12-02-2007, 20:51 | #11 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
MİMARİ ESERLER
Kültür, Sanat ve Mimari gibi konulara önem veren ve ince ruhlu bir padişah olan Sultan İkinci Abdülhamid döneminde, özellikle yabancı mimarların faaliyetleri göze çarpar. Sultan İkinci Abdülhamid'in padişahlığı döneminde yerli ve yabancı mimarların yaptıkları mimari çalışmalardan bazıları şunlardı; İstanbul Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi, Yüksek Ticaret Merkezi, Tarabya İtalyan Sefareti, Haydarpaşa Tıbbiye Mektebi, Düyun-ı Umumiye ve Karaköy Osmanlı Bankası, Karaköy Palas İşhanı, Maçka Palas, Ankara İş Bankası, İstanbul Maçka İtalyan Sefareti, Haydarpaşa Garı, Sultanahmet'de Alman Çeşmesi, Sirkeci Garı, Kütahya Ulu Camii, İstanbul Yıldız Hamidiye Camii, Cihangir Camii. |
|
12-02-2007, 20:51 | #12 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
TUĞRASI
|
|
12-02-2007, 21:12 | #13 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Benim en sevdiğim hükümdardır.Allah razı olsun çok güzel bir çalışma +1
|
|
12-02-2007, 21:21 | #14 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
[i][b]Abdülhamitle aynı zamanda yaşamış olan Almanya Başbakanı Abdülhamit hakkında aynen şunu söylemiştir :
''Tanrı, dünyada ki liderlerde toplam zekanın yüzde 99'unu Abdülhamit'e geriye kalanınıda diğerler liderlere verdi'' Abdülhamit devlet meseleleri için sık sık özel kütüphanesine girer ve uzun zaman durumuş...Bir gün odadan çıktığı zaman yardımcılarından biri ne yaptığını sorunca şu cevabı vermiş : ''Hz. Muhammed (S.A.V) ile devlet meselelerini danışıyordum'' Bildiğim en önemlisi de şu ki dünyada Yahudiler kadar kurnaz insanlar yoktur ve onlarla uğraşabilmek bütün dünyayala uğraşmaktan zordur! Yahudiler Abdülhamit'ten tonlarca altın vererek Filistin topraklarını isterler...Abdülhamit gidip odasından küçük bir şişe içinde kan getirir ve şunu söyler : ''Biz o toprakları bunu vererek aldık, bunu vermeyenede vermeyiz! '' Bu cümlesinden sonra Yahudiler kendisinden nefret etmiş ve onu kötü tanıtmak için ''katil'' anlamına gelen KIZIL SULTAN lakabını takmışlardır... |
|
12-02-2007, 21:24 | #15 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
[i][b]Ayrıca Çanakkale zaferini sürekli Enver Paşa ve Mustafa Kemal Paşa'ya mal edenlerde büyük ayıp ederler!
Çünkü Çanakkale boğazından düşmanın geçememesinin en büyük neden iki kıyıda yapılmış 6 şar tane Tabya'dır! Bu 12 tabya yüzünden düşman boğazı geçememiştir ve Abdülhamit bu tabyaları yıllar önce boğazın geçileceğini düşünerek yaptırmıştır... |
|
12-02-2007, 22:22 | #16 | |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Alıntı:
|
||
12-02-2007, 22:26 | #17 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Hassas takva ölçüleri üzere yaşayan bir mümtaz şahsiyet 2. Abdülhamid Han’dır.O ,acil bir iş zuhur edince,gecenin hangi vakti olursa olsun uyandırılmasını ister,ertesi güne bırakılmasına rıza göstermezdi.Bu hususta mabeyn başkatibi Es’ad Bey,bir hatıratında şöyle demektedir:
“Bir gece yarısı,çok mühim bir haberin imzası için Sultan’ın kapısını çaldım.Fakat açılmadı.Bir müddet bekledikten sonra tekrar çaldım,yine açılmadı.”Acaba Sultan’a emr’i Hak mı vaki oldu ? “diye endişelendim.Biraz sonra tekrar çaldım; Bu sefer kapı açılarak Sultan elinde bir havlu ile kapıda göründü.Yüzünü kuruluyordu.Tebessüm etti: “ Evladım! Bu vakitte çok mühim bir iş için geldiğinizi anladım.Kapıyı daha ilk vuruşunuzda uyanmıştım,ancak abdest aldığım için geciktim;kusura bakmayın!Ben bu kadar zamandır milletimin hiçbir evrakına abdestsiz imza atmadım…Getir imzalayayım!...”dedi |
|
12-04-2007, 21:20 | #18 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Sultân Abdülhamîd'in kalbî rikkatini kavramaya yarayacak bir hâdise de sudur:
Sultan Abdülazîz'in sehîd edilmesinden bes sene geçmesine ragmen halk, bu menfûr hâdiseyi unutmamisti. Kâtillerin yakalanip cezâlandirilmasini istiyordu. Bu umûmî arzu üzerine Yildiz'da hususî bir mahkeme kuruldu. Bu mahkemede Mithat Pasa, Hüseyin Avni Pasa ve daha bazilarinin Abdülazîz Han'in kâtili olduklari sâbit oldu. Mahkeme bunlar hakkinda îdam cezâsi verdi. Ayrica Plevne kahramani Gâzî Osman Pasa ve Ahmed Cevdet Pasa gibi sahsiyetlerin dâhil oldugu kirk kisilik mûteber bir hey'ete de bu karar bir kere daha tedkîk ettirildi. Onlar da, müttefikan karâri isâbetli gördüklerini beyân ettiler. Buna ragmen Sultân Abdülhamîd Han, îdâm cezâlarini sürgüne tahvîl etti. Fazladan olarak da suçunu îtiraf etmis bulunan Mithat Pasa'nin cebine sürgüne giderken 800 altin harçlik koydu. Insan, hâdiselerin içyüzüne vâkif olunca, bu büyük merhametli pâdisâha karsi dil uzatanlari aslâ afvedip hos göremez!.. Sultân Abdülhamîd Han'in Dünyâ çapinda ithâmina vesîle olan sebeplerden biri de, devrinde basgösteren ermeni mes'lesidir. Ermeniler, ülkemizde yasayan gayr-i müslim teb'a arasinda bizim örf ve âdetlerimizi benimsemek yönünden müstesnâ bir durumda idiler. Asirlarca "teb'a-i sâdika" olarak yâdedilmislerdi. Fakat günün birinde kendilerini kullanarak siyâsî emellerine ulasmak isteyen Ruslar'in propagandalarina muhâtab olarak sadâkatten ayrildilar. Ilk önce Rus tahrikiyla baslayan ermeni kipirdanislari, sonradan bütün hiristiyan bati devletlerinin alâkasini celbetmis ve onlar da bu ihtilâfa dâhil olmuslardir. Bu maksadla ermenileri silâhlandiran Ruslar'in faâliyetini ve bunun nihâî gâyesini görmekte gecikmeyen dâhî Sultân Abdülhamîd Han, ermenileri toplu olduklari bölgelerden saga sola cebrî bir sûrette göç ettirmek gibi bir tedbire bas vurmustur. Fakat bu kadar mâsumâne bir hareket, yahûdî destegi ile de beslenerek onun aleyhinde beynelmilel bir propaganda tezgahlanmasini intâc etmistir. Neticede kendisine Viyana'da îmâl edilerek gönderilmis bir kupa arabasina îmâlât esnasinda uzun bir zamana ayarlanmis saatli bir bomba yerlestirilmis ve bu bomba, kendisinin seyhulislâm ile Cum'a namazi hitâminda mûtâd hârici üç-bes dakika ayaküstü konusmasi sebebiyle o daha arabaya binmeden Yildiz Câmî-i Serîfi önünde infilâk etmis, asker, sivil bir çok insan ölmüs ve yaralanmistir. Herkesin telâsa kapildigi o hengâmede Sultân Abdülhamîd Han, sükûnetini muhâfaza ederek: "Korkmayin, korkmayin!.." diye bagirmis ve arabanin seyis mahalline oturarak ecnebî sefirlerin alkislari arasinda atlari kirbaçlayip sarayina avdet etmistir. Devrinin sözde münevverlerinin gafletine bakiniz ki, Belçikali ermeni Jorris'in tertibi eseri olan bu suikati alkislayanlar görülmüstür. Hattâ zamanin gözde sâiri Tevfik Fikret, bu hâdiseyi anlatan 'bir anlik gecikme' anlamindaki "Bir Lahza-i Teaahur" isimli siirinde suikastçiyi 'sanli avci' diyerek tebcil etmekte ve suikasdin muvaffakiyetsizlikle neticelenmesinden dogan teessürlerini terennüm etmekteydi. Buna ragmen Sultân Abdülhamîd'in kendisine karsi en küçük bir mukâbelesini tarihler kaydetmemektedir. |
|
12-04-2007, 21:24 | #19 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
|
|
12-04-2007, 21:25 | #20 |
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|