AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-24-2012, 15:09   #451
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Yerel diktatörlerden nefret ediyoruz, ancak, yerel diktatörlerden kurtulmak için, emperyal diktatörlerin, eli kanlı diktatörlerin yardımlarına ihtiyaç duyuyoruz.
Öncelikle İki/üç eksik bulunmaktadır ! Birincisi Emperyal kelimesinin yanına Sosyalist kelimesinin eklenmesidir ! Devletlerin çıkar ve Dış politikalarının da eklenmesi doğru bir algıya dönüşecektir !

Üçüncüsü bu eksiklik ;

http://pressmedya.com/?aType=haber&ArticleID=9395


HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-24-2012, 15:57   #452
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
HaArP üsdat El Kaide'nin çağrısına bakınca herşey İslam için cihat için diyoruz ama kafamda soru işaretleri var..
Öncelikle müslüman alemine baktığımızda ulusal beklentiler, çıkarlar, menfaatler için İslam meşrulaştırma aracı haline gelmiyor mu..
Müslümanlar olarak bağımsız bir model yerinde sürekli batıya uyum sağlama mücadelesi veriyoruz...dünya içerisinde bulunduğu sistemi yargılarken bizler varolabilmek için onların sistemlerinden yardım bekliyoruz...ümmet bilincini hala yakalayamamışız...ümmetcilikte mezhepciliğe yer yokken bütün haberler açıklamalara hep mezhepcilik üzerinden yapılıyor...foruma bile baktığımızda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım..






Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-25-2012, 13:51   #453
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Alıntı:
Gönülden Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
HaArP üsdat El Kaide'nin çağrısına bakınca herşey İslam için cihat için diyoruz ama kafamda soru işaretleri var..
Öncelikle müslüman alemine baktığımızda ulusal beklentiler, çıkarlar, menfaatler için İslam meşrulaştırma aracı haline gelmiyor mu..
Müslümanlar olarak bağımsız bir model yerinde sürekli batıya uyum sağlama mücadelesi veriyoruz...dünya içerisinde bulunduğu sistemi yargılarken bizler varolabilmek için onların sistemlerinden yardım bekliyoruz...ümmet bilincini hala yakalayamamışız...ümmetcilikte mezhepciliğe yer yokken bütün haberler açıklamalara hep mezhepcilik üzerinden yapılıyor...foruma bile baktığımızda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım..
Müslümanlar dediğimizde kelimenin Manası olan Allah'a ve Allah'ın Dinine Teslim olanları kast ediyoruz...! Bu itibarla Deccali Dünyada Devletlerin yahutta Küresel Güçlerin İslam ile alakalı bir kavramdan bahsetmeleri olanaksızdır ! Bu itibar ile Devletlerin Küresel Güçlere bağlı politikalarını çeşitli sistem altında yaralı bereli Müslümanları oyalamak ve kullanmaktan başkası değildir ! Bu itibarla Müslüman olan Halklar düzeyinde bakmak lazım gelir !

Ümmet bilinci Müslümanların Yek Vücut olmasıdır ! Bu Elle, Dille, Kalple derecelendirmesine haizdir ! Kalpte kalıyor ! Dil ise sadece tanımlıyor ve tekrar ediyor ! Elle kısmına Deccali engeller mevcut ! Örtüler ve deccali yalanlar ! İşte Devletler bunları yapıyor ! Arap-Fars-Kemalist tarzı şeyleri kullanırken hassasiyetleri ayyuka çıkarıyorlar !

Örneğin Suriye için Alimlerine fetva verdiren Suudiler ! Kendi istediği kavramı üretme derdinde ki ! Müslümanların Fetva verdirdikleri Müslümanlar Suudi Yönetimi şeytani addedenler !!! Bu itibarla kendi işine yarayacak kendisine tehlike oluşturmayacak bir Kavram üretmeye gayret ediyor !!!

Mezhepçilik konusu ise hamaset ve hassasiyetin ayyuka çıktığı mayınlı tarla !

a) Sünni-Şia kavramları Dini İlimlerle inceleme, ispat, delil getirme gibi münazaralara ait iken ! Siyasal kavramlar bunu belirleyici oluyor ! Oysa herşey siyasi ! Şia Fırka kavramı bile siyasidir ! Sonradan Tarihte Ameli kavram olarak yerini almıştır ! Bir Pasta'nın bir dilimi olan Pasta'nın bütününden üretildiğini kabul etmiyor !

b) Sünniliği yahutta Şia'lığı farklıda ! Küresel Güçlerin kandırarak ydeccali yoluna aldığı bir takım gruplar mevcut ! Bunların bilinmesi kavramı zorlaştırıyor !!!

c) Halk ve Avama ilgilendiği alanlar verilmek suretiyle anladığı dilden konuşuyorlar !!! Oysa Salt düzeydeki Şia-Sünni algısı hatta Nusayri algısı ile ! Siyasi ve olayların içinde olduğu kavram zehirlidir bu itibarla enjekte edilir !!! Örneğin Esed'in Nusayrilikle ne alakası var ! Yahut Suud Kralının Sünnilik ile ne alakası var !!! gibi !

Meseleye Müslümanlar olarak Halk nazarında İslam'a sahip çıkmaya çalışan Kalpten Elle ve Dille Mücadeleye girebilecek Alimleri ortaya çıkarmalıyız ! Çünkü Artık Hakkı söyleyen Alim yok denecek kadar az !!! Meselenin özü burası !

Foruma gelince her düşünce ve algı sahibi insan olabilir ! İlim ve Bilgileri, Zihinlerindeki algılar ve Siyasetin kirlettiği kavramları görünce dengeli ve Ahlak ölçütünde ele almak lazım gelir ! Ahlaklı ve Edepli Örneğin Zan ediyorum böyle ! ''Eğer böyle ise'' tarzında yazışma ve konuşmalar daha sağlıklı ve vebal aldırmayan konuşmalar olabileceğini hüsnü zan ediyorum !

Taraf yerine meselenin tahlil ve tahkiki gerekemekte !

Müslümanlar Deccal'den dağlara kaçacak hadisinin işaretine işaret etmek yanlış olmaz zan ediyorum !!!
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-25-2012, 14:02   #454
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
El Kaide kavramını anlayabilmek için Önce deccali yalanlardan sıyrılıp sade ve salt bir kavram ile bakmak lazım gelir ! Usame ne anlatıyor

http://www.youtube.com/watch?v=xXHBmWULVro
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-02-2014, 17:49   #455
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Müslümanlar olarak hepimiz için zihinsel anlamda, kültürel ve siyasal anlamda yoğun bir hesaplaşma zorunlu hale gelmiştir. Zihinlerimizi baskı altında tutan karanlık ve şovenist kavramların geçerliliklerini sorgulamakta da çok geç kaldığımızı hatırlamalıyız. Tek boyutlu bir teknik uygarlığın, tek boyutlu bir ilerleme yaklaşımının, maddi konfor ve maddi rahatlıktan ibaret bir modernlik anlayışının sömürgesi olmaya devam edemeyiz. Dünyanın, hayatın, siyasetin din’den, ahlaktan bağımsızlaşması demek, insanlık için iyi bir gelecek olmadığına işaret eder. Siyasetin din ve ahlaktan arındırılması bugünün dünyasında görülebileceği üzere siyaseti bir yıkım aracına dönüştürür.



Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-04-2014, 04:53   #456
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Son zamanlarda “Ilımlı İslam Projesi” biraz rafa kalkmış durumda. Daha önce ABD, AKP gibi iktidarları destekleyerek bunlar üzerinden toplumlara "siyasal İslam" yerine "ılımlı İslam", yani siyasi iddiasından vazgeçmiş bir din öneriyordu. Bu önerilen hayat tarzının siyasal kısmını AKP, sosyal kısmını ise Cemaat temsil ediyordu Türkiye’de. Son gelişmelerle birlikte bu proje rafa kalkmış gibi görünüyor, Libya’da, Tunus’da ve özellikle Mısır’da. Ilımlı İslam projesinden ABD vazgeçmiş diyebilir miyiz? Yoksa bir dönem için mi ertelenmiştir?


Ondan asla vazgeçmezler çünkü çıkarlarını korumak için tek kurtuluş yolu odur. Yani İslam’ı tamamen yok edemezsiniz, bu bir vakıadır. O halde onu razı olacağınız boyuta indirgemeniz lazım. Mesela Mustafa Kemal de önce İslam şeriatına savaş açmıştır. Sonra onu yok edemeyeceğini görünce Diyanet üzerinden sistemin razı olacağı bir İslam algısı üretmeyi, İslam'ı ve Müslümanları bu algı üzerinden denetleyip yönlendirmeyi tercih etmiştir. Yani "dine karşı din" politikasını esas almıştır. Aynı şey küresel sistem için de geçerlidir. Önce yeni NATO konsepti içinde düşman ilan ederek bütün olarak İslam'a savaş açmışlardır. Huntington'un medeniyetler arası çatışma tezi öne çıkarılmış, soğuk savaş döneminin düşmanı olan komünizmin yerine İslam konmuştur. Medeniyetler arası çatışma olacak, İslam’la Batı medeniyeti (içinde Rusya ve Çin de olmak üzere, Batı İslam karşıtı seküler kapitalist zihniyet olarak düşünülmeli) çatışacak denmiştir. Sonra böyle topyekûn İslam'ı ve bütün Müslümanları karşıya almanın akıllıca bir strateji olmadığını ve bu şekilde galebe çalınamayacağını görmüşlerdir. Ondan sonra Kissinger’ın ürettiği tez şudur: “İslam kendi içinde çatışacak”.
Ondan sonra "Dine karşı din" projesi ABD ve batı hegemonyasının hiç vazgeçemeyeceği bir proje olarak gündemdeki yerini almıştır. Takip ettikleri politikanın özü şudur; "Ilımlıları destekle ve uzlaş, radikalleri düşmanlaştır, terörize et ve yok et". "İslam algısının ve Müslümanların bölünüp kendi içinde çatıştırılması" suretiyle küresel sömürü düzeninin devamı sağlanmak isteniyor. Yani "İslam ile Batı medeniyeti çatışacak" tezini terk ederek, "ılımlılarla" "radikaller" çatışacak demişler ve ılımlı saydıklarının arkasında yer almışlardır. Rand Corporation’ın önemli ve kapsamlı raporları var bu konuda. Sürekli şunu vurgulamışlardır: “ılımlıyı destekle, radikali vur”. Türkiye ve ABD dışişleri bakanlarının eş başkanı olduğu “Küresel Terörizmle Mücadele Forumu“ var, 2012’de kuruldu. Çok yakın bir süre önce 200 milyon dolar bütçe tahsis edilerek harekete geçirilen bir organizasyon bu. Kendilerine göre "radikal" ve "cihatçı" dedikleri İslam anlayışına sahip Müslümanları takip edip onlara bir takım iş vb. imkânlar sağlayarak kazanmaya yönelik, öyle olmayanları da ya İHA’larla vurarak ya da başka bir yöntemle tasfiye etmeye yönelik bir çaba başlattılar. Otuz ülke üye oldu bu foruma ve eşbaşkanları Türkiye ve ABD dışişleri bakanları. Bu çaba, Şeriati’nin güzel tespiti ile “Dine Karşı Din” projesidir. Zaten tarih boyu bu böyle olmuştur. Din ve dinsizliğin kavgası yoktur, dine karşı din vardır. Tevhid diniyle şirk dininin mücadelesi söz konusudur. Evet ifade ettiğim gibi, İslam coğrafyasında "doğrudan doğruya İslam’ın bütününü karşılarına almaları çok büyük bir kesimin de ''radikalleşmesine'' yol açabilir ve tam tersine kendilerine düşman olan kitleyi büyütür" endişesine kapıldıkları için "Uzlaşmacı İslam" algısı ve yandaş "Ilımlı Müslüman" taraftarlar oluşturulup, İslam'ın karşısına kendi içinden bir cephe açılmak istenmektedir. Evet, bir kısmını yandaş haline dönüştürürlerse, ılımlılık adı altında, sizler iyisiniz diyerek yanlarına çekerlerse, diğerlerini alt etmekte onları kullanırlar ve Kissinger’ın tezi işler. Şu anda yapılmak istenen de yapılan da budur.
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-05-2014, 04:36   #457
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
İstenmeyen Irak ve Şam’daki İslam Devleti değil Allah’ın şeriatıdır. Bunu ikame etmek isteyen IŞİD olsun, Nusret olsun Somali’de Şebab, Yemen’de Ensaru’ş Şeria olsun hiç farketmez. Bugün IŞİD’den mücahid kardeşlerimiz Amerikan uşaklığı yapan silahlı satılık fitnecilerin kuşatması altında. Bu adamlar tüm soğukkanlılıkla mücahid kardeşlerimizi şehid ederken münafık medyadan bir tek kalemin kıpırdağını ve mücahid kardeşlerimize yapılan zulmü ortaya koyduklarını göremiyoruz. Ancak Allah’ın dininin zaferi için onlara ihtiyaç yoktur. Allah emrinde galiptir. Bundan önce devletin mücahidleri zalimce öldürüldüğünde hiç gıkları çıkmayan satılık kalemlerden bugün de bir şey beklemenin elbette bir anlamı yoktur. Ancak değerli halkımız şunu bilmelidir ki Müslümanlar gerçekten büyük bir medya propagandasıyla kandırılmaya, samimi, şeriat isteyen mücahidler şeytan gibi gösterilirken kendilerine zalimce saldıran gruplar mazlum gösterilmeye çalışılmaktadır.
Tüm kardeşlerimizi, hepimize hakkı hak batılı da batıl olarak göstermesi için Allah’a dua etmeye çağırıyorum.
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-23-2014, 01:04   #458
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Son yapılan operasyonlar Müslüman Kasabı Ariel Şaron’un ruhunu şâd etmek için midir?


Geberdiğinde taziye mesajı yayınlamayan, leşinin gömülmesinde bulunmayan Türkiye adına bir özür dilemek midir, bir nebzecik de olsa İsrail’i teselli etmek midir?

Artık iyice biliyoruz, Hakan Fidan operasyonundan son 17 Aralık ihanetine kadar olanlar Mavi Marmara’nın intikamıydı, “One Minute”ün intikamıydı.

Bundan sonra yapılanlar da, Sabra ve Şatilla kamplarında binlerce Müslüman kadın ve çocuk mültecinin katili Ariel Şaron’nu kaybetmenin üzüntüsünden olmalıdır.

Evet, bütün bu olup bitenler israil’e bayram ettirmek içindir, israil’i son zamanlarda içine düştüğü zilletten birazcık olsun kurtarmak ve rahatlatmak içindir. Lütfen kimse lafı döndürüp dolaştırmasın ve hiç kimse de Müslümanları aptal ve enayi zannetmesin…

Kayseri’de görülmekte olan Furkan Doğan davasında “İsrail yargılanamaz, bana mı danıştınız giderken?” diyen hâkim için, “İsrail’den bir hâkim gelip yargılasa bu kadar küstah olamazdı” demiştik, gerçekten yanılmamışız.

Bugün Kayseri’de bundan daha küstahça, daha aptalca bir iş yaptılar; Kayseri’nin en çok sevilen yardımsever ağabeylerine operasyon düzenlediler. İsterseniz bir araştırma yapın, Recep Çamdallı ve Ömer Faruk Aksebzeci’den daha çok sevilen kim vardır Kayseri’de? Fakir olup da çaresiz olup da öksüz ve yetim olup da bu iki kişiyi tanımayan kim var acaba? Biri umrede olduğu için henüz gözaltına alınmadı fakat onun da evine baskın düzenlendi.

Türkiye genelindeki bu son operasyonlar söylediğimiz gibi israil’den gelen ekipler tarafından yapılsaydı belki bu kadar aptalca olmazdı, Gülen gurubunun Müslüman camiaya olan kin ve düşmanlığı bu kadar su yüzüne çıkıp sırıtmazdı, kalmışsa eğer, haysiyet ve değerini bu kadar yerle bir edecek şekilde olmazdı.

Allah aşkına bu kadar kin ve düşmanlık nedir kendileri dışındaki İslami camiaya?

Bu operasyonlarla başta yardım kuruluşları ve onlar üzerinden iktidarı ve Türkiye’yi terörizmi destekleyen ülke olarak dünyaya sunmanın ne anlama geldiğini, bunu ancak en azılı düşmanların yapabileceğini bilmiyorlar mı acaba?

Nedir bu kin ve düşmanlık?

Biz unutmadık herkul.org’da Fethullah Gülen’in suratını ekşiterek “Hizbulvahşet, Tahşiye” görüntüleri yayınlandıktan hemen sonra Malatya’da, Elazığ’da Müslümanlara düzenlenen baskınları, uydurma CD’lerle şu anda yüz elli yedi yıl ceza alan kardeşlerimizi.

Tahşiye adına da Mehmed Doğan Hoca’nın Mustafa Kaplan ve arkadaşlarının aylarca zindanlara atıldıklarını.

Şu anda sizin tedarik ettiğiniz uydurma delillerle, emniyet ve yargıdaki çöreklenenlerinizin marifetiyle Hizbuttahrir adına, İBDA-C adına, Hizbullah adına, El Kaide adına zindanlarda ne kadar Müslüman yatıyor biliyor musunuz?

Hem sadece İslam adına ve İslami camialara değil, Hoca Efendi ve cemaat aleyhine yazdığı ve konuştuğu için içerde olan ne kadar insan var acaba?

Evet, nedir Müslümanlara olan bu kininizin sebebi? Televizyon dizilerinizde dışınızdaki insanlara kustuğunuz kininizin sebebi nedir?

Şekavet Tepelerinden dışınızdaki Müslümanların üzerine akıttığınız fitne ve zehirlerin sebebi nedir?

Eğer bir gün tam olarak iktidarı ele geçirirseniz ne yapacaksınız acaba?

Artık hiç tereddüt etmiyoruz çoğumuzu Guantanmo’ya göndereceğinizden, israil’e teslim edeceğinizden, Amerika’ya teslim edeceğinizden.

Peki, Recep Tayyip Erdoğan’ı, Ahmet Davudoğlu’nu, Hakan Fidan’ı nereye göndereceksiniz, merak ediyoruz. Galiba onları da terörü destekleme, El Kaide’yle birlikte olma ve savaş suçlarından Lahey’e göndereceksiniz.

Bu arada gücünüz yettiği an Sisi ile birlikte Hamas’ı çökertmeye çalışacağınızdan da hiç şüphemiz yok. Hani şu hiç hazzetmediğiniz, israilli masum çocukları füzelerle öldüren(!) Hamas’ı.

Yanılıyor muyuz, yanlış mı düşünüyoruz hakkınızda, yapmaz mısınız öyle bir şey?

Şu nefret listenizin tamamını bir yayınlasanız da görsek, hani birinci sırasında Üsame bin Ladin’in olduğu nefret listenizi.

Artık öyle olunca şefaat listenizin tamamını da görmek isteriz, birinci sırada Ecevit’in olduğu şefaat listenizi.
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-03-2014, 05:05   #459
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Afganistan'dan Fas'a kadar bu coğrafyada en büyük aidiyeti kendi aşiretidir. Türk Dış Politikasının en büyük hatası aşiret bağlarını önemsememesidir. Stratejik Derinlikte Şammar ve Duleym ile ilgili hiç bir şey yoktur. Şammar Haseke'den Riyad'a kadar her yerdedir, Duleym Irak'ın her şehrindedir. Şammar 5 milyon, Duleym 3 milyonluk mini devlettirler. Eğer Davudoğlu Suriye'de Öso-Suk yerine Şammar ve Şeytat ile masaya otursa idi Allahualem Suriye'nin Doğusunda Işid değil Türkiye olurdu...! Eğer Davudoğlu Barzani'ye değilde Duri'ye, Duleym'e, Tamim'e destek verseydi Musul ve Kerkük'te Türk Bayrağı Dalgalanırdı...!

Sözde Davudoğlu coğrafyayı çok iyi bilir ama Osmanlı'nın Kürdistan'da, Mezepotamya'da, Levant'ta bu aşiretlerle burada tutunduğunu bilmez...!

Nusra liderleri Culani ve Ebu Mariya başlarda Şeytat aşireti ile iyi geçinmeselerdi Irak'tan Suriye'ye adımlarını bile atamazlardı...!

@anlamazdınki Halil İbrahim
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
bugün, bölüm, bölümler, etkileyen, hayat, hayatınızı, okuduklarınızda


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi