AK Gençliğin Buluşma Noktası
İslam Tarihi İslam tarihi ile ilgili paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-20-2018, 10:04   #31
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak kuraan mucizeleri android programı

*Göç mekanizmasında evrimcilerin açıklayamayacağı bir diğer unsur da, kuşların hormonal değişimlerdir.değişimi başlatan sinir ve içsel hormon salgılamaları kuş mekanizmasında değişiklikler ortaya koyar, ve beyin epifizine etki eder ve beyindeki hormon bezini etkiler. hormonlar birlikte çalışarak göç hareketliliğini etkiler içsel hormonların moleküler yapısı, çok özel ayarlanmış bir bütünün uyumlu parçasıdır. böyle sistemlerde tek bir hormonun bile tesadüflerle ortaya çıkması imkansızdır, buna dair tek bir bilimsel kanıt yoktur.
göçücü kuşlar yüksek irtifada uçarlar. Anser indica isimli kaz türünün Himalayaların üzerinde 9.000 metre yükseklikte uçar bilinmektedir. Atmosferin bu bölgeleri oksijen açısından fakirdir. uçan kuşların kanlarındaki oksijen kapasitesi yüksek alyuvar konsantrasyonuyla artırılmıştır.
*göçücü kuşlarda hemoglobin -göçücü olmayan kuşların ve omurgalıların aksine- oksijen taşıma ve bırakma açısından farklılaşan iki formdadır özel tasarım, oksijen yoğunluğu farklılık gösteren irtifalarda kuşa, oksijen miktarına göre oksjien taşıma sistemi sağlar.Kuşlardaki üstün yetenek vücutlarındaki kusursuz tasarımla birlikte avantaj oluşturur. canlılardaki tasarım,ve hayranlık uyandıran yetenekler tesadüflere ihtimal tanımayacak kadar mükemmeldir.seleksiyon ve mutasyonla, canlılardaki tasarıma ve davranışlara dair baçıklama getirilemez yavrular tecrübeli kuşların rehberliğinde, göç yollarını izlerler. En küçük göçmen olan sinek kuşu -mısır tanesi kadar beyniyle, 5 gram vücut ağırlığıyla- çok uzak mesafeleri kusursuz bir rota ile kateder.

*Evrimcilere canlının, göç etmesi ve doğal seleksiyonun sonucudur. Doğada canlıların mücadelesini ve seleksiyonun canlıları evrimleştirdiğini iddia eden evrimciler çok büyük bir gaf ve hatadırlar. seleksiyonun evrimleştirici bir etkisi yoktur seleksiyon, bilindiği gibi, doğadaki koşullara en fazla uyum sağlayabilen, canlıların yaşama ve çoğalma oranlarının yüksek olmasıdır. bu canlıyı evrimleştirmez kuşlardaki göç eğilimi onların büyük kanatlı yapmaz doğal seleksiyon onları dönüştüremez yeni bir organ ya da özellik kazandıramaz. seleksiyon, sadece kanatlı kuşların daha uzağa uçmasını ve iyi bir yaşama ulaştırır
seleksiyon, Darwin`den önce de tarifi yapılmış bir doğal mekanizmadır. doğa bilimcileri bu tür olaylarla karşılaştıkça bir mucizenin varlığına inanmışlar , yani Allah`ın, yarattıklarını korumak için onları korumanın bilgileriyle donattığını düşünmekten kendilerini alamamışlardı. canlılar sahip oldukları üstün özellikleri kendi akılları ile yapamazlar özellikleri ile doğduklarında onlara veren, onları tavır gösterecek şekilde yaratan üstün bir akıl ve ilim sahibi Yüce Rabbimiz Allah`tır.*göçmen hayvanların davranış ve mekanizmaları bilinçli olarak tasarlanmış tüm canlıları Allah yaratmıştır bu gerçeği reddeden, canlıların tasarımla değil, rastlantılarla ortaya çıktıklarını savunan Darwinistler göç kavramını nasıl açıklarlar Evrimciler, göçle nasıl yüzleşirleşirler evrim çıkmazdadır Hayvanlarda göç Allah`ın yaratmasındaki üstün ilmi gösterir ve evrimi çökertir evrim canlıların davranışlarını tesadüf mutasyon ve bilinçsizce seleksiyona- bağlar. Evrimde şuursuzdur Evrim geçersizdir modern bilim karşısında yenilmiştir

Kuzey Amerika Ren Geyiği karada göç eden hayvanlar arasında en uzun seyahatleri gerçekleştirenlerdir. Yaşadıkları alanlar sert kış bölgeleri olmasına rağmen bu canlılar çok iyi birer yürüyüşçüdür ormanlardan sahil ovalarına kadar 4.350 kilometre seyahat edebilirler tespit edilmiştir. Ren geyiği, 5.055 kilometre ile kara memelileri arasındaki en uzun yolculuğu gerçekleştirmiştir. İlkbaharda kışlık alanlardan yavrulama alanlarına göç ederler. Hamileler zemin karlıyken seyahate başlar ve yavrulama alanının zemini karlıyken oraya ulaşırlar. alanı cazip kılan yavruları doğduğunda besin bulabilecek olmalarıdır. Pamuk bitkisi goncaları ve besinlerin bol olduğu yerlerde doğum gerçekleşir ve
10 gün kadar beslenme amacıyla buralarda kalırlar.*Göçe başlarken bu canlıları hangi işaretin harekete geçirdiği bilinmez hamile dişiler göç sürelerini uygun zamanda uygun yere ayarlarlar Allah canlıların ne şartta olursa olsun, olması gerektiği zamanda, olması gerektikleri yerde olmalarını ilham etmiştir. Yoksa bir hayvanın doğum yapacağı alanın kendisinden ne kadar uzaklıkta olduğunu, doğum yapmasına kaç gün kaldığını kaç kilometre gitmesi gerektiğini hesaplaması mümkün değildir. Ren geyiğinin böyle bir muhakeme kabiliyeti yoktur.Göçe başlarken zamanlama olarak en rahat ortamın oluşmasını beklerler. en uygun zaman rüzgara açık bayırlar, donmuş göller sığ ya da buz tutmuş karların olduğu zamanlardır. Kar derinse harcadıkları enerji artar. Derin karlarda yürümek zorunda kaldıklarında tek sıra halinde giderler *Birkaç yüz metre sonra başka bir Ren geyiği liderliği alır akılcı bir organizasyon vardır. Bunu Ren geyiklerinin kendi iradeleriyle, bilinçli bir şekilde kararlaştırdıklarını söyleyebilmek mümkün değildir. Bir hayvanın akletmesi sonra da metod geliştirmesi mümkün değildir. hayvanlar var oldukları ilk andan itibaren bu şekilde hareket etmektedirler.onlara öğretilmiştir kuşkusuz bunu ilk Ren geyiğinden bu yana tüm Ren geyiklerine öğreten onların Yaratıcısı Rabbimiz Allah`tır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:05   #32
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak 1çerkes.com
KUŞCUBAŞI EŞREF Albay Levent Göktaş*

*Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 3 adet üstün cesaret ve feragat madalyasına sahip tek kişidir.şehit cenazeleri üstünden siyasi rant sağlayanlar,vatan sağ olsun diyemeyenler, timsah göz yaşları dökenler, öldürülen PKK’lıların resimlerini paylaşıp vatansever olduklarını ispatlamaya çalışanlar, klavye kalemşörleri, tatlı su vatanseverleri Kuşcubaşı Eşref Sencer’i, Çerkes Ethem’i… Tıpkı oniar gibi sonu ihanetle itham edilmiş bir adamla tanıştırıyım sizi.– Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın en seçkin subaylarının eğiticisi ve bir çok birliğinin kurucusudur,*Yüksek atlama serbest paraşütçü, dağ ve su altı komandosu olan ilk ve tek subaydır Erken terfisi olan ender subaylardandır Yalnızca bir seferde, yaklaşık 40 askeriyle Irak’taki terör kampında 240* teröristi geberten bir komutandır. Arazide pusuya düşen ve kuşatılan askeri birlikle teröristler arasına tek başına girip, elindeki makinalı tüfekle teröristlere göz açtırmadan askeri birliğini pusudan çıkaran cesur bir askerdir, Onun vücudunda Ameliyatla çıkarılamayan* kurşunlar ve kırık kemikleri* tutturmak için kullanılan metal parçalar bulunur,Makedonya Genelkurmay Başkanı’nın; Uluslararası bir ortamda, “Benim hocam hayran olduğum ve örnek aldığım subay’dır” dediği Türk Subayı’dır,

*En çok üstün cesaret ve feragat madalyası ve takdirname sahibi asker Kara Harp Okulu İşletme Bölümü mezunu Gazi Üniversitesi İşletme Ana Bilim Dalı Üretim Yönetimi-Planlama yüksek lisansı sahibi,Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu,Türk ordusunda üç tane “Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası” sadece onda var. Başka hiçbir subay da yok altı tane “Üstün Birlik Yetiştirme Beratı” sahibi 180 tane “Takdirname” sahibi,
Sayısı bilinmeyen şerit rozeti,Kuzey Irak’ta* bütün operasyonlara katılmış,İngilizce, Rusça, Arapça biliyor. İşte bu adam “Türk Ordusunda kumpas kurbanı Emekli Albay Mustafa Levent Göktaş. Ergenekonda hapis yatan, hücrede yatan bir komutan Levent Albay Göktaş..*PKK ile yüzlerce çatışma yaşadı asker duruşlu, gerçek bir kahramandı kumpaslarla, paralel yapılanmalarla, entrikalarla hapse atıldı, 2,5 ay hücreye atıldı, tıpkı kahramanlığı, vatanperverliği öğrendiği hemşerisi Kuşbaşı Eşref* gibi, Çerkes Ethem gibi..2.5 yılım ve devletime helali hoş olsun göğsümde gururla taşıdığım kahramanlık madalyamla tecrit hücresindeyim burada insan hafızasında olanları* kaybediyor.”Ben yanında çok şehit vermiş, çok şehit cenazesi yıkamış ve çok şehit cenazesi kefenleyip mezara koymuş kişiyim. Hatta 2 gecede 38 tane gül gibi şehitle tek başına kalmış, sonra onları kefenleyip mezara koymuş kişiyim
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:05   #33
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak 1çerkes.com
KUŞCUBAŞI EŞREF Albay Levent Göktaş*

“*Çukurca taburunda idik.* karakol basıldı yardıma koştuk. zorlandık ama elimizden geldiğince çabuk hareket ettik, mevzilerde şehit askerlerimiz vardı.
vücutlarına bıçakla zarar verilmişti. bir tane şehit ve jandarma askeri vardı. Rpg-7 ile vurulmuş, vücut altında hasar vardı.elini tuttum, göz göze geldik.
Kelime-i Şehadet getirdik. Sonra o’na ezberimdeki* İnşirah suresini okudum. “Elem neşrah leke sadrek” diye başladım senin göğsünü açmadık mı, yükünü atmadık mı” derken gözleri kapandı. gözlerinden* yaş boşaldı.şehit olmanın mutluluğu ile şehadet getirdi.* pkk’lılardan 17 tanesini etkisizleştirdik ölen mehmetçik kardeşlerimizin ruhları huzur bulsun*“Kuzey Irak’ta tanklarla* ileri harekata geçecekken ateş ettiler. sıcak temas yaşadık, teröristler ölülerini bırakarak.kaçtılar bir inilti geliyordu iniltisi, 14 yaşlarında bir kız çocuğu tank tarafından vurulmuş şehit jandarma askerimiz gibi alt kısmı parçalanmıştı. Yanına yaklaştım, gözlerinde korku vardı. kelime-i şehadet getirtirdim. Elini sıktım,gözlerinden iki damla yaş geldi ve öldü.Göktaş’a gelen emir Ballıkaya’ya birliğiyle girmesiydi. Göktaş, birliğiyle sabaha karşı Ballıkaya’ya sızdı Ve çatışma başladı Çatışma sabah 6.00’dan akşam 20.00’ye kadar, 5 metre yakınlıkta yaşanıyordu Levent Göktaş, terörî Geri püskürttü ancak Bir asker şehit oldu. 10’u ise yaralandı gece 5 kez içeri girdik yoğun ateşle karşılaştık için şehit naaşını alamadık”Hava eksi 35 dereceydi.

*PKK’lı, Göktaş’a kod adı olan ‘Ozan’ diye hitap ediyordu. Seslenen PKK sorumlusuydu.
Şimşek” kod adlı PKK’lının terörist şöyle sesleniyor“cenazeyi almak için durmadan aşağı inipyorsun. Hiç gelme alamazsın ama istersen bir şartla cenazeyi veririm.”Göktaş, Ölen askerini almak zorundaydı. “Şartı sordu.Armut Boğazı var. çam ağacına yiyecek, oksijen, tentürdiyot, konserve ve pamuk koy. tek başına yanımıza gel. Cenazeyi al, git.”dedi. Göktaş PKK nın , yanına tek başına gitti Göktaş, birlik komutanı olarak şehit askerinin cenazesini alacaktı.Çocuğun naaşı yerdeydi. Yüzü tertemizdi, yıkamışlardı. Askeri sırtına aldı PKK’lılar ayağa kalkıp levent göktaşı selamladılar.*Levent göktaş Şehid askerinin cenazesini aldılar PKK’LILARIN SAYGI DURUŞU nda durdular türk albay Levent Göktaş sırtında şegit askerimizin cenazesiyle yukarı çıktı.tüm gün savaştığı düşmanlarının arasına silahsız inmişti.
Çatışmada onu öldürmek için hedef alan PKK’lılar askerini almak için ölümü göze alan komutana ve şehit mehmetçiğe saygı duruşunda bulundu.
Ve albay levent göktaş şöyle diyor sorarım size ölen kim, öldüren kim? Savaşçı olmama karşın fikrim, ölümlerin durması, üzüntülerin bitmesi artık hiçbir ailenin üzülmemesi yönündedir. savaş, savaşı davet eder. Topraklarımız kan, gözyaşı ve acılarla doludur.Hayber Kalesinde 40 adamıyla 20.000 kişilik Faysal’ın ordusuna karşı 5 saatten fazla çarpışan Kuşçubaşı Eşref Sencer’in hemşerisi Albay Mustafa Levent Göktaş’tan asker duruşu, adam gibi adam duruşu…*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:06   #34
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sorularlaislamiyet.Com
Şeriat nedir, nasıl yaşanır; şeriat geçerli midir?
Neden şeriat sürekli karalanıyor?
Şeriat hakkında bilgi verir misiniz?
Müslümanların şeriatı uygulama zorunluluğu varmı

*İslam tüm konularda görüş belirtmiş Devlet yönetiminde ilkeler koymuştur. Adalet, hukuk, insan hakları göreve sadık kalınmak ilkeleriyle devlet yönetilmelidir.Şeriat, İslam hükümleridir
Doğru İslamiyeti ve doğruluğu anlatmak ve yaşamak zorundayız.*İslam adına yapılan, ama İslama uymayan uygulamalar İslamiyete ve Müslümanlara zarar verir Namaz kılıp oruç tutan birisi şeriata karşı olduğunu söylüyor ve hayret ediyorsunuz. Bir başkası .Şeriatı savunuyor. Ancak ibadet etmiyor hayrete düşüyorsunuz.ve kanaatiniz şu oluyor:*Bunlar şeriatı bilmiyorlar!..
Şeriat:*“Din”, “Allah’ın emri”, “İlâhî emir ve yasaklardır İnsan, bir kavramı reddederken ve kabul ederken anlamını bilmeli, *En çok tartışılan kavramlardan biri şeriat ve kafa karışık. Çünkü Anlamını bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Şemseddin Sami Efendi, dilimizin lugatinda Şeriatı,*“evamir ve nevahi-yi İlahiyye ve âyet ve hadis ve icma-ı ümmet esasları üzerine müesses kanun-u İlahi”*diye tarif ediliyor.şeriat İlahi emirler ve yasaklardır İlahi kanunlar âyet, hadis ve icma”*üzerine kurulur. Ömer Nasuhi Bilmen ise,*Şeriat, din lisanında, Cenab-ı Hakk'ın, kulları için vazetmiş olduğu dini, dünyevi ahkamının heyet-i mecmuasıdır. şeriat, din ile müradif olup, ibadet, ahlak ve muamelatı ihtiva eder.”“Şeriat,*peygamber-i zişan tarafından tebliğ edilmiş kanun-u İlahi demektir.* Kur'an'a, Hadise, İcmai hükümlerdir

*Şeriatı, kulları için Allah koymuştur.dini ve dünyevi
imani ahlaka, ibadete ve hayata dair hükümlerdir peygamberin getirdiği İlahi kanunlara şeriat denilir.
Kur'an'a, Hadise ve İcmaa dayanan hükümlerdir
Elmalılı Hamdi Efendinin,*“şeriat tarifi şöyledir:
ırmak veya su içmek için girilen yoldur insanların hayat-ı ebediyeye ve saadet-i hakikiyeye ulaşması için, Allah Teala'nın vaz u teklif ettiği ahkam-ı mahsusaya ve mezheb-i müstakime ıtlak edilmiştir din demektir.”Şeriatı Allah koymuş ve kullarını sorumlu tutmuştur. Allah, şeriatı kullarının ebedi hayata ve saadete ulaşması için göndermiştir.Şeriat, müstakim, doğru yoldur dindir
*Bediüzzaman şeriatı için şunları söylüyor:
Şeriat ikidir.*Birincisi,*alem-i asgar olan insanın ahvalini tanzim eden ve sıfat-ı kelamdan gelen şeriattır.*İkincisi,*insan-ı ekber olan alemin harekatını tanzim eden, sıfat-ı iradeden gelen şeriat-ı kübra-yı fıtriyedir Bedüzzaman Şeriatı ikiye ayırıyor Küçük âlem” olan insanın fiillerini düzenleyen ve Allah'ın “kelamı şeriattır
Kainattaki varlıklar, Allah'ın * kanunlarına isyansız itaat ederler, alem mükemmeldir karışıklık yoktur insanlar İlahi kanunlara isyansız itaat etseler, özlenen ahenge kavuşacak ve saadete erecekler. Uyumsuzluğun ve huzursuzluğun sebebi, isyandır Ahiret saadeti ve, dünyevi huzurun çaresi İslam'dadır.

*şeriat dinimizin kurallarıdır. İnsan ise, hür bir varlıktır. İnsanlar şeriatı ve dinimizi Kabul ve red de...*özgürdür “Dinimizde zorlama yoktur.
Bir çekirdeği ağaç yapan ona meyve verdiren Allah, bu gayenin tahakkukunu şartlara bağlamıştır Buna şeriat-ı fıtriye denilir çekirdek, toprağını bulacak, suyuna kavuşacak, güneşle sohbet edecektir ki ağaç olabilsin.İnsan çekirdek gibidir şeriat,*insanın cennete lâyık olabilmesi için uyması gereken kanunlar manzumesidir Akıl,*düşündüğü takdirde, mârifetullaha eriyor.*Dil,*hayır söylediği ölçüde ebed ülkesinde ulvî sohbetler yapmaya aday oluyor.*Beden,*Allah için yorulduğu nispette o saadet beldesinin maddî nimetlerinden faydalanmaya hak kazanıyor.*Sevgi, korku, şefkat, merhamet gibi hislerden, göze, kulağa, ele, ayağa kadar her şey Allah’ın emir dairesinde çalışmaları hâlinde ulvîleşir ve ulvî âlemlere yönelir Şeriat, hakikate giden yoldur Su membaından su almak için girilen yoldur Hakk’a ermenin ve hakikati bulmanın yoludur Yunus derki
"Şeriat, tarikat yoldur varana,
Hakikat meyvesi andan içerü."
Yola girmeden, menzile erişilemez. Şeriatsız, hakikate erme iddiaları, oyalamaktan öte bir işe yaramayan kuruntulardır.Tarikat,*nâfile ibadetlerin simgesidir Şeriat yolunda sağlam yürümek, nefis ve şeytana karşı güçlü olmak için konulmuş bir terbiye ameliyesidir Kulu, Rabbine yakınlaştırmaya vesile. Nefsi terbiye etmeye yardımcıdır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:06   #35
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sorularlaislamiyet.Com
Şeriat nedir, nasıl yaşanır; şeriat geçerli midir?
Neden şeriat sürekli karalanıyor?
Şeriat hakkında bilgi verir misiniz?
Müslümanların şeriatı uygulama zorunluluğu varmı

*hakikate ulaşmak için İlâhî emirlere harfiyen riayet etmek kalbini ve ruhunu güçlü kılmak için nâfile ibadetlere devam etmek gerek. İmam-ı Rabbani’yi dinleyelim:Dilin yalan söylememesi ve doğru konuşması*şeriattır. Kalpten yalan düşüncesini uzaklaştırmak, zorlayarak ve çalışarak olursa*tarikat, zorlanmaksızın olursa*hakikattir.”
Doğru sözlü olmak, Allah’ın rızası güzel bir ahlâk, hakikat. için, ilkin şeriatın*“yalan söylemeyiniz”*emrine uyulur; dil günahtan uzak tutulur. kalb ve ruh tedavi edilir ve. kalp hiçbir zorlamaksızın yalandan nefret eder hâle gelir. Artık kalbe, yalan yanaşamaz Konuşan doğruyu söyler. Ve doğrunun hakikatine erilir.*hakikate ermek tarikatsız da olabilir İnsan, doğrudan, şeriattan hakikate geçebilir. Ama, ermenin, şeriatsız olmayacağı muhakkaktır.Şeriat,*sadece, İslâm’ın ceza hukuku değildir Yalan söylememek şeriattır. Yalan söylemeyen, gıybet etmeyen, mala, cana, ırza, namusa kötü bakmayan, helâl kazanç peşindeki insan şeriat üzeredir ve hakikat yolundadır. Böyle birinin şeriata karşı çıkması, kendisiyle çelişkiye düşmesidir Dinin temeli,*şeriat, insanın yaratılışıdır âlemde her zerre, her yıldız, hava, toprak, su, Allah’ın iradesine tâbidir. O’nun İlâhî kanunlarıyla hareket etmede. O’nun emrine, O’nun iradesiyle boyun eğmektedir

*Melekler âlemi hakikattir . İbadet tesbih hamd için yaratılmışlardır Onlar, Allah neyi emrederse onu işliyorlar.İnsan Her şeyiyle Allah’ı tesbih eder daima tesbihte, daima ibadettedir. İnsan idaresi melekte yoktur onlar sürekli allaha itaat üzeredir beden ülkesinin, sultanı Ruhtur ruhta, büyük bir lütuf ve büyük bir imtihan olan irade vardır
İnsanın melekten farkı irade sahibi olmasıdır Parmağıyla işaret edebilir yüzünü dönebilir ve. duygularını dilediği gibi kullanabilir insan iradesinin önünde imtihan vardır ve imtihanın sonunda cennet ve cehennem var şeriat*Allah’ın rızasını emreden emir ve yasaklardıt.*Kul İlâhî ipe sımsıkı sarılmakla emrolunuyor.*İnsan iradesinde iki saha var. Biri dünya, diğeri âhiret işleridir. İslâm’da kanunlar, mevcuttur. Kul, uyarsa hem ibadet eder hem de rahat, ve mesut yaşar Şeriat münakaşaları ikiye ayrılıyor. Biri muamelât, diğeri cezadır şeriat tartışmalarının ağırlık merkezi, cezadır ceza hukukunda İslâm’ın hükümleri mevcuttur. şeriat farzdır emire riayet etmeyen de mesuldur isyankarlık günahkârlıktır İlâhî emri, o Kur’anî hükmü inkâr etmek,küfürdür İslâmî hükümler* ferdin nefsine ailesine cemiyete karşı vazifeleridir. Şeriatın hükümleri vardır inkârı küfür ve isyandır günahtır şeriatın öncelikli olanı ferdin nefsine ait vazifeleridir. Bunların başında ibadet geliyor.

*İnsanın nefsine ve ailesine ait mükellefiyetlerinde semâvî kitaplarda hükümler mevcuttur. ibadet emredilmiş, günahlardan sakınma esas tutulmuştur ibadetlerin şekli vakti farklıdır ama ibadeti emretmeyen, ahlâkı emretmeyen bir hak din yoktur sosyal kaideler,devlet yönetimine dâir hükümler, dinlerin en mükemmeli İslâm’da kemâliyle yer almıştır İnsanın yaratılış gayesi, bütün dinlerde müşterektir. Bu gaye, Kur’an-ı Kerim emrediyor Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”(Zâriyât)*
Bir de şarta bağlı emir ve yasaklar vardır hüküm şarta bağlıdır mümini İslâm emirlerini kabul etmiyormuş gibi göstermek ve insafsızca tenkit etmek, tek kelimeyle zulümdür âhirette cezası büyük olan ithamlardan kaçınmak gerekir
*Bütün insanları fakir bir ülkede ediniz. ülke fertlerini zekât vermemekle suçlayabilir misiniz? İslâm’ın hükümlerine inandığı halde gücü yetmeyen bir Müslüman da böyle değil midir? İslamı tatbik etmek devletin vazifesidir, ferdin değil. Dolayısıyla ferde sorumluluk terettüp etmez.
İslâm’ın hükümleri,*ferdin uymak zorunda olduğu İlâhî emirlerdir.Devlet yönetimiyle ilgili hükümler İlâhîdir, inanmak her mümine farzdır; Şeriatın yüzde doksan dokuzu ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir. Yüzde bir siyasete mütealliktir. Onu da ulû'l-emirlerimiz düşünsünler.”*(Bediüzzaman)
İslâmî ve. İlâhî hükümlerin bir kısmı sadece Müslümanlara uygulanan hükümler, diğeri ise bir İslâm beldesinde yaşayan herkese tatbik edilen hükümlerdir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:07   #36
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Question
Kaynak sorularlaislamiyet.Com
Şeriat nedir, nasıl yaşanır; şeriat geçerli midir?
Neden şeriat sürekli karalanıyor?
Şeriat hakkında bilgi verir misiniz?
Müslümanların şeriatı uygulama zorunluluğu varmı


*İslamın kısım,*ceza”*hükümlerinde. Bir gayri müslim cizye vererek İslâm beldesinde yaşıyorsa, o beldenin vatandaşı olarak bütün ceza hükümlerine muhatap olur. Hırsızlıkta eli kesilir, zina iftirasında bulunursa cezalandırılır.
Bazı sapkınlar İslâm’ın ceza hükümlerinin uygulanmadığı ülkede namaz kılmanın, oruç tutmanın mana ifade etmeyeceği gibi saptırıcı sözler söylüyorlar. Ve mü’minleri Allah’ın hükümlerine uymamakla suçluyorlar. Oysaki şeriatın %99 u ibadettir Namazda Fâtiha’yı okuyan Rabbinden “sırat-ı müstakime” dileyen bir mü’min çok dikkatli olmalıdır. istikametten uzaklaşmamalı
*insanlar, bu asırda İslâmî hükümlerle hükmetmenin mümkün olmadığını iddia etmekteler İslâm hükümleriyle hükmetmeyeni, niyetlerine bakmaksızın, küfürle itham ediyorlar. Bunların biri ifrattadır, diğeri tefritte. ikisi de aşırı ve, ikisi de istikametten sapmış.kaideye göre.*“Bir şey sabit olursa, levazımıyla sabit olur.”* parmaklar elin lâzımıdır. Eli, parmaksız düşünemezsiniz. Ve istifade edemezsiniz. Yüz dendi mi, gözü ayıramazsınız. Gözsüz bir yüzü ek******. Parmak elin, göz yüzün, gözbebeği de gözün lâzımıdır. ayırır ve tek düşünürseniz fayda edemezsiniz. İslâmî hükümler Bir bütündür.*Ve ancak o zaman, ferdi ve cemiyeti huzura, saadete kavuşturur.

*İslâm’ın temel şartlarının ihmale uğradığı, yanlış esaslar üzerine bina edildiği bir cemiyette, ceza hükümleri fayda sağlamaz. hükümlerin, tatbiki mümkün olmayabilir. İnsan inanmadan istemeyerek uymakla nifaka düşer. Müslüman görünür, ama İslâm düşmanı olarak yaşar.
Şeriat bir bütündür İslâm’da faiz haramdır, Bu yasağı getiren âyet-i kerimeyi*“Müminler ancak kardeşidirler”*âyetiyle düşünürsek. hakikat şudur*“Bir mü’min, ihtiyaç içinde borç isteyen kardeşine borç verirken, ona karz-ı hasende bulunurken, parayı fazlasıyla talebde bulunamaz. Bunun kardeşlikle bağdaşmaz İslâmî kardeşliğin son derece zayıfladığı, kişinin öz kardeşine tuzaklar kurduğu, devlet malının yağmalandığı bir cemiyette, İslâm’ın faiz yasağı icra edilemiyorsa, kabahat bozulan bünyenindir; ilâcın, yahut gıdanın değil.*Bir cemiyette, İslâm’ı tatbik etmeyen, hükmünü veremeyen bir insana kâfir damgası vurmak insaf değildir. iman küfre zıttır. Bir insan İslâm’a zıt bir hüküm veriyorsa, İslâm’ı reddederek küfre girer İman ve küfürde de niyet ve irade şartı vardır. Bir adam ancak,*“İslâm’ın hükmünü kabul etmiyorum derse küfre girer. Böyle bir niyeti ve iradesi yoksa, hata, yanlış hüküm ve bilgisizlikden ve irade zaafından kaynaklanıyorsa, yaptığının yanlış olduğunu biliyorsa bu adama kâfir demek Ehl-i sünnette mümkün değildir. Bunu ancak, büyük günah işleyenin kâfir olduğuna hükmeden* “Haricîler” yada bu kimsenin imanla küfür arasında kalacağını savunan*“Mûtezile”*iddia eder Bunlar ise ehl-i dalâlettir Çok dikkatli olmalı ve İslâm’ı savunurken, bilmeden dalâlet yoluna girmemeliyiz
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:08   #37
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak kuraan mucizeleri android programı

KURAN ALLAH SÖZÜDÜR

Kuran öyle bir kitaptır ki, içinde verilen haberlerin hepsi doğru çıkmıştır. Bilimsel konularda, gelecekten haberlerde matematiksel şifrelemelerde hiçbir insan tarafından bilinemeyecek gerçekler ayetlerde haber verilmiştir. Bu bilgilerin dönemin bilgi ve teknolojisiyle edinilmesi mümkün değildir. bu durum, Kuran`ın insan sözü olmadığının apaçık ispatıdır. Kuran, herşeyi yoktan var eden ve ilmiyle tüm varlıkları kuşatan Yüce Allah`ın sözüdür.
ayet buyuruyor o, Allah`tan başkasından olsaydı, kuşkusuz birçok çelişkiler bulacaklardı" buyurmaktadır. (Nisa Suresi, 82). Kuran`da hiçbir çelişki yoktur her bilgi, gün geçtikçe İlahi kitabın mucizelerini ortaya koymaktadır. İnsana düşen Allaha ve kitabına sarılmak ve onu rehber kabul etmektir.

Allah, ayetinde şöyle seslenir Bu indirdiğimiz mübarek bir Kitap`tır. O`na uyun ve korkup-sakının. Umulur ki esirgenirsiniz.„ (Enam Suresi)

Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin,
dileyen inkar etsin…„ (Kehf Suresi)

O Kuran bir öğüttür. dileyen,
onu düşünüp-öğüt alsın.„ (Abese Suresi)


KURAN`IN GELECEKLE İLGİLİ HABERLERİ

*Kuran`ın mucizevi yönlerinden biri de, gelecekteki olayları önceden haber vermesidir Fetih Suresi 27. ayetinde, müşriklerin işgali altındaki Mekkenin fethedileceği müminlere şöyle müjdelenmekteydi: Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Allah dilerse, mutlaka
Mescid-i Haram`a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, kısaltmış ve korkusuzca gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi, size yakın bir fetih nasib kıldı.„ (Fetih Suresi, 27) ayette, Mekke`nin fethinden önce gerçekleşecek bir başka fetih haber verilmektedir. Ve ayette haber verildiği gibi müslümanlar önce, Yahudiler`in elindeki Hayber Kalesi`ni fethetmişler, daha sonra da Mekke`ye girmişlerdir. *Gelecekten haber verilmesi Kuran`daki üstün hikmetlerden yalnızca bir tanesidir. Bu, Kuran`ın sonsuz ilmin sahibi olan Allah`ın sözü olduğunu kanıtlayan bir delildir O dönemde hiçbir insanın haber veremeyeceği haberlerden biri de Bizans`ın yenilgisidir. Dünya`nın en alçak noktasında Rumlar yenilgiye uğramışdır. ayette en alçak nokta" belirtilmektedir. teknoloji ile Dünya`nın en alçak noktasının belirlenmesi mümkün değildir. Bu, herşeyden haberi olan Allah`ın haber vermesidir.

BİZANS’IN GALİBİYETİ

*Kuran`ın gelecek haberlerden biri de Rum Suresi`nin ayetleridir ayetlerde Bizans İmparatorluğu`yenildiği çok kısa bir zamanda tekrar galip geleceği bildirilmiştir: “Elif, Lam, Mim. Rum yenilgiye uğradı. “Dünyanın en alçak yerinde". onlar, yenilgiden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde.önce ve, sonra emir Allah`ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir.„ (Rum Suresi)
ayetler, Hıristiyan Bizansın, putperest Persler karşısında yenilgiye uğramasından 7 sene sonra, M.S. 620 de indirilmişti. ayetlerde Bizans`ın yakında galip geleceği haber veriliyordu. Oysa Bizans kayıplara uğramıştı galip gelmesi, ve ayakta kalması imkansızdı . Persler Avarlar, Slavlar Lombardlar Bizansa tehditti Avarlar istanbula gelmişlerdi. *Bizans Kralı Heraklius, ordu masrafları için kiliselerdeki altın ve gümüş süs eşyalarının eritilip paraya çevrilmesini emretti. valiler Kral Heraklius`a isyan etmiş, İmparatorluk parçalanma noktasına gelmişti. Bizans toprağı olan Mezopotamya, Kilikya, Suriye, Filistin, Mısır ve Ermenistan, putperest Persler`in işgali altındaydı
Bizans`ın yok olması bekleniyordu. Rum Suresinde Bizans`ın dokuz yıl geçmeden galip geleceği haber verildi. müşrikler Kuran`daki zafere inanmıyordu
Kuran`ın tüm haberleri gerçekti. Rum Suresi`nin ilk ayetlerinin indirilmesinden 7 yıl sonra, M.S. 627 de Bizans ve Persliler Ninova harabelerinde savaştı Bizans ordusu, Persler`i yendi. Persler işgal ettikleri yerleri Bizans`a geri verdi

*Allah`ın Kuran`da bildirdiği "Rum`un zaferi", gerçek oldu. Bu ayetlerde kimsenin tespit edemeyeceği coğrafi bir gerçek ise Rum Suresi`nin 3. ayetindeki Rumlar`ın "Dünyanın en alçak yerinde" yenilmesidir Arapçası "Edna el ard" ifadesi meallerde "yakın bir yer" olarak tercüme edilir. Edna" kelimesi Arapça`da "alçak" demek olan "deni" kelimesinden türemiştir ve "en alçak" anlamındadır "Ard" ise yeryüzüdür. Edna el ard" ise "Yeryüzünün en alçak yeri" manasındadır Bizans ile Persler yeryüzünün en alçak noktasında savaştı. savaşın yeri, Lut Gölü havzasıdır. deniz seviyesinden 395 metre aşağıda olan Lut Gölü yeryüzünün "en alçak" bölgesidir. Rumlar, ayette belirtildiği gibi, "yeryüzünün en alçak yeri"nde yenilmişlerdir. Lut Gölü`nün rakımının, modern ölçümlerle tespit edilmiştir. Daha önce hiç kimse Lut Gölü`nün Dünya`nın en alçak bölgesi olduğunu bilmesi mümkün değildir. Ama Kuran`da "Yeryüzünün en alçak yeri" olarak tanımlanmıştır. Bu, Kuran`ın İlahi bir söz olduğunun delilidir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:09   #38
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak kuraan mucizeleri android programı

ANNE SÜTÜ

Anne sütü, bebeğin besinini eksiksiz gidermek ve bebeği enfeksiyonlara karşı korumak üzere Allah tarafından yaratılmış eşsiz bir karışımdır. Günümüzün teknolojisi ile hazırlanan bebek mamaları bu mucizevi besinin yerini tutamazlar
Bilimin anne sütü ile ilgili keşfettiği gerçeklerden biri ise bebeğin anne sütü ile 2 yıl boyunca beslenmesinin faydalı olduğudur. Bilimin yeni keşfettiği bu bilgiyi Allah bizlere "…Onun ayrılması, iki yıl içindedir..." ayetiyle 14 asır önce bildirmiştir.
Biz insana anne ve babasını onlara iyilikle davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla karnında taşımıştır. Onun sütten ayrılması, iki yıl içindedir. "Hem bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız banadır."„ (Lokman Suresi, 14)

DENİZLERDEKİ KARANLIK VE İÇ DALGALAR

*inkar edenlerin amelleri engin denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun üstünde bir bulut vardır. Bir kısmı üzerinde olan karanlıklar; elini çıkardığında onu göremeyecek Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur (Nur)
Derin denizlerdeki ve okyanuslardaki karanlık, 200 m den daha derindir derinlikte, ışık yoktur. 1000 m.`nin altındaki derinliklerde hiçbir ışığa rastlanmaz Günümüzde denizin yapısı,canlıların özellikleri, gibi bilgilere teknoloji ve denizaltılarla ulaşmak mümkündür Güneş ışığının %30`u deniz yüzeyinde yansıtılır. İlk 200 metrede 7 rengin tümü emilir.1000 m`nin altındaki derinlikde ise hiçbir ışığa rastlanmaz Bu bilimsel gerçek 1400 yıl önce Nur Suresi`nde, 40. ayetinde dikkat çekilmiştir.
*Bir insanın alet olmadan 40 m.`den derine dalması imkansızdır. insanın yardımsız okyanusların 200 m. civarındaki karanlık derinliklerde yaşamak mümkün değildir. bilim denizleri çok yakın zamanlarda keşfetmişdir. Nur Suresi`ndeki ayette engin denizlerin karanlık" olduğu ifadesi 1400 sene önce haber verilmiştir. teknolojinin olmadığı bir dönemde böyle bir bilgi Kuran mucizesidir *Nur Suresi`40. ayetde belirtilen "…engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır…" ifadesi de Kuran`daki bilimsel mucizedir farklı yoğunluktaki katmanlarda yoğunluk ara yüzlerinde meydana gelen iç dalgalar vardır. İç dalgalar deniz ve okyanus derinliklerini kaplar derin denizlerde sudan daha fazla yoğunluk vardır. İç dalgalar yüzey dalgalarıdır insan gözüyle görülemez sıcaklık ve tuzluluk değişiklikleriyle fark edilebilir. bir insan ancak deniz yüzeyindeki dalgaları bilebilir. Ancak denizin içindeki dalgalanmaları bilemez Ama Nur Suresi denizlerin derinliklerindeki ikinci bir dalgaya dikkat çeker bilim adamlarının keşfettikleri bu gerçek Kuran`ın Allah sözü olduğunu gözler önüne serer

DAĞLARIN HAREKET ETMESİ

*Neml suresinde dağların sabit olmadıkları hareket halinde bulundukları şöyle bildirilir “Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler...„
Dağların hareketi, yerkabuğu hareketiyledir Yerkabuğu kendisinden daha yoğun olan manto tabakasında yüzer gibi hareket eder. İlk olarak bu yüzyılda Alfred Wegener isimli Alman bilim adamı, yeryüzündeki kıtaların Dünya`nın ilk dönemlerinde birarada olduklarını, daha sonra sürüklenerek birbirlerinden ayrılıp uzaklaştıklarını öne sürmüştür
jeologlar, Wegener`in haklı olduğunu onun ölümünden 50 yıl sonra 1980`de anlayabildiler. kara parçaları yaklaşık 500 milyon yıl önce birbirlerine bağlılardı ve Pangaea ismi verilen büyük kara parçası Güney Kutbu`ndaydı
*180 milyon yıl önce Pangaea ikiye ayrıldı. Farklı yönlere sürüklendi dev kıtanın birincisi Afrika, Avustralya, Antarktika ve Hindistan`ı kapsayan Gondwana idi. İkincisi ise, Avrupa, Kuzey Amerika ve Hindistan`sız Asya`dan oluşan Laurasia idi. 150 milyon yıl içinde Gondwana ve Laurasia küçük parçalara ayrıldı Pangaea`nın parçalanmasıyla ortaya çıkan kıtalar sürekli olarak Dünya yüzeyinde sürüklenmektedirler. 20. yüzyılda keşfedilen yerkabuğunun hareketi şöyle açıklanmaktadır:
Yerkabuğu ve üst manto 100 km. kalınlığındaki Dünya yüzeyi "tabaka" parçalarından oluşmuştur. Dünya yüzeyini oluşturan altı büyük tabaka ve sayısız küçük tabaka vardır. tabakalar kıtaları ve okyanus tabanını beraberinde taşıyarak Dünya üzerinde hareket eder*Kıtasal hareket yılda 1 ile 5 cm. civarındadır Tabakalar hareket ettikçe Dünya coğrafyasında değişiklikler meydana gelir. Atlantik Okyanusu her sene genişlemektedir.Allah dağların hareketini ayette "sürüklenme" olarak bildirmiştir. bilim adamlarının buna Kıtasal Sürüklenme" derler
Bilimin çok yeni keşfettiği bu bilimsel gerçeğin, Kuran`da bildirilmiş olması kuşkusuz Kuran`ın mucizesidir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-25-2018, 07:10   #39
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak kuraan mucizeleri android programı

DAĞLARIN GÖREVİ

*Kuran`da dağlara şöyle dikkat çekilmektedir:
Yeryüzünde, onları sarsmasın diye, sabit dağlar yarattık...„ (Enbiya Suresi) ayette, dağların yeryüzündeki sarsıntıları önleyici bir özelliği bildirilmektedir. Dağların toprağın derinlerinde kökleri vardır. Dağlar derin kökleriyle şekil olarak kazıklara benzerler Kuran indirildiğinde hiç kimsenin bilmediği gerçekler modern jeoloji ile ortaya çıkarılmıştır. dağlar, yeryüzü kabuğunu oluşturan büyük tabakaların hareketleri ve çarpışmaları ile meydana gelir. İki tabaka çarpıştığında dayanıklı olan ötekinin altına girer. Üstte ki tabaka kıvrılarak yükselir ve dağlar meydana gelir. Alttaki tabaka yeraltında ilerleyerek aşağıya derin bir uzantı meydana getirir. dağların yeryüzündeki kütleleri kadar, yeraltına doğru ilerleyen derin uzantıları vardır. *Bilim dağların şöyle tarif eder"Kıtaların kalın olduğu dağlık bölgelerde yerkabuğu mantoya derinlemesine saplanır." ayette, dağlar "kazığa benzetilmiştir Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık?„ (Nebe Suresi) *Dağlar yer üstü ve yeraltında yerkabuğunu birer kazık gibi birbirine perçinler. Yerkabuğu hareket halindeki tabakalardan oluşur Dağlar hareketli yerkabuğunu sabitleyerek sarsıntıları engeller. dağlar, yeryüzü tabakalarını perçinler. Bu yerkabuğunu sabitler tabakalar arasındaki kaymayı engeller. dağları, tahtaları birarada tutan çivilerdir Dağların sabitleyici özelliği bilimde "izostasidir İzostasi Jeolojide, dağların Dünya yüzeyinin altındaki yerçekimsel kuvvetle yerkabuğunun dengesinin sağlanmasıdır modern jeolojinin keşfeddiği dağların işlevi, yüzyıllar önce Kuran-ı Kerim`de bildirilmiştir bu Allah`ın yaratmasındaki üstün hikmettir ayet şöyle buyrur: “... Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı...„ (Lokman Suresi)

YÖRÜNGELER

*Kuran`da Güneş ve Ay`dan bahsedilir ve her birinin belli bir yörüngesi olduğu şöyle vurgulanır:
“Geceyi, gündüzü, Güneş`i ve Ay`ı yaratan O`dur;
her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor.„ (Enbiya Suresi, 33) Güneş`in sabit olmadığı, belli bir yörüngede yol aldığı ayette şöyle bildirilmektedir:
Güneş de, kendisi için bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan, bilenin takdiridir.„ (Yasin Suresi) Kuran`da bildirilen gerçekler, astronomik gözlemlerle anlaşılmıştır. Astronomiye göre Güneş, Solar Apex adı verilen bir yörünge ve Vega Yıldızı doğrultusunda saatte 720 bin km.`lik muazzam bir hızla hareket eder Güneş günde 17 milyon 280 bin km. yol kateder Güneş gezegenler ve uyduları aynı mesafeyi katederler. evrendeki tüm yıldızlar planlı bir harekete sahiptirler. *evrenin bu şekilde yörüngelerle donatılmış olduğu, Kuran`da şöyle haber verilmiştir Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış` göğe andolsun.„ (Zariyat Suresi) Evrende 200 milyar galaksi mevcuttur galakside 200 milyar yıldız bulunur. yıldızların gezegenleri, gezegenlerin ise uyduları vardır. Tüm gök cisimleri yörüngelere sahiptir. milyonlarca yıldır her biri kendi yörüngesinde kusursuz bir uyum ve düzende gitmektedir. kuyruklu yıldız kendisi için tespit edilmiş yörüngede yüzüp gider. Evrendeki yörüngeler gök cisimleri Galaksiler de şaşırtıcı hızlarla planlı ve hesaplı yörüngelerde hareket ederler. hiçbir gök cismi bir diğeriyle çarpışmaz, yolları kesişmez.

*Kuran indirildiğinde insanlık, uzayı milyonlarca kilometre gözlemleyecek teleskoplara, ve astronomim bilgilere sahip değildi. uzayın, ayette bildirildiği gibi, "özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış" olduğunu, tespit etmek imkansızdı. Kuran-ı Kerim`gerçekleri açıkça haber vermiştir; Kuran, Allah`ın sözüdür. Evrendeki kuyruklu yıldız gibi Halley kuyruklu yıldızı da planlı bir harekete sahiptir. Kendisine ait yörüngesi vardır gök cisimleriyle kusursuz bir uyum ve düzende hareket etmektedir. Evrendeki gök cisimlerinin; gezegenlerin, uyduların yıldızların, galaksilerin çok ince hesaplarnmış yörüngeleri vardır. kusursuz düzeni kuran ve devamlılığını sağlayan, tüm evreni yaratmış olan Allah`tır.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-26-2018, 08:35   #40
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak Faydaları Zararları
Zemzem suyunun faydaları nelerdir?

*Zemzem suyu* İslam dininin mucizelerindendir Mekke’de üretilir Kâbe’nin doğusunda bulunur milyonlarca kişi Hac ve ya Umrede zemzem suyu içmektedir. Zemzem suyunun erdemleri* hadislerle teyit edilmiştir.*Düzenli olarak tüketilen zemzem suyu* Vücud zindeliğini korur dayanıklılığı artırır* hastalığı tedavi eder. bilim adamları zemzem suyunun sağlığa faydalarını* onaylanmıştır. Vücudun yüzde 70’i sudan oluşur su vücut için önemlidir. mineralleri ile vücuda destek olan zemzem suyu, kişinin hayat kalitesini arttırır ve vücut sağlığını korur Enerji verir:*sıradan sulara göre şaşırtıcı bir içeriğe sahiptir. fiziksel ve zihinsel olarak kişiyi dinlendirir Göz sağlığını destekler:*Zemzem suyu göz sağlığı için faydalıdır. Görme yeteneğine etki edebilen bir devadır

*zemzem suyu, gözleri iyileştirir Bakterilerle mücadele eder:*zemzem suyunda kirletici hiçbir madde yoktur Kalsiyum*ve* magnezyum* kaynağıdır Zemzem suyu şifadır. florür barındırıp mikrop öldürür Zemzem suyu kan trombositlerini artırmu içmek kan trombositlerini artırır detoksu temizler Hastalıkları iyileştirir diğer *su kaynaklarından* daha fazla mineral içerir. hastalıkları tedavi eder Hücreleri güçlendirir:*
Kilo vermeye yardımcı olur:*iştahı ve Açlık hissini azaltır Dinç bir vücuta destek olur:*vücudun beslenmesini sağlar.* zemzem suyundaki farklı elementler iyileşmek ve gençleşmek için pozitif bir enerjidir.saftır:*Zemzem suyu 4000 yıl önceden bu yana aktığı kabul edilen kutsal bir sudur. değerli mineraller içerir

*saf bir sudur Kirlenmemiştir tamamen saf olan bu su sağlık için benzersizdir.Organları korur:*Vücudun yüzde 70’i sudur temiz ve mineral deposu olan zemzem suyu, organları korumak için harikadır. sağlık için gereklidir.Gençleştirir:*saf* mineral deposudur pozitif enerji verir* kilo verdirir** gençleştirir Dayanıklılığı artırır:*sporcular maraton öncesi zemzem suyu içmekte ve* başarılı bir sonuç almaktadır.Baş ağrısını hafifletir:*Baş dönmesi ya da baş ağrısında, aspirin yerine zemzem suyuna başvurulabilir Baş ağrısı için zemzem içmek Arap ülkelerinde popüler ve geleneksel bir tedavidir. hap kadar etkilidir düşünülmektedir. Zemzem suyundaki kalsiyum minerali güçlü kemik yapısı ve sağlık için faydalıdır *Peygamberimiz* (SAV) zemzem suyunu hasta ve hastalık* olan kişilere serpmiştir kelimelerin telaffuzunu düzeltmeye yardımcıdır Zemzem suyu içerek ibadetler tamamlanır* Müslümanlar için zemzem suyu mükemmel bir hediyedir mucizevi bir iyileştiricidir barındırdığı iyot, tiroid hastaları için iyidir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi