını esas alan bir nitelik arz etmektedir. Bu bağlamda Sayın Gülen bütün siyasi partilere eşit yakınlıkta bulunmaktadır."

Dizide ileri sürülen, her seçim döneminde tarikat şeyhleri ve cemaat önderlerinin, destekledikleri siyasetçileri müritlerine işaret ettiği ve bu cümleden Fethullah Gülen'in, cemaatini belli bir partiye ve bazı adaylara yönlendirdiği iddiasının asılsız olduğu vurgulandı: "Öncelikle belirtmeliyiz ki, Muhterem Gülen herhangi bir tarikatın veya cemaatin lideri olmadığını, bu türden faaliyetler içinde bulunmadığını birçok kez bizzat kamuoyuna açıklamıştır. Buna rağmen, aynı iddiaların tekrar edilmesi iyi niyetle bağdaşmamaktadır." Halkımız en doğru kararı verir Açıklamada, Gülen'le ilgili olarak ortaya atılan, 'belli siyasi kişilerin ve partilerin desteklendiği veya karşısında durulduğu' yönündeki iddiaların ise düşünce ve faaliyetlerinin yanlış algılanması veya yanlış anlatılmasının bir sonucu olabileceği belirtildi. Ülkemizin değerli insanlarının sağduyusuyla doğruyu takdir edebilecek ve seçimlerde hangi aday veya partiyi destekleyebileceğine kendi hür iradesi ile karar verebilecek düzeyde olduğu hatırlatılan açıklamada şöyle denildi: "Bu nedenle müvekkilim, vatandaşlarımızın özgür iradesinin yazıda iddia edildiği gibi yönlendirilmesini, insanlarımıza saygısızlık olarak kabul eder. Bu vesileyle, Muhterem Fethullah Gülen'in hayatı boyunca yürüttüğü faaliyetlerin yegâne amacının İslam'ın sevgi, barış, birlik ve beraberlik mesajlarının insanlara doğru biçimde anlatılması olduğunu; bu çalışmaların hiçbir makam, mevki, maddi çıkar ya da siyasî beklenti ile bağlantısı bulunmadığını kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."

İstanbul, Zaman
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:28   #9
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Hürriyet İnternet'ten asparagas - Hürriyet yine "fena salladı!"

Hürriyet İnternet sitesinde yer alan "3 bombacı belirlendi" haberinin asparagas olduğu ortaya çıktı.

"Temiz İnternet, Temiz Habercilik" ilkelerini gözardı ederek halkı yanıltıcı haber vermekten çekinmeyen Hürriyet İnternet sitesindeki uydurma haber tepkilere neden oldu.

Bomba yüklü aracı otoparka bıraktığı iddia edilen 3 kişiyle ilgili kamera görüntülerinin olmadığı belirlendi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri "bırakın görüntüyü otopakta kamera bile bulunmadığını" belirterek Hürriyet İnternet sitesini yalanladılar.


Hürriyet yazarlarının hakaretine DUR diyelim

Doğan medyası, ikili oynamada yeni bir yöntem geliştiriyor.

Bir taraftan bazı haberleriyle AK Parti'ye destek veren bir politika izler görünerek Aydın Doğan'ın işlerini yoluna koymaya çalışıyor, öbür taraftan da topluma ağır hakaretler yöneltiyor.

AK Parti'ye destek veren politika çerçevesinde son örnek ise Emin Çölaşan'ın gönderilişi oldu. Hürriyet, kişisel kapris ve geçimsizliğiyle gazete çatsı altında ve Doğan Medya Grubu'nda kavga etmediği kimseyi bırakmadığı için işine son verilen Emin Çölaşan'ı bile farklı bir kılıfla sunmayı başardı. Çölaşan'ın gönderilişini, sanki hükümet kanadı istemiş gibi toplumun algılamasını sağladı.

İKİLİ POLİTİKADA BU KEZ SIRADA HAKARETLER ZİNCİRİ VAR

Hürriyet yazarları, şimdi AK Parti'ye oy veren kitleye hakaretler yağdırmaya başladı. 1950'de Demokrat Parti'ye oy verenleri, "Haso-Memo" diye aşağılayan zihniyet bu kez oklarını AK Parti seçmenine yöneltti. "Göbeğini kaşıyan adam", "bidon kafa" sıfatlarına bu kez bir yenisi eklendi: “Mürit müşteri”…

Bekir Coşkun’un “Atatürk’ün kızları al bayraklarla yürürken, bu ülkenin aydınlık yüzlü erkekleri meydanları doldururken, çocuklar annelerinin-babalarının elini tutup yarınlarına şimdiden sahip çıkmaya kalkarken... Göbeğini kaşıyan adam uzakta bıyık altından güler. Ve sandık ortaya konulduğunda... Göbeğini kaşıyan adamın dediği olur” hakaretleriyle başlayan çıkış, Hürriyet'in yeni gözdesi Yılmaz Özdil ile sürdü. Özdil, “Allah cezanızı versin be kardeşim” diyerek bela okuduğu yazısını, yüzde 46,7’ye “bidon kafa” diyerek sürdürdü.


Hakaret sırası ise bu kez yalan ve asılsız haberleriyle önceki yıl ipliği pazara çıkan yazarı Özdemir İnce’de idi. İnce, dünkü yazısında AK Parti’ye oy veren seçmene ilk başta ‘müşteri’ diye vasıflandırdıktan sonra hakaretleri peşpeşe sıralıyor.

Bu hakaretlere daha bir çoğunu ekleyebilirsiniz. Ancak bu hakaretlere sessiz kalmamak, demokrasimizin ve kanunlarımızın bize verdiği protesto haklarını kullanmak bireysel bir görev haline geldi. Ak Parti'ye oyveren ya da vermeyen herkesin Türk milletine ağır hakaretler eden bir gazetenin yazarlarına tepki göstermesi gerekiyor.

Bu kişilere protesto maillerinizi göndermek için aşağıdaki e-posta adreslerini kullanabilirsiniz.


Yılmaz Özdil: yozdil@hurriyet.com.tr

Özdemir İnce: oince@hurriyet.com.tr

Ertuğrul Özkök: b.baykara@hurriyet.com


Hürriyet'in aldığı kararın perde arkası!!! - OKUMADAN GEÇMEYİN!

Türkiye'nin en fazla hit alan internet sitelerinden Hürriyet.com.tr, açık kadın fotoğrafları kullanmama kararı aldı. Meğer bu ani kararın altında başka şeyler varmış.

Çünkü Hürriyet yönetimine sunulan son araştırma raporunda artık Hürriyet'in internet sitesinin filtreleme programlarına girmek üzere olduğu duyuruldu.

Yani Türkiye'nin en büyük gazetesinin internet sitesi çıplak kadın galerilerini yayınlamaya devam ederse, özellikle çocukların bilgisayarlarını koruyan filtreleme programları, koruma kalkanı içine Hürriyet.com.tr'yi de alacaktı.

Hatta bir firma bunu "üzülerek uygulayacağız" diyerek Hürriyet yöneticilerine rapor etti.

Bu uygulama ile evinde bilgisayarı olan bir çocuk, Hürriyet ne yazmış diye baktığında, filtre programlar yüzünden evinden gazetenin internet sitesine giremeyecekti. Bu tehlikeyi gören Hürriyet de hemen sitesini çıplak kadın fotoğrafları ve foto galerilerden arındırma kararı aldı.

Ve bir de Medyatava notu: Suudi Arabistan'da devlet, halkın açık sitelere girmesini engellemek için uzun süredir bazı sitelerin erişimini kesmiş durumda. Hürriyet ve Milliyet'in internet sitesi de 3 aydır Suudi yetkililerin 'erişim yasağı' getirdiği adresler arasında. Orada çalışan Türkler'in "Çıplak fotoğraflar yüzünden gazetelerimizi okuyamaz olduk" serzenişi de zaman zaman çeşitli forumlarda yer buluyor.



Konu Üç mevsim tarafından (12-22-2008 Saat 14:59 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 17:31   #10
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Haberi değil, içinden geçeni verdi

Başbakan Erdoğan, Adana mitinginde bir parti liderine yönelik eleştirilerde bulundu. Erdoğan'ın eleştirilerine destek vermek amacıyla kalabalıktan "yuuuh" sesleri yükseldi. Yuhalanan lider kimdi, Hürriyet bu haberi bakın nasıl verdi?

Hürriyet Erdoğan'ı nasıl yuhalattı 01 / 07 / 2007 23:10 ( :D )


Başbakan Erdoğan, bugün AK Parti tarafından Adana'da düzenlenen mitingte konuştu.

Gündemde, siyasi polemikler vardı. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, hükümete yönelik PKK lideri Öcalan'ı asmadığı yolundaki sert eleştrileri ardından, kalabalığa elindeki ipi atarak, "al bunu as" diye yaptığı çağrıya cevap verdi.
Erdoğan, “Hamaset siyasetçileri, bölge siyasetçileri, hizip siyasetçileri bu genişlikte siyaset yapsaydı, Türkiye şu anda çok daha ileri noktada olur. Hamaset, slogan çözüm değil, meydanlarda halkı kin ve öfke ile tahrik etmek ip atmak...” sözleri üzerine vatandaşlardan “yuh” sesleri geldi.

Mitinge katılanlardan yükselen "yuh" sesleri, siyasi mitingleri bilenlerin kolaylıkla anlayabileceği gibi, söz konusu edilen kişiye yönelik idi. Yani, protesto sesleri "Hamaset, slogan çözüm değil, meydanlarda halkı kin ve öfke ile tahrik etmek ip atmak...” sözlerinde bahsi geçen MHP liderine yönelik idi.

Hürriyet gazetesi, bu protestoyu, "Başbakan Adana'da yuhalandı" diye verdi. Haber Anadolu Ajansı'ndan alınmıştı. Haberin içinde Başbakan Erdoğan'ın yuhalandığına dair en küçük bir ifade yoktu.

Anlaşılan Hürriyet'in editörü, AA'nın haberinde geçen bilgiyi değil gönlünden geçeni yazmıştı:
Başbakan Adana da yuhalandı !!!
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
cumhuriyet, güneş, haber, habertürk, hürriyet, kartel, kartel ve yalan haber, milliyet, oda tv, posta, radikal, sözcü, vatan, yalan, yalan haber


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım