AK Gençliğin Buluşma Noktası
Osmanlı Tarihi (AK Parti) Osmanlı Devleti ve Osmanlı kültürü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-27-2007, 18:00   #31
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Örnek Şahsiyetler
Abdülhamid Efendi, zamanını ibadet, din ve fen ilimlerini öğrenmek, ata binmek, silah kullanmak ve spor yapmakla değerlendiriyordu.
Aynı zamanda çok iyi bir gözlemciydi. Örnek alınacak insanların varlığının çok önemli olduğunu söylüyordu. Önemli şahsiyetlerin hayatlarını, yaşam tarzlarını merak ediyordu. Nerede hata yaptıklarını, nasıl başarılı olduklarını inceliyordu. Dedesini, Babasını, amcasını, ağabeyini de çok iyi takip etti. Bunlar arasında dedesi Sultan Mahmud'u kendine örnek aldı.

İnsanları tetkik ederek anlamak en büyük merakları arasındaydı. Bu sahada hayrete değer bir yeteneğe sahipti. Onların kusur ve hatalarından ders almasını bilmek gibi, insan tabiatında nadir rastlanan bir karekter sergilerdi. (6)

Başka bir sırrı ise karşısındaki insanların samimiyet derecesini tespitindeki mahareti idi. Kişilerin fiillerinde samimi olup olmadıklarını keskin zekasıyla rahatlıkla tespit ederdi.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:00   #32
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Sadelik
Abdülhamid Han'ın göğüsleri geniş, omuzlan kalkık, vücudu ise zinde ve çevikti. Konuşması gayet sakin ve tane taneydi. Asık suratlı değildi. Güler yüzü ve tatlı dili ile insanların gönlünü rahatlıkla alırdı. Kahkaha ile gülmekten hoşlanmazdı. Ve hatta hiç kahkaha ile güldüğü görülmedi. Tabii ve pek vekarlı bir yürüyüşü vardı. Gayet nazik, her halinde bir farklılık vardı. Çok hassastı. Kalp kırmaktan azami derecede sakınırdı. Zekası ve gönül alıcı muamelesi, yabancıların da hürmetini kazanmıştı. Bu sebeple işlerini kolaylıkla yaptırırdı. Hal ve tavrında görülen mükemmelliğe hayran kalanlar, ona hizmet etmek, işlerini kolaylaştırmak hususunda yarışır ve aynı zamanda O'na hizmetçi olmakla iftihar ederlerdi. (8)

Giyim zarif ve temiz olmalı, giyimdeki düzensizlik, fikirdeki dağınıklığa delalet eder.

Yaşına uygun temiz, sade intizamlı giyinmeye çok dikkat ediyor, üzerinde rütbe gibi şeyleri taşımaktan hoşlanmıyordu. Boynunda sadece "Hanedan-ı Al-i Osman" nişanını taşıyordu. Kış ve yaz, önü iki sıra düğmeli, ince veya kalın yumuşak kumaşlardan yapılmış uzun palto giyiyor, sağlığa en müsait olan kumaşları tercih ediyordu.

Giyim ve kuşamın önemli olduğunu, zarif olduğu kadar temiz ye itinalı giyenmenin hayatta bir intizam ifade ettiğini söyliyerek, kıyafetteki düzensizliğin fikir dağınıklığından ileri geldiğini belirtiyordu.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:00   #33
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Kuvvetli Bir Hafiza
II. Abdülhamid Han'ın hafıza ve zekası çok kuvvetliydi. Bir kere gördüğünü, ya da sesini işittiği kimseyi unutmazdı. Kuvvetli hafızası insanları hayrette bırakacak derecedeydi.

Selanik'teki muhafız askerlerden biri Sultan'ın dikkatini çekmişti. Bunu bir yerden tanıyor ama nereden...Evet, hatırlamıştı. Gördüğü Hakkı efendiden başkası değildi. Yıllar ne çabuk geçmişti. Dünkü çocuk bugün yüzbaşı rütbesine yükselmiş bir asker olmuştu. Hemen Cevher ağayı yanına çağırarak;

Ben bu çocuğu tanıyorum. Ben bir kere gördüğümü asla unutmam. Eminim ki bu çocuk odur. İmparator bana ilk defa misafir geldiği vakit talimhane Köşkü'nde genç askerlere meç talimi yaptırmış, misafirlerime göstermiştim. Bu çocuk o zaman pek gençti. Fevkalade kılıç kullanıyordu. İmparatorun da, benim de pek hoşuma gitmişti. Bundan dolayı elimle göğsüne altın madalya takmıştım. İşte Hakkı Efendi bu çocuktur. Bir yolunu bulursan kendisinden sor bakalım, ne diyecek.
Cevher Ağa, uygun bir yolunu bularak Yüzbaşı Hakkı efendiye durumu anlatır. Hakkı efendi de hayretle,
Evet, ben'im. Fakat nasıl oluyor da beni hatırlıyor? O zaman çok gençtim. Bugün ise kırk yaşındayım. Saçlarım ağarmış, aradan yıllar geçmiş. Doğrusu hafıza kuvvetine hayran oldum.. Fakat rica ederim, bundan kimseye bahsetmeyiniz.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:01   #34
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Elli Yil Önce
19. asrın son yıllarında huzuruna kabul ettiği bir sefire sorar:

-"Ekselans sizi gözüm ısırıyor! Acaba nereden görmüş olabilirim?.."

-Görmüş olabileceğinizi zannetmiyorum, haşmetmeab; belki yarım asırdan beri memleketinize ayak basmış değilim!..-Demek yarımasır kadar evvel buradaydınız!...-Evet, haşmetmeab; muhterem pederiniz Abdülmecid Han devrinde babam sefarethanenin birinci katibiydi. Bir gün elçilik heyetiyle beraber huzur-i şahaneye kabul edildiğimiz zaman ben de babamın yanındaydım ve 9 yaşlarında bir çocuktum.

-Tamam! Ben de o zaman 10 yaşlarında var yoktum ve kafes arkasından elçilik heyetini seyrediyordum. Demek sizi o zamandan hatırlıyorum! (11)

9 yaşlarında bir çocuğu, aradan 50 yıl geçtikten sonra hatırlaması sefiri hayretten hayrete düşürmüştü.

aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:01   #35
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Paris Sokaklari
Bir Avrupalı Yazar'dan dinliyelim; "Paris'te geniş bilgisi ve zekası sayesinde kendisine düşen vazifeyi yaptı. Orada hislerini gizlemesini bilen bu genç adamın (daha o zaman 17-18 yaşlarında) herşeyle ilgilendiği ve bunlar hakkında esaslı malumat aldığı kimsenin gözünden kaçmamıştı. Aradan otuz sene geçmesine rağmen II.Abdühamid, Paris'te gezdiği caddeleri ve kendisine takdim edilen subayların isimlerini hala hatırlıyordu."
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:02   #36
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Cömertlik
Abdülhamid Han, İsraftan hoşlanmazdı. Cömert bir insandı. Ama iktisatlıydı. Cesur, fakat ihtiyatlı idi. İktisatsız cömertliğin ve ihtiyatsız cesaretin seleflerine nelere mal olduğunu biliyordu. (13)

Fakirlere yardım eder, yöneticileri ise hizmet ve başarılarına göre ödüllendirirdi.

Emri altında olanlara ve vekillerine, ilim ve sanat erbabına, yabancılara bol ve kıymetli hediyeler veriyordu. Yöneticilerin mevkilerine, hizmet ve başarılarına bakarak ona göre ihsan ve ikramda bulunuyordu. Halkdan, fakirlik ve sıkıntı içinde olanların halini haber alınca, para veya eşya gönderiyor, hastalara bizzat doktor yolluyordu. (14)

Bir akşam Aksaray taraflarındaki bir postahaneden Sultan'a arz edilmek üzere bir telgraf çekilir. Telgrafı çeken bizzat telgraf memurudur. Karısının hamile ve doğmak üzere olduğunu ve doğumun da zor olabileceği belirtilerek hiçbir vasıtasının olmadığını bu nedenle "Merhamet-i Şahane"ye sığındığını belirtiyordu.

Telgrafı baştan sona okuyan sultan Mabeyn (saray) memuruna gerekenin yapılması emrini veriyordu.Emir yerine getiriliyor, sabaha karşı Mabeyn (saray) memuru, Mabeyn tabiblerinden biri ve bir yaver, gönderildikleri yerden dönüyorlardı.

Saray bahçesinden geçerken Patişahın oturmayı adet edindiği sade ve basit odada ışığın yandığını görürler. Padişahın geceyi orada geçirdiğini ve belki de uyumakta olduğunu düşünerek, kendisini rahatsız etmemek için ayaklarının ucuna basa basa yürümeye başlarlar.

Yanılıyorlardı. Padişah uyumuyordu. Onları pencereden seyreden Sultan gelmelerini işaret ediyordu...
Neticenin ne olduğunu çocuğun doğup doğmadığını soran Padişah'a şu cevabı veriyorlardı.

-Evet Efendimiz! Biraz evvel dünyaya geldi. Nur topu gibi bir erkek çocuk...İsmini "Abdülhamid" koydular..."İhsan-ı Şahane"yi verdik. Baba ağladı ve "ömr-ü devlet"lerine dualar etti.



Abdülhamid Han, şafak vaktine kadar neticesini beklediği hadiseyi öğrendikten sonra, içindeki sıkıntılı bir havayı dışarıya atar-casına bir nefes boşaltıyor ve tek kelime söylemeden paravananın arkasına geçip sabah namazına duruyordu.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:02   #37
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Erken Kalkmak
II. Abdülhamid han, istisnalar haricinde erken yatıp erken kalkardı. Güneş doğmadan kalkar her zaman adeti olduğu üzere banyosunu yapar ve sabah namazını kılarak dualar eder, Kur'an-ı Kerim okurdu, ibadetini yaptıktan sonra kahvaltısını yapardı. Sabah kahvaltısı çok hafif olurdu. Yarım bardak sütü madensuyu ile karıştırıp içerdi. Madensulu sütten hemen sonra kahve ve sigarasını içer, bilahare doğruca masasının başına oturup tahminen saat onbire kadar resmi işlerle uğraşırdı

Sultan, aynı zamanda deniz banyosunu çok severdi. Doktorun deniz banyosu tavsiyesi üzerine Beylerbeyi Sarayı'na giderek her sabah deniz banyosu yaptığını kızı Ayşe sultan hatıratlarında anlatır.

Abdülhamid Han da deniz banyosunun kendisinde bir alışkanlık haline geldiğini, susuz yaşayamadığım söylerdi:
"Deniz banyosu bir alışkanlık haline geldi. O gün bugün susuz yaşayamaz oldum"derdi.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:03   #38
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Yemen Kahvesi
Kahveyi çok severdi. Bunların içerisinde de sadece Yemen kahvesi kullanırdı. Yemeklerden sonra ve arada da ayrıca altı yedi defa kahve içerdi. Kahvesi ne koyu, ne de açık ve sade olarak pişirilirdi. Kahveyi sigarayla birlikte ve ağır yudumlarla içerdi. Çocukların hiçbir babalarının huzurunda kahve içmedi. Gençlerin kahve ve sigara içmeleri sarayda çok ayıp sayılırdı.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:04   #39
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Yemekten Sonra Dinlenme Fasli
II. Abdülhamid Han, sağlığına çok dikkat ettiği için çalışma saatleri, yemek ve istirahat zamanları son derece muntazam idi. Öğle yemekleri, saray usulü üzeri genelde saat onbirde, akşam yemekleri de beşte yenirdi. Yemekleri bu saatlerde yemek saray adetindendi. Yemek hazır olunca odasına geçer, hanımıyla beraber yemeğe otururdu. Yalnız sofraya oturmamaya gayret eder, yemeği ailesiyle yemekten hoşlanırdı. Saltanatının yirmi yılı içinde istisnalar haricinde hergün ailesiyle yemek yedi. Yemekten sonra odasındaki şezlonga uzanıp onbeş, yirmi dakika dinlenir, yine kalkıp sabahtan kalan işlerini görmek üzere Selamlık dairesine geçer, çalışmaya başlardı. Öğleden sonraki bu çalışma sırasında Başkatibi, yahut ikinci Katibi, devlet adamlarından bazılarını kabul ederdi. Bu çalışma akşamlara kadar devam ederdi. Akşamları genelde yemekten sonra bahçeye çıkar, orada paşalarla, beylerle gezer ve bazen Harem'e geçerdi. Bazen marangozhanesinde veya kütüphanesinde çalışırdı. (18)

Çok yoğun işlerinde gece yanlarına kadar Saray'da kaldığı olurdu. İşi olmadığı zaman yatsı namazından sonra derhal dinlenme odasına çekilirdi.

Aşırı yorgun veya işlerinin hafif olduğu zamanlarda ailesi ve çocuklarıyla görüşür hal hatır sorar ve onlarla ilgilenirdi.

aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2007, 18:04   #40
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Planli, Programli Bir Hayat
Zaman, en büyük sermaye...

II. Abdülhamid Han, mal israfında olduğu gibi zaman israfından da kaçınıyordu. Zamanını çok iyi kullanıyor, her şeyi bir plan ve program dahilinde yapıyordu. Yaptığı ve yapacağı şeyleri bizzatihi not ediyor, yaptıracaklarını da not ettiriyor ve herşeyi bir saate bağlıyordu.

İnsanı rahatsız eden ses gürültüsünden hoşlanmıyordu. İstirahate geçince sarayda bir sükunet başlıyordu.

İş ehline verilmeli.

II.Abdülhamid Han'ın diğer bir özelliği de, maiyeti altındaki insanların ne tür kabiliyette olduklarını tespitteki mahareti ile işi ehline vermesiydi. (19)

Fikir ve maksatlar mükemmel bir ifade ve nezaketle dile getirilmeli.

Sultanın sohbetine doyum olmuyordu. Kalın ve gür sesiyle sohbetini dinlemek insana bir haz veriyordu.

Bütün hal ve hareketlerinde padişahlığın heybetini, vekarını gösteriyor, fikirlerini ,maksadını mükemmel bir ifade ve nezaketle anlatıyordu.

El yazısı rahat okunuyor, İfadesi açık, sarih, cümleleri uzun olmakla beraber bağlantıları kolaylıkla yapıyor, varmak istediği netice, rahatlıkla anlaşılıyordu.
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi