AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-14-2013, 03:08   #71
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
fican Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Atatürk iman sahibi,ehli tarik, dini bütün idi.
Bu gerçeği haykırmak bize bir yük değil aksine ZEVKİMİZDİR.
Yaşarken O'nun yönünü değiştiremediler,ölüsününde yönünü değiştiremeyecekler.
Söyledikleriniz safsatalardan başka bir şey değildir...! Kur'an ve Sünnetten bahsedenlerin sizi ciddiye almayacağını biliyor olmanız gerek !

http://www.youtube.com/watch?v=Y_WIwFco7T8

Konu HaArP tarafından (07-14-2013 Saat 03:19 ) değiştirilmiştir..
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-14-2013, 12:29   #72
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarından, Atatürk ve Din Eğitimi (Ahmet Gürtaş) kitabında bütün şahitleri ile görebilirsiniz: Aynı kitapta üçüncü hatıra. Geçtiğimiz yıllarda yüz yaşını geçgin olarak İstanbul Merkez Efendi imam hatibi iken vefat eden, Cumhuriyetin ilânından önce İstanbul’da şeyhülmeşayıh ünvanı ile anılan Nurullah Efendi, özel doktoru Prof. Dr. Naci Bor Efendiye şu olayı bizat kendisi anlatıyor:
Nurullah Efendi, Atatürk’ün sekreteri olan amcazadesinden kendisini Atatürk’le görüştürmesini ister. O da Nurullah Efendiyi Ankara’ya davet eder. O günlerde Atatürk bir vesile ile resepsiyon vermektedir. Sekreter, Nurullah Efendiyi Atatürk ile resepsiyonda karşılaştırarak görüştürmeyi pilânlar ve bu maksatla resepsiyona Nurullah Efendiyi davet eder. Arzu edilen bu görüşme gerçekleşir. Ve Atatürk, Nurullah Efendi ile bir köşede hayli sohbet eder.
O günlerde türbe, tekke ve zaviyeler kapatılmış bulunmaktadır!
Söz buna intikal edince Atatürk, Nurullah Efendiye der ki:
--Efendi Hazretleri! Tekke, türbe ve zaviyeleri ben kapattım! Allâh bana ömür verecek mi? Bilmiyorum; ama şayet ömrüm olursa, günü gelince bunları yine ben açacağım!
Atatürk bu hakikati gerçek şeyh efendiye ifşa etti.


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

HZ. KUR’AN’DA TESETTÜR HİCAP VE EDEP İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2013, 03:17   #73
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2013, 03:34   #74
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Söz buna intikal edince Atatürk, Nurullah Efendiye der ki:
--Efendi Hazretleri! Tekke, türbe ve zaviyeleri ben kapattım! Allâh bana ömür verecek mi? Bilmiyorum; ama şayet ömrüm olursa, günü gelince bunları yine ben açacağım!
Atatürk bu hakikati gerçek şeyh efendiye ifşa etti.
Dini YIKTI ! Geri getireceğine söz verdi ha ! Tarihte böyle bir vaka görülmemiştir...! Siz bırakın tarihi İslam'ı dahi bilmiyorsunuz !!!

Bu safsatalarla yaşamaya devam ediniz...! Mustafa Kemal'den dahi Dine bakılmaz ! Dinden bakmayı öğrenin !!! Allah c.c. kendi yolunda cehd edenlerle beraberdir...! Ebu Cehillerin hiç yardımcısı yoktur !
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2013, 12:39   #75
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Kur’ân baştan aşağı sevgiyi anlatır. İnsan seviyorsa insandır.
İnsanı tanımadan ALLAH tanınmaz.
"İrfan mektebi yüce insanların hakikatleri tahsil üniversitesidir."
Kalp ne zaman sevgi ile donanırsa o zaman ismi gönül olur.
Sevgi olmazsa, gönül ne işe yarar?
Gönül olmazsa sevgi nereye konur?
Gönül sevginin durağıdır.


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

RAHMET DAMLALARI İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR.
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-16-2013, 23:12   #76
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Felsefenin akışı beyinden kalbedir. Tasavvufun tariki ise kalbden beyinedir. İkisinin de yolları ayrı ayrıdır. Öz olarak kalbden beyine giden yola “ehli tarik” denilmiştir... Felsefeyi tanzimi ilâhi olan tasavvufla eş değer görmeyelim. Felsefe nefsin ürettiği, maddeden öte gidemeyen ilmel-yakıyndır. Maddede her zerrede ALLAH’ın varlığının, tenezzülen fiili sıfatlarının zuhurunu hissetmektir.
Müşterisi azda olsa Tasavvuf, Manadır, dinin aslı ve özüdür. İhlas, takva, veradır..


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
TASAVVUF VE ZİKRULLAH İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR

Konu fican tarafından (07-16-2013 Saat 23:15 ) değiştirilmiştir..
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2013, 05:32   #77
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Lisân-ı pâk-i Nebî’den yalanlar uyduruyor:
Sıkılmadan da "sevâb işledim" deyip duruyor!
Düşünmedin mi girerken şerîatin kanına?
Cinâyetin kalacak zanneder misin yanına?

Sevâb ümid ediyor ha! Deyin ki nâmerde:
"Sevâbı sen göreceksin huzûr-ı mahşerde!
Tepende gezdirecek ra’d-ı intikamını Hak,
Ki yıldırımları beyninde kaynayıp duracak.

Yakandan inmeyecek dest-i kahrı husrânın...
Nasıl iner ki, önünden kaçıp da nîrânın,
Civâr-ı nûr-ı nübüvvette mültecâ bulsan;
Bu türlü kurtuluş imkânı yok ya... Kurtulsan;

Şu izdihâmın elinden -ki belki bir milyar
Nüfûs-ı hâsiredir- kaçmak ihtimali mi var?
Bugün fesâdına kurban olan zavallıların
Vebâli boynuna yüklenmesin mi yoksa, yarın?

Kolay mı ümmeti idlâl edip sefîl etmek?
Kolay mı dîni hurâfât içinde inletmek?
Niçin Kitâb-ı İlâhî’yi pâyimâl ettin?
Niçin şerîati murdâr elinle kirlettin?

Çıkıp tepinmeye yok muydu başka bir sâha?
Nedir bu salladığın çifte, Kâbetu’llâh’a?
Herif! Şu millet-i mâsûmeden ne isterdin,
Ki doğru yol diye tuttun, dalâli gösterdin!"

Sn. Mehmet Kula M.Akif'in bu şiiri 1914 yılında kaleme alındığı biliniyor Fatih Kürsüsünde ; 1914 yılında Safahat’ın dördüncü kitabı olarak yayınlanmadan önce, Sebil-ür-Reşad mecmuasında, 27 Haziran 1329 (1913) - 10 Temmuz 1330 (1914) tarihleri arasında tefrika edilmiştir.
Eser iki bölümden meydana gelmektedir:
“İki Arkadaş Fatih Yolunda” ve “Vaiz Kürsüde.” Mesnevi nazım şekliyle ve aruzun Mefâilün/Feilâtün/Mefâilün/Feilün (Fa’lün) kalıbıyla yazılan eserin sonu dua ile tamamlanmıştır.Fatih Kürsüsü’nde adlı manzume, tıpkı Süleymaniye Kürsüsü’nde olduğu gibi, yapı bakımından giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olan bir tahkiyeli eser görünümündedir.

Mustafa Kemal'e en güzel verilen cevaplardandır !

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2013, 16:19   #78
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Peygamberimiz Efendimiz buyurdular ki;
Mürşit olmadığı halde mürşitlik iddia edenler ümmetimin en şerlileridir.
HZ. ALLAH bütün kullarını bu türlü hakîkat dışı cehlin şerlerinden korusun.

Alıntı:
Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i Muhammet Mustafa (s.t.a.v) tarafından Mekke-i Mükerreme’de 30 Ocak 1995 sabah namazından sonra hal-i yakazada hitab edildi bu abd-i âcize. Bütün insanlık alemine duyurmaklığım işaret edildi:
"Ümmetim geçmiş zamana göre değil, yaşayacağı zamana göre hazırlansın." (Hitab-ı Resul) Ravisi bu abd-i âciz.

PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-18-2013, 17:31   #80
Kullanıcı Adı
fican
Standart
Alıntı:
HaArP Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeş, hemen kıyameti kopartma.

Tasavvufsuz din yaşanmaz.
Evliyasız da tasavvuf olmaz.Her devirde mevcut olan, yaşayan, peygamber efendilerimiz zamanında onları,o zamanda değilse, varisi EVLİYA'yı bulmak,tabi olmak,tanımak EMRİ İLAHİ dir.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
''Ben ilim şehriyim,Ali kapısıdır'' İlim şehrine girmek istiyorsan bu kapıdan girmen gerekir.
Evliya aynı zamanda rahmet kapısı,ümit kapısı, tövbe kapısıdır.
BU KAPI, KIYAMET KOPACAK, ONDAN SONRA KAPANACAKTIR.

Konu fican tarafından (07-18-2013 Saat 17:38 ) değiştirilmiştir..
fican isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
tasavvuf


Konuyu Toplam 11 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 11 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi