AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-25-2009, 06:46   #21
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart

Akaydın'a suçüstü

Antalya'da Düden Parkı işletmeciliğini 2008 yılında ihaleyle 5 yıllığına kiralayan Abdurrahman Bozdaş'ın başına gelmedik kalmadı. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'ye geçmesiyle birlikte parkın işletmesini CHP'liler geri istedi. Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, parkın elektriğini, suyunu kestirdi.

Antalya son günlerde, CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın Düden Parkı işletmecisi Abdurrahman Bozdaş'ın üstüne adeta bir “akbaba” gibi çökmesini ve ardından gelişen olayları konuşuyor. Abdurrahman Bozdaş, 2008 yılında ihaleyle Düden Parkı'nı 5 yıllığına kiraladı. Bozdaş; denize sıfır, falezlerin üzerindeki dev parkta birçok işletmeyi de sözleşme gereği çeşitli kişilere kiraya verdi.

CHP'NİN KADROLAŞMASI DÜDEN'DE PATLAK VERDİ

Ancak 29 Mart yerel seçimlerini Antalya'da CHP kazandı. Yeni Belediye Başkanı Mustafa Akaydın hemen CHP'li kadrolaşmaya gitti. Ancak hızlı kadrolaşma, Düden Parkı olayı ile patlak verdi. Kepez Belediyesi'nin CHP'li Meclis Üyesi Serdar Civan Tanrıkulu ve Ekdağ Yönetim Kurulu Başkanı CHP'li Yakup Ocak, Mayıs ayı sonundaki bir görüşmede Abdurrahman Bozdaş'tan parkı boşaltmasını istedi.

ARSIZLIĞIN BU KADARI!

Bozdaş sözleşmesi olduğu için parkı boşaltmayınca seçimlerden hemen sonra belediye, parkın elektrik ve suyunu kestirdi. Ancak Bozdaş'ın yine direnci kırılamayınca parkın yüzde 60'ının işletme hakkı istendi. Bunu da reddeden Bozdaş, kendisinden rüşvet istendiğini söylüyor. Rüşvet talebini gizli kamera ile görüntüleyen Boztaş, görüntüleri basına dağıtınca, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Yakup Ocak'ın istifasını istedi. Serdar Civan Tanrıkulu ise meclis üyeliğinden ve partiden istifa ettirildi. Haklarında belediyede de iç soruşturma açıldı. Daha sonrada savcılık soruşturma açtı ve rüşvet isteyen isimler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dava önümüzdeki günlerde görülecek.

DİRENCİ KIRILMAYA ÇALIŞILDI


Bu süreçte belediye bir adım atarak parkın sadece aydınlatma direklerine elektrik sağladı. Böylece park karanlıktan kurtuldu. Fakat parkta bulunan kafe, restoran, otopark ve işletmeler elektriksiz kaldı. Ücretli otopark halka açtırıldı. İşletmeci Bozdaş, yaşanan bu olaylardan maddi ve manevi büyük zarara uğradı. Boş büfeler elektrik olmadığı için kiralanamadı. Her geçen gün direnci kırılmaya çalışılan Bozdaş, bunun üzerine hukuk mücadelesi başlattı.

“DAVAMDAN ASLA VAZGEÇMEM”


Abdurrahman Bozdaş, yaşanan bu olaylardan sonra, kendisini parktan çıkarmak için parkın elektrik ve suyunu kestiren, paralı otoparkını halka açtıran
CHP'li Büyükşehir Belediyesi'ne savaş açtı. Gerekirse AİHM'e bile gideceğini söyleyen Bozdaş, parka gelen turistlere parktaki sorunu yabancı dillerde anlatan afiş ve el ilanları dağıtacaklarını söyledi. Bozdaş, “Bu pankartları parkın görünür yerlerine asacağız ve el ilanı olarak parka gelen tüm turistlere elden dağıtacağız. Elektrik ve suyum açılmadan yapılan soruşturmanın hiçbir anlamı yok. Konunun peşini bırakmayacağım. 7 Temmuz günü müfettişler geldi. Parkın tamamını gezdiler. Kiracılarla görüştüler. Bütün hukuksuzluğu ve yapılan yanlışları fotoğrafladılar. Bu konuyu sonuna kadar götüreceğim. Bütün hukuk yollarını sonuna kadar kullanacağım” dedi.

Vakit
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-25-2009, 06:50   #22
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart

Tolon turp gibi!

Ergenekon terör örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla yargılanan ancak, 7 ay tutuklu kaldıktan sonra sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye edilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon, dün Silivri'de başlayan ikinci Ergenekon davasının duruşmasına katıldı.

Duruşmaya gelişi sırasında Vakit muhabirlerinin sorularıyla karşılaşan Hurşit Tolan, sağlık durumunun gayet iyi olduğunu itiraf etti. Tutuklandıktan sonra sağlık gerekçesiyle GATA'dan tahliye edilen Hurşit Tolon'un, muhabirimizin; “Sağlık durumunuz iyi mi?” sorusuna, “Duruşmada konuşacağım, sağlık durumum sizinde gördüğünüz gibi gayet iyi” diye cevap verdi. Tolon muhabirimizin; “GATA'ya tedavi amaçlı gidiyor musunuz” sorusuna ise “Ara sıra GATA'ya gidiyorum” diye cevapladı. Hurşit Tolon'un gözaltına alınmadan önce sağlıklı olması, tutuklandıktan sonra rahatsızlanması ve tahliye olmasının ardından yeniden iyileşmesi ‘bu nasıl hastalık Tolon'un sağlık durumu da açıklansın' şeklinde yorumlandı.

GATAKULLİ İLE TAHLİYE OLMUŞTU


Dün Silivri'de başlayan ikinci Ergenekon davasının ilk duruşmasına katılan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, 1 Temmuz 2008'de gözaltına alındıktan sonra 6 Temmuz 2008 tarihinde tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konuldu. Bir süre Metris Cezaevi'nde kalan Tolon, daha sonra Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi'ne nakledilmişti. Tolon, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde kaldığı sırada Genelkurmay Başkanlığı'nın temsilcisi iki komutan tarafından ziyaret edilmişti. Hurşit Tolon; 24 Eylül'de rahatsızlanarak Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Avukatları tahliyesini istedi. Savcılık reddetti. Bunun üzerine mahkeme, Tolon'un Adli Tıp Kurumu'na sevkine karar verdi. Kurum, kilo kaybının strese bağlı olduğunu belirterek, herhangi bir hastalık teşhisi koymadı. Hatta ‘Aspirin kullanmasına dahi gerek yoktur' diyerek geri gönderdi. Bunun üzerine mahkeme, tahliye talebini reddetti. Ancak avukatlarının mücadelesi sürdü. Hakkında “Aspirine bile ihtiyacı yok” raporu verilen emekli Org. Hurşit Tolon, 23 Ocak 2009 tarihinde Haydarpaşa'daki GATA'ya kaldırıldı. “Ergenekon'un hülle merkezi” olarak nitelendirilen GATA'daki doktorların verdiği raporlar doğrultusunda Hurşit Tolon hakkında tahliye kararı verildi.

Sürpriz bir kararla tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Tolon'un bir süre tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi'nin hasta tutuklularını gönderdiği Silivri Devlet Hastanesi'nin sevk zincirinde GATA bulunmamasına rağmen, GATA'ya kaldırılmıştı. Tolon hakkında verilen tahliye kararında, GATA'dan alınan sağlık raporu etkili oldu. Silivri Devlet Hastanesi'nde Uzman Dr. Ali Ulvi Yılmaz, “Tutuklular ilk olarak hastaneye gelirler. İlgili branşa giderler, eğer sorunu çözemezsek, sevk zinciri içinde bulunduğumuz hastaneye bu yönlendirmeyi yaparız. Ama GATA'ya normalde bizim hastanemizden sevk olmaz. Sevk zincirimizde de yok” demişti.

Vakit
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-11-2009, 13:58   #23
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Hangisi doğru?
Doğan Yayın Holding CEO'su Soner Gedik düzenlediği basın toplantısında, Maliye Bakanlığı'nın Holding'e kestiği 826 milyon liralık vergi cezasına konu işlemler hakkında bilgi verdi.

VAKİT'İN SORULARI GEDİK'İ TERLETTİ

Vakit'in muhabiri Soner Gedik'e, Doğan TV hisselerinin yüzde 25'inin Axel Springer'e satışının Doğan Holding gazetelerinde Kasım 2006'da, Doğan Holding açıklamasında ise, Ocak 2007'de yapıldığının yer aldığını hatırlattı ve ‘Kimin doğru söylediğini' sordu. Soner Gedik, Doğan gazetelerinin doğru yazdığını söyleyemedi.

Gedik, Vakit gazetesi muhabirinin, “Maliye'nin kendilerinize yönelik cezanın sansür amaçlı olduğunu savunuyorsunuz. Peki Aydın Doğan'ın Vakit'e açtığı 1.3 trilyonluk tazminat davası asıl ve daha büyük sansür değil mi?” sorusuna ise, “Böyle bir davadan haberim yok!” dedi.

İşte Vakit muhabirinin Soner Gedik'e sorduğu sorular ve cevapları…

GAZETELERİNİZ VE ŞİRKETİNİZİN AÇIKLAMALARI FARKLI

VAKİT GAZETESİ: Doğan TV hisselerinin yüzde 25'inin Axel Springer'e satışının 2 Ocak 2007 tarihinde olduğunu söylediniz. Doğan Holding gazetelerine bakıyoruz. Örneğin Hürriyet Gazetesi'nde, “Medyada küresel ortaklık imzası” başlıklı sürmanşette satışın 2006 Kasım'da yapıldığı görülüyor. Milliyet Gazetesi, “Doğan TV'nin yüzde 25'i Axel Springer'e satıldı”, Vatan Gazetesi, “Kanal ve Star'a Alman ortak” başlıklı haber yer almış… Milliyet ve Vatan gazeteleri de, satışın 2006 Kasım'da yapıldığını yazdı. Doğan Holding, satışın 2007 Ocak tarihinde yapıldığını söylerken, Doğan Holding'in gazetelerinde, satışın Kasım'da yapıldığı yer alıyor. Hangisi doğru? Gazetelerde çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor mu?

SONER GEDİK: “Halka açık şirketseniz açıklama yapmanız lazım. Satma niyetiyle ve alma niyetiyle masaya oturuyoruz demektir bu.. Bir satış anlaşmadır ama satışın bittiği anlaşma değildir. İşe başlama diğer bir adıyla prensip anlaşmasıdır! Ben ‘Böyle bir amaçla yola çıkıyorum' demektir. Kapanış ne zaman yaptım, nisan ayına kadar ben bu işi bitirebilirsem bitiririm. İkimiz de birbirimize başka biriyle böyle anlaşma yapamam. O da Türkiye'de başka bir şirketle anlaşma yapamaz.”

VAKİT GAZETESİ: Doğan gazetelerinde yer alan 2006 Kasım'ında anlaşma imzalandığı haberi doğru değil mi?

SONER GEDİK: Bir işe başlama anlaşması. Satış anlaşması… Satışın bittiği anlaşma değil. Kapanış sözleşmesi yapılmadan işe başlanmaz.

2 OCAK 2007 TARİHİNİN ÖNEMİ NE?

VAKİT GAZETESİ: 2 Ocak 2007 tarihinin önemi ne? Hisse senetlerinin iki sene içerisinde satışından vergi alınmaması maddesi var. Bu haktan faydalanmak için mi, böyle bir yola girdiniz?

SONER GEDİK: Kanun diyor ki şirketler hisse senetlerini 2 tam yıl boyunca elinde tuttularsa 2 yıldan sonraki satışlarda vergiden muaftır diyor. Benim bu sürem 2004'te bitti. Bundan sonraki yıllarda yapılan satışlardan hiçbir vergi muafiyeti hakkım yok..

DOĞAN HOLDİNGİN GAZETEMİZE AÇTIĞI 1.3 TRİLYONLUK DAVADAN HABERLERİ YOKMUŞ

VAKİT GAZETESİ: Maliye'nin Doğan Grubu'na ceza kesmesiyle beraber bütün Doğan medyası iki günden bu yana söz konusu cezanın sansür amaçlı olduğunu savunuyor. Aydın Doğan'ın Vakit'e açtığı 1.3 trilyonluk tazminat davası daha büyük sansür değil mi?

SONER GEDİK: Bilmiyorum böyle bir davadan haberim yok!

VAKİT GAZETESİ: Nasıl haberiniz yok 20 yıldan buyana bu grubun içinde olduğunuzu söylediniz. Gerçekten merak ediyorum Vakit'e tekzip bile göndermeye gerek duymadan 1.3 trilyonluk tazminat davasının açılması sansür değil mi?

SONER GEDİK: Ben bu davadan haberdar değilim!


İŞTE KARTELİN KENDİ KENDİNİ YALANLAYAN 2006 TARİHLİ 'SATIŞ' KÜPÜRLERİ:

-


--




(VAKİT)
21 Şubat 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-11-2009 Saat 14:01 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-11-2009, 14:23   #24
Kullanıcı Adı
hipermuhafazakar
Standart
Faruk çok tembelsin.. Vakit'in bu kadarmı haberi var.. Hergün bir bomba objektif haberi var
hipermuhafazakar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-11-2009, 14:27   #25
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Öyle de Vakit'in hızına yetişmek ne mümkün?..

"Allah yürü yâ kulum demiş" bizde peşlerindeyiz de, şimdikilerden ziyade şöyle biraz geçmişte kalmışları nakletmeyeydi çabam..
Herbirini toplarız inşallah bu başlıkta, tek başıma kovalamam için 7 gün 24 saatimi ayırmam lazım, o da yetmez.. (:
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-15-2009, 15:41   #26
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
O rektöre tacizden sınırdışı
Türk-Kırgız ilişkilerini geliştirmek için 1995 yılında kurulan Manas Üniversitesi'ne Ahmet Necdet Sezer döneminde atanan Rektör Uğur Oral, emrinde çalışan bayan sekreterleri taciz ettiği gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma sonucunda ülkeden polis zoruyla çıkarıldı. Oral hakkında hazırlanan polis raporunda üniversitede çalışan bayan personele yönelik ahlak dışı davranışlarının tespit edildiği belirtildi.

Türk-Kırgız ilişkilerini geliştirmek için 1995 yılında kurulan Manas Üniversitesi'ne Ahmet Necdet Sezer döneminde atanan Rektör Uğur Oral, emrinde çalışan bayan sekreterleri taciz ettiği gerekçesiyle ülkeden polis zoruyla çıkarıldı.

Şikayet üzerine ahlak suçlarına bakan Bişkek Emniyeti 9. Şube'de sorgulanan Uğur Oral, Kırgız yasalarının nesil sağlığını korumaya ve zinayı önlemeye yönelik 3-2 ve 19. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında yapılan şikayetler doğrultunda soruşturmaya tabi tutuldu.

Sekretere taciz..

Bişkek polisi tarafından telefonları dinlenen ve teknik takip sonucu üniversitede başka bir birimde görevlendirilen eski sekreterini taciz ettiği anlaşılan Rektör Oral'ın sekreterine ağza alınmayacak sözler sarfettiği ve eşi evde olmadığı akşam evine davet ederek ahlak dışı tekliflerde bulunduğu belirlendi. İnternet sitelerinde de yayınlanan rektörün ses kaydında telefonda sekreter ile yaptığı belden aşağı sohbet sırasında kendinden geçtiği ve onu öğlen yemeği arasında odasına gelmesi konusunda ikna etmeye çalıştığı anlaşıldı.

GÖZALTINA ALINIP SORGULANMIŞ

Bu ve benzeri taciz olayları üzerine Bişkek Polisi 9. Şubesi tarafından gözaltına alınarak sorgulanan 67 yaşındaki Uğur Oral'ın, Manas Üniversitesi'nde çalışan bayan görevlilerin ahlaksız teklifleri reddetmesine rağmen kanunları çiğneyerek makamını kullanıp görevlileri ahlaksız ilişkilere ısrarla davet ettiği tespit edildi.
Hazırlanan polis raporunda emekli Albay Uğur Oral'ın suçlu olduğu belirtilirken, iki ülke ilişkileri açısından Kırgızistan'ı terk etmesinin isabetli olacağı, acilen yurt dışına çıkarılması gerektiği ifade edildi.

TÜRKİYE'YE DÖNDÜ..

Uğur Oral, Bişkek Polisi'ne ülkeyi terk edeceğine teminat verip Türk Hava Yolları'ndan aldığı 20 Haziran tarihli bileti de belge olarak sununca ülkeden ayrılmasına izin verildi. Oral 20 Haziran günü 05.40 uçağı ile Türkiye'ye döndü.

Uğur Oral'ın ülkeden ayrılmasının ardından ülkeden sınır dışı kararı verildiği, 5 yıl süre ile Kırgızistan'a ve Birleşik Devletler Topluluğu üyesi ülkelere giremeyeceği yönünde karar alındığı belirtilmesine rağmen, bu bilgi konusunda Dışişleri Bakanlığı bilgi vermek istemedi.

REKTÖR 2 AYDIR ORTADA YOK

Rektör Uğur Oral'ın Ege sahillerinde tatilde olduğu belirtiliyor. Henüz görevden el çektirilmeyen Oral'a Türk Rektör Vekili Prof. Ali Çınar vekalet ediyor. Ali Çınar da Uğur Oral'dan habersiz olduğunu söylüyor. Vekil Çınar, üniversitenin Ankara'daki bürosundan bilgi alınabileceğini söylemesine rağmen, Manas Üniversitesi'nin Ankara Bürosu'ndan da Uğur Oral'ın nerede olduğunu bilen yok.

Manas Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı'na 16 Temmuz 2009 tarihinde DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu getirilirken, Madenoğlu'nun rektörlük konusunda herhangi bir tasarrufta bulunup bulunmayacağı bilinmiyor.
Vakit'in ulaştığı Uğur Oral ise hakkındaki soruşturmanın palavra olduğunu savundu. 2 aydır Kırgızistan'a gitmediğini doğrulayan Uğur Oral, yıllık izinde olduğunu savundu. Sınırdışı edilmediğini söyleyen Oral, muhabirimizin “60 gün yıllık izninizin olması mümkün değil. Nasıl bu kadar Türkiye'de kalabiliyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine “Bu benim sorunum. Daha fazla açıklama yapmak istemiyorum” dedi.

/ VAKİT
15 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-23-2009 Saat 16:20 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-15-2009, 15:44   #27
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
İstanbul Baro Başkanı Aydın, makale hırsızı!

Katsayı uygulamasına tepki gösteren ve eşitlik için yapılan düzenlemeyi Danıştay'a götüren İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın'ın, baroya bağlı avukatlar Aynur Tuncel ve Volkan Gültekin'e ait 3 sayfalık makaleyi kendi imzası ile yayınlattığı ortaya çıktı.

İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın'ın baro Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) merkezinde görevli iki genç avukatın kaleme aldığı makaleyi kendi imzasıyla bir dergide yayınlattığı ortaya çıktı.

Skandal, İstanbul Barosu CMK Merkezinde görevli Avukat Aynur Tuncel ve Avukat Volkan Gültekin'e arkadaşlarının oluşturduğu mail grubunda kendileri tarafından hazırlanan bir makalenin Hukuk ve Yaşam isimli dergide Baro Başkanı Muammer Aydın imzasıyla yayınlandığı yönünde uyarıda bulunulması ile patlak verdi. Derginin 2009 yılı 3. sayısı olan Temmuz-Ağustos sayısında 3 sayfa şeklinde yayınlanan yazıyı inceleyen Av. Volkan Gültekin, yazının birebir Aynur Tuncel ile birlikte İstanbul Baro Başkanlığı'na sundukları bir çalışmadan ibaret olduğunu, fakat metnin Muammer Aydın adına neşredildiğini gördü. Gültekin mail grubundaki arkadaşlarına baro başkanının kendi makalesine imza attığını şu cümlelerle anlattı:
“Derginin PDF formatında gönderilmiş olan içeriğine baktığımda, Av. Aynur Tuncel ile iki buçuk ay önce beraber kaleme aldığımız yazının, derginin 11 ve 14. sayfaları arasında tam metin olarak, hiçbir yazışma karakterinin dahi değiştirilmeden Baro Başkanımız imzası ile yayınlanmış olduğunu gördüm... Bunun üzerine Av. Aynur Tuncel'e bu yazının bu şekilde yayınlanması için kendisinden izin alınıp alınmadığını veya dergiden bu yönde bir talep gelip gelmediğini sordum. Olayı bilmediğini ve benim bilgilendirmem üzerine şaşkınlıkla durumu öğrendiğini gördüm... Söz konusu dergi yayın kurulu üyelerine bunun mümkün olamayacağını, bize sormadan bu yazının bu şekilde yayınlanmasının abesle iştigal olduğunu, bu yazının Aynur Hanım ve benden başka kimsenin katkısı olmadan yazılmış bir yazı olması nedeniyle bizlere sormadan, iznimiz olmadan bu şekilde bir yayıncılık yapamayacaklarını belirttim. Kaldı ki bu yazının Baro'nun görüşü olarak yayınlanması halinde dahi bunun İstanbul Barosu Dergisinde yayınlanması gerektiğini ve bu yayında dahi imzacı olarak isimlerimizin belirtilmesinin en doğal hakkımız olduğunu belirttim. Benim serzenişim sonrası derginin henüz basılmadığını, sadece PDF formatında gruba atıldığını belirtmesi üzerine, yanlıştan dönmeleri adına basımda isimlerimizin emeğe saygı adına emrivakiye rağmen olması gerektiğini belirttim. Bunun abesten öte ayıp olduğunu belirttim.”
Avukat Gültekin, söz konusu mail grubuna gönderdiği yazıda, “Yazı, 16.05.2009 tarihinde Barolar Birliği Genel Kurulu öncesi toplanan Sorumlular Kurulunda İstanbul Barosu Yönetimi'nin bizlerden masraf ve ücretlerin ödenmesine dair görüş istemeleri üzerine, yaptığımız çalışmalarının birleştirilmesi sonucu ortaya çıkmış bir yazıdır” diyor.

Avukat Gültekin, yazısında “Hukuk ve adalet duygusu ile ve avukatların haklarının arandığı bir zeminde bunun için kaleme alınmış bir yazının amacına uygun, ancak başkaca bir amaç gözetmeden kullanılması beni mutlu eder. Bu yolda verilebilecek tüm emek ve katkımın sebil olacağını, özellikle belirtirim. Ancak sorun yazının asıl yazarlarının izinlerinin alınmaması veya isimlerin yazının altında bulunmaması değil, asıl sorun emeğe saygısızlıkla bu şekilde yayınlanmış olması ve sonrasında çarpıtmadan ibaret açıklamalarıdır. Takdirleri avukat meslektaşlarıma bırakıyorum” dedi.

Cep telefonundan ulaştığımız Baro Başkanı Muammer Aydın ‘intihal' iddialarıyla ilgili sorularımıza cevap vermeyeceğini söyledi.

Bilindiği üzere Muammer Aydın, son olarak YÖK'ün meslek lisesi ve İmam Hatip lisesi mezunlarına eşitlik getiren ‘katsayı düzenlemesi'ne Danıştay'da açtığı davayla gündeme gelmişti.
/ VAKİT
15 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-23-2009 Saat 16:20 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-18-2009, 20:34   #28
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Ramazan dincileri!
Yıl içinde Müslümanlara her türlü iftirayı atan, ‘İrtica her yerde', ‘Okulun çatısında namaz', ‘Bu kadarı da olmaz, hacılar havaalanındaki mayo resimlerinden rahatsız oldular' başlıklarıyla sözde haberler yapan kartel medyası, Ramazan ile birlikte yeniden kabuk değiştirdi.

İslam'a saldırmayı gaye edinen kartel, Ramazan'a bir hafta kala vatandaşların dinî hassasiyetlerini sömürmenin peşine düştü. Kimisi 10 kupona ‘Peygamber Efendimiz'in Hayatı', kimisi de 7 kupona Asr-ı Saadet cd seti hediye ederken, rutinleştirdikleri taciz haberlerini ise unutmuş gibiler.

İslam'a saldırmayı alışkanlık haline getiren kartel medyası, her yıl olduğu gibi bu yıl da On Bir Ayın Sultanı Ramazan'ın gelişi ile vatandaşın dinî hassasiyetlerinden rant sağlama peşine düştü. Yıl içinde Müslümanlara her türlü iftirayı atan, ‘İrtica her yerde', ‘Okulun çatısında namaz', ‘Bu kadarı da olmaz, hacılar havaalanındaki mayo resimlerinden rahatsız oldular' başlıklarıyla sözde haberler yapan kartel medyası, Ramazan ile birlikte yeniden kabuk değiştirdi. Kimi gazeteler 10 kupona Yaşar Nuri'den onaylı din kitapları verirken, kimisi ise 11 ay boyunca yayınladıkları uygunsuz yarışmaları unutup, Ramazan boyunca yayınlayacağı dinî dizi ve Ramazan programlarının tanıtımlarına başladı.

ÖNCE ‘İRTİCA HORTLADI' HABERLERİ, SONRA ASR-I SAADET SETLERİ

Her yıl olduğu gibi Ramazan fırsatçılığına soyunan Vatan, Hürriyet, Akşam ve Milliyet gibi gazeteler ise mübarek ayın rantını yemek için el birliği ile harekete geçti.

İşte Ramazan'ın gelişi ile Müslüman olan o ikiyüzlüler:
Vatan:Kısa bir süre önce ‘işte o kolej' başlıklı haberi ile başörtülü öğrenci kabul eden eğitim kurumlarını hedef gösteren Vatan, 7'den 70'e herkes için en güzel Ramazan hediyesi ‘Son Peygamber' kitabını 7 kupona veriyor.
Akşam: ‘Lise damında namaz' başlıklı haberi yayınlayarak ibadet ihtiyacını gideren lise öğrencilerini yayınlayan Akşam gazetesi ise ‘İslam belgeseli' isimli CD seti ve ‘Ramazan'da sağlıklı beslen' kitabı hediye ediyor.
Milliyet: ‘Yolda zorunlu namaz molası' şeklinde yalan haber yaparak şehirlerarası yolcu taşıyan bir şirketin namaz vakti cami önünde yarım saat zorunlu namaz molası verdiğini ve yolcuların buna sert tepki gösterdiğini iddia eden Milliyet gazetesi ise Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu'ndan 39 kupona ‘Asrı Saadet Seti' veriyor.
/ VAKİT
18 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-23-2009 Saat 16:07 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-19-2009, 12:27   #29
Kullanıcı Adı
hipermuhafazakar
Standart
Benim arşivimde BİİİİİR SÜRÜÜÜÜ Vakit'te çıkan bomba haberler var. Bu cephaneliği inşaallah bir sponsor bulabilirsem yeniden toplu halde patlatacağız, dua edin
hipermuhafazakar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-22-2009, 12:59   #30
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
28 Şubat'ın mimarlarından olan BÇG Başkanı Emekli Oramiral Güven Erkaya'nın Alkent'teki 2. lüks dairesi de ortaya çıktı. Etiler'de toplam değeri 3.5 milyon doları bulan 2 daire sahibi olan Erkaya'nın, bu daireleri ‘hangi para ile nasıl aldığı' merak ediliyor.

28 Şubat sürecinde irtica yaygaraları yapan ekibin başı olarak bilinen Emekli Oramiral Güven Erkaya'nın Alkent Sitesi'nde 2. bir dairesi daha çıktı.

Sözde irtica tehlikesi söylentilerinin doruğa çıktığı 1998 yılında satın alınan daire, Etiler Alkent Sitesi'nde Mimoza 1 Blok 19 numarada ve dün yayınladığımız diğer dairesi ile aynı blokta.
Her iki daire de eşi Gülden ile kızı Asuman Kıratlı üzerine kayıtlı. 1998'de satın alındığı anlaşılan daireler, Güven Erkaya'nın 1997 yılında emekli olmasından 1 yıl sonra edinilmiş.

Dubleks olduğu tahmin edilen Erkaya ailesinin ikinci dairesinin fiyatına emlakçılar 2 milyon dolar fiyat biçiyor. Tapu kayıtları Beşiktaş'taki 1415 ada 1 parseldeki 16 ve 19 numaraları dairelerin Asuman ve Gülden Erkaya'ya ait olduklarını belgelerken, Asuman Kıratlı ve Gülden Erkaya'nın Beşiktaş Belediyesi'ne 1999 yılından itibaren söz konusu daireler için emlak beyannamesi verdikleri görülüyor.
Erkaya'nın 2 ayrı dairesi olduğu belirlenen Alkent Etiler dün de belirttiğimiz gibi İstanbul'un en prestijli ve korunaklı sitelerinden biri. Boğaz manzaralı Alkent sitesi, Alarko Holding tarafından inşaa edildi. Sitede birçok ünlü isim ikamet ediyor.

BÇG'NİN KURUCUSU,İRTİCA YAYGARACILARININ BAŞI

Bilindiği gibi Güven Erkaya, 28 Şubat döneminde kebapçıları bile fişleyen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Batı Çalışma Grubu isimli illegal yapılanmanın başkanıydı. Refah/Yol hükümeti döneminde irtica yaygarası yapan Güven Erkaya, dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in bu illegal yapılanmayı deşifre etmesi üzerine basın toplantıları düzenleyip televizyonlara canlı bağlantılar yaparak sözde irtica tehlikesini gündeme getirmiş ve Akşener'i hedef göstermişti. 1997 yılındaki tarihi 28 Şubat MGK toplantısında alınan kararların mimarı olarak bilinen Güven Erkaya'nın başında olduğu BÇG'nin fişleme çalışmaları sonrası binlerce öğretmen başörtülü oldukları için memuriyetten men edilmiş ve kamuda çalışan dindar insanlar zor bir dönem yaşamıştı.
Başbakanlıktaki bir toplantıda içki servisi yapılmaması üzerine garsonlardan içki isteyen ve içki eylemi yapan Güven Erkaya'nın irtica yaygaralarının yapıldığı bir dönemde Alkent sitesinden değerleri yaklaşık 3.5 milyon doları bulan bu iki daireyi nasıl aldığı merak konusu oldu. Güven Erkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli olduğu yıl kuvvet komutanı olarak aldığı son maaş 315 milyondu. Erkaya, emekliliğinin ardından ise 220 milyon maaş almaya başladı.

ARGUN ERKAYA 2. DAİREYE SESSİZ KALDI

Güven Erkaya'nın oğlu Argun Erkaya, tapu kayıtlarından tespit edilen Alkent Sitesi Mimoza 1 bloktaki 2. daireleri ile ilgili sorularımızı cevapsız bıraktı. Argun Erkaya, sahibi olduğu 1481 Restaurant'a not bırakarak defalarca görüşmek istediğimizi bildirmemize rağmen sorularımızı cevaplamaktan kaçındı.

=============
İLHAMİ ERDİL OLAYININ KOPYASI GİBİ

Bilindiği gibi Deniz Kuvvetleri eski Komutanı İlhami Erdil'in de Etiler'de bulunan Alkent sitesinden iki ayrı daire aldığı belirlenmişti. İlhami Erdil ile Güven Erkaya'nın daireleri satın aldıkları zamanlar aynı: 1999… Askerî Savcılık İlhami Erdil'in bu dairelerinin peşine düşünce İlhami Erdil'in haksız kazançla bu daireleri edindiği belirlenmişti. Daireler mahkeme kararı ile elinden alınmış ve Milli Emlak'a devredilmişti. İlhami Erdil'in biri bahçe katı diğeri dubleks olan dairelerinden bahçe katındaki, geçtiğimiz yıl Eylül ayında düzenlenen açık artırma ile 1 milyon 400 bin dolara Sevil Kozmetik'e satıldı. Dubleks daire ise müşteri bulamadı. Hala Milli Emlak'ın elinde bulunan daire, alıcısını bekliyor.



/ VAKİT
22 Ağustos 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
ak parti, akit, akpartiforum, chp, chp gerçekleri, deniz baykal, dilipak, ergenekon, etö, gündem haberleri, habercilik, habervaktim, hasan karakaya, mhp, unutulanlar, vakit, vakit gazetesi, vakit haberciliği, vakit manşetler, ülke gerçekleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi