AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-10-2018, 08:34   #31
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak yusuf kaplan yeni şafak köşe yazıları
İnsan yetiştirmeden dünyasını inşa etmeden aslâ

*Bir yerde yanlış yapıyoruz önümüzü açacak çaplı insanlar yetiştiremiyoruz madde planında elde ettiğimiz başarılara bel bağlıyoruz.Toplumumuz geçici,yapay ideolojik fay hatlarını aşarak kenetlenmektedir potansiyel büyük atılımlara soyunabileceğimiz tarihî bir imkân yakaladık
Bu tür ânlar toplumların kader ânlarıdır, kaderlerinin belirlendiği kritik zamanlardır Emperyalistlere karşı sadece güney sınırımızda askerî bir savaş vermiyoruz. Neredeyse her alanda, siyasette, ekonomide, teknolojide, stratejide çok yönlü bir savaş veriyoruz *kritik zamanlarda, ortak idealler etrafında kenetlenmesini bilen toplumlar, bütün engelleri aşma iradesi ortaya koyarlar.ülke içinde birliği, dirliği, kardeşliği tesis edecek, ideolojik kesimlerin farklılıklarını derinleştirmek yerine, yüksek idealler etrafında bütünleşmelerini sağlayabilecek bir çaba ortaya koymak zorundayız.bilgece yaklaşımları benimsemek zorunda olduğumuz zorlu bir süreçten geçiyoruz.her tenkit, teklifi de beraberinde getirmelidir. Teklif sunmayan bir tenkit tahriple sonuçlanır.

*Toplumu germeden, toplumun fay hatlarını derinleştirmeden,yapay ve sahte engellere takılmadan, kucaklayıcı, önaçıcı, yol açıcı bir perspektifle yolculuğu başarılı bir şekilde hayata ve harekete geçirebiliriz Bu ülkemizin ve medeniyetimizin gelecek kaderinin şekillendiği şu zorlu, eşikte son derece önemlidir ideolojileri sınırlayıcı, bizi birbirimize düşürücü, önümüzü tıkayıcı dar perspektifler aşılmalı mü’min’in güven adası Nebevî şiarını, şuuru harkete geçirilmeli herkese kucak açabilen hakikat medeniyeti kurulmalıdır*bizi birbirimize düşürücü, ideolojik farklılıklarımızi derinleştirici, yaklaşımlar, önümüzü tıkamaktadır Bu ideolojiler aşılarak derin bir nefes alınmalı geniş gönüllü olunmalı yürek ülkesinin çocukları olduğumuz dünya âleme gösterilmelidir bir Tarihin gündönümünde bunu gerçekleştirmeliyiz Medeniyet perspektifinin bize kazandıracağı en önemli imkân, sorunlarımızı geniş bir perspektiften görebilmek ideolojik kapışmaların ötesindeki sorunlarımızı kökten, ele alabilme, değerlendirebilme, tartışabilme, iradesi sunabilmesidir

*Madde planında büyük başarılar elde edebilirsiniz. Madde planındaki başarılar, mânâ planındaki atılımların sonucu değilse, bumerang etkisi yapar: Toplumu yokoluş çukuruna yuvarlar Öyleyse her dâim mânâya kafa yormak zorundayız
Şunu söylemeliyiz topluma: İnsanlığın önünü açacak, insanlığı çıkmaz sokaktan çıkaracak, insanlığa adalet ve hakkaniyet, sulh ve selâmet armağan edecek, Gazâlîler, İbn Arabîler, Yunus’lar, Mevlânâ’lar, Büyük Sinan’lar, yetiştirecek hakikat medeniyetinin yapı taşlarını döşemek zorundayız.
Perspektifimizi genişletebilmemiz, zor zamanlarda toplumun öncü ve zirve insanlarını bütünleştirip kenetlemek için basiret yeterlidir.Unutmayalım: derinlikli, kuşatıcı, bilgece perspektif sadece bu topraklara özgü Bizi kuşatan, bizimle savaşan, bize diz çöktürmeye çalışan düşman’a yoğunlaşmalıyız.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-13-2018, 08:37   #32
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak bbc.com Afrin kim için, neden önemli?
Fehim TaştekinGazeteci-Yazar

Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye'nin Hatay ve Kilis sınırındaki Afrine yapılan harekat,Fırat Kalkanı II dir
Türkiye'nin asıl gündemi, (YPG) kontrolüne son vermektir Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı kullanılmaktadır Azez-Cerablus hattındaki askeri yığınağın ilk hedefi, Kürt koridorunun uzantısı Minnig Hava Üssü ve Tel Rıfat'ı alıp Afrin'i terörden temizletmektir İdlib ile Azez arasındaki bağlantıyı kesen bu bölgeler YPG'nin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'nin elindedir Obüs ve havan toplarıyla Afrin'e yapılan atışlarla YPG'nin savunma hatları kırılmaya çalışılmaktadır
Afrinin dağlık coğrafyası toplumsal karakteri teröristle avantajlar sunmaktadır bu yüzden ele geçirilmesi zor bir bölgedir ve çatışmalar devam etmektedir Türkiye, 29 Mart'ta Fırat Kalkanını bitirmiş Harekâtı Azez-El Bab hattına çevirmiştir Tel Ebyad'dan Rakka'ya doğru Rojava Kobani ile Ceziredeki terör bağlantısı yok edilmektedir
Fırat'ın doğusunda ABD'nin YPG'ye kalkan olmuştur ve korunaktadır Menbiçte abd tarafından korunan ypgli teröristler Fırat'ın batısında ise bir Rusya ve Suriye ordusuyla korunmaktadır Mayısta SDG'nin Rakka operasyonu sürerken abd nin Fırat'ın batısına geçerek Tabka Üssü'nü ele geçirmesi ve buraya yerleşme çabası Rusları kızdırmıştır
Amerikan güçlerinin, Rakkada Suriye ordusunu durdurmak savaş uçağını düşürmesi Rusları kızdırdı Ruslar afrin operasyonuna destek vererek abd desteğindeki Kürtlere ders vermek istedi
YPG ve PYD PKK nın enikleridir Afrin'in teröristlerce idare edilmesi türk sınır güvenliğine bir tehdittir ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır eğer önlenmezse ABD'nin desteğiyle Akdeniz'e kadar bir Kürt koridoru oluşacak ve bir Kürt devletinin kurulacaktır
Afrin ile Kobani'nin birleşmesiyle 'Kürt koridoru' projesinin en önemli ayağı atılacaktır

*Kürt Dağı Çiyayê Kurmênc olarak bilinen Afrin, Kürtlerin yaklaşık 1000 yıldır varlık gösterdiği bir bölgedir Kobani'de ve burada Kürt nüfusu ezici çoğunluktadır teröristler buradaki kürt halķı kandırarak amaçları doğrultusunda maşa ve kalkan olarak kullanmak istemektedir. Rojava özerklik hareketinin sacayağından birisi. Kürt hareketine en uzun süre destek vermiş olan bir bölgedir
Suriye Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürt partileri Cezire bölgesini merkez alırken Afrin'deki boşluğu, 1980 ve 1990'larda PKK ile doldurdular teröristlerin.desteğiyle Afrin'de ticari müesseseler kuruldu Afrin zeytin, zeytinyağı, un ve şekeriyle Kürt hareketini beslerken terör örgütleri için önemli bir üs haline geldi. *1990'daki seçimlerde PKK, Suriye Parlamentosuna afrinden 6 milletvekili göndermişti.bebek katili öcalanın posterleri evlere asılır hale gelmişti suriye Yönetimi göz yumuyordu. PYD, Temmuz 2012'de kontrolü ele alırken Afrin'de örgütlüydü.Suriye Kürtleri Kobani'den Afrin'e açılacak bir koridoru "Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu olarak tanımlıyor. Kobani ve Afrin'deki Kürt varlığına karşın Kürtlerin Şehba adını verdiği bölgede Araplar, Türkmenler ve Kürtler birlikte yaşıyor. Kürt hareketinin temsilcileri siyaset koridorunun açılmasına "Kürdistan'ın tamamlanması" denilmesine karşı çıkıyor.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-13-2018, 08:37   #33
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak bbc.com Afrin kim için, neden önemli?
Fehim TaştekinGazeteci-Yazar

Afrin'in batısında Türkiye destekli gruplar, güneyinde ise Nusra Cephesi bulunuyor.
Ekonomisi zeytin, zeytinyağı ve meyve üretimine dayalı olan Afrin'de abluka yüzünden gıda ve yakıt fiyatları inanılmaz boyutlara ulaştı.200 litrelik mazot 2 binden 50 bin Suriye lirasına, benzin 2 bin 500'den 100 bin Suriye lirasına, 50 kiloluk buğday 250'den 7 bin Suriye lirasına çıktı.Afrinde kürtler ablukanın kırılması için Afrin'e Cerablus-Azez den koridor açmayı hedefliyordu. Türkiye bunu önledi bu kez 40 km güneyde Menbic, El Bab'ın kuzeyi ve Tel Rıfat üzerinden koridor açmaya çalıştılar. Fırat Kalkanıyla El Bab'a inilmesi kürt planını başarısızlığa uğrattı.El Bab'ın altında Suriye ordusunun çektiği set Kürtlerin Afrin'e ulaşmasına TSK ve ÖSO Tel Rıfat'ı düşürdüğünde terör koridoru kapanmış olacak. Hesaplar bozulacaktır

Afrin'in TSK-ÖSO nun eline geçmesi teröristlere büyük bir darbe indirecektir Afrin'in merkezinde Arap, Mabata'da Alevi Kürtler, Kastel Cındo ve Ezazê civarında Ezidi Kürtler yaşıyor.Afrin, 2013'ten itibaren IŞİD'in elindeydi Rakka, Menbic, El Bab ve Cerablus'tan kaçanlar için sığınak oldu. Yedi kasaba ve 365 köyden oluşan Afrin'in 400 bin civarındaki nüfusu göçlerle iki katına çıktı.
TSK'nın müdahalesinde amaç kürt halkı değildir
Hedef işiddir bu yüzden suriye kürtleri türkleri kurtarıcı gibi karşılamıştır doğrudan Afrin'i hedef alan bir hamle Suriyeli Kürtleri çatışmanın içine çekebilir. PKK Türkiye sınırını hedef alabilir türk ordusunun hedefi siviller ve afrin değil
pkk ve ypg dir

YPG'nin Afrin'deki silahlı gücü 20 bin civarındadır gençler teröristlerce sivil kalkan olarak kullanılmakta küçük çocukların eline silah verilmekte en ön cephede savaştırılmaktadır
Kadınları ypg ve pyd silahlı eğitimden geçirmiştir canlı bomba kullanmaktadır 50 yaş üstündeki yaşlı erkeklere silah talimi verildi. İnsanlar savaştan ve pkk baskısından kurtulmak için türkiye yi kurtarıcı gördü sivillere ve sivillerin türklere olan desteğine zarar verilmeden afrine girilmeli sivil halkın desteği ile teröristler yok edilmelidir Rusya ve ABD'nin tutumuna dikkat edilmelidir Afrin, Suriye krizinde Türkiye ile sınırların en istikrarlı ve güvenli olduğu yerlerin başında geliyordu istikrarın bozulması Suriye krizini derinleştirecektir ve iç barışı olumsuz etkileyecektir istikrara ve bölge halkının güven ve desteğine zarar vermeden afrin operasyonu süratli bir şekilde terörü yoketmelidir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-13-2018, 08:39   #34
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak gazetevatan.com
Mete yarar afrin röportajı

*Afrin'de Zeytin Dalı harekatı ile Bölgede en fazla teröristi Türkiye öldürdü ancak Afrin'in tek başına çözüm olmayacak ABD terör örgütüne destek veriyor Türkiye bölgesel bir güçtür İslam toplumunda ve Ortadoğuda ağırlığı olan bir ülkedir. geçmiş devlet tecrübesi ile abd nin teröristlere verdiği silahları toplamasını bilir." Zeytin Dalı Harekatı’yla Türkiye, sınırında terör koridorunu asla kabul etmeyecektir dünyaya net olarak mesajımız budur Türkiye’nin saldırı nereden gelirse gelsin yokedecektir *ABD, Rusya ve Fransa’nın yerinde terörle mücadele kavramını hayata geçirdi. Türkiye zeytindalıyla insani krizleri engelleyecek türkiyede yurdundan göç etmiş yaklaşık 3,5 milyon suriyeli şu an Türkiye’de. Afrin operasyonu ve başlayacak Münbiç’le yaklaşık 1 milyona yakın insan topraklarına geri dönecektir bu operasyon. İnsani kaygılarla yapılan bir operasyondur
Türkiye, Fırat Kalkanında dünyaya şunu haykırdı Benim DEAŞ, PKK, PYD gibi teröristlere cevap verecek gücüm var ve kullanacağım. Fırat Kalkanı DEAŞ mücadelesiydi. Bu güne kadar en fazla öldürülen terörist Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı’yla gerçekleşti. Bugün yine operasyondaki leş sayımız 3200 küsürdür

*Rusya zeytin dalında net olarak Türkiye’siz ve iransız suriyenin normale dönmeyeceğini gördü Türkiye tüm kuvvetleriyle sahadadır sandalyesini çekip masaya oturmuştur Suriye’de tüm dengeler değişti.Türkiye Söylediklerini icra edecek bir güce sahiptir Afrin Harekâtıyla terör bölgeden söküp atılacaktır Türkiye kendi kaderini kendi çiziyor.İSTİKRARLI ŞEKİLDE İLERLİYOR
Zeytin Dalında Herkesin dengeleri farklı. Fırat’ın doğusundaki strateji farklı batıdaki farklı. terör örgütleri için de farklı farklı stratejiler var ve en önemlisi Türkiye’nin bölgedeki iradesi ve iradesini istikrarlı bir şekilde korumasıdır SURİYE REJİMİNE NET MESAJ VERİLDİ*Esed'in* Afrin'e bir askeri gücü yok. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu en net açıklamayı yaptı: “Eğer Esed PKK’ya karşı Afrin’e geliyorsa sorun yok ama PKK’ya destek veriyorsa Tsk bunun karşısında durur.” Esed’in Afrin’e hareket etmesi Zeytin Dalı’nı etkilemez. Fırat Kalkanında Esedin milisleriyle karşılaştık. Fırat Kalkanında sıcak temaslar yaşandı. Zeytin Dalı’nda da Esed’e milislerine uyarı ateşi açıldıTürkiye’de kararlı bir şekilde müdahale edeceğini net şekilde gösterdi.İsrail uçağının düşürülmesi Suriye denklemini karıştırdı. Rusya-İsrail ilişkileri Suriye-İsrail gerginliği arttırdı Hizbullah İran bloğundaki gerginlik arttır. Hizbullah sahaya girmeye çalıştı. İsrail, Golan tepelerinde güvenlik koridoru oluşturmaya çalışıyor. Şu an işgal edilmiş topraklar Suriye sınırlarında.ve Suriye ve İran’ın başı karışmış durumda Türkiye’yi etkileyecek bir durum yok.

*Fırat’ın doğusunda teröristlerle sıcak temaslar yaşandı. Sınırdan geçmeye çalışan teröristler etkisizleştirildi. Türkiye’ye roket atmaya çalışan teröristler öldürüldü. Türkiye; Afrin, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki terör sorununu çözmeye çalışıyor. TÜRKİYE EN GÜÇLÜ DÖNEMİNİ YAŞIYOR
Bm Dışişleri Bakanlığı ile görüştü bölgede PYD/PKK ile mücadele ediyoruz. BM’de meşru müdahale hakkı ile ilgili maddeler sıralandı. Kimse türkiyeye karşı çıkmadı Diğer ülkelerde terörle mücadele ediyorlar.ve türkiyeye karşı çıkmaları kendi meşruiyetini ortadan kaldırmak demektir. ABD 10 bin kilometreden Suriye’de terörle mücadele ederken Türkiye ye müdahale etmesi mümkün değildir Bu uluslararası hukukta
kopukluk yaratır. *Türkiye en güçlü dönemini yaşıyor. DEAŞ’la mücadele ederken BM de hukuk sisteminde.sıkıntı yaşamıyor.TÜRKİYE DOĞRU ADIMLAR ATIYOR birileri PYD'yi kullanıyor ne PKK ve pyd Türkiye için bir tehdiddir ve Türkiye terör kordonuna karşıdır Fırat Kalkanında Zeytin Dalında kürt kardeşlerimizle omuz omuza savaşmaktayız ÖSO'nun içerisinde Kürt kardeşlerimiz var. Astana sürecinde Kürt gruplarıda katılmıştır Türkiye'de etnik veya mezhepsel bir ayrım yoktur bizim için Suriye'nin toprak bütünlüğü önemlidir konfederasyon söz konusu değildir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-13-2018, 08:39   #35
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak gazetevatan.com
Mete yarar afrin röportajı

Herkes kendisine sağladığı güçle o hedefler belirler. Konjonktür devlet kurmayı düşündürebilir. manipülasyon yaptırır Türkiye Barzani’ye net Birilerinin oyunusun ve oyunun bedelini ağır ödeyeceksin. demiştir Türkiye’nin dediği çıkmıştır Barzani borç batağına girdi. İsrail Barzani’yi destekledi ve devirmek istedi? Barzani Türkiye’nin uyarılarını dinlemedi; ABD ve israile maşalık yaptı Ve siyasetten dışlandı İsrail onu görevden indirmek için ayak oyunları yaptı. İsrail Barzani’yi destekler gibi yapıp yönetimi değişikliğine alt yapı oluşturdu.*ABD’NİN VERDİĞİ SİLAHLARI TÜRKİYE TOPLAMASINI İYİ BİLİR ABD – PYD/PKK ilişkisinde Türkiye’ye tehdid oluşturan PYD/PKK'ya 550 milyon dolar bütçe ayırmıştır bu para Örtülü operasyonlar için geçerli değildir abd pkk ya 1 milyar dolar yardım ve yataklık etmektedir Şişirilmiş örgütleri ne kadar desteklerseniz destekleyin bir şey olmadığını Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’nda görüyoruz. Türkiye terörle terbiye edilemez dış politikadaki açılımlarımız FETÖ ya DEAŞ ve PKK ile engellenmeye çalışıldı Türkiye bölgesel bir güçtür İslam toplumunda ve Ortadoğuda ağırlığı olan bir ülkedir.devlet tecrübesi vardır teröristlere kim ne kadar silah verirse versin türkiye silahları toplamasını bilir. Teröristlere silah yardımı türkiye ye müttefik olan abd ve rusya tarafından yapılmaktadır

**Deyrizor’da doğalgaz yatakları var. Ve abd nin doğal gaz yataklarında gözü var Deyrizor bölgesinde Rus güçlerine, rejim güçlerine ve İran milislerine şiddetli hava saldırıları yapıyor ve bölgeleye kimsenin girmesine izin vermiyor. Deyrizor’da abd PYD/PKK’y mâşa kullanıyor deyrizorda petrol ve doğalgaz. Var bölgenin yeni Kerkük’ü olma yolunda ilerliyor.ÖSO VATANI İÇİN SAVAŞAN DÜZGÜN İNSANLARDIR ÖsO kendisini çok geliştirdi. Fırat Kalkanındaki tecrübeler ÖSO ya Türkiye nin destek vermesinde önemli rol oynadı. grubun sayısı 17 bine yükseldi ve önümüzdeki aylarda 25 bini bulabilir. Birinci ÖSO nun özgüveni arttı Fırat Kalkanı Harekâtı öncesinde kendileriyle hiçbir şey yapılamaz denilen ÖSO’nun vatanı için savaşan ne kadar düzgün insanlar olduğunu gördük. *Öso Hem DEAŞ’ı hem de PYD/PKK’lı teröristleri bölgeden çıkardı. Afrin’e geldiler. silah tutuşlarından ilerleyiş tekniklerine kadar emir komutaya uyuşları geçmişle bugün arasında büyük uçurum olduğunu göstermektedir Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekatı 15 Temmuz’un ardından bir kuşatmayı yarma harekatıdır. kısıtlı şartlarla yapılmıştır. Fırat kalkanından 2 sene geçmiştir. 2 senenin ardından Türkiye teknolojik olarak çok kısa sürede önemli adımlar kat etti. Ordusunu revize etti. Profesyonel asker sayısını attırdı. Jandarma ve Polis Özel Harekat da önemli artışlar oldu. Fırat Kalkanındaki İki harekat arasında arazi yapısı silahlar. Birbirine benzemiyor Afrindeki gücümüz Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan çok daha fazladır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-13-2018, 21:46   #36
Kullanıcı Adı
oyun22
Standart
suriye ordusuyla bitiririz biz bu işi
oyun22 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2018, 08:41   #37
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Afrin Harekatı’nda son dönemeç
Mete Yarar karar gazetesi köşe yazısı

Teör sadece yurt içinde değildir terörün kökü yurt dışına uzanmaktadır bu yüzden terör ile sadece ülkemizde değil ülke dışında da savaşmalıyız aksi hale terörün kökünü kurutamayız terör ile mücadele ettiğimizde hem iç politika hem de dış politikada ister baskılara maruz kalmaktayız
Turizm ve ekonomi terörden olumsuz etkilenilmektedir.terör ülke sorunlarının çözümünü engellemektedir.bir ülke sadece kendi sınırlarında değil bataklığın olduğu her yerde olayları çözme kararalığında olmalıdır bütün dengeleri altüst edebilmelidir

Hollanda’dan gelen gurbetçiler afrin harekatını şöyle değerlendirdiler evet değişiklik oldu’bizlere farklı bakıyorlar. saygı duyuyorlar. Yaklaşımları sıcak bir bizlerle konuşmayanlar bile konuşmak istiyorlar” Türkiye’nin, ağzından çıkan her sözü gerçekleştiriyor. İnsanlar etkileniyor. Ve “Onlar güçlüyü severler” Türkiye her söylediğini sahada yapıyor Türk dış politikasının önü açıldı.
yöntem kararlı ‘Türkiye Suriye politikasında sert gücünü kullanıyor yumuşak gücü hayata geçirmek için bölge teröristlerden arındırılmalıdır Her şey güvenlik içinde icra edilmektedir.Türkiye Suriye’de unutulan güç kavramını herkese hatırlatmalıdır

Söylediğinin arkasında duran siyasetçisi, geri adım atmayan güvenlik güçleri, sınır tanımayan sivil toplum örgütleri ve milleti ile Türkiye bölgesinde yumuşak güç kullanan tek ülkedir.etnik, mezhepsel veya dini hiçbir ön yargıya sahip değildir. Her bölgede birleştiricilik ile insanları koruyup kollamaktadır Afrin’de son dönemeçteyiz bölgen normalleştirilecektir PYD’nin Kürtler üzerinde kurmak istediği baskıcı sisteme de son verilecektir Türkiye yalnızca oyun bozmuyor, bölgede unutulan tarih ile oyun kuruyor.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-28-2018, 07:01   #38
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak yeni şafak.com yusuf kaplan yazıları
Arapça Kitap ve Kültür Sessiz devrimin sesleri

*İki asır önce gökkubbemiz çöktü: Temeller sarsıldı, sütunlar yıkıldı; İslâm dünyası, tarihinin en büyük buhranlarından birinin, eşiğine yuvarlandı...
büyük medeniyet buhranıydı bu.iç ve dış nedenleri vardı.GÖKKUBBEMİZ ÇÖKTÜ AMA TESLİM BAYRAĞI ÇEKMEDİK...Modern Batının saldırısından nasibimizi aldık: her şeyimizi yitirdik... her şeye rağmen Çinliler, Hintliler, Japonlar gibi teslim bayrağı çekmedik... Sömürgecilere karşı destansı bir direniş mücadelesi verdik.*Çinliler, Hintliler, Japonlar bütün direncini yitirdiler medeniyetlerini yenileyemediler ve koruyamadılar.müslümanlar olarak, devâsâ medeniyetimizi yenileyemedik fosilleştirilmesine, yok edilmesine izin vermedik...Direndik...Topraklarımız işgal edildi, kaynaklarımız talan edildi, İslâm dünyası paramparça edildi ama mücadele ettik...
mücadele sürüyor hâlâ İslâm, 21. Yüzyılı belirleyecek; 22. Yüzyıl İslâm’ın yüzyılı olacak inşallah...Bu iş, kolay olmayacak.Zorlu, yorucu umutlu bir direniş, diriliş ve varoluş yolculuğu bizi bekliyor...İslâm dünyasının toparlanabilmesi, insanlığın önünü açacak yolculuk zor ama imkânsız değil.

*İnsanlığın önünü açacak hakikat, adalet ve hakkaniyet yolculuğunu bizden başka yapacak kalmadı: Bütün medeniyetler, mutasyona uğradı ruhlarını yitirdi.İslâm medeniyeti, çöktü ama ruhen canlılığını sürdürüyor direniş ruhunu koruyor,
İslâm dünyası umut ve ufuk bahşedecek
Batının tıkanması, medeniyetlerin mezarını kazması, insanlığı yok etmek üzere ve müslümanların tüm dünyayı kurtarıcı bir islami fikrî üretmeleri gerekiyor Bunu Batılılar, görüyor ama biz zihnî felçleşme yaşadığımız için göremiyoruz...
İnsanlık için İslâm dışında başka bir çıkış yolunun kalmadığını görebilirsek, kurtuluş için ilk adımı atmış oluruz.*Kurtuluş ve dirlişte atılması gereken köklü adımlar var çağımızı imkânlarıyla ve zaaflarıyla tanımalıyız Tanıyamadığımız bir çağı değiştirme iddiasında bulunamayız havanda su döveriz, dünyaya hiç bir şey söyleyemeyiz başkalarının kavramlarıyla dünyamızı kuramayız... Yeni bir dünyayı ancak kendi kavramlarımızla kurabiliriz...Önce dünyanın, sonra da coğrafyamızın sorunlarını görebilmeli tanımlayabilmeliyiz.Batı dünyayı felâkete, sürüklüyor...Tanrı fikri yitirildi, hakikat yitirildi, tabiat delik deşik edildi, dünya cehenneme sürüklendi...Müslümanlar, büyük sorun yaşıyorlar:Müslümanca duyma ve düşünme melekelerini kaybedildi Müslüman Zihni yitirildi Müslümanca yaşama kaybedildi hayat ruh ve hayatın her alanındaki Müslümanlar yitirildi

*İNSANLIĞIN ÖNÜNÜ“BİZ” AÇABİLİRİZ YALNIZCA...Şu ân kafa patlatmak zorundayız...kat edeceğimiz mesafe, dünyanın önünü açacaktır...asırlık eğitim, düşünce, sanat kurumlarına ihtiyacımız var.
İlim, fikir ve ruh atılımına ihtiyacımız var
Arapça Kültür Günlerinin tohumları ekiliyor, sessiz ve derinden ilk defa...Arapça, Kur’ân’ın dili; medeniyetimizin ruh köklerinin dili.Arapça olmadan hiçbir şey yapamayız. Türkçeye derinlik kazandıran Kur’an Arapçasıdır Dil Devrimi’nden sonra Türkçe’nin İslâmî ruh kökleri kurutuldu.
Arapçayla, Arapçadan bize ne?” gibi sarsak tepkiler verildi Dilimiz çeviri, konuşmalarımız dublaj, fikir, sanat ve kültür dünyamız ve hayatımız Batı’dan montaj *Dil devrimiyle yıkıcı, yok edici zihnî bir felç geçirdik bunu görmemiz, elbette ki, zor olacaktır.Fransızcadan, Almancadan, İngilizceden Grekçe ve Latince kelimeleri çıkarın, bu diller biter, ortada bir şey kalmaz...Grekçe ve Latince, Batı uygarlığının kök dilleridir Kur’an Arapçası da bizim medeniyetimizin kök dilidir; Türkçe’nin ruhu Kur’ân Arapçasından gelir...Köklere inemezseniz, göklere yükselemezsiniz.ilim, fikir ve müslümanların sorunlarını konuşan, tartışan böylesine güzel bir sessiz devrime imza atan kardeşlerimi yürekten kutluyorum.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-28-2018, 07:01   #39
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak yeni şafak.com yusuf kaplan yazıları
“İslâm’ın güncelleştirilmesi” ne demek?

*Batılılar, tüm dinleri fosilleştirdiler ama İslâm’ı fosilleştiremediler.İslâm’ı içerden “çökertmek” için iki asırdır İslâm’ın protestanlaştırılması projesinin temellerini atıyorlar... Vehhâbîlik selefîlik ve hâricî mantığıyla İslâm’ın terörle özdeşleştirip protestanlaştırılmış, peygambersiz bir İslâm anlayışının yerleştirilmesini amaçlıyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İslâm’ın güncelleştirilmesi” ifadesi, İslâmî kesimlerde tedirginliğe yol açtı.ASIL TEHLİKE: İSLÂM’IN*PROTESTANLAŞTIRILMASI
*Asıl tehlike, hâricî mantık değildir. Bu mücadele edilebilecek bir sorundur. Görülemeyen tehlike, müslümanların reforme edilmiş, peygambersiz sahte bir İslâma mahkûm edilmesi İslâm’ın dize getirilmesidir.Selefsizlik ve hâricî mantığının, DEAŞ terörünün nedeni, protentanlaştırılmış İslâm anlayışının oluşturulmasıdır Terör ve hâricî mantığı bütün dünyanın İslâm’dan nefret etmesini sağlamaktı ve bunu başardı Batılılar.
Protestanlaştırlmış İslâm ise İslâm’ı hayatın her alanından uzaklaştırıp bireysel bir inanca indirgemeyi, ehlileştirmeyi ve hormonlu müslümanlar icat etmeyi hedefliyor...

*ERDOĞAN: YÜREĞİ YANGIN*YERİNE DÖNEN ADAM Erdoğan Yüreği yangın gölüne dönmüş biri mazlumların yükünü sırtında taşıdığı bilinciyle nefes alıp veren biri.ülkenin, medeniyet ve coğrafyamızın büyük travmalarla boğuştuğunun farkında olan biri.Kendimizi toparladığımızda insanlığı toparlayacağımızın şuûrunda olan biri.
Erdoğan’ın ilk günkü açıklaması, sorunlu bir açıklamaydı, ve düzeltti, İslâm’la ilişkisi olmadığı hâlde, İslâm’ın reforme edilmesi gerektiği sığ ve ezberci kişilere pelesenk oldu toplumda protestanlaşma projesinin önü mü açılıyor diye tedirginleşmesine neden oldu.15 Temmuzda öncü ilim adamlarının ötekileştirilmesi, kitleleri üzdü.
*bazı hocaların açıklamaları, İslâm’a faydası olmayan, İslâm’ı ayağa düşüren ve düşüren sorunlu açıklamalar. Erdoğan, Hocaları ikaz edebilirdi. Ve kendisine gönül vermiş kitleleri tedirgin etmezdi
Erdoğan’ın istikamet üzere olan hocaları ve diyaneti yıpratmaması gerekiyor.Birileri 28 Şubat sürecine ortam oluşturmak, istiyor olabilir
Fikirlerine katılın katılmayın, İhsan Şenocak’ın ardından Nureddin Yıldız’ın linç edilmeleri, görevden uzaklaştırılmaları, yargılanmaları 28 Şubat kuşkusunu uyandırıyor.Ehl-i Sünnet’e tavır mı, geliştiriliyor, korkusu var. Erdoğan, “marjinal hocalar” dedi ama birilerinin Erdoğan’a, bu hocaların Ehl-i Sünnet’in, ana temsilcileri olduğunu, yapılan çıkış’ın Ehl-i Sünnet düşmanlarına yağ sürdüğünü hatırlatması gerekiyor.

*İslamın güncelleme tartışması fitne ateşini körükler bizi asıl meselelerimizden alıkor.
düşmanı içerde aramayalım, düşman dışarıda; içerde kenetlenmeye ihtiyacımız var,
İslâmî kesimlerin ve tüm kesmlerinin kenetlenmesi, kucaklanması gerekiyor kritik ve bir savaşı veriyoruz içerde ve dışarda.Hunharca gerçekleştirilen Özgecan cinayetinde Özgecan’ın Alevî babasının şu bilgece sözü hepimiz için kılavuz olmalıdır: “Anadolu, Nuh’un gemisidir.”
*Çağı tanıyamazsanız, tanımlanırsınız. Tanıyamadığınız çağı değiştirme iddiasında bulunamazsınız.dünyanızı başkalarının kavramlarıyla, başkalarının bakış açılarıyla kuramazsınız.tüm insanlığı ilgilendirecek evrensel cümleler kurmak zorundayız.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-28-2018, 07:02   #40
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak yeni şafak.com yusuf kaplan yazıları
Müslümanların direniş ve diriliş yolculuğu...

*Müslümanlar, modernlikle yüzleşmeden hesaplaşmadan, postmodernliğe yakalandılar, Batı dışındaki dünya için yakıcı sorun.Çin, Hint, Japon, Latin Amerika-, Batı uygarlığının zihnî saldırısına teslim oldular.Ama Müslümanlar teslim olmadılar.
çünkü “her imtihan bir imkândırMüslümanlar, iki asır boyunca ortaya koydukları direnişle, Batı uygarlığına teslim olmayacaklarını toparlanabileceklerini ispatladılar.İşte bu nedenle İslâm dünyasının üzerine “çullanıyor” Batılılar.
BİLİMİ, TEKNOLOJİYİ DEĞİL, KENDİMİZİ*KAYBETTİK BİZ ASIL!
*kendi meselelerimizi kendi bakış açılarımızla mercek altına almalıyız.asıl meselemiz, Müslümanların direniş, diriliş yolculuğudur...
mesafe katedmek dünyanın ve coğrafyamızın ülkemizin sorunlarını kavramamız gerekiyor.
Batı uygarlığı, bilimle, teknolojiyle büyük bir güç elde etti. Tanrı fikrini, hakikat fikrini kaybetti; tabiatı delik deşik etti; dünyayı yaşanılamaz bir yere çevirdi...Yanlış sorular soruyoruz: Diyoruz ki, Batı bilimini, teknolojisini neden kaybettik, takip edemedik.Asıl sorun şu: Biz, kendimizi kaybettik.
Kendi olamayan, kendini tanıyamayan toplumlar, başkalarını nasıl tanıyabilir ki Önce temel sorunu tespit edelim, başımıza geleni görelim ve kendimize gelme dünyalara açılma mücadelesi verelim

*İslâm dünyası, medeniyet krizi yaşıyor.
Müslüman zihni ve Müslüman melekeleri yitiriliyor
Müslümanca yaşama zemin yerle bir oluyor
İslâm’ın diriltici soluğunu yok oluyor
ÇAĞRI’NIN ÇAĞINI KURMASINI SAĞLAYACAK BİR YOLCULUĞA SOYUNMALIYIZ...Çağı tanımıyoruz; Ama farkında bile değiliz.Kendimizi tanımıyoruz. Kendimizi başkalarının kavramlarıyla,ve bakış açılarıyla tanımlıyoruz Ama bunun da farkında değiliz.kendimizi de, çağı da tanıyamadığımız için insanlığı ilgilendirecek evrensel cümleler kuramıyoruz Bunlar yakıcı gerçekler.
Çağın dışında yaşadığımızın, farkına varmalıyız
çağın başındaki felaketleri tanımalıyız
*İslâm’ı çağa uyduruyorlar...eziklik psikolojisiyle, yenilgi psikolojiyle, yamama ve yamanma psikolojisiyle hareket ediyorlar.Çağ’a da, İslâm’a da nüfûz edemiyoruz. Çağı da, İslâm’ı da hakkıyla tanıyamıyoruz.Çağ konusunda da, derinlikli bir bilince, sahip değiliz Müslüman zihnini ve Müslümanca düşünme melekelerini yitirdik zihnimizi felç ettik İslâm’ın güncellenmesinden sözetmek İslâm’ı tahrip ve tahriftir İslâm güncellenemez bizim kendimizi güncellemeye ihtiyacımız var. Kendimize gelmeye çağ’a rengimizi vermeye, dirilticimeye ihtiyacımız var
Şu sorunun cevabını verelim Kim, hangi otorite, hangi zihinle İslâm’ı güncelleyecek?

*Çağı tanımadan, İslâm’a modernist bir zihinle yaklaşmak tanımlayabilmek de, çözebilmek de çok zor. basit, yapay, sahte sorunlarla uğraşarak İslâm’ı değiştiremeyiz. İslam güncelleştirilenez
Müslümanların sorunları var: zihnimizi felç eden, dünyamızı yok eden, zaman’a İslâm’ın diriltici soluğunu nakşedebilmemizi imkânsızlaştıran, bizi çağa hapseden medeniyet buhranının nereden kaynaklandığını, buhranı nasıl aşabileceğimiz meselesine kafa yormalıyız.tecdit, Müslümanların insanlığın da önünü açacak fikrî, zihnî bir atılımla medeniyet fikrinin yapı taşlarını döşeyebilmekle olur *Erdoğan önümüzü açacak, çağ kuracak öncü kuşakları yetiştirmek eğitim sisteminin geliştirmek fikir, sanat ve kültür hayatının inşa etmek gibi geleceği kuracak meselelerle ilgilenmeli meseleleri devletin gündemine almalı, 100 yılın tohumlarını atmalı çünkü Batı’yı ve kendini tanımayan, zihninin hurafeler çöplüğüne dönüştüğünün farkında olmayan, Batılı şaşı- bakan akademik kadrolarla İslâm’ın tecdit edilmesi, fikrî atılım yapabilmesi çok zor.Tecdit, geleceğimizi inşa edecek öncü kuşakları yetiştirecek kurumların inşasında ve önümüzü açacak köklü medeniyet fikrinin geliştirilmesidir Yapay ve basit meselelerde değil, köklü, temel, meselelerde tecdit konusu söz konusu edildiğinde zaman zihnimiz ve önümüz açılacaktır...Vesselâm.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi